10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 10. OLUM YILINDA YAKUP KADRİ KARAOSMANOGLU 13 ARALIK 1984 TELEVIZYON 18.15 Açıköğretim Ikinci smıfı dersi: Iş îdaresi (Doç. Dr. Sinan Artan), Ikinci sımfdersi: Istatistik (Prof. Dr. Necla Çömlekçi ve Yrd. Doç. Dr. FethiŞeniş), ikinci sınıf dersi: Ticaret Hukuku (Prof. Dr. Oğuz Imregün). 19.24 Açılış ve Program 19.25 Çocuk Klasikleri 19.50 Çocuklarla Baş Başa Bu Dunyayı Bir Yaratan Var konulu bir şiir veriliyor. Türk toplumunun geçirdiği aşamaların romanetsı Bugün bir Yakup Kadri romamndan söz edebiliyorsak, bu, onun romanlarının, içerikîen biçitn ve anlatıma bir kendine özgülük taşımasındandır. Romanlan yalnız kendi içinde bir bütün olmakla kalmaz, her biri ötekine bitişerek bir başka bütünlüğe ulaşır. ATİLLA Ö2KIRIMLI "Sanatm gayesi 'eğer mutlaka bir gaye bulmak lazımsa' bence bir kavmi, bir milleti hissetmeye, iyi hissetmeye, büyuk hissetmeye alıştırmasıdır. Çünkü hissetmesini bilmeyen kavimler, yaşamasını bilmezler, aynı bizim gibi... Ve yaşamasını bilmeyen bir kavme ulumı içtimaiyyeden bahsetmek bana biraz abes görünur. Bu tamamıyla bir topala veya henüz yürümeye başlamamış bir çocuğa raks usulleri talim etmeye benzer." Sanatı, edebiyatı bireysel bir duyuş, duyunış olarak yorumlayan bu satırlar, Fecri Ati'nin "sanat, sanat içindir" ilkesini eleştirip, edebiyatın amacımn "hayatı içtimaiyyeyi" yansıtmak olduğunu savunan Raif Necdet Kestelli'ye karşı çıkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nundur. Meşrutiyet (1908) sonrası "Sanat şahsi ve muhteremdir" sloganıyla ortaya çıkan Fecri Ati topluluğunun kalemşorlarındandır Yakup Kadri. İbsen'den esinlenerek yazdığı tek perdelik Nirvana (Resimli Kitap, s. 9, 1909) oyunuyla adını duyurmuş, Fecri Ati'ye katıldıktan sonra Serveti Fünun dergisınde mensur şiirler, küçük oyküler yayımlamaya başlamıştır. anlatır: "Ne vakit ki Çatalca önune dayanan düşman toplannın sesini ta yatağımın içinden işitmeye başladım, hisseder gibi oldum ki, hayatta benim yaptığım mücadeleden daha mühimleri vardır. Balkan Savaşı'nı daha bir süru felaketler takip etti. Ben gene 'Sanat şahsi ve muhteremdir' diyordum. Fakat onun yani başında hiç değilse onun kadar şahsi ve muhterem şeyler olabileceğini de duşünmeye başladım." Kurtuluş Savaşı'na destek Nitekim, 1916'da tkdam'da daha çok savaşı ve savaşın soni dolaşması, kendi deyimiyle Porsuk Çayı kıyılarında geçirdiği Uç dört aylık kâbus, onu gençliğinde savunduğu sanat anlayışından büsbütün uzaklaştınr. 1922'de daha önce gazetelerde tefrika edilmiş iki romanı peş pese yayımlanır: "Kiralık Konak" ve "Nur Baba." Bu iki yapıt, o yıllann gazetecisi, hatta politikacısı Yakup Kadri'nin, edebiyatçı olarak romanı seçmesinin ötesinde, sanat anlayışını da belirli bir çizgiye oturttuğunun göstergesidir. özellikle "Kiralık Konak", gerek içeriği, gerek kişilerin işlenişi, gerekse kurgusu bakımından bir olgunluk dönemi ürünüdür ve Cumhuriyet'in eşiğindeki Yakup Kadri'nin Cumhuriyet sonrası Türk romanının önemli adlarından biri olacağırun habercisidir. Gerçekten sonraki yıllarda (yayımlanış sırasıyla) "Hükiim Gecesı", "Sodom ve Gomore", "Yaban", "Ankara", "Bir SfirŞAHSİ VE MUHTEREM Önceleri yeni lisan deyimine karşı çıkan, "Sanat, şahsi ve muhteremdir" sloganına uyan Yakup Kadri, Balkan Savaşı 'yla değişti. Kadro 'daki bir yazısında şöyle diyecekti: "Gene sanat şahsi ve muhteremdir, diyordum. Fakat yani başında onun kadar şahsi ve 19.55 İnanç Dünyası Kuranı Kerim ve Türkçe açıklamasmdan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Başmüşaviri Mehmet önder'in Mevlanâ üzerine bir konuşması yer alıyor. Program, Mevlanâ törenleri ile son buluyor. 20.20 20.30 21.00 21.15 22.00 22.45 Uykudan Önce Haberler Hava Dıırumu Özel program: Mevlanâ Gezelim Görelim Şahin Tepesi Richad, Tuscany Vadisine bir hipodrom yaptırmak hevesinden vazFOTOĞRAF "YAPMAK" "Görüntüyle, ilginç bir şeyin fotoğrafım çekmekle yetinmedim geçmez Ve bunun için pek çok şey yapar. Melissa kıskaçta gibidir. Ne Lence, ne Richard ve de Cole ondan yana değildir. Angela ilehiç" diyor Şahin Kaygun. "Hep istediğim, bir olayın fotoğrafını yapmak oldu." Yukarıda Philip'in Doktor Lantry'i Brezilya'ya kaçırmak için girişimlerisü sanatçmın yeni sergisindeki yapıtlanndan biri görülüyor. rer. Terry tutarsız davranışlanm sürdürür. Chase Lantry'i bulmak ve Angela'nın oyunlanm ortaya çıkarmakta kararlıdır. Fotoğrafin olanaklarını zorlayan Şahin Kaygun: 23.30 Avrtıpa Kupası Futbol Maçlanndan Özetler 23.55 Haberler 24.00 Kapanış RADYO TRTI B6.00 Erzurum Diyarbakır Trabzon. 06.30 Ankara Antalya Çukurova. 07.00 lstanbul lzmir. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklaralar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 11.55 Hafıf müzik. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklarnlar. 12.10 öğle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hafıf müzik. 15.00 Kısa haberler. 15.05 ögleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 16.55 Hafıf muzik. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Kövümüz köylümüz. 17.25 Sazeserleri. 17.30 Din ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ölümü özel programı. 20.20 Korolanmız ve şeflerimiz. 20.40 Behcet Necatigil'in ölümü özel programı. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Saz eserleri. 21.15 Türk ve lslam dünyasından. 21.30 Yurtlan sesler kadınlar topluluğu. 22.00 Beraber ve solo şarkılar. 22.30 Kuçuk konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerınden özetler. 01.00 Program ve kapaoıs. 01.0505.00 Gece yayını. ya romanlan. 11.00 Şarkılar. 11.15 Saz eserleri. 11.30 Halk çalgılanndan ezgiler. 11.45 Yakup Kadri Karaosmanğlu'nun Olumü özel programı. 12.05 Şarkılar 12.20 Saz soloları. 12.30 Beraber ve solo türküler. 13.00 HabCTİer. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Türküler. 13.45 Amatör topluluklar. 14.15 Hafıf muzik. 14 J 0 Yabancı dil ögrenelim. 15.15 Türküler. 15J0Barok müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 16.40 Yurttan sesler. 17.10 Behcet Necangil'in ölümü özel programı. 17.30 Kuçük konser. 18.00 Beraber ve solo şarkılar 18.30 Tıyatro dunyamız. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Türkçe sözlü hafif müzik. 20.30 Yabancı dil ögrenelim. 21.15 Türküler. 21.30 Solistlerden birer şarkı. 22.00 Perşembe konseri. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidı. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Müzige çağn. 00.55 Program ve kapanış. Bilinen malzemeyle farklı anlatım biçîmleri arıyorum Fotoğraf bir anlatım biçimi olduğu kadar bir yaşama biçimidir de. Ancak benim fotoğraf yoluyla anlatmak istediğim alışılmıştan farklı bir şeydi. Bu çaba bana yeni yeni kapılar açtı. Kültür Servisi Şahin Kaygun Ankara'da bugün yeni bir sergi açıyor. Ama sanatçmın bu sergide yer alacak yapıtlanna göz atanlar şaşınyorlar. Çünku karşılarına çıkan hem fotoğraf hem değil. Resim dense de olabilir, denmese de. Geçen yılki polaroid sergisinin yadırgatıcılığını korkmadan sürduruyor Kaygun. Yapıtlannı yadırgayanlan da da hoşgörüyle karşılıyor, yaptıklarıyla neyi amaçladığını açık seçik söylüyor. "Sanatta, hele teknolojinin Ueri ucunda yer alan fotoğraf sanatında tutuculuk hiç aklımın almadığ] bir şey" diyerek söze başlıyor bu özgün yapıtların sanatçısı. Sayın Kaygun, dilerseniz bu noktaya nasıl geldiğinizi yaşamöykünuzden başlayarak 6grenmeye çalışalım. Ş.K. 1951 yıhnda Adana1da doğdum. Babam öğretmendi. Okuma ve sanatla ügilenme zevkini ondan aldım. Öyle ki, daha ortaokuldayken ünlü şairleri, yazarları, sanatçılan tanır, yazdıklannı okurdum. Yani bugunlerimin temelini babam attı diyebilirim. Öğrencilik yıllanmda resim en başarılı olduğum dersti. Parasız yatıü okuduğumdan ve harçlığım yetmediğinden, öteki oğrencilerin resim odevlerini hazırlar, harçhğımı bu yoldan çıkarırdım. Oğretmenlerimin desteğiyle sergilere, yanşmalara katıldım, oduller aldım. Yine onlann desteğiyle Güzel Sanatlar Akademisi'ne gırdim, Grafik Bolumü'ne. Ilk kez orada fotoğrafçıhk dersıyle karşüaştım. O derslerde anladım fotoğrafin sandığımdan çok farklı bir şey olduğunu. İçine girdikçe daha çok kafa yordum. Giderek fotoğrafin kişiye daha geniş boyutlu anlatım olanaklan sağlayacağını anladım. tım. Ilk fotoğraflarımda ise grafik bir dil ağır basıyordu. Bu yapıda olan belgesel tavırlı fotoğraflar (asker, işçi gibi) çektim. Ardından portre çahşmalanm geldi. Bugün 450 Turk sanatçısının fotoğrafiarından oluşan geniş bir arşivim var. Aralarında Nureyev, Karajan, Elia Kazan'ın bulunduğu 5060 kadar da yabancı sanatçı fotoğrafı çektim. Bu fotoğrafları gerçekleştirirken, karşımdaki kişinin dünyasına yönelik öğeleri kullandım. Daha simgeci bir anlatıma yöneldım. Giderek fotoğraflanmda simgelerin ağırlığı arttı. Polaroid gelinceye kadar insanın ağırbğını hissettiren çalışmalar yaptım. Geldik şu yadırgatıcı polaroid çaltşmalarınıza... Ş.K. Polaroid makineleri bilirsiniz. Ben bu makineyi kullanmakla değişik bir yol denemiş goriındüm. Oysa malzeme dışında yine her şey benimdi. Türlciye'de ilk kez yapılan bu çalışmalar tartışıldı, ama beğenildi de. Benim yaptığım belli bir malzemeden yararlanıp farkh anlatım biçimleri aramaktı. Bu açıdan, son sergimde yer alan yapıtlar da çok tartışılacak. Nedir bu sergideki yapıtlann (artışılacak olan yanları? Ş.K. En onemlisi alıştığımız fotoğrafin epey dışına çıkması. Ülkemizde uygulanan bir yontem değil bu. Ahşılmamış olduğu için de yadırganabilir. Ama yapıtlanmın tümu doğrudan düşündüklerimi anlatmaya yonelik. Makinenin belgeleyici niteliğine bağlı kalmadan, benim olana yönelik çahşmalar bunlar. Bir fotoğraftan yola çıkıyor, bu fotoğraftaki istemediğim tum aynntıları yok ediyorum. Yerlerine de istediklerimi yerleştiriyorum. Siyah beyaz olan bu fotoğraf üzerinde renk araştırmaları yapıyorum. Bunları yaparken fantastik bir dil ve "ekspresif" bir anlatım içinde olmaya çalışıyorum. Bu sergideki yapıtlanmın en önemli yani "ekspresyon". Yapıtlanma fotoğrafresim demek de yanlış. Bunların duşünsel boyutları bulunan birer sanat yapıtı olduğu anlaşılırsa benim için yeterli olacak. Başlangıçta yeni lisana karşı Bu yıllar Yakup Kadri'nin arayış yıllarıdır. Maupassant ve Ibsen'den Bergson ve Freud'a, Yahya Kemal'in de etkisiyle Yunan ve Latin kaynaklarından mistisizme değişik yönsemeler içindedir. Ömer Seyfettin ve arkadaşlarımn Genç Kalemler dergisinde başlatüğı (1911) Yeni Lisan hareketine ise uzak durmaktadır. Dahası, Yeni Lisancıların Fecri Aticileri kozmopolitlikle, melez bir dil kullanmakla suçlamaları üzerine başlayan polemikte, Yeni Lisan deyimine şiddetle karşı çıkanlar arasındadır. Ama savaşın getirdiği acılar ve toplumsal yıkım, düşüncelerinde değişime yol acacaktır. Yıllar sonra Kadro'da yayımlanan (sayı 14) bir yazısında bunu şöyle muhterem şeyler olabileceğini duşünmeye başladım." TRT III 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Laura Branigan'ın "Self Control" albümü (Stcreo). 09.30 Barok muzik. 10.00 Sizin için seçtiklerimiz. 11.00 öğleye doğnı. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoıegimızden. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz ustaları. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günun konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Plaklar dönüyor. 19.00 Haberler. 19.12 Bir konser. 20.45 Saz eserleri. 21.00 Persembe konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Opera saati. 00.30 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. nuçlarını konu edinen öyküleri yayımlanır. Mondros Antlaşması'ndan sonra ise İkdam yazarı Yakup Kadri, güncel olayları izleyen, Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen bir gazetecidir artık. öyküleri de Milli Mücadele ile ilgilidir. 1921'de Ankara'nın çağnsıyla Anadolu'ya geçmesi, gazeteci olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya yoreleri528 66 29 526 10 00/412 KENT 0YUNCUURI Harbıye 146 35 89 TRTII 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 lşte insan. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Turkülerden bir demet. 10.30 Hafıf müzik. 10.40 Dün TIYATRO GOSTERI ^^HrV^H ^ W » K F W P W P # KULTUR MERKEZI YALNIZ SİHEMAMIZDA •akartyt HakEittta Yam Kl*Uy • 337 I I 21 Bağlama ve Giıarıyla MÜSFIK KENTER BULMACA SOLDAN SACA: 1/ luüyan bırtıgııun bınıcıısu oLan ünlü taka ve devlet adamı. 2/ Tulual uyauoUıınöa doju kıyafeıleriyle yapılan duu... GOmüşOn sımgeB. 3/ Parlayan, parlak . Su yttzeyınde dde edilm boya katının kâ&da geçırılmcsiyk yapılan süsleme. 4/ lşaret . Kalabahk. 5/ Dınkyicümıı ıse|i üzttine, bir müzik parçannın yeniden cahnmau. . Boru s«i... Ö£ütUlmü$ lahıl. */ Sessız. ukin...Y«nJu. 7/Link Japoo dramı.. Herhangı bir çemberde merkez açının 400'de bıri olarak tanımlaoao açı bırimi. %l Ortacag'da gtalük konuian ışleyen manzum pı ycs. . "Bırkşmış MUJolcr Gıda ve Tarım örgütü". 9/ Oglan saçı bıçımiııde koilmiş kadın saçı. KARDEŞİM BENİM Yön 2. HAFTA Neslı Çdlseçen 21 Antalya Fılm Festrvali 2 sı "SAVUNMA" SON OYUNLAR 1219 1623 Aralık Saat 19.00 Aralık Saat 18.00 ttıi* <UCIW SAHM 1H U3 U 17 144 4] 27 SELDA Resilali BEN ANADOLU ' Cuma 18 0C Cl P<ı. ' " san tiyatrosunda ai poyrazoghı tiyatrosu <enter tiyatrosunda'" SerS 15 Aralık Cumartesı 21.15 GONUL SUCLARI Cu 21 00 Ct 11 00 ORHAN VELI Pj2Jt 14.00 ORTAOYUNCULAR HAYROLA KARYOLA NURHAN DAMCIOGLU FERHAN SENSOY Yılın Tiyatro Olayı F 0 S S e P T İ VUKAJUDAN AŞACIYA: F i İ L E T V Adını Soldan Saga 1 'de sordugumuz kışıden A alan, mora çalan kırmızı renk. 2/ Üç SUakşör 6 A R U ler'den buı. . Vılayet. 3/ Boyun egen. . Sıkı$tı e S P i A nhnış taJaş ve yongadan yapılan tahta. 4/ HoS U roz ve hındııun tepesınde bulunan kırmızı deri .. R 1 K A Bir nota 5/ Bizmutun süngesı... Dinsel ınançlaG i R 8 ü n olmayan .. Bir nota. 6/ Esk>den, Yahudilerin ayırt edilmek ıçın omuzlanna astıklan san kumaş U E N T \ E parçası. Bttyük demıryol" duragı. 7/ Baryumun siıngesi Yunan mıtolojisinde aşk tannsj. 8/ Bir A l İ. A 6 A tOr dombelek 9/ Alt Tebeşır çagında ya$amış, A N 5 A S V O iki ayakb bttyük surüngen hayvan ••• •• • • •T • • HAVA DURUMU AHKARA İSnNBUL tZMİR ADANA ERZURUM TRA0ZON MU&A Kar yağışlı Kar yağışlı Yağmurlu Yağmurlu Kar yağışlı Yağmurlu Yağmurlu 4" 0° 4° 5° 8° 18° 6° 7° 12° 3° 6° 8° 1° 3 5° 5° 3" DİYARBAKIR Kar yağışlı EDİRNE SAMSUN BURSA B0UI KONYA Kar yağışlı Kar yağışlı Kar yağışlı Kar yağışlı Kar yağışlı r 4* 5° 3° 1° 2° 0° 1° 0° AMSTERDAM.: Sıslı ATİNA : Yağmurlu BAĞOAT : Açık BCUBRAD : Yağmurlu BEHÜN : Sıslı BRÜKSEL : Sıslı CENEVHE : Sıslı CİDDE : Yağmurlu GİRNE : Yağmurlu FRANKFURT : Yağmurlu KAHİRe : Açık LONDfiA : Sıslı UADRİD : Yağmuriu MOSKOVA : Karyağıslı UÜNİH : Sıslı NEV/YORK .Sıslı 0SW : Yağmurlu PARİS : Sıslı RİYAD : Bulutlu ROMA : Sıslı SOFYA : Kar yağışlı TELA/İV : Açık TRABUJSGARP: Bulutlu Bugün akşama kadar butün bölgeler parçalı ve çok bulutlu, Guneydoğu Anadolu ve Batı Akdeniz yağmurlu geçecek. Diğer bölgeler kar ve karla kanşık yağmurlu olacak. Hava sıcaklığı azalmaya devam edecek. Rüzgâriar yurdun batı kesimlerinde kuzey ve batı, doğu kesimlerinde güney ve batı yonlerden orta kuvvette, zaman zaman fırt/na şeklinde olacak. Denizlerimiz genellikle yağmurlu. ruzgâr günbatısı ve lodos, sonralan Marmara ve Ege'de günbatısı ve karayelden 35, yer yer 67 kuvvetinde, saatte 1021 deniz mili esecek. Deniz mutedil ve kaba dalgalı olacak. Goruş yağış anında 5 kilometrenin altında olacak. Yani fotoğraf resme ağır mı bastı? Ş.K. Tam değil, ama fotoğraf öncelik kazandı. Eğitimin sağladığı temei ilkeler sayesinde, belJi bir esneklikle girdim fotoğK rafa. Bir şey anlatacağımı bilerek yola çıktım. Çok net bir anlatım A biçimi buldum. Altyapının sağlam bir kultürel beslenmeye daT yanması gerektiğine inandım hep. Fotoğrafin, bir anlatım biE çimi olduğu kadar bir yaşama biçimi de olduğunu öğrendim. Ancak, fotoğrafta belgeci bir tavran olmadı hiç. Benim fotoğ£ raf yoluyla anlatmak istediğim alışılmıştan farklı bir şeydi. Bu doğrultuda çahşmalar yaptım. Görüntüyle, ilginç bir şeyi çekmekle yetinmedim. Benim istediğim bir olayın fotoğrafını "yapmak"tı. Bir konuyu fotoğ3° rafla anlatmayı amaçladım hep. 15° 23° Yazarın, ressamın yaptığı çok 5° farklı mı? Tum sanatlann ortak 2° öğeleri var. Işık, hareket, renk, 5° kompozisyon gibi. Ben bunu 2° 25° hep goz onunde tuttum, fotoğ15° rafı oteki sanat dallanndan ayır6° madım. Ama hep zengin bir an18° latım aradım, kendi sözümu ede5° 8° yim istedim. Bu çaba bana yeni 2° yeni kapılar açtı. Daha grafik bir 3° dil kullanarak rengi istediğim bi3° çimde ve yerde kullanmayı öğ5° 5° rendim, ama rengin aldatıcılığı20° na da kapılmadım. Simgeleri de 15° kullandım. Ancak bilinçli dav2° ranmak, bu noktada yanlışa 10° 17° duşmemek gerekiyordu. Bence bir fotoğraf sanatçısı, her zaman rastlantısallığı aşan bir bilinç düzeyine sahip olmalıdır. Aynı zamanda bir yaşama biçimi OĞLUM ÇİÇEK AÇTI Elmadağ ŞAN TİYATROSU'NDA jfıkrrt 6ENEL İSTEK ÜZERİNE 2. HAFTA IIX Cmartm Pu» 1» 30 KAYIP (Mıssıng) Yon.: KOSTA GAVRAS Bevoplu EMEK Harbıve AS Sinemalarında HıM»* M. M * a l (141 Tl t* RoOen BOIT Sanı KARAMURSEL YALNIZ A0AM Vönclen Engn ULUOAĞ W Shakespeare KURTULUŞTAN SONRA Oyımlatfıraı ZAFEfl DİPEB Ples. 20 30 S * »e Pers '« 00 KEdTEH TIYATROSUNOA ŞUKRAH KURDAKUL ZORBA Yazan: NİKOS KAZANCAKİS Uyarlayan ve yöneten: FİKRET HAKAN SIMSELVıLEDDfVEKUSU .AL01UND» Cuma: 21.00 C.tesi: 18.00 Pazar 14.30 18.00 75. OYUN HIRÇIN KIZ Yöoeten tnçr, ULUOAĞ (Sadece Paar gunlent FATfei (SM 53 M) Bılgesu ERENUS BİLETLER SATISA SUNULMUSTUR Gışe tel 140 67 92 DOSTLAR TİYATROSU MODA S^EMASI 337 01 28 SON 1 0 OYUN giin", "Panorama", "Hep O Şarkı" adlı romanlarıyla Yakup Kadri, çıkış noktasından çokça uzaklaşmadan ve moda akımlarının dışında bir roman dünyası kurarak Türk romanında kendine özgü bir yer edinmiştir. Bugün bir Yakup Kadri romamndan söz edebiliyorsak, bu onun romanlannın, içerikten biçim ve anlatıma bir kendine özgülük taşımasındandır. Adını andığım romanlan yalnız kendi içinde bir bütün olmakla kalmaz, her biri ötekine bitişerek bir başka bütünlüğe ulaşır çünkü. Bunun nedeni, tek cumleyle söylemek gerekirse, Tanzimat'tan Cumhuriyet sonrasına uzanan bir zaman diliminde Türk toplumunun geçirdiği tarihsel aşamalan konu edinmesidir Yakup Kadri'nin. Bu açıdan romanlan, konulannın kronolojisi goz önüne almdığında, zamansal bir bütün oluşturur. lmparatorluğun çöküş yıüanndan başlayarak (Hep O Şarkı), II. Abdiilhamit'in baskısından kaçan aydınları (Bir Sürgün), Meşrutiyet döneminde konağın çöküşüyle simgelenen toplumsal çözuliışü (Kiralık Konak), siyasal çekişmeleri ve iktidar savaşımıru (Hükiim Gecesi) Bektaşi tekkelerindeki yozlaşmayı (Nur Baba), mütareİcede ışgal altındaki îstanbul'un çurüyüşunü (Sodom ve Gomore), milli mücadelede köyün ve köylünün durumunu (Yaban), bir kentin çevresinde Cumhuriyet yıllannı (Ankara), son olarak da Cumhuriyet'ten 1952'ye kadar yaşanan dönemin genel bir bilançosunu çıkardığı (Panorama) romanlarıyla Yakup Kadri, bir bakıma çağdaş Türkiye'nin bir süreç boyunca tarihsel, toplumsal, siyasal serüvenini öyküler. Tartışarak, yorumlamaya çalışarak, çözümler önererek... Onu önemli kılan da budur. MİSAFİR Yöieten Nurtıan KARADAâ Çocuk Oyunu armm BROn H Mahü AYRAL PAMUK PflENSES ¥6 YEDİ CÜCE YSneten Turaul «SEVEN (Cırsamca U 3 0 C fes " 0 0 ı DORMEN TOPLULUĞU Georges Feydeau OTEL taMM (333 0317 Hefîk ERDURAN Filumena Cuma 18 ındırımh mdtme Cuna: 18.00 • 20.30 C.tesi: 15.00 18.00 Pazar: 15.00 18.00 KISA PANTALON ÇOCUK TİYATROSU •«4 If, 'S BÜYÜK JÖSTİNYEN Yömttn Erol KESKIN SauÇars P«ş Cuma 20 30 CtesFazaı 15 3O19 0O Pt Sad huK Çarş 21 15 Peı 21 15 Cuma 21 15 Clesı 18 00 21 15 Pazar 1430 18 M | Esfcı Mıl Smeması ErçenetM CM. «o 9 ! Tel 141 27 37 Pın«a«ı Cars 15 30 C n j 2 00 Cuml U 3 0 'e X 3 «:ar 14 30 23 ARALIK'A KADAR UZATILMIŞTIR HODRI MEYDAN Kultur Merkezı Suadi\e ATLANTIK Sıneması'nda BATI VAKASI HİKAYESİ ALACALI ŞEMSİYE Richard Bach MÛZIKLI ÇOCUK OYUNU (411 r » |nık« Kil) Ctasl Pazar 11.00 dc SIRASELVhiR DEVEKÜŞü Ttt: 144 41 75 BİR MARTI Yoneten: Taner Barlas C.tesi: 15.30 18.30 Zlnciılikuyu 167 04 9fi Ituncay özinel tiyatrosul J P SARTRETOM EYEN Giderek artan simgelerin ağırlıgı Hangi aşarnalardan geçerek bugüne ulaştığınızı da anlatır mısınız? Ş.K. Ilk çaüşmalanmın resme dönuk olduğunu belirtmiş DEMİR PARMAKUKLAR ARDINDAKİ KADINLAR Pazartesı hanç ner jece,21 15 C tesı 15 30 Pazar 15 30 ve 19 00 Ansaray522 41 12 TİYATROGÖSTERİ ILANLARI HER GÜN BU KÖŞEDE İSTANBUL, (THA) 1. Uluslararası Münih Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Şenliği Komitesi Başkanı Jurgen Flugge, Türkiye'den üç topluluğun şenliğe çağnlacağını açıkladı. Bir süre önce 1. Uluslararası Münih Gençlik ve Çocuk Tiyatrolan Şenliği'ne Türkiye'den katılacak oyunları belirlemek amacıyla ülkemize gelen Şenlik Komitesi Başkanı Flugge, izlediği oyunlar arasında AÇOK'un (Anadolu Çocuk Oyunlan Kolu) sergilediği "Nasrettin Hoca re Timur", Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Tiyatro Bolümü'nün sahnelediği "TokalSeyirlik", "Yaren", "Semah" ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun sergilediği "Küçük Nasrettin" oyunlarını çok be ğendiğini, bu oyunların şenliğe çağnlacağını belırtti. Bu üç oyıında da Türk geleneksel tiyatrosunun araştınldığını vurgulayan Flugge şunları söyledi: "Oyunlarda ozgiınlük var. Seçtigim oyunlar, Türk halkının Karagöz türündeki oyun geleneğini yaşatıyor. >> Münih Şenliği'ne katılacak çocuk oyunları belirlendi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle