24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUkİYET/8 SATT FAIK VE ARKADAŞLARI ANKARA...ANKA... MUŞERREF HEKIMOGLU 18 MA YIS 1984 Orhan KemaVin unu oaıtı # tedirgin ediyordu 5 Sait Faik Meşrutiyet öncesinin, Melih Cevdet Birinci Cihan Harbi'nin çocuğudur. Aralarında 9 yaş kadar fark var. Ama tanıştıklannda ikisi de edebiyat alanında isim sahibi olmuşlar. Melih Cevdet, pek çok Cumhuriyet şairi, hikâyecisi, romancısı, sanat adamı gibi Ankara'da iş bulmuş; ikinci savaşta Belçika'nın üzerinde kara bulutlann dolaştığını görür görmez, toplumbilim uğruna candan olmaktansa deyip Hasan Âli Yücel'in hayat verdiği ortama, Milli Eğitim Bakanhğı'nın kanatlan altına sığınmış. O tarihte on yıllık şair. 1941'de Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih, "Garip" adlı şiir kitaplanyla bizim durgun edebiyat gölümüze bir balıklama dalarlar, dalış o dalış. 1947'de, bir lstanbul seyahatinde Orhan onu, röporiaj yapmaya gelen Sait'le tanıştınr. Zaten konu Melih'i de ilgilendirir. Sait, bilmem ne dergisine, yeni şiir ve şairleri tanıtan bir röportaj yapmaktadır, Melih Cevdet de dinlemektedir: cağından kuşkuludur. Zira bir gırgırdır gitmektedir. Sait, konuşma aralarında durmadan şakalar yapmakta; "Sizin de nasırınız var mı üstat?" diye sormakta, biçimine getirip Orhan'ı bir güzel iğnelemektedir: "Ben ne göllerde kamış olmayı, ne de rakı şişesinde balık olmayi isterim üstat! Bir şişe siyah şarap karşısında, sıradan bir ademoğlu olmak nesine yetmez insanın?" Arkasından da ekler: "Şair değilim bereket!" İnce Memed ve Ötesi Londra'da bir akşam Yaşar Kemal aradı Parıs'ten. Galaya gıdiyor musun, diye sordu. Ben de sordum hemen: Sen gelmiyor musun? Büyükelçimiz gitmeyecekmiş diye duydum. Ben de gelmıyorum. Sonra Üstün Üstündağ geldi telefona, o gün Elize Sarayı'n da yaşadıkları olayı anlattı. Arkadan Zülfü Livaneli konuştu. Ben de uzaktan paylaştım onların coşkusunu. Sonra da düşündüm. Bu tutarsızhk nerden kaynaklanıyor acaba? Paris'te Yaşar Kemal'e nişan verıiiyor, üç büyükelçimiz birden Elize Sarayı'na gidiyor. Türk Fransız ilişkilerindeki gerilim bir sanat olayı ile yumuşuyor. Londra'da Yaşar Kemal'in romanının adını taşıyan bir fiimin galasına, üstelik UNICEF yararına düzenlenen bir galaya Türk büyükelçisi gitmiyor. İlk bakışta anlamak güç bu terslıği. ince Memed'i seyredince karar verdim, olayları kimı zaman çok abartıyoruz. Piccadilly'deki ABC Sineması'nda gosterildi İnce Memed. O sinemada bir gece önce seyrettiğim "Silk Wood" filmi beni daha çok etkıledi. Doğrusu Isveçli yıldız Mary Strip'in oyunu çok çarpıcı. Peter Ustinov da Abdi Ağa'yı çok ustaca oynuyor, ama filmine neden İnce Memed adını vermiş diye soruyor insan. Bunu sorunca galaya Yaşar Kemal'in, ya da büyükelçimizin gelememesi geride kalıyor biraz. Bence asıl Türkiye'de çevrilmesine izin vermeyenler görmeli bu filmi. 1979 yılında Peter Ustinov'un senaryosunu kimler okudu, kimler geri çevirdi bilmiyorum, ama 1984 yılında da yaşanıyor benzer olaylar. Oysa başka tür yaşamak olanağı da var. İnce Memed Türkiye'de çevrilseydi filmi seyredenler Makedonya'yı değil, ülkemızin dogasını, insanlarını görürdü en azından. Peter Ustınov ile bir başka diyalog kurulurdu belki. Londra'dakı gala da Ankara'da olurdu o zaman, ya da Maksim'deki supe Türkiye Büyükelçiliği'nde verilirdi. Oysa, bir büyükelçimizin bir galaya gitmesi ya da gitmemesi bile sorun oluyor bugün... UNICEF'in galası çok parlak değildi bence. Kent prensesi güzelliği ve şıklığı ile gözlerı parlattı. Ama Londra'nın yaşamında doğal bir parıltı bu, galaları prensler, prensesler parlatıyor her zaman, onların görevı de bu... Aslında Londra insanı çok parlatan bir başkent. Önce görkemli bir güzelliği var. Onu korumaya özen gösterıyor. Rastgele dalıverdığiniz bir sokak eski evleri, tertemız pencereleri ile gözünüzü parlatıyor birden. Gazeteyi açıyorsunuz sergiler, konserler, filmler sayfalar dolusu, bir seçim yapamıyorsunuz nerdeyse. Günün her saatini bir başka sanat olayı ile değerlendirmek olanağı var. Bir gün Royal Academy'e gittim, oryantalistlerın sergisini gezdim. Avrupalı ressamların Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya bakışını saptayan tabloları seyrettım uzun uzun. Bir Yeni Cami tablosu, Lord Byron'ın bir portresi önünde toplanan kalabalık da çok etkıledi benı. Londralılar hiçbir şeyi kaçırmak ıstemiyorlar. öğle tatilinde soluğu konserlerde, sergilerde alıyortar. Bastonuna dayanarak yürüyen bıryaşlı kadın, kucağında çocuğu ile genç bir anne gözleri parlayarak seyrediyor güzel tabloları. Bir şey daha var: Çocuklar ve yaşlılara indirimli ücret uygulanıyor. Güzel bir yaklaşım. Çocuklar güzel şeyler görerek büyüyor, yaşlılar güzel şeylerle yalnızlığı unutuyor. Oryantalistler sergisinin bir duvarında ben de tüm çırkinlikleri unuttum. Matisse ve Renoir'ın tabloları asılı bu duvarda. Bir kadın, bir genç kız ve bir peyzaj. Resım sanatının büyük ustalarını saygı ile selamladım bu duvarda. Renkleri hiç solmuyor o ustaların, boyalan kurumamış gibi taze duruyorlar.. Son akşam da Oueen Elizabeth Holl'e, bir oda orkestrası konserine gittim. Londra Solistleri'ni dinledim. Şanghaylı bir genç kız, violonist Tang Yun, Mendelson'un ve Mozart'ın konçertolarını çaldı. Güzel bir müzik olayı gerçekten. Bu Çinli kızı Isaac Stern keşfetmiş önce, Mad'dan Mozart'a bir uzantı bu kız, Paganinı konçertosunda çalmış Yehudi Menuhin'in konuğu olarak.. Onu dinlerken Şanghay'da gezdiğim Çocuk Sarayı'nı anımsadım. Küçük çocukların yeteneklerini geliştirmek için uygulanan yöntemi düşündüm. Bu çekik gözlü kız da onlardan biri belki, Şanghay'dan geliyor. Londra'da Mozart'ı çalıyor büyük ustalıkla. O konseri dinlerken çok sınırlı olanaklarla gelişen çalgıcılarımıza daha büyük bir sevgi duydum doğrusu. Oueen Elizabeth Holl, insanı çok eıkileyen bir sanat merkezi. Üç büyük konser salonu, üç tiyatro, bir sinema ve dev boyutlu bir galerisi var. Her akşam bir başka müzık olayı yaşanıyor bu salonlarda. Londra Solistleri 1981 yılında kurulmuş birorkestra, Rus asıllı yöneticı Davıd Josefevitz hayli yaşlı ama solistler genç, Mozart'ı da, Mendelsonu da çok güzel çaldılar. Ben de kulaklarımda Londra Solistleri ile uçtum Ankara'ya... Queen Elizabeth Holl'den çıkarken yağmur yağıyordu. Duvardaki film afişlerini seyrederek yürüdük bir süre. Londralılan kıskanıyorum. Ne güzel filmler görüyorlar, güzel şeyler yaşamak hakkını ne güzel kullanıyorlar. Birden Yılmaz Güney'in Sürü filminin afişi çarptı gözüme, sonra da Yol. Derken bir Japon filmi, bir Polonya yapıtı, bir Arjantin filmi, evrensel bir sinema şölenı yaşıyor bu afişlerde... Duvar bitti, otomobile bindik Kültür Merkezi'nin bulunduğu büyük alandan geçtik, Barış Kızı'nı selamladım son kez. Yağmurlu gecede ıslak bir parıltısı vardı, Mine Sunar'ın yontusu bu Barış Kızı. Bronz ve mermerin güzel bir Kanşımı. Birden mutluluk duydum. İnce Memed'in galasına büyükelçimiz gidiyor ya da gitmiyor diye tartışmalar boşuna bence. Yaşar Kemal nışan alıyor Fransızlardan, sanatçılarımızın düzeyi duvarları aşıyor durmadan. Londra'da Ankara Oda Orkestrası da bir konser vermedi mi geçen yıl. Sürü en çok beğenilen filmlerden birı Batı ülkelerinde, ayrıca şu Barış Kızı, güzel bir selam, bir uyarı gibi parlıyor Londra gecelerinde. Buna da bir yorum gerekir bence. Oueen Elizabeth Holl'ün girişinde bir masada bir imza defteri çarptı gözüme. Londra'nın solcu Belediye Başkanı'nı değiştırecek yasaya karşı çıkanlar imzayı basıyor. Kan Lıvingston'un kültürel çalışmalarından, Londra halkına katkısından yoksun kalmak istemiyorlar. Sanat merkezinin biraz ötesinde bir Türk sanatçısının Barış Kızı duruyor, ama böyle bir imza defteri Ankara'da ya da İstanbul'da açılabilir mi hiç? Bence tüm sorunlar buradan kaynaklanıyor... SAİT, ORHAN VELTYE ŞÖYLE DER Ben ne göllerde kamış olmayı, ne de rakı şişesinde balık olmayı isterim üstat!" "Bir şişe şarap karşısında ademoğlu olmak neme yetmez benim?" Ölümünden önceki yıllarda bir gün Bedri Rahmi'nin külüstür motoru ile Burgaz'a Sait'i ziyarete gitmişler ve onun Adalılarla bol küfürlü, senlibenli, büyük küçük bilmez konuşup görüşmelerinden Melih Cevdet şöyle bir sonuç çıkarmıştır: "Sait'e bu diyalog yetiyor." layık olduğu duygusunu verir insana. Sait, yoklukları, çirkinlikleri kanştınr, eşeler ki, oradaki güzellikleri ve iyilikleri size gösterebilsin. Melih Cevdet, 1950'lerin başında Istanbullu olunca, arkadaşlık ilişkileri biraz daha sıklaşır. Bu arada, Orhan Kemal de anık tstanbul'dadır ve yoksul halk kesiminin romancısı olarak solda adı ve ünü ytirüdükçe, Sait'in tedirgin olduğu, huysuzlaştığı Melih Cevdet'in gözünden kaçmaz. Demek o her ti " lstanbul şehrini zaman zaman bir moda sarar üstat. Şimdi de senin, 'Yazık oldu Süleyman Efendi'ye.dillerden düşmüyor. Böyle olsun diye mi yazdın?" "Ben, hayatı sadelik içinde geçmiş basit bir adamın yaşaınını ele almıştım. Bu kadar yadırganacağını nereden bileyim?" "Yadırganmıyor üstat, meşhur olmuş, o kadar. Bir de soruyorlar, 'nasın edebiyata sokmakla ne demek istiyor' diyorlar." "Hayatında büyök manevi acılan olmayan bir insan için nasınn önemli olduğunu sanıyonım." "Peki, gelelim 'rakı şişesinde balık' olmaya..." "Yoksulluklar içinde yaşayan bir adamın hayatını anlatır o şiir. Birçok şey ister. Bu arada rakı içmek de ister." "Bu kadar sükse yapacağını umuyor muydunuz?" "Belki düşünmüşümdür. Bazı kelimeler, ciimleler kullanıla kullanıla insana tesir etmez oluyor. tşte o zaman şair okuyucuyu dürtmek, basmakalıp sözlerin gafiet uykusundan uyandırmak istiyor." "Şiire ne zaman başladınız?" "Çocukluk yaşlanmda. Auştlmış tarzda kötii şüıierdi. Zamanla, Baudelaire'den sonraki modern şairleri okudum. Derken sürrealistleri. tşte herkesin acayiplik saydıgı şifrleri o zaman yazdık." "Peki, şimdi?" "Şimdi onlan da beğenmiyorum, şekil bakımından zayıf buluyonım. Şiirin ustalık denen yanını o zaman bilmiyormuşuz. Bugün halk edebiyatından yararianıyonız. Ama eskiden siİkinip kurtulabilmek için o şürleri yazmak gerekliydi." "Karıyeye dönmeye niyetli misiniz?" "Şimdilik vezine kafiyeye bağlanmamak doğnı olur." "Niçin?" "Vezinsiz, kafiyesiz şiir, şairi, güçiüğü doğnıdan doğruya şiirde aramak zorunda bırakıyor. Böylece şiirin çevresi genişliyor. Giinün birinde vezinli kafiyeİi şiire dönecek olanlar bugünkülerin tecrfibelerinden yararlanacaklar. ' Sait, şöyle bitirir o röportajı: "Orhan Veli, elindeki şişeye mahzun bir tebessiimle baktı. Şişe bitmek ttzereydi. Kadehlere birer tane daha koyduk. Şişe boşaldı. Boş şişeyi pencereden dışan attık. Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu gaflet uykusundan uyandırmak için yazdığı mısra. rakı şişesinin içindevmiş gibi, şişe biiyiik bir şangırtı ile kınldı. Içindeki diiş yaratığı sarhoş istavrit ayıldı, kuş olup uçtu. O, kanarya sansı kaşkolunu boynuna sardı, ben harap şapkamı kafama geçirerek sokağa fıriadık." "tstanbul'un mermer taşları; Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşlan Gözlerimden boşarur hicran yaşları; Edahm, Senin yüzünden bu halım." Artık ne okuyucuyu uyandırmak var, ne rakı şişesinde balık olmak: "îstanbul'un orta yeri sinema: Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama; El konuşur, sevişirmiş; bana ne? Sevdalım, Boynuna vebâlım." Melih Cevdet, o gün yapılan konuşmanın böyle bir biçim ala Orhan Veli ile röportaj Şiirde yeniyi, çağdaş olanı arayanlarla; hikâyeye bambaşka bir dil tadı, bir genişlik, bir ferahlık, cıvıl cıvıl hayat neşesi getiren adamın, birbirlerini bulur bulmaz kaynaşmaması düşünülür mü? Melih Cevdet, hiçbir şeyi ciddiye almaz gibi görünen, ama yaptığı işi çok ciddiye alan, çok seven, hikâyelerinde durmadan şiiri arayan, şiir söyleyen Sait'i, çetin kişiliğine rağmen sever. Onu biraz bohem hayat zorlaması içinde görür, ama halk kesiminin duygu ve düşüncesini yakalayabilmek için onlar gibi yoksulluğu hissetme, sıkıntılara alışma çabalannı sıcak karşılar. Sait, şiirli bir giizellik avcısıdır. Melih, "Bizim düzyazı geleneğimiz yok, biz Descartes'tan geçmemişiz, akücılıktan çok şiirden hoşlanınz. Sait'in anlatışındaki şiir bunun için hoşumuza gidiyor, bizi etkiliyor" diye düşünür. Onun, en basit, en sıradan kişilere ve olaylara getirdiği hava, ne kadar kötü koşullar içinde olursak olalım hayatın sevilmeye, korunmaya, yüceltilmeye Kıskançlık gibi bir şey... GENÇLİK YILLARINDA Sait Faik (solda) ömrünunbüyük bölümünü çok sevdiği Burgaz Adası 'nda geçirdi. tşte yazdan bir gün, büyük sanatçunız iki arkadaşıyla birlikte objektife poz veriyor. (Fotoğraf: ARA GÜLER ARŞtVİ) şeye boş verir görüniışlü Sait, edebiyat dunyasındaki itibarı üzerine hassastır ve o bereketli yürekte kıskançlık tohumlan yeşermektedir. Oysa, ölümünden önceki yıllarda bir gün Bedri Rahmi'nin külüstür motoru ile Burgaz'a Sait'i ziyarete gitmişler ve onun Adalılarla bol küfürlü, senlibenli, büyük küçük bilmez konuşup görüşmelerinden Melih Cevdet şöyle bir sonuç çıkarmıştır: "Sait'e bu diyalog yetiyor. Bu kadar ilgi yetiyor. Kimseden büyük saygı, hayranlık filan beklemez görünüyor. Demek yaşadığını böylece hissediyor. Hissedince de mutlu oluyor. Yoksa, bu senlibenlilige, onun gibi çok dikkatli, çok tedirgin bir adam neden aldırmayıp geçsin?" O kadar da değil tabii... Bir gün Melih'i sıkıştırır: "Bana bak oğlum, benim kızla başbaşa kahvede görmüşler seni. N'oluyor anlayalım?" "Bir şey olduğu yok!" demiş Melih Cevdet. "Yemin et! Kur'ana el bas! Seviyor musun yoksa?" "Hadi canım..." demiş Melih. "Dedim, ama kızdan da hoşlanmaya başlamıştım, Sait işkillenince orada kaldı" diyor Melih Cevdet. Yarttt: Sait Faik ve Tarık Buğra İLAN KOCAELİ VALİLİĞİNDEN Kocaeli lli Milli Eğitim Disiplin Kurulunca ve Mılli Eğitim MudUrlüğü'nce 657 Sayılı Yasanın 130. maddesı uyannca, haklannda eeşitli suçlardan dolayı savunma alınmasına karar verilen fakat adresleri saptanamadığından, kendilerine gerekli duyuru yapılmayan kişiler aşağıda göstenlmiştir. lşbu ilan 7201 Sayılı Tebligat Yasası gereğince, tebliğ hükmund : olup, ilan tarihinden itibaren (15) gün içinde, adlannın karşılannda gösterilen ve savunma isteyen ilgili yerlere savunmalar gönderilmediği takdirde savunma verilmiş sayılacağı duyurulur. Sıra No: Savunma Verilen Karar Tarihi. No'su: Alan: Adı vr Soyıdı: lsnal olunan suç: Karar: 1 Semra ARSLAN 24.12.1979 tarihinde 1 gün boykota katılmak. Savunma Görevine geç gelmek, bayrak törenlerine katılmamak. ders defterine uygunsuz şeyler yazmak. 24.12.1979 tarihinde 1 gün boykota katılmak. 20.3.1978 gıinu yapılan 2 saatlik direnişe katılmak. 15, 16, 17, 18. Aralık. 1969 tarihlennde boykota katılmak. 2930 Kasım 1979 tarihlennde boykota katılmak. 24.12.1979 tarihinde 1 gün boykota katılmak. 18, 19, 20 Aralık 1979 tarihlennde 3 gün görevine gitmemek. 9.5.1980 tarihinden 14.5.1980 tarihıne kadar 6 gün görevine gitmemek. Hizmetiçi Eğt. Kursuna 29.7.1983, 1, 2, 4, 8, 9, 10/8/1983 tarihlennde ve sonraki tarihlerde izinsiz olarak devam etmemek. Basın: 16563 30.6.19811981/136 Kocaeli !l Milli Eğ.Ds. Krl. SAMSUN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERStTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN DUYURU Üniversitemiz birimlerinde 657 sayılı yasaya tabi olarak çahştınlmak üzere acıktan alınacak personel adaylarının 23 Nisan 1984 tarihlerinde yapılan yazılı sınavlannda kazananlann listeleri ve sozlü sınav tarihleri Ondokuzmayıs Üniversitemızin ilgili birim binalannda ilan edilmiş bulunmaktadır. Sözlü sınavlara girmeye hak kazananlann ilanda belirtilen tarihlerde RektörlUk binasında hanr bulunmaları önemle duyumlur. NOT: Belirtilen günlerde sözlü sınava herhangi bir nedenle girmeyen adaylar başansız sayılacaklardır. SINAV KOMtSYONU Basın: 16534 2 M.Emin SARAL 3 Gulriz ÖZDEMtR 4 Gulriz ÖZDEMİR 5 Kaya OBUZ 6 Abdulkadir ASLANPAY 7 Hasan BİNGÖL 8 Nuri tPEKOGLU 9 Hamit TELLİ 10 Hamit TELLİ 11 Osman ÇELEBİ " " " 2.10.19811981/260 30.6.19811981/128 28.1.19821982/36 30.6.19811982/105a 30.6.19811981/105f T.C. GELİBOLU SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ İLAN 1983/345 Davacı Zehra Altın vekili Av. Secıl Biricik tarafından, Davalılar Salih Altın ve arkadaşlan aleyhine acılan izaleyi şuyu davasımn yapılan açık duruşması sonunda verilen ara karan gereğince: Gelibolu ilçesi Alaeddin mahallesi, pafta 12, ada 25, parsel 4'teki gayrimenkule ve yine Gelibolu ilçesi Alaeddin mahallesi pafta 12, ada 25, parsel 17'deki gaynmenkule ve yine Gelibolu ilçesi Alaeddin mahallesi pafta 12, ada 25, parsel 18'deki gayrimenkule hisse sahibi bulunan davalüar, LEMAN İSMAİL KIZI; HATİCE ALAEDDİN MAHALLEStNDEN, MÜNEVVER AL.AEDDİN MAHALLESİNDEN, EDA MUSTAFA KIZI İBRAHİM TAKBAŞ, MEHMET MUSTAFA OGLU RAMİZE BARUTÇU MUSTAFA SALIKAYIKÇI SÜLEYMAN KAVALLER İSMAİL KARISI FATMA KEMAL İSMAİL OGLU; İSMAİL KIZI RASİME; MEDİHA AKAN üzerine kayıtlı olup, bu gayrimenkullere hissedar olan ve yukarıda isimleri yazılı bulunan davalıların emniyetçe yapılan tahkikatında tebligata sarih açık adresleri bulunamadığından, adı geçen davalılara ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla. Yukanda isimleri geçen davalılann duruşmanın atılı bulunduğu 30.S.1984 günü saat 9'da mahkememiz salonunda hazır bulunmalan, gelmedikleri takdirde HUMK'nu 509 ve 510'nuncu maddeleri gereğince gıyap tebliğ edilmeden gıyaplarında hükum verileceği tebliğ olunur. 18.4.1984 Basın: 16499 " " " " 26.6.19811981/79 30.6.19811981/140 26.6.19811981/76 30.6.19811981/110 " 10.11.1983410/25548 Milli Eğitim Mud. 1 Müessesemiz ihtiyacı olarak teknik şartname ile genel şartnamelerine göre teklif alınmak suretiyle aşağıdaki malzemeler imal ettirilecek ve satm alınacaktır. S. NO.MALZEMENİN ÇtNSİ VE ÖZELLtKLERİ MİKTARI İHALE TA. 1 İş makinalan tamiratında kullanılmak için muhtelif cins ve ebatlarda yedek parça 286 Kalem 4.6.1984 2 Maden makinalannın kepce kovalannda ve çarpma bandlannda kullanılmak için 0 1 6 ebadında 0 2 6 ebadında zincir. 7.6.1984 50 Metre 3 Muhtelif boyutlarda plastik malzeme kutulan 11.6.1984 4000 Adet 4 Mekanik atölyede kullanılmak uzere muhtelif cins ve özelliklerde elektrod ve kaynak el aletleri 14.6.1984 24 Kalem 1 Adet 18.6.1984 5 Hidrolik baskılı karotlu sondaj makınesi 2 Teklif zarflan ihale günleri saat 15.00'e kadar AEL Müessesesi Genel Muhaberat Şefliğine verilmiş olacaktır. 3 Teklif zarflan ıhalenin yapılacağı günde saat 16.00'da Elbistan'da AfşinElbistan Linyitleri Işletmesi Müessesesi Ticaret Şjıbe Müdurlüğu'nde açılacaktır. 4 Şartnameler Elbistan'ta AEL Ticaret Şube Mudurluğü'nden, Ankara'da Türkiye Kömür Işletmeleri Genel Mudurlüğu KST AnkaraŞubesi yanı Hipodrum Kat: ll'den, lstanbul'daBeyoğlu Istiklâl Cad. Odakule İş Merkezi No: 284288 Kat: 12'de TK1 lstanbul Satınalma Mudurluğü'nden, Iznıır Bornova Erzene Mah. 78 Sk. No: 3'deki Ege Linyitleri lşletmesi Müessesesi Mudurluğü'nden temin edilebilir. 5 thaleye Banka teminat mektuplan ile iştirak eden firmalar teminat mektuplarmın geçerliliği için ihale opsiyon süresi içinde teminat veren bankaca bu teminat mektuplannı teyit ettireceklerdir. İlgili bankalarca teminatı teyit edilmeyen fırmalann teklif mektuplan geçerli sayılmayacaktır. 6 Postadaki vaki gecikmeler dikkate alınmaz. 7 Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. SI.MRLI SORUMLL! AFŞİNELBİSTAN LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ Basın: 16272 AFŞİNELBİSTAN LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN İLAN ÖZLEM MOBİLYA KOLLEKTİF ŞİRKETİ KONKORDATO KOMİSERLİĞt'NDEN Aşağıda gösterilen adreste iştıgali ticaret eyleyen özlem Mobilya Kollektif şirketinin konkordato mehil teklifı (lstanbul 2. lcra Tetkik Mercii Hâkimliği'nin 984/419 ve 26.3.1984 tarihli karan ile) kabul edilerek, borçluya 2 aylık mehil verilmiş ve konkordato komiseri olarak da tayin edilmiş bulunmaktayız. Borçlu şirketten alacaklı bulunanlann, bu ilanın yayını tarihinden başlamak kaydı ile 20 günlük süre içinde aşağıda gösterilen adrese her gün 1417 saatlerinde müracaatla, alacaklarını tevsik eden belgelerle kayıt ettirmelerini; Kayıt işlemlerini yaptırmayan alacakhlann konkordato muzakeresine kabul edilmeyeceklennin bilinmesini; Konkordato müzakeresinin 7/6/1984 günü saat 14'de Tetkik Mercii Hâkimliği'nin dumşma salonunda yapılacağından alacakLlann hazır bulunmalanna. toplantıdan 7 gün öncesıne kadar alacaklıların dosyadaki belgeleri inceliyebilecekleri İİK. Mad. 292 uyannca ilan olunur. Özlem Mobilya Kol. Şli. Konkardalo Komiserieri Av. Hüseyin Paşalıoflu 2. lcra Tetkik Mercii Yazı Işleri Müdüriı Zeki Çetin. Müracaat Adresi: Karaköy Bankalar Caddesi Vefai Han No: 56, Kat: 4 tSTANBUL Basın: 6073 T.E.K. S.S. ILGAZ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ KÖY ELEKTRtK ŞEBEKELERİ MONTAJ İŞÇİLİĞİ YAPTIRILACAKTIR 1 Müessese Müdürlüğümüzce aşağıda lli, İlçesi, grubu, yaklaşık keşif tutan, gecici teminat ve iş bitim süresi belirtilen köylerin A.G.Ş. ve E.N. Hatlannın Elektrifikasyon montaj işçilikleri 1984 birim fiyatlan ile kapalı zarf usulü teklif alınarak şartnamesi gereğince ihaleten yaptınlacaktır. 2 Elektrifikasyon montaj işçiliği yaptınlacak köyler: Grubu tşçilik Geçici Te İş Bitim Tutan (TL) minatı (TL) Süresi Kastamonu Araç 84.37.0214.925.000.461.500.150 Takvim günü 3 lstekliler işe ait eksiltme dosyasım her gün mesai saatleri dahilinde ihale ve satınalma komisyonu odasında tetkik edebilirler. 4 Eksiltmeye girebilmek için taliplerin: a) Müteahhitlik karnesi, b) En az bu işin keşif bedeli kadar benzeri bir iş bitirim belgesi veya hali hazırda yüklendiği ışler, c) Makine ve teçhizat, teknik personel durum beyannamesi. d) 1984 yılına ait Ticaret Odası vesikasını, lbraz edeceklerdir. 5 lhaleye katılma belgesi başvunılan en geç 23.5.1984 Çarşamba günü saat 17.30'a kadar müessesemiz Muhaberat Servisine (tnönü Mah. Yalçın Cad. No: 1 KASTAMONU) Şartnamesindeki istenen belgeler eklenerek verilmiş olacaktır. Katılma belgeleri 28/5/1984 tarihinden itibaren verilecektir. 6 İhale 6/6/1984 çarşamba günü saat 15.OO'te yapılacağından teklifler aynı gün en geç saat 14.00'e kadar muhaberat servisine verilmiş olacaktır Postadaki gecikmeler dıkkate alınmayacaktır. 7 Müessesemiz 2886 Sayılı Kanuna tabi değildir. 8 Müessesemiz, katılma belgesi verip vermemekte ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttır. Basın 15616 lli İlçesi TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Süt ve Mamulleri üretimi yapan Işletmelerimızde kullanılmak Uzere Kosdik Soda, Nıtrik Asıt, Hıpoklorit. Sıvı Deterjan, Seplol, Hidrojen Peroksit'den ıbarel 6 kalem Kimyevı temızlik malzemelerı satın alınacaktır. 2 Şartname Kurumumuz Ticaret Dairesı Başkanlığı'ndan temin edilebilir. 3 Teküfler en geç 25.5.1984 gunü saat 18.00'e kadar Tanm Ürünleri Kurumu Genel Mudurlüğu lstanbul Cad. No: 88 tskiller/ANKARA adresine verilmiş olacaktır. Postadaki gecikmeler dikkale alınmaz. 4 Kurumumuz 2886 sayılı kanuna labı olmavıp, ıhaleyi yapıp yapmamakta, kısmi ihale yapmakta veya dilediği firmaya vermekte serbesttır. Basın 160P DUYURU tSTANBUL ÜNtVERStTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI'NDAN Fakültemizde görevlendirilmek üzere 1 adet, 5. derece kadroya Eczacı atanacaktır. tsteklilerin 657 sayılı Yasanın 48. maddesindeki k o şulları ta$ımalan ve 28 Mayıs 1984 pazartesi günü saat 17.30'a kadar Dilekçe, Diploma, Nüfus sureti, 1 fotoğraf ile Dekanlığımıza (Tıbbiye Cad. No: 11 Selimiye/İSTANBUL) ba$vurmalan gerekmektedir. Adaylann yazılı sınavı 30 Mayıs 1984 çarşamba günü saat 10.00'da Dekanhğımızda yapılacaktır. Basın: 16666 TURAN EROL RUZİN 6ERÇİN YALÇIN GÖKÇEBAĞ jTİGLAT smtG^ns, TWÜ CMktesı 13 146 19 63
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle