Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MA YIS 1984 HABERLERİN DEVAMI Ozetle Evren İstanbuVa geliyor Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayrcmı törenlerine katıldıktan sonra incelemelerde bulunmak üzere Istanbul'a gidecek. Cumhurbaşkanhğı Basın ve Halkla tlişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Kenan Evren İstanbul'da bulunduğu süre içinde çeşitlikuruluşlarda inceletneler yapacak. Pazartesi günü Ankaraya dönecek. (ANKA) Tokat*ta kızamıktan 8 çocuk öldü 19 Mayıs'ı kuüuyoruz (Baştarafı 1. Sayfada) yayınladığ. mesajda, iç ve dış düşmanlann gcnç TürkiyeCumhuriyeti'ni bölmek, zayıflatmak veyok etmek için her türlü cntrikaya başvurduklarını vurgularken, şöyle dedi: "Türk miHeti He devamlı olarak uğraşmayı dış politikalannın temel taşı kabul eden bu gibi devletlerle oniara her lurlu destegi esirgemeyen devletleri artık çok iyi biliyonız. 65 yıl önce, elinden silahları alınmts ve ordusu dağılılmış, savunmadan yoksun bir durumda iken. üzerinde ya^dığımu bin yıllık bu vatan lopraklannı isgale başlayanlann şimdi Turkişe'yi, islila peşindc koşan saldırgan bir ulke gibi gostermeye. uluslararası kuruluşlan da kendikrinin dahi inanmadığı bu asılsız iddialara inandırmaya çalıstıklannı ve boylece bu kuruluşlan kendi çıkarlan doğrultusunda alel olarak kullanmaya çaba göslerdiklerini hayretle ve ibretle izliyoruz. Muhtelif vesilelerie ifade etligim gibi bir defa daha söylıiyorum ki, Türkiye'nin verecek bir karış loprağı olmadıgı gibi, hiçbir ülkenin bir kans topragında da gözü yoklur." Evren, büıun haksız itham ve saldırılardan kurlulmanın yolunun her bakımdan kuvvelli olmak olduğunu belirtıi ve "Bunu gerçeklestirebilirsek, bu gibi saldınlar bHki lamamen ortadan kalkmayacaktır. Ama mullaka azalacaktır. ttkileri de \ı bırakmayacaktır. Bunun için de çok çaltşmaya, durusl çalışmaya, birbirimizle değil. bizim karsımızda onlarlaria micadeleye etmeye mecburuz" dedi. Evren gençlere hitaben şöyle dedi: "Kıvançla bdirtmeliyim ki. Türk milleli kuşaktaa kusa|a daima gençieri>1e gunır dtıymuslur. Çiınkü AlalurV'un t umhuri\eli emanet ettigi Türfc gençligi zaman zaman gönılen bazı aldatılmışlann. satılmışlann ve hainlerin dışında. e/îci çogunluguyla. şarllar nc oluna olsun. bu buyük emanele her donemde göige dusurmemiş, onun konınup kollanoıasını nnıyla eşdeğer göıtnuştür. İç ve dış düşmanlann, bölüculerin, çıkar çe>relerinin kışkırtmalanna ve kölu emellerine hiçbir şekilde kanmayarak, degişen dünya şanlannın gerekleri dogmllusunda, daha ileri bir toplum düzeni için yılmadan çalışmıştır ve bundan sonra da çalışacaktır. Yüce Atalürk. "llkri hür, vicdanı hür" bir nesil yetişlirilmesini daima arzu elmişlir. Adaletsizliklere, haksızlıklara kanun sınırian içinde karşı çıkabilirsini/. Ama kaba kuvvete, hele hHe silaha basvurarak asla değil. Hiçbir zaman yıkıa olmayacak, daima yapıcı olacaksınız. Şiddet yoluyla bir insana belirli bir düşünce«i benimsetmek kesinlikle mümkün değitdir. Tarih. bu yolu deneyenierin sonunda mutlaka yok olup gitliklerinin sayısı; ömekleri ile doludur." Evren, gençlerin kafalanna, sapık ideolojileri tarlışılmaz gerçekler gibi yerleştirmeye hiç kimsenin hakkı olmadığını belirterek, mesajının son bölümünde şu görüşlere yer verdi: "(ieçmisin bize çok pahahva mal olan acı olaylannı daima haUrlayınız. Her alanda güçlü Türkiye'nin, Alalurk inkılap ve ilkelerine bağlı. yurt sevgisini yüreginin derinliklerinde duyan. çağdaş bilimin gerekleri doğrultusunda düşünüp tartışabilen, banşlan yana Alalurkçu gençier yetislirmekle mümkün olabilecegi gerçegini asla aklınızdan çıkarmayınız. Bu anlamlı yıldonümünde bir kere daha bHinmek islerim ki, Alalurk Türkiyesi'nde Alatürkçulük dışında hiçbir sapık ideolojinin >eri yoktur ve asla olmayacaktır. MiBetimiz. insancıl degerierden yoksun düzenJerin ozlem ve arayışlan içinde olanlara. o eagin sağduyusu ve yakın zamanda yaşadıgı, hepimizj iirperten olayiardan edindigi techibelerle hiçbir zaman hayal hakkı lanımayacaklır." CUMHURÎYET/7 Polis, acil durumda konuta (Baştarafı I. Sayfada) ne ve eklentilerine girebilecek. Polis teşkilatının, yurtta iç güvenliği, huzur ve sükunu sağlamaya, Türk devletini ve demokrasi yönetimini korumaya ve kollamaya ilişkin görevlerini ve yetkilerini belirleyen teklife göre, polıs bütün görevlerini milli cıkarlara en uygun tarzda ifa etmek le yükümlü olacak. Milli çıkar esaslannı ise devlet politikası teşkil edecek. POLtS, PTT İŞBİRLİĞ1 Polis, alınacak güvenlik önlemlerine esas olmak üzere, kişilerin, kurum ve kuruluşlann teİefon numaraları ile isim ve adreslerini PTT yetkililerinden isteyebilecek. Polisin bu istegi derhal yerine getirilecek. SÖZ ATANLAR Polis, haklannda şikâyetçi ve davacı bulunmasa dahi, ar ve hayaya ve ahlaka uygun olmayan davranışta bulunanlan, söz, şarkı ve müzikle veya benzeri surette bu yolda gösteri yapanlan, kız, kadın veya genç erkeklere söz atanları, sarkıntılık edenleri ve gençleri her türlü ahiaksızlığa ve kötü alışkanlığa özendirenleri men edecek ve haklarında gerekli kanuni işlemleri yapacak. Kanun teklifı uyannca, her ne sebeple olursa olsun tutuklanan ve mahkum edilen güvenlik görevlileri, ceza ve tevkif evlerinde ayrı bir yerde muhafaza edilecekler. Polis, halkın can, ırz, mal ve tasarruf güvenliğinin korunması ve sükunun sağlanması için her türlü önlemi alacak. Yardım isteyenlere, yardıma muhtaç olan küçüklere, hastalara, düskünlere, sakatlara, yaşlılara, kimsesizlere ve yabancılara yardım edecek. Polis, amirinden aldığı emri yerine getirmekle yükümlü olacak, konusu suç teşkil eden emirleri yerine getirmeyecek. Üniformalı polis, bölgesi sınırlanna bağlı kalmaksıan her yerde, her zaman görevli sayılacak, olaylara zaruret halinde müdahale edecek. Polis, her tttrlu güvenlik tedbirlerini almaya yctkili olacak, bu maksatla tahdit ve yasaklar koyabilecek. Hazırlanan teklif uyannca, polis, meşru müdafaa, başkasının ırz ve canına yöneltilen bir saldınnın yok edilmesi, " d u r " uyansına uyulmarmş olması, saldında bulunulması, polisin görev yapmasına karşı koyulması, devlet otoritesine ve icraatına silahlı olarak karşı gelinmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastınlması için devletçe kendilerine verilen silahı kullanmaya yetkili olacak. Ancak polis, silah kullanırken suçluların öldürülmesinden çok havaya ateş ederek suçluyu korkutmaya veya yarab olarak yakalamaya dikkat edecek, polis, toplu kuvvet olarak el konulan olaylarda, kanunla belirtilen silah kullanma yetkileri sakh kalmak kaydıyla, toplu kuvvetin başındaki amirin emri bulunmadıkça kendiliğinden silah kullanmayacak. TOKAT (Curahuriyel) Tokat'a bağh Artova ilçesinin Çıknk köyünde kızamıktan 8 çocuğun öldüğü, 36 çocuğun hastalık nedeniyle tedavi altına alındığı bıldirildi. Tokat Vali Yardımcısı Kamtıran Uygur, sağlık ekiplerinin köyde gerekli önlemlen aldığını, 8 çocuğun bir aylık süre içerisinde yaşamlannı yitirdiğini söyledi. Uygur, kızamık hastalığı ihbannın geç yapılması sonucu yaygınlaştığını belirterek, "tl Sağlık Müdariiigii'nün kontrotiindeki saglık ekipleri ile ilce İTÜ İnşaat Fakültesi'nin kurulu sağlık ocagı, tüm hasta çocuklaşunun 100. ve fakülte oluşunun nn tedavisini üstlenmiştir" dedi. 40. ytlı nedeniyle düzenlenen Tokat İl Sağlık Müdürlüğü il"Türkiye'de inşaat mühendistiği gilileri ise, ölen çocuk sayısının alanmdaki gelişmeler" konulu dünkü Ölümle birlikte 8'e ulaşkongre pazartesi günü başüyor. tığını bildirdiler. Verilen bilgiye göre, bir aylık süre içersinde yaşamını yitiren çocuklann adlan şöyle: Mvstafa Yıdız (4), Mastafa Cankurtaran tren istasyonu yakmlannda dün 18.30 sıralannda Sever (5). Fatma tncebir (3), bir yük treninin dört vagonunun Emine Şimşek (2), Elif Demirci raydan çıkması ulaşımm aksa (1), Zetiha Demirci (3), Vetıbi masına neden oldu. Yük treninin San (1), Siileyman Sagır (5). Sağlık Müdürlüğü ilgilileri, vagonlannın çarpraz makasta raydan çıkması sonucu banliyö Çıkrık köyüne yeterince ilaç ve trenlerinin Sirkeci'den kalkama aşı gönderildiğini, açıkladılar. Başbakan, gazetecilik (Baştarafı 1. Sayfada) dakika gecikmeyle 8.34'te geldikten sonra konuşmasına başlamadan önce, "Demek ki basın topantısını erkene alsak bile sayı azalmıyor" dedi. Sabah mahmurluğundan olacak, Özal'ın yazılı metinden okuyarak yaptığı basın toplantısmm, sorular böiümüne kadar olan kısmı durağan geçti. Basın mensuplarmın sorularını yamtlamaya geçtiğinde ise Başbakan neşeliydi. Fakat dikkati çeken bir başka özeiliği ise geçmişte yaptığının aksine, bu kez özellikle enflasyon, sıkıyönetim konularmda kesin konuşmamasıydı. özal'ın basın toplantısında dikkati çeken bir başka nokta da, ekonomide görtilen rahatsızlıklann büyük çoğunluğunu, kendilerinden önceki hükümete atfetmesiydi. Enflasyon, özal hükümeü döneminde büyük artış mı göstermiş? özal'a göre bunun nedeni, geçmişteki hükümetin 1983 'teki uygulamaları. Bunun sonucu, kendilerinin dönemini etkilemiş. Hayali ihracat mı yapılmış, bunun da nedeni geçmiş dönemde vergi iadelerinin yüksek tutulması. özal'ın basın toplantısında toplam 17 soru soruldu. Bunlardan sadece birinde, yanıt verirken sözlerini titiziikle seçmek için düşündü. Tane tane konuştu. Özal soruları yanıtlarken, basın mensuplarına gazetecilik dersi vermeyi de ihmal etmedi. Bazı konuların üzerinde fazla durulmasını "haber sıkmtısı çekiyorsunuz her halde" diye nitelendirirken, aslında nelerin üzerinde durulup, nelerin haber yapılması gerektiğini anlattı. Konut kredilerinin yüksek faizli olduğundan söz eden ve bir devlet memurunun bu kredi faizlerinin nasıl ödeyeceğini soran bir basın mensubuna ise önce, "Sen ev sahibi misinV diye soran özal, gazetecinin ev sahibi olmadığını öğrenince şöyle dedi: "Anlaşılan sizin gazete az para veriyor." İTÜ İnşaat FakühesVnin kongresi Yük treni raydan çıktı OzaTın enflasyon hesabı yıne değişti (Baştarafı 1. Sayfada) diginiz enflasyonu ne kadar zaman da çekeccksiniz? sorusu üzerine)... Hedefler ortaya konur, ama uygun politika güdülmezse havada kalır. 1984 için evvelki hükOmet tarafından ortaya konulmuş enflasyon hedefi ytizde 25'tir. Biz bir hedefi ortaya koymadığımızj, yalnızca konulmuş hedefi tutmak için elimizden gelen gayreti göstereceğimizi ifade ettik. Önemli olan 1984 yılı için yılın bütün ortalaması değil, yılın ikinci yansında enflasyonun nereye gittiğidir. Bizim nihai hedefîmiz, bu hedefe iki senede mi, üç senede mi varabilecegimizi şu anda kesin olarak söyleyemıyorum. Ama nihai hedefimız yüzde 10'un altına düşmektir. Bu sene ikinci yanda yılUk hm yüzde 25 civannda tutlugumuzda önemli bir başan olur. HAYAÜ tHRACAT: lsviçre'ye yapılan bütün ihracat lsviçre'ye değildir. Reeksport fırmalan vardır. Bizim rırraalanmızdan bazılan da oradan kademe kademe ihracatını yapar. Bunlann yanı sıra, vergi iadelerinden ve diişük ihracat kredilerınden yararlanmak için yapılan ihracat da var. Bu arada haksız kazanç sağlamak isteyenleri önlemek, sistemi yerine oturtmak için vergi iadelerıni kademeli olarak düşürüyoruz. Hakiki ihracatçıyı korumak için birdenbire yapılmaması lazımdı. Bu meselelerİe ekonomik kaidelerle mücadele edilir. Aynı zamanda ceza da verilir. KAÇAKÇILIK: Türkiye'ye 250 milyon dolarlık kaçak sıgara gıriyordu. Maliyeti 50 milyon dolardır. 200 milyon dolan kacakçıya, karaborsaya gidiyordu. Sigara ithal edilerek bu önlenmeye çalışılmaktadır. Kaçakçılık olaylan ile ilgili tutuklamalar yapılıyor. Babalar operasyonu da büyüdü. Arkasında daha da büyukleri varsa onlan da takip edeceğız. ATAMALAR: Son gunlerde hükümetin geniş atama operasyonlanna giriştiği yolunda kamuoyunu yanıltıcı haberler yayılıyor. Bu doğru değil. 13 Arahk 1983'ten 17 mayısa kadar toplam 499 atama işlemi yapıldı ve sadece 20 personel görevden ahndı. 20 Eylül 198028 Şubat 1981 arasında 942 tayin yapılmış, 109 personel görevden alınmıştı. BÜTÇEYE EK ÖDENEK: Dış borç ödemeleri için bütçeye ek ödenek koymamız enflasyonu önlemedeki kararlığımızın göstergesi. HÜKÜMETTE DEGİŞİKLİK: Kabinede bir degişiklik düşünülmüyor, gerekse bile şimdi soz konusu değil. Şimdi ekip iyi gidiyor, inşallah bu ekip sonuna kadar, değişmeden gider. ERKEN SEÇİM: Türkiye'de bizden başka erken seçim isteyebilecek parti yok. Muhalefet partileri bu durumda değil. KONUT: (Asgari ücretle çalışanın nasıl konut sahibi olacağının sorulması üzerine)... Ben de mektebi bitirdikten 15 sene sonra ev aldım. Asgari ücretlinin ev sahibi olmasını beklememek lazım. Bütçeden konut fonuna daha önce aynlan yuzde 5'ler verilmedi, bu nedenle bütçe dışı kaynaklara yöneldik. Sistem yeni başlamıştır. Toplu konunan istihkaka hak kazanmış kooperatiflerin 5 milyarlık istihkak ve avans alacaklan, Emlak Kredi tarafından ödeniyor. Gecekondu bölgelerinde kullanılacak 250 milyon dolarlık S. Arabistan kredisi son asamaya geldi. 19 MAYIS GtYSİLERİ: Karar, yerel yöneticilerce bölgelerin koşullarına göre verildi. ME.MUR MAAŞLAR1: Kısa sürede bir artış söz konusu değil. Tüm personel rejiminin yeniden düzenlenmesi sırasında daha fazla ödeme yapılması ileride sözkonusu olabilecek. KIBRIS YUNANtSTAN: BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı son karar, suni gürültüye prim vericidir. Karar sorunun çözümüne değil, Rum stralejisine katkıda bulunacakur. Sorunun çözülmesi şartları, ancak Türk toplumunun adada en az Rum toplumu kadar haklara sahip olduğunun idrak edilmesi ile gerçekleşecektir. Kıbrıs Türk toplumuna karşı Türkiye vecibçlerini sonuna kadar yerine getirecek. Türkiye bu gibi haksız kararları hiçbir zaman tanımayacak. Türkiye olarak Yunan milleti ile daha iyi ilişkiler kurmak gerekiyor. Yunanlılara uygulanan vizenin kaldınlmasıyla halklar arasındaki ilişki büyütülmek istendi. Malum politikası yüzUnden Yunan Hükümet Başkanı'ndan bu adımlarımıza müspet cevap alamıyoruz. Ben Yunan milletinin bu şekilde düşündüğüne kani değilim. Milletler arasında düş• 469558 no.lu profesyonel ehliyetimi kaybettim. Hukflmsüzdür. MEHMET EMİN AKIN • Nttfus kâgıdımı kaybettüp. Gcçersizdir. MAHİR ASLAN manlık olmaz, ancak liderlerin bu düşmanlığı teşvik etmesi sonucunda meydana gelir. Aramızda çok trajik hadiselerin geçtiği 1920 yıllanndan sonra AtatUrk ve Venizelos çok ileri adımlar atmışlardır. Bizim Sayın Papandreu'dan beklediğimiz aslında budur. Ama kendisi maalcsef iç politika oyunlannda, kendi iç problemlerini Örtbas etmek için bir Türk düşmanlığı fobisi ortaya koymakta, bunu Yunan halkına mal etmeye çalışmaktadır. Kendi tabiriyle bize karşı Haçlı seferini sürdürmektedir. Sayın Papandreu, 10 mayıs günü PASOK kongresinde yaptığı konuşmada şimdiye kadarkinden daha ileri giderek Kıbns'a ilaveten, Gökçeada, Bozcaada va hatta Istanbul'u dahi Helenizm ilgi alanına sokmuş, bununla da kalmamış, Türkiye'nin siyasi yapısı hakkında fikir beyan etmek cüretini göstermiştir. Bunlan söyleyenle Türkiye'yi Yunanistan aleyhinde yayılmacı politika gütmekle itham eden aynı kişidir ve bu tehlikeli bir oyundur. Allahtan Papandreu'ya daha iyi hareket etmesi imkânını sağlamasını diliyonız. ABD YARDIMI:ABDnin Türkiye'ye yapacağı 1985 mali yılı yardımının kesintisiz ve sartsız olması için Başkan Reagan'ın girişimleri müspet bir yaklaşım. Bu memnunluk veriyor. Temsilciler Meclisi'nde Türkiye'ye yapılacak yardımda yönetimin teklifıne nazaran yapılan 85 milyon dolarlık kesinti, iki ulke ve NATO yararları aleyhine başka amaçlara öncelik veren zihniyetin hâlâ etkili olmaya devam ettiğini göstermektedir. Mesele birkaç yüz milyon meselesi değildir. Esef verici olan, paranın manivela olarak kullanılmasıyla bir ülkenin köşeye sıkışunlıp, istemediği bir şeyin ona zorla yaptırılabileceğine inamlması ve böyle çirkin bir manzaranın sergilenmesinde beis görülmemesidır. AVRUPA KONSEYl: Türkiye'yi Batı camiası ile karşı karşıya getirmek için sürdüregeldikleri yoğun propaganda f aaliyetlerini son haftaİarda planlı şekilde arttıran malum mihraklann bütün gayrelierine rağmen Türkiye'nin tam üyt sıalüsüne kavuşturulmasını, yalnızca ülkemizde demokrasiye dönülmüş olduğu gerçeğinin dış çevrelerce de idrak edilmiş olmasının bir ispatı görmüyoruz. Bu, Batı camiasının Türkiye'nin izole edilmesini hedef alan an niyetli çağnlara verdiği sağduyulu, kesin bir ret cevabıdır. Aynı fesat çevrelerinin propagandalarının devam edebilecegi yönünde alınmış bazı işaretler mevcuttur. Ancak biz inanıyoruz ki, parlamenterlerimizin yetki belgelerinin onaylanmasıyla oluşan yapıcı diyalog ortamı, Batı dayanışmasıru zaafa uğratmaya yönelık tertipler önünde en güvenilir bir engel teşkil edecektir. ması özellikle akşam saatlermde evlerine dönenler için büyük güçlük yarattu Yetkililer Sirkeci yakınlannda yolun kapanması nedeniyle seferlerin Kumkapı Halkalı arasında sürdürüldüğünü belirttiler. Kazada ölen ya da yaraianan olmadığını bildirdiler. KİT Komisyonunda lastik tartışması Bir kamu kuruluşu olan Pttlası/ı lastik üretimine geçmemesi konusu dün tartışmalara neden oldu. TBMM KİT Komisyonunda "Petlasin üretime geçmemesi için bal gibi etki var hem iç, hem dış. Petlas ne 1986'da, nede 1990'da üretime geçebiiecektir" diyen HP'li Hüseyin Avni Sağesen, ANAP'lı Komisyon Başkan vekili Metin Güldere'nin söıünü kesmesi üzerine salonu terk etrt. (ANKA) Vasıf Öngöreri'in cenazesi bugün toprağa veriliyor Pazartesi günü Amsterdam'da geçirdiği bir kalp krizi sonucu ölen tiyatro yazarı Vasıf Öngörenin cenazesi dün yurda getirildi. Vasıf Öngörentn cenazesi bugün Şişli Camu"iıde kılmacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı 'nda toprağa verilecek. Ercüment Behzat Lav toprağa verildi tstanbuVda önceki gün ölen tiyatro sanatçısı ve sair Ercüment Behzat Lav dün Şişli Camii'nde öğleyin kdınan cenaze namazından sonra Zincirlikuyu MezarUğCnda toprağa verildi. Balkondan diişen ? yaşındaki çocuk öldü Fikirtepe Eğitim Mahallesi Yakupbey Sokakta, Meryem Şahin (3) evlerinin balkonunda oynarken dengesini kaybederek 3. kattan düşmesi sonucu öldü. Tapu kaydı belgeleri İstanbul'da Beyoğlu, Üsküdar, Şişli, Kartal ve Zeytmburnu ilçelerinde toplam 162 gecekondu sahibine tapu kaydı belgeleri verildi. Yetkililer, evraklarını tamamlayan 7 bin 500 kadar gecekondu sahibine de tapu kaydı belgelerinin verilmesi için, başvuruda bulunan yeminli özel tek,nik bürolara gerekli evrakların gönderildiğini belirttiler. Bugün su verilecek Org. Ergun Dalan'ı ziyaret etti İstanbuVa su veren Koşuyolu'ndaki isale hattının patlaması sonucu birçok semte iki gündür su verilemiyor. Anzanın gideribnesi için 48 saatten bu yana 60 kişinin çalıştığını belirten İSKİ yetkilileri. bu bölgelere bugünden Ekonomik plancılıgı, önde geien itibaren su verilebileceğini bir kurum olarak benimseyen SObildirdiler. DEP, bunu kaHunmamn başhca öfesi saymaktadır. SODEP'in bütiin ekonomik politikahuında lemd amaç, kalkınmanın sonuçlannı sosyal devlet ilkeieri içinde loplnma yaymak dogrultusunda olacaklır. ANAP iktidanaa verilen oylar, demokrasiye gcçişin savsaklanması içm degil, tam iersine hızlandınlması uııcına yöneliktir. Bu oylar, sonınlann demokratik rejim içinde tartışılıp çözülmesi için verilmislir. SODEP tüm sıkıntılann ve bunalıralann özgürtiikçü, çogutcıı pariamenler rejim içinde çdzülectğtee inanır. Bugün siyasal iktidann başansızlıgının, demokrasiyi askıya almasının bir nedeni sayılamayacagını beUrtir. Yukanda açıkbnan gönısler ve politikalar dogrultusunda siyasal rejim tamamlanmadan, sosyal demokrasi otamayacagına ve sosyal demokrasi olamadan da gerçek anlantıyla bir demokrasinin kunılamayacagına SODEP inanır. SODEP'in amacı. özgürlükçii ve çogulcu demokrasi içinde halkımızın mutlulugnna ve sosyal bansı saglamaktır." (Baştarafı 1. Sayfada) SODEP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu 16 ve 17 mayıs tarihlerinde yaptığı toplantılardan sonra, Türkiye'deki son gelişmeler konusunda bir bildiri yayınlanmasını kararlastırdı. Bildiride, SODEP'in yasalara uygun biçimde herkesin düsünce açıklama ve dilekte bulunma bakkını özgurce kullanabilmesini savunduğu ifade edilerek, şöyle denildi: "Sosyal Demokrasi PartM, nlkemizin içinde bulunduğu sonınlann sa£lıklı çöziimünü demokratik siyasal rejimin buiun kunım ve kunıluşlanyta işlemesinde görür. Bu ncdcnle siyasal parlilerin kunılmuş olması, seçimlerin yapılması ve parlamentonun olusması, özgürlükçü, çogulcu demokrasiye geçişin önemli bir adımı ohnakia birlikte partimiz tarsfından yeterli bulunmamaktadır. SODEP, demokrasiye jteçiş siirecinin hıdanması inancı ifinde; duşÜBct ve aıriabm, baaıı, sendika topİu pazarhk, grev, dernek ve meslek örtüÜeH knratHİme, topisnlı ve gösteri yüHiyiişleri düzeıılenıe ozgiırlüklerinin işleriik kazanmasını demokrasinin va2geçilmez bir zoranlnlugu olarak kabul eder. SODEP, yasalara uygun biçimde herkesin düşünce açıklama ve dilekte bulunma hakkını özgurce kullanabtlmesiai savunur. Bunun tersine davraraş ve uygulamalann demokrasiye gecişi gedktinnesinden ve yeni buaaiımlar yaratmaanda kaygı duyar. Bugiinun iktidar partisi, halfcımı•n dayanma gücünü zoriayan hesapsız ve kural tanımayan uygularaalanıu vc siyasal iklidannı sürdiirebilmek için. demokrasiye geçtş siırecinm uzatılmasından ve savsaklanmasndaıı yarar ummaktadır." tküdann kanun hükmünde kararname uygulamasını anayasal amacından saptırdığı dile getirilen bildiride, bu uygulamanın yurutme orgarunı yasama organı yerine geçiren bir araç gibi kullamldıgı ifade edildi. lktidann ekonomik politikasımn da eleştirildiği SODEP bildirisinde, konuva ilişkin şöyle denildi: "Yoksul ve dar geiirii kiüefcrin gelir ve yaşatn düzeylerini iyileştirmeye dönük politikalar. bir azınlığın daha mutlu ve zengin olmasını oogoren poUtikal»rdan daha yararfadır. Oysa bugünkü iklidar. denenmiş olan ve oygulandıgı her yerde basansızlıga ugramış bulunan ekonomik politikalann iilkemizde sorun ve sıkıntı yaratmaktan öteye bir sonuç saglamadıgını ısraria görmczliktea geinekledir. Dar bir para poliUkasının çembcri içine alınmış ekonomi, durgualuga itilmiş, yatınmiar durmuş, knllanılmayan kapasiteter biiyümüş ve fiyat artışlan yeniden hızJannuştır. Butun bunlann sonunda da ekonomik ve sosyal bir hjıstalık otan işscdik hızla artarak yaygınlık ve süreklilik kannm«. dramatik boyutlara ataşaustır. Bu dnramon, sosyal bans vc huzıır içinde oluşması ve işlemesi gereken siyasal rejim baktmından da büyük bir tehlike yaratabSecegi açıkbr. SODEP, enflasyon ve tşsizlikle savaşımın çeşitli ve birbirini tamamlayıcı politikalaria ve uygon bir zaman içinde ola|an düzeye indirilebilecegi düşüncesindedir. Bunun için üretimi arttırmak dogrtıltusunda biilün önlemleri almak, yabnmlan gelislirmek, kullanılmayan kapasiteleri harekete geçirmek, devtetin yapıa, yol göslerici ve kamu yaranna döaük gâcünii devreye koymak SODEP'in teınH görüşiidür. SODEP: Kalitesiz çay geliyor (Baştarafı 1. Sayfada) la girilmesi ideal iken (3040 bin ton kuru çay) çay üretim fabrikalannda sıfır stok ve Tekel dağıtım sistemi içinde tahminlere göre en fazla 56 bin tonla girilmesinin nedenlerine ilişkin tartışmalar ve suçlamalar sürüyor. ÇayKur Genel Müdürü Yılmaz Telatar, Kurumun ideal verimlilik ve kârblığa ulaşması için üretim ile tüketim arasında bir denge kurulmaya çalışıldığını ve fazla stokun amaçlanmadığını belirterek, darlığı spekülasyonun yarattığinı söylüyor. Havalar, mevsimine göre önce kurak sonra da nisan boyunca aşın soğuk gidince çay fidelerinin yeni ürün filizi vermelerinde 1 hafta 15 günlük bir gecikme olmuş. Eldeki stokların dağıtımında da buna göre bir kısnlama yapılmış. özellikle Tekel, eldeki stoklara göre dağıtımdâ kısıtlamaya gidince, (arzı kısıtlanan mala mutlaka zam gelir önyargısı ile) çaya yeniden zam geleceği söylentileri ve spekülasyon doğmuş. Böylece de aslında çay arzında hiç kesilme olmadıgı ve de önemli bir kısıtlamaya da gidilmediği halde, tüketici açısından yaşanan büyük sıkıntı ortaya çıkmış. ÇayKur Genel Müdürü Telatar'a göre, şimdi yeni ürün çaydan elde edilmiş çaylann (bugün toplanan yaş çayın yarın paketlenmiş olarak satışa sevk edilebilmesi sayesinde) bol olarak piyasaya gelmesi ile ister istemez stokçuluk sona erecek ve çay sıkıntısı da bitecek. Ancak çay ürünü ile ilgili gelişmeler, üretim ile tüketim arasında Telatar'ın da çok duyarlı bir noktaya geldiğini kabul ettiği denge, yaşanan çay sıkıntısının sadece geçici ve spekülatif eğilimlerle açıklanamayacağını ortaya koyuyor. özellikle 1981'lerde uygulanan ve şimdi vazgeçilmiş bulunulan üreticiyi de çok fazla mağdur eden ahm politikası; tüketilenin çok altında yaş çay alımı ve açığın stoklarla kapatılması, çok kısa bir sürede sıfır stoka gelinmesine yol açmış. Bu arada, daha uzun dönemli olarak ve daha önemli yanlışlar ise, üretim alanlanndan elde edilebilecek çay ile, ülkemizde hızla artan tüketim arasındaki dengenin hesabı yanlış yapılmış. thtiyaçtan fazla çay üretildiği varsayımı ile çay ekim alanları dondurulurken, hesaplananın üstünde çok büyük hızla artan çay tüketimi ile meydana gelen dengesizlik ve açık ancak yüz yüze kalınınca fark edilebilmiş. Bugün karşı karşıya kalınan gerçek, ancak yaş çay üretiminde en yüksek verime ulaşılması, toplanan çayın kalitesinde çok hoşgörülü davranılması ve tüketimin de kısıntıh arz ile sınırlandınlması ile üretimtüketim dengesinin ucu ucuna sağlanabildiği doğrultusunda. Şimdi yeni çayın günübirlik işlenip piyasaya sürülmesi ile çay sıkıntısı giderilebilecek. Fakat gecen yılın kampanya başında hissedilmeye başlanan, bu yıl üriınün gecikmesi, spekülatif eğüimlerle çok boyutlu olarak yaşanan çay sıkıntısı önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Çay varlığmm Türkiye tüketimine yetmedığinin çok geç anlaşılması ve ekim alanlarının arttırılmasına ilişkin gecikmiş kararlar nedeniyle kısa dönemde tüketim artışına paralel çay üretimini arttırma olanağı bulunmuyor. Yeni ekim alanları en erken bu yıl sonu gelecek yıl açılabilecek ki, bu da ekimden ancak 5 yıl sonra ürün veren çay bitkisinde, 5 yıl sonrasında üretim artışının gerçekleşebilmesi anlamına gelecek. İthal (Baştarafı 1. Sayfada) Eşyaları Fuarı ile birlikte ünlü ttalyan markası Zanussi de eklendi. Söz konusu markanın ithalatını gerçekleştiren Ternal A.Ş.'nin Ticaret Koordinatöri. Ali Kocak, Türkiye'de üretilmeyen mamulleri tercih ettiklerini belirtiyor. Ali Kocak, "İthal edikn malın fîyaü arttıkca öded^imiz fon yükseimiyor. Bu nedenle biz en liiks üriinleri tercih ettik. Belirli bir tabakaya hitap edecegiz. Mevcut piyasanın tümüyle dışındayız," şeklinde konuşuyor. Yaygın bir satış beklentisi olmaksızın, küçük partiler halinde ithalatı gerçekleştirdiklerini belirten Koçak, 150160 parçalık ve 5060 milyon liralık bir parti getirttiklerini açıkladı. Zanussi marka buzdolaplannın fiyatlan 235395 bin lira arasında değişiyor. Tam otomatik çamaşır makinesi 380480 bin, bulaşık makinesi ise 305 bin lira. Boch'un Türkiye Genel Temsilciliği'ni yapan Dizel Magret fırması yetkililerinden Kaya Ardıç da, "beyaz eşya ithalatı yerli nretim için heniiz bir tehlike oluşturacak boyutta değil, ürii»ler pahalı ve dar bir kesime hiUp ediyor. Bu kesim fiyat karşısında hassas değil. Gosteriş icia tüketim ön planda," şeklinde konuşuyor. Ardıç, ithalatın kısa süre içinde gerçekleştirileceğini, şimdilik fuar nedeniyle örnek getirdiklerini ve 150 kadar sipariş aldıklanm belirtiyor. Bosch buzdolaplan 167338 bin lira arasında satılıyor. Çamaşır makinelerinin fiyatlan 225314 bin, bulaşık makinelerininki ise 246257 bin lira arasında değişiyor. ÜRETİM Avrupa'nm bir numaralı beyaz ev aletleri üreticisi Zanussi'nin bazı soğutucu modellerinin Türkiye'de üretilrnesi için, ithalatçı firma Ternal A.Ş. ile Zanussi arasında görüşmeler sürdürülüyor. Ternal A.Ş. yetkilileri, üretimin 1985 yıhnda, Prescold tesislerinde başlatılacağını belirtiyorlar. Bosch ürünlerinin Türkiye'de üretilmesi için de ithalatçı finna Dizel Magnet'in ve Koç Holding'in girişimleri olduğu öğrenildi. Özal yanıüadı: Türkiye'de (Baştarafı 1. Sayfada) Işkencenin yargısız, pesin ve ilkel bir cezalandırma alışkanltğına dönüştürülmuş olmasından endişe ediyoruz. Aynca özgürlüğü sımrlama amacını aşan cezaevi koşullarım da eziyet ve işkence sayıyoruz. tşkencenin büsbütün ortadan kaldınlması için gerekli önlemler alınmalıdır. Savunma, soruşturma ve suçlama ile birlikte baslamalıdır. Her türlü soruşturma ve kovuşturmada hukuk devleti kuralları dışına çıkılır ve yargısal yöntemlerde en başta sanık mahkum oluncaya kadar masurndur ilkesiyle vurgulanan evrensel güvenceler yok sayılırsa, keyfılik, özellikle siyasal davalarda yargılanmanın temel unsurlarından biri olur. Terör eylemlcrinin oluşmasında toplumun bütün kesimlerinin sorumluluk payı olduğu gözönüne alınarak ölüme dayalı çözüm duşüncesinin ortadan kaldırılması için kesinleşmiş idam kararlanmn infazının durdurulması ve olüm cezalarının kaldırılması gereğine inanıyoruz.) tşle net söylenen bir şey. Bir kısmını daha okuyayım: (Suçiarı oluşturan, toplumsal ve siyasal koşullardır. Türkiye'nin içinde yaşadığı çalkantılı dönemin topluma yüklediği sonımluluk unutulmamalıdır. Bu nedenlerden ötürü ve sosyal banşa katkıda bulunmak için kapsamlı bir affı kaçınılmaz görüyoruz.) Başka bir kısmını daha okuyayım. (Başta siyasal partiler olmak üzere, sendikalar. mesleki kuruluşlar ve dernekler, demokratik yaşamın vazgeçilmez dayanaklandır. Mesleki örgütlenmder, üyderinin dayanışma ve ekonomik çıkarlarını savunmakla görevli olduklan kadar, siyasal parti lerle birlikte birey ve grupların demokratik özgürlüklerini korumanın ve yönetime katılmanın aracı ve etkeni de olmalıdır. Bu nedenle örgütlenme ve katılım haklannın anayasal düzenlemeler içinde en geniş güvencelere kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz.) (Sağlıkh bir toplumsal gelişme, her türlü sanat yapıtlanrun üretiminde ve yayımında özgürlüğü, kültürel yaratıyı son derece sınırlayan sansürün toptan kaldırılmasım, hiçbir konunun tabu halinegetirilmemesini, ceza sorumlutuğunun yanlız olağan yargı mercilerince saptanmasını gerektirir.) BİZE HİTAP ETMEMEKTE Bütiin bunlardan kısaca bazı kısımlannı aldım. Sözlerimin başında da bize hitap etmemekle bazı lavsiye ve göziemler var demiştim. Metin iyi okundugu zaman esas itibanyla bir anayasal münakaşaya gidecegimiz anlaşılacaktır. Fikirler kanunlann cezai işlem öngördüğü eylemleri leşvik etmemek kaydıyla, veya kanunlann yasaklamadıgı sınırlar içensinde bizim bakımımızdan muhleremdir.. Yalnız bütün bu fikirlerin ileri sürüldüğü bugün, çok yakın bir tarihte Türkije'mizjn büyük sıkıntılardan geçtiğini unutmamak lizımdır. 1970'li yıllarda bu memlekeUe beş binden fazla insaa ölmüşlnr. Çok kimsc yaralanmışür. Geae ba kavga ortamı yüzunden. Bugün ızdırap çeken aüeier vardır. Tekrar o münakaşalann şa veya bn şekilde başlamaması bizim en halisane arzumuzdur. Burada istenilen birçok hususun 1961 Anayasası'm daha çok gündemc getirdigi, 1982 Anayasası'mn degtstirilmek arzusu beiirttiği açıkça goriilmektedir. ON SENEDE BİR Ama. unutmamak lâzım ki, 1982 Anayasası bundan daha bir buçuk sene ewe( bu memleketin halkının yüzde 92 oyuyla kabul edilmiştir. Bülün bunlan ileri sürerken. içinde bulundugumuz dunımun nazik oMugunu, Türk toplumun tabiatıyla en demokratik sîsteme layık olduğunu da soylüyonız. Ama, bu düzeye erişmenin Avrupa'da ve ileri demokrasilere sahip olan ülkeierde asırlar aldığını da gözönüne alarak, bizi bir daha her 10 senede bîr tekrarianan sıkıntılara düşmememiz için bu sıkınutardan. geçirdigimiz dertlerden muhakkak der> almamız geırktiğini tekrar Yurguluyorum. Böyle bir dilekçe verilebildiğine göre, bu dilekçeden de Basbakan, bahsedebildiğine göre. Türkiye'de demokrasi yoktur sözü de harhalde varit değildir." Cumhurbaşkanı ve Millet (Baştarafı 1. Sayfada) cak binlerce kişi vardır,"dedi. Prof. Göksel, dilekçe ile ilgili olarak herhangi bir örgütün varolmadığını, dilekçenin hazırlanması ve imzalanması sürecinin yasal ve açık şekilde gerçekleştiğini, metni notere tasdik ettirdikten sonra elden ele dolaştırdıklarını anlattı. Prof. Hüsnü Göksel, Avrupa Konseyi toplantısıyla ilgili olarak ortaya çıkan gelişmeler nedeniyle dilekçeyi vermeyi ertelediklerini isaret ederek, böylelikle "dilekçenin kötıiye kullanümasını" önlemeyi düşündüklerini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı KÖşkü önünde yerliyabancı basın mensuplannca izlenendinlenen açtklamasından sonra Prof. Göksel dilekçeyi yasal prosedür gereği Köşkün kapısındaki görevliye teslim etti. Görevli, kısa bir telefon konuşmasından sonra dilekçenin kabul edildiğini heyet üyelerine bildirdi. Bunun üzerine Prof. Göksel, "Cumhurbaskanımız dilekçeyi kabul ettiler,"dedi. 6 kişilik heyet daha sonra TBMM Başkanı Necmettin Karanduman'ı Meclisteki odasında ziyaret etti. Karaduman'a dilekçenin sunulmasından sonra TBMM Başkanı, "Ziyaret araısunda bulundular, kendilerine teşekkür ederim," dedi. 1.260 aydın tarafından imzalanan dilekçe, "Sunuş'Ma "Türkiye'deki DemokraUk Düzene İlişkin Göztem ve tstemlcr" başlıklı 6 sayfabk metinden oluşuyor. Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Recep Ergun dün tstanbul Belediye Başkanı Bedretrin Dalan V ziyaret ederek bir süre görüştü. Ergun'un Dalan 'a nezaket ziyaretinde bulunduğu bildirildi. Akkent davası Aralannda Dr. Oktay Cumhur Akkent'in de bulunduğu bebek ticareti davasında, baldızının ırzma geçtiği iddiası ile tutuklanan enişte Şükrü Gecedoğan tahliye edildi. Dr. Akkent'e kürtaj yaptıran Hatice Özkan'ın olay tarihinde 18 yaşınt doldurmuş obnasını göz önünde bulunduran Istanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, samğın tahliyesine karar verdi. DIREKSİYON KIRARKEN KOLUNU KIRMA! Ne direksiyonlar gördük... Yerinden oynamazdı imansızlar! Ama bu direksiyon farklı. Neden dersen, hidrolik. Bu yüzden koca kamyon, üstelik de yüklü mü yüklü, taksi kullanır gibi sürülüyor. Yükü omuz başlarında hissetmiyorsun. Deneme seferi sürüyor... Salına süzüle geliyoruz! KAMYON YAVUZ