15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyrt Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkeü adına Nadlr Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Ceraal, Müessesc Müdürü: Emiııe Uşaklıgü. Vazı İşleri Müdürü: Okay Gönensia, • Yazı Işleri Müdür Yardımcısı: Anmrt Koralsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yöneımeni: Ali Acar. TAKVİM 20 Ma\ıs 1984 İmsak: 3 46 Günt»: 5.35 Temsilciler: ANKARA: Yalçın Doğan. ÎZMİR: Hikmel Çelinkay», ADANA: Bürolar: « Ankara: Konıır Sokak No: 24/4 Yemşehır, Tel; 189851253257 Mehmel Merean.» Servis Şeflcrı. İslanbul Haberleri: Reha Öt, Dış Ha tdare: 183335. • Izmir: Halıt Zıya Bulvan No: 65/3. Tel: 254709^31230 berler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osmıın Ulagav.Kültür: Aydın Emeç. Maga • Adana: Ataturk Caddesı, T.H.k Işhanı kat: 2/13, Tel: 1455019731 zin: Yalçın Pfkşen, Spor Dan.şmanı: Abdülkadir Yucelman.DıueUme: • Basan ve Yayan.Cumhurıyel Matbaacılık ve Gazetecılık I.A> lurk Refik Durbas, Araşlırma: «jahin Alpay. hSendika: Ijükran Ketenci. Ocağı Cad. 39/41. Cağaoğlu. lsl. PK: 246Ist. Tel: 5209703 Telex: 22246 Ikindi: 17.02 \k>;ıı<:: 20.26 Yatsı: 22.07 Öğle: 13.05 Kim kimdir? Udo Lindenberg, ISyıl kadar önce rock müziğini Aimanca sözlerle söyleyerek bu alanda öncülük yapmtş. bugün sadece Almanya'da çok yaygın bir hayranlar killesi kazanmakla kalmayıp, ütkesi dışında da "kabul edilen" hemen lek Alman rock sanatçısı konumuna ulaşmış bir müzisyen. Udo Lindenberg 'in ayırt edici özelliği, parçalarında günümüzün siyasalsosyal sorunlanm işlemesi, bunun öıesinde, gençlere bu sorunlan anlayıp sahip çıkecakları biçimde sunması. Bartf, silahsızlanma, işsizlik, eğitim iki Atmanya'nm durumu gibi konulorda yaptığı parçalar geniş ilgi guruyor. Bu, konser/erindeki kalabalıklardan "e plak satışlarından belti. Lindenberg'in son plağı "Goettherhaemmerung"da yabanct düşmanlığını konu alan bir parça var: "Sie brauchen kein Führtr" (Führer'e ihtiyaçları Yok). Geçenlerde 28 gUnlük bir Almanya tumesine baflayan Lindenberg bu parçasmı fıer konsehnde söylüyor. Son uzunçalannm adı da genellikle Almansağının büyük lezahurallasa~ hıpçıknğı Richard M'agner'in "Goetterdaemmerung" eserine nazire . "Coellerhatmnurung", "Tannsal Sille Tokat'' tiirü bir anlama sahip. VUR PATLASIN...CAL OYNASEV VE ^LEKICE GB2ÇEK: AKILAMİM.İ. İUÜ4İ.TİNA iVlCE KAVWŞ7U... O* YAZAN: YALÇIN PEKŞEN GÜLGEÇ BU SlEAKA B1ZDE DE ISLE.C DUZELDi, CCĞALOI. "SUPER" Lindenberg, pop sarkıcısı Inga Humpe ile "Super" filminde. Bu filmde Türk oyuncu Renan Demirkan da başrollerden birinde yer alıyor. Türklerle, Türk dostu olaıı Almanlar güç oluştursun Super filminde Türk oyuncu Renan Demirkan 7a rumunu daha da köti'leştirecek yeni yasalar En iist birlikte oynayan Udo Lindenberg, "Alman ekono düzeyde bazı çıkartıyor."Türken yargıçtar misine yıllarca katkıda bulunan Türk işçilerinin geriraus", "Türkler dışan" sloganının, "Juden raus", "Yahudiler dönüşe zorlanması ahlaksızhk " diyor. WDR'de Lindenberg'le yapılan görüşme şöyle: Türk düşmanlığını konu alan BONNBugünlerde Federal parçanızı hangi duygularla yapAlman sinemalarında gösterilen tınız? "Super" adlı filmde Türk oyunLİNDENBERGBerlin'de otucu R<*nan Demirkan'la birlikte ruyorum, konserler nedeniyle rol aıan Alman rock sanatçısı sürekli dolaşıyorum. Almanlar Udo Lindenberg, "Türk gençlearasında, yabancılara karşı uyarinin. Türk dostu Almanlarta nan olumsuz duygulann giderek ilişki kurmalannı. ortak güç zorbahğa dönüştüğünü kaygıyoluşturmalannı" önerdi. Lin• denberg F.Alman W'DR Radyo la izliyorum. Bazı yerlerde eski su'nda son plağıyta ilgili olarak Nazi çetelerini andıran gruplar kendisiyle yapılan görüşmede, kol geziyor, birçok yabancı, bu "Alman ekonomisine yülardır nedenle sokağa çıkmaktan çekikatkıda bulunan Türk işciierinin niyor. Federal Alman hükümedönüşe zorlanmalannın ahlakti bunlara karşı önlern almayı bısızhk olduguau" söyledi. rakın, yabancıların sıkıntılı du Ahnanların 1 numarah rock şarkıcm Lindenberg: ULYA ÜÇER dışan" sloganı kadar lehlikelı olmadığı görüşündeler. Bu kişiler acaba, yabancı duşmanhğına karşı önlem almak için tarihin tüm korkunçluğuyia tekrarlanmasını mı bekleyecekler? Nazi kalıntısı bu görüşlere karşı zamaıı geçraeden önlem alınmalı. Başka bir sorun da Alman gençlerinin gerici propagandaya kapılıp, işsizliklerinden, eğitimsizİiklerinden yabancıiarı sorumiu tutmalan. Oysa biraz düşünseler böyle olmadığını anlayacaklar. Alman ekonomisine bunca yıldır katkıda bulunan yabancıiarı dönOşe zorlamak düpeduz ahlaksızlıktır. Yabanaların Al FÜHRER'E İHTİYACLARI YOK Meiroda laflar dolaşır Ama hiç yeni laflar değil 50 yıl önce de böyleydi Partinin isteği üzre Meyhanelerde vahşi fıkralar Anlatıyor ve gülüyorlar Işlerini ellerinden alanlar GazJa bağlanacak, kurşunlanacaklar Okul bahçesinde çocuklar, (hırsızpolis yer'me) Türkle potis oynuyorlar Irkiara göre ayrılmışlarsınıflarda Tarih dersinde esniyorlar Sokaklarda stadyumda Başladılar bağırmaya Sonra Alman gangsterleri Bomba attılar kebapçıya Birçokian diyor ki hâlâ O kadar kötü değil duntm Yeni Üçüncü Reich mı? Böyle bir ihtimal yok camm. Yok, Führer'e ihtiyaçları yok artık Şimdi kendi başlanna da becerebiliyorlar Yok, ona ihtiyaçları yok Yeni Nazi domuzları SÖZ VE MÜZİK: UDO LtNDENBERG Kahverengi üniformalan da yok Üslleri başlart rengârenk Ama kusmuk aynı ktısmuk Sıraya girip yürüyüş yapmıyorlat Ama cephe çoktan yekvücul Eh, eskiden Yuhudiierdi Bugün Türklerde sıra ... Birçokian diyor ki hâlâ Bütün bunlar yinelenmez, aslı Peki görmüyor musunuz O eski sloganların yenilerini Evlerin duvarlarında? Yok, Führer'e ihtiyaçları yok. man loplumuna getirdiği yeni kültürel boyutlan reddetmelerini anlamıyorum. Gençlerin. Alman loplumundaki tehlikeli egilimlere dikkal çeken parçalannıza tepkilçri nasıl? LİNDENBERGSevinerek söyleyeyim, gençlerden son derece olumlu tepkiler alıyorum. Türk dinleyicilerinize söyleyecefiniz bir şey var mı? LİNDENBERGTürklerin sorunlarını çok iyi anlıyorum. Türkiye'den uzaktalar, ama Almanya'yı da vatan olarak kabul edemiyorlar. Gördükleri kötü davranış onları itiyor. Türk gençlerine sözüm Alman arkadaş edinirken, düşüncelerine dikkat etmeleri. Yabancı düşmanlığına karşı dostluğu, birlikte yaşamayı ön plana çıkaran gruplarla ilişki kursunlar. ortak güç oluştursunlar. Bir arada yaşamayı öğrenmeleri, geleceğin ürkütucu bilgisayar dunyası karşısında tek dayanağımız olacaktır. Son fllminiz "Super"deTürk oyuncu Renan Demirkan'la birlikte oynadınız. Bu işbirliği nasıl oldu? LİNDENBERGFilmin rejisörü olan arkadaşım Adolf Winkelmann'la birlikte birçok sanatçıyı denedik, en başarılısı Renan oldu. Başrollerden birini Türk oynasın, Alman oynasın diye bir düşüncemiz yoktu. Renan, filmin çekinıi sırasında hem sanatçı, hem de insan olarak hepimizi etkiledi. Sanırım filmin başarısını büyük ölçüde Renan'a borçluyuz. S E LİÇMj$Tİ. TEKNOLOJ1DE ESLENCEOe DE BO^ PUa»'AA<l$, BÜtfJK OtJ&İNt ZAS./ONLÛCLA BLMJK SOVL4PLA VE BtOİJK BOMB4İAC , İ / A E L A EDİ E $T8 SEUÂM DGVİP DOMZE. DEVUM EDlVORUZ Hasta tablolar tedavi ediliyor ŞENAY KALKAN Resim koleksiyonculannın hızla çoğalması, bir resim piyasasının oluşması bu alanda bazı gereksinimleri ie beraberinde getirdi. Bir resmin sahte olup olmadığını belirleyecek danışmanlar ve tozlanmış, nemlenmiş, >irtılmış, kıvrılmış resimleri onaracak restoratörler gibi... Resim restorasyonunu Türkiye'ye getiren İhsan Şurdum'un Öğrencisi olan ve bu dalda ihtisas yapan Faruk Cimok da alıcılann, koleksiyonculann bu gereksinimlerini karşılamak için, kendisi de ressam sanatçı olduğu için bakımsızlıktan, önem vermemekten, boyaların, tuallerin zamana karşı direnememesinden harap olan, Türk resim sanatında önemli bir yere sahip tablolan korumak, kurtarmak için bir atölye kurmuş. Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü'nden mezun olan Cimok, Teşvikiye'de kurduğu Resim Onarım Merkezi'nin çalışmalannı şöyle açıklıyor: "Böyle bir merkez kurraaraı/ın amacı resim restorasyonunu bilimsel bir lemele oturtraak ve alıcıların danışman ihtiyacını karşılamak. Restorasyonda ömrii iki yıl süren Mimar Sinan Lniversilesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Reslorasyonu bolümu ögrencilerinden oluşan, danışmanlıkta da plastik sanatlarda uzman kisilerden oluşan bir ekibimiz var. Sanatçı tarafından kötü ve bilgisizce malzeme kullanımının dışındaki faktörler nem. hava kirliliği. toz, ısı, ışık, titreşim. insanlar, böcekler, küf, mikroorganizmalar tarafındaıı zarar gören, sanatsal estetiğini yitiren resimleri onanyoruz." Bazen bir torba içinde parça parça, bazen kurumasını önlemek, parlamasını sağlamak için sürülen vernikten sararmış, bazen de bir yerden bir yere giderken yırtılmış, sonuç olarak yıpranmış olarak gelen resimlerin önce hastahk nedenleri çeşitli kimyasal ilaçlarla saptanıyor, sonra yine hastalığına göre bir iyileştirme işlemi uygulanıyor. llaçların nası! ve nelerden oluşlugunu "meslek sırn" deyip söylemeyen Faruk Cimok, "V'aptıgımız, çeşitli işlemlerte resmi ilk haline, eski haline gelirınek" di yor. Faruk Cimok Resim Onarım Merkezi'nin öteki önemli uğraşısı da resimlerin sahte olup olmadığını belirlemek. Her biri kendi dalında uzman sanatçıların yanı sıra bunu da bilimsel yöntemlerle yapıyor. Resim piyasası geliştikçe sahtekârlıkların da çoğalmasından öncelikle bir ressam olarak yakınar. Cimok, "Birçok resim koleksiyonculannın sahte imzalı resimleri aldıklannı" söylüyor. Resim üstünde ya da imzasında sonradan bir oynama olup olmadığını belirleyen bir röntgen âleti getirtmek üzcre olan Cimok, şimdilik bunlan ultraviyole ışığıyla saptıyor. Faruk Cimok'un ileriye dönük amacı, Faruk Cimok Resim Onanm Merkezi'ni "Türkiye'de resira alıp satan insanlann uğrak yeri haline getirmek; resimlerin onarılacağı, Türk resminin değerii örneklerinin sergileneceği bir yer" yapmak... YUNUS NADİ ARMAĞANI '84 FİNALİSTLERİ SAHTELERİ DE SAPTAMYOR Resim piyasasında sahtekârlıkların çoğalmasından yakınan Faruk Cimok, tablo üstünde ya da imzalarında sonradan bir oynama olup olmadığını belirleyen ö'zel bir röntgen aracı getireceklerini söylüyor. (Fotoğraf: Mehmet Aki/J Rektör, öğrenci harçlarını bankaya faize yatırdı Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün: si kararı çıkacak. Bize şimdiye "Bu yıl sonunda mezun olacak öğrencilere parala kadar 300 öğrenci dilekçe verdi. 13 bin 400 öğrencimiz var. Bu rını iade edeceğiz. Kalanlara ise sene başmda para300 kişi için bankadan parayı çektigimizde bütün faiz yanalarını faiziyle birlikte vereceğiz" dedi. TUREY KOSE İZMİR Üniversite öğrencilerinden toplanan harçların gcri verilmesi kararına karşın Ege Üniversitesi ders yılı başında topladığı ikişer bin lirayı yüzde 47 faizle bankaya yatırarak 13 bin öğrencinin sermaye piyasasına "zoraki katkı"sını sağladı. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde toplanan harçların geri verilmesine karşın, Ege Üniversitesi'nde veriimeyince öğrenciler dilekçelerle rektörlüğe başvurmaya başladılar. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün, konunun önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşturulacağını belirterek: "Bu yıl mezun olanlara harçlannı iade edeceğiz. Kalan öfreucilere paralannı önümüzdeki yıl faizi ile verecegiz" dedi. Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ortak toplantısında bu yıl öğrencilerden harç alınmaması kararlaştırılmıştı. Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi toplanan paralan dağıtmaya başladı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün ise toplanan 22 milyon 876 bin 493 lira parayı 26 Aralık 1983 günü bir yıl vadeli olarak yüzde 47 faizle bankaya yatırdı. Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki uygulamayı örnek göstererek paralannı geri isteyen öğrencilere de önce paranın önümüzdeki yıl öğrenci lehine kullanılacağını belirtirken, sonradan "isteyen öğrenci gelsin parasını alsın" dedi. Bunun üzerine öğrenciler dilekçelerle rektörlüğe başvurmaya başladılar. Konuya önümüzdeki günlerde açıklık getirileceğini belirten Prof.Akgün şunları söyledi: "Yönetim Kurulu loplanarak bu konuda karar verecek. Sanıyorum bu yıl mezun olan ögrencilerin harçlannın geri ödenrnecak. Toplam 22 milyon lira toplanmıştı. Bu bir yıl içinde faiziyle birlikte çok artacak. Vadesi dolduğunda paramıza 89 miiyon lira daha eklenecek." Prof. Akgün önümüzdeki yıl öğretimini sürdürecek öğrenciler konusunda da yeni bir çözümün geliştirildiğine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelecek yıl okui paralı olacak. Sene başında faiziyle beraber çocuklara paralannı verecegiz. Bugün vermek istemeyişimiz bundan. Faralan çaiışıyor. Seneye paralı öğretime geçilince faiziyle birlikte paralannı alıp, yaUrabilirler. Ben öğrencilere 50 liraya yemek veriyorum. Günde yemeklerde öğrenci başına 150 lira sübvansiyon yapıyorum. Bu çocuklann çoğu fakir aile çocoğu. Yemekler daha kalileli olsa, daha ucuza verilebilse fena mı olur? Geçen yıl 15 milyon lira MedikoSosyal'dan ilaç ve tedavi parası ödedik. Bu yıl 31 milyon lira ödeyecegiz." Katıimu no: 3 4 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle