19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 1984 EVET/HAYIR OKTAY AKBAL HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı I. Sayfada) Meclis şartlarının oluşmasından söz etmemek gerektiğini düşünmekteyim. Bir de af konusunda partiler arasında asgari müşlerek sağlanması geregi üzerinde durdunuz. Nedir bu asgari miişterek? Keza af konusu anayasamızın 87'inci maddesinde de açıkça belirtilmiş, "Genel ve özel af ilanı" şeklinde kaleme alınmıştır. Af ilanı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hür iradesi ile varacağı bir sonuç olmakla peşinen leh ve aleyhinde konuşmanın bir netice tevlit etmeyeceğine inanmaktayım. Adelet Bakanı Necat Eldem " Af konusunu partisinin merkez ve karar organlan ile TBMM gnıbuna getirip getirmiyece|ine" ilişkin bir soru ile "Affın yaran ve zaranna" ilişkin bir başka soruyu yanıtlamadı. Elden Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlamayı şöyle sürdürdü: Cezaevleri konusunda hiç gözteminiz otdu mu? Yaşam koşullannı incelediniz mi? Ceza infaz sistemimiz konusundaki göriişlerinizi alabilir miyim? 16 temmuz 1%5 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 879, 1712, 2248, 2638, 2892 sayılı kanunlarla kısmen tadil edilen "647 sayılı eezalann infazı hakkında kanun" ile buna bağlı olarak çıkanlan "ceza infaz kurumları ile tevkif evlerinin yönetimine ve cezalann infazına dair tüzük" ileri düzeyde bir infaz rejimini ihtiva etmektedir. Mevcut ceza infaz uygulaması Türkiye gerçeklerine en uygun ve modern infaz anlayışını yansıtan, suçun ve cezanın şahsiliği ve hükümlülerin ıslahına ağırlık Eldem: Affın taşıdığı önetnin veren bir sistemdir. Bugün reza infaz sistemimizde görülen aksaklıklar daha çok bina ve personel sorunundan kaynaklanmaktadır Bu konu üzerinde hassasiyetle durulmakta, planlı bir şekilde cezaevleri yapımı ile cezaevi personelinin hizmet öncesi ve hizmet içi eğilim çalışmalanna titiztikle devam ediimektedir. Öliim cezalan konusunda görüşüniiz nedir? Daha önceki beyanatlanmda da ifade ettiğim gibi ölüm cezası ile müeyyide altına alınmış olan pek çok fiil, devletin ilkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyeti'nin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek gibi nitelik itibariyle rejime ve toplum yapısına yönelik bir mahiyet arzetmektedir. Bu itibarla ölüm cezasının kaldırılıp kaldırılmamasının tartışılması toplumun sosyal yapısına, örf ve adetlerine göre değişen bir özellik arzetmekte ve konunun çok detaylı bir şekilde incelenmesini gerektirmektedir. ÖNCE USUL KANUNLARI "Siyasisuç adi suc ayınmı" konusunda görüşlerini belirtmekten kaçınan Adalet Bakanı Eldem "döşünce ve basın suçtan konusundaki" sorumuza da yanıt vermedi. Eldem bir başka konuyu yanıtlarken şöyle dedi: "Hükümet programında yer almış bulunan yargılamanın çabuklaştanlması konusunda, usul kanunlarında yapılması zaruri görülen değişikliklerin tespiti çalışmalanna bağlanmış bulunmaktadır. Ancak, her seyden önce usul kanunlannın memleket şartlanna, mehaz kanunlara ve mer'i hukuk yapısına uygun olması da tabiidir" HÜKÜMLÜLERİN ÇAL1ŞTIRILMASI Adalet Bakanı "Hükümlülerin cezaevleri dtşındaki işlerde çalıştanlmasına ilişkin yonelmelik ekim 1983 tarihinde yünırluge girdi. Sosyal amacı dışında hükümlülerin göriişleri alınmaksızın çalışmaya zorlanmalan sizce bazı sakıncaları içermiyor mu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: Anayasamızın 18'inci maddesinde "zorla çalıştırma yasagı" düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çahştırmalann zorla çalıştırma sayılmayacağı açıkça ifade edilmiştir. Cezalann infazı hakkındaki 647 sayılı kanunun 17'inci maddesi ile buna istinaden çıkanlan infaz tüzüğü ve ilgili yönetmelikte çalışma konusu düzenlenmiştir. Modern infaz sistemlerinde hükümlü ve tutuklulann çahşunlmalan suretiyle islahlarında daha yararlı sonuçlar verdiği kabul edilmiş bukınmaktadır. Diğer taraftan gerek sağlık durumu ve bedenı kabiliyeti itibariyle çalışamıyacak durumda olan hükümlüler esasen bu uygulamanın dışında tutulmaktadırlar. UYGULAMALARDAN KUŞKULANMAMAK GEREK "1136 sayılı avukatlık yasasında kanun hükmündeki kararnamelerle yapılan değişikliklerin hak arama özgüriüğünü ortadan kaldınp kaldırmadığına" ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: 1136 sayılı avukatlık kanununda değişiklik yapan 54 ve 79 sayılı kanun hükmünde kararnameler, anayasanın 135'inci maddesinde düzenlenmiş bulunan kamu kunımu niteliğindeki meslek kuruluşları ile ilgili hükümlerin uygulama kanunlarına aktanlması gayesivle yüriiriüğe konulmuş bulunmaktadır. Diğer taraftan 1136 sayılı avukatlık kanununda yer alan hükümler gereğince baroların ve Türkiye Barolar Biriiği'nin bazı kararlan Adalet Bakanlığı'nın onayına tabidir. Bu uygulama yıllardan beri süregelmektedir. Anayasanın 135'inci maddesi ile barolar ile Türkiye Barolar Birliği devletin idari ve mali denetiraine labi kıhnmışlardır. Bu hükum karşısında anayasaya ve kanunlara uygun olarak yüriitülen uygulamadan kuşkulanmamak gerekir. Aklınızda olsun Bankerzedelere yılbaşı armağanı Bankerzedeler bugünden itibaren isimlerine yalırılan 200'er bin liralık hesapton vadesiz 25'er bin liralarını çekebilecekler. Türkiye Emlak Kredi Bankası şubelerince yapılacak 25'bin iiralık ödemeler, 31 ocak tarihine kadar tamamlanacak. Sakin yılbaşı (Baştarafı I. Sayfada) İstanbuFdaki trafik kontrollerinde 8 bin araç denetimden geçirildi. Kurallara uymayan 2.148 araç sürücüsüne 4 milyon lira para cezası kesilirken, alkollü araç kullanan 8 kişi gözaltına alındı. 1984'ün ilk saatlerinde İstanbul'daki hastane ve doğumevlerinde 100'ü erkek toplam 188 bebek doğdu. Yeni yılın ilk bebeği, Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Doğum Kliniği'nde dünyaya geldi. Saat 00.00'da, herkes ışıkları söndürüp birbirinin yeni yılını kutlarken, Gülsen Kızıltaş adlı annenin 2 kilo 800 gram ağırlığındaki erkek çocuğu dünyaya gözlerini açtı. SSK Süleymaniye Doğumevi'nde 42, SSK Bakırköy Doğumevi'nde 10, SSK Nişantaşı Doğumevi'nde 6, Zeynepkamil Hastanesi'nde 25, Şişli Etfal Hastanesi'nde 38, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde 2, Haseki Hastanesi'nde 2, Cerrahpasa Tıp Fakültesi'nde 12, Istanbul Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi'nde 33, SSK Okmeydanı Hastanesi'nde 4, SSK Göztepe Hastanesi'nde 19 ve SSK Samatya Hastanesi'nde 5 bebek doğdu. Yeni yılın ilk saatlerinde Ankara'da 32'si erkek toplam 57, lzmir'de ise 19'u erkek toplam 34 bebek dünyaya geldi. Böylece büyük kentlerde 1984'e girerken "erkek" nüfusunda artış oldu.. OTELLER DOLMADI TV'nin eğlence programı, başka bir seçeneği olmayanlar tarafmdan "Abdurrahman Çelebi" örneği beğenildi. Çok kimse, yılbaşı eğlence programında güldürüye neden yer verilmediğini çözmeye çalışırken kimileri de sanatçılarla birlikte ekranda görülen yakasına kimlik kartı takmış TRT görevlilerine bir anlam veremediler... Bu arada TV'deki yılbaşı özel programında ekranda sık sık görülen ve Zeki Müren'le de dans eden beyaz giysili bayan manken Funda Gungör'dü. tstanbul'un lüks otelleri onca "hoş" programa karşılık öteki vılbaşılara oranla biraz"boş"tu.. Boğaziçi'ndeki restoranlar genellikie doluydu. Programsız lokantalar renkli televizyonla bu eksikliklerini gidermeye çalıştılar... En büyük ilgiyi ise birahaneler gördü. En fazla bir büyük rakı parasına çıkılan birahanelerde hemen hemen yer kalmadı. Birahanelerin tek kusuru ise yeni yıla oturarak değil, ayakta girmekti... tstanbul Belediyesi'nin Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlediği yılbaşı halk eğlencesi ise halka fazla cazip gelmemiş olacak ki salonun ancak bir tribünü, o da yanya kadar doldu. DÜNYADA 1984'e Türkiye'de olduğu gibi dünyada da geçen yıllara oranla daha sakin girildi. ABD'nin New York ve Washington kentlerinde duzenlenen yeni yıl törenlerine yüzbinlerce kişi katıldı. New York'un ünlü Times Meydan\'nda 250 bin Amerikalı yeni yıla çan sesleri arasında, balonlar uçurarak girdiler. Polonya'da birçok kişi yeni yıla evlerinde girmeyi tercih ederkcn, şampanya, votka ve Polonya şarabı satılan dükkânların önünde kuyruklar oluştu. Londra'run Trafalgar Meydanı'nı dolduran binlerce "yeni yıl sarhoşu" ile polis arasında yer yer çatışmaya varan itişkalkış oldu. Yine Şiir Üstüne (Baştarafı 2. Sayfada) bulmadım..." Bunlar sanat dışı şeylerdır. Şair, öykucü, elbet birtakım yaşam olaylarından, serüvenlerinden etkilenmiştir, ama o olaylar, serüvenler sanat yapıtı biçimine girmiş, bambaşka seyler olmuştur; o kadar ki, o dizeleri, o sattrtan yazan kişıyle pek ilgisi kalmamıştır. Ne yalan söyteyeyim, Attila ilhan'ın a^vdiğim pek çok şiiri vardır, ama o Meraklısı Için Notlar' yok ffiu, onları okuyunca o şiirler esk) güzelliğinj yitiriverdi... Şiir kitapları yığıtdı masamda. Kitaplığın rafları şiir kitabtyla dolu. Yeni çıkanları bir yana ayırıyorum Gelişkjüzeİ okuyorum, elimde bir kurşun kalem, dzerek, notlar alarak, düşüncemi belirterek... Şiiri en çok sevenler kimlerdir? Şairler mi? Sanmıyorum; bir zamanlar şiir yazmaya heveslenmiş, ama 'şiir saygısı, sevgisi' daha ağır basarak bu hevesten kısa surede vazgeçmiş insanlar... Böyleleri ştirden daha iyi anlariar, sevmek, saymak. anlamanın baş koşullarıdır da ondan... • Hüseyin Haydar'm 'Kara Şarkılar', Turgay Fişekçi'nin "Kuşkuluyum Yaşadığımdan", Suat Vardal'ın 'Yorulur Ölümlü Gözleri', Ahmet Adanın 'AcıylaAkran', H.Akarsu'nun 'GüzSulan', Hüseyin Atabaş'ın 'Bitmeyen', Erdoğan Alkan'ın 'Kıyı', Yüksel Pazarkaya'nın 'Sen Dolaylan', Dinçer Sümer'in 'Sandalım Kıyıya Bağlı] Ali Yücel'in 'Ortadoğu Şiirleri' Hakkı Özkan'ın 'Güneşli', Öner Samanlı'nın 'Sevgide Birleştik', Refik Durbaş'ın 'Nereye Uçar Gökyüzü', Hilmi Yavuz'un ikinci baskısı yapılan 'Bakış Kuşu... Daha başka kitaplar da var belki, ama elimin altında tuttuğum, zaman zaman karıştırdığım kitaplar bunlar... Her biri üzerinde ayrı ayrı durulması gerekir. Ama kim duruyor, kim duracak, birbiri ardına yayınlanan şiir kitaplarının değehni kim verecek? Yalnızca bizler, köşe yazarlan mı? Başa çıkabilir miyiz? Bu işi eleştirmeciler, incelemeciler yapmamalı mı? Bakıyorum düzyazı alanında tanınan arkadaşlar da şiirlerini kitap biçimine getirmekteler. Bir yüreklilik işidir bu! Doğrusu ben, yaşadığım sürece orda burda darmadağınık duran yenieski şiirlerimi daha doğrusu şiir biçiminde yazdığım şey'lerikitap halinde ortaya çıkarmak istemem. Bende o yürek yok! Ama yapanlara da bir şey demem. Meydan açık, herkes şiir yazabilir yayınlayabilir. Nitekim öykücü Hakkı Özkan da 'Güneşli'öe şiirlerini sunuyor okura. Dinçer Sümer de 'Sandalım Kıyıya Bağlı'öa... Yakında Recep Bilginer'in de şiir kitabı çıkacak. Aziz Nesin'in son yıllarda dergilerde okuduğumuz şiirleri de koca bir kitap doldurur. Haydi hayırtısı!... * Bir şiir kitabında kimi zaman bir iki, kimi zaman beş altı şiir bulunur, yani okunmaya değer, belleğimizde anısı kalan şiir... Çoğu zaman bir tek şiire bile rastlayamazsınız koca bir kitapta! Adam heveslenmiş, duygulanmalarını şiir saymış, kendini avutmuş, gönlünü eğlendirmiş, ama bize kastı ne? drye düşündüğünüz de olur. • Turgay Fışekçi de kitabının sonuna Attila İihan gibi 'nottaf eklemiş!.. Şiirlerinin tarihini, coğrafyasını yazmak, okura yardımcı olmak mı. yoksa okurun beğenisine kanşmak mı? Rşekçi 'şu şiiri birpazar günü Konak'ta yürürken yazdım, öbür şiiri güneşli bir sabah yazdım' gibilerden açıklamalar o şiirlere ne katıyor? . Neyse ki, öteki şairler bu yersiz tuturndan kaçınmayı başarmışlar. Şiir 'tek başına' kalmalıdır, şairinden bile kopmalıdır. Ben böyle düşünüyorum işte... •* Yeni madeni paralar tedavülde Vfak para ihtiyaam karşılamak amacıyla bastırılan 20, 50 ve 100 liralık madeni paralar, bugün tedavüle çıkıyor. Fen liselerine giriş başvurusu Fen Liselerine giriş sınavı için aday başvuruları bugün başlayacak ve İ3 ocak cuma günü sona erecek. TVradyoya ruhsat affı 11 aralık 1983 'de kabul edilen yeni yasa uyarınca lelevizyon, radyo, video ve birleşik cihazlar için getirilen ruhsat affının uygulanmasına yarın başlanıyor. Bu işlemleh yapmak isteyenler, cihazların markasınt, cinsini ve özelliğini PTT şubelerine bildirecekler. Radyolar için bir defaya mahsus 500 lira, videolar için bir defaya mahsus 2500 lira ruhsat harcı alınacak. Yeni İtıale Kanunu Eylül aytnda kabul edilen Devlet İhale Kanunu bugün yürürlüğe girdi. Devlet İhale Kanunu'nun yurürlüğe girmesiyle 2490 sayılı antırma eksiltme ve İhale Kanunu ile diğer kanunlann devlet İhale Kanunu'na uymayan hükümleri ve ihale konularını açıklamak üzere daha önce yayınlanmış olan 37 adet devlet ihalesi genelgesi yürürlükten kalkıyor. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın genelgesine göre I ocak larihinden önce ilanı yapılmış olan ihaleler, eski mevzuata göre işlem görecek. Emekli Sandığı hesap cüzdanlan 107 sayılı Ziraaı Bankası kuruluşu hakkındaki kanun hükmünde kararname uyarınca Ziraat Bankası'na devredilen İstanbut Emniyet Sandığı'na ait hesap cüzdanlarımn değiştirilmestne bugün başlanıyor. Af için ne diyorlar? "Önce boyutları belirlenmeli ANKARA, (THA) Yeni yılla birlikte gündeme gelen "af" konusunda çeşitli çevreler görüşlerini belirttiler. HP ve MDP, yeni yılda kader kurbanları ile basın suçiularını içerecek bir af çıkarılması konusunda birleşiyorlar. MDP Grup Başkanvekili Ali Bozer, Kütahya milletvekili Abdurrahman Karaa tarafmdan hazırlanan yasa önerilerinin grup toplantısında değerlendirileceğini belirterek, "Özellikle kader kurbanlan ve basın suclulan için af çıkarmaya çalışacağız" dedi. HP Genel Başkan Yardtmcısı Paşa Sarıoğlu. TBMM'ye gelebilecek af önerilerini destekleyeceğini söyledi. Sarıoğlu, kapsamı ve kosulları iyi çizilecek bir af çıkarılmasından yana olduklannı ifade ederek, şunlan söyledi: "Ulusumuzun en büyük değer yargılanndan biri de affetmeklir, böyle olmakla beraber af yine de bir toplurasal konsensüse, daha açıkçası nakliliği ve gecerliliğini toplum vicdanından gördiiğü moral destekle orantılı olarak politik düzeyde giiçlülük ve zonınluluk kazanır. Bu açıdan bakınca ve görebildiğim kadanyla konu henüz daha politik platforma getirilecek olgunluğa erişmemiştir. Kişisel olarak ise, haklılık ve gerekltliği kabul gören kapsam ve koşullan iyi çizilmiş ve özellikle de basın suçlannı içeren bir affın çıkarılmasında yarar olduğu göriişiindeyim." ÇEŞİTLt GÖRÜŞLER "Affın gerekli olup oltnadığı ve gerekliyse kapsamının ne olması gerektiği" konusunda "Nokta" dergisinin sorularını yanıtlayan Dışişleri eski Bakanlarından Hayrettin Erkmen, affı gerektiren nedenin toplumda affın yaratacağı sosyal yarar olduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Ceza, bir intikam müessesesi değildir. Bir ıslah müessesesidir. İslah olduklan kanaatine vanlan hükümlülerin lopluma iade edilmesi ve kendilerinden yararlanılması esastır". TUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kocman, "Af bir beklentiyse, umuda dönüşmuşse bir an önce kapsamı, boyutları belirlenmelidir" dedi. Ali Kocman, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Af için insancıl düşüncelerle çaiışmalara başlanması, içerdeki mahkumların yanı sıra, dışandaki yüzbinlerce yakınını da hoşnut edecektir. Cumhuriyet'in 60. yılının yaşanması. parlamentonun yeniden acılışı gibi vesileler de affı mümkün kılabilir." İzmir eski Belediye Başkanlanndan Osraan Kibar ise, affın çıkması gerektiğine değinerek, "Ancak kapsamı ne olur, bunun hakkında bir şey söyleyemem" şeklinde konuştu. PROF. DR. ÇETİN ÖZEK Prof. Dr. Çetin Özek'de Türkiye'deki tarihsel uygulamanın ve kamuoyundaki beklentilerin affı zorunlu kıldığını öne sürerek, "Affın özlenen banşcıl toplumsal yapının oluşturulması açısından büyük yararlar saglayacağını görmek ve sübjektif tepkisel davranışlardan kacınmak zoranludur" dedi. Yazar Adalet Ağaoğlu da, "Bir tek insanın bile hak etmediği tutukluluk konumunda bulunmasına karşı olduğum için bugün de "evet af" diyornm. Ancak bunu demek yelmez, suça itici nedenlerin de ortadan kaldınlması için çaba harcanmalı" dedi TÜRK HUKUKÇULAR BtRLİĞt Türk Hukukçular Birliği Başkanı, avukat Bilgin Yazıcıoğlu yayınladığı yeni yıl mesajında, sağlanmış bulunan devlet otorisetisin zaafa uğramaması için yönetenlerle yönetilenlerin birbirlerine insancıl ve adaletli duygular içinde yaklaşmalan gerektiğini belirterek, "Kanayan toplum yaralarının sarılması amacıyla bilinçli bir af çıkartılması gereğine inanıyoruz" dedi. Emniyet Ozal: Hızımız artacak (Baştarafı 1. Sayfada) Bürosu, ardından koridorlar çiçekten girilemez hale gelince, odacılara "çiçeklerin üzerinden kartını alıp, çiçekleri depoya indirin" talimatı geldi. Hükümet kurulur kurulmaz başlayan yalnız çiçek seli değildi. Bu yoğun trafiğin başlangıç günü, daha doğrusu Başbakan olarak makama oturduğunun ertesi günü olan 14 aralıkta, bir dizi kararname çıktı. Birkaç yüz sayfayı bulan kararnameler ile bakanlıklar reorganize edilerek ve bürokrasiye yeni düzen verildi. Özal daha sonra bu kararnameler için "bir giinde bunlan daktilo bile edemezsiniz, biz öneeden iktidar olacağımızı bilip, önceden hazırtamıştık" diyecekti. Üstelik Özal hükümeti güvenoyu bile almarruştı. Ardından fa (Baştarafı l. Sayfada) Içışleri Bakanı Dr. Ali Tanrıyar THA'ya yaptığı açıklamada, yeni Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun tek bir metin halinde hazırlanmasına rağmen hükümete kanunla verilen yetki gereğince, "teşkilat" kısmının ayrıca kanun hükmünde düzenlendiğini söyledi. Tanrıyar, tasarının personel kısmının ayrı bir tasan olarak hazırlandığını, bakanlıkların görüşünün ahndıktan sonra Başbakanlığa sevkedileceğini belirterek "Emniyet Teşkilatı personeline yüzde 20 polis hizmet zammı verilmesi konusu bu tasannın kapsamı içerisinde ete alınmış ve düzenlenmiştir, tasan kanunlaştığında teşkilatımız mensuplan bu imkâna kavuştunılmuş olacaktır" dedi. izler yükseltildi. Hamiline yazıİçişleri Bakanı Dr. Ali Tanrılı tahvillerin vergisi yüzde 30'dan yar, lstanbul'da bulunan ve po20* ye indirildi. Asgari geçim in lis hastanesi olarak faaliyet gösdiriminin arttınlması, faizlerden terecek olan tesisin tıbbi teknik alınan stopajın indirilmesi için cihazlannın montajının tamamkararnameler birbirini izledi. landığını suvledi. Özal'ın TBMM'den güvenoyu alması için topu topu 9 günü buluyor. Özal hükümetinin güvenoylaması önce hızlı başladıysa, güvenoyundan sonra da bu hız düşmedi. 26 aralıkta defter tutma sınırı 18 milyon liraya yükseltildi. Sözleşmeli (Baştarafı 1. Sayfada) nele sözleşmelerinin uzatılmayacağı, kendilerine 30 aralık 1983 aralık 1983 tarihinde bildirildi. Yazıda "Bakanlığımızm merkez ve taşra teşkilatının yeniden diizenlemesi planlandığtndan sözleşmeniz uzaülmayacaktır" denildi. Edinilen bilgilere göre uygulama, bakanlıkların kuruluş ve görevlerinin yeniden düzenlemesinde birleştirilen bakanlıklarda sözleşmeli olarak çalışan personel için yoğunluk kazandı. Konuya ilişkin "Cumhuriyet" muhabirinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı tsmail Özdağlar, konunun Bakanlar Kurulu'nda ele ahndığını söyleyerek "Bu durumdaki bazı personelin sözleşmelerinin yangından mal kaçırma anlayışı ile uzatıldıgını" belimi. Bakan Özdağlar "Sayın Başbakan Özal, söz konusu personel arasında hizmetinden yararlanabilecek bazı kişilerin bulunduğunu, bu durumda olanların bakan arkadaşlanntız tarafından tek tek incelenerek sözleşmelerinin 1984 yılında uzatılmasında inisiyatif kullanılmasını istedi" dedi. Konutkira gelirinin36Obin lirası vergi dışı bırakıldı. Ardından akaryakıta, iki gün sonra ise tekel ürünlerine zam geldi. Ne oluyor demeye kalmadan Özal tarafmdan da "53 yildır kimsenin almaya cesaret edemediği kararlan aldık. Bunlar bir ekonomik ve idari ihtilaldir" diye nitelendirilen Türk Parasının Kıymetini Koruma Yasası, dışahm ve dışsatım rejimleri ile vergi iadeleri oranlan değiştirildi. GAZETECtLER KROKE Mt OLDU? Gerçekten de ülkeye yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu tartışılmasına karşın, bu bir dizi ardı ardına gelen kararlar alınırken, Özal özel ve resmi toplantılara katılıp başkanhk ediyordu. Çeşitli genel kurul ile törenlere de katılmayı ihmal etmeyen Başbakan Turgut Özal'ın çalışma saatlerinin hemen yarısını ise ziyaretler alıyordu. 30 aralık günü Diyarbakır ve Eskişehir ANAP yöneticilerîni kabulde, Özal gazetecilere dönerek aynen şunlan söyledi: 'Gazeıecilerin haline bakın. Boksta olduğu gibi kroke dnnımdalar. Başlangıçta beni nerede görseler soru soruyorlardı. Şimdi sortı soracak halleri bile kalmadı. Şimdiden söyleyeyim, hızımız devam edecek. Ama sanınm, hızımıza onlar da alışacaklar. Şimdilik hep geride kalıyorlar. Bakalım ne zaman yetişecekler?" AKBANK SfiNfiTET Ocak 1984 12 ORHAN TAMER REStM SERGlSt (lst/Nişanta;ı Akbank Sanat Galerisi, 25 Ocak17 Şubat) 13HASAN SOYKARAFAKIU REStM SERGlSt (tzmir/Konak Akbank Sanat Galerisi. 25 Ocak17 Şubat) 14 MEHMET BAŞBUĞ RESİM SERGtSl (Buısa/Akbank Sanat Galerisi. 25 Ocak17 Şubat) 15ZEKt KISAL REStM SERGlSt (Elazığ/Akbank Sanat Galerisi. 25 Ocak17 Şubat) 16ABDURRAHMAN KARATAŞ RESİM SERGtSl (Konya/ Akbank Sanat Galerisi. 25 Ocak17 Şubat) 17MEHMET SABrR REStM SERGtSl (Trabzon/Akbank Sanat Galerisi. 25 Ocak17 Şubat) 18ÖZDEN AKBAŞOGLU REStM SERGtSt (Ankaıa/Kızüay Akbank Sanat Galerisi, 25 Ocak17 Şubat) 19G. AKKANN. UYANIK REStM SERGtSt (lst/Baharıye Akbank Sanat Galerisi. 31 Ocak 24 Şubat) AKBANK ÇOCUK TİYATROSU*: Erol Gunaydın ybnetiminde CumartesiPazar saat 11.00'de Zincirlikuyu Hodri Meydan Tiyatrosunda "Karagozün Gözü" 14 Ocaktan itibaren "Masaldan Kaçan Keloğlan" adh Muzıklı Oyun AKBANK ÇOCUK SİNEMASI*: Ocak ayında tstanbul, Ankara, tzmır. Adana, Bursa, Golcuk, Karamürsel, Orhangazi, Gemlık, tnegol, Ayvahk ve Edremit sinemalarında Tom and Jerry ve konulu çocuk filmleri. KONSERLERİMİZ*: M1MAR S1NAN SOLÎSTLETtt •16 Ocak Pazartesi. saat 19.00'da Kenter Tiyatrosunda AKBANK ÇOCUK KOROSU 21 Ocak Cumartesi, saat 15 00'de Yakacık Çocuk Esirgetne Kunımu Yatıh Çocuk Yuvasında bir konser verecektir. Memurların maaşı bu ay (Baştarafı 1. Sayfada) Tasarıda Kurumlar Vergisi'nin 8. maddesinde de değişiklik yapılması öngörülüyor. Buna göre Bakanlar Kurulu, kalkınma planı ve yıllık programlarda özel önem taşıdığı beürtilen sektörlerle, kalkınmada öncelikli bölgelerde yapılan yatırımlar için indirim oranını yüzde 100'e kadar artırmaya veya bu orandan az olmamak üzere yeniden belirlemeye yetkili olacak. Tasarıya göre, Bakanlar Kurulu dar mükellefiyete tabi kurumların yasada belirtilen kazanç ve iradlanndan yapılacak vergi tevkifat oranlannın her bir ini ayrı ayrı veya kazanç ve iradın sağlandığı faaliyet konuları itibarı ile sıfıra kadar indirmeye veya bunu aşmayacak surette yeniden saptamaya yetkili olacak. Tam mükellefiyete tabi kurumlann iştirak hisselerinin ve 1985'te satvşından doğan kazançların yüzde 80'inin kurum sermayesine eklenmesi koşuluyla sermayeye eklenen bu kazançlar kurumlar vergisinden muaf olacak. Bu kazançlann sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayümayacak ve gelir vergisinden muaf tutulacak. Gayrimenkullerin ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlarını sermayelerine ekleyen kurumlar 1990, sonuna kadar bu kazançlarını çekmelcri haiinde bu kazançlar »crgıye tabi tutulacak. YAY1NLARIMIZ: 1TROAS (Kültur kitapları serisinin yedincisi, Türkçe v e tngili2ce.l5 Ocak'tan itibaren. Fiyatı : 750.TL) 2A1LE VE ÇOCUK KONFERANSUARI (19821983 yılında duzenlenen konferanslarm metinlerini içeren kitap Fiyatı: 500TL). 3BAŞARALIM TEST KtTABI (Sayı 3, llkokul 5 sımf öğrencilerı için test kitabı, 15 Ocak'tan itibaren Akbank şubelermde. Ücretsızdır) 4 AK KADIN DERGİS1 (Sayı 4, kadın dergısı.15 Ocak'tan itibaren Akbank şubelerinde. Ucretsızdir). SERGİLERİMİZ: 1OZDEN AKBAŞOGLU RESIM SERGtSt (Ist/Nişantaşı Akbank Sanat Galerisi, 20 Ocak tarihine kadar) 2FAHİRE AUMGİL RESİM SERGlSt (tst/Baharıye Akbank Sanat Galerisi, 13 Ocak tarihine kadar) 3FATMA EYE NAtF RESİM SERG1S1 (tzmir/Konak Akbank Sanat Galerisi, 20 Ocak tarihine kadar) 4SITH OLÇAR ÇlNt SERGtSt (Bursa/Akbahk Sanat Galerisi. 20 Ocak tarihine kadar) 5 YÜKSEL USLU RESİM SERGIS1 (Konya/Akbank Sanat Galerisi, 20 Ocak tarihine kadar) 6AYLA HUNGEN RESİM SERGtSl (Trabzon/Akbank Sanat Galerisi 20 Ocak tarihine kadar) 7NAİME SALTAN BATİK SERG1S1 (Ankara/Kızılay Akbank Sanat Galerisi, 20 Ocak tarıüine kadar) 6 OSMAN TÜMGÜÇ DAGLAMA SERGtSl (Eskişehir/Akbank Sanat Galerisi, 327 Ocak) 9SELAHATTtN GANİZ GRAF1K SERG1S1 (Ist/Osmanbey Akbank Sanat Galerisi, 327 Ocak) 10REFET ARSAL TERRA COTTA HEYKEL SERGİS1 (Ut/Etıler Akbank Sanat Galerisi. 1027 Ocak) HN. TURKÖMERG REFIOGLU RES1M EMAY VE YÜN İŞLERİ SERGB1 (Ist/Bebek Akbank Sanat Galerisi, 12Ocak3Şubat) *Daveliyeler parasızdır. Char Akbank pıbelerinden temin tdilebilir. Inönti: Solda birleşme (Baştarafı 1. Sayfada) la belirlenmediğini söyleyen Erdal tnönü, "Şimdi ilk defa yerel seçimler sonucunda siyasi gerçegin ne olduğu meydana çıkacak. Demokrasimizin sağlıklı işlemesi, memleket yaranna gelişmesi için yerel seçimler. genel seçimler kadar, hatla ondan daha önemli bir aşama olacak" dedi. uygun yol olarak ortaya çıkacağı kanaatindeyim." SODEP Genel Sekreteri Atila Sav da, THA'ya verdiği demeçte, TBMM'nin özgürlükçü demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla işlerliğe kavuşturması gerektiğini belirterek, "Secimin sınırtı tutulması yolundaki egılimler, son derece tehlikeli bir tutum olarak gözüküyor. Gerçekte böyle bir hevesi gerçekleştirBir soru üzerine, "Örgütlen meye kimsenin gücü yetraez" demesini tamamlamış, bütün siyasi di. Anayasa Mahkemesi eski Başpartilerin yerel seçimlere katılmaması halini düşünmek bile is kanı Şevket Müftügil. "TBMM temediğini" söyleyen Inönü, sol dışındaki partilerin yerel seçimda birleşmede esaslı aynlıklar lere sokulmaması yolundaki her görmediğini belimi, "Bütün me türlü girişimin, demokrasi kuralselenin pratik giiçlükler ve par larına aykın olacağım" belirtirtilerin kendi güçlerini değerlen ken, yine Anayasa Mahkemesi diımelerdeki zorluktan kaynak eski Başkanları'ndan Kani Vıralandığını görüyorum. Birliğin na, bazı partilerin seçimlere kaönündeki önemli engellerin ba tılmasına engel olacak bir yasaşında bu geliyor sanıyorum" de nın Anayasa'nın esprisine aykırı olacağını söyledi. di. SODEP Genel Başkanı, SO ANAP GRUBU Anavatan Partisi TBMM DEP ve HP'nin birleşmesinin "Seçimlerden önce gündeme ge Grubu bugün toplanarak milletleceğini, ama ne zaman sonuçla vekillerinin yurt düzeyinde yerel nacağını bilmediğini" söyledi. seçimlerle ilgili olarak yaptıkla"Solda birlik konusunda yeni n nabız yoklaması sonucunu tarparti girişimini nasıl değerlendi tışacaklar. Yerel yönetim seçim1 riyorsunuz?" sorusuna şu yanı leri ile ilgili hükümetçe incelemeye alınan yasa önerisi ise TBMM tı verdi: "Öyle anlaşıhyor ki, yeni ku tçişleri Komisyonu'nda 4 ocak rulacak parti, SODEP'in veya çarşamba günü yeniden ele alıdaha daha genel olarak ortanın nacak. Anavatan Partisi çevrelerinsolundaki partilerin lulumlanna, takip ettikleri politikalara baka den edinilen bilgilere göre Başrak karar vermek istiyor. Bu ka bakan Turgut Özal yerel seçimran benim tanımlamam için de, lerin bir an önce yapılması konusundaki düşüncelerini bugün ortanın solundaki seçmenlerin bir çatı altında birleşmeleri doğ grup toplantısında milletvekillerine "gerekçeleri ile anlatacak" nıltusunda olması sevindirici olur. Böyle bir sonucun, siyasal yerel seçim tarihi konusunda yapının ve seçimler sonundaki si Başbakan Turgut Özal'ın 3 haziran tarihi üzerinde ısrarlı olduyasal görüntünün gerektireceği ğu belirtiliyor. veyi halkımızın çıkarlanna en AKBANK Kiiltnr hjzmetienndede
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle