17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 2 EYLÜL 1983 Sinop Güzellemesi Sinop'un siyasal yapısmı gözlemeye çahşıyonım, gözucuyla. Sinop, siyasal yönden ilginçlikler gösteren bir il. Hani çocuklar için, "büyümüş de küçülmüş" derler, öyle. Siyasal açıdan çok görgülü bir yer izlenimi bıralar insanda. Demokratik yaşama, 1946'lardageçer geçmez, Sinop ağırhğını duyurur. 19501960 arasındaysa, sürekli muhalefette olan CHP'ye çıkar oylar çoğunlukla. Bir parti iktidarda diye, iktidar yanını tutacak biçimde kullanmaz oyunu Sinoplu çoğunlukla. Bu demokrasilerde, şaşırtıcı gibi görünse de, bir olgunluğun ve görgünün belirtisidir... Sinoplu seçmen, bu demokratik olgunluğu, partizan yönetimlerce unutulma, ihmal edilme pahasına göstermiştir. Türkiye'de telefonu manyeto ile çalışan tek ilimizdir. Nedeni belki de, siyasal olgunluğudur. Yalnız bunun için bile, yazı dizisinin başına "Sinop Güzellemesi" demem gerekirdi. 12 Eylul öncesinde, en az terör olayının olduğu bir il Sinop. Bu da insanının olgunluğundan, görgüsünden gelse gerektir... Sinop'un ilçelerine gitme olanağı bulamadım. Ancak, ilçelerden gelenlerle konuştum. Ayancık'tan, Erfelek'ten, Gerze'den... Çok duygulu insanlardı. Yaşadıkları ilçe sözkonusu olunca kıskançtılar. Bir Gerzeli bayan şöyle dedi: Sinoplu, "Ne zaman geldıniz, ne zaman gidiysiniz?" diye sorar; biz sormayız. Ne olur, Gerze'ye gelin, konuğumuz olan! Erfelek'te biri, oruç tutmaz, namaz kılmazmış; sormuşlar: Niye namaz kılmıyorsun? Size ne? demiş. Cennet de, Mustafa EKMEKÇİ Sinop'ta "Yat limanı" gerçekleştirilmeli^ havaalanı uçakların inipkalkabilecekleri biçime getirilmeli, turistik yerler açıga çıkarılmalıdır biber iyice kanştınlarak içi hanrianır. Normal ekmeklik hamur pide halinde inceltilerek, hazırlanan iç üzerine serilir. Kenarlan kıvnlarak, üzerine yumurta sürülerek fınna sürülür. Çıküktan sonra tereyagı ile yaglanır. Kıymalı, pastırmalı, peynirlikri, ayni şekilde yapüır. Kıymalıya az miktarda soğan da doğranır. Aynca ıspanaklı olanlarda iç konduktan sonra hamur katlanarak pişirilir." herhalde, bana ne? MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA... Politikada Dorian Gray'ın Portreleri... Sînoplu seçmen demokratik olgunluğıınu yönetimlerce ımutıdma pahasına göstermiş Sinop'un telefonları manyeto ile çalışıyor. 12 Eylül öncesinde en az terör olayının olduğu bir il Sinop. Bu da insanının olgunluğıından, görgüsünden gelse gerek. Oneriler Trafık sırasına göre, 57'nci ilimiz olan Sinop 'la ilgili izlenimlerin sonuna geldim: Burada, ilgililere, yöneticilere baa önerilerde bulunmak istedim. Sinop Valisi Şimdi Nevşehir Valisi Muzaffer Yüzgeç'in basladığı işler bitirilmeli. Projeye konan "yat limanı" gerçekleştirilmeli. Sinop Havaalanı, THY uçaklarının inip kalkabilecekleri bir biçime getirilmeli. Halkın gereksinimine açılmalı. Yurt dışında yedi bin Sinop'lu işçi çahşıyor. Bunlar yurda geldiklerinde uçakla kentlerine gidebilmeliler Sinop'taki ŞiseCam Fabrikası genişletilip, Ozel Idare'nin de katkısıyla, "Köyler Birligi" halinde, bazı işlerin köylülerce yapılması sağlanmalı. Açılması düşünUlen " S u Ürünleri Yüksek Okulu"ndan vazgeçilmemeli. (Bu okulun Samsun'a kaydınlacağını söyledüer, deniz ürünlerinin en bol olduğu yer Sinop oysa). Sinop'ta açılması düşünülen 1200 öğrencilik "Eğitim FakiUtesi" edindiğim bilgiye göre, büyük bir gereksinimi karşılayacak. Keten ekiminin yaygmlaştınlması düşünülmekteydi. Bu konuda bir başarıya ulaşılamadığı anlaşılıyor. Sinop'ta defne yaprağı çok yaygm. Bunu, büyük kentlerde, balık, et ızgaralarında kullanıyorlar. Defne yaprağı ihraç da edilebilir... Turistik yerler, açığa çıkanlmış değil. Turizm için alt yapı yok. Balıkçıhk, ön planda düşünulmesi gerekirken, bu ihmal edilmiş. Sinop'ta bilgili balıkçılar var. Onlann düşüncelerinden yararlanılabilir. Balıkçılığın bir "devlet politikası" olması, kesinlikle sağlanmalı. Maniler Sinop'un manileri de sevgi, sevişme üzerine çokluk. Bir örnek: "Denizde kum kalmadı / Balıkta pul kalmadı / Gel sanlalım yatalım / Şamdanda mum kalmadı." Balıkçılar da, avcılar gibi, abartmaiı fıkralar anlatmayı seviyorlar: Dün bir balık tuttum, ağ yirtıldı. Balık öylesine büyüktü... Bir avcı, avladığı tilkiyi anlatıyormuş. Jki elini açmış: Tilkinin kuyruğu naaa bu kadardı! demiş. Yanındaki arkadaşı, hafîfçe kolunu dürtmüş, yani "Biraz kısa tut!" gibisine. Avcı, iki elini biraz yaklaştırmış: Şu kadardı! demiş. Arkadaşı yine dirseğiyle dokununca: Eeee artık, demiş, bu tilkinin hiç mi kuyruğu yoktu yav? Bir başkası da tilki avıru anlatıp gidiyormuş. Şöyle: Baktım, bir tilki gidiyor, tüfeğe mermi yerine bir çivi koydum. Tetiğe bastım. Çivi, tilkinin kuynığunu agaca yapıştırdı. Dinleyenler: Eeee, demişler, sonra? Sonrası azizim, kuyrak ağaca yapısmca, kuyrukla biriikte tilkinin derisi >üzüldü. Tilki derisiz, çırılçıplak kaldı! Eeeeeeüü tyisi bu, tilki kurku de bırakıp gitti! Soguktan ölmüştür cehennem de Allahın değil mi? Siz cennete gidin, ben Allahın cehennemine gideceğim! 1977 seçimleri öncesinde, Cumhuriyet'ten Sinop'a giden Selahattin Güler, bir yerde şunları yazmış: "Karadeniz'in şirin ili Sinop, bir cadde boyu. Uzun yıllar politikacılann eli pek değmemiş kente. Liman mı? Yer kabuğunun soğumağa başlamasından sonra limanı oluşturuvermiş doğa. Başka ne ister denize açık bir bölge? Yol ister, ışık ister, iş ister bölgede yaşavanlar. Ucuzluk ister. Ürünlerinin daha iyi degerlendirilmesini ister üretici. Bu şirin, ancak bakımsız kente giderken yol boyu, ilk çaölardan kalma araçlar gördüm. Iki tahta tekerieğin üstiine oturtulmuş arabalar. Mandaların ıkına, sıkına çektikleri bu ilkel araçlann iize rinde tiitün balyalan. Başına haviu sarmış, iizerinde şayak elbisesi, ayağında her adım atışta lak luk eden lastik ayakkabılı köyliiler. Üriinünü değerlendirmek için binbir çile çeken köylii vatandaşın gozlerinde kaygı var. Gözleri dumanlı; "Geçimimin kaçta kaçını karşılayacak ürünüm?" dergibi yüzlerdeki çizgiler. Nasırianmış ellerdeki ter kurumaz hayat boyu sanınm. Türk köylüsü şikâyetçi değildir. Türk köylüsü kanaatkârdır." Dünyada her kişi istediğine ulaşsa, mutluluk olmaz, savaş verilmezdi yaşam için "felsefesini yıkmak iızere bir seçime hazırlanıyordu bu ısıguı altında Sinop..." Şimdi de, Sinop 6 kasım seçimlerine hazırlanıyor. Bir bekleyiş var. Söyleşilerde pek politika geçmiyor. Yaşadığı dönemin özelliklerini seziyor gibi. Cumhuriyet muhabiri Şevki Yıldınm, burada hemen herkesin tanıdığı, sevdiği bir gazeteci. Kendisinden, özellikle Sinop resimleri konusunda çok yardım gördüm. "Dost" kitabevi sahibi, yazar Vural Annay da, sağolsun, çok yardımcı oldu. Sinop'la ilgili bazı yapıtlan ondan sağladım. "Giiyeç" şölenini de unutamam... Güveci, Vural Armay'ın eşi Semra Hanım yapmıştı. Sinop'a özgtt. tl yıllığında "Sinop güveci" şöyle tanımlanıyor: "Kuşbaşı etlerin içine ay şeklinde soğan doğranır. Patlıcan, fasulya, domates, bamya, patates gibi çeşitli sebzeler kanştınlarak fınna verilir..." Sinoplular, "pide" yemeyi de çok severler. Pidenin tanımı da şöyle:"Yeteri kadar peynir, yumurta, maydanoz, tuz ve kara BİTTİ GAZİ ÜNİVERSİTEŞİ ŞOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Enstitümüz aşağıda belirtilen bolum, Anabilim ve Bilim dalannda 19831984 ders yılı için imtihanla lisans üstü oğrenci alıacaktır. YÜKSEK LİSANS BÖLÜM Kamu Yönetimi ANA BİLİM DALI Siyaset ve Sosyal Bilimler Hukuk Bilimleri Maliye Çalışma Ekonomisi ve Işletme Yönetim Bilimleri Endüstri Ilişkileri Uretim Yönetimi ve PazarlamaYönetim ve Organizasyon Muhasebe ve Finansman Gazetecilik ve Halkla tlişkiler Sosyal Bilimler Eğitimi Beden Eğitimi ve Spor Eğitim Bilimleri ResimIş Eğitimi BİLİM DALI Siyasal Davranış Sosyoloji Ozel Hukuk Kamu Hukuku Kamu Yönetimi 80 T.C. Uyruklu10 Yabancı Uyruklu 80 T.C. Uyruklu10 Yabancı Uyruklu Temel Gazetecilik 30 13 15 7 8 TJC. Uyruklu7 Yabancı Uyruklu TC. Uynıklu2 Yabancı Uyruklu T C Uyruklu2 Yabancı Uyruklu T.C. UyrukluT.C. UyrukluKONTENJAN 20 T.C. Uynıklu3 Yabancı Uyruklu 20 T.C. Uyruklu3 Yabancı uyruklu 20 T.C. Uynıklu2 Yabancı Uyruklu 20 T.C. Uynıklu2 Yabancı Uyruklu 25 T.C. Uyruklu10 Yabancı Uyruklu 20 T.C. Uyruklu3 Yabancı Uyruklu 40 T.C. Uyruklu5 Yabancı Uyruklu Karakayu Barajı demiryolu köprüsü ayuklarında deprem denemesi yapılacak Yapımı süren köprünün 1985 yılında 15 milyar liraya gerçekleşmesi bekleniyor. 280 metre uzunluğundaki köprtt "10 şiddetinde" sallanacak. FUAT KOZLUKLU MALATYA Osmanlı tarihinde köprüler döneminin açılmasında etkin bir kişi olarak tanınan ve ün yapan Mimarbası Koca Kasım Ağa'nın ki bugün yaşasa şaşacağı bir eser, "Asi Fnrat" deyimiyle adına türküler yakılan Fırat Nehri üzerinde kunıluyor. Fırat yatağı artık her kolunda değişiyor. Karakaya Barajı'ndan sonra, şimdi de Atatürk Barajı ile "Azgın Fırat" zaptedilmeye çalışılıyor. Fırat yatağında kurulmakta olan Karakaya Barajı demiryolu köprüsü'nün inşaat çalışmalan devam ederken, 1930'larda yapılan 280 metre uzunluğundaki, MaiatyaElazjğ arasındaki demiryolu ulaşımını sağlayan köprü, sular altında kalacağı güne dek vefakârhğını sürdürecek. Ulaşımın aksamasına meydan vermeyecek. Yerine yapılmakta olan demiryolu köprusü tamamlanınca da, Japonların hayranlığıru kazanan eski köprü, "Asi Fıraf'ın asi dalgaları arasında kalacak. tlgililer, sürenin uzamasıyla ilgili olarak şu bügüeri veriyorlar: "Geçtiğimiz 1982 yılının Haziran ayında, Keban Barajı'ndan Fırat yatağına çok fazla miktarda su verildi. Fazla su verilmesi dolayısıyla da, inşaat alanı sular altında kaldı. Bu nedenle de, çalışmalara bir siire ara verildi. Meydana gelen aksama çalışma mevsimine rastlayınca. 1984 De 1985 yıllan arasında ölü çalışma mevsimi de hesaplandı. Ortaya çıkan sonuçta, inşaaün bitim tarihi 8 Haziran 1985 olarak belirlendi." 15 MİLYARA MAL OLACAK Halen 8. ayağımn yapım çalışmalan devam eden demiryolu köprüsünde, ayaklar üzerine monte edilecek olan Çelik Tabla'lardan 5'inin de yerde montajına başlandığı ilgililerce ifade ediliyor. 1981 birim fîyatlaraa göre 11 milyara mâlolacağı tahmin edilen köprünün maüyetinin 1985 yılında 15 milyar lira dolaymda gerçekleşmesi bekleniyor... "Asi Fırafın, azgın dalgalarından 280 metre uzunluğundaki demiryolu köprüsü, Karakaya Barajı'mn oluşmasından sonra 30 metre kadar suyun altında kalacak. Yapılmakta olan yeni köprünün inşaat çalışmalanyla ilgili olarak Köprü tnşaatı Kontrol Başmühendisi Lâtif Güney ve Şantiye Şefı Ohan Candemir, şunlan söylediler: Temeli Cumhurbaşkam Kenan Evren tarafmdan 19 Ekim 1981 tarihinde atılan bu köprüde, aralanndaki acıklık 70 m., yüksekliği ise maksimum 65 metreyi bulan 30 adet ayak mevcuttur. Güzergâhta yapılacak bazı işler de dahil olmak üzere, sadece ayakların 1981 yılı birim fiyatlan ile ihale bedeli 4 milyar 575 milyon 874 bin liradır. Beheri 320 tonu bulan 29 adet çelik tabla ise, 1980 yılı birim fiyatlan ile 3 milyar 382 milyon 675 bin lira karşıhğında Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nce imal edilmekte olup, büyük bir bölümü Karabük atölyelerinde tamamlanmıştır. Bu çelik tablalar, yerde monte edildikten sonra, özel krikolarla ayaklar üzerine kaidınlarak mesnetlere monte edilecektir. Temellerin büyük bir bölümü, bugün için tamamlanmıştır. Şantiyenin çalışma temposu da, ayda 2 ayak bitirebilecek kapasiteye ulaşmıştn. Biten ayaklar arasında, Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri'nce yer montajı çalışmalan sürdürüİmektedir. Dünyanın önde gelen sayılı köprüleri arasında yeralacak olan bu demiryolu köprüsünün en büyük özelliği, tamamen yerli kaynaklara dayalı proje, mühendislik, malzeme ve işçüikle yapılmasıdır. 27 Mayıs 1960 devrimini izleyen aylarda yer yerinden oynadı bir gün. Türk üniversitelerinde 147'ler.olayı yaşandı. O oJayın degişik boyutlarını yakından gördüm. İçerdekiler de, dışardakiler de büyük savaş verdiler; güzel bir savaş değil, herkes yıprandı biraz. O günlerde Karatepe'ye telefon ediyorlar İstanbul'dan. Ünlü arkeoloğumuz Halet Cambel kazılarla uğraşıyor, ayağına bir şalvar çekmiş, sabahtan akşama dek köylülerle çalışıyor. Hemen İsianbul'a gel, 147'ler arasında sen de varsın, girişim yapacağız, diyor bir arkadaşı. Halet Cambel olaya çok önem vermryor, 27 Mayısçılara belli bir sevgisi ve saygısı var. Olur böyle şeyler, diyor. Şimdi kazıdan aynlamam. O zaman masal gibi anlartılar bu olayı. O masal uzadı sonra. Sami Küçük ve Suphi Gursoytrak helikopterle Kadirli'ye uçtular bir gün. Halet Cambel'den bir çağrı almışlar galiba. Çeltik ağaları kaymakamla uğraşıyormuş, durumu görmeye gidiyoruz, dediler. Profesör Halet Cambel 147'ler olayından hiç söz etmemiş Milli Birlikçilere, kişisel sorununu aşabilen bir kadın, 27 Mayıs devrimini genel çizgileriyle değerlendiriyor, o çizgi doğrultusunda bir kamu göreviisınin ağaiara karşı korunmasını isliyor. Mehmet Can adını ilk kez o zaman duydum. Sonra da Can'ı izlemeye başladım. Kadirli'den Söke'ye atandı, oradan doğusınırımıza Tuzluca'ya. Bir akşam Tuzluca'nın elektriğe kavuşmasını dinledik Mehmet Can'dan. Kasabalılar sokaktaki lambaların altında dansediyor, şarkı söylüyorlar, Gökten Nur yağmış gibi, tanrısal bir olay gibi kutluyorlar ışığı.. Tuzluca kaymakamını dinlerken bizim de gecemiz aydınlandı, karanlığı delmenin, uzak bir kasabaya devlet elini uzatmanın sevincini duyduk. Mehmet Can'ı pottika sahnesinde gördüm sonra. Kapatılan CHP'den milletvekili adayı olması için girişimler, yazılar, kulisler ve de seçildi. Milletvekili oldu, bakan oldu. Ama kaymakamlık döneminin masalı çok gerilerde kaldı doğrusu. Geçen gün yeniden politikaya başlayacağını okuyunca düşündüm. Mehmet Can yalnız bir örnek, daha kimler ne çizgilere girdi siyasal sahnede. Bir bilim adamı, bir yönetici, bir vali, bir müsteşar bir plancı, partak bir diplomat görevlennde kalsalardı daha basarılı, daha üretken olmayacaklar mıydı acaba? Politika başka bir yetenek, başka bir birikim istryor, yoksa sahnede çok ters görüntülere girebiliyor insan, Donan Gray'm portresine benztyor. Kısa bir dönemde bile portrelerin nasıl değiştiğini gördük. Bu değişiklikten bir yorum çıkarmak gerekmez mi acaba? O yorum bir yana bellegimiz nasıl kararabiliyor kimi zaman. Otuz üç yıla ulasan gazeteciliğimin yirmi üç yılı Ankara'da geçti. Kimi olaylara hâlâ akıl erdiremiyor, kimi söyleşileri şaşırarak dinliyorum. Ülkemizde ekonomik çöküntülere yolaçan bir kararın uygulayıcısını siyasal sahnede yeni bir kişi gibi selamlıyoruz. O kişinin özelliklerini, ilgilerini, boyutlarını hiç tanımaz gibi. ya da demokratik ortamı yozlaştırmak yolunda öncülük edenleri demokrası savaşının kahramanları olarak alkışlıyoruz. Bana çok sağlıksız geliyor bu değerlendırme. Ancak çok sağlıklı düşündüğumüz de söylenebilir mi bilmem? Bunca şoktan sonra bir stnir hastasının krizlerini yaşamamız doğal bir sonuç bence. Bir kez daha yazdım, kişilerin portresini zaman ve olaylar çiziyor en güzel biçimde. Kimi Donan Gray'ın portresine benziyor, kimi giderek güzelleşiyor, kişiliğini, özünü, inancını koruyarak çtzgisini derinleştiriyor. Çevremizde böyle kişiler de var. Tüm krizlere, çöküntülere karşın ayakta duruyorsak bu kişilerden ötürü. İster kamu görevlisi, ister asker, ister sivil olsun, ister politikayla uğraşsın, ya da başka bir meslek dalında olsun, ben değil, biz diyor bu kişiler. Kişisel çıkarlarını değil, ulusal çıkarları savunuyor, görevinin bilinci içinde direniyor, sahnede rol almak yerine perdenin açılmasına katkıda bulunmak istiyor, özveriyi doğal hissediyor. Karanlık bir gecede gökyüzüne baktınız mı hiç? Yıldızlara karışırsınız, geceniz, gönlünüz aydınlanır birden, ayın şavkı ya da bir kuyruklu yıldızın panltısı olmasa da giderek ışıldar yıldızlar. Kimi olaylar, kimi kişiler, kimi söyleşiler bana bu yıldızlı geceleri anımsatıyor işte, konuşurken, tartışırken, bir yürek görüyorum kocaman, bir tepki, bir uyarı, bir direniş, bir özveriyle karanlıkta bir yıldız parlıyor. Evet, Donan Gray'ın portresine benzeyenler az değil, giderek çirkinleşiyortar, ama çok güzel insanlar da var çevremizde, onları da görelim... Coğrafya Eğitimi Tarih Eğitimi Beden Eğitimi Spor Eğitimi Eğitim Yönetimi Teftişi ve planl&ması Eğitim Program ve Yöntemleri Sanat Tarihi (Birim) ÇAUŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL İçki ve uyuşturucu madde yasağı 1475 sayılı İş Yasası'nın "tçki Yasa|ı"na ilişkin 77. maddesi de 2868 sayılı Yasa ile "tçki veya uyuşturucu madde kullanma yasagı' başlığı ile değiştirilmiştir. "Madde 77.a) tşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve Lşyerinde alkollü içki ve ujıısnınıcu madde kullanmak yasaktır. b) tşveren; işyeri ekkntilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarda alkollü içki içilebileceğini tayin ve tesbit edebilir. Bu yasak " 1 . Alkollü içki yapılan iş>erlerinde çalışan ve işin geregi olarak imalatı kontrolla görevlendirilen işçiler, 2. Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya icilen işyerlerinde işin geregi alkollü içki içmek zorunda olan işçiler, 3. lşinin niteliği geregi müşterikrle birlikte alkollü içki içmek zorunda olan işçiler," İçin uygulanmayacaktır. Yasa bu yasaklara uymayanlara da "yedibinbeşyüz liradan otazyedibinbeşyüz liraya kadar agır para cezası" verileceğini vurgulamıştır. Aynca, işyerine sarhoş ya da uyuşturucu madde almış olarak gelen, işyerinde alkollü içki ya da uyuşturucu madde kullanan işçilerin hizmet sözleşmelerinin bildirimsiz olarak bozulacağı ve bunun sonucu olarak kıdem tazminatı da ödenmeyeceğini hükme bağlamıştır. Eski uygulama ise "tşyerine sarnoş olarak gelmek ve işyerinde ispirtolu içki kullanmak" yasağına uymayanlara "250 liradan az olmamak üzere hafif para" cezası öngörulmüştü. Bunun yam sıra da işveren hizmet sozleşmesini bildirimsiz olarak bozmak ve kıdem tazminatı ödememek durumundaydı. OPERATÖR 10 T.C. Uyruklu2 "ikbancı Uyruklu tktisat Teorisi ve tktisat Tarihi tktisadi gelişme ve Uluslararası tktisat 25 T.C. Uyruklu3 Yabancı Uyruklu ÖGRENCtLERDE ARANAN VASIFLAR VE GEREKLİ BELGELER 1 Lisans derecesine sahip olmak (Dört yıl) 2 Lisans diploması aslı yada noterden tastikli sureti 3 Lisans öğretimı not ortalamasının tam notun *h 60'ı olması 4 Belirtilen bölümlerden mezun olmak 5 Nüfus cüzdanı sureti (tastikli) 6 2 resım (vesikalık) 7 Adayların en son 15 Eylul 1983 günü saat 19.00'a kadar Enstitüye sahsen müracaat etmelen gerekmektedir. Mektupla başvurular işleme konulmayacaktır. 8 Her bölüm kendi dalında bilim imtihamnı 23 Eylül 1983 tarihinde yapacatır. DOKTORA BÖLÜM Mahye Çalışma Ekonomisi ve Endüstri llişkileri tşletme ANABİLİM DALI BİLİM DALI KONTENJAN 7 T.C. Uyruklu 2 Yabancı Uyruklu 5 T.C. Uyruklu 2 Yabancı Uyruklu Türk Dfli ve Edebiyaü Eğitimi Ekonometri tktisat 15 TJC. Uyruklul Yabancı Uyruklu 15 TJC. Uyruklu1 Yabancı Uyruklu 15 TJC. Uyruklu (Muhtemel bir programdır. Uygulanıp uygulanmayacağı aynca bildırilecektir, programın uygulanmaması halinde kayıt yaptııanlar bir hak talep edemeyeceklerdir.) 35 T.C. Uyruklu2 Yabancı Uyruklu Sosyal Bilimler Eğitimi Eğitim Bilimleri Resimtş Eğitimi Üretim Yönetimi ve PazarlamaYönetim ve Organizasyon Muhasebe Finansman Tarih Eğitim Yonetım, Teftiş ve Planlaması Sanat Tarihi (Birim) 10 T.C. Uyruklu 5 Yabancı Uyruklu 10 T.C. Uyruklu 5 Yabancı Uyruklu 10 TC. Uyruklu 2 Yabancı Uyruklu 10 T.C. Uyruklu 1 Yabancı Uyruklu 10 T.C. Uyruklu (Muhtemel bir programdır. Uygulanıp uygulanmayacağı ayrıca bildirilecektir, programın uygulanmaması halinde kayıt yaptıranlar bir hak talep edemeyeceklerdir.) 5 TJC. Uyruklu 1 Yabancı Uyruklu Türkdili ve Edebiyatı Eğitimi tktisat Iktisat Teorisi ve tktisat Tarihi Iktisadi gelişme ve Uluslararası tktisat 5 T.C. Uyruklu 2 Yabancı Uyruklu Kamu Yönetimi Yönetim Bilimleri 5 T.C. Uvruklu 3 Yabancı Uvruklu ÖGRENCtLERDE ARANAN VASIFLAR VE GEREKLİ BELGELER 1 Yüksek Lisans derecesine sahip olmak. 2 Lisans ve Yüksek Lisans diplomalanmn aslı ya da noterden tastikli sureti. 3 Yüksek lisans not ortalamasının tam notun Vt 70'i olması. 4 Belirtilen Yüksek Lisans Bölümlerinden mezun olmak. 5 Nüfus cüzdanı sureti (Tastikli). 6 2resim(vesikalık). 7 Adayların en son 15 Eylül 1983 günü saat 19.00'a kadar Enstitüye şahsen müracaat etmeleri gerekmektedir. Mektupla başvurular işleme konulmayacaktır. 8 a) Adayların Yabancı dil imtihanı 26 Eylül 1983 b) Bilim imtihanı 28 Eylül 1983 c) Mülakat 5 Ekim 1983 tarihlerinde yapılacaktır. ADRES: GAZİ ÜNtVERStTESl BEŞEVLER/ANKARA Basın23691 GRAFİKER Reklam grafığine ilgi duyan grafık bölümu öğrencisi bayan eleman aramyor. Tel.: 160 78 03 Levent, Guvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok. D. 7 Saat: 913 Tel:164 57 25 Randevu alınması rica olunur. ORHAN TÜZÜN DİŞ TABİBİ Yapım çalışmalan devam eden Karakaya Barajı demiryolu köprüsü'nün tamamlanan ayaklannda, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nce depreme dayanıklıhk denemesi yapılacağı bildirildi. Acaba Osmanlı tarihinin köprüler döneminin açılmasında etkin bir kişi olarak bilinen ünltt Mimarbası Koca Kasım Ağa, ne ile ölçüyordu köprülerinin depreme dayaniklıhğım? Ergene nehrinin kolları üzerindeki Türkiye'yi Avmpa'ya bağlayan Babaeski ve Lüleburgaz köprülerinin depreme dayanıklıhğı nasıl belirlendi? Türkiye'yi Avrupa'ya bağlayan bu 350 yıllık köprüler, Karakaya barajı demiryolu köprüsü gibi şanslı değiller gibi. Ama, hâlâ yadsınamayacak büyük bir hizmet akışı sağlıyorlar. Evet... ODTÜ'nün yapacağı depreme dayamklılık denemesi, Türkiye'de ilk kez Karakaya barajı demiryolu köprüsü 'nde gerçekleştirilecek... Yetkililerden alınan bilgilere göre; daha önce yerden yükseklikleri 60 metre dolaymda planlanan köprü ayaklan, barajın su kotu düzeyinin yeniden beürlenmesi ile 50 metre dolayında yapılıyor. Yapılan depreme dayanıklıhk hesaplarında, ayaklann sağa ve sola 15'er santim oynama payımn ortaya çıktığı belirtiliyor... Ekim ayında özel aygıtlarla yapılması düşünülen deprerrt denemesinin, 10 şiddetine yakm bir deprem sarsıntısına eşit olarak yapılacağı ifade ediliyor... Bu arada, 1 Ekim 1984'de bitirileceği belirtilen köprü inşaatımn bitiş tarihinin 8 Haziran 1985 olarak değiştigi öğrenildi. Dr. KÂZIM SARI Genel Cerrahi Uzmanı Mua.: Mecidiyeköy, Kervangecmez Sok. No. 5 Keramet Apt. (Keçeliler Garajı yanı) Mua.: 166 47 48 Ev: 167 39 17 GEÇ ve GUÇ OGRENEN ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL EĞİTİM PROGRAMI uzmanlar denetiminde meşleğe yöneltme eğitim, ögretim. ÇAĞDAŞ KREŞ VE SÜNDÜZ BMUMEVİ Kazım Karabekır Sok 2/1 ERENKÖV
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle