19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Kuveyt basını: ABD, Irak'a 45 savaş jeti verecek Başkan Reagan, silahsızlanma görüşmeleri konıısıında umutlu MOSKOVA, (a.a./ANKA) İsviçre'nin Cenevre kentinde 12 martta başlayacağı açıklanan silahsızlanma görüşmelerinde Sovyet heyetinin, uzayın silahsızlandırılması ve yeryüzundeki silahlanma yarışının durdurulması konularına öncelik vereceği ve bu iki alanda kararlı bir tutum izleyeceği bildirildi. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vladimir Lomeyko, "Cenevre'ye gidecek Sovyet heyeline bu iki konuyu özellikle savunraası için direktif \erildiğini" bildirdi. Lomeyko, 'stratejik silahlar. orta menzilli füzeler ve uzay silahları konusunun göruşmelerde birbirine bağlı ayrılmaz bir bütün oluşturacağım" vurguladı. Sozcü, "göruşmelerde gerçek bir ilerlemenin 78 ocak tarihlerinde Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko ile ABD Dışişleri Bakanı George Shultz arasında Cenevre'de yapılan görüşmede belirlenen hedeflere her iki tarafın da sıkı sıkıya bağlı kalması ile sağlanabileceğini" belirtti. Lomeyko, "ABD'nin Gromiko'nun yaptıgı uyanyı da dikkate alacağı umtıdunda olduklarım" so>ledi. ABD'nin Irak'a 30 F15 ve 15 F16 tipi toplam 45 savaş uçağı satmaya söz verdiği bildirildi. kuveyt 'te yayımlanan 'lElVatan'' gazetesinde diin yer alan bir haberde, ABD yönetiminin, Irak Dışişleri Bakam Tarık Aziz'in geçen kasım aymda Washington 'a yaptığı ziyaret sırasında bu iilkeye modern bir radar sistemi göndermeye de söz verdiği öne sürüldü. (THA) Sovyetler Birliği 12 martta başlayacak olan Cenevre görüşmelerinde uzayın silahsızlandınlması ve yeryüzundeki silahlanma yarışının durdurulması konularına öncelik verecek. Gromiko "silahsızlanma göruşmelerinin geleceğinin. ABD'nin Batı Avrupa'ya orta menzilli nükleer fiizelerin yerleştirilmesini ve "yıldızlar savaşı" projesinin uygulanmasını durdurmasına bağlı olduğunu" soylemişti.ABD Başkarn Ronald Reagan, Sovyetler Birliği ile 12 martta başlayacak silahsızlanma gorüşmeleri konusunda bazı danışmanların aksine "iyimser" bir tutum içinde görunüyor. Başkan Reagan onceki gün bir grup radyo muhabiri ile yaptığı konuşma sırasında, "silahsızlanma görüşmelerinde ikinci başkanlık dönemi sırasında bir anlaşmaya vanlabileceğini umduğunu" söyledi Reagan, konuşmasında, "Uk kez olarak Sovyetler Birliği'nin (utumunda iimit verici bazı değişikliklerin göründüğünıi" ka\dettı. Reagan, "Sovjetler Birliği Devlet Başkanı Konstantin Çernenko'nun sağlığının silahsızlanma goriişmelerini olumsuz şekilde etkilemejeceği umudunda olduğunu" söyledi. Çernenko'nun sağlığı konusunda fazla bilgisi olmadığını belirten Reagan, "Sovyetler Birliği'nin göruşmelerde ilerieme kaydedilmesi için istekli olduğuna inandığım" sozlerine ekledi. Reagan ve Shultz'un silahsızlanma konusunda danışmanı Paul Nitze, Amerika'nın 10 yıl içinde savunma alanında izleyeceği yeni "stratejik doktrini" acıkladı. Nitze "geçiş dönemi" olarak adlandırdığı "önümüzdeki 10 yıl içinde gerek yeryüzunde, gerekse uzayda yerteştirilmiş ve yerlestirilecek tüm nükleer silahların sayısı ve gücünün önemli oranda azaltılacağım" acıkladı. "Yeni stratejinin ana hedefinin, nükleer silahlara karşı nükleer olmayan bir savunma sistemi kurmak olduğunu" sozlerine ekleyen Paul Nitze, "bunun da 'vurucu uydular" şebekesinden oluşacak ve nükleer silahları menziline ulaşmadan imha edecek bir 'savunma kalkanı' ile sağlanacağını" belirtti. "Sovyetler Birliği ile ABD arasında silahsızlanma göruşmelerinde anlaşma sağlanması umudunun eskisine oranla günumıizde daha fazla olduğunu" soyleyen Nitze, "yine d« alınacak epey yol bulunduğunu" hatırlattı. Fmnsa'da büyük insan avı POUTIKADA SORUNLAR ERGUN BAI/3 General Audron'un katillerini bulmak için ülke çapında arama yapüıyor Anarşizm ve Terorizm Terorizm dünyamızın en güncel sorunlarından biri. Hindistan'dan İspanya'ya, Sri Lanka'dan Federal Almanya, Belçika, Fransa'ya kadar birçok ülke giderek daha ciddi boyutlara ulaşan bu olgunun şu ya da bu şekilde sıkıntısını çekıyor. Bu arada bilerek, ya da bilmeyerek yanlışlıklar yapılıyor. Örneğin, bir kurtuluş hareketi olan Filistin gerillalarının mücadelesi ile terör eylemlerine dayanan Kızıl Ordu franksiyonu aynı kefeye konurken, kolay bir genellemeye gidilerek sağ ya da sol tüm terör eylemleri anarşizmle özdeşleştiriliyor. Konuya açıklık getirmek için bir toparlama yapmak yararlı olabilir. Önce sağ terör eylemlerinin aslında felsefi bir aktm olarak 19. yüzyılda doğmuş olan anarşizmle bir ilgisi yoktur. Sol terör eylemlerinin ise bu akımdan esinlenmiş olduğu gerçektir. Ama anarşizm, bir terör felsefesı olarak doğmamıstır. Terorizm, anarşizmin felsefesını kendisine uygun görerek benimsemiş ve bu görüşü ilk ortaya atanların akıllarına gelmeyen bir yola sürüklemiştir. Nitekim bir felsefi akım olarak anarşizmin 19. yüzyıldaki önde gelen kuramcıları İngiliz William Goodwin, Alman MaxStirner ve Fransız Joseph Proudhon, terör ve şiddet eylemlerinin kesinlikle karşısındaydılar. "CHumlu anarşızmin" temsilcisi olarak kabul edilen Proudhon "Ben itiş kakıştan hoşlanmam"öer ve öngördüğü toplumun barışçı bir evrim sonunda kurulacağını düşlerdi. Proudhon, aile ve mülkiyet gibi Fransız toplumunun geleneksel değerlerını ateşli biçimde savunarak burjuvaziyi bu değerlerı yozlaştırdığı için eleştirmiştir. Tüm anarşistlerin en mistiği olan ünlü Rus romancısı Lev Tolstoy ise kurtuluşu sevgide veHıristiyanlığıngerçekilkelerine dönmekte bulmuştur. Toistoy'un kendisine temel yasa olarak kabul ettiğı "kötülüğe karşı zor kullanmadan mucadele" ilkesi, İsa'nın "Bir yanağına tokat atarlarsa, öteki yanağtnı uzat" öğretisinden esinlenmiştir. Anarşizm, hırçın ve kavgacı niteliğine, Rus Mihail Bakunin ve onun çömezi Kropotkin dönemınde bürünür. Bundan sonra da giderek terorizmle özdeşleşir. Önde gelen temsilcileri, VVilliam Goodvvin, Max Stirner, Joseph Proudhon, Mihail Bakunin, Lev Tolstoy olan anarşizm temelde 19. yüzyılda ortaya çıkan ve kabaca Birinci Dünya Savaşına kadar uzanan bir akımdır. 1789 Fransız Devrimi'nin fırtınalanndan doğan anarşizm, her şeyden önce özel irade ile genel iradenin karşı karşıya gelişi, özerkliğinden taviz vermek istemeyen bireyle devlet arasındaki mücadelenin ifadesıdir. Anarşizm, bir bakıma Fransız Devrimi'nin ortaya attığı liberalizmin iç çelişkilerinden doğmuştur. Devrimin benımsediği görüşe göre vatandaş artık aklın emirlerıne uyan insandır. Bu insan için, kutsal özgürlük ilkesi ise her şeyin üstündedir. Ne var kı bu özgürlük temelde herkes için değil, sadece burjuvazinin yararına işleyen bir kavramdır. Bir yandan rekabetın serbestçe işlemesini savunur. Bu da, böyle bir savaş için yeterince silahlı olmayanın ezilmesıne yol açar. Öte yandan, mülkiyeti kutsal ilan edip, korurken, mülk sahibi olmayanların bağımlı duruma düşmesı ve ezilmesi karşısında seyirci kalır. Böylece anarşistlerin üzerine titredikleri bireysel özgürlük, aslında mülk sahibi olanların özgürlüğü tarafmdan ezilirken. devlet de bu işlemin simgesi olarak ortaya çıkar. işte 19. yüzyılda anarşizm bu olguya bir başkaldırma olarak tarih sahnesinde görünmüş ve tüm yıldırımlarınt devlote yağdırmıştır. Anarşizm üretım araçlarının özel mülkiyetine ve devlete başkaldırdığı ölçüde sosyalizme yaklaşmıştır Ama iki doktrin arasında temel bir uyuşmazlık vardır. Anarşizme göre yığınlarm kurtuluşunun baş koşulu bireyin kurtuluşudur Birey kurtuknadıkça, yığınlarm kurtuluşu olanaksızdır. Oyleyse slogan, "Herşey birey tçin"d\r. Oysa sosyalizme göre, bireyin kurtuluşu ancak kitlelerin kurtuluşu ile mümkündür. Sloganı ise "Her şey kitleler içiri'dk. Anarşistler düzeni değiştirmek için "akıllı, bilinçli ve cesur" bireylerden oluşan grupların eylemine ağırlık vehrken, Marksıstler yığınlarm örgütlenmesi ve siyasal gücün ele geçirilmesi gereğini savunmuşlardır. Anarşistlerin en büyük düşmanı, Fransız Devrimi ile doğmuş olan merkezci devletti. Devlet gerçi Marksistler'ın de baş hedefi idi, ama Marksistler, siyasal gücün ele geçirilmesi ve yığınlarm örgütlenmesi için merkezci bir yönetime gerek olduğunu ve işçi devletinin "geçici bir süre için" zorunlu bulunduğunu savunuyorlardı. Bundan sonra devlet kendiliğinden ortadan kalkacaktı. Anarşistlerle Marksistler arasındaki bu temel anlaşmazlık hiçbir zaman çözümlenememış ve Marx'la Bakunin arasındaki ünlü çekişmede doruğuna ulaşmıştır. Bu mücadeleyi Marx kazanacak ve Bakunin 1872'de Birinci Enternasyonalden kovulacaktır. Anarşistlerin bireyi her şeyin üstünde görüp toplumun kurtuluşu için umutlarını bireysel eyleme bağlamaları, sonraları bireysel terorizmin ortaya çıkması için elverişli bir ortam oluşturmuş, bu eylemler anarşist felsefeye dayanılarak haklı gösterilmeye çalışılmıştır. Rusya'da 19. yüzyılın sonlarına doğru Narodniklerin başlattıkları bireysel terör, Marksistler tarafmdan şiddetle eleştirilmiş ve Lenın "Anarşizm, gericiliktir" diyecek kadar ileri gitmiştir. Bireyin özgürlüğünü kısıtlayan her türlü baskıya karşı çıkan anarşistler, bu baskının en büyük simgesi olarak gordükleri devletin yanı sıra dine de karşı çıkmışlardır. Anarşist akım içinde kendine özgü bir yeri olan Tolstoy ise kiliseye karşı, Hıristiyanlığın temel ilkelerine dayanarak savaş açmıştır. Tolstoy'a göre, Hıristiyanlık temelde eşitlik ve sevgiye dayanan bir doktrindir. Ancak kilisenin elinde kitleleri uyutmaya yarayan bir baskı aracına dönüşmüştür. Bu nedenle yapılacak iş, dini reddetmek değil, dini bir baskı aracı olarak kullanıp, yozlaştıran kiliseyı reddetmek ve Hıristiyanlığın temel ilkelerine dönmektir. Koyu bir Hıristiyan olan Tostoy, anarşistler arasında devlete ve kiliseye karşı belki de en acımasız eleştırileri yönelten düşünürdür. Bireysel özerkiiğe düşkünlükleri, anarşistleri ufak mülkiyetin, özellikle toprak mülkiyetinin savunucusu yapmıştır. VVilliam Goodvvin, Max Stirner ve Joseph Proudhon gibi anarşist düşünürlere göre özel mülkiyet, bireyin liberal devlete karşı özerkliğini koruyabilmek için elinde kalan son silah, sığınabileceği son alandır. "Mülkiyet hırsızlıktır" diyen Proudhon, ufak mülkiyetin (atölye, toprak...) ateşli savunuculuğunu yapmaktan geri kalmamıştır. Max Stirner ise bıreysel özerkliğin son kalıntısı olarak tanımladığı özel mülkiyete, kollektivıst görüşle sınırlamalar getirmek isteyen komünizmi şiddetle eliştirerek "Komünizm evrensel dilenciliktir" demiştir. Anarşizm, Fransız Devrimi ile ortaya çıkan liberalizmin iç çelişkilerine karşı bir tepki olarak doğmuş, kabullenmediği devlete karşı toplumu özerk bireysel irade temeli üzerine kurmaya çalışmış, hem liberalizm hem de sosyalizmle mucadele etmiş ve sonunda sosyalizm tarafmdan aşılarak 20. yüzyılın başlarında tarih sahnesinden çekilmiştir. Anarşizm, bireye karşı duyduğu saygı, her bireyin özgün değeri olduğu yolundaki inancı, kendini eğitip, geliştirmesi için bireye yüklediği sorumluluk ve Proudhon'la Tolstoy'un öğretilerinde belirlenen şiddetten kaçınma ilkesi ile günümüzdeki anlamından çok değişik bir akım olarak çıkmıştır tarih sahnesine. Ama kolayca yozlaşma tohumlannı içinde taşıyan bu akım, bireysel özgürlük adına, en kutsal özgürlük olan yaşama hakkını yok etmeye kalkışan, toplumu kurtarma adına toplumu dehşete düşürerek. azınlığın iradesini çoğunluğun iradesine kabul ettirmeye çalışan ve kurbanlarını seçerken. kriter olarak o kurbanın öldürülmesinin yaratacağı paniği duşünen terorizmin yeşermesi için de elverişli bir ortam oluşturmuştur. Bu olgunun nasıl meydana geldiğini gelecek yazımızda göreceğiz. ı Papa, Venezuella'da Hindistan'da grevcilere ateş açıldı: 3 ölü 6 yaralı Papa tkinci Jean Paul 12 gün sürecek Latin Amerika gezisinin Uk durağı olan Venezuella'ya gitti. Havaalanmda 21 pare top atışıyia karşılanan Papa, "Tüm Latin Amerika 'da sosyal adaletin güçlendirilmesine katkıda bulunacağını umduğunu" söyledi. Hindistan'ın Bombay kentinde greve giden tekstil fabrikası işçilerine polis tarafmdan ateş açılması sonucu üç işçi öldü, 6'sı da yaralandı. Hindistan Haber Ajansı "UX1", ücretlerinin arttmlması isteğiyle greve giden tekstil işçilerinin bir gösteri düzenlediklerini ve grubun olay yerine gelen polisi taşa tutması üzerine, polisin ateş açmak zorunda kaldığmı duyurdu. (THA) Fransız Guyanası da bağımsızlığını istiyor Fransa'nın Güney Amerika'daki sömürgelerinden Fransız Guyanası halkı da bağımsızlık bayrağmı açarak "Obanga" admda bir kurtuluş partisi kurdu. "Obanga"nın kuruculuğunu ve geçici liderliğini iistlenen Levis Berch, iilke halkına bir açıklama yaparak, "Fransız egemenliğine karşı mücadelenin artık örgütlu biçimde başladığım" söyledi. Yeşitler'in Berlin kolu feshedildi BANGKOK, (AP) Kamboçya'nın Tayland sınırında Vietnam birlikleriyle "Kmer Llusal Halk Kurtuluş Cephesi" gerillaları arasındaki çatışmalar surerken Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar dun bir Kamboç mülteci kampını ziyaret etti. Perez de Cuellar bugün göruşmelerde bulunmak amacıyla Vietnam'a gitti. Kamboçya sorununda arabulucu rolü oynamak uzere Tayland'a giden BM Genel Sekreteri "Savaşan tarafların birbirleriyle görüşmesi" çağnsında bulundu. "Sonına diyalog yoluyla çözüm buluntnasım" öneren Perez de Cuellar, Kamb,oçya'yı işgal altmda tutan Vietnam birliklerinin mülteci kamplarına saldırılarını kınadı. Tayland Başbakanı Prem Tinsulanonda'nın onceki gün onuruna verdiği yemekte konuşan Cuellar, "Özellikle Tayland sınırında durumun patlama noktasına geldiğini, Kamboçya halkının Vietnam saldırıları yüzünden yokluk içinde olduğunu ve bunalımın çözümlenmesinde Birleşmiş Milletler'e bü De Cuellar, Kamboçyu'da savaşm yayılmasını kınadı PARİS, (AP) Fransa'da iki gün önce öldürülen Savunma Bakanlığı'nın Uluslararası İşler Müdürii General Rene Audron'un katillerini bulmak için ülke çapında bir insan avı başlatıldı. Ancak polis, araştırmalanndan henüz bir sonuç elde edemedi. General Audron'un öldürulmesini Doğrudan Eylem (Action Directe) örgütü ustlenmişti. Soruşturmayı yüruten savcı Robert Barba. olayın görgü tanığı olmadığını, bu bakımdan 8 kurşun isabet eden General Audron'un öidürülmesine ilişkin ellerinde fazla ayrıntının bulunmadığını söyledi. Polis kaynaklannın bildirdiğine göre, evde yalnız olan Audron'un kızı silah seslerini duyunca hemen dışarı fırladı ve babasını otomobilinin direksiyonu başında ölü olarak buldu. Audron'un kızı, çevrede kimseyi gormediğini ve otomobilin motorunun çalışmakta olduğunu söyledi. Uzmanlara göre, cinayet Doğrudan Eylem'in yöntemlerinin değiştiğini gösteriyor. Örgüt, şimdiye dek hükümet binaları ile savunma tesislerine saldınrdı. 15 ocakta Doğrudan Eylem'le Kızıl Ordu Fraksiyonu yayımladıkları ortak bildiride bundan böyle işbirliği yapacaklarını açıklamışlardı. İki örgüt Batı Avrupa'da "emperyalist güçlere karşı savaşmak üzere askeri siyasal cepheyi" kurduklaruıı bildirmişti. Afganistan'da mücahit lideri Zabiullah öldü VtETNAM SALDIRISINDAN KAÇIYOR Kamboçya'daki savaştan en büyük zararı her zaman olduğu gibi yine siviüer görüyor. Kucağında taşıdığı kadtnla Vietnam saldınsından kurtulmak için Tayland'a kaçan Kamboçyalı göçmen, bu olgunun somut bir örneği. yük sorumluluk düştüğünü" söyledi. Bugün Vietnam'ın başkenti Hanoi'ye gelecek olan Perez de Cuellar'ın Vietnam'lı liderlerle görüşeceği bildiriliyor. Cuellar'ın Vietnam'lı liderlere gerillalarla diyalog çağnsında bulunması bekleniyor. Yarın Bangkok'a döneceİc olan Perez de Cuellar Milliyetçi Kmer liderlerinden Prens Norodom Sihanuk ile görüşecek. Tayland sınırında onceki gün meydana gelen çatışmalarda Vietnam birliklerinin Tayland sınırını aştığı, Taylandlı askerlerin birlikleri geri puskürtmek için bölgeye gonderildiği ve çatışmalarda bir Tayland askerinin öldüğü bildiriliyor. İSLAMABAD, (a.a.) Afganistan'da işgalcı Sovyet birliklerine karşı mucadele veren mücahit gruplarından "Cemiyet'ül lslami"nin lideri Zabiullah'ın olduğu açıklandı. Mucahitlerin sozcüsünün Pakistan'ın Peşaver kentinde yaptığı açıklamaya gore, 30 yaşındaki Zabiullah, ülkenin kuzeyindeki Belh eyaletinde, Mezarı Şerif kenti yakınlarında geçen ayın 14'ünde bir operasyon sonunda bindiği jipin mayına çarpması sonucu 8 arkadaşı ile birlikte öldü. Eskiden ilkokul öğretmenliği yapan ve asıl adı Abdulkadir olan Zabiullah, Afganistan'ın kuzeydoğusunda mucahitlerin bir başka onemli lideri. olan Ahmet Şah Mesut'la birlikte direniş hareketini örgutlüyordu. Örgut sozcüsü, aynı bolgede 40 çocuğun camide öğrenim görürken öldürüldüklerini de bildirdi. FederalAlmanya'da "Yeşiller'in en yüksek karar organı olan Yurütme Kurulu, MeoNazi çevrelerle ilişkide oldukları gerekçesiyle Berlin kolunu feshetme kararı aldı. Yürütme Kurulu, bu kararını 3 'e karşı 32 oyla aldı. 2 üye çekimser kaldı. Federal Alman basınmda çıkan haberlerde, Berlin'de partinin 4 üyesinin NeoNazi faatiyetlerde bulunduğu ve bunlardan birinin, geçen kasım aymda aynı nedenle hüküm giydiği belirtildi. (a.a.) 'Gençlik Yılı" dolayısıyle 5. Büyük Vakko Yarışması Vakkorama tarafmdan gerçekleştiriliyor. YunanistanNATO gerginligi artıyor Atina, NATO Koleji'ndeki dersi hazırlayan profesöre yaptığı daveti iptal etti ATİNA, (a.a.) Yunanistan, Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde ders veren Profesör Roger Fisher'a Atina'da yaptlacak uluslararası barış göruşmelerine katılması yolunda yaptığı çağrıyı iptal ettiğini acıkladı. Hukümet Sözcüsü Dimitri Marudas, profesorun kolejde ders olarak gosterilen "Vunanistan'da darbe" konulu senaryonun yazarı olduğu öğrenildiği için davetin iptal edildiğini bildirdi. Soz konusu senaryoda, Yunanistan'da solun seçim zaferinden sonra, Yunan silahlı kuvvetlerinin darbe yapması konusu işlenmişti. Senaryoyu tepkiyle karşılayan Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, NATO Savunma Koleji'nden suresiz olarak çekildiklerini açıklamıştı. Atina'da 31 ocakta yapılacak olan göruşmelerde, bugün Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de başlayacak uluslararası silahsızlanma konferansının sonuçları incelenecek. Silahsızlanma zirvesi bugün başlıyor Dört kıtadan altı ülkenin katılacağı,"Silahsızlanma zirvesi" bugün Yeni Delhi'de başlıyor. Toplantıya Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi'nin yam sıra, Meksika Devlet Başkanı fvtiguel de la Madrid, Tanzanya Devlet Başkanı Juliııs .\yerere, Arjantin Devlet Başkanı Raul Alfonsin, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ve Isveç Başbakanı OlofPalme katıhyorlar. (ANKA) ABD Başkanı Ronald Reagan, bazı Amerikau siyah liderleri eleştirdi ve "Biri siyah, diğeribeyaz iki Amerika kurmak istiyorlar" dedi. ABD televizyonlanna bir demeç veren Başkan Reagan, Amerikan siyah toplumundan kendisine yöneltilen eleştirilerin, çoğunlukla siyahlann haklarını savunma örgütlerinden geldiğini belirterek siyah liderlerin, yönetimi tarafmdan izlenen politikayı anlamadıklarını söyledi. (a.a.) Reagan siyah liderleri eleştirdi Vakko Kuruluşlan'nın Türk sanatına katkıda bulunmak amacıyla düzenlediği geleneksel yanşmaların beşincisi, "1985 Gençlik Yılı" dclayısıyle Vakkorama tarafından ve "Heykel" dalında yapılacaktır. Sanatçılar yarışmaya, diledikieri konuda ve diledikleri malzeme ile gerçekleştirilmiş yapıtlarla katılabilirler. Seçici Kurul yapıtlan yalnız sanatsal nitelikleri açısından değeriendirecektir. 1985 VAKKORAMA HEYKEL YARIŞMASI Ödül tutan 2 milyon liradır. IYanşmada I. ödül 1.000.000.TL,2. ödül ise 500.000.IL.dır. Aynca, 2 yapıta 250'şer bin lira mansiyon verilecektir. IlYanşma, yurtiçi ve vurtdışındaki 35 yaşından genç tüm Türk sanatçHanna açıktır. Yanşmayla ilgili aynntılı bilgileri kapsayan broşür, 15 Şubat 1985 gününden itibaren Istanbul, Ankara ve İzmir"deki Vakko Mağazalan'ndan ve Vakkorama'dan edinilebilir. Bu iller dışındaki sanatçılar,aşağıdaki adrese mektupla başvurduklannda sözkonusu broşür adreslerine göndeıilecektir. IllYanşmaya katılma süresi 15 Ekim 1985 günü sona erecektir. IVSeçici Kurul aşağıdaki kişilerden oluşmaktadır: Füreya Koral Abdurrahman Hancı ilhan Koman Zühtü Mürüdoğlu Kaya Özsezgin Yalnız gençlere açık Mısırtsrail sınır görüşmeleri başladı TEL AVİV (Ajanslar) İsrail'le Mısır, iki yıldan bu yana ilk kez sınır konusunu göruşmek için bir araya geldiler. Negev çölündeki Berşeha kentinde dün başlayan göreşmelere katılan Mısır heyeti altı kişiden oluşu>or. Yetkililer, üç gun sürecek görüşmelerin odak noktasmı, Kızıldeniz'in kuzeyindeki Taba bolgesine 11 ülkenin askerlerinden oluşacak "Çokuluslu güç ve gözlemciler" yerleştirilmesi konusunun oluşturacağını belirttiler. Mısır heyetinin Başkanı Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdül Halim Bedevi, Israil'e gelişinde yaptığı açıklamada, "Tüm sorunlar çözümlenebilir, göriışmelere iyiniyetle başlıyoruz" dedi. Normal kalbin yapay kalple değiştirilmesi ameliyatının, 1015 yıl içinde açık kalp ameliyatmda olduğu gibi olağan hale geleceği sanıhyor. Şimdiye kadar yapılan iki kalp ameliyatına katılan doktorlar, yumruk büyüklüğündeki yapay kalbin şimdiden daha basit hale dönüştürüldüğünü söylediler. tlk yapay kalp takılan Barney Clark 112 gün yaşamıştı. tkinci operasyonun gerçekleştirildiği Wiüiam Schroeder ise yaşamını yapay kalple 50 gündür sürdürüyor. (a.a.) Yapay kalp ameliyatları basitleşecek Londra Asfaltı/Topkapı Istanbul VaAAv
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle