Katalog

29 MAYIS 1984 • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Tarihi Türk Evleri Haftası başladı ISTANBL'L (a.a) Turkiye Tarıhi Evlen Koruma Derneği'nce düzenlenen " 2 . Tarihi Turk Evleri Haflası" dun başladı. Hafla neden\yle Alarko Sanat Galerısi'nde 28 sanatt,ının >apıtlarınm yeraldığı "Tarihi Turk Evleri" karma sergisi açıldı. 15 gun sureyle açık kalacak sergide yeralan fotoğraf, çini mürekkebi ve yağlıboyayla yapılmış eserlerde tarihi Türk evlerinin iç ve dış gorünümleri canlandırılıyor. Sergide ayrıca, evlerin maketleri de bulunuyor. Alarko Sanal Merkezi'ndeki serginin açıhşına İsıanbul Valisi Ne>zat Ayaı, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği Başkanı Perihan Balcı \e dernek uyeleriyle oteki ilgililer katıldılar. Hafta süresince, Mimar Sinan Universitesi ve Alarko Sanat Merkezi'nde Tarihi Türk Evleri konulu seminerler duzenlenecek. Kutlama programı çerçevesınde ayrıca Mimar Sinan Üniversiıesi Guzel Sanatlar Fakultesi salonlannda Türk E»leri Fotoğraf Yarışması Sergisi" de açılacak. Dkokul çocukları (Baştarafı 1. Sayfada) Birinciliği oynanıyor. Bir yanda minik ilkokul çocukları. Bir yanda vucutları gelişmiş erginlik çağına erişmiş erkekler. Öbür yanda, ter ıçindeki saçlan kırmızı kurdela ile bağlı kız çocukları, karşılarındaki "evlenme çağına" girmek uzere olan ablalarının bacaklarmın arasında dolaşıyorlar. Resmi ağızlara göre "basketbol oynuyoriar"... Ünye'nin Bayramca Ilkokulu'nun bahçesi bile yok. 5 yıl sözleşme ile iki katlı bir evin alt katı " o k u l " olarak kullanılıyor. Konya'ya basketbol birincisi olmaya gelmişler. Birinci olurlarsa "büyuklerinden", "ögretmenlerinden" okul binası isteyeceklermiş. Ama kazanamamışlar. Bayramca tlkokulu 5'n«i sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Metin Türkoğlu niye kazanamadıklarını şöyle anlatıyor: Kahramanmaraş Albayrak İlkokulu ile oynamaya çıktık. Ama yenilecegiz diye düşiındük. Onlann hepsi büyiik çunkü. Peki kazansaydınız ne olacaktı? Ukul kazandınrdık kendimize. Okul binamızın olmadığını bilirlerdi hiç olmazsa. Anıalya Namık Kemaı İlkokulu ile Yozgat Sakarya İlkokulu kızlarda oynuyorlar. 12 yaşında 1.42'lik Handan Yeşer akıllı oyunu ile birbiri ardına sayı yapıyor. Namık Kemal Ilkokulu'nun en uzun boylusu 1.62'lik Nimet Torbalı, Yozgat Sakarya 11kokulu'nun gelişmiş oldukları gozle gorünen kız "çocuklannın" yanında minnacık, en azından yüzünden hareketlerinden çocuk olduğu izlenimini veriyor. Her iki takımın sevinçleri üzüntiileri bile farklı. Biri çocuksu, biri genç kız gibi. Namık Kemal Ilkokulu'nun çocukları hırsla oynuyorlar. 15 sayı ileriye geçiyorlar kimi kez. Ama genç kızİarın, ilkokul çocuklarına karşı fizikleri ağır basıyor ve Antalyalı çocuklar maçı bir sayı ile yitiriyorlar. Maç sonrası tüm Antalyalı çocuklar gözleri kıpkırmızı, ağlıyorlar. İçlerine yediremedikleri belli yenilgiyi. Ama yine de boyun eğmek zorunda kalıyorlar bir fcerçeğe: Koca koca kızlardı. Onlar bizden hem buyiik, hem de gelişkindi. Kahramanmaraş Albayrak İlkokulu ile TED Ankara Koleji erkeklerde yarışıyorlar. Ankara Kolejı'nin tüm çocuklarının ayaklarında "Converse"ler. Formaları en iyisinden. Basketbol teknikleri de çok iyi. Kahramanmaraş Albayrak Ilkokulu'nun oğrencilerinde ise sıradan ayakkabı ve formalar. Bu bir çelişki kuşkusuz. Ama bir başka çelişki de, sahaya çıkan çocuklar ve genç erkekler arasında. Kolejin oyuncularının ilkokul çocuğu oldukları besbelli. Diğer yanda Kahramanmaraş Albayrak İlkokulu'nun hemen hemen tüm oyuncuları delikanlı çağına gelmiş. Orta sahadan potaya şut atabilen gelişmiş adalelere sahipler. Olanakları tam okullara karşı, çözumü buyük çocuk oynatmakta bulmuş olmalılar. Çocuklara karşı, genç kızlar, genç delikanlılar.. Neden? Nedenini Ilkokullar Basketbol Birinciliği'ni izleyen Bakanlık temsilcisi Alaattin Çılgın şoyle anlatıyor: Yönelmelik var. Yönetmelik 12 yaşına kadar öğrenciler bu lurnuvaya kalılabilir diyor. Burada oynayan çocuklann hemen hemen hepsinin nufus kağıtlannda 1972 doğumlu olduğu yazılı. Ama bir çocuk bağda, bostanda yetiştiği için gelişkin olabilir. Diğer yanda, ozellikle Anadolu'da kardeşinin nüfusuna kayıt edilebilir çocuklar. Onun için bu çocuklann da kabahati yok. TürkiyeLibya Sosyal Güvenlik Alınacak ucak konusunda Anlaşması parafe edildi ANKARA, (Cumhuriyel Burosu) Turkiye Libya sosyal güvenlik sozleşmesi dün Dışışleri Bakanlığı'nda Libya Halk Komitesi Sosyal Güvenlik Sekreterlıği Genel Müdurü Mazeg Mnstafa Kadad, Dışişleri Ba kanlığı Sosyal tşler Dairesi Başkanı Okan Gezer tarafından parafe edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Lıbya'da Türk fırmalannda çalışan Türk işçılerinin tum sigorta primlennin Türk Sosyal Sigortalar Kurumu'na transfer edileceğinı açıkladı. Kalemli, parafe edilen sosyal güvenlik sözleşmesine ılişkin şu bilgileri verdi: "Libya ve Libva'da iş yapan uçuncn ulke rırmalannda çalışan işcileri•nizin ise, Turk sigorta primleri Libya mcvzuatı çerçevesinde işverencc Libya yetkili kurumuna odenmesine devam edilecek. Buna karşılık işçilerimiz Libya mevzuatının gerektirdiği yardımlardan faydalanacaklar. İşçilerimizin ulkemize kesin donuş yapmalan >a da olumleri halinde uzun vadeli sigorta kollanna ilişkin sigorla primleri Turkiyc'ye transfer edilecek. Ancak gerek Turk, gerck Libya. gerekse Libya'daki uçuncu iılke rırmalannda çalışan işçilerimizin, kısa vadeli sigorta kollanndan kaynaklanan sosya) güvenlik haklan dogrudan doğnıva işverenlerce karşılanacak." GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) şıdır. Öyleyse soralım: Hangisi, müesses iktisadi temel nizamdır? Devletçilik mi, yoksa serbest piyasa ekonomisi mi? Hangisi? Rüşvet suçunda rüşvetı veren, alan ve rüşvete aracılık edenler vardır. Ceza yasamız rüşvet verene "raşi", alana "murteşi", aracılık edene de "raiş" demektedir. Rüşvet "Yasa ve kurallara göre, bir kamu görevlisinin yapmaya zorunlu olduğu bir işi yapmak ya da yapmamaya zorunlu olduğu bir işi yapmamak amacıyta sağladıklan her türlü çıkar" demektir. Yasa, yargıçlar, Cumhuriyet sevcıları ve yardımcıları ile ilgili rüşvet suçları için ayrı maddeler öngörmüştür. Son günlerde çok önemlı bir rüşvet dosyasına göz atmış bulunuyoruz. Dosyanın kapağını şimdilik şöyle biraralayalım: Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 8.12.1983gün ve 117 sayılı karan ile Istanbul Barosu avukatlarından CemaJ Dirik hakkında bir rüşvet suçu ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunulmuştur. İlgili Yargıtay kararının bir bölümüne göz atalım: Olayda adı geçen ve Yargıtay üyelerine intisap iddiası ile müştekı Necmi İnanç'tan para ısteğinde bulunduğu fezlekede belırtılen avukai Cemal Dirık ile dosyadaki bügilere göre olaya adı kanşan avukat Yılmaz Engin haklannda gerekli ışlem ve soruşturmanın yapılması için dosya omeğinin Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine oybirtiğiyle... Yapılan ışlem ve varılan sonuç hakkında Adalet Bakanlığı'na bıtgı verilmesıne oybirliği ile, karar verildi.. Olay, Soytaş Holding ile aralarında bir hukuk davası olan bir yurttaşımız tarafından ilgili yerlere yansıtılmış ve Yargıtay eski üyesi ve istanbul Barosu avukatlarından Cemal Dirik hakkında soruşturma yapılmasına karar verılmıştır. Yargıtay, toplumumuzun temel kurumlanndan biridır. Bu kuruma en küçük bir gölge bile düşürülmesi, yargı erkine karşı bir saygısızlık sayılmalıdır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, olayı öğrenır öğrenmez, gereken duyarlığı göstermış ve bu eski üyesi hakkında soruşturma yapılması için dosyayı Adalet Bakanlığı'na göndermiştir. Ancak bugüne dek bir sonuç ahnmış degıldır. Dosya şu anda nerededir? Dava açılmış mıdır, açılmamış mıdır? Cemal Dirik, bu suçu işlemış midir, işlememiş midir? Tercüman Gazetesi ile davalanmızda Kemal llıcak vekili olarak tanıdığımız Cemal Dirik'm bu soruşturmadan aklanarak çıkmasını elbette dileriz. Ancak olayın bizce asıl önemli yanı Yargıtay ile ilgilidir. Bu yüce kurumun yara almaması için soruşturmanın bir an önce sonuçlandırılması gereğine inanırız. Yargıtay üyeleri dosyayı, duraksamadan gereken ivedilik ve titizlikle ilgili yerlere göndermışlerdir. Ancak henüz dosya bir sonuca bağlanmamıştır. Şimdı Sayın Adalet Bakanı'na soruyorum: Bu dosyadan haberiniz var mı? Bu soruyu sorduktan sonra Istanbul Barosu'nun Sayın Başkanı'na aynı soruyu yöneltiyorum: Bu dosya size geldi mi, gelmedi mi? Eskiler bazı olayiar için "şuyuu, vukuundan beferdır"derlerdi. Cemal Dirik ile ilgili soruşturmanın bir an önce sonuçlanması bu bakımdan da bir zorunluluk değil mıdır? karar verilmedi Bağdat9da pazarlık (Baştarafı 1. Sayfada) oranda ısrar ediyor. Irak, Turkiye'den kredili mal alırken, petrolü peşin parayla satıyor. Bunun dışında alınan bilgilere göre, Türkiye 110 milyon dolarlık demir, 40 milyon dolarhk şeker, 20 milyon dolarhk buğday, 15 milyon dolarhk da yumurta satışı için bağlantı yaptı. Ayrıca, kuvvet santrali için ortak bir proje bulunuyor. Türkiye yılda 200 milyon kilovatsaat elektrik satın alacak. Yapılacak kuvvet santrali ile Irak'tan satın alınacak elektrik miktarı artacak. Petrol boru hattının tak\iye edilmesi, LPG gaz boru hattı üzerindekı çalışmalar, Habur kapısına ENKA tarafından yapılacak yeni koprü, yeni bir demiryolunun Batman'dan irak'taki petrol yöresine doşenme projeleri Karma Ekonomik Komisyonun gündeminde yer alıyor. BÖLGEYE MÜDAHALE BİRLİKLE ÖNLENİR Başbakan Turgut Özal. dun akşam Irak Başbakan Birinci Yardımcısı Taha Yasin Ramazan'ın onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, Irak'ın 4 yıldır çok ciddi bir savaşı sürdürduğunu, buna rağmen buyuk gelişmeler kaydettiğini belirterek, "En büyiik arzumuz bu savaşın en kısa zamanda sona ermesidir. Türkiye bu iş için şartların musaade ettigi oranda elinden gelen gayreti gösterecektir" dedi. Özal, şunları söyledi: "Bölgenin sulh ve sükun bölgesi olması için çok çalışmamız gerekligini bilmemiz lazımdır. Çiınkiı unutulmamalıdır ki, dışandan bu şartlar altında bu bolgeye mudahaleler olacaktır. Bu mudahaleleri ancak birlik ve beraberlik içinde bulunarak bölge milletleri, bolge halklan önleyebilir." 6te yandan, Başbakan Özal'ın bugün Irak Devrim Komuta Konseyi Başkanı Saddam Huseyin tarafından kabul edilmesi bekleniyor. ANKARA, (Cumhunyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, "uçak ihalesi"nin sonuçlanmadığını, THY'nın 8 adet "Airbus" almaya karar verdiği yolundaki haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri de, Bakan Veysel Atasoy'un yurt dışında bulunduğuna işaret ederek, ihalenin İhale Komisyonu'nca sonuçlandmlacağını, komisyonun vereceği kararın, ayrıca bakan tarafından inceleneceğini belirttiler. Dün bir gazetede yer alan haberde, Federal Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Başkanı Franz Josef Strauss'un Ankara gezisi sırasında Airbuslar konusunda anlaşmaya vanldığı, THY'nin 8 adet Airbus alacağı one surülmüştu. 2 idam Çiftçi'ye (Baştarafı I. Sayfada) ruşturmanın genışletilmesını ıstedı. Mahkeme heyetı mudahil avukatın ıstemini kabul ederek, duruşmayı ileri bir tanhe erteledi. Sanık Ibrahim Çiftçi. 24 Mart 1978 tanhinde Cumhunyet Savcı Yardımcısı Dogan O/'ü oldürduğu gerekçesiyle yargılanmış ve Askeri Mahkemece 5 yıllık yargılama süresınce 4 kez idam cezasına çarptırılmıştı. Ancak karar her seferinde yargıtaydan dönmüştu Çiftçi hakkındaki son ıdam karan Askeri Yargıtay Birinci Dairesı'nce onanmış, "onanması yolunda" göruş bildiren Askeri Yargıtay Başsavcılığı'nın istemi uzerine Daireler Kurulunda ele alınan dosya ile ılgili olarak Ibrahim Çiftçi'nin tahhyesi ve kararın bozulması yolunda karar verilmişü. Hakkındaki 12 yıllık ağır hapıs cezası bozulan sanık Huseyin Kocabaş, bir başka suctan kesınleşen hükum nedeniyle kapalı cezaeunde bulunuvor. İstanbuVda 92 kişinin daha ifadesi alındı Haber Merkezi Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığma verilen 1260 imzah aydınlar dilekçesi nedeniyle açılan soruşturmada ifade alınmaya devam edildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığınca dün ifadeleri alınanlar arasında şu isimler bulunuyor: Ugur Mumcu, Siiphi Gürsoytrak, Llvi Melek Tosun. Şeref Uysal, Doç. Ergun Uğur, İbrahim Tezan, Yiğit Sayılgan, Hasan Güven, Kamil Ateşogulları, Jülide Giilizar. Istanbul'da ise Sıkıyönetim Askeri Savcılığınca 92 kişinin ifadesi ahndı. Istanbul'da ifadesi alınanlann sayısı 210'a yükseldi. Dun ifadeleri alınanlardan bazıları şunlar: Sami Karaören, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anda>, Osman Ulagay, Ali Ulvi, Muhsin Batur. Turgut Kazan, Prof. Tarık Zafer Tunaya, Feril Edgii, Ali Özgentürk, Vedat Giinyol, YazgiıID Aldogan, Ziya Nur Erün, Gülçin Çaylıgil. , ' " Tbp ve müzik sesleri (Baştarafı I. Sayfada) Taha Yasın 'in bu ısteği aslında daha önceden başlatılan teknik göruşmelerde de dile geliriimişti. Turkiye Irak Karma Ekonomik Toplantısınm ön göruşmelennde Irak tarafı soz konusu isteği vurgulayınca, konu Ankara'ya danışıldı. Sonuçta iki tarafı da "memnun edici" bir gelişme ortaya çıkıyor. 1983 yılında 320 milyon dolara kadar düşen Türkıye'nin trak'a ihracatı bu yıl rahatlıkla 600 milyon dolara çıkacak gibi gorünuyor. Hatta, hızını aiamayan Hazine ve Dış Tıcaret Musleşarı Ekrem Pakdemirli'ye göre "Bu yıl ihracat 900 milyon dolara bile çıkabilir". Gerçekten de Turkiye, Irak 'a kredılı satış konusunda ' 'kesenin ağzını açacağı" benzer. Kısaca. Ticaret ehven şartlarda hayli mümkün". Ne var ki, sıyaset alanında aynı esneklık pek görunmüyor. Turkiye'nin, ÎranIrak savaşında "tarafsız" davranmasından her iki larafda "rahatstz"gorunuyor. Iran da, Irak da aynı vurgulamayı dile getiriyor: "Siz tarafsızsımz ama, haklının yanında yer almahsımz. Savaşın bitmesine gelince, bu iş daha uzun sürer." Türkiye de ışıe tam bu noktada "uzun sürerse, iş bölge açısından daha da kotüye gider" diyor. Özal'ın gezisinde gorunürde "Ekonomik ilışküer" ağır basıyor gibi geliyor, amasiyaseı ve savaşın sona ermesı asıl can alıcı noklayı oluşturuyor... .•.\çu,,, Erdal Inönü (Baştarafı I. Sayfada) yorum." Inönü, hayalı ıhracat ve gecekondulara tapu konularına da değindi, hayali ihracatın hükümetin poliükasının yanhşhğını gösteren ilk belirti olduğunu soyledi. Inönü. yeminli büroların topladıkları ucretlerle yuklendikleri işin iistesinden gelemeyeceğinden korktuğunu belirterek, "Vatandaş sonunda lapu sahibi olamayacagı gibi masraf yaptıgıyla kalacak," dedi. (Baştarafı I. Sayfada) Huseyin Karakuş, Mehınet Altıntaş, İsmail Çalıkıran, Yecdi Tapşın, Kenan Turfcoglu, Neset Tan, AMurrahman Taştan, Halil Ibrahim Önderoglu mahkemece once ıdam cezasına çarptırıldılar Ancak bu sanıkların cezası hafifleticı nedenler göz onune alınarak ömür boyu hapis cezasına çevrildi. Birsen Çalıkıran da önce idam cezasına carptınldı. Bu sanığın cezası da yaş kuçuklüğü ve hafifleticı nedenlerle 16 yıl S aya indinldi. Mahkemeİbrahim Inal ile Hasan Erkul hakkında 20'şer yıl, Yusuf Demir. Cevat Dokmeci, Zekeriya Çakmak, Yusuf Köse hakkında da 18'er yıl ağır hapis cezası verdi. Sanıklardan HalU Kaya 12 yıl 6 ay, İsmail Cöksu 15 yıl agır hapıs cezasına çarptırılırken 38 sanık da beraat ettı. Diğer 120 sanık hakkında da 3 yıldan 10 yıla kadar değışen ağır hapis cezalan venldi.. Ayrıca mahkeme 17 sanığın dosyalarının ayrılmasına karar verdi. Kararın açıklanmasından sonra mahkeme, uye yargıç ustegmen Necdet Celkan'ın karara muhalefet şerhi koyduğunu ve karann oy çokluğu ile verıldiğini açıkladı. Ustegmen Celkan, muhalefet şerhinde idam cezasına çarptırılan sanıklar Yaşar Yıldız ile llka> Erhan Çınar'ın TKP/Ml TtKKO örgutu ile ilişkilerinın olmadığını, ıştirak ettiklerı ıleri surulen eylemlerle ilgılı kesin delil bulunmadığını belırttı. Ustegmen Celkan sanıklar Yıldız ve Çınar hakkında beraal karan verilmesi gerektiğini açıkladı. Yaklaşık iki yıldır suren 199 sanıklı davada sanıklar; örgut oluşlurmak, anayasal duzenı yıkmak için eylemlerde bulunmak savıyla yargılanıyorlardı. Sanıkların 20'sı öldurme, 20'si gasp olmak üzere tpplam 89 eylem gerçeklestirdikleri Jeri surülüyordu. İLAN ErzincanKemah Kazası Nüfus Memurluğu'ndan almış olduğum Nüfus Cüzdanımı 26.5.1984 tarihinde kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur. MUSA CELEP SATILIK YAZLIK EV Silivri Murat Suyunda müstakil, sahibinden. Tel: 571 4« 10 Moda. Vakko'dan. Vakko tesislerinde geleneksel el sanatı ustalığıyla üretilen 1984 Ayakkabı modasından örnekler... Moda Vakko'dur."