Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 13 ARALIK 1984 OLAYLARIN ARDENDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) nin televizyona yansıtılması ise sayın parlamenterlerimiz açısından gerçek bir talihsizHk olmuştur. Çünkü çalışmalann niteliğini ve konuşmaalarm düzeyini kamuoyu uzaktan izlemek olanağını bulmustur. 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra; daha ciddi, çalışkan, yaratıcı, üretici, denetleyici bir parlamento kurulması gereği öne sürülmüş; bu yolda kimi önlemler de alınmıştı. Özünde antidemokratik de olsa bu önlemlerin nedenlerirti düşünenler, bugünkü Meclisin görüşmelerini izledikçe olumlu notlar vermekte zorluk çekiyorlar. Bütçe açıkları, bütçe dışı fonlar, ek ödenek beklentiferiyle yamalı bohçaya dönüşen ve ciddiyetini yitiren bütçeyiemek verilmiş bir eleştiriyle ciddiyete davet eden bir muhalefet çalışması şimdiye dek izlenememiştir. Parlamentodaki muhalefetin sağıyta soluyla kendisini toparlaması gün geçtikçe daha zor görüniiyor. Buna karşılık parlamento dışında bir muhalefetin varlığı da ortadadır. Çok partili demokrasi adına bu durum doğal ve olumlu bir tablo oluşturmuyor. • * * NATO Dışişleri Bakanları Brüksel'de toplandı Halefoğlu, terorizmi gündeme getiriyor Vahit Halefoğlu ile George Shultz arasında yapılan ikili görüşme sırasında, Başbakan Turgut Özal'ın ocak ayı içinde Başkan Reagan'ın davetlisi olarak ABD'ye gitmesi konusunda görüş birliğine varıldığı öğrenildi. HADl ULUENGİN BRUKSEL Esas ağırlık noktasını Doğu, Batı ilişkilerinin oluşturacağı bugünkü NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için Brüksel'de bulunan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu dün Amerikalı meslektaşı George Shultz ile ikili bir görüşme yaptı. 40 dakika süren bu göriişmede Ankara ve VVashington temsilcilerinin Başbakan Turgut Özal'ın Reagan hükümetinin davetlisi olarak Birleşik Amerika'ya gitmesi konusunda görüş birliğine vardıklan öğrenildi. Ocak ayında yapılması beklenen bu ziyaretin kesin tarihi Halefoğlu tarafından "önce davet edenler duyunır" gerekçesiyle açıklanmadı. Görüşmede, Türkiye Yunanistan ilişkileri, Birleşik Amerika'nın ülkemize yapacağı yardım, Ortadoğu'da durum, Doğu Batı ilişkileri, Kıbrıs'taki son gelişmeler ve terorizm konusu ele alındı. ABD Dışişleri Bakanı'nın Tahran'a kaçınlan Kuveyt uçağını örnek vererek, "Terorizmin mihraklanna önceden ihtiyati darbeler vurulması" yolundaki VVashington görüşünü Halefoğiu'na ilettiği öğrenildi. Türk Bakan ise uluslararası tedhişçilikle mücadelede sıkı işbirliğjnin önemini tekrarlayarak sorunun aynı zamanda bir NATO konusu da olduğunu belirtti. Kıbrıs konusundaki son gelişmelerin de değerlendirildiği dünkü temasta Shultz'un, Halefoğiu'na ayrıca Denktaş, Kipriyanu zirvesinin gerçekleşme olasılığından duyduğu memnuniyeti ifade ettiği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı ile bu yıl beşinci kez buluştuğunu anımsatan Vahit Halefoğlu, dünkü görüşmenin son derece memnuniyet verici olduğunu söyledi. Halefoğlu, Ankara'nın görüşlerinin Birleşik Amerika temsilci Memurlara yepyeni ödül (Baştarafı 1. Sayfada) nsız sayılan devlet memurunun görevine son verilecek. Aynca taşrada valilerin ve kaymakamların sicil ve disiplin amiri olmaları sağlandı. Çalışan memuru ödüllendirme düşüncesiyle emsallerine göre daha başarılı olan devlet memuruna, ilgili bakanın önerisi ile bir aylık, ayrıca başbakanın onayıyla da ikinci bir aylık tutarında ödül verilecek. Emniyet, gümrük, eğitim ve öğretim hizmetlerinde ilk ödül miktarı iki aylık tutarı olabilecek. MALİ DÜZENLEMELER Kararname ile 1987 yılına kadar ek göstergeler 3600 ile 150 arasında kademeli olarak yükseltiliyor. Eski cumhurbaşkanlarına almış olduklan emekli maaşının yanı sıra bu makamdayken aldıklan maaşın yüzde 40'ının ödenek olarak verilmesi öngörülüyor. Kararname uyarınca, 1987 yılında devlet memurları maaşlarına esas alınacak göstergeler 25 ile 600 puan arasında arttınlıyor. Buna göre, genel kurmay başkanının "görev ve rütbe" göstergesi 900'den 1000'e, kuvvet komutanlarının 800'den 900'e, Başbakanlık müsteşarının 550 olan "görev unvan" göstergesi de 700'e çıkanhyor. KHK uyarınca "özel sınava" tabi olarak alınan müfettiş, müfettiş yardımcıları, uzman ve uzman yardımcıları ile kaymakamlann maaşlanna esas dereceleri, bir derece arttınlacak. Hâkim ve savcı adaylarına yüzde 45 oranmda ödenek verilmesi ve hâkimlerin yüzde 90 olan ödeneklerinin yüzde 95'e çıkarılması sağlanıyor. Mülki idare amirlerinin tazminatlan en yüksek devlet memurluğu aylığına bağlanarak, yüzde 2540 oranları arasında saptandı. Ortaokul ve dengi meslek okulu mezunu sağhk personeline özel hizmet tazminatı verilmesi öngörüldü. Kalkınmada öncelikli yörelerde görev alacak teknik elemanlara ise en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 5'i kadar ek özel hizmet tazminatı verilebilecek. Genel idari hizmetler kadrosunda olup, ek göstergeden yararlananların, bu göstergeleri de 50 ile 100 arasında arttınlacak. Yapılan bu düzenlemelerle devlet memurlarının 1985 yılı başında 5.4 olan maaş yelpazesi, 1987'de 7'ye çıkarılmış olacak. Boş kadro bulunmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurlar, kazanılmış hak aylıklannı ve öğrenim durumları itibanyla yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla bir üst dereceye yükselebilecekler. Kurumlar, kariyerlerinden yararlanmak istedikleri eğitim, öğretim, yardımcı sağhk ve teknik hizmetler sınıfına dahil memurları "özel bazı kadrolara" atayabilecekler. Silahlı Ku%rvetler, gerek kamu ve gerekse özel sektördeki bilgi ve uzmanlığı bulunan sivil elemanlardan yararlanabilecekler. Kadrosuzluk ve zorunlu hallerde yıl içinde emekliye aynlanlann yıl sonunda ayrılanlara oranla alacaklan ikramiye farklannın ödenmesi de öngörülüyor. Kararnameyle getirilen diğer bir önemli düzenlemeyle emeklilerin emekli aylıklan kesilmeksizin kadro karşılığında sözleşmeli olarak çalışmalanna olanak veren 2333 sayılı yasa, 1986 yılı sonunda yürürlükten kaldınlıyor. SOSYAL OLANAKLAR Emekli Sandığı'na tabi hizmetleri 10 yıl ve daha fazla olanlarla subay ve astsubaylardan aynı durumda olanlar istekleri halinde Toplu Konut Fonu'ndan özel şartlarla ve öncelikle yararlanabilecekler. I>evlet memurlannın bakmakla yükümlü olduklan çocuklarının tUmüne de tedavi olanağı sağlanıyor. KHK ile memurların yer değiştirme süresi ve atamalannda eş durumu göz önünde tutulurken, rotasyondaki engeller de kaldınlıyor. Hastalıklarda verilecek sağhk izinleri ise hizmet sürelerine göre yeni esaslara bağlanıyor. Buna göre, verilecek raporlarda gerekli görülmesi durumunda 10 >ıllık hizmeti olanlara 6 aya kadar, 10 yıldan fazla hizmeti olanlara ise 12 aya kadar aylık özJük haklanna dokunulmaksızın izin verilebilecek. Kanser, verem ya da akıl hastalıkları gibi uzun tedaviye gereksinim görülen durumlarda bu süre 18 ay olarak belirlendi. İzin süresinin sonunda hastalıkların devam ettiği resmi raporlarla saptananlann izinleri bir katına kadar uzatılabilecek. Bu sürenin sonunda iyileşemeyen memurlara ise emeklilik hükümleri uygulanacak. MERKEZt SINAV SİSTEMt KALDIRILIYOR Kararname, memuriyete giriş konusunda yeni düzenleme getiriyor. "Büyük bir bürokrasiye neden olduğu" gerekçesiyle merkezi sınav sistemi kaldırılarak kurumlara gereksinmeleri oranında eleman alma olanağı sağlanıyor. Istifa eden memurlann yeniden memuriyete dönmelerinde ise başvuru süreleri yarıya indiriliyor. Seçime katılan veya milletvekili seçilen kamu görevlilerinin yeniden memuriyete dönebilmeleri de sağlanıyor. POLTIİKA VE ÖTESÎ MEHMED KEMAL Soluduğumuz Havayı da... Adına 24 Ocak kararlan denilen ekonomiye herkes bir ad taktyor. Kimi topal ekonomi, kimi komuta ekonomisi, kimi de bunalım ekonomisi diyor. Bu ekonominin 'kurban keçisi' Doç. Nihat Falay'a göre işçilerdir. Sosyal Sigortalar Kurumu istatistiklerine göre, gerçek ücretlerdeki düşme her yıl sürmektedir. 1977 ücretleri 100 kabul edilirse ücret endeksi 1980'de yüzde 57, bunu izleyen 1983'te yüzde 51 ve sonunda 1984'te yüzde 49'dur. Sosyal adaleti benimseyen bir sistemde toplurndan özveri istenirken bunda da eşrtlik gözetilir. Toplumun bir kesiminden özveri istemek, bir kesimini ekonomide şişindirmek olmaz. Ama diyeceksiniz ki, özel girişimci, ekonomide toplumun özel girişimci yanlısına büyük kazanç ve kâr vereceksiniz ki bunalım aşılsın. Özel girişimci ekonomi özveriden çok kâra bakar. Kârı azıcık kısıldı mı, özverinin damlasını esırger. özveriyi sadece emekçi ve işçi kesimiden istemek, kâra dayalı özel girişimciyi korumak ve özveriden uzak tutmak gerekir. Bunu yaptınız, özel girişimciyi doyar mı sanırsınız? Doymaz, ister, verilenden daha fazlasını ister. Almaya satmaya dayalı bir ekonominin içinde emekçi ve işçi kesiminin özverisi de yetmez. Yetmediği görülüyor. Kimi köprüyü, kimi barajı satarken izmirli Sabahat Dibekçi de boynurv daki (doğuracağı) cocuğu bir kat karşılığında satmak istiyor. Sakınmadan, kaçınmadan da açıkça satılığa çıkarıyor. Gerçi bizim Medeni Kanun'da çocuk satmak yoktur, ama kalıbına uydurup 'çocuk edinme' vardır. Dallas filminde görüldüğü gibi artık evlat edinmek isteyen yeni ekonomi zenginleri, mezeciden yabancı peynır alır gibi, doğuracak yoksul analardan da daha ana karnında çiçegi burnunda çocuk alabilirler. Kan vermenin yeni çıktığı, bunca yaygın olmadığı dönemde radyoda 'Kan aranıyor' dendi mi, kahvede oturan 'kancılar' kulak verirler, "Eraş bilmem ne" der demez fırlarlardı. Kimin kanına uyuyorsa o giderdi. Kahveci bağırırdı: "Kancılar dikkat, kan aranryor!" Belki çocuk pazarları kurulur, mavi gözlü istiyorum, esmer istiyorum, sarışın istiyorum... gibi ilanlar verirler, gönüllerine göre çocuk ısmarlarlar. Köprü ısmarlanıyor, baraj ısmarlanıyor, demiryolu ısmarlanıyor da çocuk neden ısmarlanmasın? ikinci Dünya Savaşı yıltarında CHP devletçiliğinin yanı başında özel girışimcılikten yardım istenmiştir. Savaş sıkıntıları içinde stok yapmaması, malı karaborsaya dökmemesi, aşırı kazanç yoluna başvurmaması özel kesimden istenmiştir. Ancak gorülmüştür ki, savaş zenginleri iktidarın ve tek partinin bütün istemlerine kulak tıkamış kendi kârına, yararına bakmıştır. Milli Korunma Yasası da istenildiği gibi işlememiştir. özel kesimin ekonomik yurtseverliği boşlukta kalmıştır. Bu durum karşısında sabrı tükenen Milli Şef Ismet İnönü nihayet patlamıştır. Durumu, her dönemde bir belagat örneği sayılacak şu sözlerle dile getirmiştir: "... Acı ile hatırtamalıyız ki, milletin iaşe işlerini düzenlemek yolunda cumhuriyet hükümetlerinin harcadığı çabalara, iki yıldan beri, cemiyetimizce hiç yardım edilmemiştir. İşte bugün çözümlenecek ilk sorun, genel güvenlik havasının geri gelmesidir. Bulanık dönemi bir daha ele geçmez fırsat sayan eski batakçı çiftlik ağası ve elinden gelse soluduğumuz havayı ticaret metaı yapmaya yeltenen gözü doymaz vurguncu tuccar ve bütün sıkıntıları politika ihtirasları için fırsat bilen ve hangi yabancı milletin hesabına çaJıştığı belli olmayan birkaç politikacı, büyük milletin bütün hayatına küstah bir suretle kundak koymaya çalışmaktadır. Üç beş yuz kişiyi geçmeyen bu insanlann vatana karşı açtk olan zararlannı gidermek yolu elbette vardır. Tıcaretin ve iktisadi faaliyetlerin serbestliğini bahane ederek milleti soymak hakkını hiç kimseye, hiçbir zümreye tanımamaltyız." Sömürüyü bütün çıplaklığı ile dile getiren İnönü'yü her zaman bulamayız ki... Köprüyü de, yolu da, suyu da, soluduğumuz havayı da satariar, ne çıkar! (Baştarafı 1. Sayfada) layan Yunan Savunma Bakan Yardımcisı Andonis Drossogiannis, NATO Savunma Bakanlan toplantısında Türk ve Yunan birliklerinin savunma planlamasına dahil edilmeyeceği yolunda alınan kararın, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin NATO tatbikatlanna katılmasını engellemediğini söyledi. Yunan istemleri çerçevesinde NATO'nun Ege bölgesinde yapacağı tatbikatlara Yunanistan'ın "Komuta deneyimi kazanmak" amacıyla katılmasmda sakınca olmadığını belirten Drossogiannis, NATO tatbikatlarına zaman zaman Fransa gibi paktın askeri kanadında yer almayan ülkelerın katıldığını, böylece askıda olmasına karşın, Limni Adası'mn da söz konusu tatbikatlara tahsis edilmesinde bir engel olmayacağını savundu. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Drossogiannis, Limni konusunun dün başlayan NATO Dışişleri Bakanlan toplantısında ele alınmayacağını belirtti ve "Bu konunun ne zaman gündeme geleceğinin bilinraemesinin yanı sıra çok yakın bir tarihle görüşiilebUeceği olasılığından" söz etti. öte yandan Yunan Hükümet Sözcüsü Dimitris Marudas, dün akşam bir açıklama yaptı ve "NATO içinde Yunanistan*la ilgili sorunlara çözüm bulunmadıkça, NATO'nun hiçbir tatbikatına katılmanın söz konusu olamayacagını" söyledi. Marudas, Yunan basın mensuplannın sorulannı yanıtlarken, "Türkiye tarafından veto kullanılarak bloke edüen Yunan Silablı Kuvvetleri'nin NATO'ya tahsisi belirlenmedikçe Yunanistan'ın NATO tatbikatlannın hicbirinde yer almayacağmı ve Iimni Adası'mn NATO planlamasına dahil edilmesi gerektigini" belirtti. Limni Adası'mn NATO savunmasının Ege'deki ikinci hattını oluşturduğunu söyleyen Marudas, "Yunanistan'ın Ege iizerindeki 1974 yılına kadar olan komuta sorumluluğunun da yeniden Yunanistan'a verilmesi gerektigini. aksi halde bu nedenle de Yunanistan'ın NATO'nun Ege tatbikatlanna katılmasının söz konusu olamayacagını" vurguladı. Marudas, Yunanistan'ın NATO içindeki sorunlannm "Ege hava komuta denetimi, Limni konusu ve Larissa Karargâhının tayin edecegi sorumluluk sınırlannın" olduğunu söyledi. Marudas, son olarak "Yunan egemenlik baklanndan hiçbir dunımda vazgeçmeyeceğimiz gibi, Türkiye'nin istemlerini tatmin edecek hiçbir tatbikata katılmamaya kararlıyız" dedi. Atina'daki siyasi gözlemciler, Savunma Bakan Yardımcısı Drossogiannis'in bir önceki gün yapuğı açıklamalarla, Marudas'ın dün akjam yaptığı aynı konudaki açıklamalarının birbirine ters düştüğünü beürttiler. Ancak diplomatik çevreler Drossogiannis'in açıktamalanndaki "...Yunanistan'ın Ege'deki istemleri çerçevesinde NATO'nun Ege tatbikatlanna katılmasında sakınca yoktur" görüşünün Marudas'ın " . . . Ege statüsünün 1974 yüı öncesine getirilmesi" içerikli açıklamasıyla aynı anlamı taşıdığını savundular. Yunanistan ABD terorizme karşı sertleşiyor ABD Dışişleri Bakanı Shultz: Terorizme karşı engelleyici eylemde bulunmak istiyoruz. Bu isteğimizi Avrupalı müttefıklerimizin anlayışla karşılayacağını umut ediyoruz. Dış Haberler Servisi Kaçınlan Kuveyt Havayollan'na ait bir yolcu uçağındaki iki Amerikalmın öidüriilmesi ABD'yi terorizmle mücadele konusunda yeni değerlendirmelere itti. BBC'nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı, George Shultz, bugün Brüksel'de başlayacak olan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına gelirken uçakta gazetecilerle yaptığı konuşmada, "Terorizme karşı engelleyici eylemde bulunmak istiyoruz. Bu isteğimizi Avrupalı müttefiklerimizin anlayışla karşılayacağını umut ediyoruz." dedi. Gözlemciler, Shultz'un bu sözieriyle ABD'nin Iran'a karşı bir misillemede bulunmayı düşünüp düşünmediğini tartışıyorlar. Bilindiği gibi ABD, son uçak kaçırma olayında İran yönetimini, hava korsanlan ile işbirliği yapmakla suçluyor. ABD Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Larry Speakes önceki gün yaptığı açıklamada, "tki Amerikalının öidüriilmesi, korsanlarla yapılan anlaşma, korsanların bildirilerinin radyodan yayunlanarak dünyaya duyurulması ve en son yapılan duzmece kurtarma operasyonu, hep İran'ın planları doğmltusunda gerçekleşmiştir" demişti. Speakes, İran'ın tutumunun korsanlan yüreklendirici bir etki de yaptığını belirterek Başkan Reagan'ın olaydan "büyük öfke duyduğunu" vurgulamıştı. Speakes, gazetecilerin Iran'a karşı misilleme yapılıp yapılmayacağı yolundaki sorusunu da "Gelişmeleri izliyoruz. Bu konuda başka açıklama yok" şeklinde vanıtlamıştı. George Shultz'un, Speakes'in açıklamasından bir gün sonra engelleyici eylem görüşünü ortaya atması, ABD'nin misilleme yapmaya hazırlandığı yolunda spekülasyonlann yoğunlaşmasına neden oldu. YÖNETtMDE İKİLİK Dış politikada genellikle ılımlı olarak tanınan George Shultz, terorizm konusunda sertlik yanIılarının başını çekiyor. Shultz iki ay kadar önce. ABD'de yaptığı bir konuşmada teröristlere karşı "Gerektiğinde suçsuz sivillerin de ölmesini göze alarak" misilleme yapmanın zorunlu olduğunu savunmuştu. Shultz'un bu konuşması geniş yankılara yol açmıştı. Dış politikada sertlik yanlısı olan Savunma Bakanı Caspar Weinberger ise terorizm konusunda Shultz'a kıyasla daha temkinli bir tutum içinde görünüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör konusunda incelemeler yapmak üzere Ankara'ya gelen ABD Kongresi'nden üç parlamentere Türkiye'deki temaslan sırasında "Gerek Türkiye'deki 12 Eylül öncesi teröriin bir bölümüniin, gerekse Ortadoğu bölgesinde ortaya çıkan terörün Sovyetler Birligi tarafından tahrik edildiği" bildirildi. ABD Kongresi'nden üç parlamenter Türkiye, Bulgaristan ve tsrail'i kapsayan bir gezinin ilk durağı olarak Uç gündür Ankara'da bulunuyorlar. ABD'li parlamenterler bu gezilerinde belirtilen üç ülkedeki terörün kaynaklan konusunda araştırma yapıyorlar. Edindikleri izlenimi da ABD'li senatörler Herör turu'nda ha sonra rapora dönüştürecekler ve ABD Kongresi'ndeki ilgU 11 alt komisyona iletecekler. ABD'li parlamenterler Ankara'da bulundukları süre içinde konuyla ilgili çeşitli yetkiülerle ve Türk parlamenterlerle görüştüler. Yaptıkları görüşmelerde, ABD'li parlamenterlerin aktardıklan kadarıyla, Türk yetkililer 12 Eylül öncesinde Türkiye'de görülen terör olaylannm "Daha çok Sovyetler Birligi tarafından tahrik edildigini" öne surdüler. ABD'li parlamenterler, uluslararası terorizmden çok Türkiye'de 12 Eylül öncesi teröre ilişkin incelemelerde bulunduklanru belirttiler. si tarafından paylaşıldığım da belirtti. Öte yandan, bir İspanyol gazetecinin "Türkiye, 1985 yılında AET'ye tam üyelik başvunısu yapacak mı?" sorusunu yanıtlayan Halefoğlu, "Başbakan bu konuda konuşarak niyet duyurumuzu yapmıştır" dedi. Aynı gazetecinin "Peki, bize olduğu gibi Yunanistan size de yeto getirirse" sorusuna ise, "Önce Yunanistan'la AET içinde siz mücadele edeceksiniz. Sonra da biz. Zaten şu anda bizim bunu pek düşünecek zamanımız yok. Işimiz basımızdan aşkın" karşılığını verdi. Bakan, Türkiye'nin büyük bir tekstil ve konfeksiyon ihracatçısı durumuna geldiğini, bunun da bazı ülkeleri rahatsız ettiğini sözlerine ekledi. NATO Genel Sekreteri Lord Carrington ile de görüştüğünü açıklayan Halefoğlu, bu temasta bugün başlayacak NATO toplantılarına ilişkin sorunların ele aJındığını. özel olarak Limni konusuna değinilmediğini belirtti. Bugün başlayıp yann sona erecek olan NATO Güz Dönemi Dışişleri Bakanlan toplantısının ana gündem maddesini ise Doğu Batı ilişkileri oluşturacak. Aynı toplantıda Halefoğlu1 nun NATO bünyesi içinde terorizmle mücadelenin önemine değineceği ve üye ülkeleri bu konuda "sıkı bir işbirligine" çağıracağı belirtilmekte. Halefoğlu'nun özellikle, önceki gün Belçika'nın altı yerinde NATO Petrol Bonı Hattı'na yapılan sabotajlar ve Türkiye'nin Brüksel Başkonsolosu'nun evi önünde bulunan bombadan hareket ederek, ittifak içinde uluslararası tedhişçilikle mücadelenin gerekliliğine işaret edeceği sanılıyor. BrükseUde 4 Ermeni gözaltında BRÜKSEL (Cumhuriyet) Brüksel Başkonsolosumuz Selçuk tncesu'nun oturduğu evin önünde önceki gün bulunan ve patlamadan tesirsiz hale getirilen bombadan sonra, Belçika polisinin dört Ermeni'yi gözaltına aldığı öğrenildi. Güveniür kaynaklardan edinilen bilgilere göre, kimliği açıklanmayan dört Ermeni, hem geçen yıl Türkiye'nin Belçika Büyükelçiliğinde görevii Durmuş Aksoy'un öldürülmesinden, hem de "Savaşkan Komünist Hücreler" örgütüne karşı ekim ayında Belçikagüvenlik kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen operasyondan sonra gözaltına ahnmışlardı. Söz konusu dört Ermeni'nin, "Brüksel Hür Üniversitesi" çevrelerinden olduğu da, sızdınlan bilgiler arasında. ALMAN TV'SİNDE ERMENİ PROPAGANDASI Federal Almanya TV'si 1. kanalı ARD'de yayımlanan 45 dakikalık "Ermenistan" adlı programda, Türkiye aleyhine bilinen Ermeni iddialan yeniden tekrarlanarak, 1915'te yaklaşık 300 bin Ermeninin öldürüldüğü ileri sürüldü. Programda konuşan Sovyet Ermenistan'ından Grigor Chandjan adlı ressam, katliamda 1 milyon Ermeninin öldürüldüğünü, Alman danışmanların da buna yardımcı olduğunu iddia etti. Yayın Almanya'daki Türkler arasında tepki yarattı. ilk kamu grevî bitti lş Sendika Serrisl 12 Eylül sonrasının ilk kamu kesimi grevlerinin uygulandığı TESTAŞ'ta önceki gece anlaşma sağlanması üzerine grev kaldırüdı. Hak Iş'e bağlı özdemir lş Sendikası'nın 22 kasımda Ankara, 3 aralıkta Aydın fabrikalarında ve geçen pazartesi günü Ankara'daki Genel Müdürlüğü'nde grev uygulamasını başlattığı TESTAŞ'ta anlaşma sağlanarak greve son verildi. özdemir lş Sendikası Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada imzalanan sözleşme ile, 1 ağustos 1983 tarihinden geçerli ohnak üzere, ücretlere birinci yıl yüzde 30 artı 3 bin lira, ikinci yıl yüzde 25 zam yapılması sağlandı. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI BEYKOZ tCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 984/329 Satılmasına karar verilen gaynmenkulün cins, kıymeti, adedi, evsafı: Beykoz Paşabahçe mahallesi 32 pafta, 222 ada, 6 parsel sayılı gaynmenkulün 75/360 hissesi satılacaktır. Tamanu 101.75 m' olup üzerinde on yedi dükkânı olan kargir iş hanının tamamımn değeri 15.262.500.00 lira, borçluya ait satılacak olan hissenin değeri 3.179.687.40 liradır. Boğaziçi Imar Müdürlügünün 27.2.1984 tarih ve 984/616 sayılı yazılarına göre 1/1000 Boğaziçi ön görünüm planında park sahası içinde kaldıgı ve 2960 sayılı Boğaziçi K.nunun 3. (g) ve geçici 4. rnaddelerine göre yeni injaat izni verilemeyeceği belirtilmektedir. Üç katlı olan bu iş hanı Erguvan Cad. Çağatay Sokağında köşe başındadır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 25/1/1985 günü saat 13.00'den 13.30'a kadar Beykoz lcra Dairesi'nde açık artırma suretiyle yapılacaknr. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şanı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 4/2/1985 günü aynı yerde saat 13.00'de ikinci anırmaya çıkanlacakur. Bu artırmada da rUçbanlı alacaklılann alacağını ve sauş masraflannı geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin VolO'u nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellâliye resmi ihale puiu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenir. 3 Ipotek sahibi aJacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır, aksi takdirde haklan tapu siciJi ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve lflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve *?o 10 faizden alıcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecekür. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 984/329 sayılı dosya mımarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilân olunur. ( + ) tlgUUer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 15129 Astsubaylar (Baştarafı I. Sayfada) ra ile ilgili şu bilgiier verildi: "Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirme ve geliştirme programlan ile, 1985 yılı Milli Savunma Bakanhğı bütçesinin nitelikleri ve uygulanma esaslan tespit edilmiş, Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren kanun, tüzük ve yönetmeliklerde yapılacak değişiklikler saptanmıştır. K.K.K.hgı hava birlikleri için astsubay kaynağından da pilot yetiştirilmesi, uzman erbaslann sözleşmeli olarak kıtalarda önemli görev yerlerinde istihdam edilmesine imkân veren yasal düzenlemelerin yapılmasına karar verilmiştir." 23 Yehova Şahidi'ne 46 yıl hapis Haber Merkezi Ankaru DGM ilk karannı verdi ve 23 Yehova Şahidi 46 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınldı. "Laikliğe aykın olarak, devletin temel nizamlannı kısmen de olsa dini inançlara uydurmak amacıyla cemiyet kurduklan" savıyla yargılanan sanıklardan Toros Coşkunkaya, Vahap Yiğitay, Mehmet Faik Yargıcı, Şevket Tathes ve İsmail Açıkgöz 6'şar yıl 8'er ay hapis cezasına mahkum oldular. Sanıklardan Kemal Hacarhoğlu, Abraham Kasapbiçer, Tank Suat Yargıcı, Hulya Erenışık, Nihal Açıkgöz, Süleyman Yılmaz. Salih Ersoy, Hatice Yüksel, Sezai Yüksel, Eli Yılmaz, Vergi Yılmaz, Fatma Açıkgöz, Zeynep Hacariıoğlu, Tulay Hacariıoğlu, Sadi Yılmaz, Ercan Ersoy, Necdet Varol ve Uğnr Sapmaz 4'er yıl 2'şer ay hapis cezasına çarptırıldı. TKİB DAVASI SONUÇLANDI İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen Türkiye Komünist İşçiler Birligi davası sonuçlandı. Sanıklardan Rüştü Aslan 8 yıl 1 ay, Ali Ülger, Hasan tbrahim Karataş, Orhan Aykaç, Cezmi Öztiirk 6'şar yıl 8'er ay, Metin Yıldırım 8 yıl, Mevlam Derin 7 yıl 4 ay, Zülfikâr Karakaya 5 yıl, Ali Sindal 4 yıl 5 ay 10 gün, İbrahim Beğendi 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. BAKIRKÖY HALKEVt YÖNETİCİLERİ Bakırköy Halkevi Başkanı Hasan Çelikel, Yönetim Kurulu üyeleri Hüseyin Peksezen, Mustafa Üstüntaş, Vecdi Öztaylan ve Rafet Köse, kanunun suç saydığı bir fiili övmek, komünizm propagandası yapmak savıyla yargılandıkları 3 Numaralı Askeri Mahkeme'de beraat ettiler. Mahkeme ayrıca Bakırköy Halkevi'nin kapatılmasına gerek olmadığına karar verdi. SHUL TZ ABD, tran 'a misilleme yapacak mı? BAŞSAĞLIĞI Genelkurmay eski Başkanlarından, Şerefli bir hizmet süresi sonunda, emeklilik döneminde Sabancı Topluluğuna altı yıl süre ile mümtaz katkıları bulunan iyi insan Orgeneral SEMİH SANCAR'ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. KAYIP OTOMOBİL 06 PS 393 1966 model kırmızı Volkswagen arabam kaybolmuştur. Görenlerin, 144 22 07 nolu telefona bildirmelcri rica olunur. • Üniversite şebekemi kaybettim. Hükümsüzdür. MURAT HEDİLİ tAIMCI TOPLULUĞU 1) Müessesemiz Hazır Giyim Ünitesinde imal edilen iç çamaşırlan için aşağıda cins ve miktarlan belirtilen naylon torba satın alınacaktır. a) Muhtelif ebatlarda 6.582 Kg. NAYLON TORBA b) Muhtelif ebatlarda 17.100 Kg. ROLİK NAYLON c) " " 4.610 Kg. BASKILI NAYLON TORBA 1) Naylon Torba numune ve ebatları müessesemizde görülebilir. 2) Teklifler en geç 20.12.1984 tarih mesai bitimine kadar müessesemiz haberleşme servisine verihniş olacaktır. Postadaki gecikmeler dikkate ahnmayacaktır. 3) Teklifler ile birlikte numune verilmelidir. Teklif isteme mektuplan müessesemizden temin edilebilir. 4) Mal bedeli üzerinden ^o7,5 oranında muvakkat teminat teklifle beraber verilecektir. 5) Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine vermekte serbesttir. 2886 Sayılı kanuna tabi değildir. 6) Bütününe teklif verileceği gibi ayn ayrı kalemlere de teklif verilebilir. Basın: 29986 İLAN SÜMERBANK ADIYAMAN PAMUKLU SANAYİİ MÜESSESESİ ADIYAMAN NAYLON TORBA ALINACAKTIR