Katalog

CumhuriyeC Genel Müdür Servet Bilgi, yeni kurulacak fiber optik kablo sistemi ile bundan sonra yağmurda, fırtınada telefonlardan şikâyet kalmayacağını söyledi. JÜLİDE GÜLİZAR ANKARA PTT Genel Mudıirü Servet Bilgi, PTT'nin 23 milyar lira kâr ettiğini ancak yatırım için bu kârın iki kati paraya ihtiyaçları olduğunu belirterek, "Zamlar yatırımda kullanılacak" dedi. PTT Genel Müdürü amaçladığı hedefin, gelişmiş ulkelerin haberleşme duzeyine ulaşabilmek olduğunu, haberleşme alanındaki bütün sektorlerde 1985'ten başlayarak dünyada uygulanan sistemin uygulanacağını açıkladı. Bunun için ilk iş olarak yeni teknolojiyi getirmek gerektiğini belirten Servet Bilgi şöyle devam etti: "Göreve başladığım zaman bana çok ilginç gelen bir şey oldu. Burada herkesin yeni teknoloji>e hayran olduğunu gordüm. Ama çeşitli nedenlerie bu teknoloji getirilememiş." PTT Genel Mudiirü, Tıirkiye'de otomatik telefon haberleşmesinin çok geri kalmış olduğunu, bu nedenle de haberleşmede otomatik telefonu yaygınlaştırmayı ikinci hedef olarak saptadığını bildirdi ve "NATO toplantılannda her ülkenin kod numarasının olup («a bir bizimkinin olmayışına çok iizülürdüm" dedi. PTT Genel Muduru Servet Bilgi'yle, PTT hizmetlerine ilişkin olarak yaptığımız konuşma şöyle: Otomatik santraller kuru Sahıbı: Cumhuriyel Matbaacıhk ve Gazelecilık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal. Mues^ese Muduru. Kmine l >aklıgil. Yazı I>lerı Muduru: Okay (jonensin, 0 Vazı Işlen Mudur Yardımcıst: Ahmel Korulsan. Haber Merkezı Muduru: Yalçın Baver, Sa>ta Du/enı Yoneımenı: 4li Acar. TAKVİM 22 Nısan 1984 İmsak: 4.33 Güneş: 6.08 TemsilcîlenASKARA: Yalçın Dogan,lZMİR:Hikmel Çetinkaya, ADANA: Burolar: • Ankara: Konur Sokak No. 24/4 Yenışehır, Tel: 189851253257 Mehmet Mercan. • Servıs Şe/lerL Istanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Ha İdare: 183335. • Izmir: Halıl Zıya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 berler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Llagay, Kültür: Aydın Emeç, Maga • Adana: Ataturk Caddesı, T.H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 zin: Yalçın Pekşcn, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yucelman, Düzeltme: • Basan ve Yayan:,Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazelecilik T.A.Ş. Türk Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, lsSendika: Şuknın Kelenci Ocağı Cad 39/41. Cağaloğlu, Ist PK: 246Ist. Tel: 5209703 Telex: 22246 Ogle: 13.08 İkındi: 16.54 Aksam: 19.57 Yatsı: 21.25 PTT zaıııları vla yatırıın yapılacak yorsunuz hiç durmadan. Otomatik santralı olmayan il kaldı mı, kaldıysa kaç tane? BİLGİ Bir Sinop kaldı. Onu da temmuz ayında kuracağız. Şu anda dağbaşlarında PTT'ciler bunun için çalışıyor. 580 ilçeden 121'inde otomatik santral var. Bu yıl sonunda 60'dan fazla kuracağız. Amaç, on yıl sonunda Türkiye'de haberleşme diye bir sorunun kalmaması. Bir konuşmanızda elektronik santrallerden söz etmiştiniz. BtLGİ Evet. Digital denilen sayısal elektronik telefon santrallerini önce Ankara ve lstanbul'da, daha sonra da İzmir ve öteki şehirlerde kuracağız. L'>du sistemiyle haberleşme konusunda çalışmalannız vardı galiba? BİLGİ Evet, bir yer termi(Arkası 11. Sayfada) "Mtizik ruhun gıdasıdır" dediler TASFIYE IŞEVDEKI BİR BAŞKA FACIA PTT, meloditi hizmet verecek ISTANBUL (THA> sezonunun başlamasıyla birlikte yerli ve yabancı turistlere hizmet etmek amacıyla PTT'nin "Bak postacı geliyor..." melodisini çalarak gezeceği bildirildı. PTT Istanbul Bölge Başmüdürlüğu yetkililerinden edinilen bilgiye göre, İstanbul'dan SilvriGümüşyaka'ya kadar bölgede hizmet verecek olan gezici PTT'de şehirlerarası ve milletlerarası telefon konuşması yapılabileceği gibi her turlu meknıp ve telgraf kabul edilecek. Gittiği her sahil bolgesinde yarım saat kadar kalacak olan gezici PTT aracında özellikle yabancı pul kolleksiyoncuları için fılatelik pul satışı yapılarak döviz kazandırılacağı belirtildi. Plaj ve kamp yerlerinde bulunan turistlere melodi çalarak gelişini haber verecek olan gezici PTT aracının mayıs ayı veya en geç haziran ayında hizmete gireceği kaydedildi. Bazı batık bankerlerin işletmelerî çürüğe çıktı Kayyımların harcama yetkisi yok. Bu yüzden batık bankerlerin işletmeleri ya zarar ediyorya da çürümeye terk ediliyor. Tasfiye işinden sıyrılmayı başaran Maliye'nin yüksek bürokratlarından bazıları, bir batık bankerden Maliye tarafından alınan "Dallas" isimli çiftlikte keyifli hafta sonları geçiriyorlar. HASAN UYSAL ANKARA Tasfiyesi suren batık bankerlere ait tesislerin çoğunun çurümeye terk edildiği, kayyımlar tarafından yonetilen tesislerin de hemen hepsinın zarar ettiği belirlendi. Böylece ortaya çıkan zarar tablosunun kimin tarafından karşılanacağı konusu yeni bir sorunu gündeme getirmis oldu.. Üzerlerine tedbir konulan bankerlere ait çeşitli tesislerle bankere borçlu olanlara ait tesislerin onemli bölumünun çürumeye terk edildiği saptandı. Bunlar arasında İskenderun'daki büyuk bir inşaat firması, Bolu'da kereste fabrikası, Soma yakınlannda bir kömür ocağı, Erzurum yakınlarında bir fabrika, çivi fabrikası ile karton fabrikası da bulunuyor. Iskenderun'da bankere borcu olduğu için tedbir konulan firmanın 50 milyon lira değerindeki makine parJanın işletilmediği için çurümeye terk edildiği, aynı şekilde Türkiye'nin en büyuk entegre kereste fabrikasının da bu durumda olduğu bildiriliyor. Tasfiye kurullan tarafından kayyım atanarak işletilen bankerlere ait tesislerin geçen yıl tümünun zarar ettiği saptandı. Bunlar arasında turistik işletmeler, birahane, hamburgerci, ve süpermarketler de bulunuyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir tasfiye kurulu başkanı, kayyımlarla işletilen tesislerin tumunün zarar ettiğini doğrulayarak şöyle dedi: "Kayyımlar 20 bin lira aylıkla çahsıyor. Maliye Bakanhğı kâtipliğinden emekli bir kayyım ne otel ne de süpermarket isletmesini bilir. Üstelik adamı hem sonımlu tutuyor, hem de yetki vermiyoruz. Örneğin bir Ihlara Oteli var, geçen >ıl kayyım yüzünden zarar etmiş. Ne yapsın adam? Birinci sınıf turistik otel ama barcama yetkisi yok. Bence bir tek çözüm var. O da bu tür otel, fabrika ve gavrimenkul, tarla gibi mallann kamulaştınlmasıdır. Böylece hem tasfiye kolaylaşır, hem de banker mallan mafyanın eline geçmez." BANKERZEDELER BOŞUNA BEKLEMEStN Tasfiye kurulu başkanı daha sonra şöyle devam etti: "Tasfiye işlemleri tam anlamıyla kilitlendi, durdu. Kısır döngü içinde kaldık. Fonda toplanan para 3 miljan bulmaz. Bankerlerin gosterdikleri mallann buyük çogunluğu birinci derecede ipotekli. Satılsa bile bunlann parasının onemli bolumünü bankalar alacak. Ben bankerzedelere önumuzdeki yıl başında faizleriyle birlikte 175'er bin liralann odenecegini bile sanmıyorum. Bankerzedeler beş kuruş bekiemesin." Tasfiye işlemleri kitlenme içinde süriıyor kısacası. Mahkeme fondan, fon tasfiye kurullanndan, tasfiye kurullan bankerlerden, bankerzedeler ise hepsinden şikâyetçi. Tasfiye işini kurullann üstüne yıkarak bundan sıyrılmayı başarmış olan Maliye Bakanlığı'nın yüksek bürokratları da bugunlerde bir hayli keyifliler. Çunku, Ankara yakınlanndaki bir bankere ait "Dallas" adh çiftliği, çok fazla masraf yapmadan ele geçiren Maliye Bakanlığı'nın yüksek bürokratları hafta sonlarını bu guzel çiftlikte geçiriyorlar artık... 1 milyon lira vergi borcu olanlar yıırt dışına çıkamayacak ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) I milyon lira vergi borcu olanlar yurt dışına çıkamayacaklar. Vergi borcu 1 milyon lira ve daha fazla olduğu için yurt dışına çıkmalan mahzurlu görulen mükelleflere bu borçlarını karşılayacak miktarda 6183 sayılı yasa hükumlerine göre teminat göstermeleri halinde yurt dışına çıkmalanna izin verilebilecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Resmı Gazete'nin dünkü sayisında yayınlanan tebliğine göre, geçici olarak yurt dışına çıkmak isteyen mukelleflerden, vergi borcu miktan 1 milyon liradan az olanların isimleri emniyet makamlanna intikal ettirilmeyecek. Yurt dışına çıkmalanna engel olunan kişilere durum ayn bir yazıyla bildirilerek borçlannın içeriği, çıkış tahdidinin kaldınlabilmesi için ne gibi işlemler yapılması gerektiği belirtilecek. "Neden Çizgi"nin ikilisi Ağn Dağı Ejkaı ınesVne göz dikti Kültür Servisi Televizyonda son bölümünü bugün izleyeceğimiz bir program var: "Neden g Istanbul Televizyonu yapımcılanndan Hale Çetin ve Işıl Öcai'ın hazırladığı programın amacı, adından anlaşılacağı gibi, "Çizginin evrimini, önemini" vurgulamak. Televizyon izleyicisinden tam puan alan toplam 80 dakikaJık (20'şer dakikadan dört bölüm) progranun en güzel yanı da kuşkusuz adına ve amacına yaraşır bir şekilde hazırlanan çizgi filmle anlatılan yerler... "Neden Çizgi"nin tamamı içinde 10 dakikalık bir süreyi alan çizgi filmlerin yapımı, Derviş Pasin ve Ateş Benice'ye ait. Derviş Pasin ve Ateş Benice bugüne kadar televizyondaki çeşitli reklamların çizgi filmlerini yapmışlar. Televizyon reklamlarındaki çizgi fılmlerin yaklaşık yüzde sekseni Derviş Pasin, Ateş Benice ikilisinin ürunü... "Neden Çizgj"nin çizgiyle anlatılan bölumlerinin yapım serüvenini Ateş Benice ve Derviş Pasin'den öğrendik: "Hale Çetin ve Işıl Öcal'ın böyle bir program hazıriayacagını duyunca seve seve talip olduk. Çok kısa zamanda bazırlanmamız gerekiyordu, ama yine de çizgi filmi gündeme getirmek, var olduğunu belirtmek, tartışmaya sokmak amacıyla işe girdik. Bir ayda 10.000 kare çizdik. Bu kadar siirede böyle bir sayı neredeyse bir rekordur." Gerçi Derviş Pasin ve Ateş Benice bizlerin ekran başında 10 dakika (her bölumde 2.5 dakika) gibi kısa bir surede izlediğimiz çizgi filmi bir ayda gerçekleştirmişler ama bu süre onların da belirttiği gibi "bir rekor"... Çünkü... "Çünkü"sünü Derviş Pasin ve Ateş Benice şöyle açıklıyor: "Çünkü bir çizgi filmin hazırlanması çok uzun süre ve yoğun emek gerektiriyor. Şöyle ki; bir saniyede 24 resim geçer. Bu 24 resim ayn ayn önce kağıda, sonra çini mürekkebiyle asetat üzerine çizilir. Boyandıktan sonra her hareket (yani her resim) ayrı ayn filme alınır. Sonunda bir devinim çıkar ortaya..." Derviş Pasin'Ie Ateş Benice'nin gelecekteki hedefleri, bir Alman izgi film atölyesiyle ortaklaşa yapmayı düşundükleri Yaşar Kemal'in "Ağn Dağı Efsan e s i " . . . " E ğ e r " , diyorlar: "Öneri gelir ve finanse edilirse Türk yazarlannın ünlü eserlerini çizgi film haline getirebiliriz. Yeter ki istensin. Şu anda çizgi filmle uğraşanlar bir elin parmakları kadar az, ama uretim çogalırsa üreticilerin de çoğalacağından kuşkumuz yok. Dunyaca ünlü karikaturistler olan ülkemizde çizgi film neredeyse doğamadan olecek. Çünkü bireysel çabalarla ancak rekiamlar için çizgi film yapüıyor..." T R T ' n i n düzenlediği 6. Uluslararası 23 Sisan J c O C u * ŞenUği'ne katılan 14 ülkenin çocuklan dün Başbakan Turgut Özal tarafından kabul edildiler. Özal grupların tanıtılmasmdan sonra çocuklara, konusmasında "Siz burada sadece mensup olduğunuz ülkenin çocuklannı değil, iyiliğin güzelliğin, sevginin, kardesliğin ve dostluğun hâkim olacağı dunyamn geleceğini temsil ediyorsunuz" dedi. Çocuk gruplan TBMM'deki kabulde ülkelerinden getirdikleri hediyeleri Başbakan Turgut Özal'a sundular. Çocuklara da "Türkiye" adh kltap ile diğer armağanlar verildi. Daha sonra kendi ulusalgosterileTİni yapan çocuklarla ayn ayn ilgilenen Özal onlarla fotoğraf çektirdi. Bu arada davulzurna eşliğinde halay çeken çocuk gruplan oluşturduklan halkaya Başbakan ÖzaVı da aldılar ve bir süre birlikte halay çektiler. (Fotoğraf: RIZA EZERj. ve Çevirmenler Yayın Üretim Koope(YAZKO) 6. Olağan Genel Kurulu Toplantısı dün yapıldı. 280 YAZKO üyesinden 130'unun katıldığı toplannda Yönetim ve Denetim Kurullan oy çokluğuyla aklandı. Daha sonra gündemin öteki maddesi olan Yönetim Kurulu seçimine geçildi. Yönetim Kurulu, oylama sonunda Erol Toy (90), Şahap Baicıoğlu (79), Ahmet Cemal (77) Bertan Onaran (68) ve Cahit TanyoVdan (72) olustu. Denetçiliklere ise Erhan Bener ve Tevfîk Akdağ getirildi. Eski Yönetim Kurulu Erol Toy (baskan), Bertan Onaran, Salim Şengil ve Mehmet Özgül'den, Denetim Kurulu da Demirtas Ceyhun ve Erhan Bener'den olusuyordu. Fransa'da sol kanatta sevgi evHMği büti, mantık evlüiği başiadı SABETAY VAROL PARİS Sosyaüst Partisi ile birlikte Fransa'da iktidan paylaşan Komünist Partisi, Başbakan Pierre Mauroy'nun Meclis'ten istediği güvenoylamasında oyunun rengini son ana kadar belli etmeyerek butün Fransa'ya heyecanlı bir gün yaşattı. Perşembe günu guven oylamasını görüşmek üzere toplanan Fransız Parlamentosu, sonuç olarak geç saatlerde komünistlerin de beyaz oy vermesiyle sosyalistkomünist ittifakının devamını ilan etti, ancak 1981 yıhndan beri süren ortaklık, karşüıklı güven ortamının sona ennesiyle ağır bir yara aldı. Buradaki bütün çevrelerin paylaştığı gibi artık "hiçbir şey eskisi gibi değil." Sosyalistler, Meclis'ten guvenoyu isteyerek komünistlerin hükumette kalmasını vazgeçilmez saymadıklarını gösterdiler. Komunistleı ise, renklerini son dakikaya kadar açıklamayarak koşullar ne olursa olsun, hükumette bakan bulundurma yanlısı olmadıklarını ifade etmiş oldular. Butün Fransa'da bir gun suren gerilim havası estırerek, Cumhurbaşkanı François Mitterrand yöneüminin ekonomik politikasını ve özellikle son demirçelık endüstrisinı yenileme planını onaylamadıklarını duyurma fırsatı bulKomünistlerin iktidara ortak olmaktan bekledikleri faydalar da azımsanacak gibi değil. Buyük ölçüde Sovyetler Birliği'ne yakın olan ve kamuoyunda stalinist olarak tanınan bir parti iktidara ortak olmakla meşruiyetini kabul ettirmiş oluyordu. ö t e yandan komünistlerin seçmen tabanı şiddetlehükümetekatılma yanlısıydı. Bu eğilim her şeye rağmen devam ediyor. Hükümetten çekilmek komünist partisi tabanı arasında büyuk hayal kırıklığı yaratacaktı. Bu manzara çerçevesinde muhalefetin iki parti arasındaki son çatışmayı "vodvil" olarak yorumlamasını daha iyi anlayabih'riz. Muhalefete göre her iki parti de birbirine muhtaç. Komünist Partisi iktidardan çekilirse ülkeyi grev dalgasının kaplaması kolaylaşacak. Öyk ki son günlerde Fransız Frangının değer yitirmesi komünistlerin iktidardan çekilme tehdidi ve işçi grevlerinin yaygınlaşması tehlikesi ile açıklandı. Komünistler ise güven oylamasında beyaz oy kullanacaklarını ancak tereddütlerinin devam ettiğini açıkladılar. Ortaklık bozulmadı ama koalisyonun önunde yeni bir dönem açılmış oluyor bir basın mensubunun ifade etiği gibi sevgi defil " m a n t ı k " evliliği dönemi.' MtTTERRAND VE MARCHAİS Eski çamlar bardak oldu.. kalmaktan başka çıkış bulamadığını göstererek, biçimsel dahi olsa sorumluluğu paylaşmaktan kendini kurtaramadı. Komünist Partisi'ne bağlı guçlü sendikal kuruluş CGT de belli oranda yönetim sorumluluğunu paylaşmış oluyor, ekonomik açıdan zorlu bir dönemden geçmesi kaçınılmaz olan sol iktidar, işçilerin olası laleplennden bir ölçüde kendini korumuş oluyordu. dular. Sonuç olarak Başbakan Pierre Mauroy'nun iktidar ortakları arasında bir süredir devam eden polemiklere bir son vermek için, "ya iktidan, hükumetin ve Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararlarda sorumluluğu paylaşırsınız veya gidersiniz" ulümatomu cevapsız kaldı. Aynı zamanda Georges Marchais yönetimindekı Komünist Partisi hükumette