23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALIK 1984 HABERLER CUMHURİYET/7 MHJYDUK/GÖRDİJK YALÇIN PEKSEH ı ! TaNBMSEN $U OCTA D.CEK KlALJNA ACI Doİu altında umut muz, A vrupa üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava kütlesinin etkisi altına girdi. Hava sıcaklıklarında büyük düşüş oldu, yüksek kesimlere kar düşıü. Bursa 'da hava sıcaklığı sıfırın altında 1 dereceye kadar düşerken, Uludağ 'da kar kahnlığı 40 santime ulaştı. Yeşilköy Meteoroloji Istasyonu Hgilileri soğuk ve yağışlı havanın, etkisiniart tırarak surdüreceğini beUrttiler. tstanbul'da geceden başlayan yağış, saat 10 sıralarında halk dUinde "kuzudişi" olarak adlandırılan dolukar şeklinde düştü. Yetkililer, yağışlann ekili alanlar için olumhı olduğunu belirtirken, yağışlı havanın etkisini bir hafta kadar sürdürebüeceğini beUrttiler. Havanın soğukluğuna ve yağısa aldırmayan "umut" ve "şans" arayanlar, Milli Piyango satıcılan önünden aynlmadılar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLÜ) Sanatı ödüllendiren ama dinlemeyen bakan... KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, 7 aralık cuma akşamı Cumhuriyet dönemi Türk müziğinin ilk ustalarından Ahmet Adnan Saygun'a 1984 yılı Küttur Bakanlığı Büyük Ödülü'nü verdi, ama Adnan Saygun'un aynı gece verdiği konseri dinlemeden salondan çıktı gitti. Olay şöyle gerçekleşti: Büyük ödülün verilmesi töreni 7 aralık cuma akşamı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın düzenleyeceği konserden önce verilecekti. Konser gecesi Kültür Bakanı'nın son derece dakik olarak saat 19.00'da salona geldiği görüldü. Sunucu önce Adnan Saygun'u, ardından Kültür Bakanı'nı sahneye Ozetle Sunalp, Toskay'ı göreve davet etti MDP Genel Baskanı Turgut Sunalp, TRf Genel Müdürü Tunca Toskay'a bir telgraf göndererek, anayasal görevini yerine getirmeye davet etti. Sunalp telgrafında TBMM'deki bütçe görüsmelerinin ikinci gününden itibaren 3 gecedir TV'de yalnız Başbakan ve yardımcısının cevabi konuşmalanna yer verildiğini belirterek, bu cevaplara esas otart muhalefet miUetvekillerinin eleştirilerine yer verilmediğini kaydederek, "Sizi anayasal görevinizin ifasına davet eder, kamuoyunu yanıltıcı hüviyette bu tertip yayınlara artık son vermenizi önemle rica ederim" dedi. DSP: Insanı sürüden ayıran örgütlenme özgürlüğüdür nun açılacağı anlatıldı. DSP programından: İnsanlara özgü bir başka yetenek de, değişik düşüncelere ve inançlara, değişik çıkarlara ve Güçlü kesimlerin, sosyal yapıamaçlara göre örgütlenebilmektir. İnsan toplumunu da ve dengedeki gelişmeleri ve sürüden ayıran da budur. bunların kaçınılmaz sonucu olan ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Demokratik Sol Parti kurulus hazırlıklan burosunca dün yayımlanan açıkiamada, program taslağının demokrasi bölümünün demokratikleşme alt başlıklı ilkeleri anlatıldı. Demokrasiye gerçeklik ve işlerlik kazandırabilmenin ve halkı demokrasiyle güçlendirebilmenin temel koşulunun, anlatma ve örgütlenme özgürlüklerini genişletmek olduğu kaydedilen açıkiamada şöyle denildi: "İnsanlara özgü bir başka yetenek de, değişik düşiincelere ve inançlara. degişik çıkariara ve amaçlara göre örgiitlenebilmesidir. tnsan toplumunu sürüden ayıran da budur." DSP Kuruluş Hazırhkları Bürosu'nun açıklamasında bir toplumdaki çoğulcu örgütlenmenin tek başlarına güçsüz olanlann dayanışmasıyla güçleneceği ve böylece hakça bir düzenin yoludeğişmeleri önlemek ve kendi ayrıcahklı durumlarını sürdürmek amacında olduklan ve bu amaca ulaşabilmek için de anlatım ve örgütlenme özgürlüklerini sınırlı tutmaya çaba gösterecekleri kaydedilen açıkiamada şu göriişe de yer verildi: "Bu kesimler, sınıriamayı kamuoyuna veya güvenlikten soru mlu devlet kuruluşlanna haklı gösterebilmek için, bu özgiirlükleri bir huzursuzluk ve çatışma etkeni gibi gösterecek tertiplere ve kışkırtmalara girişmekten bile kaçınmazlar". Açıklamaya göre, gelişme sürecindeki toplumlarda uzlaşmaya ve sağbklı bir dengeye dayanan yapı ancak insanların anlatım ve örgütlenme özgürlüklerinden yararlanmalarıyla kurulabilir. Bu özgiırlüklerin gereğince işleyebildiği bir demokrasi uzlaşma ve barış rejimidir. Demokratik Sol Parti bu amaçla anlatım ve örgütlenme özgürlükleriyle, tüm demokratik hakları genişletecek, onlan sağlam anayasal, yasal ve kurumsal güvencelere kavuşturacaktır. Biraz sonra Zeynep Özal salona girecek ve BanuAlkMHeRKaklarM neşesi kaçacak. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) Sosyetik bir haber dızlıktı (En büyük yıldız sayısı beş oluyor.) Amerika dönüşü ayağınıntozuyladefile hazırlıklarına girişen Cemil İpekçi, hafif makyajı, minik küpesi ve erkekçe bıyıkları ile olağanüstü idi. Balo salonunda Hıcak ailesi ve Banu Alkan, yan yana düşünce gazeteciler epey heyecanlandılar. Flaşların arka arkaya patladığını gören Nazlı Hıcak, Banu Alkan'a "Sayenizde biz de gazetelerde çıkacağız" dedi. Alkın ve llıcaklar, en ön sırada yanyana oturmanın zevkini çıkarırken, salona son anda giren Özalların kızı Zeynep Özal, bu neşeye biraz turp, biraz Son günlerde bu tür toplan da limon sıktı. llıcak'lann önüne tılardan eksik olmayan Gün bir sıra iskemle daha kondu ve gör Bayrak, hâlâ 20 yıl öncesi Zeynep Özal ile beraberindesigortaladığı bacakları ile d o kiler buraya oturtuldular. laşan ve "Bayan Bacak" diye Zeynep Özal'ın yanında satanınan Serpil Örümcer, bil kallı bir genç vardı. Asıl adı lur sesli şarkıcımız Nükhet Adnan Güngör olan genç kim Duru, Türk filmlerinin aranan olduğunu soran gazetecilere çıplağı Banu Alkan, müzisyen "İlhan Şerif" diye yanıt verAtilla özdemiroğlu, özgün di. Oysa terzi İlhan Şerif defirenkli kışiliği ile şarkı sö le nedeniyle dağıtılan broşürzü yazarı Aysel Gürel, basın lere göre "1979 yılında geçirdünyamızın hanımefendi baş diği bir trafik kazasıyla yasayazarı Nazlı Hıcak, saygıdeğer ma veda etmiş" bulunuyordu. Oefilede sunulan giysiler eşi Tercüman gazetesi sahibi "Küçük dev adam" Kemal Hı konusundaki eleştirileri moda cak ile modacılar, yerli yazarlarına bırakarak biz sayabancı basın mensupları, dece ızlenımlerimizi belirtelim: sosyetemizin seçkin ve güzi Herhalde Türk stilistleri bir "sirk modesı" yaratmaya çade simaları hazır bulundular. lışıyorlardı Çünkü ilerde bir Hemen belirtelim Banu AlTürk sirki kurulursa, burada kan, pembe gupür dantelden kullanılabilecek çok sayıda abiye giyimi ile moda dergılegiysi üretmişlerdi. rinden fırtamış gibiydi.Ayla ErGelinlikler ise bambaşka bir yüksel, kendi kreasyonu bej havadaydı. Bu gelinlikleri kulrenkli, güderi takımı ile bütün lanacak gelinleri, damatların dikkatleri üzerine çekti. Daha ayrıca soymasına gerek yokçok pastel renklerden hoşlatu. Çünkü gelinlik üzerlerinde nan Nazlı llıcak'ın gerek saç iken bile hemen hemen soyutuvaleti, gerek giysileri üç yılnuk durumdaydılar. CUMHURİYET okurları sosyete dünyasının haberlerine pek alışık değillerdir. Oysa diğer gazetelerde bu tür köşelere geniş yerler ayrılır. "Kim. nerede, nasıl", "Biz de oradaydık" gibi başlıklar taşıyan bu haberlerin kendine özgü bir dili ve yapısı vardır. Biz de aynı dili ve yapıyı kullanarak böyle bir haber yazmayı denedik. önceki gece Çukurova Holding'in değerli katkıları ile başarılı modacımız Cemil İpekçi'nin gerçekleştirdiği "Türk Stilistleri llkbahar Defilesi" EtapMarmara Oteli'nde yapıldı ve sosyete dünyamızın gözde simalarını bir araya getirdı. Kamuoyunda zeytinyağı skandaU olarak bilinen, I967'de açüan Gomel davası TBMMgündemine getirildi. HP Denizli MiOetvekili Halil tbrahim Şahin, verdiği soru önergesinde, "Davanın konusu ve taraflar kimlerdir, dava kaç senesinde açılmıştır? Dava hangi tarihte, hangi gerekçeyle ve nasd sonuçlanmıstır. Dava yenUenebüir mi?" dedi. Gotnel davası TBMtfye geUü Gürkan: Kınama cezası bi1et verseler, partiden istifa ederim ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Usulsüz harcama yaptıkları savıyla "ihraç" istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na verilen HP eski Genel Sekreteri Aydın Güven Gürkan, savunma vermeyeceğini açıkladı. Gürkan'ın, "Bu uyduruk suçlama nedeniyle kınama bile verseler partiden aynlınm" dediği belirlendi. Aynı suçlamayla Merkez Disiplin Kurulu'na verilen Genel Başkan eski Yardımcılarından Kani Bürke, Dogan Sönmez, Genel Sekreter eski Yardımcısı Kenan Nehrozoğlu ve eski Genel Sayman Şehmuz Bahçeci'nin bugün savunmalannı verecekleri bildirildi. Doğan Sönmez, savunmalann ortak bir şekilde hazırlandığını söyledi. HP eski Genel Sekreteri Prof. Ceneviz Kalesi turizme açılacak Tarihi Ceneviz Kalesi'nin turizme açılarak Anadolukavağı'nın turizm cenneti haline getirilmesi düşünülüyor. Beykoz Belediye Baskanı Ali Zengin, bu konuda Boğaz Komutanı 'yla görüstüğünü, kalenin hizmete açılması için çalıstıklannı söyledi. Boğaz Komutanı Tümamiral Sadun Öztürk de Ceneviz Kalesi'nin turizm açısından son derece önemli olduğunu belirtti. "Belediye ile görüsmelerimiz sürüyor. Yasalar çerçevesinde elimizden gelen kolaylığı göstererek belediyeye yardımcı olacağız" dedi. HP 'de ihraç istemiyle Disiplin Kurulu'na verilen Gürkan dışındakiler savunma veriyor. Gürkan, "Bu uyduruk suçlama nedeniyle savunma yapmamız söz konusu değil. Neyin savunmasını yapacağız? Söyleyecek bir sözümüz yok, diyeceğiz" dedi. Dr. Aydın Güven Gürkan da olayın tümüyle uyduruk bir suçlama olduğunu, buna komplo bile denemeyeceğini kaydederek, "Çunkü birkomplonun bile bir şöyle ya da böyle kanıtı olur. Bu sadece hayali bir suclamadır. Bu dunımda biz savunma versek de vermesek de Disiplin Kurulu sonunda siyasi tercihine göre karar verecektir. Bunu yalnız ben ve arkadaştanm değil. HP millervekillerinin çoğunluğu, parti örgütümüz ve kamuoyu çok iyi bili Hazine Bonolannın alım ve satımında ıksekverirni YÜ] jenborsa sağlar. Gen lararlanın! yor. Bu durumda herhangi bir savunma yapmamu söz konusu değildir. Neyin savunmasını yapacağız? Uyduruk suçlamanın mı? Böyle isnatlann muhatabı değiliz" dedi. HP eski genel sekreterinin yakın çevresine de "Disiplin Kurulu bizim partiden ihraç edilmemiz için Cumhuriyet Savcılığını partinin yan örgütü gibi göstererek yapılan çeşitli baskılara ya boyun eğecek ya da karşı koyacaktır. Bu durumda Merkez Disiplin Kurulu bana kınama cezası bile verse o gün partiden istifa ederim" dediği öğrenildi. Bu arada parti amblemli kâğıda " H P Merkez Karar ve Vönetim Kurulu tarafından bildirilmişür" başlığı ile yazılan ve gazetelere önceki gün dağıtılan bildiri HP'de büyük tepki yarattı. İmzasız ve sayısı bulunmayan bildiride "HP'deki hiçbir arkadaşımızın Disiplin Kurulu'na verilen kişileri kurtarmak için çaba göstereceğini sanmıyoruz. Yönetim değişmesi için imza toplandıgı, imzaların 5060'ı bulduğu da yalandır" cümlelerinin tepki loplaması üzerine, HP genel merkezini arayan Cumhuriyet muhabirine parti sekreteri ve idare müdürü "Böyle bir bildiri bizden gitmedi" yanıtını verdiler. Bildirinin HP yönetiminde bulunan kişilerce TBMM'de yazılıp çoğaltıldığı ve dağıtıldığı, ancak büyük tepki görünce "biz hazırlamadık" denildiğı öğrenildi. çağırdı. Taşçıoğlu, Saygun'un sanatı ve Türk müziğine getirdikleri üzerine son derece övgü doiu bir konuşma yaptı. Övgülerin tamamlanmasından sonra da ödülü Saygun'un ellerine bırakan Taşçıoğlu'nun hızla önce sahneyi, sonra salonu terk ederek kapıya yöneldiği görüldü. Bakan ile birlikte ön sıralara yerleşmiş bulunan devlet erkânı da ayaklandı. Önde Bakan Taşçıoğlu, ardında İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve yaklaşık 15 kişilik topluluk, izleyicilerin gülücükleri arasında rüzgâr hızıyla dışarı çıktılar. Bakan'ın çıkıp gidişinden sonra Adnan Saygun, büyük ödüle layık görülen sanatını konuşturdu ve konserini verdi. TRT biraz garip yönde gelişiyor TRT'MİZİN öztürkçe sözcüklere savaş açtığı öteden beri biliniyordu. Örneğin bir süre önce tüm bölümlere gönderilen bir genelge ile personelden aşağıdaki sözcüklerin "asla kullanılmaması" isteniyordu. Bu sözcükler şunlardı: Yaşam, özveri, yanıt, koşul, olası, olasılık, olanak, izJence, kuşkusuz, secenek, neden, koşut, olgu, düşün, yazgı, gereksinme, bireysel, yönetsel, sav, erk, imge, yöresel, uğraş, gizem, türdeş, düşündeş.. TRT personelinden ayrıca "izleyeceksiniz" yerine "seyredeceksiniz", "bağıt", yerine "akit", "dingin" yerine "sessiz", "ulusal çıkar" yerine "milli menfaat" denmesi isteniyordu. İşin buraya kadan tartışılabilir. Tunca Toskay'ın keyfi değil mi, ister öztürkçe kullanır, ister eski Türkçe... Fakat TRT son günlerde getirttiği bir aletle TRT personeli dışındaki kişileri de kendi istediği doğrultuda konuşturmayı başarıyor. Bu alet, kişilerin kullandığı öztürkçe sözcükieri cımbızta ayıklar gibi aytklayabiliyor. Bunun en son ve yoğun örneği 10 Aralık 1984 günü saat 19.55'te TV'de yayımlanan "Birlikte Yaşadıklarımız" programında görüldü. Programın dışardan konuşmacıları Kadınca Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Duygu Asena, Kadın Dergisi Yazı İşleri Müdürü Deniz Yegül, Prof. Özcan Köknel ve Prof. Erol Manisah idi. Cımbızla ayıklama işlemi ilk konuşmacı Asena'dan başladı. Program boyunca da sürdü. Arada bir konuşmacıların sesleri kesiliyor, fakat ağızları hareket ediyordu. İzleyenler durumun teknik bir arızadan ileri geldiği duygusuna kapılıyorlardı. Konuşmacılar da önce böyle sandılar. Fakat biraz sonra uyandılar. Çünkü cümlelerinin arasından sadece öztürkçe sözcükler çıkarılmıştı. Örneğin Duygu Asena'nın konuşmasında sansüre uğrayan bölümler "asla yadsınamayacak ve "örneğin" gibi sözcüklerdi. Diğerleri de ellerindeki yazılı metinlerle, televizyondaki konuşmalannı karşılaştırdılar. Sadece öztürkçe kelimeler çıkarılmıştı. Bu iş nasıl başarılmıstı? TRT'nin bir yetkilisi gururla şu bilgiyi verdi: "Yurt dışından bir alet getirildi. Adı, "bir inç band resim kayıt aleti..." Istenirse resmi çıkarıyor, sesleri de silebiliyor. O kadar hassas bir alet ki kelimelerin arasındaki heceleri bile ayıklayabiliyor. Mesela siz "olmamalıdır" deseniz, biz bunu "olmalıdır" yapabiliriz. Gerçekten TRT'miz gelişiyor, ama biraz garip bir yönde. Herhalde öztürkçe sözcüklerin çıkarılmasında TRT bir ulusal çıkar, pardon, milli menfaat görüyor olmalı ki, bu kadar masraf edip "bir inç band kayıt aleti" getirildi. VE ALETSİZ SANSÜR Aynı akşam TRT'nin hem 19.00, hem de 20.30 haberlerinde 1984 Sedat Simavi Vakfı Ödülleri'ni alanların adları açıklanırken, "Belerhan Selçuk'un Görsel Sanatlar Ödülü'nü aldığı bildirildi. Buna karşıiık Turhan Selçuk'un adı hiç geçmedi. Evinde haberleri dinlemekte olan ulusiararası karikatüristimiz, "Acaba ödülü ben almadım mı?" diye bir an kuşkuya düştü. Allahtan karşısındaki masada birkaç saat önce aldığı ödül duruyordu. Belerhan Selçuk diye biri de mevcut değildi. Bu olay da TRT'mizın "aletsiz" gerçekleştirdiği bir sansür yöntemi olsa gerekti. Orüm KESİN HAREKET turiznt ACrubu 1001 BOLU ABANT KARTALKAYA 32700 37.700 KAKTAl. OTEL ABANTOTEU 21700 23700 KOHUOTBJ «.700 22700 YURDAEROTHJ O T O O «.700 Ozel Otobuj Tam pansıyon KoraKlama «e ortur Servısı Barbaros Bulvarı 35 BefiktaşİST. T«l: 161 10 7416182 26 ^ Sevımlı Ij Hanı Allıyol KadıkOy: 336 1660 TALYA OTEL . B.EFES OTEL ALT1NYUNUS TES DİLMEN OTEL TURBANOTEL KORUOTEL .. TURİSTİK OTEL TUR OTEL KAR OTEL y f ELECAN'Kl VILBAŞI*^ MI. •„«. soı uuratf wuc*: s« • IBM : Tel: 148 51 0408 (5 Hai) Kadıkoi Tel: 336 98 42 337 18 09 330 67 46 48(3 hal) Ankan: Tel: 33 24 3034 (f haıj GENBORSA Sermaye Piyasası Kunılu'nu 22.11.1984 lartove ilrek 14/G/49/64 sayılı izni ile yjyniaıundkudu. UUJC*: Somuuıl Srrnuyeu /.050.00tt.000Tl. OJrnmii Strmayrsi: SUO.0OO.OOQ.TL Menkul DegerierTîcareti AŞ. ATİNADA Y1LBAŞI OeCIKNIfN OTEL MUHTELİF O T E U E R SOUESTR» A V U S T U R Y A MYW TURJ ZELLAMSEE / \ •• VV N tA A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle