10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7/ EYLÜL 1984 HABERLER CUMHURİYET/7 Ozetle Üsteğmenlere terjî Yüzbaşı ve binbasılar gibi basarüı üsteğmenler de beşinci bekleme ythnda bir üst rütbeye yükseltilebilecekler. Bu konudaki yasa tasarısı meclis açıldıktan sonra Milli Savunma Komisyonu'nda görüsülecek. Yasa tasansınm gerekçesinde, üsteğmenllkte bekleme süresinin üç yüdan altt yua çtkanbnaayta yüzbaşı ve binbaşılara tanınan teşvik unsurunun üsteğmenlere de tesmil edüerek hizmet düzey'ınin yukseltibnesinin amaçlandığı kaydediliyor. Tasan komisyondan sonra Meclis GenelKurulu'nda ele alınacak. İnönü'nün hükünıete çağrısı: Laikliğe avkırılıktan vazgeçin ANKARA, (ANKA) SODEP Genel Başkanı Erdal İnönii, hükümeti, "Laikliğe aykın davranışlan özendirmekten vazgeçmeye" çağtrdı. Erdal İnönü yaptıği açıklamada, Türkiye'de laikliğe inanmayan gruplann hâlâ var olduğunu söyledi. Laiklik ilkesinden ödün verilmesi ile devletin çok "vahün" sonuçlara itileceğini de ifade eden İnönü şöyle konuştu: "Demokrasiye geçildiginde. 194546'lı yıllarda bu konu devlet ileri gelenlcrini meşgul etmiştir. O zaraanki idareciler ve parti liderierinin anlayışıyla, dikkatieriyle çeşitli istismarlann öniine gecilmişti. Daha sonra toplumun laikligi esas itibarıyla benimsemiş olduğu yeni kuşaklann varlığı ve eski kuşaklann tecriibesi sayesinde kendiliğinden korunabüir bir hale geldi. Özellikle. geçmişte laikliğe aykın bir tutumu destekleyen ve propaganda malzemesi olarak kullanan bir parti seçimlere girdi. Ancak çoğunluğu sağlayamadı ve bu da toplumumuzun laiklik ilkesine sahİD çıkmış olduğunu ispat etmiş oldu. Hükümet laikliğe aykın davranışlan özendirmemelidir ve yavaş yavaş laikliğin aleyhinde olan ve her zaman da olacak ufak gruplan yavaş yavaş kuvvetlendirip laiklik ilkesine aykın bir açık davranışa girecek hale getirmemelidir." Hükümetin laikliğe aykın davranışlan özendirici tutum içinde bulunduğunu vurgulayan inönü, şu örnekleri verdi: "19 Mayıs gösterilerine katılanlann giyimlerinin kısıtlanması, bu açıkça avkırı davranış olmayabilir ama aykın davranması özendirilen bir yol, ayrıca Arapca meselesi ticari maksatlaria ortaya konuluyor. Bu arada Türkiye'de yapılan veya yapılacak İslami toplantılann başlangıcında, Kuran okumak laikliğe aykın davranışlan özendiren tulumlardır." İnönü, hükümetin bu yolda devam etmesi halinde karşısında toplumun laikliğe inanmış güçlerini göreceğini sözlerine ekledi. 50 bin kömür işçisinin görüşmeleri çıkmaza gınyor Genel Madenİş Sendikası'mn 50 bin Zonguldak kömür işçisi için Genel Müdürlük düzeyinde yürüttüğü göruşmeler, dün TKİ ve Ankara düzeyinde sürdürüldü. 60 günlük yasal müzakere süresinin dolmasına 3 gün kaldı. tşSendika Servisi Bayram ertesi toplu sözleşme görüşmeleri yeniden yoğunluk kazandı. Ancak olumsuz gelişmelerde atılan yeni adımlar da olumsuz. Genel Madenİş Sendikası'mn 50 bin Zonguldak kömür işçisi için, Zonguldak'ta genel müdürlük düzeyinde sürdürdüğü göruşmeler dün TKİ düzeyinde ve Ankara'da sürdürüldü. Sözleşmenin henüz temel haklar bölümünde ve izinler bölümünde bir gelişme kaydedilmeye çahşılıyor. 60 günlük yasal müzakere süresinin bitimine 3 gün kaldı. Genel Madenİş Sendikası yöneticileri, müzakerelere katılan işveren temsilcilerini başta ücretler olmak üzere hemen hemen bütün onemli konularda kendilerini yetkisiz ilan ettiklerini ve Koordinasyon Kurulu'na bağlı olduklarını bildirdiklerini belirtiyorlar. YHK'nın da imzaladığı sözleşmenin gerisinde önerilerle karşı karşıya bulunduklarını, kalan üç gün içinde hiçbir anlaşma umudu bulunmadığını açıklıyorlar. Daha önce arabulucuya gitmiş ve o aşamada da bir ilerleme kaydedilemeyen MTA ve Elbistan sözleşmeleri uyuşmazlığında olduğu gibi Zonguldak uyuşmazlığı için de olumlu bir gelişmeyi arabulucu aşamasında dahi beklemediklerini vurguluyorlar. Tekstil İşverenleri Sendikası ile Teksif arasında yaklaşık 80 bin işçiyi kapayan ve bayram öncesi uyuşmazhk doğması üzerine ara verilmesi uygun görülen göruşmeler yann yeniden başlayacak . Daha ücretler ve önemli sosyal haklara gelinmeden, temel haklar bölümünde uyuşmazlığın kilitlenmesine İşveren Sendikasınm, TİSK, YHK ve imzalanmış bulunan MESSTürk Metal sözleşmesindeki ilkelerin aynen bu sözleşmeye de aktarılması isteminden kaynaklanıyor. lürkIş'e bağlı TekG>da İş Sendikası İstanbul'da 300 ekmek fınnında çalışan 4 bin 500 işçi için toplu sözleşme görüşmelerine bu ay içinde başlayacak. Sendika Genel Başkanı Zeki Gedik, toplu sözleşme taslağını Fınn İşverenleri Sendikası' na sunduklarını bildirerek görüşmeleri bir an önce sonuçlandırrrmyı düşündüklerini belirtti • PETROLtŞ'tN UYUŞMAZUKLARI PetrolIş Sendikası'mn Uniroyal Lastik Fabrikası, 4 ilaç fabrikası ve Bagfaş Gübre Fabrikası'nda çalışan toplam 470 işçi adına sürdürdüğü toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık çıktı. Bandırma Cumhuriyet muhabirinin haberine göre, Bagfaş gübre ve asit fabrikasında çalışan 300 işçi adına sürdürülen görüşmelerde özellikle sosyal haklarda uyuşmazlık sözleşmenin yürürlük tarihinden kaynaklanıyor. Kalemli gidiyor Libya'ya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli resmi bir ziyaret için yann Libya 'ya gidiyor. Bakan Kalemli ziyareti strasında Libya 'daki Türk işçilerini yakmdan Ugilendiren TürkiyeLibya sosyal güvenlik sözleşmesini de Türkiye adına imzalayacak. Kalemli, Libya Sosyal Güvenlik Bakanı tbrahim Fakih Hasan ve Çalışma ve Kamu Hizmetleri Bakanı Abdullah Mabrouk ile de göruşmeler yapacak. Kalemli, Türkiye 'ye pazar günü dönecek. Erdal İnönü Muhaiefetten hükümete: Ücretler artsın ANKARA CTHA) Muhalefet partilerinin yöneticileri, yeni yasama döneminde işçi ve memur ücretlerinin arttınlması için hükümete çağrı yaptılar. Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgut Sunalp, işçi ve memur ücretlerinin enflasyon oranı gözönüne alındığında gerçek fiyatlann çok gerisinde kaldjğını belirtti. Sunalp açıklamasında MDP olarak işçi ve işveren iüşkilerine sendikal bir sistem içinde çözum bulmak gerektiğine inandıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Toplu sözleşme dönemine geçildiği şu günlerde ekonominin milli yararlar gözönünde lutularak taraflann büyük bir sorumluluk duygusu ile bazı asgari müştereklerde birleşmesi gereklidir. Toplu sözleşmder politikanın aleti olmamalı devlet ise diizenleyici bir görev üstlenmelidir. Kamu kesimindeki toplu sözleşmelerde hükümet piyasaya örnek olacak, adil ve işçi ailesinin karnını doyuracak enflasyonu dikkate alan çözüm yollan bulmalıdır. Bunu hükümetten isliyor ve bekliyoruz." Özal hükümetinin yaptığı zamlardan sonra işçi ve memurların hayat pahahlığına katlanacak güçlerinin kalmadığını kaydeden Halkçı Parti Genel Başkan Yardımcısı Enp'n Aydın, "İşçilerimiz adeta işverenin insafına terkedilmiş gibidir. Bu yaşam koşulları karşısında işçilerimiz ve memurlarımızın istedikleri sadece emeklerinin karşılığını alarak insanca ve hakça bir yaşamdır" dedi. Aydın, çalışanlann emeklerinin karşılığını alarak insanca bir yaşam düzeyine ulaşması için HP olarak Meclis'te büyük bir çalışma içine gireceklerini ifade etti. HP Genel Başkan Yardımcısı Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Partimizin işçi kökenli milletvekilleri geniş hazırlık içindedirler, işçilerimizin yaşam dıizeylerinin yükseltitmesine dair Meclis'te yeni kanun teklitierimiz vardır, biz aynca sosyal demokrat bir parti olarak işçi ve memur ücretlerinin arttınlması için önemli seçenekler sunmak zorundayız." SODEP Ankara il Başkanı Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı ise hükümetin ekonomik politikası sonucunda bu yılki enflasyon oranıntn yüzde 50 dolayında olacaği bu nedenle işçilere yapılacak zamlarda enflasyon oranının gözönünde bulundurulmasının gerektiğini kaydetti. Kumbaracıbaşı şöyle konuştu: "Enflasyon oranı gözönünde tutulduğunda 1985 yılı işçi ve memur kesimi açısından ivimser bir yıl olmayacak. Gerçekte hükümet işçi kesimine karşı bir tavır almışlır. İşciye fazla ücret verilmemesini başbakan bizzat işverenlerden talep etmiştir. fazla verirseniz bir daha benim yanıma gelmeyin demiştir. " Refah Partisi Genel Sekreteri Ahmet Nedim Çetin de hükümetin yaptığı zamlardan sonra işçi ve memurların insan onuruyla bağdaşmayacak bir ücret aldığını vurguladı. Çetin, bu yıl enflasyon oranının yüzde 50'yi aşacağını bu nedenle işçi ve memur maaşlarına da yüzde 50'den fazla zam yapılmasının gerektiğini söyledi. Doğramacı Atina'da Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. thsan Doğramacı, A vrupa Üniversite Rektörleri toplantısma katümak üzere Atina'ya gitti. Prof. Doğramacı, herytl bir A vrupa ülkesinin başkentinde toplanan rektörler toplantısında bulunduktan sonra tekrar Türkiye^ye dönecek. A vrupa üniversite Rektörleri toplantılannda, ülke sorunlan çerçevesinde üniversitelerin durumlan ele almıyor. Okuryazarhk Günü kullandı Uluslararası Okuryazarhk Günü'' dün Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen bir törenle tstanbuVda da kullandı. Vaii Nevzat Ayaz törende yapnğı konuşmada "UNESCO tarafından 1965 ydında kabul edilen günden çok önce Atatürk 'ün 192S ythnda kurduğu Millet Mektepleriyle başJatuan cehaletle savasuı son yıllarda aynı heyecanla devam etmedigini"söyledi. 1981 yüında başlatılan "OkumaYazma Seferberliği" ile yüzde 67 olan okuma yazma oranmın 4 yılda yüzde 74'e yükseldiğini kaydeden Vali Ayaz "Bu seferberlik sırasmda tstanbuTda 7163 birinci kademe kursundan 161 bin 790 kişinin geçtiğini, 2553 ikind kademe kursundan da 26 bin 364 yurttasm ilkokul diploması aldığını açıkladı. ft Erdal İnönü "birleşme" temasını bu kez Izmir'de işleyecek Sinemacı Güney'den kakm ATtLLA DORSAY Yılntaz Güaey öldü. Olaylarla, iniş çıkışlarla, en büyük &anatsal başarılar ve bir insan için maruz kalınabilecek en büyük suçlamalarla, çeşitli yargılanmalar, içerde geçen uzun yıllar, seruven fümlerini andıracak kaçışlar, cinayetten hüküm giymekıen dünyanın en önemli sinema odülü olan Aitın Palmiye'yi atmaya varan, bircok şaşırttcı ve çelişkiii olaylarla örülü, kendine özgü "müstes» a " bir yasam sona erdi. Arkaandan çok şey söylenecek, çok şey yazılacak. Katülikten vatan hainli|ine bir dizi a a olay ve suçlamanın getirdiği gerginlik onamı yatıştığında, suiar durulduğunda, ıtim bu olaylann gerisinde önemli, iyi bir sinemacının (yazar kişiliğini bir yana bıraksak bile), çağın önemli isimleri arasmda yer almaya layık bir sinemacının bulunduğu anlaşılacak. Ydmaz Güney'in oyuncu, yazar ve yönetmen olarak katkıda bulunduğu filmler üzerine geniş iîicelemeler yapılacak, kitaplar, araştırmalar, anıiar çıkacak. Güncel ve gündelik olaylara, adli veya politik talihsiz serüvenlere karışmış tüm sanatçılar için olageldıği gibi. Sel gidecek, kutn kalacak. Yanlışlannın cezasmı belki de en acı biçimde, yurdundan, yakınlarından uzak, kendisine verdiği defere karşın belki de hiçbir zaman ısınamadığı bir ülkede yasamak ve orada ölmekle ödeyen Güney'i, bir gün gelecek, en amansız düşmanlan bile sanatıyla, ftlmleriyle anacaklar. İnsanhk tarirnne bakttğımızda hep böyle olduğunu gorü\oruz çünkü. ERtŞTİCt DÜZEY GOZDEN KAÇMALI MI? Yılmaz Güney, 1970'lere dek çoğu onemsiz bir sürü filmin populer oyuncusu, haksızhğa, sömurüye karşı bileğiyle, bazen silahıyla direnen halk adamı roilerinde elde etıiği ünu ve populer başanyı 1970'teki " U o ı u t " filminden başlayarak daha önemli, gerçekçi yapıtlara dönüştürmeyi bilmiş, 1970'lerden sonraki hızlı ve olaylı yaşarmnda yönetmek fırsatını bulduğu bir avuç filmle Türk Sineması'run dünfaca tanınmasına ve dışanya açümasına giden köprüleri kurmuş adamdır. "Ağıt", " B a b a " , "Arkadaş" gibi bu filmlerin yanı sıra, kaderin garip bir cilvesiyle, Güney'in en önemli filmleri, kendi yönetemediği, ancak senaryosunu yazdığı filmler oldu. Garip ve acı bir talih, onun en önemli senaryolarını bizzat çekememesi sonucunu getirdi. "Endişe", "Surii", "Duşman" ve "Yol" bu filmlerin başlıcalarıdır. Güaey'in hangi etkenler altında olursa olsun, elini kana bulamasım, zaman zaman aşm politik görüşlere angaje olmasını, ç o | u kez bir sanatçı olmanın sınıriannı aşarak bir polilik lider tavrına bürünmesini çok kişi gibi biz de onayiamadık. Ama bu yanlışlar onun sanatını, özellikle serîaryo yazan ve yönetmen olarak eriştiği duzeyi gözden kaçırmamızı engellemeli midir? Güoey'in sinemast tumüyle yaşama dönük, yaşamın içinden kopup gelen bir sinemadır. Doğadan hayvanlara. kuşlardan çiçeklere her şey gelip bu sinemanın içindeki doğal yerini alır. Bu gözleme dayanan sinemada, Güney'in olağanüstü bir duyarlıkla saptadığı tipler de Türk Sineması'nın en yaşayan, ayakları yerde tipleri arasında yerlerini alırlar. Sınıfsal ilişkilere yaslanan. toplumdaki çeşitli yanbşları. haksızlıkİarı, ekonomik ilişkilerin yozlaşmasına bağlı olarak çöküp giden bir ahlak anlayıştnı, kadınm yüzyıllardır suregelen sömurüsunü ve daha başka birçok şeyi ele alır, iş.ler bu filmler. Her für.ıinin ülkemizin temel oluşumları içinde yerini alan bir temel bildirisi, çağda> ve güncel bir özu vardır. Tema ve öz zenginliği, genelde tek bir öykıiye (sözgelimi fakir kızzengin erkek ilişkisine) dayanan filmlerimizin yanmda göz kamaştırıcı bir zenginlik olarak dikkati çeker. ERtMEYE, YOK OLMAYA GİDEN SAGLIKS12L1K Yılmaz Güney son filmini Fransız Kültür Bakanlığı'nm desteğiyie Fransa'da çevirdi. Güoey'in uzun tutukluluk yıllanndan sonra ilk çektiği fümdi bu. A.ma pek beğenilmedi. Göremediğimiz " D u \ a r " ı yabancı eleştirmenler fazla sert, haşin, kötümser buldular. Kimbilir, bu son film belki de Güney'in ruhuna uzun ve acılı serüvenler sonunda kaçınılmaz biçimde sinip kaimış olan kötümserliğin bir yansımasıydı. Artık bazı konular üzerinde nesnel. yansız ve soğukkanlı olamayan, gurbette yaşamaya yazgılı, oysa toprağına, köklerine bağlı bir sanaiçı yapısının erimeye, yok olmaya doğru giden sağlıksızlığını haberüyordu. Nitekim Güney'in fiziksel yapısına da bulaşan bu sağlıksızhk, onu birçok projenin eşiğinde olduğunu sandığımız bir döneminde ve genç sayılacak bir çağda yaşamdaıı aldı götürdü. Dileğimiz, Giiney'e bakışırnızda toplum olarak bundan böyle belli bir yumuşamanın, belli bir hoşgörünün egemen olması ve artık yaşamayan bu talihsiz sanatçıya kinin ve katı önyargının değil, anlamaya, eleştirmeye ve çözümlemeye çalışan bir pencereden baktlrnasıdır. Yanlışlannın cezasmı yeterince çektiğine inandığımız Yılmaz Güney'in geride bıraktığı yapıtı, bizce artık bu türden bir yaklaşımı hak ediyor. HABERLERİN DEVAMI Gümrtikte sessizlik (Baştarafi 1. Sayfada) memesini de rica etti. Arıkan'ın da Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal ile yaptığı görüşmelerden sonra, soruşturmanın ve operasyonların sonucunun beklenmesi ve bu süreç içinde sorunu fazla buyütecek davranışlara girilmemesi karan aldığı öğrenildi. Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Arıkan'ın yakın çevresi, Bakan'ın moralinin bozuk olduğunu ifade ederek, "her an istifa edebileceğini" öne sürüyorlar. Bu arada Arıkan'ın istifa edip etmeme konusunda Başbakan Özal'ın Tannyar ile yapacağı görüşme sonucu alacağı tavrı beklediği ve duruma göre tavrını belirleyeceği bildirildi. İki gündür Bakanlıkta çalışmalarını sürdüren Arıkan, ziyaretçi kabul etmiyor, Bakanlar Kurulu üyeleri ve yakın çalışma arkadaşları dışında kimseyle görüşmüyor. HÜKÜMETİN SORUNU ANAP Genel Başkan Yardımcılan Mehmet Keçeciler ile Halil Şıvgın, "Cumhuriyet" muhabirinin sorusu üzerine gümrük yolsuzluğu ve soruşturma biçimi ile ilgili tartışmaların partiyi ilgilendirmediğini söylediler. TanrıyarArıkan tartışmasına yol açan Kapıkule olayının Meclis Grubu'nda tartışılacağını belirten Keçeciler, "Sorun partinin değil, hükümetin sorunudur" dedi. Keçeciler sorunun ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda ele alınmasına "şimdilik" gerek olmadığını ifade ederek. konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu aşamada sorunun Merkez Karar ve Yönetim Kunılu'nda ele alınmasına gerek yok. Çünkü sorun partinin değil, hükümetin sorunudur. Bunun için bir parti sorunu haline geleceğini de zannetmiyorum. TBMM Grubumuz gündemine hâkimdir. Milletvekillerimiz konuyu gnıba getiririer, tartışırlar. Bizim Merkez Karar ve Yönetim Kunılu'nun bu konuda herhangi bir öneri götürmesi söz konusu olamaz." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın da, konunun hükümeti ilgilendiren bir sorun olduğunu belirterek, bunun parti içerisinde herhangi bir soruna yol açacağı kanısında olmadığını söyledi. Şıvgın, "TBMM açılınca konuyu Meclis Grubu'nda görüşüp tartışacağız. Ortada çozümlenmeyecek bir sorun olduğunu sanmıyorum" şeklinde konuştu. Gümrük yolsuzluğu ile ilgili hükümet içerisindeki gelişmeler, TBMM'nin yeniden çalışmaya başlayacağı 25 eylülden sonra ilk grup toplantısında ele alınacak. Arıkan ile Tannyar arasında tartışmalara yol açan gümrük yolsuzluğu ile ilgili soruşturmalar, ANAP Grubu'nda milletvekilleri tarafından gündeme getirilecek. Grupta Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal da bir konuşma yaparak, tavnnı ortaya koyacak. Gözaltında buluran kişilerin yakınları tarafından Edirne Cumhuriyet Savcılığf na yapılan "kötü muamele" iddialanna ilişkin başvurular üzerine 14 kişinin doktor tarafından muayenesi yapıldı. Gözaltında bulunanlann tutulduğu Bölge Trafik Müdürlüğü'ne Ayşe Kadın Sağlık Ocağı'nda gelen bir doktor, 14 kişi için, "Fiziki ve harici görünümünde darp izine rastlanmadı" şeklinde rapor verdi. 3. Tümen Komutanı Tümgeneral Hikmet Bayar da, dün sabah Bölge Trafik Müdürlüğü binasında denetleme yaptı. Gözaltında bulunanlann Edirne'den Ankara'ya gönderilmek üzere otobüse bindirilmeleri sırasında yakınlarının fenalık geçirdiği gözlendi. NevvYork'ta Haber Merkezi SODEP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün bu hafta sonunda Iztnir'e gideceği ve burada düzenleyeceği basin toplantısında önernli açıklamalarda bulunacağı bildirildi. SODEP'in önümüzdeki yıl nisan ayında yapılacak Tüzük Kurultayn'ndan sonra parti üst yönetimi için yeniden seçime gidileceği belirtildi. Erdal İnönü, lzmir'e 15 eylül cumartesi günü karayolundan gidecek. Atatürk'ün lzmir'e girerken bir süre dinlendiği Belkahve'de partililer tarafından karşılanacak olan İnönü, pazar günü bir basın toplantısı düzenleyecek. İnönü'nün bu basın toplantısında sol partilerin birleşmesi konusunda bazı önemli açıklamalarda bulunacağı belirtildi. Aynı Hac görevini yerine getirmek için Suudi Arabistan 'da bulunan gün ilçe örgütleri ile bir toplantı hac kafüesi yurda dönmeye baş yapacak olan İnönü, 17 ve 18 eyladı. Diyanet tşleri Baskanuğı lül günleri lzmir'e bağlı ilçe ve Hac Dairesi'nden alınan bilgiye bucaklarda incelemelerde bulungöre, ilk hacı kafilesi dün gece duktan sonra Balıkesir'e geçecek. hava yoluyla Yeşilköy'e geldi. SODEP'in nisan ayı içerisintkinci kafilenin de dün öğleden de yapılacağı belirtilen Tüzük sonra Esenboğa Havaalanma Kurulıayı'ndan sonra öngörülen geldiğini belirten Hac Dairesi değişikliğe göre parti üst yönetiyetkilileri havayoluyla son hacı mi için yeniden seçim yapılacağı kafüesinin bugün geleceğini bil bildirildi. Partinin 6 temmuzda dirdiler. Karayolu ile dönüşler yapılan 1. Kurultayı öncesi İzmir ise, 2023 eylül tarihleri arasınll Örgütü tarafından hazırlanan da Mardin Habur sınır kapıan ve Kurultay Komisyonu'nda da dan yapümaya başlayacak. benimsenen değişikliklerin aynntılı bir biçimde görüşülmesi için "Tüzük Kurultayı" toplanması kararlaştınlmıştı. SODEP Genel Merkezi'nce geçtiğimiz hafta il tzmir Çiğli Havaalanı, pist onanm ve bakım çalısmaiurı nede başkanlarına gönderilen bir yaniyle bugünden itibaren hava zı ile değişiklikler konusunda il traflğine kapatılacak. Çiğli ha örgütlerinin görüşlerinin kasım ayı başına kadar bildirilmesi isvaalanı 'ndaki onarım ve bakım çahşmalart bir ay sürecek. Bu sü tendi. re içinde THY'nın tzmir seferUri Cumaovası Havaalanı'ndan ya• Nüfus cüzdanımı kaybettim. pılacak. Hükümsüzdür. SEFER BIYIK Hacılar dönüyor Çiğli Havaalanı kapatıldı noKta Haftalık Haber Dergısı Yolcıılukta güvencenin keyfıni çıkann! Bugüne kadar duyduklanruzın çok dışında bir çek; GÜVENÇEK! "MAHKEMELERDE SÜRÜNESİN..." • Adalet çarkı neden yavaş dönüyor? • 300 yıl süren dava da var • Nejat Eldem ve Teoman Evren Nokta'nın sorularını yanıtladılar • Bu da çatlak değilseKapıkule olayı ANAP'daki çatışmayı su yüzune çıkardı • Kım bu arabulucular? İşçiİşveren uyuşmazlıklarında arabuluculann çoğu özel sektörden • Bedıi Faik: "Bunların hiçbiri lider değıldır." Paranın geçtiği her yerde geçer Para yenne GÜVENÇEK harcayın. Pararuz Türkiye Vakıflar Bankasrnda "güven kapısr'nda Türkiye Vakıflar Bankası guvencesinde kalsın, çalınmasın. Herhangi bir Vakıflar Bankası Şubesi'nde, anında paraya çevnlebüir. Provızyonsuz GÜVENÇEK harcayın! GÜVENÇEK Türkjye'run her yerinde para yerine geçer. Esnal" ve sanatkârlar. emeklıler, evhanımlan. işadamian! Bugünden sonra GÜVENÇEK ıİe ahn, GÜVENÇEK üe satın! Para yerine GÜVENÇEK harcarken yasal en yüksek faız ahn! GÜVENÇEK taşıyın. Düşse de kaybolsa da. çalınsa da korkmayın. GLTVENÇEK'ınizı sizden başkası kesinlikle kullanamaz. (Baştarafi 1. Sayfada) dileginde d e " bulundu. Bu açış konuşmasından sonra Denktaş Cuellar'a taraflara sunduğu 4 konuyu Türk tarafının kabul ettiğini ve ayrıntılara bugün yapılacak olan ikinci görüşmede gireceğini söyledi. Gözlemciler Kıbrıs konusunda Genel Sekreter Cuellar aracılığı ile sürdürülen dolaylı görüşmelerin hafta sonuna kadar sürebileceğine işaret ederken, taraftarlann sessizlik içinde oldukları sürece bunun olumlu gelişme olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Gözlemcilere göre taraflann basın önunde ayrıntılı açıklamalara girmeleri ve karşılıkh suçlamalann Laşlaması, görüşmelerin kesilmesi anlamına gelecek. Bilindiği gibi De Cuellar'ın 4 maddelik çalışma planı resmen açıklanmamasına rağmen bir kısım Rum goçmenin önkoşulsuz Magosa'nın Maraş kesimine dönmesi, Lefkoşe Havaalanı'mn TurkRum ortak yönetimi altında uluslararası trafiğe yeniden açılması, federal merkezi hükümetin yapısı gibi konulann ilk aşamada tarafiarca görüşme masasına almmasını öngörüyor. Birleşmiş Milletler diplomatik çevreleri Rum tarafının aslında istemeye istemeye Cuellar'ın görüşme önerisini kabul ettiğini, uzlaşmayan taraf görüntüsünden kurtulmak için Kipriyanu'nun New York'a gelmeye razı olduğunu bildiriyorlar. Nitekim Rum diplomatik çevreleri, Kipriyanu'nun görüşme sırasında çalışma planında ele alınmak üzere birtakım yeni öneriler getireceğini, bunların kabul edümemesi halinde görüşmelerden çekileceğini öne sürüyorlar. Kipriyanu'nun, önerilerin reddini bahane ederek görüşmeleri kesmesinin büyük bir olasılık olduğu da belirtiliyor. Diplomatik çevreler, Denktaş bağımsızlık ilanını geri almadıkça kendisiyle asla görüşmeyeceğini defalarca tekrarlayan Kipriyanu'nun şimdi Denktaş ile masaya oturmasının çok güç olduğunu, bu yüzden kendisinin bu tür bir yola başvuracağını ileri sürüyorlar. BM çevrelerinde görüşmelerle ilgili olarak gözle görülür bir tedirginlik izleniyor. Hiç olmazsa bu aşamada, "Bir görüşme yapıldı, ilerde de devam edecek" göruntüsünü sağlamak için büyük çaba harcamyor. Öyle ki Kıbrıs Masası Sorumlusu George Shell, lider lere görüşme sonrası yapacakları açıklama sırasında gazetecilerin soru sormasının kısıtlanuiğım açıkladı. Dolar 403 (Baştarafi 1. Sayfada) Dunya borsalarında dolann ani atağı Türk Lirasını da olumsuz etkiledi ve dolann döviz alış kuru 5 lira birden artarak 395 liraya çıktı. Böylece, yılbaşında döviz alış kuru 280 lira olan dolar, yaklaşık 8.5 ayda Türk Lirası karşısında yüzde 40 oranmda değer kazandı. Dolann Merkez Bankası efektif satış kuru da dün 5 lira arttı ve 403 liraya yaklaştı. Dolar karaborsa piyasada 400 liradan mark 135.50 liradan satıldı. Altın fiyatları ise dün dolann atağından pek fazla etkilenmedi. Dunya borsalarında bir ons altın yalnızca 2 dolar düşer ve 336 doiara inerken Kapalıçarşfda Cumhuriyet Altını değerini korudu. Külçe altının gramı ise 5 liralık bir düşuş gösterdi. Dün Cumhuriyet Altını 2977529900, külçe altının gramı da 45004515 liradan alınıp satıldı. Yolda işiniziCGüVE "Güvenli Çek" Gelişim Yayınları "Güvenilir Yayıncılık" le goruıı! TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI Her CÜl'E.V ÇEK \apraiı. arkasında garanrr lımııı dahılmde geçeriulır Kuşe kapak, renkli, 68 sayfa 200 TL. "Güven Kapısı"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle