Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lunduğu yen yıtırmesıne göturecek bır yola gırmeyı kabul etmektır" demek ıstıyorlardı Bunun, o gunku Fransa'nın çok yuksek duzeydekı devnmcı duşunurlerının bıle kolayca karşı çıkabıleceklerı bır mantık olma rfığını teslım etmek zorundayız Nıtekım, öylesıne köktencı bır devrımden bır sure sonra, bır can çekışme durumu ıçınde de olsa, eskı düzenm yenıden kunılabılmesı tarihsel koşullann (îngıltere ve ötekı monarşüenn yardımı) etkısıyle bırlıkte bıraz da bu mantığın gucu yuzundendır Bugunku Fransa da yıne dünyanın en önde gelen ülkelerınden bırı olduğuna göre, bugunku kentsoyluların da o gunku soylulann kendılerıne karşı kullandığı manüğı ışçılere karşı kullanmalarını doğal karşılamak gerek Bır zamanlar toprağm kuçuk bölumlere ayrılmasının Fransa'yı yoksullaştıracağı ılerı surulduğu gıbı, şımdı de guçlu hberal kurumlann dağıtümasının Fransa'yı Fransa yapan toplumsal düzenm yıkılması anlamına geleceğı savunuluyor öte yandan, bugün de Fransa'nın ıçınde bulunduğu tanhsel koşullar sağcıların mantığını desteklemektedır Onlar bu koşullan kendı düşuncelerının dayanağı olarak acıkça ılerı suremeseler bıle, bır olgu olarak ortada bulunan durum ışçılerın karşı çıkma gucunu etkılı bıçımde azaltmaktadır Duzen değışıklıklenne karşı Amenka'nın ne denlı etkılı bır engel oluşturduğu konusunu bır yana bırakıyorum Fakat, gerı kalmış ulkelenn ışçilen alın terlerınm karşılığını alamadıklan kendı yurtlanndan ayrılarak ne de olsa daha ıyı kazandıklan yabancı ulkelenn sömurusune baş eğerken, ılen ulkelenn ışçılerı bu sörnüruden paylannı almaktan gerı kalmıyorlar Durumun bılıncınde olsalar da olmasalar da, bu ko şullar altında o ışçılenn dırencının kırılacağı ve sağcı goruşlerın bundan buyuk yararlar sağlayacağı açıktır Butun bunlara karşın, yukanda belırtılen nedenlerle, ılen ulkeler polıtıkacılarının yıne de sağcılığı acıkça kabul etmekten kaçmdıklan görulur BtZDEKİ DURUM Şımdı bır de, Turkıye gıbı çağının gensınde kalmış ulkeler ıçm durumun ne olabılecegı uzerınde bıraz duralım Gerı kalışımızın nedemnı Türk halkının ya da Turk ırkımn yeteneksızlığınde aramak çağdışı bır tutum olduğuna göre, bızı bu duruma düşuren tanhsel koşullan ancak kurumlarımızın yetersızlığıyle açıklayabılırız Oyleyse Turkıye'de sağcı ya da tutucu olduğunu söylemek, bu yetersız kurumlanmızm ve onların sonucu olan gen kalnuşüğımızın surdurulmesınde (ya da "muhafaza" edılmesınde) yarar görduğunu açığa vurmaktan başka ne anlam a gelebılır9 Oyle sanıyorum kı, po htıkayla uğraştığını ve ülkenın yönetımı üzerınde belırgın duşüncelen bulunduğunu savunanlar arasında bıle "sağcıhk" deyınce bundan, küçuklenn buyuklere saygılı olması, televızyonda açık saçık filmler gosterılmeyıp dınsel gunlerde özel ızlen celer uygulanması, kadınlanmızın şoyle ya da böyle gıyınmelerı turunden kendılerınce önemlı düzenlemelerden öte bırşey anlamadıklarını söyleyenlere rastlamak olasıdır Fakat ben bun lan bır >ana bırakıp, daha yuksek duzeylı, gıderek bılımsel olmak savında bulunan göruşlerden söz edeceğım Bu tür goruşlerın dönup dolaşıp ekonomıde hberalhk üzerınde toplandığı söylenebılır tşte böyle duşünenlere sormak gerekıyor Turkıye'de hberal bır ekonomının temelını oluşturacak ve kendılenyle bırhkte ulke ekonomısını de gelıştırerek gen kalmışhktan yavaş yavaş da olsa kurtulmamızı sağlayacak kurumlar bulunduğuna ınanıvorsanız, bunlardan örnekler gosterılebılır ve onların bugune dek nıçın ışlev lennı görmeyıp de bızı gen kalmış durumda bıraktıklarını açıklayabılır mısınız1' Eğer boyle kurumlann buiunmadığıru kabul edıyorsanız, her toplumsal duzenın kendıne ozgu kurumlardan oluşması zorunlu olduğuna gore, bunlan yenıden kurmak ya da yaratmak amaanda mısınız7 Onların, bugun bulundukJan ülkelerde, doğrudan doğruya tanhsel oluşumların sonucu olarak ortaya çıktığmın bılındığme, gerçekte boyle bır kendılığındenlık de lıberallığın doğasmdan gelen bır zorunluluk olduğuna göre, buniarın yenıden kurulacağından ya da yaratılacağından nasıl soz edılebılır'' Bunlara olum lu yanıtlar venlse bıle, hem toplumsal duzenle ılgılı bırşeylerı yenıden kuracağını ya da yaratacağını, hem de hberal, sağcı ya da tutucu olduğunu söylemek bırbırlerıyle nasıl bağdaşabılır1 SONUÇ Oyle gorunuyor kı, ılerı ülkelerde, tanhsel koşullann sağladığı olanaklardan vararlanarak, çağdışı da olsa yıne de bellı bır mantığa dayanan ve ışlerhğı denenmiş olan bır tutumu elınden geldiğince surdurmek anlamına gelen sağcılık, gerı kalmış ülkelerde, siyasal terımlenn anlamı uzennde duşünmeye bıle gerek gormeden ortaya atılıveren, ne olduğu belırsız bır tutumdur Bu durumda, sağdaki gerçek boşluğun, sağcı olduğunu söyleyenlenn duşuncelennde bulunduğunu söylemekten başka yapacak bırşey kalmamış görünüyor 14 EYLUL 1983 Sağdaki Gerçek Boşluk tleri ülkelerde tarihsel koşullann sağladığı olanaklardan yararlanarak, çağdışı da olsa, >ine de belli bir mantığa dayanan ve işlerliği denenmiş olan bir tutumu elinden geldiğince sardiırmek anlamına gelen <Jsağcılık" geri kalmış ülkelerde, siyasal terimlerin anlamı iızerinde duşünmeye bile gerek gormeden ortaya atılıveren, ne olduğu belirsiz bir tutumdur. VEHBİ HACIKADİROĞLU Turkıye'de Cıunhunyet dönemınde bir çok sağcı partı kurulmuş, 1950'den sonra da, parlamentoda sağcı partıler genellıkle çoğunluğu oluşturmuştur Buniarın, halka dönuk propagandalannda, sağcıiıklannı ellerınden geldiğince vurgulamaja çalıştıkları bılınmeyen bırşey de ğıldır Fakat (acıkça ırkçıhk ya da dıncılık gösterısınde bulunmak bir yana bırakılırsa) sağcı olduğunu söylemenın yurekuhğı gerektıren bır yanının bulunmamasına karşın, o partılerın yetkıhlen demeçlerınde sağcı olduklannı sö>lemekten kaçınır, orta yolu ızledıklennı behrtmeye özen göstenrlerdı Ancak bır süreden ben, özellıkle sağdaki boşluktan söz edenlere karşı kımı partı yetkılılennın, kendılennın acıkça sağcı ya da tutucu (burada "muhafazakâr" deyımını kullanıyorlar) olduklannı öne sürerek, sağda boşluk bulunmadığını kanıtlamaya çalıştıkları görülüyor Bunun, partılenn duşünsel doğrultulannın aynmhlaşmaya başladığını gösteren bır ılerleme mı, yoksa son zamanlarda sık sık göze çarpan gerıcı akımların yenı bır önıeğı olmak bakımından bır gerıleme mı sayılması gerektığmı saptayabılmek ıçın sağalığın, gerek dünya, gerekse Turkıye acısından taşıdığı anlam uzerınde kısa da olsa bıraz durmak gerekıyor. Bılınen şeylen de yen geldıkçe yınelemek yararlı olabılır Sağcılık ve solculuk, Buyuk Fransız Devrımı günlennden kalma ıkı terımdır Devnmden hemen once toplanan Ulusal Meclıs soyluların temsılcılen başkana göre sağ yanda, halkın (gerçekten katsayılann) temsücılen de sol yanda yer aİdıklanndan, bınncılere sağcı, ıkıncılere de solcu denmış Böylece sağcılık ve solculuk, her ıkı yarun savunduklan ana düşüncelere göre, daha o zamandan behrgın bırer anlam kazanmış oluyor Sağcılık, soylulann savunduğu bıçıınıyİe, toplumsal düzenm olduğu gıbı korunması ve bunun sonucu olarak da siyasal ege menhğın (kı arkasında ekonomık egemenlık saklıdır) bellı bır azınlığın tekehnde kalması anlamına gelıyordu Solculuk ıse toplum düzenırun, geleneklere değıl, ussal ve bıkmsel venlere uygun olarak yenıden ele alınmasını ve egemenlığın, hıçbır ayrıcalık gözeülmeden, bütün halka yaygınlastırılmasını sımgelıyordu Zaman ıçınde de sağalığın, toplumun geleneksel duzenını olanak oranında değıştırmeden sürdürmeyı savunmaktan gerı kalmadığı görüluyor Öte yandan, egemenlığın butün halka yayılmasına karşı çıkma gücünu artık kendınde bulamayacağı umulmuşsa da, durumun böyle olmadığı artık acıkça görüluyor Gerçekten, siyasal gucun yaygmlaştınlması ıçın ne turlü hakuksal önlemler alınmış olursa olsun, eğer ekonoraık açıdan ılencı önlemier alınamıyorsa, ekonomık güç önce belırlı bır sınıfta, sonra da belh tekellerde toplanmakta ve bu kez de ekonomık gücun arkasında siyasal güç gızlenmektedır Böylece, siyasal egemenlığın de sorumsuz azınlıklann ehne geçmesı, her türlü ılencı ekonomık önlemlere karşı çıkan sağcıhğın ayrılmaz bır öğesı olup çıkıyor Işte bu yöndedır kı, en gelışmış ulkelenn polıtıkacıları bıle sağcı olduklannı söylemekten her zaman kaçınırlar TARİHSEL KOŞULLAR Oysa dünyanın gelışmış ulkelerınde sağcıhğın dayanağı olarak üen sürülebılecek çok güçlü gerekçeler vardır örneğın Buyük Devrım sırasında sağcılar, "Fransa bugün dünyanın en üen ülkelerınden bın, belkı de bırıncısıdır Bu ılerıhk bugunku toplumsal duzenın ve bu duzenı oluşturan kuramların, geleneklerın, alışkanlıkların urunUdür Bu kurumları ve onların ayrılmaz bölümlen olan geleneklen yok etmeye çalışmak Fransa'nın yıkımına, en azından dunya uluslan arasında bugune dek bu PENCERE Ücret ve Enflasyon... 12 Ağustos 1983 gunu bu kosede cıkan "Bağımsızlık Düşuncede Başlar" başlıklı yazımda enflasyonun sucunu emekçılere yuklemek ıçın kapıtalıst odaklarda gelıştınlen "Cehennemı Dongu" kuramında soz açmış ve demıştım kı " Vabancı akıl hocalannın öğutienyle ulkemızöe emekçı ücretlen ve memur aylıkları yıllardan ben genletılmektedır Çünku bu alanda uretılen kurama bakılırsa ücretlerle fıyatlar bırbınne bağlı ve enflasyon sarmalıyla bağıntılıdır Ucretlerı artırdın mı fiyatlara yansır, ftyattar yukseldı mı ucretlen artırmak gerekır ( ) Oysa ulkemızde ucretlenn fıyatlann önüne geçtığı bır dönem yaşandığı kuskuludur ( ) Kaldı kı Batı toplumlannda yapılan hesaplara gore de ucretlenn fıyatlara yansıması butunuyle olası değıldır Sozgelımı yuzde 10 oranındakı bır ucret artışı (ucretın malın uretılmesınde yuzde 40 payı olsa bıle) fıyat yukselışıne yuzde 10 değıl, yuzde 4 oranında yansır' Şımdı masamın üstunde "Imalat Sanayıınde Malıyet Yapısı ve Ücretler1'adlı bır ınceleme var Gazı Unıversıtesı Iktısadı ve Idarı Bılımler Fakultesı'nden MeteTörumer1\n bu araştırmasını Turklş yayınlamış Okurken altını çızdığım satırları olduğu gıbı aktarıyorum "Malıye genel bır tanımla bır malın veya hızmetın uretılıp tuketıcının kullanımına sunulmasında yapılan harcamaların butunudür Buna kâr da eklendığınde mal veya hızmetın malıyet fıyatı oluşur" 1) Tum Imalat Sanayıınde Ücret ve Malıyetler Kamu ve özel sektördekı gelışımlenn kanşımı olarak tum ımalat sanayıınde malıyetler ıçındekı gelışımlenn kanşımı olarak tum ımalat sanayıınde malıyetler ıçındekı ucretlenn payı 1973 yılında yuzde 14,4Tden 1974 yılında bır mıktar azalarak yuzde 13,70 olmuştur 1975 yılında yukselmeye 1976 yılında yuzde 15,72, 1977 yüzde 17,29, 1978yılında donemın en yuksek değen olan 19,58'e ulaşmtştır Bu yddan sonra ucret payı azalarak 1979 yılında yuzde 18,62, 1980 yılında yuzde 15 64, 1981 yılında donemın başlangıç yılının da altında kalacak bıçımde yuzde 13,88'e ınmıştır Demek kı tüm ımalat endustnsınde ücretler malıyetın yaklaşık yüzde 14'u oranındadır 1981'ın bu oranı acaba 1983'te yuzde kaça duşmuştür? Ucret artışları yüzde 20 enflasyon (sermaye kesımıne gore) en aşağı yüzde 30'larda dolaştığına göre emekçı ucretlerı bayırdan aşağıya yuvarlanmaktadır Yukanda adı geçen araştırmaya göre kamu ve ozel kesımdekı malıyet hesabı ıçınde ucretlenn oranı kısaca şoyle saptantyor a) Kamu sektoru toplamı olarak malıyetler ıçınde ucretın payı genelde özel sektorden daha yüksektır 1973, 1974 1975 yıllannda ucret oranı kamu sektorunde daha fazla dalgalanma gostermıştır ozel sektore oranla 1973 yılında yuzde 1774 olan ucret payı 1974 yılında yuzde 15,69'a ınmış 1975 yılında yenıden artarak yuzde 18,19 olmuştur 1976 yılında bır puan dolayında azalarak yuzde 17,24'e ınmıştır 1977 ve 1978 yıllannda özel sektörde olduğu gıbı artmış donem sonunda azalmıştır Ucret oranı 1977yılında yüzde 19,78, 1978 yılında en fazla ulaştığı değer olarak yuzde 24,41'dır Malıyetler ıçındekı ucret oranı 1979 1980, 1981 yıllannda sırasıyla azalarak yuzde 22,44, 18,09 15,76'dır b) Ozel Sektörde Ucret ve Malıyetler Özel sektörde ucret payı sektor ortalaması olarak 1973, 1974, 1975'te aynı duzeyde kalmıştır ucret oranı sırasıyla yuzde 12 99, 12 61 12 70 olmuştur 1976 1977, 1978 yıllannda ücret payı artış eğüırm göstermıştır 1976 yılında yuzde 14,48 olan pay 1977 yılında yuzde 15 76'ya 1978 yılında donemın en yüksek değen olan yuzde 17,05'e çıkmıştır 1979 1980 1981 yıllannda ucret oranı yenıden azalarak donemın başlanndakı değere ınmıştır Bu oranlar 1979 yılında yüzde 1589, 1980 de yuzde 14,07 ve 1981 yılında yuzde 12 69'dur • Ve ınsaf ıle duşunelım Butun bu sayılar parababalarının "grevlerle toplu sözleşmelerle enflasyon koruklenıyor ekonomının dengesı bozuluyor" propagandasını bır kalemde yıkmıyor m u ' 24 Ocak 1980'den bu yana malıyet kapsamında ücretler yuzde 13 ya da 14 gıbı gulünç oranlardan daha da aşağılara çekılmıştır Oysa 12 ağustos gunlu yazımda bu kosede vurguladığım gıbı bır malın uretılmesınde ucretın payı yuzde 40 olsa yuzde 10 oranındakı bır ucret artışının fıyat yukselışıne yansıması yuzde 10 değıl, ancak yuzde 4 olur ARADABIR ISMET K. KARADAYI Emekli C Savcısı OGRENCI/OGRETMEN YÖNETEN/MUAMMER TUNCER Yargı İçin... Uygulamada olsun, yayın dunyasında olsun üzerınde en çok durulmuş, yazılmış, konuşulmuş konulardan bırı yargıdır Tanhsel, güncel bır arada yaşamaklar ıle ınsanın, toplumun gereksınmelerı, deviet olmanın kavramı, anlamı, yontem yönetım zoruntuluğu getınr kor bu öncelığı Yargıya damgasını vuran adalettır Yönetımın yöntemın ıçerlığınde devletın temelınde adalet büyük yer kaplar, ışlev yapar Örneğın, "Adaletsızltğı bır yangından önce onleyınız" dıye buyurmuş Turk atasözü Aynı atasözlerı ıçınde, "Adaletle zulüm bır yerde olmaz" "Hak deyınce akan sular durur", "Adalet mülkün ve özverının temelıdır" gıbı deneye dayalı ılkeler, önerıler ortaya konmuştur E J Sıeyes'ın "Adalet olmayan ulkede özgurluk de olmaz", Laedn'nın "Harcı adalet olmayan bır toplumun yapısı çurüktur", Montesquıeu'nun, "Bır kışıye yapılan haksızlık bütün topluluöa yonelmış bır tehdrttır" deyışlerıne uygun olarakDemokrıt, "Haksızlık edene karşı koymaiı Şayet bu olamıyorsa onunla suç ortağı olmaktan kaçınmalıdır" uyarısını yapmış Pascalın, "Guce dayanmayan adalet acız, adalete dayanmayan guç ıse zalımdır" sozunu sarfetmesıne karşın, Hz Alı 'Haksızlıklara karşı duzeltıcı olmayanlar, onlardan gelecek her kotuluğe katlanmahdırlar" dıleğınde bulunmuştur Sonra, bılımçağının, usçağının, uzayçağının nıce düşunurlen, hukukçuları, yönetıcılerı, yazarları, ozaniarı, toplum yapılanna, geltşımlenne, değışmelerıne uygun, krtapter, sayfalar dolusu neler yazıp soylememışlerdır kı Ben burada, bu yılın Tüzel Araverme'sı (Adlı Tatıl'ı) nedenıyle hukuk, yargı erkı ve onları uygulayanların sorunlanna ılışkın yırmıbeş yıldan bu yana yazdıklarımdan, bunlara bırkaç duşünce ve onerıyı de ekleyerek, sadece küçük bır özetteme yapmayı görev sayıyorum Şöyle kı • Türk Ulusu adına karar veren mahkemelere, yargıçlara, onların çalışma ve kararlarını oluşturup tamamlayan Iddıa Makamı'ndakı C Savcılarına, önemını ve gereğını hıçbır zaman savsaklayamayacağımız Savunma Makamı'ndakı avukatlara tam guvence, tam saygınlık kazandırılmalı, bu guvence, bu saygınlık, etkı gucunu de ıçınde taşıyarak onlar ıçın çağ ıçı yöntemlerı, yönetımlerı süreklı zortamalıdır • Yargıçlıklar ve savcılıklar uzmanlık bolumlenne ayrılmalı, ıstekler, vazgeçılmez gerekçeler yoksa hıçbır yargıç ve C Savcısı 'nın bu bölumdekı yen, görevı rastgele değıştınlmemelıdır • Cumhunyet Savcılıklan, kadro, ıçerık araç gereç yonlerınden güçlendırılmelı,onların gözetımı ve yakın çalışma ılgılerı altında bır an önce adlı kolluk kurulması yoluna gıdılmelı, C Savcılanna, CMUK'nda yapılacak değışıklıkle kısa surelı de olsa tutuKİama yetkısı verılmelıdır • Çoğunlukla Kolluk'un ya da Savcılık'ın yazdıklannı, yaptıklarını yınelemekten, ışı uzatmaktan oteye goturmeyen sorgu hakımlıklerıne son verılmelı, uyeler, boş kadrolara aktarılmalıdır • Yasası çıkarılmış bulunan Çocuk Mahkemelerının kurulması, çalışmaya başlaması hususu gerçeklestırılmelıdır • Yön ve adları venlerek Bökje Mahkemelen uygulaması sağlanmalıdır • Yasalar, tuzukler, yönetmelıkler, resmı gazeteler, genelgeler ve Bakanlık yayınları, her göreviıye tek tek, zamanında gönderılmehdır • Yasalar, tuzukler, yönetmelıkler, gerek cağına uygunluk, gerekse dıl yönunden ele alınmalı, sağlıklı bır taramadan geçırılerek yenılenme ve ozleştırme, anlam ve açıklık bakımiarından ortak duruma getırılmelıdır • Yargıç, C Savcısı ve Adlıye çalışanlarının konuta, dınlenceye, yapıya, kırtasryeye, görev yerlenne ılışkın gereksınmelen planlı bır bıçımde karşılanmalı, "nobet" ve "fazla mesaı" esası ıle "ücret" karşriıkları tam uygulanmalıdır • Cumhunyet Savcılarına, yargıçlara devletçe ücretsız olarak telefon, sılah verılmelı, yabancı ulke ıncelemelerınden yararlanma hususu coğaltılıp kolaylaştırılmalıdır • Yargıçlık ve avukatlık stajı konusunda bağlayıcı, yetıştırıcı, aynca kısa surelerden sonra bır bötum ışler ıçın "ımza" yetkısı verıcı esaslar konmalıdır • Yetkılıterın, 'bırıncı sınıf'a ayrılma, "not" verme yönundekı etkılerı belırlenmelı, bu olumlu çalışmanın kesınlıkle her Yargıç ve C Savcısı ıçın eşıt, tüzel koşullarla uygulanır duruma getırılmesı sağlanmalıdır • Noterlık ve ıcra ışlerının denetımı, sadece, bu konuda uzmanlaşmış adalet mufettışlerıne bırakılmalıdır • Cezaevı mümessıllıklerı C Savcılarından değıl, 1yı yetıştırılmış adlıye meslek okulu bıtırenlerınden elde edılmelı, cezaevı çalışanlarının yetışme ve gereksınme sorunu çok lyı çözumlenmehdır Milli Eğititn Bakanlıgı Yeşilköy LisesVne eğilmeli *Yeşılköy 50 Yıl Lısesı'mn vehlenyu Yıllardır kendısıne çeşıtlı çevrelerden destek sağlayarak okulu yöneten müdür Ö.B.'nın tutum ve davranışlanndan bırkaç örnek vermek ıstıyoruz Mudur ö B okulun öğretmenlerı arasında ıkılık varat maktadır Kendı meşrebıne uymayan çalışkan öğretmenlerı harcamak ıçın çocuklanmızın geleceğı ıle oynamayı bıle göze aldığmı söylemektedır Lısemız, her türlu olanakları bulunan bır çevrenın hsesıdır Bu nedenle, gerek eğıtım ve öğretım, gerekse uyum ve dısıplın acısından Istanbul'un örnek hsesı halıne getınlmesı gerekırken, sık sık somşturma geçırmekte, okulda eğıtım ve öğretımın aksamasına yol açan olaylar görulmektedır Yenı öğretım yılı yaklaşırken yıne kaygılıyız "Balık baştan kokar" Okul müdurunun tutumu yüzünden çocuklanmızın >ıne zarar göreceklerını duşıindükçe tedırgın oluyoruz Sızden oğren mek ıstıyoruz Çevrede pek çok söylentıye neden olan, okul ıçınde öğretmenlen ıkıye bölen, bır çok kereler soruşturma geprmış bır okul mudürunun aynı okulda müdurluğunu surdürmesı yasal ve eğıtsel açıdan sakıncalı değıl mıdır7 Yeşilköy 50. Yıl lisesi'nden bir gnıp veli •• Sozü edılen okul muduru * konusunda yalruzca Yeşilköy 50 Yıl Lısesı'nden değıl, koordmatörluğunü yurüttuğü Balcırköy çevresmden de pek çok yakınma mektubu aldık Mektuplarda açıklanan savlan, ne yazık kı, aynntılanyla sayfamıza almamız olanaksız Kımı okurlarımız Bakanlığa da yazdıklannı belırtıyorlar Öyle anlaşıhyor kı, Yeşilköy 50 Yıl Lısesı yönetımınde, uzerınde durulması gereken rahatsızhklar var Mıllı Eğıtım Bakanı Sayın Hasan Saglam'ın konuya eğıleceğıne ınamyoruz Özetle * M . Bılgin'e. Eskışehır: Bır okulda vonetıcıhk ıste>en asıl oğretmenler varken, stajyer oğretmene mudur yardımcılığı görevı vermek, kanımızca yönetmehklere aykın bır uygulamadır Ancak öğretım kadrosunun tumu stajyer oğretmenlerden oluşan bır okulda yonetıcıhkler "vekakten" stajyer oğretmenle re verılebılır • T. Yılmaza. Kırşehir: 657 sa yılı Devlet Memurları Kanunu'nun, "kışısel sorumlulugu" ıçeren 12 maddesıne göre, devlet memurlan gorevlerıyle ılgılı olarak ıdafe>e verdıklen zararlardan öturu Borçlar Kanunu'nun haksız fiıl esaslanna tabıdırler •C.D.'ye Kars: Ulaşım zorluğu nedenıyle sev kedılemeyen hasta memura tek doktor ıkına kez 20 gune kadar rapor verebılır Ancak ulaşım elvenşsızhğının yerel mulkı armrlıkçe belgelenmesı ve raporun yetkıh kurullarca onaylanması gerekır A Mudurnu Lısesı'nden Nurten Uluutku'nun Sayın Hasan Saglam'dan bir dılegı: "Sayın Bakanımız, hse bırıncı sınıflarda edebıyattan tek dersten kalanlar ıçm tek ders sınav hakkı vererek bızlerı bayramda sevmdırmenızı dılıyoruz " * Z . Durmuş'a, Fabh, htanbul: Mıllı Eğıtım Temel Kanunu'nun 15 maddesınde behrttığınız konuda şu hukum var "Okullarda kız ve erkek karma eğitim >apılması esastır. Ancak eğıtimın turune, imkân ve zonınluklara gore bazj okullar yalnızca ku veya >alnızca erkek ogrenalere aynlabilir." * tlkokulların açılması yaklaşırken bır sorun bızı >ıne du şunduruyor Geçen yıl olduğu gıbı, bu yıl da beslenme dıye bır konu çıkacak karşımıza Çocuklanmız yıne "Okula kurabiye, pasta, kek, yemiş goturmek ıstijonız" dıye tutturacaklar O>sa bızım maddı olanaklarımız her zaman buna yeterlı olmu>or Beslenme konusundakı yasal dayanağı öğrenmek ıstı>oruz H. Yaşar D. S. / İzmir •k İlkokullar Yönetmelığı'nın 69. maddesı bu konuya açıklık getınyor: "Oğrencılenn beden, akıl ve sosyal sağlıklarının doğ ru ve dengelı beslenme yoluyla gelıştırılmesıne çalışılır Bunun ıçın öğrencılere beslenme ıle ılgılı bılgı ve becerıler, doğru ve dengelı beslenme alışkanlıkları kazandırılır Eğıtım yoluyla yapılacak be sın yardımlarıyla bılgısızhk ve yoksulluk yüzünden meydana gelebılecek beslenme bozukluk lannın önlenmesıne, bu gıbı alışkanlıkların topluma verdığı zararlann azaltılmasına ve gıderılmesıne çalışılır Okul aile bırlığı, koruma derneğı ve oğrencı velılerınden yararlanarak sınıflara gereklı ek beMn maddelen sağlarur Okul muduru veöğretmenlerbu konuda çevre ıle ılışkılerın kurulmasın da çaba göstenrler " Ne yazık kı u>gulamada, gerek ailelenn ekonomık yetersizliklerinden, gerekse okul yonetimlerinın beslenme etkınlıginı orgutlemedeki >anlış tulumlanndan kajnaklanan pek çok aksaklıklar ortaya çıkıyor. İlkokullarda beslenme eğitim i Çocuğum ilkokula gidecek *Kızımı bu yıl ilkokula yazdırmam gerekıyor Bu nedenle yazım ıçın neler gerektığmı yakınımızdakı ılkokul yonetımıyle göruştüm Pek çok belgeler ıstedıler tstenen belgeler arasında velısı olacak kışı hakkında savcıhktan sabıka kaydı, oturma belgesı, ıyı durum belgesı gıbı belgeler de var. Aynca koruma derneğıne yüklüce bır bağış da ıstedıler Lütfen açıklar mısınız'' Tüm bu ıstenen belgeler yasa ve 7 yönetmelıklenn gereğı mıdır Bir veli Kadıkoy • Ilkokul Yönetmelığı'nın (Temel Eğıtım Bırıncı Kademe Yönetmelığı) "Ka>ıt ve kabul" ıle ılgıh maddelennın önemh bölumlerıru, sızı bu konuda aydmlatacağı umuduyla aşağıya alıyoruz Yönetmelığm 9 maddesıne göre, "ilkokullarda kayıt ve kabal tşlemı derslerın başlamasından on beş gun once başlar ve bir ay surer. Ancak zonmlu bır nedenle zamanında okula kayıtlan yaptınlamayan çocuklann kayıtlan başvurdnklan tarihte yapılır" 10 madde uyannca "her veli, vası veya aile başkanı mecburi ogrenim çagında bulunan çocuğunu zamanında ilkokula yazdırmakla yukumludur" 11 madde öğrencüenn oturdukları yere yakın ılkokullara yazdınlmalan zorunluluğunu getınyor Şımdı de "Yeni Kayıt" başlığını taşıyan 12 maddenın onemlı hukümlennı alalun "a) Veli, vasi veya aile başkanı çocuğun nufus huviyet cuzdanı ile birlikte okul ıdaresıne kayıt ıçin başvurur. Çocuklar nufus huviyet cuzdanlanndakı kayıtlara uygun bir şekilde oğrencı kunye deftenne veya zorunlu ballerde, en geç aralık ayı sonuna kadar kunye deftenne geçınlmek uzere, geçici kayıt (aday) deftenne yazılıriar. Kavıt ıçm başvurulmaması halınde, ogrenim çağında olan çocuklar okul nmduru tarafından 222 sa>ılı kanunun 48. maddesıne ve bu madde gerefince hazırlanan çızelgelere gore kayıt edilir ve çocugun okula devam ettirilmesı geregı, veli, vası veya aüe başkanına büdınlir" Aynı maddemn (c) bendınde, veli, vası ya da aile başkarunın çocuğa nufus kımhk cuzdanı çıkarma zorunluluğu belırtılıyor "c) , ogrencilerin sağlık muayeneleri ve gereklı aşılan, kayıtlardan sonra, ımkânlara ve yururlukteki mevzuat hukumlenne gore tek tek veya toplu olarak yapılır. Okul mudurlen bu ışlen takıp ve yapılmasını saglamakla \ukumIndur." îlkokullara oğrencı yazımı sırasında velıyı yokuşa surmek, gereksız belgeler, koruma derneklerıne baskıyla bağış almak elbette yasalara, yönetmehklere ve genelgelere aykındır. TEŞEKKÜR BAHADIR'm ÖZEL SAĞLIK EVİ Sahibi Cerrahi Teknolog sunnetını ıhtımamla yapan Oğlumuz ULAŞTIRMA BAKANLIĞFNDAN Bakanhğımız bünyesınde yenı kunılmuş bulunan Telsız Işlen Genel Mudürlügu'nün ıhtıyacını karşılamak uzere aşağıda (1) sayılı lıstede gösterılen görevlere sozleşmelı olarak, (II) Sayılı lıstede gösterılen görevlere 657 sayılı Dev let Memurları Kanunu hukumlenne gore ıstıhdam edıl mek uzere 26, 27 Eylul 1983 günlerınde sözlu mulâkat vapılmak suretıyle naklen veya 657 Sayılı Kanunun değışık 92 veya 93'uncü maddesıne göre personel alınacaktır Sözleşmelı veya kadrolu olarak alınacak p«rsonehn atanacağı kadronun gerektırdığı genel ve özel şartlan taşımalan zonınludur Görevlerın gerektırdığı genel ve özel şartiar Teisız Işlen Genel Mudürluğu'nden şahsen veya yazılı olarak öğrenılebılır tstekhlerın 23 Eylül 1983 gunu mesaı saatı sonuna kadar özgeçmışlennı belırten bır dılekçeye nüfus cuzdanı örneğı, 2 adet fotoğraf, öğrenım belgesını eklemek suretıyle şahsen Bakanlığımız Telsız Işlen Genel Mudurluğu'ne mOracaat etmelen gerektığı ılan olunur BURHAN KAHRAMAN'a teşekkuru borç bılırız AYLÂFARUK OZAKBULUT KAYBIMZ Vtımar YAVUZ DOĞAN ÖĞÜT'ü yıtırdık Acımız sonsuzdur ANKARA SANAT TİYATROSU I SAYILI LİSTE SOZLEŞMELİ OLARAK ALINACAK PERSONEL: KADRO UNVAiNl. Genel Müdur Yardıması (Teknık) Elektronık Sıstemler Tesıs ve Kontrol Daıresı Başkanı Frekans Planlama Daıresı Başkanı Standartlar Daıresı Başkanı Plan ve Koordmasyon Daıresı Başkanı Baş Mühendıs Yüksek Mühendıs Uzman (Teknık) ADET2 Sözleşme Ücretı Bakanlıktan Öğrenılecektır MATEMATİK ÖĞRETMENİ ARANIYOR Saınt Benoıt Fransız Kız Lısesı Fransızca ders verecek ma tematık oğretmenı aramaktadır llgılenenlerın şahsen veya telefonlamuracaatlan rıca olunur I 4 1 4 4 II SAYILI LİSTE KADROLU OLARAK ALINACAK PERSONEL UNVANITcsıs Kontrol Daıresı Bşk Yd Frekans Planlama Daıresı Bşk Yrd Standartlar Daıresı Bşk Yrd Plan ve Koordmasyon Daıresı Başkan Yrd Mütercım Yük Muh veya Mühendıs Yuksek Tekmker vya Teknıker Mütercım Şef (Sıstemanalız ve Programlama) Şef (Yöneylem araştırma sıstem Programlama) Baş Teknısyen Baş Teknısven Baş Teknısyen Teknısyen Teknısyen Teknısyen DERECESİ: 2 2 2 2 3 6 6 7 7 7 3 4 5 6 \o 11 GÖSTERGESh 200 200 200 200 100 150 150 ADEDİ: 1 I 1 1 2 Mür.Tel: 1443036 HALKLA İLlŞKİLER't her yönüyle yetkıh bır kalemden öfrenmek ısteyenler için "PUBLIC RELATTONS» M.Alâeddin Asna 287 Sayfa, 600 TL ödemelı ısteme adresı: P.K 76, Teşvıkıye, Jstanbul aldığım 40u> TL'Iık makbuzu Serpil Aksu kaybettım Geçersızdır ile MUSTAFA ERDOĞAN Uğur Sumer •Oğrencı karnemı yıtırdım evlendiler 16Ağustos1983 Kadıkoy Geçersızdır ŞEFKAT KARABAT / tST. • Telefon Başmüdurluğu'nden NEREYEUÇAR GÖKYÜZÜ REFİK DURBAŞ'ın yeni şiir kitabı YAZKO YAYINLARI (Basın 24373) • Doberman yavrusu 1682921