16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonim Şirkefı adına Nadir Nadi, • Genel Ya>ın Muduru: Hasan Cemat, Muessese Muduru: Emine Uşaklıgil, Yazı Işlerı Muduru: Okay Gonensin, • Vazı Işlen Mudur Yardımcısı: Ahmel Konılsan, Haber Merkezı Muduru Yalçın Bayer. Sayfa Duzenı Yonetmenı Ali Aear. TAKVIM 19 Mayıs 1984 Imsak: 3.48 Guneş: 5.36 Temsılcıler: ANKARA Yalçın Doğan, IZMIR Hikmel Çelinkaya, ADANA Burolar • Ankara: Konıır Sokak No. 24/4 Yenışehir, Tel; 189851253257 Mehmet Mercan,# Servıs Şeflerr Istanbul Haberleri Reha Öz, Dış Ha ldare. 183335, • Izmin Halıt Zıya Bul\an No 65/3, Tel: 254709131230 berler: Ergun Balcı, Ekonomi' Osman Magay, Kulıur Aydın Emeç. Maga • Adana: Alaturk Caddesı, TH K. lşhanı Kat: 2/13, Tel: 1455019731 zıır Yalçın Peksen, Spor Danışmanr Abdulkadir Vucelman.Duzeltme: • Basan ve Yayarr Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Turk Rrfik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay, IşSendika: Şukran Ketenci. Ocağı Cad. 39/41, Cağaoğlu, Ist PK: 246lst Tel: 5209703 Telex 22246 İkindı: 17.02 Akşam: 20 25 Yatsı 22 05 Oğle: 13.05 Türkiy&'de yılda 10 bin kişi ülserden ölüyor \ak\j Gureba Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Örsan Günöz, Türkiye'de yetişkinlerin yüzde 3'ünde peptik ülseri olduğunu veheryıl 70 bin kişinin ülser nedeniyle kanama geçirdiğini öne sürdü. SERPİL GÜNDÜZ Yemek borusu, mide ve barsak kanamaları nedeni ile ölum oranının, enfarktüs, kanser ya da trafik kazalarında ölenlerin sayısından çok daha fazla olduğu bildirildi. Türkiye'de yetişkinlerin yüzde 3'ünde peptik ulser olduğu, her yıl 70 bin kışinin ulser nedeniyle kanama gecirdıği ve bunların da 10 bininin bu nedenle öldüğu belirtildi. Uastroenteroloji uzmanı Dr. Örsan Günöz, bu sayıları doktükten sonra, "sindirim sistemi kanamalan tüm diinya ülkelerinde olduğu gibi, yurdumuzda da çok onemli bir sağlık sorunu olmasına karşın uzerinde durulmamakla ve onemsenmemekte" dıyor. Toplum sağlığını ilgilendiren birçok konuda çalışmalar yapılmış şimdıye dek. Çeşitli savaşımlar verilmiş ve her bir hastalık çeşitlı boyutlarda incelenerek tanı ve tedavilerini konu alan bağımsız tıp dalları geliştirilmiş. "Gastroenteroloji" de, ağızdan anuse kadar sindirim sistemini inceleyen özel bir tıp dalı. Vakıf Gureba Hastanesi Gastroenteroloji uzmanı Gunöz'e göre, Türkiye'de hekim ve polikliniklere başvuran hastaların yüzde 60'ını, sindirim sistemi şikâyeti olan hastalar oluşturuyor. Ülser, kronik ishaller ve barsak parazitleri toplumun çok buyuk kesimini içine alan işgucü kaybına neden olan hastalıklar. "Şoyle ki.." diyor Günöz, "yemek borusu, mide ve barsak kanamalan nedeni ile öliim oranı, enfarktus, kanser ya da trafik kazalarından ölenlerin sayısından çok fazla.." Ve devam ediyor: "Kırsal alanlarda bu tur hastalıklar hemen saptanamadığı için kesin bir rakam vermek oldukça güç. Ama yaptığım araştırmalara göre Turkiye'de yeîişkinlerin yüzde 3'unde peptik ülser var ve her yıl 70 bin kişi ülser nedeniyle kanama geçirmekte, bunlann da 10 bini bu nedenle ölmekte." Gunöz'e göre bu kanamalar, kanserın ılk ve erken habercisı olabiliyor. Bu durumda da yemek borusu kanamalan, mide kanamalan gibi çeşitli barsak hastalıklan da kanamaya yol açtığı için, kanama başladığı zaman hemen Gastroenteroloji servisine başvurmak gerekıyor. Gunöz'e göre, Gastroenteroloji kliniklerinde endeskop denılen aletlerle başlangıç noktası saptanarak kanama durdurulmakta, ya da çok erken bir dönemde kanser için kesin tanı elde edilebilmekte. "Kanserierin içinde öliim oranı en yuksek olanı sindirim sistemi kanserieri" diyor Dr. Örsan Gunöz. Ancak çok erken dönemlerde endoskopik taramalar sonucu saptanabilen bu tür kanserler kesin iyileşme ile sonuçlanabiliyor. Günöz'un verdiğı bilgilere göre, Türkiye'de 1983 yılı içinde yalnızca eczanelerde satılan sindirim sistemi ile ılgıli ilaçların maliyeti 6.5 milyar lıra dolayında. Sindirim sistemi yakınmalan ile ortaya çıkan işgucu kayıplan da bir o kadar büyük. "Gastroenteroloji'nin onemini bu gerçekler ortaya koymasına karşın yurdumuzda yeterince gelişebilmiş degildir" diye yakınıyor Dr. Günoz. Verdiği bilgilere göre de ameliyatsız, narkozsuz, kişıye acı vermeden insan vucudunun bütün derinliklerini görerek, en iyi şekilde biyopsi alma, tıpta hemen yalnızca Gastroenteroloji'de olası. (Jelışmış endoskopik sistemler, sağladıkları yarar nedeni ile son 10 yılda yurdumuzda da büyük oranda gelişmiş durumda. "Ancak" diyor Günöz, "bütün bu ujgulamaları vapabilecek sayıda Gastroenteroloji uzmanı ve birimi var mı?.." Türkiye'de universite kliniklerinde iç hastalıklarına bağlı Gastroenteroloji birimlerinın bulunmasına karşın, Ankara Yuksek thtisas ve Izmir Devlet Hastanesi dışında bağımsız "Gastroenteroloji" kliniğının bulunmadığını söylüyor Dr. Günöz. Bu arada bu ayın sonunda Vakıf Gureba Hastanesi'nde açılacak olan 16 yataklı Gastroenteroloji kliniğinin, iç hastalıklan bünyesinde ayrı, bağımsız olarak çalışmaya başlayacağını bildiriyor. VUR PATLASEV...CAL OYNASEV 6UNIUMUZDE TAS DEVRı EĞLENCESI YAZAN: YALÇIN PEKŞEN GÜLGEÇ x oice VE uEveu BU OALE G&~ DIĞiMI AK1LAMAK İCİM BSLEJslCEMM WE BIB. ööZ ATMAkTTA *M2AB VüC ILJİ \ DA Ou. ESLEMCE. VACD(... BİR STILI Ç BÖ»tE BOMA ÇAĞ\ EĞLENCESf ILERIKI ÇA6LACOİ Du BUMA BEKJZEC B3LENCEIS? SITTJKİCE 6EX/&ECEJC SÜIZMÜeTLia. DR. GÜNÖZ Türkiye'dehekim ve poliktiniklere başvuranlann yuzde 60'ı sindirim sisteminden şikâyetçi. VE BU SIDAIAOCUL TÜCKLEC PE EĞLEMMEMN >OLUMU TÜRKİYE AET İIİŞKİLERİ TOPLANTISI Özal: AET'nin kısıtlama getirmesinden üzgünüz Türkiye AETKarma Parlamento Komisyonu'nca TBMM'de düzenlenen toplantıyı Cumhurbaşkam Kenan Evren de izledi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu» Turkiye AET Karma Parlamento Komisyonu'nca TBMM'de Turkıve AET tlişkilen konulu bir toplantı duzenlendi. Cumhurbaşkam Kenan Evrea'ın de ızlediğı toplantıda Başbakan Turgut Özal, HP Başkanı Necdet Calp ve MDP Başkanı Turgut Sunalp da birer konuşma yaptılar. Başbakan Özal konuşmasmda AET'nın ürunlerimize bu ay daha genış bir kısıtlama koyduğunu acıkladı. Özal, "Gerek tanın gerekse lekstil ürunlerimize çok ciddi sınıriamalar konulması serbest ticarel dıizeni ile taban labana zıltır " dedi. Cumhurbaşkam Evren, Cumhurbaskanhğı Konseyı üyelen, Nureltin Ersin ve Tahsin Şahinkaya, TBMM Başkanı Necmeltin Karaduman'ın şeref locasından ızlediği toplantıyı açan Türkiye AET Karma Parlamento Komisyonu Başkanı, ANAP Denızlı Milletvekılı Aycan Çakıroğullan, "Bizim için kotu gunler geride kaldı. tlişkilerimizin bir an once normale donmesini arzu etmekteyiz " dedi. Başbakan özal, Türkiye AET ılışkılerinin, Atatürk'un Batılılaşma sureci içinde önemli bir kilometre taşı olarak duşünülmesı gerektığıni söyledı. Turkiye'nin dısardakı menfi tutumlara rağmen Batı âlemınde yerini almaya gayret sarfettiğmı belirten Özal, AET ulkelerinin kendi içlerindeki sorunlar nedeniyle bazı sıkıntıların meydana geldiğine değınerek, şunlan söyledi: "Bunlardan biri 4. Mali Prolokolun askıya alınması. Digeri de kritik bir noktaya gelen Turk işçilerinin serbestçe dolaşımı konularıdır. AET'nln bu ay daha geniş bir lusllama koyduğunu uzıilerek ifade etmekte>iz. Gerek tanm urunleri, gerekse tekstil unınlerine çok ciddi sınıriamalar konulması serbest ticarel duzeni ile taban tabana ntlır. Geçenlerde ulkemize gelen bir AET yetkilisine de şunlan soyledim: (Bızden uçak, nukleer santral almamızı istıyorsunuz. Biz bunlan nasıl alacağız1* Nasıl ödeyeceğiz? Alabilmemiz için size ıhracat yapmamız laaım Tıcaret ikı yönlüdur. Tek taraflı kısıtlamalarla tıcaret olmaz) Tüm bunlara rağmen ilişkilerin geliştirilınesinde, Turkiye'nin tam u>e olmasındaki menfaallen bizim kadar üye ulkeJer de yararlanacaktır. Biz Batı ile Dogn arasında kopnı olabilecek bir ulkeyiz. Meselelerin kademe kademe çözıilece|ine inanıjorum." Fransız BuyOkelçisı Fernard Rouillion, Ingilız Büyükelçisı Sir john RosseJ ve AETTurkıye Temsücisi G. Morgan'ın da bulunduğu coplanlıda konuşan HP Genel Başkanı Necdet Calp, AET'nin Turk ihraç urünlerine ambargo uygularken, hukümetin AET urunu luks tukelım maddelerine ıthal olanağı tanımasını kınadı. MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp Cumhurbaşkam Evren'ın not alarak dınledığı konuşmasında Avrupa'dakı bazı cevrelerin Türk Silahlı Kuvvetlerı'nın demokrasiye baglılığını anlamak ıstemedığinı söyledı. Fransa'yı Ermeni hareketlerine yataklık yaptığı ıddıası ile eleştıren Sunalp, "Turkiye AET'ye bebemebal tam u>e olmalıdır " dedi. Turkiye'nin Batı Avrupa'nın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kaydeden Turklş Genel Başkanı Şevket Yrinıaz, "Topluluğa girmemiz halinde kendi sosyal politikamızı toplu(Arkası 11. Sayfada) OSMANU USULÜ EĞLENCE AMLl KEiLE GE71BEÜM. SO^ULUM RAIAR1 ŞO Qu,M UOJMCÜ TÜy PTT üe Japon NEC firması arasında anlaşma imzalandı NEC fırmasmdan ahnacak techizatın maliyeti 4 milyar lırayı buluyor. Bu tutann yüzde 85'i Japon kredisi olarak kullanılacak. ANKARA. (a.a.) PTT Genel Mudürluğu ile Japon Nıppon Elektrik Şırketi (NEC) arasmda, Türkiye'de sayısal (dıgital) sistem santrallar arasındaki kanal adedini arttıracak cihazların satın alınması anlaşması, PTT Genel Müdurlüğü'nde imzalandı. lmza töreninde konuşan PTT Genel Muduru Servet Bilgi, NEC firması ile yapılan anlaşmayla, teşkilatta başlatılan yeni teknolojiye geçisin son halkasının tamamlanmış olduğunu bildirdi. Imzalanaıı anlaşma ile 1985 yılında Ankara ve lstanbul'da sayısal sistem santrallarının tamamlanacağını açıklayan Bilgi, anlaşma uyannca NEC firmasından alınacak techizatın hangi maksatlarla kullanılacağını şöyle anlattı: "Bu teçhizatlar uç maksatla kullanılacaktır. Birincisi santrallar arasında mevcut kabloların kapasitesini arttırmak, ikinci olarak mevcut analog santrallarla, yeni kurulacak "digital" sayısal santrallar arasında geçişi sa|lamak ve son olarak da kurulacak sayısal santrallar arasında tamamlayıcı tesisat olarak kullanılacaktır." NEC fırmasmdan alınacak techizatın maliyetinin 4 milyar lira olduğunu belirten Servet Bilgi, bu tutann yüzde 85'inin Japon kredisi olarak kullanılacağını söyledi. Anlaşmayı şirket adına ımzalayan şirket temsilcisi Kuniowa da konuşmasında, digital santralların bir memleket için olan önemine dikkati çekerek, PTT Genel Müdürlüğü'nün geçen yıllarda büyuk bir hamleye gınştığini ve Türkiye'nm haberleşmede daha ileri seviyeye ulaşacağını söyledi. 1985 yılında sayısal (digital) sisteme geçilmesiyle şehirler ve mılletlerarası telefon görüşmelerinin çok daha kaliteli hale geleceğini belirten PTT yetkilileri, bu sistemin şu anda Avrupa ülkelerinden Isveç ve Almanya'da faalıyete geçme aşamasında olduğunu ve Turkiye'nin de Avrupa'da 3. ülke durumunda bulunduğunu kaydettiler. SURECEK 37. C.ANNES SENUGFNDEN Alman yönetmen Herzog soruyor: Batı uygarhğı doğru yolda mı? MEHMET BASUTÇU "Son hızla, uçuruma dognı yol alan bir trendeyim sanki, hem de öyle bir tren ki, benden başka kimse, ileride yıkık bir köpriı olduğunu bilmiyor.. Alarm vermek de olanaksız, iradat freni yok.. Bu koşullar içinde yapabilccegim tek şey trenln son vagonuna doğnı koşmak..." Batı Alman Sineması'nın ünlü isimlerinden VV'erner Herzog'un son filmi "Yeşil Kanncalann Döş Görduğu Ülke"den bir ahntı yukarıdaki sözler. Avustralya'da yaşayan yerli kabileler konusunda araştırma çalışmalannda bulunduktan sonra, maden ocaklannın bulunduğu çorak bir yörede, içine dönük bir yaşam sürmeye başlayan "Avrupalının" duşunleri... Gerçeküstü bir evrenin büvüsü Cannes Şenliği'nde, daha once de yanşmalı bölumde sunulan "Woyzeck", "Fitzcarraldo" gibi yapıtlanyla odul listesinın kıyısında koşesınde bir yerler bulan Herzog, dingin, ağırbaşlı görunümü, metafızik temaları seven ve duşuncelerini gorüntulerken kışkırtıcı söz, eylem ve sahnelerden kaçman kişiliğiyle, Zulawski'den ne kadar da farklı... Yine de belırli bir temelde birleşebiliyorlar: Dünya gerçekleri karşısındakı kaygılannda duyulur bir koşutluk var. Zulawski'nin kesin, kışkırtıcı bir sinema diliyle bağırdıklarını, Herzog çok daha yumuşak, soru çengellerıyle zengınleşmiş, gerçekustu bir evrenin büyüsünü tasıyan yapıtlanyla iletiyor. Eski kültürlerin zenginliğini, çeşitlıbğini ve içerdiğı sağduyu ve bılgelik kanşımı birikimi teknolojik gücüne güvenen, saygısız çağdaş "Batı" uygarlığının yıkıcı çılgınlığına karşı savunan. iyi niyetli, hümanist, "yeşil" bir film mi bu? Hem evet, hem de hayır. Evet, çunkü Herzog ekolojist akımın artık eskimeye başlayan kalıplarından kendisini kurtaramamış... Yanşmalı bolümde sunulan yapıtlar arasında ilgımizi çeken başka bir yapıt, Ispanya'dan geliyor: "Masumlar" (Los Santos Inocentes). Mario Camus deneyimli bir yönetmen. Etkili, akıcı, varlığını unutturabilen bir kamerası var. Çok değil, yirmi yıl öncesinin Ispanya'sında, kırsal kesımde geçen öykü bir romandan uyarlanmış. Zengin kontesin topraklannda çalışan, evinde hizmet veren köylulerin, bir yazgı olarak kabullendikleri feodal düzen, birçok gelişmiş ül(Arkası 11. Sayfada) ATATURK U ANMA VE GENÇLIK VE SPOR BAYRAMI YUNUS NADI ARMAGAJM '84 FINALİSTLERI U S p C C I / ^ Cfî'iTf)\ Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı tarafından düzenC a a l C * £5 * * " * * fe/ıen re 9arfa>i/ı katıldığı Sessiz Kraiiçelik Güzellik Yanşmasında kraliçeliğe .\adire Erozkan seçildi. Güzele tacı Istanbul Valisi SevzBt 4yaz 'ın esi Sacide Ayaz tarafından takıldı. Gurültu içindeki dunyada sessizliğin mutluluğunu yaşıyanlar arasında, yapılan yansmanın one bir yönu, yarışmacıların sadece tuvaletler ile yarışmaları, mayo giymemeleriydi. Juri üyeleri arasında eski Avrupa Güzeli Günseli Başar, Polonya Başkonsolosunun esi Bayan Krol, 1969 Dünya Sessizler Guzeli Sevil Tez ve Şarkıcı AY Burak 'ın bulunduğu yartsmada ikinciliği Cavidan Dodanlı, üçüncülüğü / ' de Arzu Kurt kazandılar. (Fotoğraf: MEHMET AKIF) DİSK davasında 4 tahUye daha Haber Merkezi DİSK davası yargılamasında dun 4 Yönetim Kurulu Uyesinin daha tahliyesine karar verilınce tutuklu sanık sayısj 8 Yurutme Kurulu üyesıne ındı. Dunku vargılamada DİSK Genel Yonetım Kurulu uveleri Selahattin Selçuk Sayın, Mustafa Karadayı, Çetin Uygur Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı As yakın delil dossası kapsamında yarkeri Mahkemesi DİSK davası sanıkları Selahattin gıcın okunmaya değer bulup mahkemeye sunduğu delıllenn okunması 27 Selçuk Sayın, Mustafa Karadayı, Çetin Uygur ve Ke 1983 tarıhınden beri devam Nısan ediyordu. Bu delıllerin okunmasının nan Akman'ın tahliyelerini kararlaştırdı. tamamlanması uzerıne mahkeme save Kenan Akman'ın tahliyelerine karar verildı. Duruşmada EMAŞ davasıyla ılgili delıllerin okunmasının lamamlanması ile delıllerin okunması aşaması sona erdı. Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Asken Mahkemesı'nde gorulen DİSK davasında 200'e karan abndı. Duruşmada dun delil olarak yer alan film ve slaytlara ilişkin bilirkişi raporunun kabul edilmemesi ıstendi. Avukat Eraıment Tahiroglu dosyadaki bir kısım film ve slaytlara ilişkin bilırkışı Vusnf Ziya Alçakakar'ın raponınu uzman olmadığı ıçın kabul etmedıklennı belırtırken, dosyada yer alan film, slayt, vıdeobantlann ve bunlara ilişkin manyetik ses bantlarının hukuki delil olarak kabul edilmemesi gerektiğinı söyledi. Katılma No: 162 nıkların delillere ilişkin tevsiı tahkikat "ek delil okunması isterai" taleplerinin olup olmadığım sapıamak uzereduruşmajı 13 Hazıran 1984 tarıhıne erteledı. Aynca tutuksuz sanıklara soruşturmanın genışlelilmesı ıslemleri olup olmadığının duyurulması ıçın radyo ile yayın yapılması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle