14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER run bır hukumdarın kevfî ısteğı>le bır ınsanı ıdam ettırmesı değıl, ısteğını gerçekleştırmek ıçın adalet kurumunu alet etmesıdır • • * Şımdı ulkemızde çok şukur ne padışah, ne padışahlık, ne de onun buyruğunu koru korune yerıne getırecek duzmece mahkemeler bulunuvor Gerçı sıkıyonetım rejımı ve sıkıyonetım mahkemelerı varsa da, bunlar duzmece değıl, Anavasa'va gore olağanustu donemlerde kendı kuralları uyannca > argı gorevı yapan yasal mahkemelerdır Donerain "olağanustu" nıtelik taşıması, bu mahkemelere >asa dışı keyfiyetkilervermez. Orneğın, mahkeme verdığı bır mahkumıyet kararını gerekçesıvle bırlıkte teblığ etmek ıçın usul yasasında konulmuş olan sureyı aşamaz Aşarsa, hukumlulerın karara karşı ust mahkemeye başvurma haklarının bır an once kullanılmasını engellemış olur kı, boyle bır tutum yasaya avkırı duşer ve "Adalet mulkun (yanı devletın) temelidir" yaztlı kocaman levhanın onunde oturup adalet dağıtan yargıçların yansızlıklarına ve dolayısıyla halkın hak ve adalete olan guvenıne golge duşurur Bu durum ıse, hukuk ve adalete ınanmış, vıcdan ve ınsaf sahıbı kışılerın eleştınlerıne yol açar Şu halde sıkıyonetım mahkemelerının gerek yargılamada, gerek ışkencelerın onlenmesnde çok tıtız, normal zamanların sıvıl mahkemelerı kadar tıtız olraalan gerekır. "Bızde ışkence yok" denemez; çunku sanıklara ışkence yapmaktan hukum gıyen guvenlık gorevlılerının gazetelere yansıyan yargılanma ve cezalandırılma haberlerı, ışkencenın varlığını gosteren kanıtlardır Bunlar sadece dort duvar arasından dışarıya taşıp yayılan ornekler Ya taşmayanlara, sızmayanlara, sızdınlmayanlara ne demelı? Şu halde ışkenceyı, ancak ust duzevdekı gorevlılerle savcılann sıkı denetımlerı onleyebılır Eğer bu yapılmazsa, gun gelır, yukarıda adlarını yazdığım bıçımde kıtaplar, ıncelemeler, anılar vavınlanarak gızlı kalmış kıyımlan gun ışığına çıkanr \e boyle kıtaplarda "Oniki Eylul doneminde teror onlendı, Turkıje bir ıç savaş tehlıkesinden kurtarıldı ama insan hakları ve adalet zedelendi" gıbı satırlar, eleştırıler yer alır "Adalet mulkun temelıdır" diye diye bu noktaya varmayahm Adalet ve hukuk ınancının dıploma veya cuppe ıle oluşan yaldızlı bır gorunum değıl, gerçek ınsanın ıçını, butun benlığını aydınlatan soylu ve ışıklı bır duygu olduğunun her zaman bılıncınde olalım Goruyorsunuz, Fransız ağır ceza mahkemesının Ermenı teronst ve katıllerı yargılarken takındığı tutum ve verdığı gulunç ceza, butun Turk ulusunun vıcdanında nasıl buyuk bır yara açtı ve Fransız adaletıne butun dunya kamuoyu karşısında nasıl bır golge duşurdu Hele Fransa gıbı uygar geçınen bır ulkede devlet başkanının, gorulmekte olan bu davada mahkemeyı etkılemek ıçın, ışlenen suçun âdı değıl, sıyasal nıtehklı olduğunu söylemesı ve bovlece Fransız yasalarını bıle çığnemesı bır "Cumhurbaşkam" ıçın ıbretle not edılecek olgulardandır Ulke dışında uğradığımız bu haksızlık ve adaletsızlık, nasıl ıçımızı sızlatıyorsa, ulke ıçınde kendı halkımızın yargıçları tarafından gelecek bır adaletsızlığın vıcdanlarımızı çok daha derınden yaralayıp sızlatacağını hıçbır zaman gozden uzak tutmayalım Haksızlıklar karşısında eleştırıye geçmek ıçın, ılle kendımızın bır haksızlıkla karşı karşıya kalmamızı beklemeyelım Buyuk bır ulus olarak en buyuğumuzden en kuçuğumuze kadar hukuk ve adaletın gerçekten "devletın temeli" olduğuna ınanalım Hakkımızı arayarak ve ıster sade vatandaş, ıster bır gorevlı olalım ınsanlara ve devlete karşı hukuk ve adalete aykırı davranışlardan her zaman sakınalım Hukuka ınanmak ancak boyle olur Bir not: Cumhuriyel'te çıkan bir yazı uzerine, Iran İslam Cumhuriyeti Istanbul Başkonsolosluğu'ndan gazeteye şoyle bir melttup gelmiş: "Gazetenızın 22 Ocak 1984 tarihli nushasında sayın Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu'nun imzası ile yayımlanan "İslam Devrimi mi?" baslıklı yazıya Başkonsoloslugumuzca verilen cevap metm ılışiktedir. İlgileriniziricaeder, savgılar sunanm." Bu mektubun altında daktilo ile yazilmış "Muhammed Taheri, Iran islam Cumhuriyeti Istanbul Başkonsolosu" yazısı var ama imza ve resmi muhur yok. Gerçi mektubun ust sol koşesinde "İran islam Cumhuriyeti Başkonsolosluğutstanbul" anteti var ise de, bu antel ımza ve muhur yerını tutraaz. "Cevap" olarak nitelenen yaklaşık iki daktilo sayfalık yazıda ise, ne antet, ne tarih, ne imza, ne de bır resmi muhur var. Bu eksiklikler dolayısıyla "resmiyet"ten yoksun olan bu yazılardan kuşkulandım: İkı komşu ve dost ulke arasında sogukluk yaratmak için başkalannca duzenlenmiş bir dolap olabilir bu. Çunku "cevap" denilen yazı, "Dını sıyasetten soyutlamanın altında ınkârcılık yatmaktadır" cumlesiyle başlıyor. Boylece Ataturk'un kurduğu layik Turkiye Cumhuriyeti'ne dil uzatılıyor. Metinde de yer yer buna benzer nıtelemeler var. Bu nedenle, dıploması kurallarına >e dıplomatık nezâkete aykın olan bu ımzasız yazının ıçeriğinden soz etmeyecegim; sadece bu notu koymalüa vetinivorum. H.V.V. "Mülkün Temeli" Diye Diye HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Toplumsal ve dınsel goruşlerınden öturu olum cezasına çarptırılan Sokrates'ın, "Senı haksız >ere olume mahkum ettiler" dıyerek ağlavan karısına söyledığı "Sus kadın, haklı olarak mahkum etselerdı daha mı i>i olurdu?" sozu, o zamandan ben geçen 2400 yıldan ben hıç aşınmamıştır Haklı olarak mahkum etselerdı, Sokrates "suçlu" damgasını yıyecek ve çoktan unutulup gıdecektı Eğer o bugune değın unutulmayıp gerçek ınsanın en soylu \arlığı olan "ozgur duşunce"\ı savunanlarca her zaman baş tacı edılmışse, bu "haksız olarak" hukum gıymesındendır nıtelığındedır Acı olan nokta, bu kurala "ulema" denılen dın bılgınlerının karıştırılmış olmasıdır Padışahlann sıyasal nıtehklı ıdam buyruklanna dayanak olan "ulema" fetvalarının son orneğı, hain padişah Vahdettin'ın, Anadolu'da Y unanlılara karşı Kurtuluş Savaşı'nı surduren Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında haın şeyhulıslam Durrizade Abdullah'tan aldığı ıdam fetvasıdır Boyle fetvalarla dın adamlan bırçok sıyasal cmayet ışlenmesıne ve boylece "Adalet mulkun temelidir" ılkesımn ayaklar altında çığnenmesıne ortak edılmıştır Vahdettın'ın buyuk ağabevı Bılındığı gıbı, bır zından ka. Kızıl Sultan Abdulhamit de kurranlığı ıçınde geçen ortaçağ do duğu ozel mahkemeyı, "Mıthat Paşa Cınayetı"ne ortak ederek nemınde kılıse kurallarına, da devletın temeli olan adaletı dehası, kılısenın "resmı" bılım gorın bıçımde yaralamıştır Ustelık ruşune karşı çıkan herkes hem o mahkemeye yalancı tanık buldavacı, hem savcı, hem de yarmak ıçın doğrudan doğruya kengıçlık gorevını kendısınde bırleştıren engızıs>on papazla dısının ve o dönemın ust duzeydekı bazı yonetıcılennın gözu nndan kurulu mahkemelerce onunde bır takım kışılere korzındana attınlır, astınlır, hatta kunç ışkenceler uygulattırmıştır dın dın yaktınlırdı Italyan fîloTahttan ındırıldıkten sonra ıntızofu Gıordano Bruno "dınsel har etmış olan amcası Abdulasapkınlıkla" suçlanarak, 1600 zız'ın mabevıncısı Fahri Bey, yılında böyle bır mahkemenın Turk Tarıh Kurumu'nca bastınkararıyla Roma'da dın dın \alan "Ibretnuma" adlı anılannda kılmıştı bu ışkencelerden bır bölumunu, • * • ınsanın ınsanlığından utanç duyOsmanlı tarıhı, padışah buymasına neden olacak kertede acı ruğu ıle boğdurulan vezırlerın ve sahnelenyle ve butun çıplaklığıybır kısmı henuz kundaktakıla anlatır Bu ışkencelerden bıbırçok şehzadenın kanlı öykulerınde dayanılmaz acılardan dorıyle doludur Şehzade katlının layı yere yığılan Fahrı Bey'ın sesı dayanağı, Fatıh Sultan Mehmet soluğu İcesılınce, Abdulhamıt Kanunnamesı'ndekı "Her ki şoyle der "Adam sen de, rahim mesneye evladımdan saltanat atar, toprak >ntar." muyesser ola, karındaşların nizamı âlem içın katietmek muUnlu tarıh araştırıcısı Ord nasiptır ekseri ulema dahi tecProf tsmail Hakkı Uzunçarşılı'viz etmiştir anınla âmil olalar" nın yıne Turk Tarıh Kurumu'nıbaresıdır Bu, ozu bakımından, ca bastınlan "Midhat Paşa \e hukuksal değıl sıyasal bır kural Yıldız Mahkemesi" adlı kıtabında bu mahkeme a>rıntıh olarak anlatılmıştır 27 Hazıran 1881'de başla>an yargılama, Yıldız Koşku bahçesınde Malta Karakolu'na >akın bır alana kurdurulmuş, bırkaç yuz kışılık cadırda surdurulmuştur Dınleyıcılere verılen gınş ıznı kartlannda, ancak bır tıyatro temsılı ıçın bastınlan bıletlerde rastlanabılecek şu tumce >er almıştır "Malla karakolhanesındeki mahkemenin seyr ve temaşasının mezuniyetini hâvi duhulıye biletidir." Bır ortaoyunu duzenlemesı bıçımınde başlayıp surdurulen yargılama sırasında dın bılgını ve donemın Adalet Bakanı Cevdet Paşa'nın, padışahın ıstedığı doğrultuda o>nadığı vakışıksız rol, adalet tanhımızın sayfalannda bır kara leke olarak durmaktadır. tstanbul'dakı yabancı devlet elçılerı, bıraraya gelerek Yıldız Mahkemesı'nın verdığı ıdam kararlannın uygulanmaması ıçın padışaha başvurmayı kararlaştırdılar ve elçılerın en kıdemlısı olan Iran Buyukelçısı Muhsin Han'ı sozcu olarak saraya gonderdıler Abdulhamit bu bağışlama rıcasını ıyı karşılamadı ve mabevn kâtıbı ıle verdığı yazılı yanıtta, mahkumları bağışlayıp bağışlamamanın kendısını ılgılendıren bır sorun olduğunu behrtırken, "Insanların hıç yargılanmadan ıdam edıldığı Iran Devletı"nden söz ederek Iran Elçısı'nın bu tutumuna hayret ettığını bıldırınce, Elçı Muhsin Han, şu yanıtı vermış "Yıldız Sarayı'nda seyr ve temaşa olunan muhakeme gibi bir muhakemenin İran'da cereyan etiiğini zâtı şâhâne bildirecek olursa medyunı şukran olunım." Bu vanıt o tarıhte Avrupa gazetelerınde vayımlanmış Çunku, so PENCERE Yeni Tanrımız!.. 5 ŞUBAT 1984 EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Küçücük odada 82 öğrenciyle eğitim yapılır mı? Urfa 0i Siverek ilçesi Buyuktcpe koyu ilkokulunda gorev yapmaya çalışan bir oğretmemm. Okul 1961 yılında yapılmış, geçen yıliar içinde hiç onarım gormemiş. Dolayısıyle kapısı penceresi kınlmış, betonu çatlamış, eğitimoğretim yapılamaz duruma gelmiş. Defalarca onanmı istenmiş yetkililerden, ancak "Programa alındı, alınacak.." diye surekli . „ savsaklanmtş. Ben de ' ' başvuruda bulundum, ancak programa ahnmasına rağmen onarım gerçekleşmedi. Şu anda eğitimi, ebesiz, hemşiresiz gostermelik olarak yapılmış. Sağlıkev inin kuçucuk bir odasında yapmaktayım. Oda 7 sıra alıyor ve mevcudumuz ise 82. Çozumu için kendimi zorlayarak, sabah ve oğlenci olarak iki tedrisat yapıyorum. Bu da yetişmezse, akşam da eğitim yapmayı duşunuyorum. Sıra verin, nacak verirken de okul vermeyi unutmayın. Çunkü sıraları koyacak yerim yok. KEMAL UNAL BÜYUKTEPE KÖYÜ İLKOKVLU StVEREK/URFA dökulmuştu. Goz boyamak için yapılan bu çalışma çok geçmeden anlamını yitirdı ve yol tekrar kasislerle doldu. Bolgedeki butun fabrika ve işyerlerı de yolumuzun yapılması içın yardım yapmaya hazırdırlar. tlgıli bakanlık mı, yoksa Yenibosna Belediye Şube Mudurluğu mu onderlik yapar onu bilmeyiz. Bilınen tek bir şey varsa o da koskoca bır sanayi bolgesine yakışmayan yolumuzun bır an once yapılmasıdır. Sayın yetkililen goreve çağırıyoruz. DOĞU SANAYİ SİTESİNDEN MUSTAFA ASLAN VE ARKADAŞLARI Eski bir yazıyı okurken 16 Temmuz 1962 Bır yazı 'Halka karşı olmak mı 7 Hayır' 'Vatan' gazetesınde cıkmtş Bır okur mektubu yayınlamışım bır gun önce, 'sızler halka karşısınız, halktan yana değılsınız' dıyormuş, benı de, llhan Selçuk'u da, Çetın Altan'ı da sucluyormuş1 Ben de ertesı gun bır yazıyla yanıtlamışım Nerde 1962, nerde 1984' Yırmı ıkı yıl oncesı' Nerdeyse ceyrek yuzyıl geçmış aradan Nadır Nadı, "Belkı de bu adam boşuna yaşamış dıyecekler" demıştı bır yazısında Boşuna mı yaşadık gercekten"? Bu soruyu sık sık yınelıyorum Yazarak, konuşarak, duşunerek Boşa mı aktı bunca zaman9 Bunca çaba havaya mı uçtu"? Bır bınkım de mı yaratmadı'? Don dolaş aynı yere dön Yaz çız, sonunda bakmışsın hıçbır şey değışmemış Uğraşır dıdınırsın, sonra yasalar çıkanlır, ozgüıiukler getınlır, yenı bır anayasa oluşturulur, çağdaş kafalı yonetıcıler, zaman zaman ışbaşına da gelır, sonra bır de bakarsın ne o kışıler var, ne o çağdaş gorüşlerın, düşünuşlerın sonucu, urunu olan yasalar, anlayışlar, özgurlukler "Ne demektır halka karşı olmak'? Ya da halktan yana olmak'? Ben bundan şunu anlarım Halka karşı olmak halkın yararını, halkın lyılığını, halkın mutluluğunu ıstememektır Ozel çıkarlan yuzunden halkın yucelmesını, aydınlanmasını, bılgısız bır süru olmaktan çıkıp, bılınçlı bırtopluluk halıne gelmesını ıstememektır" diye başlamışım Baktım, yırmı ıkı yıl sonra da bu sözcüklen olduğu gıbı yazabılırım Bu konuda duşuncem değışmemış Halk dalkavukluğu yapmamak, halkın yararını kımı zaman halk adına sesını yuksetten etkılı kışılere, çevrelere karşınsonuna dek savunmak Dun de böyle, bugun de Saıt Faık, "Yazıcılığm 20 Senesınde" baslıklı bır yazısında şöyle dıyordu "Kalemımızı ne devlete, ne patrona ne de hatta mıllete demagojı yapmayı, efkârı umumıye denılen mıkrobu kast ederek soyluyorum satalım " Yazar, her şeyden önce kendıne karşı sorumludur Halk adına konuşan, halk adına suçlayan, halk adına atıp tutan bırtakım çevrelerın, kışılerın elınde oyuncak değıldır Yırmı ıkı yıl önce şoyle yazmışım "Halka karşı olanlar, halkın yararını ıstemeyenler. halkın mutluluğa kavuşmasından urkenler, halkın aydınlığa kavuşmasından çekınenler ışın kolayını bulmuşlar Halktan yana olanları, halka karsı olmakla suclamak' " Bugün yazsam, yıne aynı seylerı yınelerdım Tutarlılık bu mudur' Kışı gelışmeye, degışmeye, yenılesmeye açık olmalıdır, ama daha lyıye, daha guzele, daha doğruya doğru Gerıye, çırkıne, yararsıza, yanlışa doğru değıl Yazarlık, 'halk' kavramına saygıyla yaklaşmak, 'halk' dalkavukluğu yapmadan, halka kendını beğendırmeye calışmadan gerçek halk yararı ıçın savaşım vermektır Yırmı ıkı yıl oncekı yazımı okurken bunlar geçıyor aklımdan "Önce nedır halk dedığımız1? Bılınçsız bır ınsan yığını m ı ' Yoksa bılınçlı bır topluluk mu"? Bılınçsız yığınlar çoğunluktaysa aydınlara, yazarlara ne yapmak düser? Halkı aydınlatmak, durmaksızın aydınhğı arttırmak, yoğunlaştırmak, yığınları bılgıyle yoğurup bılınce ulaştırmak Bız ne dıyoruz9 Bız buna karşı mtyız' Turk halkı okumasın, aydınlanmasın, turlü haklardan yoksun bırakılsın mı dıyoruz"? Hayır, durmaksızın yıneledığımız, halk yığınlarının gerçek mutluluğa kavuşmasıdır. Gerçek mutluluğun yaratılmasıdır Gerçek mutluluğa doğru ılerlenmesıdır Bılınçsız yığınları aldatmak kolay Bugun Turkıye'de yığınlar çoğunlukla bılınçsız Bılınçsız, çunkü bılgısız Okumasız yazmasız mılyonlarca ınsanımız var Boylelerını kandırmak kolay Ellerınden oylarını almak kolay Gözüne gırmek kolay Bız bu kolay yola sapmıyoruz Halkın gerçek yararı, mutluluğu bu yoldan sağlanamaz Bu ucuz polıtıkacılann ışı Onlar oy almak ıçın bol bol odun verırler, bol bol gerılık tohumları serperler Halktan yana olmak mı b u ' Halkın bılınce kavuşmasını önlemek mı halkçılık'" Bugun de bu tur duşünceler besleyen, hatta zaman zaman bu dusuncelerı yazanlar çıkıyor Bunların sayıları 22 yıl önceye göre epey azaldı, ama yıne dc tek tuk var Bu eskı yazımın son satırlarını yıneleyerek oı»arı yanrtlamaktayarar goruyorum "Halktan bın olarak dostu duşmanı lyı tanımayı oğrenmelıyız Durmaksızın ovgunuzu yapan, hosunuza gıdenlerı yazan söyleyen bır ınsan, gerçekte sızın dostunuz değıldır Halkı övmek, halh goklere çıkarmak, halkın hosuna gıdenı yazmak, soylemek halkın dostu olmak değıldır" Son sınıf öğrencisi ynrdım beklhrtr Adana İTIA (Fakultesi) 197682 yülannda Maliye Muhasebe bolumunden mezun olmuş \eya halen okuyan oğrenci ve oğretmenlere sesleniyorum. Okulunu çeşitli nedenlerle bitiremeyip, son bir fırsatı yardımlanmzla değerlendirecek bir kişiye yardım eder misiniz? 196970 yülannda akademiye kaydımı yapttrdım ve çeşitli nedenlerle Maliye Muhasebe bolumü son stnıfından aynldım. Son aftan yararlanarak sekız dersten sınava gireceğim. Ancak Işletme Finansmanı, Uluslararası Ekonomi, Ekonomik Buyume, Sosyal Politika, Yonetim Muhasebe, Bilanço Analiz, Revizyon Kontrol ve Devrim Tarihi derslerinin kitaplannı alamadığımdan zor durumdayım. Sınav sonu kitaplar iade edilecektir. M. ALt ÖZTURKAN CUMHURİYET İLKOKULU MARDİN Uç r'lı parrraya düşkünlük hastalığa dönuşmeye başladığında faydasız kılısenın papazı ellerını ovuşturmaya başlar, zangoç sıntır Ne oluyor' Avuçlarım kaşınıyor Yanı' ; Parrra gelecek. Nereden' Havadan, sudan, üç kâğıttan, dolar vurgunundan, aldım • sattımdan, pıyangodan, totodan.karaborsadan, kaçakçılıktan, artından, gumuşten, IMF'den, OECD'den, DÇM'den, tesvık tedbınnden, vergı ladesınden, ranttan, faızden, kur farkından, tekelcılıkten, yağmurdan, buluttan, esen yelden, akar sudan, lâğımdan kanalızasyondan, sosyalıst ulkelerden, kapıtalıst toplumlardan, Muslumanlıktan, Islâm bankalarından, Suudı Arabıstan'dan, şundan, bundan Emek yok m u ' Ne emeğı1? Ben sana parrradan söz açıyorum, parrra kazanırsan köşeyı dönersın. ^ Yenı Tanrımız parrra 1 Al parayı, vur paraya, al faızı, vurfaıze, parrran kadar konuş Herkesın para konuştuğu, herkesın para ardında Koştuğu, herkesın parasal önlemlerle ekonomıyı düzeltmeye kalktığı Turkıye'de paranın gün geçtıkçe tepe aşağı gıtmesıne şaşılır m ı ' Butun gazetelerde artık her gün Amenkan Dolarıyla, Turk ürası hesaplanıyor Bakkallar, manavlar, kasaplar, Amenkan Dolarıyla alışvenşe başlamışlar Türk parasının kendınden kaynaklanan bır gucu kalmadı, hepımız her gun lırayla doları kıyaslayıp Turk parasına değer bıçmeye başladık Koca ülke bır büyuk borsa oldu, para sımsarları köşebaşlarında şemsıye açıyor Bul karayı, al parrrayı! . Ekonomi parrra, sıyaset parrra, sıyasal partı parrra, saygınlık parrra, ahlâk parrra, fıkır parrra, namus parrra, kültur parrra, öğretım parrra, ask parrra, hastalık parrra, sağlık parrra, buyukluk parrra, kuçükluk parrrayla ölçulüyor, parrra da Amenkan Dolarıyla Hey gıdının doları1 Sen ne buyük mıkropmuşsun kı, gırdiğın toplumu kısa sürede böylesıne yıyıp bıtırıyorsun * Turkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nı Atatürk neden kurd u ' Ulusal para kavramını devlet hayatında geçerlı bırdeğere donuşturmek ıçın değıl mı? Bu ulkenın yurttaşı, alıntenyle kazandığı ve bırıktırdığı Türk Lırasının para olduğuna, değer olduğuna, güvenılır olduğuna ınanırken, parayı uç rrr'lı parrra yapanlara soylenebılecek sözlen hangı argo lugatınde bulabılırız1? Kendı devletının parasına günden gune değersızleşecek bır pul gözuyle bakanların çoğunlukta bulunduğu bır toplum yaratmak suçunu kımler ışlemıştır' Hem toplumda yukselmenın koşulunu (emeğe değıl) paraya bağlayacaksın hem de parayı parrraya donuşturup Amenkan Doları'na bağlayacaksın Sonra da çağdaşlıktan, uygarlıktan, erdemden, ınsanlıktan soz açacaksın Bezırgânlık ıdeolojısıyle çağımızda hangı mazlum toplum yucelmış? * Yaşadığımız çağda parrra'dan başka kavramlar olduğunu anımsamalıyız. Parrraya tapanlann toplumuna dönüşmekten kaçınmalı, çıkar gudusunun surusü olmak tehlıkesıne karşı durmalıyız Parrra durtulerının yonettığı bır yığın durumuna duşersek, geleceğe yönelık bakışlarımız ufkun ötesınde hıçbır guzellığı seçemez olur. TEK'e soru Edremit Belediye Meclisi, gelir sağlamak için elektrik ucretıyle birlikte (200) lira sabit hızmet ucreti ve (2) lira sayaç kirasımn her iki ayda bir ahnmasını kabul etmiş, bunun yanında Zeytinli Kasabası Beledıyesi (200) lira dışında aynca (20) lira ahnmasını uygun gurmuş. (3000) lira depozito için her makbuzda (500) lira oduyoruz. Bu meclis kararlan 1982 yılında alınmıştır. Bız ucretleri 1983 yılında odedik. Bu durumda hangi yasaya uygun olarak TEK biz abonelerden 1984 yılında bu ucretleri alacaktır? M REFİK CEVAHİR EDREMİT dövizle döviz kazaııiîiaııın taıiı zaımuıı liinıTobankşubelerinde dövizhesaplarınauvgulanan >ıllıknetfaizoranları Amerikan Dolan Vadesiz % 9,25 10^5 10,75 11,25 3 ay ihbaıiı % 6 ay vadeli % 1 yıl vadeli % Alman Markı 5,00 6,00 7,00 7,50 İsviçre Frankı 2,00 4,25 4,75 İngiliz Sterlini 9,25 10,00 10^0 10,75 S.Arabistan Riyali Hollanda Florini Fransız Frankı 12^5 13^5 14,00 14,50 Yelkilileri göreve çağırıyoruz tstanbuPun Yenibosna semti hudutları içinde yer alan Doğu Sanayi Sitesi, betki de Turkiye'nin en buyuk sanayi sitesidir. Yurdun dort bir yanına mai yetiştiren sitenın etrafında da çok sayıda fabrika ve işyeri vardır. Hal boyle iken koskoca sanayi sıtesinin doğru durust bır yolu yoktur. Yolun bozuk ve kasisli olması yuzunden trafik kaidesi diye bir şey yoktur. Suruculer burada tekerlerini kasislere duşurmemek içın sankı akrobasi yapıyorlar. Bu yutden her an kaza yapmaları mumkundur. Aynca her turden aracm gelip geçtiğı yolda araçlann kasislere duşup çıkması sırasında yıpranmalan sonucu ulusal servet yok olup gnmektedir. Aynca duzenli ve çabuk bir trafik akışınm olmaması yuzunden buyuk olçude iş kaybı da olmak tadır. Altınyıldız fabrikasının işçilerme dağıttığı konutlarla ilgilı olarak eski başbakanlardan sayın Bulend Ulusu 'nun bu yoldan geçmesinden once yol hafifçe duzlenip uzerine asfalt şerbetı 9^5 9^0 9,75 10,00 6^5 6,50 6,75 7,00 5^0 Reklam şirketinde çalışacak, lise mezunu daktılo bilır, guleryuzlu Şimdi hem dövizinizle döviz kazanacaksınız, Töbank'da bir Döviz Hesabı açtınn, dövizinizle döviz kazanın. hem de ülkenize döviz kazandıracaksınız. Hem yüksek faizden kazanın, hem kurdan Ustelik Töbank güvenassinde. kazanın; hem ülkenize kazandınn. Töbank dövizinize dövizle faiz veriyor. Anaparanızı da faizinizi de dilediğiniz zaman dövizle ödemeyi garanti ediyor(*). Siz de dilediğiniz Töbank şubesine gelin; • • BAYAN SEKRETER 143 48 40 (*) 3 ay ihbarlı veya vadeli Döviz Hesaplarinızı Töbank'da vadesınden önce dilediğiniz zaman döviz olarak gen alabüir, vadesiz faız oranlanndan da yararlanırsmz. güçlü bonkodır " A&O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle