15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 CELAL RAYAR ANKARA A N L A 1 1 Y O R T r ekonotnisi) KENAN MORTAN sordu, CELAL BAYAR yanıtladı Oc t Mecbur olmadıkça, harici dünya bizden mal almazdı. Zira bizim ürünler standardize değildi. Standardize olmadığı için de zirai ürünleri ucuza satmaya mecbur olurduk. Ecnebi memleketler, daha çok bizim zirai ürünler ucuz olduğu için alırdı. sen Hitler'in surmüş olduğu bu nevi adamların hemen hepsi birer kıymetti. Baade gibi uçdört tanesini ben almış, bize kazaııdırmıştım. Baade'ye de standardizasyon görevi vermistim. Onun bu konuda, başından geçen hoş bir hikâyesi vardı. Malum, uzümieri standart edecek. Bunun için çeşitli çevrelerden malumat alması gerekiyor. Malumat istiyor da. Ancak bizimkiler buna gülerek, "Bu adam bu konuda hiçbir şe> bilmiyor. Bilse, neden malumal islesin?" Baade de, "Belki bı/ hiçbir şey bilmeyiz, ama çalı>ma tarzı nedir onu biliriz" cevabını veriyor. \ APLR İDARFSİ DE /ARAR EDİYOR Bu tıirden emigranl (multeci) slalüsunde olan V ahudi asıllı Alman ilim adamlanndan Tıirki>e. iklisal polilikalarında nasıl >ararlanı\ordu? Peki bu raporlar ile ilgili blemler, daha dogrusu duzenlemeler larafınızdan nasıl deruhle edili>ordu? Raporlar sonuç verici oluvor muydu? BAYARTabıi ki, oluyordu. Meselâ bu sozünü ettiğim son raporda komur idaresınin \erınıli çalısmadığı ortaya çıktı. Kömür mudurunu yanıma çağırdım ve kendisine, "Bu işi diızelt" dedim. Bunun uzerine mudurle aranıı/da şöyle bir konuşma geçti: Duzeltelim efendim. Ancak bize makııl bir sure \erın. Size makui bir süre laımacağım. Ne kadarlık bir sure islersiniz.' Üç a> geçer. Ben size altı a> veriyorum. Daha sonra muhleti takvimime işaretledim. Altı a> geldi geçıı. Gelen giden yok. Bunun uzcnne kendısini yanıma çağırıp. •/alı alinizin maaşından >u/de 30 tenzil edivorum. Kaplanların da maaşlarından >ıi/de 15 indimorum. Bu yolla sizin bulamadığınız açığı ben kapalmış olacagım." Tabii, kanaatince o, "Biz bu işi duıeltiriz" derken, bu işin bir daha aklıma gelmeyeceğini zannetmişti. Bu iş oysa onun işi. Gormesi lâzım, gormuyor. Görduğu zaman da görmezlikten gelı\or. Böyle, canını yakmadıkça olmuyor. Nitekim maaş tenzilı yoiuna gittiğimiz zaman, probİem haloldu ve maaşlar tekrar cski seviyesine geldi. Peki bu u)gulamalarınız, diğer vekiller tarafından da tasvip göriıyor muydu? BAYARIsmet Paşa Maliye'nin tesiri altında idi. O daha çok hukümet müdahalesi ile işi çözmeye çalışırdı. Bense ilgili kuruluş, ister devlet olsun, ister hususi teşebbüs olsun bilanconun sadece kâr ve zarar hanesıne bakardım. Kâr ve zarar hanesinden yola çıkınca da çozmek için vasıtalar daha değişik ve daha muessir olurdu. tktisat Vekaleti adı üslunde mali politikalardan farklı bir mtsyon yüklenmiş 6larak, savaş oncesi ve daha sonra savaş sonrası dönem de önemli bir görev >urutü>or. Bu tartışma günümüzde de siirüyor nitekim. Peki 1950 yılı sonrası neden tktisal Vekaleli korunamadı. Hatla 1950 sonrası bu bakanlık lagvedilerek yetkileri İşletmeler Vekaleti> le Ticaret \ ekaletine de>redildi. Bu konuda bizi avdınlatınanızı rica edeceğim. BAYARBunun icin kafanıda NOTLARI 3 MART 1984 Sümerbank baııka değildi Sümerbank'ın îemel hedefi fabrikaların işletilmesi idi. Esasen bu adı Sümerbank'a Atatürk vermiştir. Ama bu müessese dışında ETİBANK ve MTA gibi benzer amaçlı sekîör kuruluşları vardı. Bunların hepsini bir mütalaa etmek lazımdır. nerek. onu kredi mevzuunda zorlamak istemedim. Kredi lafta kaldı, branşı değişti Sümerbank'ın. Peki Sümerbank ne tapmış oldu? BAYARSümerbank'ın temel hedefi, fabrikaların işletilmesi idi. Esasen bu adı Sümerbank'a Atatürk vermiştir. Ama bu muessese dışında Etibank ve MTA gibi benzer amaçlı sektor kuruluşları vardı. Bunların hepsini bir mutalaa etmek lazımdır. Efendim başka bir sual sormak isterim. 1934 vılmda Ege bölgesine iniyorsıınuz. L'ziim mustahsili bü>ük dün>a ekonomik bunalımı nedeniıle zor durumda. Durumu letkik etmek uzere kovlerde dolaşnor. borsalarda liiccar ile gorusmeler >apı>orsunuz. Telkiklerden hemen sonra Ankara'ya dönduğunüzde Tariş'e bağlı bir üzum birliği kurmak üzere emir veriyorsunuz. Maksat ne>di? Kâğıt >alınmı bir engelle karşılaşmadan sonra tamamlanabildi mi? BAYARTabii. Yine mevzuya donmuş oluyoruz. Atatürk Mehmet Ali Kâğıtçı'yı dinledikten sonra, bana, "Seni lebrik ederim C'elal Bey. Bovle idealist gençleri iş başına getiriyorsun" dedi. Ustelik iş bununla kalmıvordu. Verdikleri seluloz da bazen bozuk çıkıyordu. Selülozun kalitesini yükseltmek için nasıl caba gosterdikierini aslen bir kimyager olan Mehmet Ali bana anlatmıştır. Yani, milli sanayiler tesis edilirken, boylesi suikastlerle sıkça karşılaşmışızdır. Zalı alinize, ikinci iklisal vekilliğinize gelmeden önce bir sualim daha olacak. Kuçük esnaf >e sanalkânn kredi meselesini çözmek için Haik Bankası \e Halk Sandıklan'nı kurdunuz. Amacı acaba ne>di? BAYARAnlatayım. Küçiik esnaf ve sanatkâr, ekonominin esaslı bir realitesi olmakla birlikte, kredi imkânmdan buyuk ölçüde mahrumdu. Bu yuzden münhasıran bunlara kredi \erecek bir bankanın teşkili zaruri oldu. Amacımız onların küçiik faizli kredi kullanabilecek bir bankalarının olabilmesiydi. Halk Sandıklan ise, onların kuçuk organizması olacaktı. Sadece faiz olarak bir farklılık söz konuMi idi. Yoksa sermaye biçimi itibariyle yeni bir iştirak kompozisyonu düşünmemiştik. Esasen aynı zamanda ödünç para verme kanunu çıkarılmakla faiz ve banka meselesi yeni bir kurum yapısına kavuşturuldu. Efendim, buradan küçiik >e bÜNük sanayi teşviki di\e ikili bir ayırım yaptıgınızı anlıvorum. Peki munhasının lekstil seklönı için neden ayrı bir banka>ı, >ani Sümerbank'ı kurma >oluna gittiniz? SÜMERBANK'IN TKMEL HEDEFİ BAYARSümerbank bir banka olarak kurulmamıştı. tsmen oyle oldu. Ben, bunlar (Sümerbank) gittikleri \erde birkaç sanayiciye iş verecek zemin yaratsınlar, diye bunların adını banka olarak koymuştum. Ama hepsi bundan ibaretıir. Bunun başına da Nurullah Sümer isminde bir zatı getirdim. Sümerbank'ın kuruluşunda ve daha sonraları Nurullah Sumer, muvaffakiyet temin etti. Fakat kredi işine ehemmiyet vermedi. Ben de onun uzerine artık katettiği mesafeyi düjiı MUSTAFA EKMEKÇİ Köprüden Hasan Hüseyin'e... Kanada Elçiliği Müsteşarı Harry Sterling, tanıştırdığı ingilize "Ankara Not)an"nı anlatıyordu: Politika, sanat, her şey onun konusudur. Değişik bir tür, esprili. İngiliz bunlardan bir şey anlayabildi mi, bilmiyorum. Ancak, Kanada Elçiliği Müsteşarının. espriyi kavramış olması hoşuma gıttı doğrusu.. İnsan kendinden konuşulunca, azıcık kulak kabartıyor... Sterling ekledi: Herkesi de tanıyor. O nasıl Kanada'da çok kişiyi biliyorsa, izniyle, bir gazeteci de Türklye'de, Ankara'da çok kişiyi tanısın. Orhan Tokatlı'nın, "Mola Oteli"nde, yazar Mümtaz Soysal'ın "Açı" yazılanna Milliyet'te başlamasının onuncu yılı dolayısıyla verdiği kokteyldeydik. Kanadaiılar, karıkoca neşeli kişıler. Onları daha önce, ressam Ramadan Tuzcuoğlu (Ramo) aracılığıyla tanımıştım... Sterling, Ankara'da bir diplomat, ancak değme diplomat Türkiye'de olup biteni onun gibi ayrıntılı degerlendiremez. Bazı Türkçe sözcükleri de, söylemeye çalışıyor; diyelim, Vedat Dalokay söz konusu... Çok akıllı, esprili, diyor. O kokteylde, Metin Toker'le konuştuk bir ara; konu Hasan Hüseyin'di: Yahu, dedi sen, iyileşti, iyileşiyor... diye umutlandırdın bizi, yanılttın... Yazındaki, Hasan Hüseyin'in söylediğı "BenAkis'te yemlenir, Altındağ'da yumurtlarım" sözü de yanlış. Hasan Hüseyin, Akis'e yumurtlamıştır. Biz onun çok yumurtalarını yedik, onun için Hasan Hüseyin'e şükran borçluyuz. Hasan Hüseyin yıllarca Akis'te düzeltmen olarak çalıştı. Metin Toker şöyle dedi: Düzeltmede çalıştığı sürece, Akis'te hiç yanlış olmazdı. Çok titizdi. Öyle ki, sağ olsun, bazı yazarlarımızın yanlışlarını da düzeltirdi. Öyle yazarlar vardı... Günlerdir Boğaz Köprüsünün satışıyla ilgili yasadan söz etmek istiyordum, elim değmedi. Hasan Hüseyin'e yine geleceğim... Köprülerin, barajlann, fabrikaların satışını öngören yasa, şimdi Çankaya'da. Uzmanlarca inceleniyor, didik didik ediliyor. Önce, ekonomistler inceliyor. Çankaya'da, her konuda geniş bir uzman kadrosunun oluşturulduğunu biliyordum. İktisatçılar yanında, planlamadan uzmanlar var. Bu bittikten sonra, sıra hukukçulann incelemesıne gelecek. Köprü işi, Çankaya'da daha bir süre bu açıdan bekleyebilir sanıyorum... Karayolları eski genel müdürlerinden Şerafettin Uzuner'le köprü olayını konuşuyordum. Şerafettin Uzuner, "yapsaf'la ülkenin kalkınamayacağı düşüncesindeydi. • • * Salı günü kaldırıldı Hasan Hüseyin'in cenazesi. Maltepe Camii avlusu, böyle kalabalık görmedi diyordu gelenler. Gençler çoğunluktaydı. Mükremin Mungan söylemiş, yakalara takılması için bastırılan Hasan Hüseyin'in on bin fotoğrafından elde hiç kalmamış. iki bin de, büyük boy "poster" dağıtılmış o gün. Cenaze namazından sonra, cenaze omuzlarda değil, parmaklann ucundaydı. Yükselttikçe yükseltmek istiyor gibiydi taşıyanlar. Bir ara bir şey oldu, biri yeşile sarılı tabutun üstüne türk bayrağını bırakıverdi. Parmaklar, Türk bayrağını kımıl kımıl tabuta sardılar. Yaşamını ulusa vermiş bir ozana bayrak nasıl da yaraşmıştı. Düşünüyordum; yasada değişiklik yapılmalı, halkı için ölenler de Türk bayrağına sanlmalıydılar. Şevket Süreyya Aydemir'in cenazesi de Ankara Belediyesi önüne getirildiğinde, o zamanki Belediye Başkanı Vedat Dalokay, onu belediyenin bayrağına sarıvermişti... Camiden Karşryaka Mezarlığı'na gidecekler için beş otobüs kiralanmıştı. Çok kimse gidemedi. Kaldı... Mezarının başı da görülmemiş derecede kalabalıktı. Kollannın altında okul kitaplanyla gelen kızlar vardı. Okurtarıydı, besbelli... Hasan Hüseyin için bu görkemli tören yapılırken, kendisi yukarılardan seyrediyormuş gibi bir şeye kapıhyor insan. Niyazi Ağırnaslı, hocanın dua okumasından sonra, kısa bir konuşma yaptı. Orada bulunanları. iki dakikalık saygı duruşuna çağırdı. Büyük, heyecanlı tören, büyük olgunluk içinde bitti. Dönüşte, bir arkadaş şöyle diyordu: Bir Pir Sultan daha öldü. Bayar tktisat Vekili iken Ege bölgesine yaptığı bir inceleme gezisinde onuruna verilen bir yemekte. bir şey yok. Bilmiyorum. Belki de dikkat etmemişim. TÜRKOFİS ÜSTÜN YETKİLERLE TEÇHİZ EDİLMİŞTİ Yine sizin ikinci iktisalvek.illik doneminize donerek, İktisat \ ekalelinin Maliye'den farklı mudahale araçlarını ortaya çıkarmak için bir soru soracağım. Sizin lakas ve kontenjan sistemi latbik suretiyle dış ödeme dengesini ayakta tutmak gibi bir gayretiniz var. Bu gayret dışında ne gibi iktisadi aletler kullanarak iirün ihrecatı için ledbirler getirdiniz? BAYARÇeşitli müdahalelerimiz vardı. Denge tesis etmek belki işin birinci maksadıydı. Ama bunun dışında standart tesis ederek ürünlerin daha rahat satılmasını sağlamak istiyordum. Bu bir anlamda onları disipline etmekti. Bu hedefe matuf olarak tahsisin onlenmesine dair kanun çıkarıldı zamantmızda. Bu yolla büyük mesafe ahnmıştır. İş sadece standartla alukalı olarak kalamazdı. Bunun haricinde kurmuş bulunduğumuz Türkofis aracılığıyla dış dünyanın fiyat hareketleri izlenir, fiyatın gösterdiği seyirlere göre stok tesbiti yapılırdı. Bu Türkofis, üstün yetkilerle teçhiz edilmişti. Türkofis bu yetkilerle dış pişasalarda tüccarımız için piyasa bile arıyordu. Bu ek^perler hem ıhracat urünlerini yakınJan tanırlar, hem de ihraç urünlerınin dış piyasadaki satış usul•erini ve satıldıkları memleketlerin şartlarını iyi bilirlerdi. Sual bence şudur: Zarar nereden ileri geliyor? Bu sualin tesbiti ve bu yoila hadisenin milli ekonomi lehinde halolması herhalde daha onemli bir mevzu olurdu ki, biz işte vekalet olarak bununla iştigal ederdik. Kısacası, biz İktisat Vekaleti olarak ihracat meselesinin organizasyonunu yaptık. Tabii ki, en önemli mevzu yetişmiş adam meselesi idi. Bakın size bir hadise anlatayım: İktisat Vekilliğinden istifa edip Başvekil olduğumda Hüsnu Çakır isminde bir zatı İktisat Vekili yaptım. Bunu yaparken kastı mahsus güttüm. Bu zat mebus olmakla birlikte butün gününu parti binasında geçiren bir kişi idi. Ne zaman ki vekiller yeniden seçildi. Ben de kendisini özellikle İktisat Vekilliğine getirdim. Bu zat görev aldıktan sonra, bizim Türkofisi geziyor. Ona muhtelif scksiyonlan gezdiriyorlar. Türk mallannın alıalanna göreayrılan ünitelerini görüyor. "İşte, bir Almanya bürosu var, bir iıalyan bürosu var, bir Fransız bürosu var" diye gösteriyorlar. Hüsnü Çakır, bütün bunları gezdikten sonra ilgili memura dönerek, "Burada bir eksiklik var" demiş. "Nedir vekil beyefendi?" demişler. O da, cevaben, "Burada bir Türk bürosu eksiktir" demiş... Sovyet kredtâ c Yapacağımız her ifin faydalı ve kârlı olmajmı tuı ı Iprensip olarak kabul etmifizdir. Herhangi bir i<! memleketımtfj de »adece viicuda gelıin diye yaplırmak niyetinde değiliz. Açl' I ğımız işin raajronel olması e»a» prentipimizdir ve bu f ırkamn» | progr&raında da mevcultur. Rantablite he>apları tulmıyan h hangi bîr şubei tan'ati memlekelimizde lcuracak olurtak l Ihaye miutehlikleri buna bağlamif ve haraçgiizar yapmı» oluruı.' J Böyle bir niyetimiz yoktur. Ruılarla yaptığımız bu mukavcltd' Ibize 8 milyon dolarlık mal krediti açılmaktadır. Sovyellcrlc ıli 'münatebetimiz, texlil fabrikalarının makıneleri uzerindcdıf Kendilerile bu mukavelenin tetkiki eınatında rtatlı bir ttırdl'ı \ konuftuğurauz gibi makinelerin tetliminde ne fekıide raıyontll bizim için emniyetli olacağını da göriışmekteyiz. Bu nolclay* b.i1 haıta dikkat ediyoruz. Yaptığımız raukavelenamcde dc gorul» , yar ki, biz mutiaka mal almak mecburiyetinde değiliz. İş « k ısap elverdiği takdirde alacağız. Mukavelenin e»a> mahıyet! b» , ' dotlluk nifaneti olduğuna göre doıtlarımızın da bızr y a r ı m ! Lcak mal vereceklerini aala dü|ünn>uyoruz. Fakat buna ragmnl tbir darbımeaelimiz vardır: Dottluk kantarla, alışverif m i ı k ı ^ 'derler (Bravo »etleri, alkışlar).» Celal Bayar'in 3 Haziran 1934'te Sovyet kredisine ilişkin yaptığı konuşmanuı tutanaklara geçen bir bölümü. BAYARMustahsili basıbos goruyordum. Tariş olarak teşkılâtlandırmak suretiyle bunu intizamlandırmak istiyordum. Tabıi bunun harici ticaretle vakından ilgisi vardı. Zira bizim harici ticarette mevkiimiz şoyle idi: Bizden mecbur olmadıkça harici dünya bizden mal almazdı. Zira bizim urunler standardize değildi. Standardize olmadığı ıcın de zirai ürünleri ucuza satmaya mecbur olurduk. Ecnebi memleketler daha çok bizim zirai urunler ucuz olduğu için bunu alır, bilahare bunu işlerlerdi. Ben bir Alman olan Prof. Baade'yi memleketegetirdim. EsaMecliste BAYARGercı bunlar bi/im universitelerimizde çalışıyorlardı, ama kendi konulannda aıııcli yönden fevkalâde uMun şekilde teçhiz edilmiş durumdaydılar. Işte, bunlardan biri de admınisiratif (organizasyon) yonundon bilgili bir zat. İsmini haiırlaşamayacağım bir başka Alman ılim adamı bu. Vapur ıdaresı de o ara zarar ediyor. Ama kimse bu işin doğru dürusi farkında değil. Kendisıne gores verdim ve "Gidiniz \apur idaresini (elkik ediniz" dedim. Gitti, kısa bir sure sonra raporunıı tanzim edip getirdi. Raporda bulun islemeyen aksak hususlar tespiı edilmişti. BİTTİ MEVLİT lsıanbul Adliyesi'nden emekli 4.3.1983'te vefat eden GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI KARTAL 1. İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1983/5270 Esas Satılmasına karar verilen Kartal Aşağı mahalle istasyon civan mevkiinde 159 pafta, 533 ada, 6 parselde kayıth 665 m 1 miktarlı gayrimenkule inşa edilen apartmanın bodrum kat 1 No.lu 8/106 arsa payh mesken açık antırma ile satılacaktır. GAYRİMENKULÜN EVSAFI: Gayrimenkul Kartal Neyzenteyfik caddesi 9 kapı No.lu yer olup ön daire kapısından içeri girilerek zemini mermer merdivenle bodrum kata inildiği, deniz cephesindeki 1 No.lu dairenin zemini parke cilalı bir salon, 2 yatak odası, zeminleri marley döşeli hol ve mutfak ve banyo zeminleri de kalebodur döşeli olduğu, banyo beden duvarlan boydan boya renkli fayans döşeli, alafranga tuvaleti küveti, termosifonu olduğu, ayrıca bir de lavabosu bulunduğu, mutfak tezgâhı ile muntazam formika dolaplı ve boydan boya beden duvarlan fayans döşeli, güney sının deniz cephesinde sayfiye muhitinde bulunduğu tespit edilraiştir. İmardurumu: tst. Belediyesi tmar Müdürlüğü'nün 25/1/1984 tarih 84/431 sayılı imar durumunda: Kuzey ve güney yönden imar yolu geçmekte olup bu 6 parselin otopark olarak gösterilmiş bulunduğu bildirilmiştir. Kıymeti: Yukarıda evsafı belirtilen 1 No.lu 8/106 arsa paylı Türkar apanmanı bodrum kattaki bu daireye 5.000 000.00 TL. kıymet takdir edilmiştir. Satış Şartlan: 1Satış 10/4/1984gunü saat 11.00'den 11.30'a kadar Kartal I. İcra Dairesi'nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin Vo 75'ini ve ruçhanh alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflanru geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 20/4/1984 gunü ayni yerde saat 11.0011.30'da artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin "Jn 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellâliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıaya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirilmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve tflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshediler. İki ihale arasındaki farktan ve "!o 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi gormüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 983/5270 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. Basın: 2425 GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI KADIKÖY 1. İCRA MEMURLUĞUNDAN 1982/1633 Talimat Kadıköy, Osmanağa mahallesi, Kuşdili caddesinde kain 12 pafta, 10 ada, 94 parsel sayılı gayrimenkulün 2. kat 147 nolu bürosu haciz borcundan dolayı Kadıköy !. tcra Memurluğu satış mahallınde açık arttırma suretiyle satılacaktır. İMAR DURUMU: lstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğünün 22.7.1983 gün 4101 sayılı imar durumunda söz konusu 94 sayılı parsele: Iskân sahasında, 18.50 m. bına yuksekliği, bitişik inşaat nizamında. krokisi gibi bina derinlığı. arka bahçe mesafesı imar istikametinde ön bahçe mesafesi, yönetmeliğe göre kot alınacağı ve çatı katı yapılamaz denilmektedir. EVSAFI: Söz konusu gayrimenkul, Kadıköy; Osmanağa mahallesi, Kuşdili caddesinde, betonarme karkas sistemde insaa edilmiş Efes Çarşısı içinde ikinci kat 147 nolu büro yeridir. Büro aydınlığa bakmakta olup 4.00x 8.00 m. ebadında bir sahayı işgal etmektedir. Söz konusu büronun zemini şap ustü halıfleks kaplıdır. Yalnız elektrik tesisatı vardır. KIYMETİ: 6.000.000.00 TL.'sı kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 3.4.1984 salı gunü saat 14.00'ten 14.30'a kadar Kadıköy 1. İcra Dairesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin "o 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu geçmek şartı ile en çok artırana ihale olunur. Bu bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 13.4.1984 gunü saat 14.0014.30'da icra edilmek uzere ikinci arttırmaya bırakılır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin *!* 10'u nispetinde pey akçesi vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. tsteyene 20 güne kadar mehil verilebilir. Tellâliye alıaya ait olup birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. Tapu harç ve masrafıyle ihale pulu muşteriye aittir. 3 tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair ileri sürecekleri iddialarını, 15 gün içinde dairemize bildirmeleri; aksi takdirde paylaşmadan hariç kalacaklan. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mehil içinde ödenmezse İcra ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilerek alıcı iki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizle birlikte mesul olacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için açık olup arttırmaya işıirak edeceklerin satış ilan ve şartnamesini gormuş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları ve satış yerini terk edenlerin ihaleden vazgeçmiş sayılacakları ve başkaca lüzumlu malumat almak isteyenlerin dairemizin 1982/1633 Ta. sayılı dosyasına muracaatları ilan olunur. 17.2.1984 Basın: 2395 SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ÇAUŞANLARLN NECATİ KÖPRÜLİPnün senei devriyesi Saraçhanebaşı Itfaiye durağı karşısındaki DüJgerzade Camii'nde 4.3.1984 pazar gunü öğle namazını müteakip Mevlüthan Kâni Karaca tarafından okunacakur. Duyurulur. EŞt: MELİKE KÖPRÜLÜ Devlet Memurları Yasası ? ndan kesitler GAYRİMENKULÜN AÇK ARTTIRMA İLANI SAPANCA İCRA MEMURLUĞUN'DAN Dosya No: 1983/99 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Sapanca ilçesi Kırkpınar Köyü Şose Altı mevkiinde kain bulunan 12 pafta 931 parsel sayılı gayrimenkulün tamamımn 28.266 m' (m2 28.266) miktarında bulunduğu ve gayrimenkulün etrafının tel örgü ile çevrili bulunduğu içersinde yaklaşık 200 adet çeşitli cins ve miktarda meyve ağacının bulunduğu ve metrekaresinin çıplak olarak 1.000 TL.'den 28.266.000 TL. kıymetinde olacağı üzerindeki ağaçların değerinin ise 750.000 TL. miktarında bulunduğu ve gayrimenkulün üzerinde kurulu bulunan 1.500 m1 miktarında fabrika binasının bulunduğu ve bu fabrika binasına ilave olarak yemekhane ile tuvaletin bulunduğu ve bu fabrika binasımn ilave olarak yapılan idare binasının bulunduğu ve idare binasuun 4 oda, 1 salon WC bulunduğu fabrika içerisinde merdivenle çıkıldığı alt katta ise, L şeklinde fabrika binası olduğu deponun bulunduğu çatırun çelik kontrüksiyon ile kaplı olduğu aspest çatı örtüsü ile örtülduğü ve fabrika binasının ise, 15.680.000 TL. kıymetinde bulunduğu gayrimenkulün fabrika binası ile tamamını satılacaktır. 1 Satış 10 / 4 / 1984 günü saat 15.00'den, 15.30'a kadar SAPANCA İCRA DAİRESl'nde açık anırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin °?o 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok antıranan taahhüdü baki kalmak şartiyle 20 / 4 / 1984 cuma gunu ayni yerde aynı saatte ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin "o 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verüebilır. Dellâliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıaya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( * ) bu gayrimenkul •• üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialanm dayanağı belgeler ile onbeş gun içinde dairemize bildirilmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen miihlet içinde ödenmezse İcra ve tflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshediler. Iki ihale arasındaki farktan ve It 10 faizden altcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde ısteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmuş ve munderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak ısteyenlerin 983/99 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. 27/2/1984 (+) tlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 2432 İS1M 1ASH1HI KÜTAHYA ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Esas: 1983/533 Davacı Milli Savunma Bakanlığı adına Hazine vekili tarafından Davah Kutahya tstiklal mahallesi Cilt 015/03, Sayfa 71, Kutuk 337/102 de nüfüşa kayıth ve aynı yerde mukım Mustafa oğlu 1949 doğumlu Özcan Özek'ten uzun sureden ben haber alınamaması nedeniyle hakkında gaiplik karan verılmesi talebıle mahkememizde açılan davanın yapılan yarğılamasında: Yukarıda hüviyeti yazılı davalının kendisinden uzun süreden beri haber alınarnadığından kendisinden haberdar olanlarır. haber vermeleri, aksi takdirde mahkememizde açılan 1983 '533 esas sayılı davada gaipliğinc karar verileceği ilanen tebliğ oiunur. Basın: 12373 Yasaların kişilerin hak ve sorumluluklarını, açık seçık ve anlaşılır bir dil ile anlatması gerekir. Bir memur kendisine Devlet Memurlan Yasası'nın verdiği hakları ve yükledikleri sorumlulukları, yasayı incelediğinde anlayabilir mi? Biz anlayabileceği kanısında değiliz. Bu kanımızı da bu yasadan bazı kesitler alarak kanıtlamaya çalışmak isteriz. Bize gelen mektuplann pek çoğu bu yasanın uygulayıcılarca değişik olarak yorumlanıp, uygulandığı yönündedir. Biz konuyu yasadan alınmış kesitlere bırakakm. 31.7.1970 gün ve 1327 Sayılı Yasadan: "c) 7163, 1323, 1134, 4273, 4454, 4489, 5442, 2556 ve 5931 sayılı kanunlardan veya benzer nitelikteki hükümleri taşıyan kanunlardan yararlanmak suretiyle kazanılan kıdemler:' d) 1.3.1970 tarihinden önce barem veya emeklilikte kazanılmış hak ayhğımn tesbitinde sayıldığı halde bir maddede gösterilmeyen süreler. 0 36'ıncı maddenin (A) bendinin çeşitli fıkralarında kademe veya derece verilmesi öngörülen durumlan bu fıkralardaki esaslar dairesinde 1.3.1975 tarihinden önce ihraz etmiş bulunanlara sözü edilen hükümler uyarınca durumlarına göre verilmesi gereken derece ve kademeler, bu maddenin (B) fıkrasındaki süreler, aynca eklenir;' Aynı yasadan bir başka kesit: "Ek Geçici Madde 32Maarif Vekaleti tarafından idare edilecek mektep pansiyonlan hakkındaki 1838 numaralı kanunun bazı maddelerinin tadiline ve bu kanuna bazı hükümler ilavesine dair 2005 sayılı kanuna dayanılarak Bütçe Kanununa bağlı (N) cetveli ile alman kadrolarda istihdam olunanlar hakkında, 2005 sayılı kanunda değişiklik yapılıncaya kadar; bu kanun hükümleri uygulanır!' Devlet Memurları Yasası'nın "MALÎ HÜKÜMLER"e ilişkin 146. maddesinden bir kesit: "(...) 2.1.1961 tarih ve 1% sayılı kanunun 2'nci maddesi, 30.1.1957 tarih ve 6893 sayılı kanunun ek 5'nci maddesinin birinci ve ikinci paragraflan, 19.7.1972 tarihli 1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 161'nci maddesi, 4358 sayılı Ceza ve Tevkif Evleri Umum Müdürlüğü Teşkilât ve Vazifeleri Hakkındaki Kanunun, 7.1.1955 tarihli ve 6448 sayılı kanunla değişik 14'ncü maddesi ve 10.2.1929 tarihli ve 1389 sayılı devlet davalannı intaç eden avukat vesaireye verilecek ucreti vekâlet hakkındaki kanun ile katma bütçeli kurumların, İl Özel İdaresi ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat vesaireye verilecek vekâlet ücretine ilişkin sair kanunlar (...)" Vesaire, vesaire. • Istanbul 11. Asliye Hukuk Mah\ •ınesinin 1983 893 esas. 1984/86 karar sayılı ilamı ile Deyvit Akhanccr .ılan ismim EROI. DEYVlT AkHANÇER olarak du/eltılmibiir. SATILIK Az kullanılmıs. lemı/ fiksasyonlu ROSSİGNOL kayak takımı Tel : 337 47 42 BOLVADİN BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Belediyemızce yaptınlacak olan Itfaiye binası ve makine parkı inşaaıı 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun ilgili maddesi uyarınca kapalı zarf usulu ile eksillmeye çıkartılmıştır Keşif Bedeli 18.878.315 TL. olup geçici teminatı 566.350 TL. dir. İhale 20 Marı 1984 tarihine rastlayan salı günü saat 16,00 da Belediyemız binasında Encümen huzurunda yapılacakur. Işbu ihaleye ait şartname mesai saatleri içerisinde Belediyemiz Hesap Işleri Mudurluğunde gorülebilir. Basın: /12322 KİRALIK EV ARANIYOR Yeni evlenecek çift için Aksaray ve Kocamustafapaşa civarında 20 bin liraya kadar kirahk ev aramyor. Mür: 527 47 07 AYŞE ULAŞTIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle