Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 1984 * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U (Baştarafı 1. Sayfada) Çünkü topraktan elleriyle çıkardıkları altınlar yine kendi elleriyle "Saloon"ları dolduran makinelerin doymak bilmez gövdelerine yerleşmişti. (Baştarafı 1. Sayfada) Ne var ki îran Irak ve Lüb BİZDE DE BAŞLIYOR nan çatışmalarında Türkiye'nin Para atma makinelerinin geçgün geçtikçe "taraf" olarak gö mişi 100 yıl öncesine dayanıyor. rünmesinin tslam dünyasmdaki 100 yıl sonra bu makineler metepkileri ne olacaktır? Şimdiye kanikten elektroniğe dönüşmüş değin Ankaru, bu çatışma ala olarak vatan "sathı mailine" nında yansızlığını korumaya yayılma yolunda. Temsilciliğini önem verdiğine göre bir politika Ortadoğu Video Kuruluşu (ODdeğişimi mi söz konusudur? Vİ)nin yaptığı Japon ve AmeriBu soruya yanıt vermesi gere kan şirketleri temsilcileri kısa ken sorumlu Başbakandır, işba aralıklarla ülkemizi ziyaret ediştnda.':i hükümettir ve bu soru yorlar. Şu anda ünlü "Bell Frunun konuşulması gereken yer it" firmasının satıcısı Barry CosBüyük Millet Meclisidir. sel bu makineleri büyük otelleTürkiye'yi Ortadoğu 'da Israil re satma çabaları içinde İstanve Amerika çizgisine oturtmak, bul'da bulunuyor. şimdiden hesaplanması zor sa YASAK MI, SERBEST Mİ? kmcaları yapısında saklayan teh Baran Sarol'un verdiği bilgilikeli birpolitikadır. Ankara'nın ye göre "Sosyete Oyunlan" başbu tehlikenin smırlarına yaklaştığını gösteren işaretlerin çoğallığı altında 97.04 no ile "ithali yasak mallar" listesinde yer alan dığı izleniyor. kumar makineleri 9.1.1983 ta• • • rihli talih oyunlan yönetmeliğinin 19. maddesine göre getirilebiliyor. 17922 nolu yasanın 19. maddesi "Vılda en az 100.000 (Baştarafı 1. Sayfada) teridekiler de okuyamamışlar. ABDDolan kazanan konaklama Içlerinden biri, "markasını val işlelmeleri bünyesinde slot mala bilmiyorum ki" dedi. Fiyatı kineleri çalıştınlmasına" izin veriyor. Kısacası para makineleri 500 liraymış. Rokfor peyniri yeni bitmiş. sokaklarda veevlerde bulunduKilosunu 4 bin liraya kadar sa rulmayacak ama büyük otellerde serbestçe çalıştırılabilecek. tıyorlarmış. Bu izne bağh olarak kumar Tezgâhtar, bizi sürekli neskamakineleri çalıştırmaya karar vefelere doğru çekmek istedi: Kahve geldi. Hepsi fatura ren oteller de şunlar: Tüm Turizm Bankası otelleri lı. Yeni ithal edildi. Elite marka olanı 3 bin 200, Maxwell 3 bin (Turban), Emek inşaat otelleri: (Çelik Palas, Bursa), Tarabya, 800 lira. İkisi de 200 gram. Nişantaşı'nda bir başka şar Maçka (Jstanbul), Efes (lzmir), küteride ise yabancı marka hiç Stad (Ankara). Ayrıca Kuştur, Sultan ve Ataköy tatil köyleri ile bir şey yoktu: Denizcilik Bankası otelleri de bu Ben kaçak mal almıyorum işin peşinde.. oeyim. Ayda bir kere geliyorlar. KUMAR MI, DEGİL Mİ? Dükkân diikkân dolaşıyorlar. Demir Baran Sarol'un verdiDaha çok Almanva'daki işçiler getiriyor. Ama gıiven olmuyor. ği bilgiye göre slot makinelerinin Viski diye çay suyu çıkıvor. Son fiyatları 14 milyon lira arasında değişiyor. "Pacific" ve "Nara faturası da yok. Ama neskafe ithal edildi. tional" marka Japon makineleri daha ucuz. Fiyatlan 11.5 milFaturası da var. Ne bileyim ben. Markası yon lira arasında değişiyor. nı pek tuımadım. Bir Yahudi ka Amerikan "Bell Fruit" ve "Bally" marka oyun makineledın var. Üçtiir geliyor. Neskafe ri ise 24 milyon lira arasında fisatmak istiyor. Pazarlamasını yatlarla satılıyor. Bu makineler yapıyormuş. 2 bin 675 liradan yanlannda bulunan bir kol vaveriyor. Onlann firmasından sıtasıyla çeşitli şekillerin yan yabaşka kimse satamazmış bu kahveieri. Almadırn ondan. Şöyle iyi kalite kahve gelirse belki. Teşvikiye'deki bir mezeci de dikkatimizi sürekli neskafelerle çekmek istedi: Neskafe işi bir Yahudinin elinde. ARDENDAKI OLAYLAREV "Vahşi Batı"nın para tuzakları Türkiye'de na gelmesi ile para kazandırdığı gibi oyuncu becerisinin de rol oynadığı rulet, black jack ve poker benzeri oyunlar oynanmasına da uygun.. 100 liralık fişlerle çalışan makineler aslında bir kumar makinesi. Fakat kumar oynayanlar sadece müşteriler. Salon sahipleri kumar oynamıyor. % 525 arası değişen kârlarla makineyi işletiyorlar. Bell Fruit firması temsilcisi Barry Cossel'in verdiği bilgiye göre slot makinelerinde kazanma şansı önceden ayarlanabiliyor. Ayarlamanın ölçüsüne göre makineler içine atılan paranın To 7595'ini geri veriyorlar. Kalan ° o 525'lik bölüm ise T makine sahibinin kazancı oluvor. Tüm dunyada olduğu gibi ulkemizde de işleticiler Japon makineleri yerine daha pahalı olmasına karşın ABD malları peşindeler. Çünkü Japon makinelerinin bozulma şansı daha fazla. Bir para atma makinesinin "bozulması" durmadan kazandırması anlamına geliyor. Böyle bir makineyi keşfeden oyuncu makinenin yanından ayrılmamak koşuluyla büyük miktarlara varan paralar kazanabiliyor. Çünkü oynadığı süre boyunca salon sahibinin oyunu durdurma hakkı yok. Alınan bilgiye göre Hilton Oteli'nde bulunan makinelerden biri salonun açıldığı gün (geçtiğimiz cumartesi) "bozuldu" ve oynayan kişiye bir kaç saat içinde 600 bin lira kazandırdı. 6. Fîlo apar topar (Baştarafı 1. Sayfada) le Dolmabahçe açıklarında demirleyebilen USS Indepence uçak gemisi ve Clause V. Ricketts destroyeri gece bilinmeyen bir saatte gelen emir üzerine dün sabah Istanbul limanından ayrılmak zorunda kaldılar. Uçak gemisi saat 09.45 de demir alarak limandan ayrılırken, destroyer de saat 11.00'de İstanbul'dan ayrıldı. Bu arada ABD 6. Filo Kurmay Başkanı Albay H.F.Burdick, İstanbul'dan ayTilmadan önce saat 10.00'da Taksim'deki Cumhuriyet Anıtına çelenk koyarak saygı dunışunda bulundu. ABD ve Türk ulusal marşlarının çahnmasından sonra Burdrick anıt özel defterine şunları yazdı: "Türk Silahlı Kuvvetlerindeki kahraman arkadaşlanmızın ve mfittefiklerimizin şerefine bu satırlan yazmaktan onur duyuyorum." Gece yansından sonra gelen emir üzerine İstanbul'da çeşitli otellerde kalan ABD'li subaylar dün sabah saat 06.30 sulannda deniz polislerince yataklarından kaldınlarak gemilerine götürüldüler. Sheraton Oteli'nde kalan ABD'li subaylann sabah saat 07.00'ye doğru görevliler tarafından yataklarından kaldınlarak gemilerine götürüldükleri bildirildi. Sheraton Oteli yetkilileri 22 odanın ABD'li denizciler tarafından kiralandığını belirtirlerken, kendilerine, Beyrut'ta kanşıkhklar olduğu için askerlerin götürüldüğünün söylendiğini bildirdiler. ABD'li denizcilerin kaldıkları bir başka otel de İstanbul Etap'tı. Etap yetkilileri ABD'li denizcilerin otellerinde 13 oda kiraladıklannı belirtirlerken sabah saat 06.3007.00 arasında gemi polisince apar topar yataklarından kaldınlarak gemilerine götürüldüklerini bildirdiler. Bu arada 20 kadar askerin zamanında gemiye dönemediği için İstanbul'da kaldığı öğrenildi. 6. Filo Kurmay Başkanı Albay H.F. Burdick, Akdeniz'e geri dönmeleri nedeniyle ABD İstanbul Başkonsolosluğu aracıhğıyla yaptığı açıklamasında şöyle dedi: "Lübnan'daki durumun ciddiyetinin daha da artması nedeniyle 6. Filo'nun Lübnan'daki çok uluslu kuvvet birliğini desteklemesi gerekmektedir. Bu nedenle İndependence ve Ricketts gemilerinin İstanbul'dan ayni ayrılmalarından ötüni büyük üzüntu duymaktayu." GOZLEM UGUR MUMCl!T (Baştarafı 1. Sayfada) seyebilir. değiştirebilir ve kaldırabilir. 1961 Anayasası'nın ilk metninde hükümete böyte biryetki verilmemişti. 61. Anayasası'nın 1971 yılındadeğiştirilen hükümleri arasında hükümete "kanun hükmünde karamame" çıkartma yetkisi tanınmış 1982 Anayasası ile de bu yetkinin kapsamı genişletilmiştir. "Kanun hükmünde kararname" hukuksal yapısı gereği "geçici" niteliktedir. Bu geçicilik, kararnamenin TBMM'ye sunulması ile son bulur. Bu nedenle bu tür kararnamelerin gecikilmeden TBMM'ye sunulması gerekir. Sunulmazsa, TBMM'ce kullanılması gereken yetkiler, bakanlar kurulunca kullanılmış demektir. Buna, idare hukuku dilinde "fonksiyon gaspı" adı verilir. TBMM, adı üstünde "yasama" organıdır. Bu nedenle Anayasa yetki yasaları ile bu yasalara dayalı kanun hükmünde kararnamelerin komisyonlarda veTBMM Genel Kurulu'nda "öncelik ve /ved//;«/e"görüşülmesi koşulunu öngör mektedir. Kanun hükmünde kararnameler çıkarıp, bunların TBMM'de görüşülmesini geciktirmek, yasama organının işlevini ikinci plana atmak anlamına gelir. Bu tutumun süreklilik kazanması ise anayasaya ve yasama organına karşı birtavıroluşturur. Biryasa hükmünden yararlanarak, yasaların emredici kurallarını çiğnemek nasıl "yasaya karşı hile" olarak adlandınlırsa, anayasanın kanun hükmünde karamame çıkartma yetkisini düzenleyen maddesine dayanarak, TBMM'nin yasama yetkisini etkisiz hale sokmak da "anayasaya karşı hile" anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarındaki hükümetler, "kanunu muvakkat" adını verdikleri "kanun hükmünde kararname" çıkartma yetkisini kötüye kullanmışlar, böylece Meclisi Mebusanı ikinci plana itmişlerdır. Devlet memurlannın görev nedeni ile ve görev sırasında işledikleri suçların kovuşturma usullerini gösteren 17 Şubat 1914 tarihli "Memurun Muhakemat Kanunu" işte böyle "kanunu mukavvat" nitetikteydi. 1914 yılından bugüne kadar yürürlükte bulunan bu yasanın kanun hükmünde kararname yolu ile çıkartıldığını kaydedersek, olayın önemine bir ölçude dikkat çekmiş oluruz. Bugün, TBMM gündeminde onay bekleyen tam 123 tane kanun hükmünde kararname bulunmaktadır. Bunların 31 tanesi, 12 Eylül öncesinden kalmıştır. Yine bunların 74 tanesi, MGK döneminde Ulusu hükümetince çıkartılmıştı. Özal hükümetince de bu ana kadar 18 tane kanun hükmünde kararname çıkartılmış bulunmaktadır. Toplam 123 kanun hükmünde kararname TBMM'ce ne zaman ve nasıl görüşülecektir? Bu 123 kanun hükmünde kararname TBMM onayından geçmiş değildir. Özal hükümetinin önümüzdeki günlerde başka alanlarda da kanun hükmünde kararname çıkartacagı da düşünülürse bu yolun biraz fazlaca kullanıldığı ve bu tür kararnamelerin zorunlu koşulu oian "TBMM onayının" savsaklandığı ya da gecıktirildiği izlenimi doğmaktadır. TBMM onayı geciktirilirse, anayasanın ikjili maddesi açıkca kötüye kullanılmış demektir. Anayasa tartışmaları sırasında sık sık "başkanlık sistemi" üzerinde durduk ve bu sistemin getirecegi sakıncaları vurgulamaya çalıştık. Bugün için bu tartışmalar çok gerk de kaldı, ama "başkanlık sistemi" yerine kanun hükmünde kararname yolu ile işletiien bir "başbakanlık sistemi" yürürlüğe kondu. Olağanüstü dönemlerde yerleşik hukuk kuralları bir kenara atılır ve yeni yönetim kendi hukukunu da beraberinde getirir. Bu oluşumu olağanüstü dönemin koşullan ile açıklamak olasıdır. Ama olağan dönemde, başta hükümetler olmak üzere bütün anayasa kuruluşları, anayasada sınıriarı çizili yetki alanları içinde çalışmak zorundadırlar. Olağan dönemde olağanüstü hukuk yaratma girişimlerine izin verilemez. Verilirse bu işin sonu alınamaz ve anayasal sistemin doğası da yavaş yavaş değiştirilmiş olur. Bu konu ilerde sorun yaratacak niteliktedir. İlgilileri şimdiden uyarmak isteriz. GERÇEK Lübnan kana boğuldu (Baştarafı 1. Sayfada) yanında yer aldılar. Böylece, aylardır aralıkh çarpışmalarla süren iç savaş tüm boyutları ile ortaya çı' tı. Bu arada Lübnan devlet rddy^ »avetelevizyonunun ıla Şii milislerin eline geçtiği bildirildi. Şii milislerin lideri Nebil Berri, Batı Beyrut'un müslümanların eline geçmesinden sonra yaptığı açıklamada kendisine bağh güçlerden ateş kesmelerini ve halkın güvenliğini sağlamalarını istedi, Berri açıklamasında Batı Beyrut'taki elçilerle yaban. cılara ait binalara ve barış gücü askerlerine saldırı yapılmamasını istedi. ABD birliklerine dün de ateş açılması üzerine Beyrut açıklannda bulunan New Jersey gemisi bu ateşe karşılık verdi. Karşılıklı ateş sırasında Federal Almanya Büyükelçiliği büyük hasar görürken bir elçilik görevlisi yaralandı. Bu arada müslüman kesiminde bulunan ABD Büyükelçiliği'nin boşaltılmasına başlandı, elçilikte görevli personelin yakınlarından oluşan 47 kişi dün helikopterlerle Beyrut açıklarındaki ABD savaş gemilerine nakledildi. Başkan Reagan Washington'da yaptığı açıklamada Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel'i sonuna kadar destekleyeceklerini belirterek, Şii ve Dürzi birliklerini lerörist olarak niteledi. 900 bin dolayında olan Şiiler 3 milyon nüfuslu Lübnan'ın en büyük topluluğunu oluşturuyorlar. 500 bin nüfuslu Dürzi toplumunun lideri ve ilerici Sosyalist Partisi Başkanı Velid Cunblat, önceki gece yaptığı radyo konuşmasında, Devlet Başkanı Emin Cemayel'in "vunılnıası" gerektiğini söyledi. Çok kısa zamanda Emin Cemayel için başsağhğı mektuplannın ve telgratlarınıngelmeye başlayacağını söyleyen Cunblat, "bir diktatör ile siyasi bir çöziirae gitmeyeceklerini" bildirdi. Yerli Ortadoğu için Türkiye anahtar ülke konumu, bu ülkeyi NATO'nun Güney Kanadının temel direği yapmaktadır. Buna ek olarak, Türkiye; İran, Irak ve Suriye ile ortak sınır paylaşmakta. Aynca İslam dünyasında yeni ve daha aktif bir rol arayışı içinde bulunmaktadır. Bu üç ülkenin Ortadoğu'daki mevcut huzursuduğa etkileri hatırlandıgında, Türkiye'nin potansiyel rolünün önemi de artmaktadır. Türkiye ile Ortadoğu'ya ilişkin konulardaki işbirligi ve diyaloğumuz önemli ölçude artmıştır. Bu diyalog ve işbirligi Türkiye ile ABD arasındaki "iyi ve verimli ikili ilişki"ye dayanmaktadır. Askeri yardımlar da bu ilişkinin temel dayanağı olmaya devam etmektedir." Richard Burt daha sonra Türkiye'deki siyasi sistemin, "tam parlamenter demokrasiye" doğru olumlu bir şekilde yol almakta olduğunu kaydetti. (Baştarafı 1. Sayfada) biri olmakla birlikte, "geçen yılki" düzeyde kaldığını belirtti. Burt ."Önerdiğiraiz miktarın gerek Türkiye'nin ihtiyaçVelid Cunblat'la, Şii Emel ör lannın karşılanması, gerekse bizim TUrkiye'de yapmak istedikgütü lideri Nebih Berri, Emin Cemayel istifa etmeden Lübnan lerimiz açısından önemli ölçude eksikler gösterdiğini kabul edisorununa bir çözüm bulunamayoruz" şeklinde konuştu. yacağını savunuyorlar. Burt, bir soru üzerine de, yaÖNEMLİ YENİLGt pılan askeri yardımların TürkiBatı Beyrut'un Şiilerin dene ye'nin Kıbrıs politikası üzerinde timine geçmesi ABD tarafından bir baskı aracı olarak kullanıleğitilen ve donatılan 37 bin kişi maması gerektiğini söyledi. lik Lübnan ordusu için önemli Burt, "Gecmişte bu yöntemin bir yenilgi olarak kabul ediliyor. etkili olduğuna inanmıyoruz" Orduda son günlerde gözlenen dedi. bölünme, Şiilerin Batı Beyrut'Richard Burt, daha sonra yöta denetimi almasından sonra netimin Türkiye'ye stratejik açısomut biçimde ortaya çıktı. dan bakış açısını şöyle anlattı: "Türkiye'nin. gerek Sovyetler Son çarpışmaiar sırasında, Çokuluslu Güçte görev yapan Birliği ve Bulgaristan ile kara ve bir Fransız askerinin öldüğu, iki deniz sınırlanna sahip olması, Fransız askerinin de yaralandı gerekse Sovyetler Biriigi'nin Akdeniz'e inişini engelleyecek ğı bildirildi. Şu meyve kokteyli Güney Afrika malı galiba. Markası neymiş. Gold Reef yazıyor. 822 grâmmısT Adamların kokteyli de güzel olur herhalde. Yok beyim onlar eşantiyon. Kaç lira? 800. Bunlar ne, makarna galiba? Markası da Barilla'ymış. Bir de Buitoni marka var. Üstünde speghettini yazıyor. İtalyan makarması mı? Evet. Pahah mı? 300 lira. After night yazanlar nedir? Çikolata. fngiliz mi? Hayır Kıbrıs malı. Kaç para? Bin 500. Şu sarı kavanozda Amor yazanlar hardal mı? Evet. Onun yanındakiler? Salata sosu. Bizde yapılanlardan mı? Hayır orjinal. Hardallar kaç lira? Onlar eşantiyon geldi. Fiyatı belli değil. Neskafeler çok satılıyor mu? İlk heves diye alıyorlar işte. Pek rağbet yok aslında. Bakın faturaları var. Maxwell alış 3 bin 65, satış 3 bin 800. Elite alış 2 bin 75, satış 3 bin 200. POLITIKADA SORITNLAR ERGUN BALCI (Baştarafı 3. Sayfada) Kudüs'te 40 bin kişi, hükümetin Lübnan politikasını protesto etmek için büyük bir gösteri yaptı. İzak Şamir'in bu durumda Lübnan'a daha fazla bulaşmak istemesi akla pek yakın gelmiyor. Sonuç olarak Reagan Lubnan'da yalnız kalmıştır Lübnan ordusu Şii'lerle Dürzi birliklerini durduramadığı takdirde, ya Cemayel'i feda edecek, ya da ona yardım için Amerikan uçaklarını kullanacaktır. Başkan'ın kararının en olduğunu çok yakında göreceğiz. OzaPın hedefleri için (Baştarafı 1. Sayfada) izlerinden yakınan sanayiciye "öz kaynağınızı artırın" deniyor. Sanayicinin de dilediğinde işine yatıracak milyarları olduğu varsayıhyor. Ayrıca halkın daha yaygın bir kesiminin daha fazla vergi vereceği ve vazgeçilen vergi gelirlerini telafi edeceği beklentisiyle önlemler alınıyor, faturalı yasama geçiliyor. Bütün bunlar tasarlamr ve yapıhrken hep faizleri yükseltmek, yatırım araçlarını çekici kılmak, sermaye sahibini yeni yatırıma zorlamak türünden özendirici ve itici önlemlere ağırlık veriliyor. Bu önlemler alınırsa halkın parasını bu alanlara yönlendireceği varsayılıyor. Hepsi iyi hoş da, kişi başına milli gelir düzeyi 1000 dolann altına doğru kaymakta olan halkımızda acaba bu kadar para var mı? Halkın gelirıni yükbeltmeden salt faizleri yükseltip, yatırım seçeneklerini çekici hale getirerek ne boyutta bir kaynağı seferber etmek mümkün? Sıkı para politikasında ısrar edileceğinin belirtildiği, piyasanın şimdiden parasızhktan ağlamaya başladığı bir ortamda bankalara taze kaynak akışının hızla artmasını beklemek gerçekçi mi? Birçok bakımdan örnek almaya çalıştığımız Japonya'da toplam tasarrufların GajTİ Safı Milli Hasıla'ya oranı yüzde 30 dolayındayken Türkiye'de bu oran yüzde 1718 dolayında. Temelde bu oranı artırmadan "tasarruflar artlı" demek pek gerçekçi görunmüyor. Bu oranın artması ise başta gelir artışı olmak üzere pek çok faktöre bağh bulunuyor. PİAR'ın bankalarla ilgili olarak yaptığı bir araştırma banka hesabı bulunmayanların yüzde 91'inin "tasarruf >apma olanağı bulamadıkları için" bankalarda hesap açtıramadıklannı ortaya koyuyor. Tüm bu göstergeler "Türk milletinin parası var, iyi yönlendirilirse doğru yöne akar" diyenlerin tahminlerine biraz gölge düşürüyor ve insan ister istemez merak ediyor; bu köprüleri, barajları, tesisleri kim alacak, bankaiara trilyonluk mevduatı kim yatıracak, hisse senetlerini kim kapışacak diye. Sayın Özal acaba yurt dışındaki işçilerin birikimlerine ve başka yurt dışı imkânlara mı güveniyor? Yoksa bizim bilmediğimiz bir bildiği mi var? BugünkU basın toplantısında yanıtlarsa herkes aydınlanacak. (Baştarafı 1. Sayfada) ni maaşı kendisine yetmeyen bir memur bankaya nasıl para yatırabilir? ÖZAL O başka, ona birşey diyemem.Ama memurlar biraz dişlerini sıkarlarsa daha fazla para alırlar. Memurlara kemerlerini sıkmalarını mı tavsiye ediyorsunuz? ÖZAL O memur kendi hesabını yapsın. Kimseyi öyle yap diye zorlamıyoruz. İmkanı açı' yoruz. Hesabını kitabını yapar. Yapabilir mi, yapamaz mı? Ona göre karar verir. Özal "Eşelmobil" ile ilgili bir soruyu şöyle cevapladı: "fi Başkanlık Müsteşarı olduğum zaman vergi kanunlannı Meclis'e sevkettik. Sabit gelirler ve vergi harçları asgari ücretle orantılı artsın dedik. Onlar onunla mücadele edecek. Neticede bir denge olacaktır. Hesabından gittik. Ama o zaman o kabul edilmedi. Eşelmobil ile alakası yok. Bu vergilerle alakalı." • Emekli Sandığı sağlık kârnemi kaybettim. Hükümsüzdür. HATİCE CÜNGÖREN ABD Kıbrıs için mekik diplomasisi başlattı Dertcinski Denktaş ve Kipriynnu ile görüştü İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Birleşik Amerika Dışişleri Bakanhğı Özel Danışmanı Edward Dervvinski dün K Kıbrıs TürkCumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ondan önce de Güney Kıbrıs'ta Rum Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu ile görüştü. "Kıbrıs sorununa bulunacak çözümden tüm tarafların yararlanacağını" bildiren Derwinski "Birleşik Amerika'nın Güvenlik Konseyinin 541 sayılı kararını desteklediğini ve bu aşamada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayacağım" soyiedi. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın son önerileri konusuna da değinen Dervvinski, "Bu önerilerde olumlu yönler bulunduğunu, bu "iyinijetin Genel Sekretere kanalize edilmesi gerektiğini kendilerinin de buna yardımcı olmaya fçalıştıklanm" belirtti. "Kıbns so^hınuna kesin ve kalıcı bir çözüm Tistiyoruz" dedi. Derwinski, bugun Atina'ya, yann da Ankara'ya gidecek. Ozal Ancak en iyiyi üreten zirvede kalabilir; Aksu bunu bilir. İşte bu yüzden, Aksu markası dünya markalannın rakibidir. BATTANİYE ühem yumuşacık, hem sıcacıkü