29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EKİM 1985 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Nezih Demirkent, bir süredir gözlemlediği afişleri yırtma olayının gazetelere saldırıya donüşmesinin boyutlarının onemli olduğunu vurguladı. Olayı gerçekleştirenlerin kim olursa olsun, "hain ve korkak" olduklarını kaydeden Demirkent, "Eğer böyle bir saldırı iie sonuca ulaşmak isteyenler \arsa, kendilerini aldatıyorlar. Türk basını hiçbir devirde bu tür tehditlerden korkmaımş ve yılmamıştır" dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Oktay Kurtböke de bu girişimlerde bulunanların akıl hastası değillerse çok yanlış bir yol izlediklerini söyledi. Kurtböke, "Çünkü Türk basını bu tür saldınlardan korkacak, işlevlerini yerine getirmekten cayacak bir yapıda ve anlayışta değildir" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Kaya Erdem, gönderdiği bir telgrafla olayı kınadı. Trakya gezisinde bulunan SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü ile HP Genel Başkanı Aydın Giiven Gürkan, olayı yaratanların yakalanmasını istediler. Gürkan, "Yeniden silahlarla sorunlann çözülmeye kalkışılmaması gerektiği konusunda herkesi uyanyorum. Bu konuda muhalefet kadar hükümetin de son derece kararlı olduguna inanıyonım" dedi. Yeni Asır ve Sabah gazetelerinin dün sabah kurşunlanması ve Milliyet gazetesine bomba konulacağı şeklinde ihbarda bulunulması üzerine, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri alarma geçirildi. UBA'nın haberine gore söz konusu üç gazeteyi ayrıayrı ziyaret eden İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, "Olayın faillerinin yakalandığını ve soruşturmaya başlandığını" söyledi. İstanbul Emniyet Müdürluğü yetkilileri ise kurşunlama olayına kanştıklan öne sürülen iki kişinin dün aksam saat 19.30 sıralarında yakalanarak göz altına ahndığına ilişkin haberler üzerine bugün bir açıklama yapılabileceSini belirttiler. SHP'nin tarıın atağı (Baştarafi 1. Sayfada) guladı. Gürkan, "Bu hiikiimet her şeyi alıp satmaktan başka bir şey düşünmiiyor. Her şeyi ihracat olarak gorüyor. Bugun üretmeyen Türkiye'yi, yann biz üreten Türkiye haline getirecegiz" dedi. Gürkan ve lnönü yolda basın mensuplanıun çeşitli sorulannı yarutladı. Sorular ve yanıtlar şöyle: Türkiye'nin gündeminde ekonomi, dolay ısıyla tanm bulunuyor. Trakya için de bu sornn var. tNÖNÜ Tanmın desteklenmemesi, kötü sonuçları ortaya çıkartmıştır. Hükümetin başından beri uyguladığı politika, üreticiyi desteklememek ve kendi haline bırakmak. Bunun en kötü sonuçlarını tarımda görüyoruz. Üreticilerin desteklenmemesi, gübrenin ve bütün girdilerin artması, ödemelerin peşin yapılmaması. Bunlar iki yıldır söyleye geldiğimiz eleştirüer. Son defa Tanm Bakaru'nın gensoru dolayısıyla savunması son derece yetersiz kaldı. Zaten, laflarla durum değişmiyor. Trakya'daki köylülerin durumunu yerinde görüyoruz. GÜRKAN Trakya gezisinin en can aucı nokiası tanm olacak. Çünkü ayçiçeği, buğday, pancar, nusır ve çeltik üretiminde büyük düşüş var. Köylü perişan, sahipsiz ve korumasız. Gelecek yıl ne yapacağını düşünüyor. O zamana kadar nasıl yaşayacağım tasarhyor. Gezimizde devletin olağanüstü sıkınülar içinde bulunan bu yöre halkına ne gibi yardımda bulunduklannı, hangi sorunlannı çözdüklerini göreceğiz. Bu bakımdan Trakya gezimiz hükümetdevlethalk ilişkileri açısından çok önemli sonuçlar çıkarabileceğimiz bir gezi olacak. Bu gezide, kendimizi anlatacağız. Ama ondan daha büyük ölçüde de halktan öğreneceğiz. Üretici ile doğrudan temas yapacağız. Elimizdeki rakamlarla, Tanm Bakam'nın verdiği rakamlar birbirini tutrriuyor. Uzmanlarıımz bunları araştırıyor. Eğer Tanm Bakanı, TBMM kürsüsünden yanlış bilgi vermişse, ki yanüş bilgi verdiği yolunda çok ciddi belirtiler var, bu takdirde Tanm Bakanı hakkında gensoru yenilenecektir. Gezimiz Bakan hakkında vermeyi düşündttğümüz gensoru için sanınm ciddi veriler ve kanıtlar sağlayacak. Tanm Bakanı hakkında vermek istediğiniz gensoru, hüküraeti de bağladığı için bu gensoru, hükümete yöneliV olabilir mi? (Baştarafi 1. Sayfada) Genelkurmay'a giderek askeri yetkililerden Türkiye'nin o günkü ortamında "Kendilerini kurtarmalannı istediklerini" bildiğini de anlattı. Ecevit, toplantıda günderne gelen Türkiye'deki sosyal demokrat gelişmeler, sosyal demokrasinin dünü, bugünü ve DSP'nin kurulması çalışmaları ile ilgili olarak şunları söytedi: "Ben, 12 Eylül'e kadar sancagı taşıdım. Ancak, bu tarihten sonra sancağı eşim Rahşan Ecevit'e devrettim/O da halka tesJiro edecek. DSP yakında kurulacak. Üyelerinin büyük kısmını da kadınlar oluşturacak. Özellikle de kö>lü kadınlar. Buna agırlık veriyoruz." Ecevit, toplantıya katılanlardan birisinin bir sorusu üzerine de şu açıklamayı yaptı: "Kendi hükümetim dönemindeki bakanlann Genelkurmay'a giderek askerlerden müdahale etmelerini, ülkenin bulunduğu ortamdan kendilerini kurtarmalannı istediklerini biliyorum. Elimde bu gerçeği açıklıkla gösterecek somut kanıtlar bulunuyor". Ecevit, ancak ısrarlara rağmen bu bakanlann kimler olduklarını söylemedi. Ecevit daha sonra Türkiye'de demokrasinin bulunmadığına dikkat çekerek, "Bu hükümet zamanında demokratik ortam genişlemek yerine daraldı. Son birkaç ay içinde halkın da zorlamasıyla nisbi bir konuşma özgürlüğü dogdu. Her şeyin dışında bu nedenle de halka şükran borcum var" dedi. Ecevit, daha sonra Türk işçilerinin durumlanyla ilgili olarak da şu görüşlere yer verdi: "Danimarka halkı, Türkleri kendilerinden ayn tutmuyor. Danimarka, >abancı diişmanlığına karşı en iyi tnücadele>i veren ülke. Buradaki Türklerin, Tiirkiye'ye dövtz getirmenin vanında. bize kazandıracakları en onemli şey, burada ögrendikleri demokrasi anlayışıdır. Bunu Turkiye'de anlatıp demokrasi anlayışının yerlesmesine yardımcı olabilirter. Bu en önemli katkılan olacak." Bu arada Danimarka Sosyal Demokrat Panisi lideri oİan Başbakan Angker Joergensen de Ecevit'e bir hoşgeldiniz telgrafı çekti. Joergensen, telgrafta ozellikie Rahşan Ecevit'e DSP'nin kurulmasıyla ilgili çahşmalarında başanlar diliyor. GÜRKAN Bunu düşünebiliriz. Çünkü gensoru açılmamasmı, olaylann boyutlu biçimde tartışılmamasmı sağlayarak engellemişlerdir. İlk aşamada, Bakan TBMM'ye yanlış bilgi verdiği için gensoruya o muhatap olacak. Gereğini yapmazsa, hükümet sorunu haline de dönüşebilir. önce gensoru acılır, tartışıhr. Bu konuda hükümetin tavnnın görülmesi gerek, ondan sonra düşünürüz. İlk gensoruda olayı tartışmadılar. Şimdi bir kez daha deneyelim. Özal, ABD'de 35 milletvekili transferinden söz ediyor. Bu siyasi gelişme sizce nasıl noktalanacak? GÜRKAN Başbakan'ın, anlaşılan akh fikri transferde. ABD'de bile bu konuyla ilgilendiğine göre, bu sorunlarla ilgilenmek gereksinimi duyuyorsa, çok ciddi sıkıntılan var demektir. Bu sıkınulanm gelsin açıkça anlatsın, bilelim ve düşünelim. Bu sıkıntılar Medis aritmetigini bozar mı? GÜRKAN Herhalde bozar. Kafile Silivri'de de HP'li Belediye Başkanı Sait Girgin ve kalabalık bir yurttaş tarafından coşkuyla karşılandı. Gürkan ve İnönü daha sonra belediye binası balkonundan halka hitap etti. İnönü, hükümeti "sorumsuzlukla" suçladı ve ülkenin bu durumdan kurtarılması için sosyal demokrat bir iktidarın gerekliliğini vurguladı. HP Genel Başkanı Gürkan da, bugün ülkede yaşanan olaylann başka bir ülkede olması halinde, o ülkede ihtilallerin olacağını ve böyle bir hükümetin iktidarda bir gün bile tutulmayacağını söyledi. Konvoy, dünkü geziler boyunca halktan büyük sevgi gördü. Gürkan ve İnönü, ilçelerle, Kırklareli ve Edime'de kapalı salonlarda halka hitap ettiler. Geceyi Edime'de geçiren İnönü ve Gürkan bugün ilçelerde ve Tekirdağ'da yurttaşlarla görüşecek ve konuşma yapacaklar. Gürkan ve înönü beraberindekilerle gece Ankara'ya dönecekler. (Baştarafi 1. Sayfada) Demirkent, olayı gerçekleştirenlerin kim olursa olsun "Hain ve korkak" olduğunu vurgulayarak, "Türk basınının hiçbir devirde bu tür tehditlerden korkmadığını, yılmadığım" belirtti. TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke de, Türk basınının bu tür saldınlardan korkacak, işlevlerini yerine getirmekten cayacak bir yapıda olmadığını kaydetti. Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, sabaha karşı saat O5.3O'da Atakan sokağına giren sarı renkli Volkswagen Golf marka bir otomobilden inen kimliği belirlenemeyen iki kişi, 9 milimetre çapmda bir tabanca ile Yeni Asır binasına beş el ateş etti. Saldırganlar yine aynı otomobille olay yerinden uzaklaştılar. Arabanın plakası Ifeni Asır'a silahlı saldırı çamurla kapatılmış olduğu için tespit edilemedi. Kurşunlardan biri binanın birinci kat penceresine, birinin de ikinci kat penceresine isabet ettiğini bildiren yetkililer, öteki üç kurşunun duvarlara saplandığını bildirdiler. Olayla ilgili bilgi veren Yeni Asır ve Sabah gazeteleri Yayım Koordinatörü Zafer Mutlu, İçişleri Bakanhğı ve Emniyet Genel Müdurlüğü'nden suçluların yakalanmasını, bu tür olaylann yinelenmesine engel olunmasını istediklerini soyledi. Mutlu, saldırıyı gerçekleştirenlerin kim oldukları konusundaki tahminlerin "mürtecilerin" üzerinde yoğunlaştığını bildirdi. Daha önce de Milliyet Gazetesi'ne telefon eden kimliği belirsiz kişilerin gazetenin İstanbul ve Ankara'daki binalarının bombalanacağını bildirdikleri belirlendi. Hurriyet'in Ankara büro ve matbaasının da bombalanacağı ihbarpüzerine başkentte basın kuruluşlarında önlemler alındı. BAKANIN ZİYARETİ Içişleri Bakanı Yıldıqm Akbulul ye İstanbul Emniyet Müdürü Ünal Erkan, dün Yeni Asır ve Sabah Gazetesi'nin hazırlandığı binada incelemelerde bulundular. Akbulut, gazete yöneticilerine geçmiş olsun dileklerini iletti ve saldırganların en kısa sürede yakalanacağını söyledi. Bakan ve beraberindekiler daha sonra telefonla tehdit edilen Milliyet Gazetesi'ne giderek yöneticilerle görüştüler. TEPKtLER Gazeteciler Cemiyeti Başkanı UGUR MUMCU GOZLEM , Anakent BeleJiyesi'nce Mecidiyeköy Ali Sami Yen Stadı yanında yaptırılan 600 araç kapasiteli katlı otopark dün düzenlenen törenle hizmete açıldı. 1 milyar 16 milyon 705 bin liraya tamamlanan otoparkta 3'ü bodntm 6 normal kat bulunuyor. Bir kat da kafeterya için ayrıldı. Mecidiyeköy katlı otoparkım hizmete açan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, kentin düzenli veplanlı olarak büyütülmesinin ulaşım modeli sorununun halledilmesi ile mümkün olabileceğini söyledi. Daha sonra Taksim Sanat Galerisi'nde Haliç Fotoğraflan Sergisinin açılışını yaptı ve "Haliç konusunda özel çıkarcıların karşı koymaları sinek vızıltısı bile olamaz" dedi. (Fotoğraf: SERPtL GÜNDÜZ) Ecevit •*,* Uluslararası Iskenderun (Baştarafi 1. Sayfada) anayasayı değiştirme yanlısı olduklarını bir kez daha yineledi. DYP de öteden beri anayasada yer alan 12 Eylül öncesi siyasetçileri ile ilgili yasaklar ile 12 Eylül yöneticilerinin yargılanmayacaklarına ilişkin maddenin değiştirilmesini istemektedir. Anayasanın milletvekillerinin parti değiştirmelerini engelleyen maddesi de iktidar partisi tarafından değiştirilmek istenmektedir. ^ Bugün bunlar göz önüne alınırsa, yapılacak ilk genel seçimlerle oluşacak parlamentoda gündem konulanndan birinin anayasa değişıklikleri olacağı şimdiden anlaşılmaktadır. Görünen köy hiç de kılavuz istemez! Sayın Evren, anayasa ile ilgili herhangi bir değişiklik halinde "Çeker giderim" demiş değildir. Cumhurbaşkanı "İnanmadığım bir şey olursa çeker giderim" demektedir. Cumhurbaşkanı'nın "inanmadığı şe/ler" ise Ceza Yasası'nın 141142 ve 163'üncü maddeleri ile bu maddelerin anayasal kaynaklarını kaldırmak gibi değişikliklerdir. Cumhurbaşkanı yine 12 Eylül yöneticilerinin yargılanmayacakları yolunda hükümler getiren anayasanın 15'inci maddesi ne karşı da duyartı görünmektedir. Oyle sanılıyor ki, Sayın Evren, anayasanın 15'inci maddesinde yapılacak bir değişikliğe de var gücüyle karşı çıkacaktır. Hiçbir NATO ülkesinde 141142 ve 163'üncü maddeler gibi yasaklar bulunmamaktadır. Hiçbir Batı Avrupa ülkesinde, bızde olduğu gibi siyasal partilerle işçi sendikalarının bütünleşmelerini yasaklayıcı bir anayasal engel de bulunmamaktadır. Sayın Evren, böyle bir demokrasi anlayışının Türkıye'ye egemen olması halinde görevinden çekilecegıni söylemektedir. En küçük kamu görevinden devletin en yüce katına kadar, bu görevlerde bulunan herkes, kendi ilkelerini gereğinde bu görevlerden çekilerek savunma hakkına sahiptir. Sayın Evren'in de "kefili olduğu" anayasanın değiştirilmesi karşısında tepki göstererek görevinden aynlması, elbette hakkıdır. Saytn Evren'in "Ben sandalye meraklısı değilim, inanmadığım bir şey olursa çeker giderim" sözlerini, her anayasa ve yasa değişikliğı ile önemli siyasal olaylar nedeniyle geçerli sayılacağını düşünmek yanlış olur. Cumhurbaşkanının amacı bu değildir. Bu olsaydı, hıç kuşkusuz, 6 Kasım seçimlerinden iki gün önce yaptığı radyo ve televizyon konuşmaşı ile "hilafı hakikatbeyanda bulunmak" ile suçladığı Sayın Özal'a hükümeti kurma görevi vermezdi. Anımsanacağı gibi Sayın Evren, 6 Kasım seçimlerinden iki gün önce, herkesi şaşırtan konuşmasında Sayın Özal'ı şöyle suçlarnıştı: r..T2 Eylül'den sonra alınmiş bütün kararların Milli Güvenlik Konseyi'nin tasvibinden geçtiğini, tasvip edilmeyenlerin yürürlüğe konmadığını bildikleri halde, daha iktidara gelmeden şimdiden bu şekilde hilafı hakikat beyanda bulunanların, bundan sonra ne yapacaklannı takdirierinize sunarım.. "Hilafı hakikat beyan" Türkçemizde "gerçeğe aykın bildirim" demektir. Görülüyor ki Sayın Cumhurbaşkanı, ANAP Genel Başkanı Sayın Özal'ı kamuoyu önünde açıkça yalancılıkla suçlamış ve halktan Özal'a oy verilmemesini istemiştir. Ancak halk, Cumhurbaşkam'nın bu konuşmasına karşın yine de büyük bir çoğunlukla, Cumhurbaşkam'nın "hilafı hakikat beyanda bulunmak" ile suçladığı Özal'a oy vermiştir. Bu konuşma, Cumhurbaşkanı ile Özal arasında bir "güven bunalımı" yaratmış; devlet hayatı için alışılmamış bu güven bunalımı, Evren ve Özal'ı birbirlerine sarılıp, öpüşmeleri ile çok şükür atlatılmıştır. Bu "güven bunahmı"nm attatılması, demokratik gelişmemiz için çok yararlı olmuştur. Cumhurbaşkanı, "hilafı haki' kat beyanda bulunmak" ile suçlayarak güyensizliğini belirttiği Özal'a Başbakanlık yolunu kapasa ve Özal hakkında düzenlenen raporiarı ışleme koydursa, o günlerde yeni bir bunalım daha yaşamış oiurduk. O günlerin duyarlı ortamı da herhalde böyle bir bunalımı kaldıramazdı. Sayın Evren, 6 Kasım seçimlerinden önce kişiliğine güvenmediği Sayın Özal'a Başbakanlık yolunu açarak hiç şüphesiz, kişisel özveri göstermiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, ileride yapılacak anayasa değişikliklerinde "Ben sandalye meraklısı değilim. inanmadığım bir şey olursa çeker giderim" demeyip, Özal'a gösterdiğı hoşgörüyü, Batı türü demokrasi isteyenlerden esirgemeyeçektir sanırız! Uluslararası rezalet! (Baştarafi 12. Sayfada) oyuncunuz (Şenol) sakatmış, bu da herhalde Fenerbahçelilerin moralini bozuyordur." Sezon boyunca Göteborg kalesini başanyla koruyan Wernersson ile Aftonbladet gazetesince "yılın oyuncusu" seçilen Nilsson, Göteborg'un 2. tura kendi sahasında başlaması ile ilgili sorumuzu ise şöyle yanıtladılar: Nilsson: "Maça kendi sahamızda başlamamız aleyhimize tabii. Rakip sahada başlarsak rövanş maçında seyircimizin de desteğiyle daha çok yukleniyor, daha çabuk sonuca gidiyoruz. Bakalım Fenerbahçe, bu fırsatı kullanabilecek mi?" VVernersson: "Eskiden alevhimizeydi, ama alıştık artık. İlk tura da Göteborg'da başlamıştık. Sonucu etkileyeceğini sanmıyonım." Çok sayıda Türk seyircinin Avrupa'nın çeşitli şehirlerinden %e Türkiye'den maça geleceğini söylediğimizde Thorbjorn Nilsson, korkuyla kanşık bir şaşkınlık geçirdi ve şunlan söyledi: "Ne? Tiirkler mi geliyor? Hiç unutmuyorum, Kaiserslautern"de oynarken, Trabzonspor'la Almanya'da karşılaşmıştık. Tribünlerde Almanlardan çok Türk vardı. Korkunç bir tezahiirat altında. sanki deplasmandaymışız gibi bir maç oldu. Bu maça da gelsinler, statta seyirci olsun. O zaman maç ta hareketleniyor." Aynı soruyu VVernersson şöyle yanıtladı: "Kalabalık seyirciye, coşkun tezahürata filan alışkınız. Sonuca etki etmez." Göteborg'un iki as elemanından son olarak, maçın sonucunu tahmin etmelerini istedik. Thorbjorn Nilsson, " 21 yeneriz" dedi. L luslararası'nın 13. şubesi. Türkiye nin en önemli dış ticaret merkezlerinden Iskenderun da hizmete girdi. •Uluslararası bankacılık felsefesiyle çalışan, kambi\ o ve dış ticarette tam yetkili uzman kadrosu, •Sadece proviz)*on ve havale işlemlerinde değil, tüm bankacılık faaliyetlerinde bilgisayarla bütünleşmiş süratli hizmeti, •Değişen şartlara anında u}Tim sağlayan, verimli, ekonomik ve çok kazandıran iş anlayışıyla Uluslararası Iskenderun. kamu ve özel sektör kuruluşlanmızın ve işadamlarımızın hizmetinde. Uluslararası İskenderun'la şimdi ülkemizde, bir uluslararası bankacılık merkezi daha var. VAKKO için. GHAFİKER • Graiık çalışmalarında "Her ış önemlıdır" diye düşunen • Bir Moda kuruluşunda oalışmaktajrı zevX duyax;ak • Yenılıklerı izleyen, hızlı, titiz genç graükerler... REXTON SELECTRA AĞIR İŞİTENLER Dünyada ilk ve tek kornputürle kulağa ayarlanan işitme cihazı. Tel: 143 51 19 INTERBANK ^ ULUSLARARASI Bir fotografmız ve ömek çalışmalannızla tılrllkte 24 Ekım Perşembe gunü saat 14.00 • 1700 arasında "Vakko Pabrikası. MerterİstanbuT adJtesinde beklıyoruz bir diınya bankasıdır. Metin Çetinkaya Atatürk Bul\an 4"*. Iskeııderun Tel • >2 8505172 Telek» t« IH>2 ıbuıı ır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle