14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Tıirk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurır Hasan Cemal, Müessese Muduru: Emine Uşaklıgil.Yazı tşleri Muduru: Okay Gonensin, • Haber Merkezi Muduru: Yalçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yönetmeni Ali Acar. TAKV1M 8 Kasım 1984 Imsak: 5.08 Guneş: 6.35 Temsılcıler ANKARA: Valçın Dogan, IZMlR: Hikmet Çelinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servis Şefleri: Istanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Kultur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pelcşen, Spor Danışmam: Abdülkadir Yücelmın, Duzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpav, lşSendika: Şükran Kelenci. İkindi: 14.34 Akşam: 17.00 Yatsı: 18.21 Burolar: • Ankara: Ziva Gokalp Bulvarı, İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • hmir: Halıt Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuri>el Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu,. Ist. PK: 246lst. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Öğle: 11.52 Tıp dürtyusında turtışma sürüyvr: Ölümcül hastalıklarda yaşama son verilsin ÖNERİLEN ÜÇ AYRI ÇÖZÜM J . Hastanın genel durumu incelendikten sonra, bir psikiyatrist hastaya bir çeşit "ölüm stratejisi" programı hazırlıyor. 2. Her türlü iyileştirici müdahale durdurularak hasta ölüme terk ediliyor. Hekim sadece aaları dindirmek için mücadele ediyor. 3. Hekim kendi takdiri ve hastanın isteği ile ölümü gerçekleştirebiliyor. Dış Haberler Servisi Yıl 1975. Blandine Beth, genç bir tıp oğrencisi olarak ilk kez bir insanın ölümüne tanıklık ediyor. Diğer okul arkadaşları gibi hiç ölümcül hasta görmeden ve bu durumda olan birisiyle ilgilenmeden diplomasını alacak olan Blandine'i gördükleri etkiliyor. Dindirilemeyen fiziksel acı, hekimlerce uzatılan dayanılmaz cançekişme, ölmek üzere olan kişiye yardım edilememesi ve buna benzer sorulara yanıt bulamayınca doktorasını bu konular üzerine hazırlamaya karar veriyor. Ancak çalışmaya başladığında bilgi alabileceği ağızlar kilitleniyor. Blandine, tabu olarak görülen bir konuya el attığını anlıyor o zaman. Her şeye rağmen çalışmalartnı tamamlıyor ve güzel bir rastlantı sonucu tezini verdiği günler, beş pratisyen hekimin "yumuşak ölüm" üzerine verdikleri bildiri ve "onurlu ölüm" hakkı ile ilgili olarak bazı kuruluşların dünya çapında topladıklan kongre ile çakışıyor. Diller yavaş yavaş çözülüyor. Herkesin bir şeyler söylemek istediği bu heyecanlı ve sert tartışmaların kamuoyu önünde yapılması zorunlu hale geliyor. Zira tıp biliminin gelişmesi toplumun gelişip ilerlemesine bağlı. HotelDieu Hastanesi Hematoloji Servisi Şefi Prof. Zitloun şöyle diyor: "Tıp üç aşama kaydelti şimdiye dek; önceleri yaşamın niceliği ile uğraştı, sonralan da yaşunın niteügi ile. Şirndi ise ölümün niteligi Ue ilgileniyor." KAÇIŞ BİÇtMLERİ Bu konuda uygulanan yöntemlere bir göz atalım. Çoğunluğunu kanserli hastaların oluşturduğu ve bilimin ölum karşısında yenik düştüğü durumlarda hekimler ne gibi çözüm yolları buluyorlar? Ölümle yüz yüze olan hastaların tutumu ne oluyor? Uzun bir süre "kaçış" en yaygın tavır oldu. Bunun bir biçimi örneğin, akciğer kanseri teşhisinin hastaya bildirilmemesiydi. Sadece bir apseden sözedilip, yalanla hastalık saklanıyordu. Savunuculann gerekçesi şuydu: "Hasta paniğe kapılmadan rahatça ölüyor." Diğer "kaçış" biçimi de geleneksel tedavi yöntemleri uygulandığı temut yollarla uygulanmah: Ölmek üzere olan insanla nasıl ilgilenilmeli, onun acılan nasıl dindirilmeli ve onuru nasıl korunmalı? 3 AYRI ÇÖZÜM Yoğun tartışmalar uç ayrı çözümde saflaşıyor: 1) Destek olma yöntemi: Blandine Beth'in tezinde savnnduğu bu görüş tngiltere ve Fransa'da bazı hastahanelerde uygulanıyor. Hekimden hastabakıcıya kadar ilgili tüm personel hastanın genel durumunu ve streslerini inceliyor. Bu bilgiler doğrapötik uzatma yollan oldu: Akrultusunda bir psikiyatrist hasciğerde oluşan kanserli keseciktaya bir çeşit "ölüm stratejisi" lerin, saptandıkça ameliyatla programı hazırlıyor. alınması gibi. Tabıi hasta her iki 2) Pasif ötanazi: (Onulmaz durumda da gittikçe kötüleşiyorhastahklarda yaşama son veriledu. Son birkaç yıldır hekimler, bilmesi) Her türlü iyileştirici mükişinin ölümcül de olsa hastalıdahale durdurularak hasta ölüğını bilmesi gerektiğini savunume terkediliyor. Hekim sadece yorlar. Ancak 1982'de Fransız acılan dindirmek için mücadele hekimlerin yüzde 82'si son ana ediyor. Ancak, üç koşulun birakadar tedaviyi savunurken, bu raya gelmesi gerekiyor: Hastalıoran 1984'te yüzde 5'e düşüyor. ğın iyileşmezliği, acılann dayaBu yöntemler yanlış bulunuyornılmaz hale gelmesi ve ölürnün sa ve hiçbir yasa, ölümcül hasyakiaşması. taların sonınlarına ve haklarına 3) Aktif ötanazi: Hekim kençözüm bulamıyorsa ne yapmalı? di takdiri ve hastanın isteğiyle Yaşamının en son ve en zor aşaolümü gerçekleştirebiliyor. Anmasında insana nasıl yardım edicak tedavinin hastaya düşünsel lebilir? Beş pratisyen hekemin ve fiziksel güçlerini kazandırabildirisinde yer alan ve doğrulumayacağının kesinleştiği durumğu tartışılmaz ilkeler hangi solarda bu yöntemin uygulanabiBLASDINE leceği savunuluyor. BETH Genç Yasalar ve Katolik kilisesi doktorun "Yaşama son verme hakkı"na geliştirdiği karşı olduğu gibi tıp çevreleri ve yöntem tngiltere ve kamuoyunun azımsanmayacak Fransa'da bazı bir kesimi de "yumuşak ölüm" hastanelerde önerisine ateş püskürüyor. Bir uygulamyor. Bu tıp doktoru bu konuda şöyle diyönteme göre yor: "Eyfel kulesinden atlamak hekimden, isteyen kişiyi itmek hekime düşhastabakıcıya mez. Böyle devam ederse tıpta, kadar tüm ölümcül hastaları iyileştirmek, personel giderek de tehlike içinde olanlahastanın ra yardım etmek türünden ilkedurumunu ler yok olacak." inceliyor. Bu "Yaşama son verme hakkı"incelemenin na karşı çıkan çevTeler bir yana, ışığı altında bir taraftarları hangi koşullarda ger"ölüm çekleştirilebileceğini tartışıyorstratejisi" lar. Ölüme karar verme yetkisi programı kimde olmalı: Hekimde mi, hashazırlanıyor. tada mı? Kanserolog Prof. Schwarzenberg şöyle diyor: "Hasta, sağlığı üzerine tam anlamıvla bilgilendirilmiş ve bilinci yerindeyken, her türden tıbbi olanağın bulunduğu bir ortamda karar vermeli." Ancak Prof. Schwarzenberg, yaşama son verme hakkı Üzerine tartışmaktan çok acının dindirilmesi sorununun çözümlenmesinden yana. "Hastalar acıdan kurtulmak için ulaşmıştır. Bu kooperatiflere 100 ölümü yeğliyorlar" diyor. Ünlü milyar liraya yakın kredi açıldı. doktor Christian Barnard'ın duBunun 13 milyan ise ödendi. şüncesi ise şöyle: "Ailesinin bilgisi dahilinde ve hastanın onaAğustos ayı içerisinde uygulayıyla, harekete geçme anını hemaya konulan ferdi konut krekim belirlemelidir." disi ise çok basanlı olmuştur. Bu uygulama sonucu biz, Turk hal"Yaşama son verme hakkı" kının kiiçük konutlara itibar etüzerine ortaya atılan her düşünmediğini, 80 metre kare ile 150 ce ve yorum tıp çevrelerine yeni metre karelik evler için daha çok sorumluluklar getiriyor. Ölüme başvunı yapddığını belirledik. giderken katedilen yol acıh ve Ferdi kredi için yapılan yaklaşık zor olsa da, bu yolu kısaltmak 17 bin başvunıdan 14 bini, 80 ve insanhğa aykırı mı? Ya da, 3. 150 metre kare arasındaki evler Reich'ın bazı "diişünür'Merinin içindir. Bu da Türkiye'deki küsavunduğu gibi "yatalak ve çük sosyal konut yapımının geölümcül hastalar toplumun rektiği yolundaki tartışmaları parazitleri" midir? çüriitmUştür. Küçük konut yapıKısacası söz konusu olan şu: mının teşvik edilmesini biz de isÖlümü yakın ve kaçınılmaz bir teriz. Ama hiç talep olmayan bir insan, nasıl bir ölüme layıktır? sahaya yatınnt yapmak, devletin Insanı ölümden ayırmak olasılığı parasını sokaga atrnak demektir. henüz bilinmediğine göre, şimdilik bu soruyu yanıtlamak geSon olarak 150 metre karelik rekiyor. tşin zor yanı da tartışevler için ferdi kredileri ödememanın teknik alandan çıkıp felye başladık. Ferdi konut kredisefi alana kayması. sinde sınır kaldırıhnca, bir hafta içerisinde 2 milyar lira ödedik. Ferdi konut kredisi olarak ödenen miktar 3 milyar liraya ulaştı. Yıl sonuna kadar bu 17 milyar lirayı bulacaktır." HERKESİ EV SAHİBİ YAPACAĞIZ DEMEDİK Giray, hükümetin ferdi konut kredisi uygulaması ile herkesi ev SSK 11. Tıp Kongresi'ne sahibi yapmak iddiasında bulunbir bildiri veren Prof. madığını belirterek, konuşmasıAhmet Ankan, anne nı şöyle sürdürdü: Küçük bir Afrika ülkesi SIERRA LEONE SSK 11. TIP KONGRESİ PESAR İLKKAK4CA1S "Sarılık saigını sonbaharda artıyor" Dr. Salih Zelei: Bütün dünyada kullamlan sarılık aşısını Türkiye'de sadece parası olan kullanabiliyor. Gemicüerin kandırdiğı Lübnanldar şimdi yerti hcdkı kazıkhyor Sierra Leone de vize istiyor. Vize almak için Avusturya'daki konsolosluğa başvurmak gerek. Başkonsolos ve sekreteri Avusturya vatandaşı. Temsil ettikleri ülkeye sadece birkaç kez turist olarak gitmişler. Ülke hakkında otel fiyatlarından başka bir şey bilmiyorlar. Bir asır önce savaştan kaçıp Amerika'ya gitmek isteyen Lübnanlıları, gemiciler kandırıp "Işte Amerika" diye Sierra Leone'ye bırakmışlar. Tıcarete fıl dişi ticareti ile başlayan Lübnanlılar, bugün bütün elmas madenlerinin sahibi. Paranın tümü onların cebinde. 1 ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) SSK 11. Tıp Kongresi'nde sanlık saigını sorunu tartışıldı. Dr. Safa Yıldmm "Zaten ber zaman var olan sanlık saigını her sonbaharda donık noktasına ulaşıyor" dedi. Sarılık salgınının tartışıldığı panelde bir konuşma yapan Dr. Orhan Eriş hastalığın bulaşması konusunda yaptığı konuşmada, "genellikle ağız voluyla alınan virüs karaciğere yerleşerek çogalıyor. Vinis anne gebeüğinin son üç ayında ve doğumdan sonraki dört haftada çocuğa direkt olarak, kan emici böceklerle de kişiden kişiye geçiyor" dedi. SAZDAN ÇADIRLAR Kentten 4050 küometre uzakhktaki savanatarda yerüter, kabileler halinde Eriş, çeşitli virüs çeşitlerinin sasazdan çadırlarda yaştyorlar. Hindistancevin toplayan, pirinç tarlalannda kartn tokluğuna çalışan yer nıldığı gibi kan ürünleri ile geçlilerin dünya sorunlanndan haberleri yok. Önemli olan kann doyurabümek ve kıvrak müzik eşliğinde mediğini belirterek daha çok tüdans edebümek. kürük, gözyaşı, anne sütü ile geçtiğini vurguladı. Enfeksiyonla karşılaşma riski fazla olan durumlara de definen eriş "Homoseksüellerin, genelev kadınlarının, yatılı okulda ögrenci olanlann, askeri birliktekilerin ve hastanede çalışan sağlık personelinin bastalığa yskalanma olasılığının fazla olduğunu" anlattı. SALGIN SÜRPRIZ DEGİL Daha sonra söz alan Dr. Safa Yıldınm son günlerde basında çıkan sarılık haberlerinin hiç de sürpriz olmadığını söyleyerek "Zaten her zaman var olan sanlık saigını her sonbahar donık noktasına çıkıyor" dedi. Dünyada her yıl iki milyon insanın sarılık olduğunu vurgulayanYıldırım "Sarılık yalnız geri kalmış ülkelerin değil, gelişmiş Batı ülkelerinin de sorunu. Ancak son yıllarda sanlık ta A'dan Z'ye göriilen gelişmeler tanıya ve tedaviye geniş boyutlar getiriyor" dedi. Hastalığın korunma ve tedavi şekillerine değinen Dr. Salih Zeki Aksu da ınikrop kaptıktan sonra altı saat içinde koruyucu etkisi olan bir aşı geliştirildiğini anlatarak "Bu aşı 1981den beri dünyada kullanılıyor. Türkiye'de ise parası olan aşıyı alabiliyor. Çünkü gerekli miktarda aşı kişi başına 500 dolara mal oluyor" dedi. Bayındırhk ve İskân Bakanı, konut kredisini değerlendirdi: etmiyor. Tek çıkar yol, bu kokuya bir an önce ahşmak. Vapura biniyoruz. Etrafıma baktıkça, Portekizli gemici Pedro de Cintra'nın 1467'de buraya niçin Sierra Leone Aslan Dağlan dediğini daha iyi anlıyorum. Dağlar, gerçekten birer aslan başı gibi nehre doğru uzanıyor. Bu kıyılar, Batı Afrika'da yükseltilerin denize böylesine dik indiği ender yerlerden biri. Vapurdan indikten sonra, sürücümüz arabayı telaşla bir kenara park edip, ahşap, kapısız bir kulübeye doğru koşuyor. Kulübenin önünde 2025 kadar yerli, diz çöküp başlannı yere dayamışlar. Bizim sürücü de onlann arasında kendisine bir yer açıp yüzünü yere dayıyor. Biraz sonra duyduğum ezan sesi ile olayı çözümlüyorum. Kapısız kulübe cami, önünde diz çökenler de namaz kılan cemaat. Fotoğraf çekmek istiyorum. Yanıma gelen bir polis, fotoğraf çekmenin günah olduğunu söyleyerek beni engelliyor. Işıksız c a d d e l e r Kentin merkezine aksama doğru varıyoruz. Sokaklarda lamba yok. Pencerelerden yayılan mum ve gaz lambası ışıklan etrafı aydmlatıyor. Yollar dar ve asfaltsız. En yükseği iki katlı olan evierin çoğu kapısız. Kapısı olanlar da kapatmamış. Kapıların önünde, belden üstü çıplak olan kadınlar oturmuş, aralaruıda konuşuyorlar. Çocuklar yollardaki su birikintilerinde oynuyor. Bakışlanmı yakalayan Benjamin anlatmaya başbyor: "Freetovnı son zamanlarda oldukça modernleşti. Biraz ileride birçok modern bina göreceksin. Hatta on katlı bir gökdelenimiz bile var." Gerçekten biraz sonra kentin modern bölümüne geliyonız. On kath gökdelen bir Arap bankasının. Onun yanında bir iki başka banka, Amerikan ve Sovyet elçüikleri, yabancı sermaye ile kurulmuş bir iki otel I g u a n a l a r ve L ü b n a n l ı l a r Kaldığım yer Amerikalılar tarafından kurulmuş olan Sierra Leone Üniversitesi'nin yurdu. Kente hâkim bir tepenin uzerinde. Seslerinden ne olduklannı kestiremediğim bir sürü hayvan adeta konser veriyor. Sierra Leone'deki ilk sabahımda, karşı duvarda beni izleyen bir Iguana ile karşılaşıyorum. Dev kertenkele çığhklanma aldırmadan yavaş yavaş tavana doğru tırmanıyor. Kente indiğimde bir gece önce pencerelerden sızan mum ışıkları altında gördüğüm çevreyi, şimdi daha net görebiliyorum: Evler birkaç asırlık ahşap. Sokaklarda yüzlerce seyyar satıa. Peşimde yan çıplak, yalın ayak meraklı gözlerle beni izleyen yüzlerce çocuk. Dükkânlann hemen hemen tamamı, ülke ekonomisini ellerinde tutan Lübnanlılar'a ait. 3.5 milyonluk bu ulkede sayılan 40 bini geçmeyen bu azınlık ülke gelirinin yüzde 90'ına sahip. Bir asır önce savaştan kaçmak isteyen Lübnanhlar, ellerindeki tüm parayı yabancı denizcilere yatınp Amerika'ya kaçmak istemişler. Denizciler de bu kurnaz tüccarlan "İşte Amerika" diye Batı Afrika sahillerine bırakıp gitmişler. Işe fıldişi ticareti ile başlayan Lübnanlılar, bugün bütün ticaret yerlerinin ve elmas ocaklarının sahibi. Devlet, birikimi olanı ev sahibi yupabiür Bakan Safa Giray, "Ferdi konut kredisinde sınır kaldırılınca, bir hafta içerisinde 2 milyar lira ödedik. Ferdi konut kredisi olarak ödenen miktar 3 milyar liraya ulaştı. Yıl sonuna kadar bu 17 milyar lirayı bulacaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bayındırhk ve İskân Bakanı Safa Giray, ferdi kredi uygulamasının Türkiye koşullarına en uygun kredi olduğunu belirterek, önümüzdeki yıl içerisinde ferdi kredi uygulamasının daha basanh olacağını soyledi. Bakan Giray, "Herkesi ev sahibi yapacagız demedik. Ev sahibi olmak îsteyenlerin mutlaka bir birikimleri olması gerekir. Bu birikime hükümet katkıda bulnnacaktır" dedi. Giray, Türk halkının büyük konuta özlemi bulunduğunu belirterek, 150 metre karelik konutlar için ferdi kredilerin serbest bırakılması ile birlikte ödenen miktann son bir hafta içerisinde üç milyar liraya yükseldiğini açıkladı. Bu yılın sonuna kadar ferdi kredi için 17 milyar liralık fon kullanılacağını kaydeden Giray, Cumhuriyet muhabirine konut kredisi ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Kooperatiflere verdiğimiz kredilerde herhangi bir aksama yoktur. Kredileri yeni açılan kooperatif sayısı 740'tan 900'e Dış ülkelerde staj yapma olanağı sağlayan uluslararası bir organizasyonun açtığı sınavı kazanmış, kompütürden çıkacak ülkeyi bekliyordum. Ve beklediğim yanıt geldi: Sierra Leone. tlk tepkim, "Orası da neresi?" oldu. Ansiklopedilerdeki kısıth bilgiye göre, Afrika'nın batı kıyısında, eski bir tngiliz kolonisi. Daha fazla bilgi alabilirim umuduyla soluğu lngiltere Başkonsolosluğu'nda aldım. Bana verilen tek bilgi, Sierra Leone'ye girebilmem için vize almam gerektiği idi. Ve vize alabilmem için bir ay belki de daha fazla beklemem gerekiyordu. O kadar zamanım yoktu. Ona da bir çözüm buldular: Viyana'daki Sierra Leone Konsolosluğu bir günde veriyordu. Viyana'da bir binanın 5. katındaki Sierra Leone Konsolosluğu'nda bir başkonsolos ve bir sekreter görev yapıyor. Ikisi de Avusturya vatandaşı. Başkonsolosun ülke hakkında bildikleri başSİERRA LEONE Afrika'nın batı kıyısında, Atlantik Okyanusu kenannda, kuzeyinde Gine, güneyinde ise Liberya'nın bulunduğu, 73.326 küometre karelik küçük bir ülke. Başkenti Freetown. 3 milyonluk nüfusun çoğunluğu Müslüman. 1961'de bağımsızlığına kavuşan Sierra Leone, eski bir tngiliz kolonisi. GÜLHANE TIP HAFTÂsT "Toplum kadavra bağışı konusunda eğitilmeli" tstanbul Haber Servisi Gülhane Askeri Tıp Akademisi beyin cerrahisi ana bilim dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erdener Timurkaynak, mikroskop altında yapılan beyin ameliyatlarında istenilen sonucun alınabihnesi için beynin mikro anatomisinin çok iyi bilinmesi gerektiğini, bunun için de tıp eğitiminde daha çok kadavraya gereksinim duyulduğunu bildirdi. Beyin operatörü Timurkaynak, "Toplumun otopsi ve kadavra bağışı konusunda bilinçlendirilmesi gerekir" dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 3 gündür suren "Gülhane Tıp Haftası" seminerlerinin dünkü bölümünde ayrı ayrı kliniklerde değişik konular ele alındı. Nöroşirürji ana bilim dalında yapılan bilimsel toplantıda Doç. Timurkaynak, mikroskop altında yapılan beyin ameliyatlannda dikkat edilmesi gereken noktalan slaytlarla anlattı. Timurkaynak, 196O'lı yıllann sonlanndan itibaren uygulanmasına başlanan mikroskop altında beyin ameliyatlarımn son yıllarda Türkiye'de de başanyla yapıldığını belirtti. Timurkaynak, "Mikroskobun amacı, normal dokuya daha saygılı olarak patalojik (hassas) dokuyu alabildiğince çıkarabilmektir. Bu da mikro anatomiyi çok iyi bilmeyi gerektirir. Aksi halde mikroskop altında yapılan beyin ameliyatlannın yararı tartışılır" dedi. Buna karşılık Türkiye'de otopsi olanaklannın çok sınırh olduğunu, kadavra bulunamadığını, bunun için de beyin anatomisi eğitiminin yeterince yapılmadığını bildiren Timurkaynak, daha sonra özetle şunlan söyledi: "Tıp fakülteleri dahi kadavra bulmaktâ güçlük çekiyoı lar. Beynin mikroskop altında ameliyatı, yaşayan insandan önce kadavra uzerinde uygulanmalıdır. Bu da yeterince kadavrayı gerektiriyor. Bunun için de toplumun otopsi ve kadavra bağışı konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor." Gülhane Tıp Haftası seminerleri dün sona erdi. F.Almanyu Maliye Bakanlığı onayiadı Kesin dönüş yapana kredili yapı tasarrufu FRANKFURT, (a.a.) Alman Maliye Bakanlığı, Türk işçilerinin Âlmanya'daki yapı tasarruf hesaplarının konut alımı için Türkiye'ye aktanlmasına nihayet izin verdi. Maliye Bakanlığı Basın Sözcüsü Boehnke tarafından a.a.'ya yapılan açıklamada, Türk hükümetinin uzun süreden beri uzerinde durduğu, "Türk işçileriain yapı tasarruflarının Türkiye'ye aktarılması" konusunda önemli bir adım atılmış olduğunu belirtti. Boehnke, Maliye Bakanlığı'run bu kararından sonra, konunun Almanya'da yapı tasarrufu toplayan mali kuruluşlarla görüşüleceğini ve Türk işçilerinin tasarruflarının Türkiye'ye aktarılması ile ilgili uygulamanın esas larının tespit edileceğini belirtti. Alman Maliye Bakanlığı Basın Sözcüsü, yapı tasarruflânnı Türkiye'ye aktarmak isteyen Türk işçilerinin ülkelerine kesin dönmeleri gerekeceğini ve ödemelerin, geriye dönüş belgesinin yapı tasarruf kuruluşlanna ibrazından sonra yapılacağını bildirdi. Batı Âlmanya'daki uygulamaya göre, konut almak isteyenlere, yaptıkları tasarrufa göre, yüzde 60 oranında yüzde 5 faizle kredi veriliyor. Halen Almanya'da yaklaşık 130 bin Türk işçisinin yapı tasarruf hesabı bulunuyor. Türk işçilerinin bu hesaplardaki birikimlerinin 4 milyar markı (yaklaşık 550 milyar TL.) bulduğu tahmin ediliyor. Bebek yanıklarında yeni bir tedavi yöntemi "Ferdi kredi uygulaması Türkiye koşullarına en uygun konut kredisi biçimidir. Bu uygulama büyük şehirierde değil, ama özellikle Anadolu'da fevkalâde başanya ulaşmıştır. Biz ferdi kredi ile herkesi ev sahibi yapacağız demedik. Bu mümkün değildir. Ev sahibi olmak isteyenlerin mutlaka bir birikimleri olması gerekir. Bu birikimin üzerine devlet katkıda bulunacak." karmndaki bebeği koruyan plesenta gazının yanıklarda kullanılabileceğini belirtti. ANKARA, (ANKA) Bebeklerde çok ağır olmayan yaruklann geliştirilen yeni bir tedavi yöntemiyle daha kolay iyileştirilebildiği bildirildi. SSK'mn düzenlediği 11. Tıp Kongresi'ne "Yanıklarda Biyolojik Pansuman Yöntemi" konulu bildirisiyle katılan Dr. Ahmet Ankan, anne karmndaki bebeği koruyan zarın yamklarda kullanılabileceğini belirtti. Doğumu izleyen ilk bir saat içinde alman zarın uygun koşullarda saklanabileceğini belirten Dr. Ankan, bu zarın biyolojik pansuman maddesi olarak kullanılmasının olanaklı olduğunu söyledi. Bildirisinde biyolojik pansuman maddesi olarak kullamlan "plesenta zan"nın diğer tüm pansuman yontemlerine olan üstünlüğünü açıklayan Dr. Ankan, "Daha sonra küçük çapta müdahaleler ile bebek tam olarak sağlığına kavuştunılabilir" dedi. kentteki otel, restaurant ve kumarhanelerin fiyatları ile sınırli. Sekreteri ise biraz daha fazla yardımcı oluyor: 4'er sayfalık iki broşür ve 1977 yılına ait bir gazete. Sierra Leone'ye ucuz uçabilmek için yolu biraz uzatmak gerekiyor: ViyanaMoskovaFreetown. Beni havaalanmda karşılayan Benjamin, İngilizce bildiğini söylüyor. Ansiklopedilerde de ülkenin resmi dilinin İngilizce olduğu yazıh. "tngilizce biliyorum" diyen Benjamin, benimle "Krio"ca konuşuyor. " K r i o " ürkenin 3,5 milyonluk nüfusunun üçte birini oluşturan Kreollerin dili. Kreoller, Amerika'ya esir olarak götürülen ve sonradan tekrar kıtaya dönen Afrikalıların torunlan. S e y y a r s a t ı c ı l a r ve k o k u Gümriikte fazla güçlük çıkmıyor. Şehre doğru yola koyuluyoruz. Sierra Leone, doğanın cömert davrandığı ülkelerden biri. Yolun iki kenannda göz alabildiğine uzanan el değmemiş yeşillikler. 1015 metre uzunluğundaki hindistancevizi ağaçları. Dev bitkiler. Daldan dala atlayan maymunlar. Rengârenk giysiler içinde, kafalarında sepet taşıyan kadınlar. Ve dayanılmaz bir sıcak. Kente varmak için Kissy nehrini arabalı vapurla geçmek gerekiyor. Vapuru beklerken otomobilimizin etrafını seyyar satıcılar sanyor. Satıcüann hepsi kadın. Tezgâhlarında ise çeşit çeşit meyve, kurutulmuş balık ve pirinç var. Sürücümüz 3035 santimetre boyunda kurutuunuş birkaç balık satın alıyor. Balıkların kokusundan arabanın içinde durmak olanaksız. Pencereyi aralamam fayda Kovulma korkusu Şehir merkezinden 1015 dakika uzakhktaki lüks villalarda Lübnanlı tüccarlar ve iş için gelen Avrupalılar oturuyor. Her villada 89 yerli uşak hizmet ediyor. Uşaklann fıyatı çok ucuz. Çoğu kannlaruıuı doymasını yeterli buluyor. Lübnanlılar, elmas kaçakçılığından elde ettikleri gelirlerin tümünü Batı bankalanna yatırıyorlar. Bunun nedeni de ülkeden kovulma korkusu. Sierra Leone'de bir rejim değişikliğinden korkanlar herhangi bir yatırıma yanaşmıyorlar. Resmi verilere göre ülke nüfusunun yüzde 80'i tanmla uğraşıyor. Ülkenin iklimi ve toprak yapısı pirinç ekimine oldukça elverişli. Buna rağmen halkın başlıca temel gıdası olan pirinç ithal ediliyor. Sierra Leone'de tanmla uğraşmak, ağaçlardan hindistancevizi ve ananas toplamak anlamına geliyor. Hepsi yabancı sermayeye ait olan bir sabun, bir ayakkabı, bir hazır giyim, bir bira, bir likör, bir boya, bir çivi ve bir de mum fabrikası ülke endüstrisinin tamamını oluşturuyor. Tabii bunlara fabrika denilirse. Kapısında "fabrika" levhası asılı olan bu yerlerin hemen hepsi kuçük birer imalathaneye benziyor. Ü c r e t ve f i y a t l a r Bu fabrikalarda çalışan işçilerin ayda aldıkları ortalama ücret 90 leone. Bir dolar bankada 2, karaborsada ise 4 leone ediyor. Pirincin kilosu 1 le(Arkası 11. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle