Katalog

CUMHURÎYET/2 OLAYLAî nabüır mı? Söyleyecek sözu, bakacak yüzü bulunabılır mı 9 Genel ve yerel seçunlerle meslek kuruluşlarında nıtelıksız kımseler aday olup yönetıme gelıyorsa kusur, adayhktan çekınenlerde, kaçınanlardadır Hızmet yanşı yerıne karalama oyunlannm sürdurulmesıne neden olanlardadır Umulmadık kımselerle karşılaşmak, umulanlann umursamazIığjndandır Özel amaçlarla, görevlı gıbı topluca katılan klıkler, gruplar dışında genel kurullarara (Barolar, Odalar, Vakıflar, Dernekler) üyeler ısteksız ve çok az gelıyor Çoğu kez ıkıncı toplantı zorunlu oluyor, yasal sayı bıle guçlükle sağlanıyor Apartmanlarda kat malıklerını, okullarda velılen, kımı yasal kunıluşlarda kurulları toplamak bıle guçluk taşıyor Seçunlere ve toplantılara kaulma oranının ceza yaptınmı (para cezası)yla arttırılması çok üzücudur Anayasa Mahkemesı üyelennın kımlerden seçıldığını bılmeyen yargjçlara, baro başkanını tanımayan avukatlara, daha nelere rastlanmıştır Kımı kurullar zamanında ve tam sayıyla toplanamıyor. Devletın taşıt araçlan zamanında kalkmıyor tlgısızlık nedenıyle en değerlı kaynağımız olan zamanı da yıtırıyoruz Trafik duzenı bozuksa, bır kuruluşta yolsuzluk varsa. ışler iyı gıtmıyorsa, okulsuz köy, öğretmensız, okulsuz, hastanesiz kent varsa, sutler kanşık, çevremiz kırlı ıse sorumlusu bızız llgısızlık, olumsuz sonuçlanyla çok kışının ruh sağlığını da bozmaktadır Gazeteler okunmuvor, bılım ve sanat dergılerı kapanıyor va da guçlukle yayınlanıyorsa, suç bızde dır Toplumsal \e kışısel ılışkılerde gelışme yerıne, gerıleme açık Devlet ışlerı, gönullü çalışmalar bıle bırkaç kışının omuzunda kalıyor Tembeller dınlenıyor, çaUşkanlar yoruluyor Ilgısızlığımızın hepımıze neye mal olduğunu hıç duşunmüyoruz Hem her şeyı ıstıyoruz, hem de uzenmıze ŞLER duşenlen yapmaktan, gereklennı /erıne getırmekten kaçıyor, zah"netı, gıderi göze alamıyoruz Eleştırının kolaylığı seçılıp çahşmadan kaçılıyor Oysa, çalışıp başarmanın onuru ve kıvancı, erdemlenn en yucesını tatmaktır Kapalı derneklere gırmekte, ıdeolojık kutuplaşmada, ıçkı ve kumar masalarında sabahlamakta, kendı oz kuruluşunun çok az aylık ödentısım yıllardır vermezken, bılımle, sanatla, sporla, meslekle, kamusal yararla ılgısı olmayan kuruluşlara gırmek ıçm büyuk ödentılen vermekte sakınca görulmuyor Daha sıyasal partılenmız, üyelerınden ödentı almayı gerçekleştıremedıler Dedıkodulu duzenlemeler, göstenşh toplantılar, kalabalık, bılım ve sanat toplantılarındakı boş sandalyeler ıse utandıracak sayıda Kımı aydınlanmız, sorunlarımız ancak kendısını etkılıyorsa ılgılenıyor Hastaneye ve mahkemeye ışı duşmedıkçe hastanenın, unıversıtenın, adlıyenm sorunlanyla ılgılenmeyenİenn yuzunden yakınılan duzenlemeler olmuştur Sılkılen omuzlar, bukulen dudaklar, uzak bakışlar, duygusuz yüreklerı, duşuncesız kafaları, boşluğu açıklar Böyle gıdıhrse "medenî değıhz kı modern olabılehm" goruşu doğrulanır Otobuse bınışımız bıle uygarhk duzeyımızı göstenr, ama en iyı gösterge "sorumluluk duygusu"nun varlığı ve duzeyıdır "Bayramdan bayrama kahraman, ramazandan ramazana Musluman olmak" yeterlı mı'' Bır araya gelmemız, sorunlara, kurumlara, devlete, ulkeye sahıp çıkmamız ıçın savaş, deprem, yangın, sel, "facıa ve felaket" mı gereklı'' ölumlerle mı aklımız başımıza gelecek, cenazelerde mı buluşacağız 9 ödev sayıp ıçtenlıkle koşacağımız, ıstekle sarılacağımız olaylar, koruyacağımız değerler yok m u ' Duvarlar uzerımıze yıkıhncaya değın bekleyecek mıyız' Bıçak kemığe dayanınca mı uyanacağız? Kışısel ve toplumsal uygar tepkı, demokrasının en etkin duzenleyıcısıdır Iş ışten geçınce hıçbır şeyın yararı olmaz Herkesın ıstedığı gıbı davranacağmı sandığı toplumlar hastadır Her şeye katlanacak zayıflıkta, her şeye layık durumda demektır Oysa, uzakyakın çevremızı uyarmak uygarhk gereğıdu "Ayıp olacağı, bızı ügılendırmeyeceğı, ıhbarcıhk sayılacağı, komşumuzu uzeceğı" goruşüyle duraksamalar yenı aykınhklann kışkırtılmasıdır Böylece, uygunsuzluklar olağan karşı lanıyor Kurallara uyulması ıçın hepımıze duşen görevler var dır. Bırbınmızı etkılıyerek, çalışmalara katılarak duzeyımızı yuceltır, yakınmalan azaltırız Suskun kışıler, suskun kurumlar demokrasımn ölum ortamıdır Demokrası, kendıne yakışır olanlar ıçın vardır Yakışır, yaraşır olmak çabası, hepımızı özene çağırmalıdır. Yoksa sağlıklı ve yararlı sonuçlar elde edemez, demokrasıyı koruyamaz, kendımızı kurtaramayız Suçlann bırçoğu göz yummaktan kaynaklanmakta, hıç değılse bu nedenle artmaktadır KötO yönetımler, oluşumlara katılmayanların ıstençlerıyle kurulur, kullanılmayan oylarla seçılır Başansızlık ların, sıyasal bunalımların, ekonomık buhranların kökenınde umursamazlık vardır Nedenı de başta eğıtımsızlıktır, yanlış ve yetersız eğıtım, bılgısızlıktır So rumsuzluğun yaygınlaşmasında kışının ve toplumun en buyuk duşmanı kendısıdır Bu durumda dış kaynakh duşmanlıklara şaşmamak, kızmamak gerekır Umursamazlığı yenemezsek, kendımızı yenıleyemezsek, aşamazsak, ılgısızlığı surdurursek çok şeye yazık olur Kendımızı düzeltmezsek, utanıp sıkılarak, çekınıp korkarak, uşenerek uzak kalırsak, yıkıntı kaçınılmazdır Herkes, her şeyden sorumlu olduğunu bılerek yaşamazsa, toplumsal yaşamanın da anlamı yoktur. • 3 TEMMUZ 1984 f" En Tehlikeli Toplumsal Hastalık: Umursamazlık Toplumumuz, özellikle geleceğimiz için en biıyük tehlike, salgın düzeyine gelmekte olan "umursamazlık"tır. Sorumsuzluğun genelleşmesi yaşamımızın karanlığıdır. 4 Sorun'un Büyüklüğü... SODEP'ın ılk 'Kurultay'i 6 temmuzda başlıyor Yonetım Kurulu'nun hazırladığı rapordan bırkaç çızgı " Dünya Bankası'nın 1983 sonu hesabıyla yayınladığı raporda, gelışmekte olan ulkelerın toplam dış borcu 812 4 mılyar dolar olarak belırtılmıştır Bunlardan 13ulke buyuk borçlu' olarak nıtelendınlmektedır ve Turkıye bunların arasında yer almaktadır Merkez Bankası'nın 1984 mart verılerıne gore, Turkıye'nın kısa, uzun ve orta vadede dış borcu 16 mılyar 771 mılyon dolar olup, bunlara faızler dahıl değıldır Yanı bugunden ıtıbaren hıç borç alınmasa bıle 5 7 mılyar dolar faızle bırhkte Turkıye 22 mılyar doların ustunde borç yukunü taşıyacaktır Bu borçlanma polıtıkasının Turkıye'de uygulanmastyla vanlan sonuçlar artık gun ışığına çıkmıştır Sabıt sermaye yatırımlarının ulusal gelıre oranı can fıyatlarla 1979'da yuzde 21 7 ıken, 1980 de 194, 1981'de 185, 1982'deıse yuzde 18 9 olmuştur 1983 yılı değerı de hâlâ 1979 duzeyının altındadır Yatırım oranlarının gıtgıde duşmekte olduğunu kanıtlayan bu sayılar gelecektekı uretım duzeylerının yetersız olacağını ve ıstenılen buyumenın gerçekleşemeyeceğını açık bıçımde sergılemektedır Kışı başına ulusal gelınn 1979'da 1345 dolardan 1983 sonunda 1000 doların altına ındığı gorulmektedır Kışı başına ulusal gelırde dolar olarak ıfade edılen bu duşuş, hem ıç pazarın daralması, hem de yapılan devaluasyonların doğal bır sonucudur Merkez Bankası 1983 yıllık raporunun gostergelerıne göre 1979'da dış tıcaret hadlerı 73 7, 1980'de 569 1981'de 52 1, 1982'de 49 7, 1983'te 44 4 olmuştur Bunun açıklaması, bır bınm yabancı mala karşı artık bır mıslı fazla tutun, pamuk yanı emek ödemekte oluşumuzdur Böylece urettığımız değerlerı 4 yıl öncesıne gore bır mıslıne yakın daha ucuza ıhraç etmekteyız" * "Buyuk borçlu" 13 ulkeden bırı Turkıye IMF boyunduruğundakı "alternatıfsız' sıyasetı uygulamak zorunda bırakılmıştır Konu bu bıçımde saptamnca çozum IMF'nın uluslararası reçetesını yırtmakla bulunacaktır kı, bunu başaracak gucu yaratmak sanıldığınca kolay değıldır Çunku IMF'nın ekonomık boyunduruğu, yalnız dış ekonomık guçlerın değıl, dış guclerle ışbırlığı ve yazgı bıriığı yapan ıç guçlerın de ıttıfakıyla halka vurulmuştur IMF nın arkasında Amerıka'nın yaptırım gucu vardır kı, nereden nasıl vuracağını saptamak her zaman olası değıldır Turkıye'de demokratık ve ulusal butun ağırlıkların çozum yolunda butunleşmelen gerekıyor * Sol kesımdekı butun lıderler kadrolar, uzmanlar, aydınlar ve örgutler butunleşıp bırleşseler de bu ışın ustesınden gelebılecek mıdır' SODEP Kurultayı başlamadan once çağdaş ve demokratık bır Turkıye özlemını yureğınde taşıyan herkesın kulâhını önune koyup bu soru uzerınde duşunmesınde yarar vardır Çunku kendı benlığınde hızıpbaşı olabılecek kudretı goren kışı, ıç sıyasette oyunculuğunu surdurse bıle sorunun buyukluğu karşısında ne anlam taşır? • Kabaca sayıp dokelım Güven verıcı lıder ya da lıderler, sıyasette deneyımlı ve yetkın yonetım kadroları ulkedekı tanınmış uzman ve aydınlann katılımı, butun Anadolu'ya yaygın sağlıklı bır örgut başarı ıçın gereklı değıl mı'' Boyle bır butunleşmeye dışardan bakanların duşuncelerı halkın zaten varolan desteğıyle yukselen ulusal ıstenç karşısında bukulecektır Işte devlete ve ulkeye yon verecek bır gerçek gucun karşısında bulunuyoruz Ama kendı çopluğunde otmek ısteyen kuçuk horozlarla dolu bır sıyaset ortamı Amerıka'nın demokrası çopluğu olmaktan kurtulamayacaktır YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Yakınmalara, umuisuzluklara neden olan nıce durumlar yaşıyoruz Toplumsal, sıyasal, eko nomık nıce olaylar geçıyor Aykırılıklar, çelışkıler, tutarsızlık lar, suçlar bırbırını ızlıyor. Şaşırtıcı oluşumların bıktırıcı tanık lığı, yalandolan ve ıkı yuzluluğun, değerbılırsızlığın yureklerımızdekı tortusu gucumuzu kırıyor Kanıksamış gıbı aldınşsız, suskun ve ılgısız kalıyoruz. Tum üışkılere "çıkar" egemen olduğundan mıdır nedır, ıçtenlıklı ılgıler de yennı bulmuyor, ya da yanlış anlamlar verılerek sömurüluyor Yuzlerımız gülmeyı unuttukça sertleşıp kararıyor, çızgjlerdekı derınlık artıyor, bakışlardakı uzaklık ve r oğukluk boşluğa donuşuyor Bırbınmızden kopmuşuz Saygı, sevgı, ınanç ve guvenın yerını korku, kıışku, engelleme, kıskanma almış Kendılığınden, ıstemeden sunmak, katkıda, >ardımda bulunmak, bırlıktetoplu çalışmak us dış görulüyor Yasal görevler bıle ağır gelıyor Yaratmak, kendını aşmak, dunu geçmek verıne, günunü gun etmek yetıyor Ne oldu bıze, neden bövleyız 9 lyı dılekte bulunmayı, "selam'ı bıle gereksız bulacak duze ye nasıl duştuk 1 ' Ara>ıp sorma yı unutup cenaze törenıne katılmakla kımı kandırıyoruz'' Sevgısız ınsanlar olduk Oysa, ınsanlığın en belırgın rutelığı "sevgı "ye dayanmasıdır Sevmeyen, ağlamayan ınsan olamaz "Sevgı" en gerçek ölçudur, en sağlıkIı, en ıçtenlıklı yaklaşım, en duyarh anlayıştır Sevgısızlık ölçusıizluk demektır Duygusuz kalan toplumlara acınır Yaratıcılıklan, ınsancıllıkları yoktur, yozlaşmanm önü alınamaz SEVİNİLECEK ŞEY DEGİL Yakındığımız gıdışın sorumlusu herkesten önce kendımızız Yanlışlıkların uzerınde durmayarak, adaletın bır parçası sayılan hoşgoru>u körluk ve sağırhk duzeyıne getırıp donuk kalarak, kötuluğe donuşmesıne, kötuluklerın artarak sürüp gıtmesıne neden oluyoruz Değışık uygulamalara, kendımıze dokunmuyorsa ılgısız kalıyoruz Çevre temızlığı, bozuk yollar, dayanılmaz gürultu bızı etkılemıyorsa, kanşmıyoruz Uygar bır yurttaş olarak başvurusunu sürdurenlere de guluyoruz Begenı yenne eleştırı yöneltıyoruz özeleştırıye de katlanamıyoruz Olacak şeyler olrnuyor, olmayacak şeyler oluyor Bırkaç "yıgıt ses", "örnek davranış", çözum oneren "gerçekçı tutum" dışında karanhkta, gömütlükte gıbı yoğun bır suskunluk var Bu sessızlık sevınılecek şey değıldır Bu durum, kamusal duzenın gucünu göstermez Toplumsal doku bozulmuşcasına toplumsal duyarsızlık genışhyor, genelleşıyor Konuşmak, tartışmak, doğruyu bırlıkte bulup yarannı paylaşmak yenne herkes "topu başkasına atma"yı ustalık, açıkgözlülük sanıyor Herkes, her şeyı başkasından beklıyor Ya da devletten, kurumlardan Başkasının ışıne kanşmak, kusuru başkasına yuklemek becerı sayılıyor Sorumluluk duygusu, yurttaşük bılıncının, uygarhk ve çağdaşhğm göstergesıdır Sorunlara, olaylara öylesıne uzak duruyor, "katılmak" yerıne "karışmama"yı öylesıne yeğlıyoruz kı sankı bırer yabancıyız Gıderek ıpın ucunu kaçınyor, dışarda kala kala kendımıze vabancılaşıyor, etkımızı yıtırıyoruz Uzaklaşarak, kaçınarak, yetersız ve yeteneksızlere bıraktığımız alanlar duşunulmelıdır Ilgılenmezsek, gorev almayı ıstemezsek, eleştırmez, uyarmaz, önermez, başvurmazsak yakınmaya hakkımız olamaz Kayıtsızlık, aldınşsızlık, adamsendecılık, vurdumduymazlık, boş\ercılık, ılgısızlık de denılen umursamazhk (Iâkaydı), toplumu kemıren, bıreylen kışılıksız, zavallı ızleyıcıler kılarak kuçulten bır kötuluktur Kımı zaman, kımı konularda bencıllık görunümünde ortaya çıksa da gerçekte tembeliıktır, kendıne karşı olma, kendını dışlama ve topluma sessız saldırıdır Geçmış yıllarda, olaylara elkoymayan kımı pohslenn "Benım bölgem değıl, çalışma saatım degıl 1 " savunmasıyla yaptıkları gıbı görevden kaçıştır İLGİLENMEK GOREVDİR Hastanın ılk ılacı hekımın "tebessümu"dur Bu da ılgılenn en soylularından bınsıdır llgılenmek görevdır Yurttaşlık gereğıdır Kunıcusu, uyesı olduğu kuruluşların toplantılanna ıkı yılda yanm günunu, ıkı saatını vermeyen, kamu kummu nıtelığındekı meslek kuruluşunun genel kuruluna katılmayan kımse meslek adamı, aydın, gerçek yurttaş olabıhr mı 9 Durumlardan yakı HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Kitap Sevgisi Hangi felsefeye ınanıyorsan inanî tnancım yemlemek ıçin okuyacaksm. Idealist felsefenın adamıysan "tkra"nın emrtne uyarak okuyacaksm. Yok, materyalist felsefeyı bemmsemişsen: Guzel bır dunya yaratmak için; sağlıklı duşunme ve uygar bır dunya kurmak ıçm okuyacaksm. Gafletten uyanmak, felaketten kurtulmak ıçm okuyacaksm. Aksı durumda, Mustafa Kemal Ataturk'un: "Bırmıllette okumaya rağbet genelleşmedıkçe, gaflet ve bu gafletten doğacak felaket azalmaz " sozu yakamızı btrakmayacaktır. Kıtap sevgisi insan sevgısiyle eşdeğerdır. lnsanı seven kitabı da sever. tnsandan korkan kıtaptan da korkar. Birey olarak, tek tek bır araya gelerek oluşturduğu toplumun bır parçası olan insan toplumsal bır varlıktır. tnsantoplum ılişkısınde, toplumsal bır varlık olmanın mteliğı, hıç şuphe yoktur kı oğrendiklerım baska ınsanlara aktarmaktır. Bu da bılgi bırıkimıyle olur. Bılgı binkımınm yolu okumaktan, toplumsal ınsan olmanın yolu da kitaptan geçer. Insan okuyan, bilgı biriktiren, hemcmslerini seven hayvandır. lnsanı, hayvandan ayıran ozelliği de kitap okumasıdır. Namık Kemal: "Ademm hayvanıyeti yemekle, ınsanıyetı okumakla kaimdir " demıs, ne de guzel soylemıs. Kitap, evrensel ınsan sevgisine giden yolun koprusudur. Bılımden, kulturden, teknolojıden ve de en onemlısı ınsandan yana olanlar, bu koprude buluşmalı, kıtaba olan sevgıyı paylasmalıdırlar. Insanlığa, çağdaş ulusa gıden yolun kaldırım laşlan, kıtap denen ınsanlık koprusune doşenmeü... Dinı, dılı, rengi ayn ayrı olan çağdaş dunyamızın ınsanı, kıtap koprusunde bır araya gelmelidirler. Bırbırlerıne kitaplar armağan ederek guzel bır dunyanın kurulmasına katkıda bulunmalıdırlar. Kitaplar çok pahalı olduğundan, ekonomık yasamm çekılmezlığınden soz ederek, "Bu koşuüarda nasıl okuyalım?" dıyenlerımız bulunabilir. Ekonomik yaşamın çekılmez bır duruma geldığıne katılmamak elde değil. Yalnız, kıtap da yaşantımızm bir parcasıdır. Ekmek, su kadar onemlidir. "Kitaplar pahalı, nasıl okuyalım?" sozu, kaçamak beynamaz ozrudur. Üç bıra, bir kıtap parasıdır. tçmeden olunur, ama okumadan ınsan olunamaz. TURAN ALTUNTAŞ, Emeklı Öğr / Adana İstanbul'da Operetler: IV Istanbul Operetı Sahır Operetı, Yenı Operet Hale Operetı, Jale Operetı, Turk Operetı, Muhlısın Çocukları, Sureyya Operetı topluluklan, 19191929 arasında kurulup dağılmıs dağılıp kurulmuş ılk Turk operetçılerı donemıdır On yılda dokuz topluluk Hemen her toplulukta aynı adlar Cemal Sahır, OmerAydın Şeref Şenpınar, Salâh Cehdı Sezaı Namık, Efraz, Nuvart Suat Lusı Tokatlı, Toto Karaca, Şevkıye May Refık Kemal Arduman, Lutfullah Sururı, Alı Sururı, Suzan Lutfullah Fıkrıye Şakrak Ses, Muammer Ruşen (Karaca) ve daha başkaları \ On yıl gıbı çok kısa bır donemde calışmış olan bu operet toptuluklarının ortak yanı vardır Hıçbır seyden destek gormezler Ne beledıye ne devlet onlara yardım elını uzatmıştır Varsa evlerını satıp yuklu gıderlerı bır sure karşılamışlardır Uste vere cek parası olmayanlar emeklerını ve sanat guclerını ortaya koymuşlardır Ne var kı operet çok nazlı bır sanat turudur Usta tıyatro sanatçılığının yanı sıra guzel ve bakımlı sesler yığınların sevgılısı olabılmıs yıldızlar ıster Ince mızansen buluşları, çarpıcı gıysıler sevımlı balerınler, butun ezgılerın hakkını değerlendırecek usta orkestralar ıster Bütun bunlardan dolayıdır kı, Turk operetını gerçekleştırme heyecan ve tutkusuyia öne atılmış gençler, amatorce gırışımlerden, kısa surelı kışı başarılarından oteye geçememışlerdır Işte boyle bır ortamda Istanbul Şehır Tıyatrosu'nda muzıklı oyunlar baslar Hasan Ferıt Alnar'ın uygulaması olarak ' YalovaTurkusu' sunulur llgı toplayınca, yenı mevsıme "Uç Saat revu operetıyle başlanır Rey Kardeslerın ortak urunu Uç Saat'ı, Lukus Hayat Delı Dolu SazCaz Maskaralar ızler Saatçı (Celâl Esat Arseven) Aşk Mektebı (Yusuf Zıya OrtaçMuhlıs Sebahattın) operetlerıyle surer Beş yıl kadar surmuş olan Istanbul Şehır Tıyatrosu nda operet akımı klasık Vıyana ve Osmanlı operetlerınm de repertuvara alınmasıyla parlak bır duzeye ulaşır Fakat bırden son bulur Başladığı gıbı Johann Strauss'un Yarasa'sı o gunlerın dunya capında ses sanatçısı Lotte Schone'nın katılmasıyla sunulur Çuhacıyan'ın Leblebıcı Horhoroperetının rol dağıtımı açıklanır GırofleGırofla'nın on duyurusu yapılır Kımı cevreler, Muhıttın Ustundağ'ın ısteğıyle zorakı baslatılmış olan operetlenn muzıklı tıyatrodan hoşlanmayan Muhsın Ertuğrul dtrencıyle sona erdığını ılerı surerler Belkı1 Fakat bu beş yılın bılançosu muzıklı Turk tıyatrosu acısından olumludur verımlıdır Muzıklı Turk tıyatrosunda Çuhacıyan ve Muhlıs Sebahattınden sonra Cemal ve Ekrem Reşıd'ın adıyla karsılasırız Rey kardeşleroperetlerının karakterıstığı, lıbrettoıarıyla olduğu kadar ezgılerıyle de genıs yığınların beğenısını kazanmıs olmasıdır Kısılerı ve ezgılen gunumuzde de yasamaktadır Cemal Reşıd Rey le yıllar önce bunu konuştuk Soyleşının bır bolumunu Operet 8 tablo kıtabımdan aktarıyorum Operetlerımız benden cok onundur (ağabeyımındır) Ah nasıl da uğrasır ve uğraştırırdı, bılmezsınız Eşsız bır operetçıydı Yalnız metınle değıl, muzıkle, artıstlerle dekor ve kos tumlerle, rejısorlerle nasıl cekışırdı bır gormelıydınız' Ne muskulpesenttı Muzık metne ve o sahnenın havasına uygun duşunceye kadar beğenmez ve yenı bastan, yenı bastan yenı baştan besteletırdı Hıç unutmam Lukus Hayat'ta Muammer'le Şevkıye'nın Memış Memış ah sevgılım sen benımsın ben de senın " parcası ıcın benı ne uğrastırmıştı Nur ıcınde yatsın O parcayı sekızıncı besteleyışte begenebıldıydı Boyle parca lar ıcın guzel bır bulusu vardı Muzıkle karıkatur derdı Ama Luküs Hayat deyınce once aklıma gelen melodı de Memıs Memıs" oluyor Operet besteledığım yıllar, hayatımın en neşelı en zevklı parcasıdır Ah ne guzeldı o gunler' Operet gıbıydı Artıstlerle kaynasıvermıstık Çoğu gunler provaları bızde, konakta yapar dık, beraber yemek yer gec vakıtlere kadar konusur şakala şır muzık yapar sarkılar soylerdık Ah yıne Hazım ı hatırlıyo rum Konağa ılk gelıste 'Sızlere meftun oldum demıstı Bız tıyatroculara hıç benzemıyorsunuz ' Onunla olunceye kadar dosttuk, cok lyı dostlardtk Bıraderımın vefatıyle benım ıcın Operet de kapanmıs oldu Dedım ya, benden cok rahmetlı ağabeyımındır onlar Cemal Resıd Rey'ın bu sozlerınde ıçtenlıklı bır alcak gonul lulukvar Metınyazarı bestecı kadar onemhdır başarılı bır operet ıcın Rey Kardesler operetlerı bu acıdan mutlu bır ışbırlığı orneğıdır İstanbul'da Operetler yazılanmı burada kesıyorum Operetcı deyımıyle fınale' yapıyorum İstanbul'da daha nıce operetler yaratılması yenı ve değısık operet ezgılerının yığınları mutlu kılması dıleğıyle DENETLEME RAPORU DİMA TİCARET A.Ş. GENEL KURULUNA ORTAKLIĞ1N UNVANI ORTAKLIĞIN MERKEZİ ORTAKLIĞIN SERMAYESl ORTAKLlClN FAALİYET KONUSU DENETÇİ VEYA DENETÇİLERİN ADI, SOYAD1, GÖREV SL RELERİ VE ORTAK OLUP OLMADIKLARI KATILINAN YONETİM KURULU VE YAPILAN DENETLEME KURULU SAYISI ORTAKLIK HESAPLAR1 DEFTER VE BELGELERI UZERİNDE YAPILAN İNCELEMENİN KAPSAM1, HANGİ TARIHLERDE İNCELEME YAPILDIĞ1 VE VARILAN SONUÇ TURK TtCARET KANUNU'NUN 353 MADDESİNlN 1 FIKRA SIN1N 3 NUMARALI BENDI GEREĞİNCE ORTAKLIK VEZNE SİNDE YAPILAN SAYIMLARIN SAYISI VE SONUÇLARI TURK TİCARET KANUNU'NUN 353 MADDESİNlN 1 FIKRA S1N1N 4 NUMARALI BENDİ GEREGİNCE YAPILAN İNCELEME TAR1HLERI VE SONUÇLARI INTIKAL EDEN ŞlKÂYET VE YOLSUZLUKLAR VE BUNLAR HAKKINDA YAPILAN tŞLEMLER Dıma Tıcaret A Ş ortaklığının I 1 1983 31 12 1983 donemı hesap ve ışlemlennı Turk Tıcaret Kanunu, ortaklığın Esas Sözleşmesı ve dığer mevzuat ıle genel kabul görmuş muhasebe ılke ve standartlarına gore ıncelemış bulunmaktayım Görüjüme göre, ıçenğını benımsedığım eklı 31 12 1983 tarıhı ıtıbarıvle duzenlenmış bılanço, ortaklığın anılan tarıhtekı gerçek malı durumunu I 1 1983 31 12 1983 dönemıne an kâr zarar tablosu anılan doneme aıt gerçek faalı>et sonuçlarını >ansıımaktadır Bılançonun ve kârzarar cetvelının onaylanmasını ve Yonetım Kurulunun aklanmasını oylarınıza arz ederım DENETÇİ Turan DEMlRTURK Dıma Tıcaret A Ş Şışlı Istanbul (Halaskârgazı Cd 342) TL 5 000 000 Gemı ınşaat sektörune ana ve yardımcı gemı makınelen vesaır leçhızatı furnısörluğu ve mumessıllık Turan Demınürk, 1 yıl, ortak değıl 3 Yonetım Kurulu Toplantısı 6 5 83, 10 6 83, 12 8 83, 7 10 83 ve 14 11 83 tanhlerınde faalıyetler denetlenmış, kanun ve yonetmelıklere uygun olduğu sonucuna vanlmıştır 15 1 83, 20 4 83, 22 7 83 ve 21 10 83 tanhlerınde vezne sayımı yapılmış ve mevcut kavıılara uygun bulunmuştur Her ayın sonu ıtıbanyle ınceleme yapılmış, şırketın her türlü lemınat ve kıymellı evrakımn kayıtlara uygun olarak mevcudıyetı tesoıl edılmıştır Herhangı bır şıkâyet ınııkal etmemıştır KAYBIMIZ Sevgüı oğlumuz, kardeşımız tRFAN DÖNMEZ'İ yitırmenın acısı ıçındeyız. AİLESİDOSTLARI Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri YAZ BOYUNCA KARMA YAZ SERGİSİ UMTT SANAT GALERISİ : Paşabahçe Yanı, Terkos Çıkmazı Yapıkur Hanı Kat 1 £ AKTİF DİMA TİCARET A.Ş.'NİN 31.12.1983 TARİHİNDEKİ BİLANÇOSU (000 İLAVESİYLE) DÖNEN VARLIKLAR A Hazır Değerler C Kısa Vadelı Alacaklar D Stoklar Mamuller DURAN VARLIKLAR A Uzun Vad Alacak ve Honlar C Iştırakler E Sabıt Değerler Bırıkmıj Amortısmanlar 28 262 I KISA VADELI YABANCI KAYNAKLAR B Banka kredılen C Dığer Kısa \ ıdelı Yabann kjvıı PASİF 1 691 TEŞEKKUR Biricik oğlumuz OZGUN'un dunyaya gelışınde ustun gayretlerını esırgemeyen SSK Goztepe Doğum Hastanesınden 13 613 14 428 221 0 426 1 692 5000 5 1 12 S 000 584 618 544 Dr. BEDRİ ALPMAN'a Ebe SAFIYE KAMER'e ve tum personele teşekkuru bır borç bılırız SERAPTURHAN NASUHOĞLU OPERATOR 750 2 246 476 t I ORTA VL UZUN VADELI Y A I BANCIKAYNAKLAR I I OZ KAYNAKLAR I A Çıkarılmı^ veva odcnmı> sermaye B Yedek Ak^eler C Dağıtılmamı^ Karlar G Donem Karı 24 746 Dr. KAZIM SARI 31 439 60 AKTlF TOPLAMI NAZİM HhSAPLAR 31 439 60 3I.49V PASIh TOPLAMI NAZİM HESAPLAR 31 499 Genel Cerrahi Uzmanı Mu Mecıdıvekoy, Kervangeçmez Sok. No 5 Keramet Apt (Keçelıler Garajı yanı) IST Mu Tel 166 46 48 Ev Tel 167 39 17 DİMA TİCARET A.Ş.'NİN 1.1.1983 31.12.1983 DÖNEMİ GELİR TABLOSU (000 İLAVESİYLE) I III İV/B VI VII VIII BRLl SATIŞ HASILAT1 Y url ıı,ı Mamul Salı^ları Dıger sdtı^ldr NLT SATIŞ HASILATI SA1ILAN MAL1N MALIYETI BRUT SATI<> KARI GENEl YONLT1M GIDLRLbRI IŞILTMb/ARAKI 34 343 18 628 15 71<: M 26 7 9 2 IX Hukuk bürosunda çalışacak avukat bay aranıyor. 522 63 40526 41 03 143 877 466 628 162 I Basın 8266 XIII X XI XII IŞLETMh DIŞI KAR 1 l>tırakU.rden Kar Pavları 2 Kur harklan 3 Işlelnıe Dı>ı Dığer Kar FINANSMAN GIDERLERI VERGIDhN ONCEKİ KAR ÖDENECEK VLRCıİLER DÖNbM KAR1 6 886 508 312 7 726 21 S S41 2 061 3 482 Siyasal Bilimler Fakiıltesi'nin mezuniyel gecesi. Davetiyeler fakulteden temin edilebilir. 5.7.84 20.30