Katalog

CUMHURİYET/8 5 ŞUBA T 1984 Her lıafta Kahire?y gelen CaUut, dansöz Samiye'yi seyrettîkten sonra kaybolurdu e 14 1 eylül 1%9'da Libya Kralı İdris, Bursa'da dinlenirken, Kaddafi tarafından devrildi Mısırlılar, bir önsezi ile ihtilal haberlerini ihtiyatla kar$ıladılar. İhtiyar Libya Kralı, Mısır için, bir sorun teşkil etmiyordu. Kaddafi, Callut yeni ve tanınmayan isimlerdi. Hırslı, tecriıbesiz, ateşli gençlerin ne yapacaklarım kestirmek zordu. Nitekim, 1969sonbahanndan bu yana, MısırLibya ilişkilerinde grafık çizgisi, durmadan inip çıkmıştır. Nasır'a " O benim babamdır" diyen Kaddafi, Mısır'da karışıkhklar tertiplemeye, Mısır'ı işgâl etmeye kalkışmaktan kendisini alamamıştır. Hasaneyn Heykel, Kaddafi'yi ve ihtilalini benimsemiş ve her ikisine samimiyetle sadık kalmıştır. Başbakan Callut, 1970 yılında, neredeyse hemen her hafta, Trablus'tan Kahire'ye kaçar, Sheraton Oteli'nin rufunda havuzun gerisinde, az ışıklandırılmış bir köşede, sessizce oturur ve dansöz Samiye Cemal'in numarasını beklerdi. Danstan sonra ortadan kaybolurdu. Halk, İskenderiye gece kuliiplerinde, sık sık olay çıkaran genç Libyalı subaylardan yakınırdı. Ankara'da, bir süredir Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri olarak Orhan Eralp görevlcndirilmişti. Zeki Kuneralp Londra'ya, llter Türkmen Atina'ya büyükelçi olmuslardı. Orhan Eralp, Libya'nın yeni liderleri ile tanışmak uzere Libya'ya gönderildi. Kaddafi, Eralp'i bir çadırda kabul etti. Türkiye'ye karşı, iyiniyetli goründü. İhtilâl sırasında Kral Idris'in Turkiye'de bulunması ve bu ziyaret sırasında krala karşı Türk makamlarının yakınlık ve saygı göstermiş bulunmalarından Libya'nın genç liderlerinin manâ çıkarmamalanna itina gösteriliyordu. Kral İdris, ihtilâli takip eden günler, bir kararsızlık devresi geçirmiş, sonra yatına binerek Yunanistan istikametinde Gemlik Körfezi'nden uzaklaşrnıştı. Kahire Ticaret Fuarı'na Türkiye ilk defa katıldı. Turk pavyonunun müdürü Dr. Nevres Turhan, ticaret müşavirimiz Hasan Sözmen ile birlikte iyi çahştılar. Teşhir edilen eşyalar, özellikle Sümerbank ve Arçelik mamulleri kapışıldı. Fuar kapandığı gün, Türk pavyonunda Türkiye'ye iade edilecek eşya kalmamıştı. Halılar daha pavyon açılmadan kapatılmıştı. NASIR VE SEDAT'LA 7 YIL Büyükelçi SEMİH GÜNVER POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Demokrasi ne zaman vardır? Taşra eşrafından hemşehrılik gayretiyle seçilme yeteneği olanlardan bazılan mılletvekıli olup Meclise gırdiler ya, onlara göre bütün yetkinliğı ve etkinliğı ile demokrasi var sayılıyor. Oysa kendileri de bılırler ki demokrasi, salt seçme ve seçilme sorunu değildir. Örneğin Fethi Çelikbaş'ı alalım, bu onun ilk seçilişi değildir. Bundan önce de, Demokrat Parti döneminde, Burdur'dan uçdört milletvekilinı birden sırtlayarak Meclise girmisti, demokrasi var mıydı? Bayar'lı Menderes'li partinin iktidar döneminde kolay kolay demokrasi olur muydu? "Biz seçildik, öyleyse demokrasi var" diyenler çok yanılır. Onlar seçilirler, hem özgür irade ile seçilirler, gene de demokrasi olmaz. Biz demokrasiyi de Batıdan aldık. Batı nasıl anlıyorsa, onun anladığı biçimde demokrasi olur. Içimızden deöyle geliyor, içimizden öyle gelmese ne diye Batı kılıklı demokrasiye özenir dururuz? Ne diye demokrasimizı, kendimizden önce onlara beğendirmek isteriz? Bir demokrat ülkenin önündekilere bakmak yetmez, ardındakilere de bakmak gerekir. Önünde, yani vitrinde, seçim, parlamento, sermayecilere ve dışsatımcılara özgürlük, onların özgürce yurt sorunları üstünde tartışmaları, bütün bunlar güzel, hoş şeylerdir de, ardında neler var? Bir de bunlara bakmak gerekir. Önünde vitrinde görünenler demokrasiye uygun olur da, ardında görünmeyenler aman Allah, yüzkarasıdır. Ardındakiler için özgürlüğün gramı yoktur. O zaman Batılıya kızmayacağız. Usta bir tüccar gibi, kendilerine göre demokrasiden yana olanlar vitrındekıieri göstermesinler, ardında olanları da göstersinler! Belkı görçekçı olurlar. "Orasını da biliyoruz, zamanla düzelteceğız" derterse gerçekçiliklerine inananlar çıkabilir. Ardında görünenlen yok say, öndekileri göstermekle yetin, kimse böyle demokrasiye inanmaz. "Canım efendim, demokrasiye yavaş geçiyoruz." "Yavaş yavaş geç, hızlı hızlı geç, önce demokrasiye olan inancını kanıtla, bu yolda güven verici ol, ötesi kolaydır." Dış ülkelerdeki diplomatlık görevinden ayrılarak demokrasi aşkına Bıtlıs'e dönen Kâmran Inan'a soralım: "Üstat, kentin bütün milletvekillerini partinize sağladığınız halde özledığiniz demokrasiye kavuşabildiniz mi?" Öyle sanıyorum ki, bu soruya doğrudan doğruya hemencecik "evet" yanıtını vermez, biraz düşünür, özlediğı demokrasinin boyutlarını ölçer, sonra bir şeyler söyleyebilir. O da herhalde özlenen demokrasi değildir. Yılmadan, usanmadan hep demokrasi üzerinde dumyoruz. Bundan amacımız, demokrasinin herkes için özlenen biçimde uygulanmasıdır. Bir ülkede yaşayan insanlann bir bölüğü için demokrasi olur, bir bölüğü için olmazsa, o ülkedeki demokrasinin başından da, sonundan da kuşkuya düşülür. Bir yer gelir ki demokrasi aranır olur. Belki de bundan olacak, biz demokrasiyi sık sık yitirir, yitirdikten sonra bulmaya çalışırız. Dahası var, demokrasiyi bozan güçler, demokrasi için bunu bozduklarını söylerler. Burası da belki övünücü bir görünümdür. Demokrasiyi bozarken de, düzeltirken de demokrasi adına yaparız her şeyi... Bozarız, demokrasiyi kuracağız diye bozarız; düzeltiriz, demokrasiyi düzeltiyoruz diye düzeltinz. Bizde her şey demokrasi içindir de, demokrasinin kendi geç gelir. Demokrasiler iyi yapılan anayasalarla da bir ülkeye gelmiyor. Biz 1961 Anayasası gibi çok yetkinini yaptık, demokrasiyi getirebildik mi? Bu anayasadan lüks diye yakınanlarımız çıktığı gibi, istemleri yerıne gelmiyor diye yakınanlarımız da çıktı. Sonunda anayasanın kökünü kuruttuk. Bu kez, büyük oy çoğunluğu ile son anayasayı halk oylamasından geçirdik. Bakalım nerelerinden yakınıcı olacağız? Gerçi bazı maddeleri özgürlük isteyenler için katı çıktı. Ama bekleyeceğiz, bakacağız bu anayasaya göre demokrasi nasıl işleyecek? "Bize göre çok iyi işliyor" diyenler çıkabilir. Ama bazılan da iyi işlemiyor diye düşünemez mi? Bakalım her maddesi, her istemi yerli yerini bulabilecek mi? Biraz katı bir anayasa oldu ama, denenecektir. Benzeri Fransa'da denendı, deneniyor. Halkın istemleri mi ağır basacak, anayasa metinleri mi, göreceğiz. Bir düzeni herkes, "oh ne iyi demokrasi" diye içine sindirebiliyorsa, o ülkede demokrasi için atılmış güzel adımlar vardır. Demokrasinin ucu görünmüş, kendisi de gelıyordur. Hepimizin dört elle sarıldığı bir demokrasi, hepimizin olur. Nasır'ı son görtişüm Ticaret Bakanımız ile birlikte Nasır'ı ziyaret ettik. Bu ziyaret, benim de Nasır'ı başbaşa son göruşüm oldu. Reis, yine heybetliydi ama, yorgundu, kuskündü. Büyük darbeler yemişti. Sovyetler'le Moskova'da 1969'da yaptığı şifahi anlaşmalar yine Rus teknisyenlerini, SAM 2 ve 3'lerle birlikte Mısır topraklarına getirmişti. Araplararası anlaşmazlıklar sürüyordu. Filistinliler yerlerinde durmuyorlar ve sürekli olay çıkarıyorlardı. İsrail, Kanalın batı şeridine Rus fi^zelerinin yerleştirildiği iddiası ile ortalığı karıştırıyordu. Amerikan Dışişleri Bakanı Rogers, bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat, kendisine her attığı adımı geri aldırtıyorlar ve teşebbüsler böylece sonuçsuz kalıyordu. Nasır, Titrek'e karşı nazik davrandı. malum dostluk hislerini tekrarladı. Bu arada, Sovyetler'e Mısır'ı teslim etmeyeceği ve komünizmi Mısır'da yaşatmayacağmı yeniden tekrarlamak lüzumunu hissetti. Birlikte resimlerimiz çekildi. Giirhan Titrek, Nasır'ın elini sıkarken dimdik durmuştu. 1970 yılı şubat ayında, Dr. Zeyyad'ın değerlendırmesine gore, ABD'nin Ortadoğu politikası uç inanışa dayanmaktaydı: Sovyetler, blof yapmaktadırlar. BAC'ne istediği askeri yardımı vermeyeceklerdir.. BAC, büyuk bir iktisadi ve sosyal krizin karşısındadır. nisan 1970 sonlarında bir çokme olacak, rejim ve Nasır de\rilecektir. Araplarla arasındaki anla^mazlıklar azami seviyeyi bulmuştur. Arapların muşterek bir sivası ve askeri cephryi tesis etmelen bahis konusıı değildir. Bu sebeplerle, Israil'in hava ustunluğunden azami faydalanması ve süratle hareket etmesi gerekecektir. \BD ise, Israil'e gerekli silah ve mali yardımlara devamla, olayların gelışmesini beklemekten başka yapılacak iş kalmavacaktır. YARI1N: !\as»ır*ın öliiıııü BtR ZAMANLAR DOSTTULAR Nasır'a "o benim babamdır" diyen Kaddafi, Mısır'da kanşıklıklar tertiplemeye, Mısır'ı işgal etmeye kalkışmaktan kendisini alamamıştır. Eralp'i dikkatle dinlediler, teşekkür ettiler, bununla beraber Libya konusunda fazla bir hassasiyet göstermediler. Kesin bir değerlendirme yapabilmek için biraz zaman geçmesi lazım geldiğini düşundüklerini açıkladılar. 1970 yılı, BAC tarihinde unutulmayacak olaylara sahne oldu. göstermemi istiyordu. Koç, Arçelik kurulurken İsrail ile sıkı işbirliği yapıldığı ithamı ile "kara listeye" alınmıştı. Boykot Komisyonunun 4 çahşma merkezi Şam'dı. Komısyonun başında da bir Suriyeli görevli idi. Koç'un o tarihlerde İsrail ile işbirliğinc kesin olarak son verdiğine dair ispatlayıcı herhangi bir belge ve Araplara, özellikle Mısır'a karşı en iyi hisleri taşıdığını, nitekim sırf Mısır'ı görmek, Mısırlılan yakından tanımak ve Arap ülkeleri ile iktisadi ve ticari işbirliği yapabilmenin şartlannı mahalİinde incelemek üzere, bir süre once, başka Türk işadamları ile birlikte Kahire'ye gelmiş olduğunu ve bana şahsen bu fikirlerini yordum, diğer kısımlannın ise beni yalancı çıkarmamalarını temenni ediyordum. Fransızca kaleme aldığım mektubu, yıllarca sefarete emek vermiş olan mahalli kâtip Ramazan Halef, Arapçaya tercüme etti ve baş mabeyinciye götürüp teslim etti. Aradan bir hafta geçti. Cumhurbaşkanlığından telefon ettiler. Nasır'm mektubumu okuduğunu, gülümsediğini ve Şam'a gereğinin yapılması için talimat gönderttiğini bildirdiler. Kısabir süre sonra, Koç Holding, "kara listeden" çıktı. Beni sevindiren, Koç'un yüksek menfaatlerini koruyabilmiş olmaktan da çok, Nasır'ın bana gösterdiği bu yeni dostluk jestiydi. Çağlayangil, bir daha bu konuyu bana açmadı. Koç'tan, daktilo makinesi ile yazılmış bir buçuk satırhk bir tesekkür mektubu aldım. Mamafıh, bu mektubu kendi eli ile imzalamıştı. Haberi alan yerliyabancı şirketler, armatorfer, hatta bir Hollanda Bankası bana aynı yardımı yapmam için adam gondererek veya mektupla tavassut talebinde bulundular. Fakat, mucizeler bir defa olur. Nasır'ı en son goren Türk Bakan GUrhan Titrek oldu. 1970 yılı mayıs ayında Uluslararası TürkMısır ilişkilerinde gelişmeler TurkiyeMısır ilişkilerinde de yeni gelişmelere şahit olduk. Nasır, sözunde duruyor ve dostluk politikasını sürdürüyordu. Bunu sağlamak için de Ankara'dan herhangi bir faturanın ödenmesini talep etmemiştim. Dostluk ve karşılıklı anlayışı, daha çok, şahsi ahbaplıklar yolu ile yürütuyorduk. Nitekim, bir gun Çağlayangil'den bir mektup aldım. Koç Holding bütün kuruluşlan ile Arap Boykot Komisyonu'nun kara listesinde bulunduklarını, Arap ülkelerine ihracat yaprnak olanaklanndan mahrum kaldıklarını, halbuki, Arçelik ve diğer sanayi kollannın, Arap ülkelerinde yeni pazarlar bulabilecek kalite ve fiyat şartlanna sahip olduklarını yazıyor ve benden, Nasır'a rica ederek, Koç'un "kara listeden" çıkartılmasına gayret Eralp Mısır'da Ettrip, Libya'dan sonra, Mısır'a uğradı. Mısırhların, ihtilâli takip eden günlerde yapılan bu acele ziyaretten endişe duymaları ihtimali karşısında, kendilerine, bizzat Eralp'in yaptığı temaslar hakkında bilgi verilmesinde fayda görulmüştu. Eralp,Kahire'de bir ikı gün kaldı ve Dışişleri Bakanı yardımcılan ile görüştü. Dr. Hasan El Zeyyat ve yeni atanan yardımcı Semih Enver, Çağlayangil'den gelen mektupta Koç Holding1 in Arap Boykot Komisyonu'nun "kara listesi" nden çıkartılması için gayret göstermem isteniyordu. Nasır'a gösterilmesi talebi ile mabeyinciyeKoç'un Mısır'a iyi hisler laşıdığım belirten bir mektup yazdım. Bir hafta sonraKoçHol ding Nasır'ın emri ile kara listeden çıktı. hatta bilgi elimde yoktu. Kahire'den itibaren bu iş, nasıl halledüebilecekti. Koç'un, Arap pazarlanna yerleşebilmesi şüphesiz ki memleket yaranna olacaktı. Nasır'a gösterilmesi talebi ile Mabeyinci'ye uzun bir mektup yazdım. Koç'un, tslama bağlılığını, mutekîı vc beş vakit namazında bir mümin olduğunu. açıkladığını, İsrail ile hiçbir ilişiği kalmadığını, dört sayfalık bir mektupla anlattım ve Koç Holding'in Arap kara listesinden çıkanlması hususunda gerekenlere talimat vermesini "istirham eyledim." Koç hakkında yazdıklanmın çoğunun dofru olduğunu bili Vakko 'Gençlikten Gençliğe" YÖK, ÖZERKLİK. ATILMALAR Ünıversıte Gelışımınde Bir Zıkzak YÖK Kuçük Atma Yanhşhklan Tılkı Kuyrukları ve Bukalemunlar ÖĞRENCİ MEKANLARI/KAHVELER Martın Luther'den Şeyh Bedretün'e 1960'h Yıllarda ABDde Öğrencı Hareketleri II ÖYKÜLER İNCİ ARAULA SÖYLEŞİ ŞİİRLER Lirizmin Ufku Bir Evlihğin Öyküsü Halkla ilişkiler Bölümü için... • Bir moda merkezinde çalışmaktan, çahşmaktan, çalışmaktan... gerçekten zevk alacak • Hızlı. dıkkatli ve iş takip etmeyi bilen BAYANSEKRETER arıyoruz. Isteklilerin. ELEMAN ARIYOR 1) ÜRÜN YÖNETİCİSİ (PRODUCT MANAGER) Kısa ve orta vadeli ilaç marketing planlanmn ve bütçelerinin hazırianması, kârlıbk analizlerinin yapılması, saptanan propaganda stratejisinin uygulanmasında koordinasvon faaliyetlerini yüriitecek. Pazarlama. İş İdaresi, Eczacıbk. Biyoloji dallannda vıiksek öğrenim görmüş.çok iyi Ingilizce bilen, askerliğini yapmıs, 35 yaşını aşmamış bir eleman. Tecrübeli olmak tercih sebebidir. SANDOZ ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Bilmece mi? Ek gösterge mi? SORl': Gazetenizin, memuriyet hay^lına başladıgım 1942 yıhndan beri surekli okuyucularındamm. Eski yıllarda, koylerimizin hemen hemen yuzde doksanında ilkokul, ilçelerimizde aynı oranda ortaokul, illcrimi/in ise yarısından çoğunda lise olmadığı için \nadolu'nun geri kalmış yorelerinde fakir köylu cocukları bu okullarda okuyamazlardı. Çok an Uköğrenimlerini, ilçelerindeki bu okullarda yapabilmış ve bunlardan hali vakti biraz iyi olanlardan pek azı da ilçelerine yakın cimr illerde veya ilçelerdeki ortaokullarda oğrenim görebilmiştir. Bunlardan birisi de benim. Liseye gidemediğim için 1942 yılında devlet memurluğuna girdim. Sonra da İçişleri Bakanlığınca açılan bir yıllık meslek kursunu bitirerek. Bucak Mudürliiklerine atanacaklarda aranan lise ve dengi okul mezunu olma şartını kazanarak Bucak Mudıirlüğii'ne atandım. 38 yıl 3 ay fiili hizmetten sonra kendi isteğimle emekli oldum. Bu defa 3 ocak 1*184 larihli gazetenizde "Eski Yeni Emekliler arasındaki ayınm ortadan kaldırıldı." başlıklı yazıda bütün derecelerdeki emeklilerin EK GÖSTERGELER'den faydalanacağı haberiniz, y üzbinlerce emekli merauru (çok az maddi imkânlara sahip olduğumuz için) az da olsa ferahlıyacagız diye sevindirdi. Fakat ilave çeklerimizi alıp elimize geçen parayı hesap edince elimiz bogrumüzde kaldı. Dunımu bilen bazı yetkili kişilerden sorduğumuzda, gazetenizde sözü edilen 113 Sayılı Dış Genelge'de, bu haktan yararlanacakların, lise veya dengi okul mezunu olmaları şartı ileri sürülerek bu öğrenimin altında olan memurlar EK GÖSTERGELER'den faydalanamamıştır. Bu durumun bir kez daha gozden geçinlerek, doğnıluk derecesinin gene gazetenizde, çok büyük bir emekli kitlesini ilgilendirmesi yonünden beklemekteyiz. A . a DENİZLİ VANIT: Devlet Memurları Yasası incelendiğinde "Ortaokul iistü 1 yıl mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler"in 4. derecenin 9. kademesine kadar yükselebilecekleri göriılecektir. Şimdi Emekli tSandığı Genel Müdürluğü'nün 113 sayılı Dış Genelgesinin 7. sayfasını birlikte izleyelim. "1.1.1984 taribinden itibaren yürürlüğe girecek bu değişiklikle, tüm derece ve kademelerden emekli olanlarla, ölenlerin; emekli, dul ve yetim aylıklan ek göstergeleri de esas alınarak bağlanacak ve 1101 Sayılı Kanun'un ek 2 nci maddesi hiikmü gereğince, bu »arihten önceki tüm emekli, dul ve yetimler de bu hükümlerden Sandığımızca aylıkları yükseltilmek suretiyle yararianabileceklerdir." Yasa Bucak Müdurleri'ni Genel İdare Hizmetleri Sınıfı kapsamına almıştır. Devlet Memurları Yasası'nın "Göstergeler"e ilişkin 43. Maddesi; "B) Ek Göstergeler: Bu kanun kapsamına giren kuruluşlarda devlet memurlan eliyle gördürülen görevlerde bulunanlann aylıkları, görevleri ve yonetim sorumluluklan dikkate alınarak; a) Kadrolan Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil olanlar için Kadro Kanunu'na ekli cetvellerde gorev ünvanlannın karşısındaki rakamların; (...) Eklenmesi suretiyle ödenir." denilmektedir. Kişisel gorüşümuz ek göstergelerin emekli dul ve yetim aylıklarına yansıtılmasının şimdilik çözüme kavuşamamış olduğu yönündedir. 10 Şubal 1984 Cuma gününe kadar saat 14:0018:00arasında bir fotograf lanyia birlikte Vakko Fabrikası Topkapı adresine şahsen başvurmalan rica olunur. 2)TTOBİ SERVİS ELEMANI Klinik çahşma takipleri, Sandoz araştırma sonuçlarının Tıp Fakiiltelerînde duyTirulmaa gibi faaliyetleri yönetecek. Farmakoloji. Biyoloji, Eczacıbk veya benzer bilim dallannda doktora yapmış, yayınlan bulunan, askerliğini yapmış, 40 yaşın altında çok iyi Ingilizce bilen (ek lisan tercih sebebidir) eleman. YALNIZ OKUMAK İÇİN DEĞİL YAZMAK İÇİN DE SOMESTRE ÇelikPalas CFTİLFP Vakıf Turistikoteli 21.000.25.000. turizm sunar 3) SEKRETER En az lise mezunu, çok iyi Ingilizce bilen, hızlı daktilo yazan. 30 yaşını aşmamış bir bayan eleman aranmaktadır. Adaylarm, fotoğraf ve özgeçmişlerini içeren mektuplanyla yazılı olarak aşağıdaki adrese başvurmalan rica olunur., Mürâcaatlar gizli tutulacaktır. 8URSA SAPANCA BOLU ABANT Koru oteli Turban Abant oteti 32 90037.900.3 gece 4 gun KAMBİYO SENETLERİ TAKİBİNDE ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ KARTAL l'İNCİ İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1983/6001 Alacakh: Mustafa Gurer vekili Av. Müjgan Bilgın. Borçlu: Mehmet YiğinMehmet Salih Abanoz: Inönü cad. No: 98/B Kat: 2 Kartal adresinde iken meçhul. Takip: 273.400.00 TL.sı senetli borç Yukanda yazüı borç ve masrafları işbu ödeme emrinin tarihinden itibaren kanuni müddet dahil 20 gün içinde ödemeniz, takibinin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğine haiz değilse 15 gün içinde mercii şikayet etmemz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse, yine kanun i müddet dahil 15 gün içinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmeniz, aksi taktirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ederseniz, 100 liradan 5000 liraya kadar para cezası ile mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiğı veya alacağının zaman aşımına uğradığı hakkında itirazımz varsa, bunu sebepleri ile birlikte 15 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden ıtirazının kabulüne dair bir karar getirmediğiniz taktirde cebri ıcraya devarn olunacağı ilanen teblig olunur. 1.2.1984 27.500. OK 22.000.26.000 4 gece S gun 35.500. OK Özel otübus. tam pansiyon koıiaklama. Ortur Servisi BARB^ROSBILVARI 3 $ B E Ş I M A S l 5 t TEL KALIIKOY 33761Û 7 161107416182261612781 SANDOZ tLAÇ SANAYİt LTD. ŞTİ. LEVEND/İSTANBUL Doçent Operatör Doktor MEHMET ERTAŞKIN Hastalarını kabule başladığını saygılarla duyurur. Adres: Mithatpaşa Cad. 55/1 Kızılay Ankara Tel: 31 53 67 34 17 69 DUYURU Kanseroloji ve Ekoloji Derneği'nin adresi aşağıdaki şekilde değişmiştir. Duvurulur. Ataturk Bulvarı 88'7 Alemdar Çarşısı Ankara Tel.: 18 05 63 Dr. Masume Çöl Dahiliye Mütehassısı Mua.: Halaskârgazi Cad. 182 Kaı. I Osmanbey 1ST. (Pangaltı Akbank yani) Tel.: 147 47 93 Ev: Polatlı A/l Blok Daıre: 6 Yeşılkoy l e l . : 573 91 Ob