16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 SPOR 30 EKİM 1985 Groh TrabzonVlan kaçtı Pazar günü oynanan Malatyaspor maçı sonrasında topuğunu tedavi ettirmek için F. Almanya'ya giden ^Oroh'un dönmeyeceğinin öğrenilmesi ortalığı karıştırdı. Groh'un maliyeti 80 milyondu. OMER GÜNER TRABZON Takımın yeni "çalıştırıcısı Sundermann tarafından dönem öncesinde büyük ümutlarla Trabzonspor'a transfer edilen F. Alman futbolcu Groh, Jcaçtı... Trabzon'a geldiği ilk günlerde, "eşinin Trabzon'u begenmedigini" öne süren Groh, F. Alman E Alman futbolcu kendisinden bekleneni verememişti HAFTALJK Spor teşkilatında bir mektepli alayh çekişmesi artık gözle görülür hale geldi. Milli eğitimcilerle sporcular arasındaki bu çekişmenin sonu nereye gider bilemeyiz, ama şu çekişmeden kuşkusuz zarar görecek olan yine sporumuz olacaktır. Federasyon başkanlarının yetkilerini sicil amiri olarak alan genel müdür. federasyorılara yerleştirdiği çeşitli derecelerden genel sekreterlerle onları kontrol etmeye ve denetlemeye başladı. Yani federasyon başkanları artık talimat verici genelgeler yayımlayamıyorlar, ABDL1.K4DİR YÜCELMAN Davulun tokmağı kimde? bağlayıcı kararlar alamıyorlar. Para pul işine karışmıyorlar, para istediklerinde de, kendilerine "paramızyok", denildiğinde sus pus oluyorlar. Bir anlamda davul federasyon başkanlarının boynunda tokmak genel müdürde. Vur Allah vur Bir milli takım, bir şampiyonaya gitti, başansızlıkta biz kaldırıp kaldırıp kimi yere vuruyoruz? Federasyon başkanını değil mi? Ama adamcağızın suçu yok ki. Yani tokmağı başkanın boynundaki davula vuran genel müdür gibi biz de o davula indirdikçe indiriyoruz. Güreş Federasyonu Başkanı Halil Ata, bangır bangır bağırıyor, "Yok, yok yok, ben ne yapayım?" Genel müdür bu feryatları duymuyormuş gibi, "Para mı, ne kadar isterseniz" diyor, alay ediyor sanki. Bu sistemle spor yürümez. Sporu spordan anlayanlar yönetmeli. Ama suyun başında eski müfettişler, bürokratlar, eski öğretmenler var. Bunlar sporun felsefesine karşı. Zorlamalarla işe yarar komiteleri tekertekersindiriyorlar. Güreşte Teknik Komite Başkanı istifa etmeden bir gün önce "komiteler lağvedildi, işe yarayanlar gitti, işe yaramayanlar kaldı" demişti. Futbolda da aynı şey oldu. Araştırma, planlama, eğitim ve denetim ünitesi darmadağın oldu. Federal Almanların aradıkları, bizim arayıp da bulamadığımız bir futbol adamı Yılmaz Yücetürk, "Hadi canım sen de" deyip küstü. Demek ki, işe yarayanlara ka/şı bir sinsi savaş var teşkilatta. Bunu kimler yürütüyor bilemeyiz, ama Bakan Emiroğlu'nun sporu pek yakından tanımaması ya da öncelikle Milli Eğitimle ilgilenmesi bunda büyük etken. Sporumuzun bürokrasi kesmekeşi içinde ve özellikle bürokratların elinde yıllardan beri ilerleyemediği, daha doğrusu büyük engellerle karşılaştığı anımsanırsa bunun çıkış yolunun ne olduğu da rahathkla anlaşılır. Liq grafiği istikrarsız Spor Servisi Trabzonspor'un F. Alman futbolcusu Groh, oynadığı 8 karşılaşmada da göz doldurmaktan uzakjı. İlk haftaki Bursaspor maçında takımmda yer almayan Groh, ikinci hafta oynanan Ankaragücü maçında ilk kez Trabzonspor formasım giydi ve başardt gözükmedi. O karşılaşmada gazetemizd'en 5 puan alan Groh 'un sonraki haftalarda da istikrarsız oyunu vardı. Groh 'un sonraki maçlarda Cumhuriyet 'ten aldığı puanlar şöyle: Kocaelispor (7), Sarıyer (3), Samsunspor (5), Altay (3), Denizlispor (6), Kayserispor (4), Malatyaspor (6). ya'ya dönme zemini aramış, ancak yöneticilerin baskısı ve Teknik Direktör Sundermann'ın olaya el koymasıyla takımda kalmıştı. Ligin geride kalan 9 haftasından 8'inde takınundaki yerini alan F. Alman futbolcu, oynadığı maçlarda bir türlü göz dolduramamış, kendisinden bekleneni verememişti. Ve Groh, önceki gün Trabzon'u terketti. Geçen pazar günü Trabzon'da oynanan TrabzonsporMalatyaspor karşılaşmasından sonra topuğundaki sakatlığı tedavi ettireceğini belirterek, F. Almanya'ya giden Groh'un "geri dönmeyeceğinin" öğrenilmesi Trabzonspor Yönetim Kurulu'nu da kanştırdı. Groh'un transferine öncülük eden Teknik Direk tör Sundermann ile Yönetim Kurulu arasında sert tartışmalar çıktı. Yönetim kurulu, Groh'un Trabzon'u terketmesi konusunda aynntılı açıklama yapmaktan kaçınıyor. Asbaşkan Faruk Ozak, "Groh tedavi için gitti. Biliyorsunuzailesi hâlâ Almanyadadır. Tedavisi tamaralandığında dönecek" diyor. Ancak gerek taraftarlar arasmda, gerekse futbolcular arasında Groh'un kaçtığı ve geri dönmeyeceği düşüncesi egemen. 80 MtLYONA GELMİŞTİ Groh'un Trabzonspor'a transferi konusunda resmi rakamlar Trabzonspor Kulübü kasasında kilitli. Ancak transfer döneminde Groh'un BordoMavililere {50 milyon liraya mal olduğu biliniyordu. Groh'un geri dönmemesi halinde sözleşmesi sürdüğü için ortaya hukuki bir sorun çıkacak. Motokros Beceri ve cesaret. Bir motokros ustası FATİH ALTAYLI Geçtiğimiz günlerde ülkemizde ilk kez uluslararası bir motokros yarışrnası düzenlendi. Ulusça yabancısı olduğumuz bir spor dalında düzenlenen bu junşma>a Yugoslavya ve Federal Almanya gibi bu sporda soz sahibi ülkelerin molokrosçulan da katıldılar. Ve bu yanşma sırasında sporseverlerimiz ilk olarak gerçek anlamda bir motokros yanşı ve motokros ustalarını izleme olanağını buldular. Ancak bu ustalararaşjnda bir tanesi vardı ki tüm izleyieiler yarışı bırakmış. onun ustaca hareketlerini izlemeye başlamışlardı. Üstün tekniği, korkusuzca hareketleri ve zaman zaman yaptıgj şovlarla tüm izleyicilerin hayranlığını kazanan bu genç, yanşmayı 1. olarak tamamlayan Yugoslav Pavle Mirkoviç'ti. Yarış sonrasında Pavle Mirkoviç'e motokros sporuyla ilgili sorular yönelttik. Yarış boyunca sürekli olarak riskli hareketler >apünız. Hiç kimsenin geçemediği yerlerden geçtiniz. Oysa oldukça agır bir pistte bu yaplıklannız tehlikeli degil miydi? ^Yaptığım hareketler riskliydi. Aneak kazanmak istiyorsanız bunu göze alacaksınız. Diğerlerinin yaptığıru >^apsam herhalde birinci olamazdım. Tehlike ola>ına gelince, eğer bir işi bilerek yapıyorsanız tehlikesi kalmaz. Bugün 6 yaşında bir çocuğa uçak sürdürmeye kalksamz tehlikelidir, ama uçağı pilot idare edince korkmadan içine binebiliyorsunuz. Yaplıgınız harekeUer ustalık isleyen hareketlerdi ve siz bunlan rahatlıkla becerdiniz. Başannızın sırn nedir? Çalışrna. Ben bu sporu öylesine seviyor ve ciddiye alıyorum ki. sürekli çalışıyorum. Bunun yanı sıra motorum da oldukça iyi bir model. Yani bizim motokrosçular da çalışırlarsa bu iş olur mu? Çalışma ilk adun. Bunun >'anında bazı şeyler gerekli. Sizin bir kulübunüz bile yokmuş. Oysa bizde motoru kulüp verir. Çalışmalarda masrafları kulüp karşılar. UJuslararası yanşmalara giderken masraflarımızı kulüp verir. Motorlarımızın bakımını kulüp yapar. Bize sadece çalışmak kalır. Yıllanmış senaryo... Devlet memurlarının demeç vermesi yasak. Güreş Federasyonu'nun Genel Sekreteri Nevzat Gürer de, demeç veremiyor. Ama telefonu açıp güreşimizin istifa eden Teknik Komite Başkanı Muhsin Altun'a geçen hafta "Diyalog" köşemizde söylediği sözler için cevap vermek istiyor. O demeç veremediği için biz kendisine sorularımızı sorduk; "Sizin Muhsin Altun'a bir yanıtınız var mı? Size karşı yapılan suçlamalar için ne diyorsunuz? Bu federasyonu gerçekten siz mi yönetiyorsunuz?" gibi... Nevzat Gürer'in sorularımıza toplu olarak verdiği yanıt aynen şöyie "Muhsin Altun, genel sekretere yani bana kâtip diyor. Devletin bir kâtibi 100 tane Muhsin Altun eder. Muhsin Altun madem istifa edecekti, neden Amerika'ya, Macaristan'a gitti. Ben eğer güreşimize ihanet ertiysem benim bir bakanım var. Genel müdürüm var. Onlar beni görevimden alırlardı ". Güreşimizdeki bu kavga süreceğe benzer. İstifalar, yenilgiler, suçlamalar... 1940'lardan gelen bir minder dışı kavgası. Kavgayı bırakıp güreşmeyi öğrenebilsek... Ama yıllanmış bu oyunu seyretmek herkesin işine geliyor galiba... Rizeliler G.Saray, Trabzonlular F.Bahçe için geliyor İndirimlî seferler LstaiîbııJ'a TRABZON, (Comburiyet) Trabzonspor'un geçen pazar günü Malatyaspor karşısında ortaya koyduğu futbol, taraftarlar arasında başanlı bulunurken $imdi tüm gözler Istanbui'a çevrildi. Cumartesi günü Rizespor'un Istanbul'da Galatasaray'la, pazar günü de Trabzonspor'un Fenerbahçe ile yapacağı maçlar, şimtliden Trabzon'da ve Rize'de heyecanlı günler yaşanmasına neden oluyor. Trabzonspor'un Malatya; Rizespor'un da Ordu yenğisi, her iki takıma moral kazandınrken, Istanbul'da oynanacak maçlar için de umut uyandırdı. '. Irabzon'da BordoMavili futbol takımını her yerde alkışlayan, destekleyen (Faroz, Boztepe, Yeni £ u m a , Yeni Mahalle ve ÇılgınJar) grupları, gerçekleştirdikleri organizasyonlarla taraftarlan 1 stanbul'a götürecek. Bu arada, ptobüs fiyatlarında da Fenerbahçe maçı için indirim yapıldı. Normal olarak lstanbul'a gidişdonüş 11 bin lirayken, bu gruplarla gidip gelenler 7 bin lira ödeyecekler. Trabzonspor'un pazar günü Fenerbahçe karşısında taraftarlarının desteğiyle eski günlerini aratmayacak bir futbol ortaya koyması bekleniyor. Yorumu siz yapın! Bu bir haberdir. 'Ankara Valiliği Anıttepe'deki yüzme havuzunun inşaatını yapan müteahhidin adresinde bulunmaması üzerine kendisine Resmi Gazete ile tebligat yaptı. Tebligatta müteahhidin havuzun noksanlarını tamamlaması için 5 gün içinde işe başlaması ve 60 işgününde de belirlenen noksanları tamamlaması isteniyor." Anadolu Ajansı'nın bültenini birlikte okuduk. Biz buna bir yorum getirmek istemiyoruz. Spor tesislerimizin ne durumda olduğunu siz yorumlayın. İLGt AZ Cumhuriyet Kupası Güreş karşılaşmalan beklenen ilgiyigörmedL (Fotoğraf: HALİL ÖZER) Güreşte moral arıyoruz fer Yılmaz da yer aldı. Ancak Cumhuriyet Kupası güreş turnuvasına katılan yaptığı bütün güreşleri kaybeden Rumenler ve Polonyalılar zayıf ekiplerle Yılmaz göz doldurmadı. gelince güreşçilerimiz rakiplerini kolayca yendiler. Günün en çekişmeli karşılaşHALİL ÖZER Cumhuriyet Kupası Güreş karşılaşmalan Spor ve Sergi Sarayı'nda başladı. Romanya ve Polonya'dan gelen birer takımın yanı sıra İstanbul, Ankara ve Sakarya bölgelerinin güreşçilerinin katıldığı müsabakalan çok az sayıda bir seyirci kitlesi izledi. Toplam 59 güreşçinin katıldığı Cumhuriyet Kupası Güreş Karşılaşmaları'na katılması beklenen Çekoslovakya ise Istanbul Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yüzünden son anda bu kararından vazgeçti. Şampiyonaya iki takım halinde katılacağını bildiren Çekoslovakya, bu durumu bölgeye bildirdi. Ancak bölge, "Sadece bir takımla katılabilirsiniz" şeklinde bir cevap verince, Çekoslovak takımı lstanbul'a gelmedi. Bu arada Edirne'de yapılan Balkan Şampiyonası'nda Cumhuriyet Kupası' na katılacağını bildiren Yugoslavlar ise lstanbul'a gelmedi. Tek bir federasyga üyesinirıbile izlemediği karşılaşmalarda genellikle Türk güreşçileri başarılı oldu. Bir minder de serbest, diğer minder de ise grekoromen karşılaşmalannın yapıldığı şampiyonada, 5 takımın yanı sıra, Avustralya'dan gelen Türk, Zaması ise, 57 kiloda idi. Güreşçimiz Serhat Karadağ, Avrupa ve Dünya ikincisi rakibi Rumen Zanfir'i 42 yenerken, tam 8 kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların 5"inî Karadağ, 3'ünü ise Zanfır kazandı. Bugün sona erecek olan şampiyonada Simtel Güreş Kulübü en teknik güreşçiyi bir elektrik süpflrgesi ve çalışmalanndan dolayı Istanbul Güreş Ajani Taştan Koçak'ı da bir kol saati ile ödüllendirdi. İlk gün yapılan güreşler sonunda olimpiyat üçüncüsü Rumen Zanfir, Serhat Karadağ, (Arkası 13. Sayfada) Bu araba İnönü Stadı'nda ne arıyor? İnönü Stadı'nın pistinde bir Mercedes. Kim getirmiş, nereden gelmiş belli değil; pardon belli çünkü plakası üzerinde. 06 PK 594. Ama ne farı var, ne lastiği. Hatta belki motoru bile Âllahlık. Ankara1dan kalkıp buraya kadar gelmesi bile mucize. Ama gelmiş işte. İstanbul'da bir Ankaralı Ayıp Olmayacak mı?.. TURGAY RENKLİKURT Avrupa kupalan futbol maçları, şöyle veya böyle sonuclanacak Belki sevineceğiz, belki hüzünleneceğiz, ama birsonuç elde edeceğiz. Elde edeceğimiz sonuç bir ürün olduğuna göre de, o ürünü üreten üretim kurum ve biçimleri üzerinde enine boyuna düşüneceğiz. İnanıyoruz ki, düşünürken hırsımızı, aklımızın ve gerçeklerimizin önüne katrp, eziklik duygusunun etkisine kapılmayacağız. Sağlam bir zemine basmış ayaklar ve serin bir ortamda duşünen kafalarla olayın üzerine eğileceğiz. Bundan yıllar önce milli takımlarımızın biriyle görevli olarak yurt dışına gitmiştim. Şeref Stadı'nın çamur, pislik deryasından yetişmiş bir sporcu, bize aynlmış pırıl pırıl tesisJeri görünce "Bunlan yeneceğiz değil mi hocam?" demişti. Sorudaki ince espriyi kavrayamamanm bağnaz yaklaşımı içinde sporcumuza "Evelallah" dediğimde, sporcu önce tesislere baktı, sonra araştırıcı bakişlarla beni süzdu ve titrek bir sesle "Ayıp olmayacak mı hocam?" dedi ilginçtir, biz o ayıbı gerçekleştirip, galip gelmişJik. Sugün, o sporcu bir antrenör olarak yaşamını spor adına utanç abidesı olan döküntü sahalardapürdürüyor, ben ise "Varakı mührü vefa'yı kim okuya..." dizesini bile bile, spor adına "İnce uzun bir yolda yürüyorum." Futbol; ülkemız insanları için öylesine uzgün bir ozdeşleşme konusu oldu ki, kamu ilelişim ve yönlendirme kurumlarının en başta geleni olan gazetelerın bile, en az iki sayfasını kapsarnaya başladı. Hele Avrupa kupa maçları oldu mu "ala ala hey!.." coşkusu ile sayfa sayısıçıın üçe, dörde çıkması işten bile değil. O günlerde olayları izlemek için yurt dışına en az 56 kişilık ekipler yollanır, giden ekıpler rakip ulkenin sokaktaki vatandaşının, sporcusunun, antrenörünün. kalınan btelin bar amerikanındaki dilberlerin, sporcuları arıyan gümrükçunün parmak kalınlığının özelliklerini gazetelerine iletir de, nedense; rakip plkenin spor yapısı, yönetimi, antrenör eğitimi, kulüp düzeni, tesis polîtıkası, sporcu sağlık hizmetleri, sporun devlet politikası içindeki yen konusunda en ufak bir araştırma yapmazlar. Son Avrupa kupası maçlarını izlemek üzere yurt dışına gönderilmiş, anlı şanlı futbol adamlarının birisiyle dün karşılaştım. "Yazımı okudun mu?" dedi. "Okudum" dedim. ' Nasıldı?" dedi. "Harikulade ve çok zengin" dedim. Birbirimizden aynldıktan sonra yazdığı tek maç kritiğini tekrar okudum, x orta sahaya kaysa, y ileri uçta olsa, türünden öluşan bu harfler dizisi, 100 kelimeden oluşuyordu. Araştırdım. bu seyahat salt o kişi için ilgili gazeteye yaklaşık 1 milyon liraya malolmuşfu. Yani, kelimesi 10 bin liraya. ' Sebepnetice ilişkisinden yola çıkıp, gerçeği yakalama uğraşına giriidiğinde, çoğu kez "gerçek çarpması" denilen bir olguyla karşılaşıvieriyor insan. O zaman kendi kendinize sorduğunuz soruların yanıtlân da birden "Yiğidi öldür, hakkını inkâr etme" niteliğine dönüşüveriybr. Ne zaman yabancılarla yapılan futbol karşılaşmalan gündeme gelSb, konuyu her irdelediğimde "gerçek çarpması olgusuyla karşı karşıya kalırım. Bir yandan galip gelmemizi isterim. Öte yandan "Niye?" sbrusuna yanıt veremem. Hele aklıma; pislik deryası, ilkel spor sahafân, yazgısı çagdtşı eğitım olan sporcular. bilgi kırıntısına muhtaç edilmiş Okuyucuseyırci ikilisi. usta aşçı örneği laf salatası üreten spor yazarı geldi mi, ne elin yiğidini öldürmek, ne de hakkını inkâr etme gücünü kendimde bulamam. Hele hele "İğne ve haplarla ulaşılan sahte mutliıluklann geçici olup, gerçeğin baki kalacağını" hatıriayınca tümden gücüm kesilir ve kendi kendime sorarım. "Galip gelirsek ayıp olmayacak mı?" diye. Ne dersiniz "Ayıp olmaz mı?" Kimin getirdiğini kimse bilmiyor; bizdebilmiyoruz. Ama niçin geldiğini söylediler. istanbul'a tamire gelmiş. Koskoca Ankara'da bir oto tamircisi yokmuş demek ki, Anka ra bu hurdayı lstanbul'a göndermiş "Siz tamir ettirin" diye. "Parasını kim verecek?" diye sorduk; söylemediler. Tribünde güneşlenen kuşlara sorduk; onlar "İstahbul Bölgesi" dediler. Bölge Müdürü Bahri Vreskala'yı arayıp sormadık, çünkü bir şey söylemeyecek, güç durumda kalacak: zaten demeç vermesi yasak, konuşsa bile suya sabuna dokunmadan konuşacak. O halde biz de sadece İstanbul'a tamire gelen Ankaralı otonun fotoğrafını koymakla yetinelim dedik. Müsteşar Yardımcısı Erdoğan Ünver ile Futbol Federasyon u Başkanı Erdoğan Ünver'e Bakan Emiroğlu bir öneride bulunmuş, "Ya müsteşarlık, ya federasyon; birinden birini seçmelisin, bu iş böyle yürümez." Ankara'da bir korku filmi KAYITLAR SÜRÜYOR Avrasya Maratonu'nun kayıtları sürüyor. {Fotoğraf: ARİFKIZILYALIN) Ûnlüler tıcuza koşmuyon.. Avrasya'ya çağnlan yıldız atletler büyük paralar istediler HİLMÎ TÜRKAY 3. Kıtalararası AsyaAvrupa Maratonu'nun kayıtları Inönü ve Fenerbahçe Statları ile Spor Sergi Sarayı'nda sürüyor. Pazar günü koşulacak olan maraton ve 10 bin metre yarışları için kayıtlar yarın sona erecek. Bu süre sonunda kayıt formunu dolduran ve göğüs numaralarını alan sporcular kayıt numaralarına göre belirlenen yerlerde toplanacaklar. 2 bin 500 kişi ile sınırlanan maraton koşacak sporculardan ise yetkililer sağlık raporu istiyoriar. Kayıtlann ilk gününde ilgi hayli düşüktü, ancak kayıt görevlileri ileriki günlerde Fenerbahçe ve İnönü statlannın yanı sıra Spor Sergi Sarayı'nda uzunca kuyruklarla karşılaşabilecekGüneş 1 012 1 10 012 1 10 0 20 10 2 20 2 10 1 10 Hürgun 1 012 102 012 201 10 021 01 20 102 021 102 201 012 10 201 Tan 1 10 1 10 10 1 01 10 02 0 0 0 02 02 1 1 Sabah 1 012 10 10 10 1 20 10 20 •021 Şimdi sayın Erdoğan Ünver, düşünedursun onun yakınları kendisinin "Futbol Federasyonunu" seçeceğini söylüyorlar. Şu, federasyon başkanlığı n e y m i ş k i , müsteşarlığı bile sollamış meğer. Neyse, bizim konumuz o değil. Sayın Ünver in "Futbol Federasyonu" ağırlıklı düşüncesi bile Ankara'da panik ha vası yaratmış. "Ya şimdi Bakan Emiroğlu bir müsteşar getirirse?" Getirecek tabii. Erdoğan Ünver, Futbol Federasyonu'nu seçince müsteşarlık boş kalacak, oraya da Bakan Bey birisini atayacak. O zaman ne olacak peki? işte teşkilattaki korku şimdi bu. Müsteşar gelir de, ne genel müdür, ne federasyon başkanı dinlemeyip hepsini kökünden temizlemeye kalkarsa o zaman ne olacak? Şimdi üst bürokratlar Erdoğan Ünver'i futboldan caydırıp müsteşarlıkta kalması için razı etmeye çalışıyorlarmış. Erdoğan Bey korkutma milleti allasen... Paran kadar konuş! Avrasya Maratonu'na bu yıl şöhretli atletlerin hiç birisi ılgi göstermedi. Nedeni de, hiçbir atletin artık ucuza koşmaması. Chicago Maratonu'na katılan İngiliz atlet yalnız yarışa katılmak için 20 bin dolar aldı, sonra yarışı birinci bitirdiği için 25 bin dolar daha aldı, daha sonra parkurun rekorunu kırdığı için bir 10 bin dolar daha... Eğer Steve Jones dünyanın en iyi derecesini yapsaydı bir 25 bin dolar daha alacaktı. Günümüzde maratoncular ucuza koşmuyorlar. en az/ndan katılmak için 10 bin dolar garanti istiyoriar. Biz Avrasya Maratonunu dünyaya tanıtmak istiyorsak en iyi 10 atlete 10'ar bin dolar verip getirmeli, birinciye de 20 bin dolar ödül koymalıyız. Diyeceksiniz ki 60 milyon falan eder hepsi. Bu para bizde var. Ülkenin tanıtılması söz konusu olunca bu paranın önemi de olmaz. Çünkü biz boşa giden nice 60 milyonlar biliyoruz. Bu para hiç olmazsa doğru dürüst bir yere gitsin. Türk Tanıtma Vakfı'nın yöneticilerine duyururuz. lerini belirttiler. Kayıt yaptırmaya gelen sporcular, Atletizm Vakfı'na fon oluşturmak için alınan 1000 liralık ücretin atletizm sporuna önemli ölçüde destek olacağını söyleyerek, "Bizlerden istenilen bu parayı seve seve veric yoruz ama biz de toplanılan paralarla yapılacaklan görmek isteriz" dediler. Şu günlerde kafasını kaşımaya dahi vakti olmayan Cüneyt Koryürek, maratonda herhangi bir aksaklığa meydan vermemek için yoğun bir calışmanın içinde. Federasyon Başkanı, katılacak yabancı sporcu sayısını beş olarak açıkladı. Açıklanan beş sporcunun ikisi İngiltere, ikisi Polonya ve biri de Noveç'ten gelecek. İngiltere'den gelecek olan Hugh Jones 1982'de, Mike Grotton ise Yeni Asır 1 V 10 1 1 01 1 10 t 021 01 20 1 20 0 1 1 Bulvar 1 10 1 1 01 1 021 10 021 01 2 012 2 • 10 KARMA TOTO Takımlar J) GalatasarayRizespor 2) FenerbahçeTrabıonspor 3) GençlerbirliftiSakaryaspor A) MalatyasporZonguldakspor yS) OrdusporEskife/ıirspor %# SamsunsporKocaelispor ,7) AltayAnkaragücü S) DenizlisporBursüspor ,9) KayserisporBeşiktas • 10) SebatsporKonyaspor If) SıvassporPetrolofîs 12) GöztepeBoluspor lj) Manisa VestelTarsus t. Y.E. 14) DüicesporAdanaspor IS) AntalyasporVefa Simtel 16) AydınsporBahkesirspor Hürriyet 1 10 1 10 10 1 012 10 02 012 20 012 2 021 1 10 Miüiyet 1 10 1 01 10 1 02 1 02 1 2 02 2 0 I 0 Tercüman 1 012 1 10 10 1 02 1 02 10 2 012 2 10 1 10 Cumhuriyet 1 10 1 10 10 1 20 10 20 0 2 10 20 02 1 1 021 102 20 20 1 021 1 1 1983'te Londra Maratonu'nu kazanmışlar. Norveç şampiyonunun ise son maraton derecesi 2.15.. ŞÖHRETLER 10 BİN DOLAR İSTEDİLER Federasyon Başkanı ve organizasyon komitesi yarışmalar direktörü Cüneyt Koryürek, pazar günü üçüncüsü gerçeklesecek olan AsyaAvrupa Maratonu için şöhret koşturmayı düşündüğünü, ancak şöhretlerin kendisine " 10 bin dolardan aşağı gelmejiz" demeleri üzerine şöhret koşturmaktan vazgeçtiklerini söyledi. Koryürek, bir şöhret çağırmakla hiçbir şey elde edemeyeceklerini, gelen kişinin bizim atletler arasından rahathkla sıyrılabileceğini ve yol boyunca tek başına koşacağım da vurgulayarak, "Her ne kadar gönliimüz "ünlü" koşturmak istediyse de bunu çok fazla para istcdiklerinden gerçekleşlireraedik. 10 bin doları da versek bir kişi tek başına da gelmiyor. S kişi olsa 50 bin doiarı. yani 28 milyon eder. Buna da gücümüz yok. Şimdi Avrasya'da bizim atletlerle birlikte 5 yabancı koşacak. Gelen bu beş yabancının hemen hepsinin Londra ve Chicago maratonlannda birincilikleri var. Her şeyin en giizel şekilde geçmcsini arzu ediyorum. Daha bu başlangıcımız. İleriki yıllarda çok daha güzel şeyleri yapmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. Kış geldi kavga başladı Kış geldi ya, kayak antrenörleri ile federasyon arasındaki geleneksel kavga yine başladı. Heryılfederasyonun, kimilerinin diptomasını iptal ettiğini, ama her defasifida da bu kayganın sonunda kayak antrenörlerinin mücadeleyi kazandığını görürüz. Bir antrenör bir kez diploma alır, o diploma bir kez onaylanır ve bir antrenörün antrenör olduğu da bir kez belirlenir. Bir diploma konusu her yıl ortaya çıkmaz. Ama bizde çıkıyor. Nedeni sanınz kimi kişilerin. kimi kişilere baskı yapmak, onlar üzerinde egemen olduğunu her yıl kanıtlamak. Federasyon başkanının galiba hiç bunlardan haberi yok. Olsa bile yorum yapamıyor. Daha doğrusu ne etliye karışıyor, ne sütlüye. Federasyonun genel sekreteri federasyona egemen. Kişileri de egemenliği altına almak istiyor olmalı. Aslına bakarsanız kayakta da bir başkan genel sekreter üstünlüğü söz konusu. Biri başkan, ama yetkilerini genel sekretere devretmiş bir başkan. Yetkisini devredince, kendini başkan sanan bir genel sekreter federasyona el koyuyor. Bütün mesele bu. Kayak sporunu bırakmış olanlar kayak antrenörü olmak için kursa girdiler, kursu başarı ile bitirdiler ve diplomalarını almaya hak kazandılar. Şimdi genel sekreter bu diplomaları vermemek için işi yokuşa sürüyormuş. Gerekçe diplomaların sözüm ona yanlış basılması. Aslında neden, kayak antrenörlerinin sayısının ne olursa olsun artmasını önlemek. Çünkü ne kadar çok antrenör olursa, Uludağ'daki antrenörlere pastadan o kadar az dilim düşecek. İşin içyüzü yine ekonomik, yine çıkar. Sporumuz "ticari tezgâh" anlayışından bir türlü kurtulamadı. Haftanın demeci Takımımızın başarısız olmasında iki sebep var. 1Gazeteciler futbolculanmıza az yıldız veriyor. 2Futbolcuların lojmanları mezarlık yanında olduğu için psıkolojik olarak etkileniyorlar. (a.a.) Lüleburgaz Başkanı Emrullah Özyürek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle