23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 SİNEMA ATİLLA DORSAY Duyduk Gördük Mevsim başının filmleri Sinema mevsimi pek parlak başlamadı. Belediye bilet fiyatlanna gerçekçi bir zam yapmazsa, böyle gideceğe benzer. Mevsim başının bazı filmlerini kısaca tanıtalım. CEHENNEM GÜNL (A Rumor of VVar) Richard Heffron'un yonettiği ilgi çekici bir savaş kurdelası. Oyuncu kadrosu özellikle çekici: "Gece Yansı Ekspresi"nin une kavuşturduğu Brad Davis, Robert Carradine, Chris Mitchura, Stacy Keach. (Konak, Dünya.) 1990 SAVAŞÇILARI (Warriors of Bronx) New York'un Bronx semtinde gelecekte geçen vahşi ve hızlı bir gerilim oykusü. Eğer "New York'tan Kaçış"ı görüp sevdiyseniz, Carpenter'in ünlü filminin bu ikinci elden kopyasını da sevebilirsiniz. Enzo Casteilari yönetmiş, Vic Morrow ve zenci aktor Fred NVilliamson oynuyor. (Emek, Mıstık, Sinema 74). SICAK TEMAS (The Hot Touch) Roger Vadim'ın son filmlerinden... 2 tanınmış oyuncunun, Fransız MarieFrance Pisier ('Geceyansının Ötesi') ve Ingiliz Samantha Eggar'ın oynadıkları, Vadim usulü bir 'cilaiı erotizm' denemesi ( In ci). REIS (Triumphs of a Man Called Horse) Vahşi Kahraman' serisinin 3. ve en yeni filmi.. İkinci bolümunü geçen yıl ızlediğimiz bu filmde, Richard Harris kızılderilı dostu İngiliz soylusunu bir kez daha canlandırıyor. Bu kez John Hough yönetmiş. (As, Yeni Melek, Yıldız) 1* »UUlie UCVrUUl ken( a l a n l a r m d a n b i r i n i saaeym at üzerindeki General Franco heykelinin yıkılmasına karar vermişti. Geçtiğimiz günlerde gönüllu gençler bu ifi gerçekleştirdiler. Ancak, Franco döneminin özlemini çekenler tarafından tanınmamak için başlarına bir kukuleta geçirmeyi de unutmadılar. 1800 kilo gelen heykelin önce bronz büstünü daha sonra da atını deviren gönullüler bu ifi 12 saatte gerçekleştirirken, olayı izleyen kalabalık ikiye bölünmüş durumdaydı. Kimi çalışanlann çabalanna alkış tutarken, kimi de onlan yuhalıyordu. Tabii bu arada Kıral ve Valencia Belediye Başkanı da bol bol küfür yedi. Polisle gostericiler arasında çıkan çatısmada, altı kişi tutuklandı, iki kişi yaralandı ve... Doğu CephesVnde Hitler kuvvetleriyle birlikte savasan eski bir Frankocu subay, geçirdiği kalp kirizi sonucu öldü. 12 SnnttP f1t>rriMi Ispanya'nın Valencia kentı Belediye Mechst, YENİ UMUT Gerard Depardieu'yiı bu yıl bircok filmde izleyeceğiz. Bunlardan biri de François Truffaut'nun son filmlerinden olan "Camdaki Kadın." Filmde Depardieu ile birlikte Fransız sinemasının yeni umudu Fanny Ardant oynuyor. Bodrum'un unutulan böyle yunları da var Bodrum artık ancak varhklı bir kesimin tatilini geçirebildiği yerler arasında sayüıyor. Ama Türkiye'nin her kösesinde görulen çarpıcı eşitsizlik burada da kendini hissettiriyor. Bu gerçeği bilen, ancak içinde yaşamadıkları için ara sıra unutan iki arkadas, 13 eylul salı gecesi yaşadıklarıyla biraz olsun gözlerini açma fırsatinı bulabildiler. Gece saat on ikiden sonra Türkbükü köyunden yola çıkan bu iki arkadas, ziflri karanhkta arabalannm yolunu kesen iki kuçük çocuğun gözyaşlan karsısında durmak zorunda kaldılar. "Ne olursunuz abiler" diyordu çocuklardan biraz daha irice olanı. "Annemız oluyor. Bize yardım ederseniz onu Bodrum 'a kadar yetiştirebıttriz belki." Az sonra, yine ziflri karanlık tepelere tünemis, kıyıyı örümcek ağı gibi saran gösterişli evlerden çok farklı bir izbede buldular kendilerini. Ölü gözu gibi yanan lambanın ışığında da hastayı belli belirsiz seçebildiler. Daha sonra 32 yaşında oldugunu öğrendikleri bu sekiz çocuk anası kadın, çoktan ellisini aşmış bir görünüşteydi. Başına gelenler de, tüyler ürpertici bir nitelikte. O günun sabahı Milas Devlet Hastanesi'nde bir ameliyat geçirmis, ikiüç saat sonra da eline bir reçete tutuşturularak taburcu edilmisti. Hastaneden kendisine bir şey söylenmediği için gece bastıran ağnlara dayanamayıp kıvramyor, bir şey bilmeyen çocuklan ve yakmlan başında ağlaşıyorlardı. Ameliyatlı kadın az sonra Bodrum Hastanesi'ne yeüştirildi. Efendi bir hemşire ve ona yardımcı olmak için çırpınan bir hademe tarafından karşılanarak içeri taşındı. Ancak, kuçük hastane binasının on metre ötesindeki lojmanda uyuyan doktoru derin uykulanndan uyandırmak bir türlü mümkün olmadı. Avrupa filmleri az ve önenüi değil önce Amerikan filmlerinden ***z eden geçen yazımuda eksik Jan birkaç film: Politik/toplumsal eğilimli filmler bolümünde, üç filmi daha anmıştık. Biri Stuart Rosenberg'in Amerikan adlî sistemine hatırı sayılır bir eleştiri getirirken, bir gösteri sinemasının ögelerini de ihmal etmeyen ve geçen yıldan beri beklenen fümi "Bnıbaker".. Diğerleri ise, Amerikan sinemasında "yeni sagcı" olarak nitelenen ve geleneksel değerlere ve daha buyurgun bır yönetime dönüşü savunan kesimin başhca temsilcisi Paul Schrader'ın iki filmi: "Ayrılan Yollar Hardcore" ve "Amerikalı Jigolo". İlkinde George Scott'un 'seks fllmciieri'nin eline düşen kızını aramak için yollara düşmesi, ikincisinde ise genç bir jigolonun (Richard Gere), profesyonel bir mankenle (Lauren Hu(lon) olan 'olanaksız aşkı'nın anlatıldığı bu ilginç fümlerde, çağdaş Amerikan toplumuna ahlâksal yönden açık ve keskin bir eleştiri getirilecek... Bu toplu bakışın dışında kalan birçok Amerikan filmi de var kuşkusuz. Sinemacılarımızın herşeye karşm Amerikan filmlerine olan düşkünlüğü sonucu arada çıkabilecek kuçük firmalann sürprizfilmlerindeveya listelerinde de pek önemli olmasalar da bazı Amerikan filmlerinin yer alacağı soylenebilir. ın oyunuyla büyük ilgi çekebilecek bir film... Yves Boisset'in "Casus.. Eller Yukan"sı Lino Ventura, Michel Piccoli ve Bnıno Cremer'i biraraya getıren ve eski bir casusun yeniden 'meslege' dönmesini anlatan ilginç bir yapıt.. Alain Corneau, gösterileceği kesin olmayan "Silahlar Seçti" filminde yine çağdaş bir trajedi tadında bir polisiye yapmış. Yves Montand, Gerard Depardieu ve Catherine Deneuve gibi benzersiz bir kadrosu var bu filmin... Franeis Girod'nun "Büyük Kardeş"i, yönetmenin "Vahşi Belde"sine benzer biçimde, yine Afrika ülkelerinden birini fon olarak alan bir gerilim kurdelası. Gerard Depardieu ve Jean Rochefort oynuyorlar... Philippe Labro'nun çok yeni filmi "Suç ve CezaLa Crime" ise politik çağrışımları olan ilginç bir polisiye serüven... Claude Brasseur, JeanLouis Trinrignan ve JeanClaude Brialy gibi Üç emektar Fransız oyuncusu baş rollerde.. ma ve Melekleri".. Son ikisinde artık yaşamayan Louis de Funes'i son kez izleme fırsatını bulacağız. Sonra populer güldürü uzmanı Claude Zidi'nin filmleri: "Şamatacılar" olarak izleyeceğimiz "Les SousDoues" dizisinden iki film, ve yeniden Gerard Depardieu'yu bu kez bir zamanlann 'başkan adayı' Coluche'le birlikte perdeye getirecek olan "Gırgır Hafiyeİnspecteur la Bavure".. Boylece Fransız filmleri geleneksel sinema salonu sorununu çözumleyip de gosterilebilirse, bu yıl en çok izleyeceğimiz aktorlerin başında Gerard Depardieu'nun geleceği anlaşıhyor. Bu aktörün Sinema Günleri 83'de "Danton" ve "Son Metro" ile kazandığı hayranlık filmlerinin bolluğunu da açıklıyor olsa gerek.. Genç yönetmen Patrick Schumann'ın son filmi "ZigZag Story" de "Aşk Dönemeci" adıyla sinemalara gelecek ve gençlik sorularına eğilen hafif güldürü havasıyla "La Boum'Tılminin başarısını tazelemeye çalışacak. Bir Alman baçyapıtı Fransız filmlerinin dışında Avrupa sineması listelerde yok Bu mevsim beyuzperdede seyredeceklerimiz: 2 Şirketlerin ve sinema salonlarının durumu Sinema piyasasında belirginleşen bunalım, geçen yılların birçok önemli dışalımcısını sessiz kalmaya itti. Geçen yılın başarılı şirketi Met Film, hiç bir film açıklamazken, yılların getinicisi Akün Film ikifilmleyetinecek gibi gözukuyor. Başaranlar, Ekran gibi eski şirketler, birkaç filmlik kuçük listelerle yetıniyorlar. Fono ve Sunar, geçen yıl gosverıme sokamadıklan Avrupa filmlerini bu yıl göstermeyi deneyecekler. Her iki şirketin de 78 filmi aşması söz konusu değil. Elindeki sinemayı (Saray) yitiren Saray Film'in belli bir listesi yok ve kaç film getirebileceği bilinmiyor. Kılıç, Uluç, Uzlar, Yeni Tual gibi şirketler, genelde pek önemli isimler içermeyen filmlerini salonlarda yer buldukları oranda gösterime sokacaklar. Geriye kalıyor uç ana getirtıci şirket. Istanbul salonlarında, Şişli Kent ve Site, Beyoglu, SinePop.Çemberiitaş Şafak/lpek gibi salonlarla çok güçlu bir dağıtımı olan (ki bazılan buna "tekeT dıyorlar.) Özen Filim, 25 filmlik listesiyle başı çekiyor. İlginç isimler içeren bir liste, ama şirket sahibi Mehmet Soyarslan, bunalım nedeniyle ticari filmlere ağırlık vermek zorunda kaldıklannı ve yine bu nedenle ucuza kapatılan birkaç 'karate filmi'ni dahil ettiklerini açıkça soyluyor... Istanbul'da Emek/As ayağındafilmlerinisunacak olan FilmPop, 15 filmlik bir liste sunmuş. Önemli Amerikan filmlerinden bazılarını bu listede bulmak mumkun... Bir diğer şirket, 20 filmiyle ikinci sıraya geçip oturan UFM (Llusal Film Merkezi) ise ilk kez bu yıl etkinliğe geçiyor. Geçen yıl açılan ve Maslak'da kurduğu genış bir studyoyu özellikle ortak yapımlan hizmetine veren AFM'nin bir yan kuruluşu olarak film getirtmeye başlayan UFM, kendi yönetiminde bulunan iki Beyoğİu sinemasına, Fitaş ve Dünya'ya dayanıyor. Listelerinde bir havli ilginc film var. Sinemaların durumuna gelince,Şişli Kent, Site ve Beyoğİu Sinepop, demek kı Ozen Film'in yapıtlarına ayrılmış durumda. Fitaş, Dünya, Konak ve Gazi, ılke olarak UFM'nin, bunun yanısıra Başaranlar, Kılıç, Uzlar, Uluç, vb. şirketlerin filmlerini oynatacaklar. Ancak Konak sinemasının suarelerini tiyatroya ayırmış olması, kuşkusuz gerçek sinemaseverleri kızdıracak ve bu sinemaya olan geleneksel seyirci ilgisini mutlaka etkilyecek bir durum.. FilmPop, filmlerini kendi sineması olan As'ın yanısıra, Beyoğİu Emek ve Yeni Melek'te gösterime sokacak. Bu arada, Suadiye Atlantik sinemasının başarılı voneticisinin >önetimine geçen Yeni Meleğin kaç yıldır içinde bulunduğu hırpanılikten kurtularak kendine çekidüzen vermesi bekleniyor... Pangaltı İnci, Ekran, Harun Film gibi küçuk kuruluşlann filmleriyle yetınemeyeceğine gore, sinema arayıp duran Fono, Sunar gibi şirketlerin filmlerinin burada gosterilmesi beklenebilir. Bu arada, Beyoğİu, bir anlamda yeniden kazanılan Fitaş, Dünya, Yeni Melek gibi salonların yanısıra, iki salonunu yitirdı. Erdogan Demiroren tarafından satın alman Saray sineması blokundaki Saray kapandı, Lüks ise kapanmak uzere. Bu iki salonun, üstelik tarihsel niteliği \e değeri olan bu iki salonun yeniden sinemaya kazandırılması, yalnız sinemayı değil, bu kenti ve Beyoğlu'nu seven herkesin ortak dileği olması gerekir... George Cukor "Bir Yıldız Doğuyor"u göremeden öldü İki Bebnondo, Bir Delon Bu 'ciddi' görunümlü polisiyelerin yanısıra, konuya daha hafif yaklaşanlar da var. Sözge Avrupa Filmlerinin Saşılacak Azlığı . Buna karşılık listelerde yer alan, dolayısıyla görmemiz olasılığı bulunan Avrupa filmleri son derece az. Oysa geçen yıl tstanbul Sinema Giinlerinin seyirci başansmdan sonra bazı filmlerin (sözgelimi FeUtai'lerin, "Kanteiyalı Kadın"ın, "Danton"un v.s.) fılmin dışahmcılarımızın Ugisini çektiğini duymuştuk. Ne var ki bu söylentiler henuz gerçekleşmedi. Belediyelerin bu fiyat ve rüsum politikasıyla, en düzeyli bir fılmle bir seks veya karate filmine aynı ticari koşulları uygulama anlayışıyla gerçekleşeceği de yok. Yine de birkaç sürpriz olabilir. Sözgelimi Ülkü Tamer'in "FelliniRoma"yı veya Met Film'in Wemer Herzog'un "Nosferatu"sunu getirmeyi tasarladığını biliyoruz. Ne var ki şu anda getirilmesi kesinleşen Avrupa filmlerinin çok az ve genelde en düzeysizler arasından seçilmiş bulunduğu da bir gerçek Kültiir Servisi Sinema dünyasında son moda, bir donemin unlu filmlenmn kesilen bolumlerini bulup bu filmleri yönetmenlerinin düşundukleri bıçimiyle yeniden piyasaya çıkarmak. Bunun son örneği de, George Cukor'un başrolünü Judy Garland'a oynattığı "Bir Yıldız Doğuyor" filmi. 1954 yılında, zamanına gore rekor bir butçe olan 5 milyon dolara çıkanfilm,Garland'ı da dort yıllık bir aradan sonra yeniden ekrana getiriyordu. Ancak gösterime girmedcn filmin 27 dakikalık bir bolumu kesilmişti. Los Angeles Sanat Muzesi sorumlulanndan Ronald Haver, Warner Bros arşivlerinde aylarca çalıştıktan sonra kesilen ve kaybolan bölümleri buldu. Geçtiğimiz temmuz ayında ABD'de gosterilen film, herkesin hayranlığını kazandı. Ama bu güzel olayı, ne yıllar once olen Judy Garland gorebildi, ne de yönetmen George Cukor. 29 yıldır "Bir Yıldız Doğuyor"u seyretmek istemeyen Cukor, yapıtını butunuyle gorme fırsatını elde edemeden bir gün once dünyaya veda etti. Iadelitaahhütlünün güvencesi yoksa ortadan kalktı mı? PTT hizmetlerinden yakman bir okurumuz da, geçenlerde başından geçen olayı yayınlamamız dileğiyle bize aktarmıs. Biz de aynen sutünlarımıza geçiriyor ve okurumuzun sorunuyla PTT yetkililerinin ilgilenmelerini diliyoruv "13 mayıs 1983 gümi orta boy bır zarfın içine manevi değeri buyiik bir armağan koyup zarfı iyice kapatlım ve Antalya PTT'sinden Giresun 'un Gorele ılçesındeki bir dostuma iadelı taahhütlü olarak postaladım. Aradan yaklaşık dort ay gibi bır süre geçmesine karşm zarf yerine ulaşmadı. Yaptığımız başvuru da, 'Bizim PTT çıkışı yapmış' gerekçesiyle gerı çevrildı. PTT gorevlilerı, değer gosterılınemış olmasını bahane ediyor ve suçu bızim uzerimıze yıkıyorlar. Bizim dıleğımiz, bir maddeyi iadelı taahhutlu olarak postalamak gıivence altına almak anlamınadır. Yoksa bu guvence, biz farkına varmadan bır yasayla ortadan mı kalktı?" 105 yaşında yaşlı bir Yunanh kadın, 22 yaşındaki bir askerin ve 50 yaşındaki bir işçinin saldırısına uğradı. Selanik yakmmdaki Plana 'da oturan Mana Kokaliyotu 'nun geçirdiği şok sonucu kulaklan işitmez oldu. tki saldırgan, yaşlı kadın uyurken evine girmişlerdi. Bbrer kere kadının ırzına geçtikten sonra onu koma halinde bırakarak kaçtılar. Maria Kokaliyotu 'yu bu halde bulan 60 yaşındaki kızı, çıkacak rezaletten korkup olayı gizlemeye çalıştı. Ancak annesini taşıdığı hastanenin doktorlarma gerçeği açıklamak zorunda kaldı. Geçirdiği şokun etkisini hâlâ üzerinden atamayan asırlık Maria 'nın 14 çocuğu, 16 torunu ve 15 torun çocuğu var. 105 yaşında ırzına geçildi HAYVANLAR İsmail Gülgeç POLİTÎK ÇAĞRIŞIMLAR Usta oyuncu JeanLouis Trintignanl, bu yıl "Suç ve Ceza" adlı filmde karşımıza çıkacak. Film, politik çağrışımları da olan bir polisiye ve yönetmen Philippe Labro'nun uzun bir aynlıktan sonra sinemaya donüşünü haberliyor. limi mevsimin iki Belmondo'sundan biri olan "Profesyonel", bir devlet başkanını öldürmekle gorevli bir kiralık katilin serüvenini anlatıyor. Ama yalnızca 'gırgır'ı on plana alarak.. Georges LautnerBelmondo ikilisinden beklenebileceği gibi.. Belmondo'nun diğer filmi, "Asların Ası", bu kez Gerard Oury yönetiminde çevirdiği ve yine dayanılmaz 'gag'larla dolu bir güldürü. Oury'nin listelerdeki bir ikinci filmi, bu kez Pierre Richard'lı bir komedi: "Çılgın YanşLe Coup de Parapluie"... Listelerde Belmondo olur da Delon olmaz mı? Bu popüler oyuncuyu da "Gizli SilahLe Battant" adlı kendi oynayıp yonettiği son filminde izleyeceğiz. denebilir. O güzelim İtalyan sineması hemen hiç bir.filmletemsil edilmiyor. Oysa Antonioni, Ferreri, Taviani kardeşler, Scola, Bolognini, Cavani gibi yonetmenler, filmleriyle dunyada olaylar yaratmayı sürdürüyorlar. Gerçekten yazık.. Alman sinemasından genç >aşta ölen verimli yönetmen Fassbinder'in belki de başyapıtı olan "Bir Evliliğin Öyküsü" (Maria Braun'un Evliliği), bu yıl büyük olasılıkla gösterilecek ve Hanna Schygulladenenbüyuk oyuncuya bir kez daha hayran kalacağız... Yapım ozellikleri dolayısıyla Amerikan filmlerinin içinde ele aldığımız İngiliz ve Kanada kokenli >apımların dışında, Hint sineması birkaç şarkılı melodramla temsil edilecek... Japon sineması gibi önemli bir sinemadan sesseda yokken, Avustralya sinemasının dünyaya açılmaya başlamış olması, bize dek ulaşan bir "Çılgın Maks"ı karşımıza getirecek. Geçen yıl izlediğimiz "SavaşçıMad Max 3"ün ilk bolumu bu film.. Yine alışılmamış bir şiddeti, kotumser bir gelecek görünümü içinde perdeye getiren bir bilimkurgu denemesi. TARÎHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan t> m 23 Eylül P$İK4NAL/Z /H YARAT/ÜSL. RUHBILIMPB ORTHYA ç«r Tnıffant'un iki Filmi Listelerde 1939'DA &JGUN,AVU£TU8YAU ÜNLUfiUH&IUMCJ VU UEKIM Sİ6MUN0 FR£UO, LONDRA 'DA ÖLDÜ.. SOUUT g Ç & K K U RAMI6ELİŞTİISEN VE8UHUHE*:/MÜt:T£ fCULLA. NAN FBEUO, Y£RL£ŞİK INAUÇLAGA KAGŞl Ç/KIYOİ DU. ONA 6ÖI?£, TÜPLUM yAŞANTTSlNA UYA4AYAA/ DUK GU VE İSTEKLER BASnRILAeAK HASTAU*: NEDENİ OlABİLMEKTEPıe. BUNlAfl BA?XA KIUKL4R* SUÇÛ. MEREK ÇIK/f HOkTASJ' ARARL4/?.AMAÇ,BAST/K/L MIÇ ÇEYLERI HASmHIN BİUNCİUE ĞETİfZMEKTMl. SiSTEM/fJ KİLtr TAŞr İSE CİNSELUKTİR.FgŞUD'UN, CİNSEUİ&N KW8İÜMDEKİ SÛYÛK ÖNEMİHl AÇlKLAMASl, OLASANÜSTÛ YANKIlAR UYANOt&Mf$TI. 19. yazy/i. SONLAÇ/NPA Fransız filmleri arasında François Truffaut'un filmleri hemen göze çarpıyor. Sinema Günleri 83"ün unutulmaz filmi, tiyatroya ve sanata eşsiz bir adak olan "Son Metro" bu yıl gösterilecek. Baş rollerde Gerard Depardieu ve Catherine Deneuve var.. Truffaut'nun sondan bir onceki filmi "La Femnte d'â Cote"de "Camdaki Kadın" adıyla listelerde yer alıyor. Bu filmde yine "Depardieu ve Fransa"run birden çok popüler olan oyuncusu Fanny Ardant oynuvor. Fransız sinemasının usta olduğu bir türde, ruhbilimsel yanı zengin polisiye sinemada ise önemli örnekler izleyebileceğiz. Fransız Usülü Claude Miller'in "Korkunç Güldürüler ŞüpheGardeâ Vue" adlı yapıtı, Lino Ventura, Michel Serrault Bunların yanısıra bazı gülduve son rollerinden birinde Romy ruler var. Fransız sinemasınSchneider'i karşımıza getire dan... Claude Pinoteau'nun ilk cek... Henri Verneuil'un, baş bolumu bizde de sevılen "La Bokan Kennedy'nin öldürülmesine um/2"si, Michel Lang'ın "Tatlı benzer bir politik suikastı anlat HediyeLe Cadeau"su, Jean Gitığı ve yıllardır beklenen "Ikarus rault'un 'Jandarma' serisinin 2 Harekâtı" ise, gösterilirse gerek filmi, "Sıiper Jandarma Meykonusu, gerek Yves Montand' dan Okuyor" ve "Sıiper Jandar 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Üç Türkiye rekoru kırıldı Mmtaka atletızm birinciliklerine dün büyük bir kalabalık önunde Kadıköy Fenerbahçe stadında devam edilmiştir. Alınan teknik neticeler şunlardır: 800 Karancopulos 2/3 birınci, büyük ve kuçük Besimler bir arada 2,5 3/5 te ikinci, Şevki üçüncu. 5000 metre: Mehmet 17/42 birincı, Sabahatıin ikinci, Niyazı Üçüncu. Bu koşuda müessif bir hâdise olmuş ve diğer bir atlete yumruk vuran Remzi diskalifiye edilmiştir. Üç adım: Selim 13/39 birinci "bu derece yeni Türkiye rekorudur." Tevfik 13/30 ikinci, Kaya üçüncu. 200 metre: Semih 22 3/10 birinci, Papadopulos ikinci, Raıf üçüncu. Bu yarışta müsabaka harici koşan Alman Levi birinci gelmişse de ecnebi tabiyetînde bulunduğundan dolayı derece verilmemiştir. 400 manıalı: Satni 61/10 birinci, Tevfik ikinci. Cirit: Karakaş 53/2 birinci, A 23 Eylül 1933 Sudi 44/19 ikinci, Müfahham uçüncü. 4 x 100 bayrak: Galatasaray takımı birinci Fenerbahçe ikinci. 4 x 400 bayrak: Galatasaray takımı 3, 39 6/10 birinci, Fenerbahçe takımı ikinci, bu derece yeni Türkiye rekorudur. Sırıkla irıifa: Haydar 3/31 birinci, bu derece yeni Türkiye rekorudur. tkinci Fethi. 800 metrede birinci gelen Karancopulos ecnebi tabiyetinde olduğu için müsabaka harici addedilmiş 1933 1983 ve onu takıben gelen büyük ve kuçük Besimler birinci addedilmişlerdir. Yeniçıktı Olüler Evinin Hatıraları Yatan: DastayevM Tereüme: Haydar Rifat B. Şafak Kütüpaneti, 125
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle