10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALIK 1984 * • * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 lir. Sağ ayağı ıle çok iyi vuran Fatih orta saha kanat adamı olarak Levent ıle hava giicti yükselen forvele çok iyi topiar indirir, çok iyi ataklar başlatır. Burak, devamlı bu takımda oynamalı. Fiziği, yetenekkri ve kafası ile futbolcu çünku. Olursa Türkiye süper bir adam kazar.ır. Yakışıklı delikanhnm gece hayatıfazla ımiş. Burada kontrol, kendisıne ve yönetıcılere düşuyor. Semih için de düsün•elerimizfarklı değil. Orta saha kanat adamı olarak ıdeal olabilır. Ama ısrar edilmeli, fizik ve moral olarak iyi hazırlanmalı. Galatasaray'da tehlıke ışığı Yusuf. Dün onu saha kenanna almakla en iyi hareketi yaptı teknik adamlar. Yusuf topu tek basına oynama konusunda ısraıiı ve kararlı göriinuyor. Aldığı her topla ortadan çıkmak ısbir mahalle "su için r şeyi göze atdt tiyor. Galatasaray'ın asıl vermesi gereken karar şu bizce. Bu takım bıiyük takım mıdır. yoksa sıradan bir Istanvtar mtkmpiu. Kapaıtlmış, Bfiedıyt \urtta$İar du dfkeİL "\e vapotım, ottiım %M»VUL KOÇCK bul ekibı mı? Eğer büyuk takımsa, J uyarıyor "Kuvularm suvunu mt vam* Çoluk çocuk bıtıendık. • "• ı* n * n • h l k t d " tLapatümtj kuyuiann "anahtan" ya da en azından olma ıddiasındaylulumöa kotu mahal'Hümn Htnde Her sa sahaya çıkardığı adamlan iyi seçmek zorunda. Küçıik adamlarla büBoru da yapılır. Aşağıdakinden alırtz suyu.. " Sonra aşağıdaki çeşmeniu basına topyük takım olunmaz. Küçıik adamlar belki bazı taktik maçtannda, oynalanıyor mahalleli. Mikropsuz suya öylesine susamışlar ki, 2 yaşındaki Ahmet 'in eline mak değıl, oynatmamak gerektiğm suz, adressiz, susuz Fevzi Çakmak Mahallesi'ne en sonunda su geldi. "Mikroplu su bir bardak su tutuşturup hep bir ağızdan bağırıyorlar: lç.. lç.. tç.. tç.. Baskan özde ayak altında dolaşsın, oyun boz ya hücum" deyip belediyenin mühürlediği hastalık yayan kuyulan her şeyi göze alıp türk de bir bardak suyla Ahmet'e katıbyor sonra, içiyor. Baskan Öztürk, 10 cm. çasun diye kullanılırlar, ama bir büyük gizlicekullanan mahalleli, 5 çeşmeden "şehirsuyu"içerken "Ohhh!Dünya varmıs!" pında, 500 m. uzunluğunda su borusuyia kazandığı sevgiye seviniyor. Belediye Baştakımın yaşamında boyle maçlann diyor. Gazjosmanpaşa BelediyeBaşkanı Sabri Öztürk, çeşmelerden b'ırinin musluğu kanı, çeşmelerin başından aynhrken, mahalleli ardmdan bağınyor: Bak.. Bizjutansayısı çok azdır. nu çeviriyor, ama su yok. "Bu çeşmenin borusu patlamıs. tkigündür su yok" diye dırmadın, ama bu mahalleden bir de çöp aldırmazsan olmaz.. Gel bir, çöp doluyken Gerek fiziği gerekfutbol teknıği ıle bağrtfiyor mahallett. ' 'tlk gün aktı. Sonra iki gündür su yok, ama olsun, yapıldı ya.. gör etrafı. Çöpçü istiyoruz e mi.." Galalasaray formasuıı gıymemest gereken bu takım adamlara lOyılın ısrarlı deneyım: yetmezmis gibi hâlâ şans tanımak, hâlâ onlardan medet (Baştarafı 1. Sayfada) landığını belirtiyorlar. guçlendirilmesi talebini terkediummak her yıl yapılan çok değerli ve sonra karar vermişlerdir. Bn, yor. 4 Magosa limanı çevreGündem taslağında taraflann pahalı transferlerin yarannı da sıfıKıbrts sorununuo çözümüne kabul ettiği müzakerede açık sinde Türk tarafının istediği emra indiriyor. Galatasaray yönetimi ANKARA (Cumhuriyet Büiçinde kesin bir başkanlık sistedof rn yapıcı bir adımdır" dedi. niyet bölgesinin alanı daha da maddelere göre Denktaş ve Kipçok ileri bir karar alıp takımı bu kümi başlar. Yasama organı Cuellar, "Yüksek düzeydeki riyanu'nun karşılıklı ödünlerinin küçültuluyor ve burası Maraş ve rosu) Anayasanın 67. maddeçuk adamlardan temizlemek zorunsinin 3. fıkrasının değişmesini TBMM'nin işlevi ikinci plana görüşmeler bir rirve niteliginde ana hatları ile şöyle sıralandığı dadır. oteller bölgesi ile birlikte Rumöngören seçmen yaşının 18'e indüşer ve ABD'deki Temsileiler mi olacaktır?" sorusuna ise, belirtiliyor: Sahanm ıçinde koşuşturmaktan lara bırakılarak ilk aşamada 12 dirilmesine ilişkin HP'li Cüneyt Meclisi'ne döner. Demokrasi gebaşka birşey yapmayan ve yapama"Elbette bu bir zirvc olacaktır" bin kadar Rum goçmenin bu Türk tarafının ödünleri: Canver'in Anayasa değişikliği yacak olan bu tür küçük adamlar boyanıtını verdi. Türk ve Rum tabölgeye geri donmesi sağlanıyor. teküfıne HP Genel Başkanı Nec leneğimiz ve anayasa buna uy1 Türk toplumunun elinde su boşuna dolamrken Burak'ı oyungun değildir. Meclis iradesi anarafının ne gibi ödünler verdikleri tuttuğu toprak oranı yüzde det Calp dışında, HP Genel BaşRum tarafının ödünleri: dan almak, bu takıma yakışmıyor. yasa değişikliğini kabul ederse sorusuna ise Perez de Cuellar, 30'un altına düşüyor. 2 1960 kan Yardımcıları Reşit Ülker ve Çünku "Büyük takım"olmayolunCumhurbaşkanı veto edebilir. "Ödünler uzerine konuşmak için Anayasası'nda olduğu gibi su1 Kipriyanu göruşmelere İdris Gürpınar'ın da imza verdakı tercihin yanlıs olduğunu gösteTBMM, karannda direnirse reçok erkendir" dedi. Görüşmele rekli olarak Cumhurbaşkanı başlamak ve Denktaş'la yuz yu medikleri öğrenildi. Necdet riyor. Burak ve benzerlen oynar, iyi rin Perez de Cuellar'ın Denktaş Rum, Cumhurbaşkanı Yardımferanduma sunabilir. Bir yasayı oynarsa Galatasaray büyuk takım ze masaya oturmak için Türk ta Calp'in 18 yaşla ilgili sözlerini ve Kipriyanu'ya ayrı ayn sundu ası Türk oluyor. Denktaş, cum rafının bağımsız devlet ilanı ka yanıtlayan Canver, "Cumhurvetoya ya da referanduma gitotur. Ama bu kuçük adamlar formğu ve gözden geçirüerek değişik hurbaşkanhğmın bir Rumların, larının zırvesinde olduklan gun Gamevecek biçimde hazırlarnak rannı geri alma koşulundan vaz başkanı'nın iradesi TBMM'den latasaray'ı ancak vasatın üstünde bir likler yapılan gündem taslağı bir Türklerin elinde olması şekmümkün değildir " biçiminde geçiyor. 2 Rum tarafı güçlü üstun değildir" dedi. Canver, sıra takımı yaparlar. Galatasaray yöüzerinde yapılacağı bildiriliyor. lindeki rotasyon yönteminden konuştu. HP'den 96, MDP'den merkezi hükümete dayalı fedenetimınin ve teknik adamlannın vervazgeçiyor. 3 Turk tarafı 1960 7 imza alan Canver, TBMM'nin BM sıyasal gözlemcileri.yukrasyon modelinden vazgeçiyor. "TBMM'de kabul edilen her mesi gereken karar ışıe budur. butçeden sonra tatile gireceğinı, sek düzeyde görüşmelerin ger Anayasası'nda var olan yasama Merkezi yönetımin daha gevşek yasa için Cumhurbaşkanı ile Buyuk takım olmak ya da ve yüriitme organlan üzerindetatil sonrası tekrar imzatopçekleşmesinin her iki tarafın da olduğu bir iki bölgeli federasyo konsensüse gidilme>° kalkılır ve olmamak. lamaya başlayacağını kaydetti. önemli ödünler vermesiyle sağ ki veto hakkının ek maddelerle bu âdet haline gelirse zaman nu kabul ediyor. Verilmesi (Baştarafı Sporda) Ortadirek ne umdu, ne (Baştarafı I. Sayfada) 19 aralıkta açıklanmasıyla doğrulanıyor, bu kez en yüksek faiz"üçay ihbarlı'' mevduata veriliyor. Başbakan Özal aynı gün TBMM'de hUkumetinin programını açıklarken faiz konusu üzerinde önemle duruyor ve "Bu kararlar ile tasarruflara verilen net gelirin yüzde 32'den yüzde 52'ye çıkması mümkün olabilecektir. Diğer taraftan kredi maliyetlerinin yükselmemesi için kredilerden alınan yüzde 15 oranındaki Gider Vergisi yüzde 3'e indirilmistir", dıyordu. Aradan geçen bir yıl özal'ın birinci vaadinin gerçekten mümkün olduğunu gösteriyor, "öf ay ihbarti" mevduata verilen brüt faiz yüzde 49'dan, önce yüzde 52'ye, sonra yüzde 53 'e yükseltilirken mevduat faizinden kesilen vergi stopajı da yüzde 10'a indihlince parasmı faiziyle birlikte yılboyu "«f ay ihbarlı "da tutan tasarruf sahibi gerçekten yüzde 52 dolayında net gelir sağlayabiliyordu. 19 aralık kararlarıyla serbest bıraktlan kredi faizlerinin ise inmek şoyle dursun giderek yükseldiği görülüyordu. Başka bir ifadeyle mevduat faizleri tırmanan enflasyona ayak uydurmaya çalısıyor, kredi faizleri ise enflasyonun 1520 puan üstüne çıkarak iş âlemini bunaltıyordu. Bu, acaba gerçekten istenmeyen ve beklenmeyen bir sonuç muydu? Yoksa, ekonomik ve sosyal programının çatısını "enflasyonla mücadele" ilkesi üzenne kuran, "ortadireğin güçlendirümesini" enflasyonun dusıirulmesine bağlayan Turgut Ozal, aslında bunun ilk iktidar yılında gerçekleşmeyecek bir hedef olduğunu başından bıliyor ve bunun için uygulamada birinci önceliği "ihracatın arttınlmasma"mı veriyordu? özal'ın hesabına göre Türkiye'nin dünya ekonomisiyle bütunleşme yolunda yeni adımlar atması ve ihracatım artırması başka düğümleri de çözeceği için "enflasyonla mücadele"nin önüne mi almmıştı? özal'dan başkasmın bu soruların cevaplarınt vermesi belki bugun bile mümkün değildt. Ortada olan gerçek ise, yerel seçimlerin de gündeme gelmesiyle, özellikle yılın ilk yarısında enflasyonun uzerine ciddi biçimde gidilemediği ve enflasyonun hamle uzerine hamle yaparak mayıs aytnda yüzde 60'lık bir yıllık orana tırmandığı idi. Sıkı para ve ciddi bütçe uygulamalan lafta kahrken doların hızlı yükselişi pek çok malın fiyatım peşinden sürüklüyor, en ciddi pazarlık ücretler üzerinde olurken özal'ın "ortadirek" dediği kesim ezildikçe ezilıyordu. özal yönetiminin ekonomik alandaki başarısı her halde ciddi biçimde tartışılabilirdi ama kamuoyunu yönlendirmede gösterdiği başan ve toplumun hemen her kesimini ilgilendiren adımlar atmada, yıllar yılı "dokunulmaz"sayılan konulara dalmada gösterdiği cesaret her halde inkâr edilemezdi. Anavatan iktidan biryandan bürokrasinin kalelenne saldınrken diğer yandan sanayicinin, çiftçinin, ihracatçının, gecekondu sahibinin, esnafın, ücretlinin durumunu etkileyecek uygulamalan peş peşe gündeme getiriyor, belini büktüğü "ortadireğin" gözünü gönlünü oyalayacak,' hattâ katılımını sağiayacak projelerle ilgiyi canlı tutuyordu. Faturalı yaşam, toplu konut veferdi kredi uygulaması, imar affı, ünlü "köprü satısı" ve Katma Değer Vergisi bu tür uygulamalar arasında özellikle dikkati çekiyordu. Bir yıl suresince kamuoyunun ilgisini daha ciddi sorunlardan uzak tutan diğer olaylar arasında ise Çikita muzun girişini, Avrupa malı çocuk donunu, serbestçe satılan Amerikan sigarasını ve "dolarh yaşam"ı saymak mümkündü. tHRACA T HAMLESt özal ekonomisinin birinci yılında gündeme gelen ithalatın fonlu iiberasyonu, hızlı devalüasyon politikasıyla birlikte uygulandığında korkulan yabancı mal furyasına yol açmıyor, tüketim malı ithalatı yılın ilk on ayında yüzde 123 artarken 365 milyon dolar düzeyinde kalıyordu. Ihracatta ise güçienen dolarla yüzde 25 dolayında bir yeni sıçrama gerçekleştirilebiliyordu. Gerçi yılın en popüler konuları arasında yer alan "hayali ihracat" bu başartmn üzenne biraz gölge düşürüyordu ama Türk sanayiinin toplam uretiminin yüzde 40'ını ihraç ederduruma gelmesi kuşkusuz "Özal dönüsümünün " bir sonucu olarak d'ıkkat çekiyordu. 1984 yılınm Türk sanayii için ölü bir yıl olmadığını bazı diğer rakamlar da doğruluyor, yılın ilk dokuz ayında elektrik enerjisi üretimi yüzde 10, çimento üretimi yuzde 11 artarken, buzdolabı dışındaki dayanıklı tüketim mallanmn hemen tümunde artışlar görülürken "Üretim artmıyor" demek zorlaşıyordu. Yatırımlarda değilse bile yatırım girişimlerinde bir kıpırdanma olduğu da bir gerçekti. Ne var ki ekonominin candaman olanfinans kesimindeki gelişmeler hiç de iç açıcı görünmüyor, ertelenen sorunlar sürekli olarak yoğunlaşan tehlike sinyalleri veriyordu. Bu, özel kesimde olduğu kadar kamu kesiminde de kendisini gösteriyor, devlet çok kısa vadeyle ve cari banka faizinin de ustünde faizlerle halka borçlamrken gelecekteki gelirlerini de şimdiden ipotek altına sokuyordu. Bu olumsuz tablo ise enflasyonla mücadelenin ciddi bir şekilde ele alınacağına inanmayı zorlaştınyordu. Acaba 1985 yılında da enflasyon, çoğu kimsenin tahmin ettiği gibi, hedeflerin çok üstüne çıkacak ve "onadirek" tanımı içine sokulan işçi, memur, emekli, esnafve çiftçi kesimleri, yani halkm büyük çoğunluğu bir kez daha kemersıkmamn "aa tadmı"mı tadacaktı. îkroplu suya hüc Mikropsuz suyu önce Başhan Kıbrıs zîrvesi 17 ocakta Canver: Özal, grubunu ikna edemeyince, yan çiziyor (Baştarafı Sporda) nek oyuncusu Mike D'Antoni, sekiz numaralı, kısa, Amerikan asıllı Italyan. Marshall Üniversitesi'nden sonra 7577 arası dört sene Kansas City lakımında profesyonel oynayan bu 33 yaşındakı "genç" sahada basmadık yer bırakmayarak, savunmada çabalayarak, en dısiplinlı bir sekılde oyunu idare ederek ve gerektiğinde de dokuzda yedi ısabetle top kullanarak herhalde sizlenn de beğenisini kazanmıştır. Ama içerıye attığı paslar ve disiplim ikmci defa yazmaya değer. Dığer bahsedilmesi gereken kifisel performas da pıvot CarrolVun. Bu oyuncu, Abdülcabbar'dan sonra ulkemize gelmıs en iyi pivot. Topu almak ıçın hazırlanması, aldıktan sonra eırafmdan hareketlenenlere dıkkatle bakması, onlara pası geçıremezse de savunmayı tamamen arkasma alarak kişısel hareketmi basarı ıle yapması mükemmeldi. Maçı cıddiye almamasını pek sevmedik, ama takımla bir haftaeık çalışmış ıken bunlan yapabtlmesı bize basketbol temel bilgısı hakkmda gerekli donelerı verıyor. Takımla ılgili gözlemlerimiz ise oyun dısiplininin sonuna kadar sürdürulmesıne dayamyor. Bu maçın avıdığı ve cıddiyetinı kaybettiği son anlar hariç, ttalyanlann yiizdesi düştik bir şut seçtıklerıni veya bizimkiler gıbı pası verdikten sonra durduklarını veya zorlama yaptıklannı gördünüz mu? Bu maçta ulkemızdesüpermen ılan edilen Calvin'in neden A merika 'da profesyonel oynayamadığını da anlamışızdır samyorum. ttalyanlar sabırla bir tarafı boşaltıp bir uzun bir kısa arasında ikılı oyunlan aynen kıtaplardaki gibı tatbik ederken bız ıse sadece zorladık. Bu maçın bızim yönumüzden bir tek olumluyonü vardı, o da Efe'nin eskı gunlerdekı gibı hareketlı oyunu. Ama kulup takımlanmız olsun, mılli takımlanmız olsun kişiler uzerine kurulursa geleceğimiz acıdır. Hem ttalya'da, hem de A merika'da profesyonel basketbol oynamıs olan D'Antoni'ye Amerikan basketbolu ile Avnıpa basketbolu arasındakı farkları sorduk. D'Antoni, duzey farklıiığının üzenne bastıktan sonra şunu söyledı: "ttalya'da basketbol suratle gelisiyor. Çünku en iyi antrenörler lise seviyesinde çalısmaya basladı ve takımlanmız arak bir avuç insan arasmdan seçilmiyor ve ancak temel bilgisi olan oyuncular bir üst seviytye geçiyor." Bu sözlerı antrenörlerı salona sokmayan spor yoneticılerimıze ithaf edıyoruz. Milano Eczacı Musa Nazmi Örmeci hiçbir şeye değişmem." 16 yıllık eczacıyım. Bence çalıştıktan sonra her şey yapılır. Bütün iş sistemli, düzenli çalışmakta. Titiz bir insanım. Ben ne kadar titizsem bankam da o kadar titiz. Samimi söyliyeyim Akbank her konuda kusursuz. Bazen öyle oluyor ki Akbank'm süratine ben bile yetişemiyorum. Ben Akbank'ı Dinçerler'den ögrencüere bol vaat Federasyon (Baştarafı Sporda) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, dün TBMM binasında Turk futbolunu kurtarmak için (!) yeni bir toplantı daha yaptı. Toplantıya Dinçerler'in yanı sıra Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu, Genel Koordinatör Hasip Ercan ve BTGM vekili Şahabettin Aykol katıldı. Toplantıdan sonra Vehbi Dinçerler artan istifalar uzerine zorunlu bir açıklama yaptı ve "Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bazı takımlar hakkında aldığı kararlan veto etmedim. Benim boyle bir yetkim de yok. Sadece alınan kararlann kanunlar çerçevesinde ele alınarak yeniden görüşülmesini istedim. " dedi. Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu ise federasyondan istifa eden üyeler konusunda "istifa etmemeleri gerekirdi. Çok büyük bir hata yaptılar. Eğer istifa edUecekî* ekip olarak bu işi yapmamız gerekirdi. Arkadaslanmız bizi yalıtız bıraktılar." dedi. hiçbir şeye değişmem. L JL I Sizde rrrilyonlarca tasarruf sahibi gibi Akbank'a gelin, Akbank güvencesinde kazanın. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, dün 1985 Uluslararası Gençlik Yılı dolayısıyla Bakanlıkça Ankara'ya davet edilen 27 üniversitenin 54 öğrenci temsilcisini kabul ederken, "Yapılan tüm faaliyetlerin her bölümunde sizlenn işareti, izi bulunsun istiyoruz" dedi. Dinçerler, öğrencilere bir dizı vaatte bulunurken, 1985 yılı sonuna kadar 40 bin yurt açılacağını, Bakanlığın 100150 bin tirajlı dergi çıkaracağını, kitapların yakılmasının söz konusu olmadığını, binin üzerinde üniversite öğrencisinin katılacağı forum düzenleneceğini bildirdi. Dinçerler kabulde, aynca öğrencilerden tartışma kulüpleri kurulmasını istedi. Bu arada Gençlik Yılı tum dunyada "Katılım, Gelişme ve Bartş" Türkiye'de "İştirak, Gelişme ve Huzur" ilkeleri etrafında kutlanacak. Dekoratif AKBANK Güveıunizm eseri ~ MERAL HORNE EMİNE NUR Ipekte batik ve özgun takı sergisi 620 Aralık 1984 Ebüzziya Tevfik sok. 1/2, Çankaya Tel. 38 80 84
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle