14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunvel Matbaaulık \e Ga/eleulık Turk Anonıın Şırkcıı adına Nadır Nadı, # Genel Va\m Muduru Hasan Cemal, Muessese Mudi.ru Emıne Lşaklıgıl. W ı Işlen Muduru Oka» (jonensın. # Haber Merke zı Muduru Valçın Ba»er Sa\fa Duzenı Yoneımenı \h Aıar TAkVIM 11 Evlul 1984 Imsak 5 05 Guneş 6 33 Teııısıkıier ANk<\RA \alcin Dogan, I/Mlk Hıkmel (, elınkava. ADANA Mehmel Mercan. # Ser\ıs Şe/lert htanbul Huberlcn Reha Oz. Dış Ha berler trgun Balcı, Ekonomı Osman l Uga>, kultur \\dın l me\, Maga zın \aKın Pek>en, Spor Daniimanı <tbdulkadır Vucelman, Du/elırrn.Retık Durbaş, <\ra>lırma Şahın 4lpa>, Iş Sendıka ijukran ketencı Ikındı 16 40 Akşam 19 28 Yatsı 20 Bıırolar # Ankanr Zı\a Gokalp BuKarı Inkılap Sokak No 19 4 Tel 131141 4" • l*pıır: Halıt Zı\a Buhan No 65 3. Tel 2M^09 131230 • 1 \dana (.akmak Cad No M4 Kaı 3 Tel 14^0 19" '] • Basan \e >a \an ( ıımhumel Matbaaulık \e Gazeteulık TA Ş Turk (Xagı Cad 19 41 Cagaloglu. Kt PK 246lsl Tel 520903 Te!e\ 22246 Oğle 13 05 BIR AVUKATININ ANILARI Prof. Dr. Faruk Erem Kurşun, müvekkilimin ciğerinde kalmıştı. Suçlu hükum giydi. Müvekkilim uzun bir sure yazıhaneme geldi. Bitkindi. Boğulurcasına nefes alıyordu. "Tahîiyesine elli gün kaldı" diye mırıldandı. Gunler geçti. Hasmını tahliye olurken cezaeyinin önünde öldurmüş. "Ne yaptın?" dedim. "Öldürmek istemedim, ciğerlerinde kalsın istedim. Kör olası kurşun delip geçmiş" diye cevap verdi "Ciğerinde kakın istemiştiın körolası kurşun delîp geçti" Mektubu açtım Cezaevınden göndenlmıştı Imzasızdı Zarfın ıçınden çıkan kâğıtta şunlar yazılı ıdı "Ozgurluk, Ozerklik, İnsan Haklan, Hukukun Ustunluğu, Bağımsızlık." Duruşma açıldı "Sanıklar geürildıler. Bağımsız olarak yerlerine alındılar. Kimlikleri soruldu." (') 2 Tutku Koca, genellıkle sevıldığı soylenen, bır "siyaset adamı" ıdı, aılece mutsuzdu, olaylar oldu Asıldı Sıyası suçlu olan kocanın arkasından yas tutulması enderdır vel ölenın yakınları anlatmıştı Adam, bedence çelımsızdı Fıkırlerı tehhkelı sayılıyordu Bırkaç kez mahkemeye venlmış, beraat etmıştı Susturulmahydı Bır akşamustu, evıne beş kışı geldı Yurt dışına gıtmesı ıstenıyordu, hem bu kendısı ıçın de ıyı olacaktı Adam durumu anladı Kuçuk bır valıze bırkaç çamaşır, bırkaç da kıtap koydu İstasyonda trene bmdıler, kompartımanın perdelerı çekıldı, kapı>a "hızmete mahsuslur" levhası asıldı Gece bır ıstasyonda ındıler Bırkaç saat karanlıkta yuruduler Uzaktan köpekler havlıyor, çok ılerde, tek tuk ışıklar gözükuyordu Gun hafifçe ağarmıştı Adama, sınırı rahatça geçebılece|ı yolu tarıf ettıler, elını katlığa venı başlamıştım O dönemde bazı davaları açmak kolay değıldı. Meslek yaşantımda yureklı olamadığım ıçın, kendımı horgorduğum anılanm da olmustur Sanık dtişünürler Çağımızda her ulkede "Adalef'ın tarafsız olmadığı ılerı surulmektedır Demokratık ulkelerde bır akım "burjuva adaleli"nden soz ederken, sosyalıst ulkelerde bır başka akım "yontemli adalef'ten şıkâyetçıdır Bu ıkı karşıt yermede ortak olan şudur Sıyasal rejımı ne olursa olsun her ulkenın "ceza adaleti" nde gerçek duşunce ozgurluğu, ınsanca saygı yıtınlmıştır Boyle olunca adaletten kaçmak ve Sokrat kaçmadı. Kaçsaydı kararın doğru göhilmesine sebep olurdu. Sokrat'ı öîüme mahkum eden hâkimlerden hiçbiri bugune kadar yaşayabilmiş değildir. Oysa "sanık Sokrat' hâlâ kendinisavunuyor. Buna karşılık Sokrat'tan 76yıl sonra Aristo süreünü kabul ederken şunları söylemişü: Atinahların düşünme hakKina karşı ikinci bir cinayet işlemelerine müsaade etmeyeceğim. Kocanın bana gönderdığı son mektuptan parçalar "Siyaset bir tutkudur. Sevgı de. fkisı bağdaşaraaz. Bınsı sılınırse, gen çekilmez, kinleşır. Olurken de bağımsız kalabılmek. Fakat yalnızIık duygusunu nasıl veneceksiniz? Donup arkanıza bakmayın, arkanızdan gelen bınlerce ınsandan bın ıkısıne belkı gozunuz ilışır. Bunlar, siz her şeyken, hiç dikkat etmediginiz kişilerdir. Bugune kadar 'cellal'tan daha "kuvvellı adam" gorulmemiştir (!). Neden mi? Arkanızdan gelmejecekleri duşunmediğinız sıktılar, "Volun açık olsun" dedıler Adam dört beş adım atmıştı, arkasından beş el ateş edıldı, yuzu koyun yereduştu Beşkısıya nına gıttıler, adam sol kurek kemığının altından gıren tek kurşunla ölmuştu Muayene ettıler Başka kurşun varası voktu Halbukı yakından ateş etmışlerdı, beşı de keskın nışancı ıdı, bunun ıçın seçılmışlerdı Beş kışı, bır sure bakıştılar, anlaşılan, dördu boşa, bırı doluya atmıştı Daha sonra zabıt tutuldu Adam gızlıce sınırdan kaçmak ısterken vurulmuştu Olayı, dört kışıden bırı gelıp olenın yakmlanna anlatmıştı Istedıler, dava açamadım Avuya kaçmamak ılgınç bır konu halıne gelır "Degışmesını saglamak, haksızlığını gostermek ıçın kanunlara ilaat" fıkrı kuçumsenmemelıdır Sokrat kaçabıhrdı Kaçmamakla beş yuz hâkımlı "mahkemeyı kabul etmiş" sayılmaz, da\ranışı adalet tarıhınde unlu bır "ret"tır Kaçsaydı Atına'nın duşmanı sayılır, kararın doğru görulmesıne sebep olurdu Sokrat'ı ölume mahkum eden hâkımlerden hıçbırı bugune kadar yaşayabilmiş değildir "sanık Sokrat" hâlâ kendını savunuyor Buna karşılık, Sokrat'tan yetmış altı yıl sonra Aristo surgunu tercıh ederken şunları soyle mıştı "Atinahların duşunme hakkına karşı ıkınci bir cınajet işlemelerine musaade etmeyecegım". Ikı ayrı davranış îkısı de du şundurucu Sokrat, "Mademkı benden nefret ednorlar, o halde soyledıklenm dognıdur" der ken.Ansto, "Benden nefret edılirse soyledıklenmı kabul ettiremem" demeyı yeğlemıştı Benım sıze sunacağım anı, daha fazla Sokrat'ınkıne benzıyor Sanık, bır yazardı Savunmamı yaptım Yazılanların suç olmadığını kanıtlamaya çalıştım Ağır Ceza Mahkemesı Başka nı sanıktan son sozunu sordu Sanık ayağa kalktı Elınde bır tomar kâğıt vardı Uzun bır savunma hazırladığı bellı ıdı Bıraz durakladı, sonra kâğıtlan sıranm ustune bıraktı Savunmadan vazgeçmıştı Ben bunları, sadece dıışunurdum, dedı Başkan Ama şazdınız Sanık: Duşununce, jazmamak olmayor ki! Kalem çekijor ınsanı Senı çok mu doverdı, an9 nene kotu mu davranırdı Degil, aksıne beni çok >everdı. Çok da lyılığını gordum. Annemı el ustunde tutardı, neden oldurdugumu bılmiyorum. tçımde benı iten bir şey vardı, davanamadım. Cezaevınden çıktım Hapıshane avlusunda bır kadın yanıma yaklaştı Annesıymış "Karar tastik oldu" dedım Ağlamava başladı Avukat Be>, sana bir şey diyecegim. Onun oldurduğu babası degildi. Şaşırdım Hemen koluna yapıştım Soyle, gıdip asıl babasını bulalım. Bu yargılamanın yenilenmesıne sebeptir. Kanunda >e uzaklaştım Hapıshane avlusunda yağmur yağıyordu Kurşun vıicutta kalırsa Davacı avukatı ıdım Kurşun muvekkılın ciğerinde kalmıştı Doktorlar, "Alamayız, olur" dedıler Suçlu hukumgıydı Muvekkıhm arada bır yazıhaneme gelır, sızlanırdı Kurşun çok acı verıvormuş, guçlukle nefes alıyordu Bır gun gelışınde dikkat ettım gozlerı cam gıbı anlamsız, bakışlan hareketsızdı Acıdan yuzu buruşuyordu Bır doktor arkadaşıma gönderdım, "Yapacak bir şey yok" demış Merak ettım Arkadaşıma kendım sor dum Dedığı şu Bo klinık >aka değil. Kurşun onun dedığı kadar acıtmaz. Oldurmek istemedim, ciğerlerınde kalsın ıstedım. Kor olası kurşun delip geçmiş, diye cevap verdı Sakındı Teammüden hukum gıvdı Rahat nefes alıyordu Kalan, delip geçmeyen kurşun (') Bu, zaman zaman benı duşundurur Çözemem Fakat bu olay kadar teammud nazarıyesını gozumden duşuren başka bır olay hatırlayamıyorum Suçlu bulunmazsa Uç arkadaştılar Çocukluktan ben, kardeş gıbı. Uçunden bırını vurdular Gen kalan ıkısı öç almaya karar verdıler Arkadaşlarını oldurenın yolunu bekledıler Bır akşamustu, alaca karanlıkta yolun kenanna pusu kur Bilinçaltı. Uzun iure bılinçaltına ınan madım Bunu "şarlatanlık sa>acak" kadar ılerı gıttım Yanılmışım Babasını oldurmuştu Ölum cezasına çarptırıldı Temvız ettık karar tastık edıldı Bıldırmek ıçın cezaevıne gıttım Söyleme ğe hacet kalmadı Yuzumden an lamıştı Dayanamadım, once de sormuştum, >ıne sordum Neden bunu yaptın'' Bilmijorum. Daha kuçuk yaşta ıken bıle babamın benı se\mesını. bana dokunmasını ıstemezdim. Sebepsız oldurdum. Ben de bir turlu anla>amı>orum bunu. Herhalde ben ınsan degilim. Mki arkadaş, öldürülen arkadaşlarının intikamını almak için pusu kurup katili öldürmuşlerdi. Ölenin vücudunda tek kurşun j vardı. îkisi de suçu kendi üzerine alıyordu. Kural uygulandı, \ iki arkadaşa aynı ceza verildi. Yıllar sonra iki arkadaş cezaevinin avlusunda kanlar içinde bulundu. "Senin yüzünden hapse girdirn" tartışması yüzünden birbirlerini öldürmuşlerdi. ri var. Kurtarırız, hemen gıdelım dedim. Durdu "Anlatayım " dedı "Olenle evlendığim zaman gebe idim. Evlilikle doğum gunu arasında hesap tutmadı, anladı. Benı cok sıkıştırdı. Çocuğun babasının ısminı verdım. Kaçıp gıttı. Onu oldurmus. Mevdana çıkmadı. Kımın oldurduğu de bılınmedı. Sonra bana dondu. O gunden brri çocuguma, bana çok ıyı baktı. Çocuğun bunu bılıyor muydu 9 Hayır. soylememek içın bana yemın ettırmiştı. Fakat çocuk, onu hıç se\medi. Kadının yuzune bakmadan Acı duyuyor, ama acısı yok. Ruhsal bır olay. Bır gun yıne yazıhcneme geldı Bitkindi Boğuiurcasına soluk alıyordu Mırıldandı Elli gunu kaldı, dedı Anlavamadım Tahîiyesine elli gun kaldı, dıve ekledı Anlamıştım Nasıhat ettım Artık bağışla dedım, o da hapıshanede yatıyor Acılı bır guluşle cevap verdı Ama rahat nefes alıyor. Gunler geçtı Elli gun sonra, hasmını tahliye olurken cezaevinin kapısında oldurmus Çağırdı, gıttım Neden yaptın 9 dedım. dular Gelene aynı anda ıkısı de ateş ettı Adam yere yıkıldı Kaçtılar Bır sure sonra ıkısı de saklandıklan bağ evınde yakalandı Suçlannı ınkâr etmpdıler Ancak ıkısı de olene kendı kurşununun değdığını, yalnız kendısının suçlu olduğunu soyluyordu Otopsı raporuna göre olenın vucudunu tek kurşun dehp geçmıştı Mermı bulunmadı Pusu yerınde ele geçen ıkı boş kovanın, ıkı ayrı tabancadan atıldığı saptandı Olene kımın kurşununun rastladığı anlaşılamıyordu Boyle durumlarda yasamızda bır kural vardır Ikı kışı ateş eder, kımın oldurduğu bellı olmazsa, ıkısıne de ceza verılır, ce içfaı." Beş keskin nişancı Olayı, yırmı beş yıl kadar ev za bıraz azaltılır. Bu kuralın haklı olup olmadığını bu olaya kadar çozememıştım Haksızmı» Suçluyu bulmak devletın 9 gorevı değıl m ı Bulamadı diye neden, bırının suçsuz olduğunu bıldığımız halde ıkısıne de ceza verıyoruz (!) Neyse, kural uygulandı. Hükum kesınleştı Ikısı de cezaevınde aynı koğuşa kondu Olaydan soz açıldığında bırı öburune. Bılıyor musun, rastlayan benım kurşunumdu Sen, benım yuzumden boşuna yatıvorsun, dedığınde öburu Yanıhyorsun, değen benım kurşunumdu, diye yanıtlardı Gunler böyle geçtı, aylar da Yıllar geçmeye başlayınca, aralarındakı konuşma değıştı Sen haklıymışsın, rastlayan benim kurşunum degildi. Ben de sana soyle>ecektım. Çok duşundum. Ben ateş ettiğım zaman, yere doğru eğıJmıştı Benim kurşunum rastlamış olamaz. Rastlavan senınkıydi. Bundan sonra tartışma, zaman zaman kavgaya dönuştü. Koğuştakıler onlan ayırdı Cezaevı muduru bınnın yatağını pencerenın, oburununkını kapının yanına koydurdu Bırbırlerıyle konuşmaz olduiar Bır gun, sabah teneffusunde avluya çıkan koğuştakıler dönuşlerınde ıkısını de kanlar ıçınde buldular Bırının elınde mangal sapından, dığerımn elınde karyola ayağından sıvrıltılmış demır vardı, sıkılmış, yumruklaşmış avuçlarından zorla alınabıldı Cankurtaranla hastaneye göturulurken ıkısı de yolda öldü. Bu olayın duşundurdugu: Adalet asıl suçluyu bulamadı dıyelım Hıç olmazsa suçsuzu cezalandırmasın Sİ7RECEK Türkiye ve Kıbns yeniden Avrupa gündemine geliyor Oıplomatık kaynaklardan edımlen bılgıye gore Yunan Dışışierı Bakanı, Topluluk ulkelerının bazılannın, AET'nın, KKTC'den ıhraç edılen mallara ambargo uygulanması yolunda almış olduğu karara uymamasım eleştırecek BRLKSEL Başbakan Turgut Ozal'ın Federal Almanya'da yaptığı temasların hemen ertesınde AET cephesınde önemlı bır hareketlenmenın oluştuğu gozlenıyor Bunun yanı sıra Ortakpazar dışışlen bakanlarının bugun îrlanda'ın başkentı Dublın'de yapacaklan "Si>ası Danışma Toplantısı"na Yunanıstan'ın yıne Kıbns konusunu gundeme getıreceğı oğrenıldı AET'dekı hareketlenme, Bruksel'den bakıldığında ıkı a>n noktada odaklaşı>or Bunlardan bırıncısı, devreye gırmek ıçın ılk hazırlık vapan "Bonn dıplomasisi" Ozal'ın Almanva gezısı sırasında, Ankara'nın AET ulkelerındekı Turk ışçılerının serbest dolaşımı konusunda ''çok esnek birtutum" alm a s | A l m a n > a . y a y e n ] b l r g o r e v yukluyor Bu gorev, "odunun" karşılığında TurkıyeAET ılışkılerının "ı>ileşmesi" ıçın ınısıyatıfî ele almak 10 Ortak Pazar Dışışlen Bakanı bugun Topluluk Dönem Başkanhğı'nı yuruten Irlanda'nın başkentı Dublın'de bır "Si>ası Danışma" toplantısı ıçın bır araya gelıyorlar Normal olarak gundemde Turkıye konusu yok Ancak, Bruksel'dekı gozlemcılere gore, Federal Almanja Dışış lerı Bakanı Hans Dietrich Gencher'ın Dubiın'de "iJk nabız joklaması"nı yapması mumkun Dığer taraftan, gelecek pazartesı gunu Bruksel'de toplanacak olan Dışışlen Bakanları Konseyı'nde yıne Almanya'nın talebı uzerıne Turkıye'nın masaya gelmesı gozlemcılere göre hemen hemen kesın Hareketlenme ortamındakı ıkıncı kutbu ıse Avrupa Parlamentosu'ndakı sol kanat mılletvekıllerı oluşturuyor Bunlann genel eğılımı henuz Almanya gırışımlerıne başlamadan Ortak Pazar danışma organında Turkıye'ye karşı bır karar çıkartmak ve boylelıkle Bonn'un ınısıyatıflennı ters yonde dengelemek Bu yuzden, Avrupa Parlamentosu'nun bugun Strasbourg'da başlayacak olan oturumunda Turkıye'ye ılışkın uç avrı onerge verılecek Bunlardan bırıncısı Yunanlı komumstlerın ımzasını taşıyor ve Turkıye'dekı sıyası tutuklular ıçın genel af çıkartılmasını talep edı>or Ikıncı onerge sosyalıstlerden gelecek Sosyalıst mılletvekıllerı bugun japacakları grup toplantısında karar taslağının tam metnını saptayacaklar Bu onergede, "\>dınlar bildirisıni" ımzalavan 56 kiji hakkında soruşturma açılmasının kınanması ve AET'nın Turkıve'ye karşı yumuşamaması ıstenecek Ikı avrı odakta ve bırbırierıne zıt bu hareketlenmenın Turkıye AET ılışkılerını ne yonde etkıIeve<eğı konusunda Belçıka baş kentındekı sıyası gozlemcıler tam hemfıkır değıl "Iyımserlere" gore, dort yıldır buzdolabında duran AnkaraBruksel ılışkılerının Almanya'nın gınşımlerıvle "liıklaşması" zamanı gelmış durumda Ancak, 600 mılyon Avrupa Hesap Bırımı (ECL) tutarındakı Dorduncu Malı Protokol Kredılerının hemen serbest bırakılmasını beklememek lazım "Kotumser" gozlemcılere gore ıse Bonn'un gırışımlerı ne olursa olsun, bu donemde Turkı>e Ortak Pazar ılışkılerının duzelmesını beklemek haval Almanva'nın daha once de bu tur bır gırışımde bulunduğunu, ancak bunun gen (,e\ rıldığını hatırlatan bu gozlemulere gore, DTSK Banş Derneğı ve dığer sı>ası \argilamalann sonuçlanmasından once, AET nın "esnemesı mumkun degıl." Bu gozlem cıler, ozellıkle Avrupa Parla mentosu'nun olumsuz tuıumu ve 'Vunanibtan'ın "çomak sokan" tavrını hatırlatarak "I>ımser olmak ıçın pek neden \ok" şekıinde konuşuvorlar Bodruıri'da 5'inci festival bitti, 9 6 ncı tartışılıyor TUREY KOSE YURD\GLL ERKOCA BODRLM 5 BodrumKul tur ve Sanat Festıvalı bır suru aksaklık ve geleneksel Zeki Muren konserı ıle sona ererken, çeşıtlı tartışmalar ve onenler de suruvor Onumuzdekı vıl duzenlenecek olan festıvalın uluslararası olup oimayacağı konusu gundemdevken, bazı yetkıhler onumuzdekı yıl bır Zekı Muren fes tıvalı ıle uluslararası festival olmak uzere ıkı ayrı festival duzenlenebıleceğını soyluyorlar Festival sona erdığınde bırçok kışı gerıde kalanlara bakarak, "Bu Zekı Muren Festı\alı mı. Kultur Sanat Festıvalı mı?" sorusunu soruvordu Baştan sona festival programında bazı sergıler, bır tıvatro ve bır tek konferans dışında onemlı bır kultur ve sanat etkınlığı ver almıvordu Bodrum Kalesı'ndekı Mustafa P!e\nelı ve Burhan Uygur resım sergısı vanında Bodrum sanatçıları açtıkları karma sergıyı festıvalın uçuncu gunu kendılerıne bekçı verılmedığı ıçın protesto ederek yapıtlarını topladılar Festival programında yer alan ıkı fılmın galası sanatvılar ve yonetmenler gelmevınce ıptal edıldı Bayramın da etkısıyle hınca hınç dolan ılçede festival, altyapı sorunları ve \atak kapasıtesının sınırlılığını da gundeme getırdı Hafta boyunca gazetecılere ve sanatçılara bıle ver bulma zorluğu çekılırken, festival uluslararası olduğunda bu sorunların nasıl aşılacağı tartışıldı 5 vılını dolduran testıval ıçın uluslararası festnaller takvımındekı zamanın 1 8 evlul olarak saptanmış olması festı\al tarıhının değıştırılmesı konusundakı onerılere venı bır bo>ut ekledı Bazı yetkılıler bu tarıhm değıştırılmesının mumkun olmadığını, ardından da ayrıca bır uluslararası festival duzenlenebıleceğını soyledıler Dışişlerk tşçilerimizin serbest dolaşım hakkı ertelenmedi ANKARA, (Cumfaurıyet Burosu) Dışışlen Bakanlığı, Turkıye'nın 1986 yılında ışlerük kazanacak olan Turk ışçılerının Ortak Pazar ulkelerınde "Serbest Dolaşım" hakkı kullanmayıerteledığı yolunda Hans Dietrich Genscher'm sozlerının yanlış anlaşmaya yol açacak nı telık taşıdığı goruşunde Genscher'm Başbakan Turgut Ozal'ın, Federal Almanya gezısı sırasında Başbakan Helmut Kohl ıle yaptığı goruşmelerde bu konuda kesm bır karar alındığı ızlenımı veren açıklamasına kar şılık Turkıye'nın bu konudakı haklarından vazgeçtığı yolunda herhangı bır karar alınmadığı belırtılıyor Sırkea Bu\uk Postane \e dığer postanelerde dun tam bir ızdıham yaşandı. L ç aylık telefon faruralarını odej tnek ıçın son gunu bekleyen \urttaşlar. oluşturdukları uzun ku\ruklarda saatterce beklerken, ağır çalıştıklarını one surduklerı gışe memurlannı suçladılar. Postaneyetkılılen de odeme ıçın son gunu beklesen abonelen suçluyorlardı. Postanenın kapanma sa an yaklaştığında kapılara kadar tasan kuyruklar erımeyınce. juıU'aları cezalı odemek ısteme) etı abo~ nelerle postane memurları arasında çıkan tartısmalar sonundu.abonelere bugun de odeme yapabıleceklerı belırııldı. Abonelerm çoğu neden son gunu beklediklennı, "Faturalar a}in i'unde geldı Ba\ram anjesınde geldık, kart \e mektup ku\ruğundan gıremedık. Hayramdan sonra da son gune kaldı Hata l'TT'de.. " seklınde açıklarken, faturaların bankalara odenememesmden icıkındılar, (fotosraf LRDOC4\ kOSCOGLL) Telefon çilesi Dış Haberler Servisi Akkuyu'da ınşa edılmesı planlanan Turkıve'nın ılk nukleer santralı ıçın açılan ıhalenın favonsı Federal Alman KWU (Kraftuerkunıun) şırketı, getırdıklen teklıfte soz konusu reaktorun koruyucu onlemlennın Federal Almanya'dakı benzerlennden daha az olduğunu kabul ettı "Frankfurter AJIgemeine" gazetesının haberıne gore şırket, Yeşıller Partısı'nın Turkıye'ye verılen teklıfte yer alan guvenlık onlemlennın yetersız olduğu ıddıasını reddererek, onlemlenn uluslararası guvenlık standartlannın altında olmadığını bıldırdı Şırketın açıklamasında reaktorun ucuzluğunun, reaktorun enerjı uretımının Federal Alman>a'dakı benzerlerinden duşuk olmasmdan, "Turkıvedekı me\zuatın farklılığından" ve koruyucu onlemlenn bazı alanlarda "daha sı KWU'nuiî önerdiği santralın güvenliği benzerlerinden az njrlı tutulmasmdan", aynca ıdarı ışlemlenn de basıtleştırılmesınden kaynaklandığı ılerı suruldu Şırket, bununla bırlıkte Alman guvenlık kurallanna uygun, denenmış bır nukleer teknolojının teslım edıleceğmı belırttı Yeşıller, Turkıye'de ınşa edılmesı planlanan nukleer santral ıçın KVVU'nun verdığı teklıfte, malıyetı duşurmek amacıyla guvenlık onlemlennın yetersız bır duzeye ındınldığını ılerı surerek, ozellıkle nukleer reaktorun ana unıtesındekı koruyucu kabuğun ınce tutulması uzennde durmuştu Yeşıller ayrıca geçtığımız gunlerde, Başbakan Helmut Kohl hukumetını, Hermes Dışsatım Kredı Garantısı çerçevesınde bır tıcarı anlaşmaya devlet desteğı sağlamakla suçladılar Şırket bu ıddıayı da reddederek, devlet desteğı almadığını bıldırdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle