25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ARAL'DAN ÇÖZÜM VE VAATLER Sahıb. C ıımhumel Maıbaacılık \e Ga/eıealık Turk Anoııım Şırkeıı adına reınsıkıler: ANKARA' Yalçın Hogan. IZMIR Hikmel Çe)inka\a, ADANA: Sadir Vadi. • Gcnei \a\in Muduru Hasan Cemal. Mue^sese Muduriı: Mebmel Mercan, • Servıs Şeflerr Islanbul Haberlerr Selahallin düler. Oıs Kmine lîaklısil. "»a/ı l,len Muduru Oka> (jonensın, • > azı Islerı Mudur Habetier Krjtun Balcı. Ekonomi. Osman llaga>, Kultur A\dın hmeç. MaVaraımuM \hmel korulsan Habcr Merke/ı Muduru: Yalçın Ba>er, Sa\la £*'m' ^ a'V"< Pekşen, Spor Danısmanı. Abdulkadir \ ucelman, Du/elımc: R e f i k Durb Da/em Ume.n.en, \li ^car. * > ^ra>i'rma !?ahin Alpa>. Burolâr: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, ldare: 183335, • İ*mir: Halıl Zıya Bulvan No. 65/3, Tel 2547O9I3123O • \dana: Ataturk Caddesı, T H K Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 0 Basan ve Yavan: Cumhuriyet Matbaacılık veGazetecılık T A.Ş. Turk OcağıCad. 39/41. Cağaloğlu, kl PK 246Iy. Tel 5209703 Telex: 22246 TAKVİM 8 Şubat 1984 tmsak: 6.34 Güneş: 8.00 Ögle: 13.23 İkindi: 16.09 Akşam: 18.36 Yatsı: 19.56 Sanayi Bakanı Aral herşeye çare buldu rüşvet sorununu da ortadan kaldırır. • Trafiğin yoğun olduğu kaAnarşiye karşı: Ekonomik hürriyeti olmayan, ba rayolları baştan aşağı değiştiriğımlı yaşamaya mecbur kılınmış bir kitle olan işçi, lecek, 8 yeni karayolu ihale edimemur, emeklinin mülk, ev, bark sahibi yapılma lecek. • İkincı Boğaz Köprüsu için sı. Çünkü: 12 Eylül'den önce anarşik olaylara ka Bostancı, Kuçukçekmece arasınnşan 30 bin kişinin yüzde 97.5'i işçi, öğrenci ve me da 70 kilometrelık karayolu ismur grubundan. Oysa: Orta direğin iki elemanı tımlak edilecek. olan esnafsanatkâr ve çiftçilerin ekonomik hürri • Bankalardaki mevduatın yeti, yani mülkiyeti, malı var ve bugünkü rejimin yüzde 10'unun konut için kullanılması amacıyla kararname çıteminatı. kanlacak. İşsizliğe karşı: Kesinlikle 5 milyon işsiz mevcut. Yıl • Şubat sonuna kadar enflasda 200 bin konut yapımım başarırsak, her konut yonda ciddi bir çekilme olacak. • Vabancı içki ve sigaralar yoyapımında yüz kişi çalışsın, 2 milyon kişiye iş im la çıktı. Önümuzdeki günlerde Tiırkiye'nin her tarafında istekânı doğar. tlcretli ve üreticiye zam: 20 milyar dolar ithalaî ge yen Marlboro'yu 350 lira verip içebilecek. rekli. Bundan 4,5 trilyon vergi gelir. İşte bu 4,5 tril • İthalatta ABD modelini beyonla ücretli ve üreticiye enflasyonun üstünde zam nimsedik. • Yılda 20 milyar dolarlık itverilir. halat gerekiyor. Bunun yüzde Bol ihracat için: Karayollarında vasıta sayısı 1,5 75'i vergi olarak alınacak. Bu da katına, limanlar 4 katına, demiryolları iki katına 4.5 trilyon lira yapar. • Ücretlilere çıkmalı, 10 havaalanı yapılmalı. Tabii biri Antal lasyon üstündeve üreticilere enfzam işte bu itya'da olacak. halattan alınacak 4.5 trilyon liradan vereceğiz. ANTALYA (a.a./THA) çilerin bulunduğu gnıptan, yüz• Taban fiyatlarını saptama Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahil de 97.5'i işçi öğrenci \e memur koşulları baştan aşağı değiştiri Anıl incelemeler ve denetlemeler grubundandır. lecck. yapmak üzere bulunduğu Antal• Esnaf, sanatkâr ve çiftçiler • Dış kaynak bakımından ya'da, çok çeşitli konularda kobugünkü rejimin teminatıdır. problemimiz kalmadı. Hepsi nuştu, hesaplar yaptı, vaatler Bunda en ufak bir tereddutumuz halledildi. Zamanı gelince Başverdi. Sanayi Sitesi'nde, başta yok. Orta direğin iki elemanı bakanımız bunlan açıklayacak. sanayiciler olmak üzere kendisiolan bu grubun ekonomik hür• 10 buyuk havaalanı gerekini diniemeye gelenlere Aral şunriyeti var, yani mülkiyeti, malı yor, tabii biri de Antalya'da olalan söyledi, bu "vesile" ile de şu var. cak. mesajları verdi: • Şimdi biz isçimizi, memuru• Nerede sanayi sitesi kurul• Bugün Tıirkiye'de kesinlik muzu, emeklimizi mülk sahibi muşsa, orada ckonomiyi patlatle 5 milyon işsiz mevcuttur. yapabilirsek, onu ev, bark sahimıştır. • Yılda 200 bin konut yapımı bi yapabilirsek, o zaman ceminı başarırsak, her konut yapıBAĞKUR yetimizin üzerinde esen rüzgarmında yuz kişi çalışsın, hesaplalar ne kadar yahancı tohumlar Sana\i ve Ticaret Bakanı Canmıza göre 2 milyon kişiye iş imgetirirse getirsin, asla yeşeremezhit .Aral, konuşmaMnın son bokânı doğacaktır. Evin döşenmesi ler. lümünde >urdun hemen her taiçin de ayrıca bir pazar durumu • Bugün 1.5 milyon konut açı rafından BağKur konusunda doğacaktır. ğı var. Her yıl 1 milyon kişinin çeşitli yakınmalar aldıklarını • tşçiler, memurlar, emekliler evlendiğini kabul ederseniz, 500 söyledi ve konuşmasını şoyle ekonomik hürriyeti olmayan, bin aile yapar. 200 bini anasının tamamladı. bağımlı yaşamaya mecbur kılınbabasının evinde kalsın, diğer "BağKur'un iyi çalışmadığımış kitledir. 300 bin aileye mutlaka konut nı biliyorum. BağKur başlan • Esnaf, sanatkârlar ve çiftçi yapmamız gerekiyor. aşağı değiştirilecektir. Yatandaşa ler ise tamamen hür, ekonomik • Büyük şehirlerde kiralar hizmet vermesi için bakanlığımız hürriyeti olan hür teşebbusün en korkunç derecede yukselmiştir. tarafından ciddi çalışmalar ve kuçuk halkalandır. Bu, dar gelirlinin bizim isteme araştırmalar yapılıyor. • 12 Eylül'den evvel anarşik diğimiz doğrultuda hareket etBağKur Kanunu, esnaf >e saolaylara kanşan 30 bin kişinin mesini doğurur. natkarların ve tum işverenlerin yüzdel.5'i esnaf sanatkâr ve çift• Konut sorununu çözmek lehinde, tamamen değişecek ve BağKur'luya rahatlık getirecektir." SERBEST BÖLGELER Almanya'da cuma namazı Federal Al lığı. Önemli olan birisinin önden geçip namazı bozmaması. Ayakkabılar çıkmış. Seccade yerine küçük bir örtü ya da gazete sayfası kullanılıyor. Almanlar artık bu görüntülere alışmışlar. Evvelden fotoğraf çekerken şimdi sadece berg kentinin ana caddesi. Cuma öğle vakti. Almanya'dayaşayan Müslüman gözucuyla bakmakla yetiniyorlar. ZEtTUNG'DAN) lar cuma namazı kılıyor. Yer önemli değil. Bir arabanm arkası, bir kapı ara (Fotoğraf: FRANKFURTER ALLGEMEÎNE YHK'nın gölgesi serbest sözleşmelere de düşecek ANKARA. (ANKA) Yüksek Hakem Kurulu'nun dunku toplantısında hükumet kanadı bir öneri getirmedi. Bu arada, Kurul'un 1984 yılı için süresi sona ermeyen toplu sözleşmeleri kapsayacak şekilde belirleyeceği ücret zammının, serbest sözleşmelere de "emsal" alınması eğilimi belirdi. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, hükumet "toplu pazariık" yoluyla yenilenecek sözleşmelerde, zammın "belirli bir dengeye uymasını" gozetecek. Bunun için serbest pazarlıklardan çıkacak sonucun YHK zam oranı ile "uyumlu" olmasının isteneceği öğrenildi. Bunun iki gerekçeye dayandmldığı belirtiliyor. Bunlardan birincisinin "ücret artışlannın enflasyon artışını olumsuz etkilememesi", ikincisinin ise "ucretlerde eşitlik ve denge sağlanması" olduğu belirtiliyor. Türkİş'in böyle bir eğilime karşı çıktığı kaydediliyor. Turkİş Başkanı Şevket Yılmaz dün yaptığı açıklamada, "YHK'da hükümeü temsil eden üyeler Başbakan Ozal'ın ücret zammı konusundaki açıklamalarından habersiz görünüyorlar. Bu kanadın hukümet göriışonü toplantıya getirmesi beklenmekteydi" dedi. Yılmaz, "Yüzbinlerce isciyi ilgilendiren bu çalışmanın artık gecikmemesi gerektiğini, tıkanıklığın suratle giderilmesini istediklerini" söyledi. Öte yandan, eski YHK'nın gundeminde olan, ancak yenilenemeyen toplu sozleşmelerin de serbest toplu pazariık kapsamına devredilmesi bekleniyor. Yedeksubay olamaynna 9 ay mkerlik ynsalaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yedeksubay olabilecek koşullara sahipken askerlik göre\ ini ererbaş olarak yerine getirmek durumunda olanlar 9 ay askerlik yapacak. ilgili yasa Resmi Gazete'nin dlanku sayısında yayınlandı. Yasaya gore, muvazzaflık süresi bütün kuvvetler ve Jandarma Genel Komutanlığı'nda 20 ay. Seçim sonucu yedeksubay olamayan, askerliğini ererbaş olarak yapmayı tercih eden veya makul bir özrü olmaksızın seçime katılmayan yuksek okul mezunları. aynı celbe tabi yedek subajlarının yarısı kadar, 9 ay askerlik yapacaklar. Belirtilen sürelerden fazla askerlik yapanların fazla hizmetleri askerlik çağının sonundan iki kat fazlasıyia düşulecek. YHK'nın dunkü toplantısında YflK 'nın dünkü toplantısında da ücret zammı için somut öneri gelmedi. üyeler, Kurul'un nasıl çalışması YHK'nın belirleyeceği zam oranı ile serbest pazarlıkla yapılacak sözleşmeler gerektiği konusunda görüş alışarasında "uyum" sağlanması eğilimi güç kazanıyor. Hükümet kanadındaki venşinde bulundular. Hiç bir kanat ücret zammı için somut onebu eğilime Türkîş karşı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İthal edilmesi düşünülen sigaraların seçimine ilişkin karar bu ay sonuna kadar verilerek satışına başlanacak. "Cumhuriyet" muhabirinin ilgili bakanlık yetkililerinden aldığı bilgiye göre, ithalatçıların Bakanlığa başvurusu tamamlandı. Bunlar üzerinde incelemeler yapıldıktan sonra uygun teklif ve sigara türu üzerinde seçim yapılacak. Sigaranın fiyatı saptanırken, "kaçakçılığı önleyecek kadar az, Turk sigarasına olan alışkanlığı vabancı sigaraya dönüştürmeyecek kadar yukarda" tutulacak. Ithal sigarada soîı karar Bakanlar Kurulu'nun bu konuda belirleyici olacak. Viski'nin fiyatının saptanmasında "yerii üretimi" korumak gibi bir kaygı bulunmayacağından, Bakanlık yetkililerine gore, mali gelir sağlayıcı yani daha fazla dikkate alınacak. Sanayi \e Ticaret Bakanı Cahit Araİ, hükumetin serbesi bölgelerin kurulmasına ilişkin şimdiye değin yapılan calışmaları olumlu bulmadığını belirterek, "hükumet olarak serbest bolgelerin yeniden duzenlenmesi çalışmalarını haziran ayına kadar tamamlayacağız" dedi. ri getirmedi. İşçi kesimi temsilcileri Mustafa Başoğlu ve Mustafa Özbek, zam konusunda Başbakan'ın sozlerı dışında, hükümetın tutumu dışında hiçbir somut veri bulunmadığını söylediler. Buna karşın, hükümet temsilcilerinin de zammı belirlemek için herhangi bir sure talebinde bulunmadıklan öğrenildi. Türkİş ve T1SK temsilcileri bu hafta içinde konuyu yetkili kurullarında gorüşecekler. YHK ücret zammı konusundaki göruşmelere bugün de devam edecek. AH BİR ZENGEN OLSAM... Sosyete terzisi takım elbiseyi "hatır için 200 bine dikiyor Röportaj: Yalçın Pekşen Çizgi ve fotoğraflan Beysun Gökçin Kral dairesindeki ikinci gunümuzde Milli Piyango'dan 60 milyon çıkmış kişilerin neler yapabileceğini düşunüyoruz. "Önce herhalde durumumuza uygun giysiler satın almamız gerekir" diye duşünuyoruz. Fakat İstanbul'un en lüks konfeksiyon mağazaları bile 60 milyonİuk kişilerin kesesine göre çok duşük duzeyde kalıyor. Bu yüzden tüm sosyeteye ve sanatçılara hizmet veren erkek terzisi Hilmi Kurt'u bulmaya karar veriyoruz. Otel santralı tarafından Hilmi Kurt'un yazıhanesi bağlanıyor. Sekreter hanım ünlu terzinin henüz işbaşı yapmadığını söylüyor. "Genellikle onikiden sonra geliyor kendileri..." Gelir gelmez bizi aramasını soylüyoruz. Telefon numarası olarak MarmaraEtap Oteli'nin Dolmabahçe dairesini veriyoruz. Ayrıca bir numara vermemize gerek \ok. Sekreter hanım numarayı biliyor çünku. Söylediğine gore, "Hilmi Bey geiir gelmez memnuniyetle bizi arayacak." katında bembeyaz bir salona alınıyoruz. Hemen hemen her şey beyaz. Koltuktan masaya. masa lambasından telefona.. Hilmi Kurt biraz sonra dışarı çıkacakmış gibi bir çalışma masasının arkasında pardesu ile oturuyor. Bizi de salonu çepeçevre dolduran beyaz kanepeye oturtuyor. Karşısında si\ah iki leke gibi kalıyoruz bu durumda. Deneyimü gözlerine tumuyle açığız. Çorabımızdan kravatımıza kadar inceliyor bizi.. Gözleri iki yana değil, yukarıdan aşağıya doğru bakmaya alışmış. İnsanların ne giydiklerini öğrenmek için olmalı .. bi neredeyse çıplak bir durumdayız." Yaşamından memnun görünen Hiimi Kurt, "dert değil" diyor. "Küçük bir iş kendisi için" fakat fiyatlan biliyor muyuz? Ashnda 250 bin liraya dikiyor bir takım elbiseyi arna "bizim için" (herhalde gozlerimiz kara olduğu için) 200 bine iniyor hıç pazarhksız. Fakat bugün artık geç oimuştur, (saat 15.00) yarın gelmemizi öneriyor ölçü için. Biraz daha sohbet ediyoruz kahvelerimizi içerken. Ortada dikiş dikildiğine dair bir işaret yok. Ne iğne, ne iplik, ne dikiş makinesi... Elbiseleri nerede diktiğini soruyonız. Hilmi Kurt büyük bir nın olması gerek. Biz yaklaşık bir fiyat oğrenmek îstiyoruz. Görmeden söyleyemiyor ama, yerimiz "küçük" olduğundan 35 milyona döşenebileceğini söylüyor. "Tabîi zevkimize göre değişecek" bu rakam. Doğal olarak yukarıya doğru... vergi (1982 yılı vergisi) 597.000 lira. Kapının üstündeki levhada görduğumüz rakamı bir antika eşyanın fiyatı sanarak incelerken, vergi levhası olduğunu farkediyoruz. daha ucuz: 3555 bin lira arası. Bu fiyata, kazakların sahibi Bayan RR'nin soz konusu kazakları giymiş olarak çekilmiş fotoğraflarından oluşan büyük bir kataloğu incelemek de mümkun. Belli ki bayan RR kazak gıymekten başka bir şey giymeye fırsat bulamamış. Karşımızda canlısı duran bayanı, katalogda daha yakından tanımak fırsatını buluyoruz. S a a t s a t m a n ı n Araf>^a§ı Rumeli Caddesi'ndeki Beyaz Saray saatçisine de gittik ve "vakit nakittir" sözunun gercekliğıni somut bir biçimde kendi gözlerimizle gordük. Satıcı once Pierre Cardin marka saatleri çıkardı. 18 ayar altın olanı 575.000 lira, "sandoz" dediğı gümuş renklisi, 375.000 lira, altın kaplama olanları 165.000 lira idi. Altın saat için "en pahalısı bu galiba" diyorum. "Yokefendim daha neler var?" diye yamtlıyor satıcı. Y'eni bir soruyla bu konudaki bilgisizliğimizi ikinci kez ortaya koyuyoruz: "Bir buçuk milyon liraya kadar saat varmış, doğru mu?" "Daha da pahalısı var" diyor ama acemilik edip 575.000 liralık saati pahalı bulduğumuzu belli etüğimiz için onlan gostermiyor bize. Beyaz Saray'dan çıkmadan önce çevreye bir goz atıyorum. Sağda solda Arapça yazılar \ar. "Acaba. saat satmanın Arapçası bu m u ? " diye düşünuyorum. Hayır değilmiş. Bu yazıların ne anlama geldiğini sorduğum satıcı, " . . . . marka saatleri size zamanı daha iyi gosterir" diye yazdığını söylüyor. iMilvonlıık ekonomik 99 Konu, ilgili Bakanhkça oluşturulduktan sonra karann "siyasi" nitelik taşıması nedeniyle bir kez de Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak. Başbakan Turgut Özal "SS" ve RIT' butik Aynı caddede biraz aşağıda "SS Moda Evi" kazaklanyla ünlü. Adana sosyetesinin en ünlü zenginlerinden birinin "zarif eşi" işletiyor burayı. "Zarif eş" tüm zariflifi ile karşılıyor bizi. Kendisini magazin gazetelerinin sosyete sütunlarından tanımak zor olmuyor. Gözleri dikkati çekecek kadar mavi. Fakat bu ren "Yaman 11 antikacı Oradan çıkıp biraz aşağıda bulunan Y'aman Antika'ya giriyoruz. Bu antikacımn iki köşe başım tutmuş iki mağazası var. İlkinde camdan yapılmış bir su bardağının fiyatını soruyoruz: "52.500 lira." Yoksa su bardağı değil mi bu? Evet su bardağı. vitesi olduğunu söylüyor. Bunun ne işe yaradığını soruyoruz. Daha az benzin harcanmasına neden oluyormuş. 100 kilometrede 2 litre daha az. Hesabını yapıyoruz. Yuz kilometrede 260 lira kazanıyoruz bu yolla. Ne kadar iyi... 5.2OO.OÖO liraya bir r BM\\ aldık mı hayat ucuzlayacak. Her 100 km.'de 260 lira kazancımız olacak. Akşamüstü barı "Kimlerdensiniz?" Onumuzdeki masanın üzerinde bulunan Havana purolarından almamızı rica ediyor. Puroları yaktıktan sonra konuşmamız başlıyor. Buyrun... Emredin.*.. Üstümiız başımız döküluyor. Biraz adama dönmek istiyoruz. Hiçbir hoşgöru belırtisi gostermeden, "dönersiniz... dönersiniz.." di>or. Bunlan söylerken gözleri Gokçın'in hafıfçe çamurlanmış ayakkabılarına takıh. Demek ki arabayla gelmedik. Bunu duşunduğunü sanı>orum ben... Fakat başka şeyler söylüyor: "Ne iş yapıyorsunuz, kimlerdensiniz?" Beysun ilk aklına geleni söylüyor: "Adana'dan geliyoruz. Küçük bir fabrikamız var. Belki Istanbul'a yerleşeceğiz." "Adana'da kimlerdensiniz?" dıye soruyor. Beysun Gokçin tanınmıs bir ad veriyor. "Onların uzak akrabalanyız" Gokçin gerçekten bu ailenin bircok ferdini ismen tanıyor. Bırbırlerine karşılıklı bu kişileri soruyorlar. Hilmi Kurt artık rahatlamış durumda. İş konuşmaşa hazır olduğunu belli eden bir tavırla elbise siparişlenmizi soru\or. Bes takim elbise dıktirmek istiyoruz. \'alnız bir ricamız var: "Acaba bir haftada bitirilebilir mi? Çünkü hemen göriıleceği gi Kral Dairesi'nde geçirdiğimiz iki rahat günden sonra yorucu bir gün geçirdik. Akşam da olmak üzere. Otele dönmeden önce bir içki almak adeti var milyonerlerin. Bunun en ideal yeri Maçka'da bulunan Zihni Bar olarak gosterildi bize. Kapıdaki gorevli barın saat onda (22.00) kapandığını soyledikten sonra, bizi içeri alıyor. Biz içeri girdik sanıyoruz ama hâlâ dışarıdayız. Çunku içerisi girilecek gibi değıl. Buranın özelliği de bu. Olabildiğince içiçe vaşanıyor. Içkilerin alındığı bara doğru ilerlerken, bir belediye otobüsunün ön kapısından arka kapısına doğru yol ahr gibi oluyoruz. Demek ki zenginler de "otobüs işkencesini" başka bir ortamda yaşıyorlar. Içeride kımseyi tanımıyonız. Fakat, kısa bir süre sonra samimiyet başlıyor. Hatta yanımızdakilerle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemeşe başlıyor. Çünku sıkışıklıktan birbirimizın tabağından yemeye, bardağından içmeye başlıyoruz. Zihnı Bar'da tanıştığımız biri ile dostluğumuz kısa surede ilerlivor. Bar kapanmak üzere iken, kendisini bir içki içmek için otelimize çağırıyoruz. O da bize bir jest yapıyor, ozel bir partiye çağırıyor. Partiyi veren ünlü bir modacı... Kendisini tanımadığımızı soylüyoruz. "Önemli değil diyor, zaten kimse kimseyi tanımıyor." [MÖ&İLYA 16.000000 L. "İlk hedefimiz Hilmi Kurt" Gerçekten biraz sonra aynı sekreter hanım tarafından aranı>oruz. Hilmi Kurt'a bağlıvor bizi. Elbise diktireceğimizi söyluyoruz. Acaba bizi ne zaman kabul edebilir? Hemen gelebileceğimizi söylüyor. Hilmi Kurt'un bürosu Harbiye Orduevi karşısındaki Atatürk Heykeli'nin parmağı ile gösterdiği yerde... Önderimizin "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz" deyişini simgeleyen bu heykel, şimdi ünlü sosyete terzisi tarafından yazıhanesini tarif etmek için kullanılıyor. Bıze, "tam parmağın gösterdiği apartmanın 3. katına gelmemizi" soyluyor. Apartmanın adı da bu duruma uygun: "Ata Apartmanı", yani "ilk hedefimiz" Hilmi Kurt şimdi... Ata Apartmanı'nın üçüncu ^5*^ jr " VAL6IN P£K>£NLE *Mİi.VONER' OLAKAK içtenlıkle, "Fransız Akademisi'nden mezun olduğu günden beri eline iğneiplik almadığım" itıraf ediyor. E\ fivatına Nedir özelliği? "Beykoz deniyor ama değil, aslı \eniz (venise)dir." Neden 52.500 Lira? "Çunkü kendileri de pahalı alıyor bunlan..." Yaman antikacımn Lkinci mağazasının vitrininde bir saate takılıyoruz. Fiyatı 800 bin lira. Zamanı gosteren bir alet için çok para değil mi? "Değil" diyor satıcı, "Çünkü bozuk olduğu için zamanı da göslermiyor." Lal'ı fazla uzatmadan çıkıyoruz buradan. Fakat çıkarken yüksek fivatlarına karşın antikacılığın fazla kârlı bir iş olmadığını oğreniyoruz. Yaman Antikacı'nın iki dükkânı için odediği yıllık Dışanya çıkmca, Nişantaşfna yoneliyoruz. Önce ev eşyalarının en iyisinin satıldığı söylenen "Villa" adlı mağazaya giriyoruz. Amacımız 17O metrekare buyuklüğünde yeni aldığımız daireyi doşetmek. Satıcı hanım, "Haaa... kuçuk... Mesele değil..." diyor. fakat fiyat veremiyor. Dairenin görulmesi, en azından planları gin doğa1 olmaması nedeniyle renkli kcıtak lensler taktığını anlıyoruz. Bayan " S S " göz rengi olarak bilinen deniz mavisinden hoşlanmamış olacak ki, "havuz mavisi" yaptırmış gozlerini. Kazaklar da zaten "sudan ucuz"; 75.000 lira civarında. "Eşimize layık şeyler" çünkü. Fıvatları oğrendikten sonra "hanımın zevkini tam olarak bilemediğimiz" gerekçesi>le ayrılı\oruz dukkândan. Daha aşağıda "RR Butik"te yine kazak satılıyor. Fiyatlan arabalar Daha sonra araba saıın almaya gittik. Tarabya'daki "Ortaklar Ticaret"te şu sıralar sadece BMW'ler var. 6 milyonİuk fiyatlan 5.200.000'e kadar iniyor'satıcı. Bizi ikna etmek için de arabaların beşinci bir "ekonomik" Yarın: Ozel partide Bodrum'dan taksi ile gelen ahtapot
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle