27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet TAKVIM 16 Ağustos 1983 İmsak: 5.12 Güneş: 7.C Sahibi: Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayıtı Muduru: Hasan Cemal.Muessese Muduru: Emine IJşaklıgil, Yaa İşleri Muduru: Okay Gönensin, • Yazı İşleri Mudur Yardımcısı: Ahmet Konılsan, Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayt'a Düzeni Yonetmeni: Ali Acar. Ikindi: 18.08 Akşam: 21.07 Yalsı: 22.49 Teınsılcıler ANKARA: Yalçın Doğan, İZMIR: Hikmet Çelinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şeflerı: İstanbul Haberleri: Selahatlin Guler, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros Gençak, Kültür: Aydın Emec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yücelman, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, İdare: 183335, • İzmir: Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atalurk Caddesı, T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Öğle: 14.18 Basıldıgı Yer: YEN1 ASIR Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecidiyeköyİst. Toprak ve Tamm Reformu Yasa Tasamsı'nın Kimya işkolu petrol ve adı "Tamm Reformu Yasa Tasamsı" oldu lastikle, Yasa tasarısı 14 ay sonra yeniden DM'ye sunuldu "Toprak ve Tanm Reformu On Tedbirler Yasa Tasansı"nın görüşülmesi sırasında toprak sahiplerini şiddetle savunan bazı DM üyelerinin üyesi bulunduğu komisyonda, tasarının tümü üzerinde görüşmeler geçtiğimiz perşembe günü başladı. Komisyonda, Doğan Giirbiiz, Atalay Peköz, Zeki Özkaya ve Kamer Genç tümü üzerindeki görüşlerini dile getirdiler. Giirbiiz, Peköz ve Özkaya'nın 1982 Anayasası'nda "Tanm Reformu"nun yer aldığını, Toprak Reformu'nun bulunmadığını savundukları öğrenildi. Anılan üyelerin, "Devletin elindeki orman artığı toprakların, makiliklerin ve zıraale elverişli olmayan devletin elindeki arazilerin devletçe tarıma elverişli hale getirilmek suretiyle işletilmesini" önerdikleri komisyon tutanaklarına geçti. Komisyon üyesi Kamer Genç'in "Anayasa'nın 44. maddesinde (devletin topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlayacagız) ilkesinin geti Komisyon iiyesi Giirbiiz, "Toprak reformu komünizmi getirir" deyince, Devlet Bakanı Öztrak: "Siz böyle deyince, tasarıyı getiren hükümet de komiinist oluyor.." diye karşılık verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet tarafından geri alındıktan 14 ay sonra Danışma Meclisi'ne sunulan Toprak ve Tarım Reformu Yasa Tasarısının adı "Tarım Reformu Yasa Tasarısı" olarak değiştirildi. Danışma Mecilisi Tarım, Orman, Köyişleri ve Kooperatifler Komisyonu'nun dünkü toplantısında tasarının maddelerine geçilmeden önce komisyon üyeleri bir önerge vererek, tasarının adının değiştirilmesini istediler. Önergede, komisyon üyelerinden Doğan Giirbiiz, Zeki Özkaya, Salih tnal, Adli Onmuş ve Fuat Yılmaz'ın imzalarının bulunduğu öğrenildi. Genç, önergeyle tasarının bir anlamının kalmadığını belirterek, "Amaç devlet imkanlarını kanalize ederek, toprak ağalarının topraklarının verimini arttırmak ise böyle bir kanuna gerek yoktur" dedi. Önerge, Genç ve Akkılıç'ın dışında diğer üyelerin oylarıyla kabul edilerek tasarının adı Tarım Reformu Yasa Tasarısı olarak komisyonda benimsendi. Dünkü toplantıda, tasarının tümü kabul edilerek maddelerine geçildi. Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra sözalan Devlet Bakanı llhan Öztrak, diğer ülkelerde Toprak Reformu yapılmasından sonra üretimin arttığını sövledi. llhan Öztrak, Türkiye'de Toprak Reformunun belli yerlerde uygulanacağını söyledi. Görüşmelerin tamamlanmasından sonra tasarının tümü oylanarak kabul edildi ve maddelerine geçildi. Komisyon üyelerin den sadece Adli Onmuş'un redoyu verdiği öğrenildi. Danışma Meclisi'nde geçen vıl rildiğini, Toprak Reformu'nun Anayasa'da ilke olarak kabul edildigini" belirttiği edinilen bilgiler arasında. Kamer Genç, "Bu yasayı bu komisyonda mı çıkaracağız? Üyelerin büyük kesimi Toprak Reformu'na karşı. Bu yasayı böyle bir komisyonda görüşmek mantıksızlık olur" sözlerine karşılık Başkan Osman Yavuz'un Genç'i "Peşin konuşmayınız" biçinıinde uyardığı öğrenildi. Alınan bilgilere göre, Doğan Gürbüz'ün "Toprak Reformu Komünizmi getirir" sözüne Devlet Bakanı llhan Öztrak "Siz böyle deyince tasanyı getiren hükümet de komünist oluyor" diye karşılık verdi. Öztrak'ın çıkışından ayrı olarak Kamer Genç, şöyle dedi: "Komünizmin böyle gelecegini sanmak yanlışlık olur. Birkaç ağanın eline toprak verirseniz vatandaş kitlesi isyan edecektir. O zaman asıl komünizm gelecektir." Öte yandan, geçen yıl DM'de Toprak ve Tarım Reformu ÖnTedbirler Yasa Tasarısı görüşülürken ismi sık sık kürsüde dile getirilen Urfa Ziraat Odası Meclis Başkanı ve Doğru Yol Partisi Urfa 1 Başkanı Adil Rastgel1 di de Ankara'da bulunuyor. Geçen yıl geçici komisyonda Rastgeldi'nin dinlenilmesi olayı DM'de oldukça sert tartışmalara yol açmıştı. Öğrenildiğine göre, Rastgeldi şu ana dek Tanm ve Orman Komisyonu'nda dinlenmedi. Ancak Adil Rastgeldi, geçtiğimiz günlerde Anayasa Komisyonu sözcüsü Prof. Şener Akyol, DPT Şube Müdürü llhan Dülger ile birlikte yemek yedi. Banka işkolu da sigorta ile birleştiriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sendikalar yasasının bazı hükümlerini değiştiren, yasa tasarısı Danışma Meclisi Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarıya göre, Sendika Şube Genel Kurulları'na katılacak delegelerin seçimi yargıgözetimindeyapılmayacak Tasarı ile kimya işkolu petrol ve lastikle birleştirilirken, banka ve sigorta tek bir işkolu haline getirildi. Şube genel kurullarında görüşmelerin ve seçimlerin cumartesi veya pazar günlerinden birisi içinde tamamlanabileceği de komisyonda kabul edildi. Ayrıca genel kurullara katılacak üye veya delege listelerinin seçim kurulu başkanı olan hakim dışında mahalli mülkî amire de verilmesi ongörüldu. Tasarı uyannca, federasyonların sendikaya dönüşmesi için genel kurul kararı yeterli olacak. Ayrıca federasyonların sendikaya dönüşmesinde bu sendikalarla şube haline gelen sendikaların yöneticileri de iki dönem daha seçilebilecekler. Komisyonda yasaya yeni bir madde eklenmesi de kabul edildi. Bu madde ile sendikaların bölge şubesi kurabilmeleri öngörülüyor. Tasarının önümüzdeki günlerde Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor. Ev kiralamak satın almak kadar zorlaştı Suriçi ve lüks semtlerde 1 yıllık peşin, 300500 bin lira arasındadepozitonunyanısıra, ancak 4060 bin lira aylıkla ev bulmak mümkiin. Kenar semtlerde ise bu rakamlar ancak yarıya düşiiyor. NAtM ARABACILAR İnşaat sektörünün faaliyetlerinin yavaşlaması, kuşkusuz konut sıkıntısına en büyük neden olurken, okulların tatil oluşu ve kamu görevlilerinin tayinleri konut açığını daha da ileri boyutlara götürdü. Bu nedenle büyük kentlerde kiralık konut bulmak oldukça güçleşti. Bu olumsuz arztalep dengesine bir de alışılmış şekilde uygulanan depozito ve peşin kira eklenince özellikle İstanbul'da 500 bin liranın üzerinde bir harcama yapmadan veya ev sahibinin bir yakını devreye girmeden kiralık ev bulmak hemen hemen olanaksız. Istanbul'un çeşitli semtlerinde görüştüğümüz komisyoncular ise kiralık ev konusunda ağız birliği etmişçesine ev arayanları önce tepeden tırnağa süzüp baktıktan sonra "Kiralık ev bize düşmüyor. Ev sahipleri daha kiracı çıkmadan kendileri başkalarına kiralıyorlar. Bizim meslekte de ekmek kalmadı. Bir iki kiralık yerimiz var. Ancak işinize yarar mı? Bir yıllık peşin, 300 bin lira depozito!" Bunları söylerken acıklı yüzlerle yüzünüze bakıyor ve sizden cevap beklemeden, "Tabii kira da 3040 bin lira. Gördüğünüz gibi ev sahipleri de merhametsizleşti. Bu şartlar altında kim kiralayabilir" diyorlar. EN AZ 500 BİN LİRA GEREKLİ Yaptığımız geniş kapsamlı araştırmaya göre, genellikle suriçi ve diğer lüks semtlerde kiralar 4060 bin lira arasında olup, 6 ay veya bir yıllık peşin, 300500 bin lira arasında değişen depozito parası. Kenar semtlerde ise bu rakamlar 2025 bin lira arasında kira, 2 aylık peşin, 100150 bin lira dolayında depozito oluyor. Yaklaşık 2,5 yıldır inşaat sektörü faaliyetlerinin durması, yapımı devam edenlerin ise mühürlenerek bekletilmesi, başta istanbul olmak üzere büyük kentlerde konut açığı ve dolayısiyle kiralık ev sıkıntısına yolaçarak bu konudaki arztalep dengesini olumsuz yönde etkiliyor. Özetlersek, bugünkü koşullar altında bir ev kiralayabilmek için en az 500 bin lira harcamak gerekiyor. KİRACI DEPOZtTO'DAN ENDtŞELl Kiracı ileri bir tarihte evi tahliye ederken evde meydana gelebilecek hasarları karşılamak için alınan depozito paralarının geri ödenmesi konusunda endişeli. Görüştüğümüz bazı kiracılar bu konudaki endişelerini genellikle üç noktada toplayıp şöyle dile getiriyorlar: Kiracının belirli bir süre oturduktan sonra tahliye edeceği evdeki hizmet sürelerini tamamlamış ve çürümeye dönüşmüş çerçeve, kapı gibi demirbaş eşyaların, tamir veya yenilenmesi konusunda yapılacak harcamalar, kiracının depozito paralarından mı kesilecek? • Yıllar sonra enflasyon nedeniyle değer yitiren depozito paralarının kaybı, ev sahiplerince karşılanacak mı? • Bankaya yatınlacak veya başka bir yatınmda kullanılarak sağlanacak ikinci bir kazançtan kiracıya, konut sahibince hisse hakkı tanınacak mı? Endişelerini bu şekilde dile getiren kiracılar, "Bugün imzaladığımız kontratlarda, bu konularda hiçbir açıklık getirilmemektedir. Biz kiracılar, zorunlu olarak ev sahiplerine dönük bu tek yanlı anlaşmayı kabul etmek zorunda bırakılıyoruz. Bizlere göre, bu anlaşmaların birçoğunun gelecekte dava konusu olacagı kanısındayız" diyorlar. YASALAR ANLAMSIZLAŞIR Konuyu hukuksal açıdan inceleyen İstanbul Barosu avukatlarından Raif Ertem, halk gözünde yasaların anlamsızlaşmaması için bu konuda mutlaka önlem alınması gerektiğini belirterek özetle şunları söyledi: "Kiracıkiralayan ilişkilerinde, kiracıdan kira parasından başka bir ödeme yapması istenemez. Hava parası, depozito gibi istekler yasal değildir. 6570 Sayılı Taşınmaz Kiraları hakkındaki yasanın 16. maddesi bu konuya açıklık getirmektedir. Uygulamada, bugün yasanın geçerliliği oldugunu sanmıyorum. tşyeri kiralamasında karşınıza hava parası, konut kiralamasında ise peşin kira ve yüklü depozito istekleri ile karşılaşırsınız. Bu nedenle günümüzde kiralık ev bulmak, ev satın almaktan daha zor duruma gelmiştir. Kiracılann çilesi tükenmez bir ümitsizlige bürünmüştür. Konut sahipleri de 'Kiracımı çıkarttım gelin görün ki, burada insan oturdu diyemezsiniz. Sıvalar dökülmüş, parkeler sökülmüş, ev bir harabe' türünden sözler ediyorlar. Kiracısı çıkıp da hasar tesbitine konu olmayan ev çok az. Son günlerde gelen davalann büyük bir bölümünü ev tahliye konuları oluşturuyor.» Izmit KörfezVndeki kirlenmeden 19 sanayi kuruluşu sorumlu İsimleri açıklanmayan 19 kuruluş 6 ay içinde arıtma tesislerini devreye sokacaklar. Devlet Bakanı Özdaş, "politik kararlar verilir, belirli bir hacrama yapıhrsa körfez 58 vılda kendini toparlar" dedi. CENGtZ TURHAN Devlet Bakanı Nimet Özdaş, "Politik kararlar alınır, belirli bir harcama yapıhrsa, tzmit Körfezi 58 yılda kendini toparlar," dedi. Izmit Körfezi'ndeki kirlenmenin yüzde 90'ından 19 büyük sanayi kuruluşunun sorumlu olduğu belirlendi. İsimleri açıklanmayan kuruluşlar, Çevre Müsteşarlığı denetiminde sürdürdükleri çalışmaları, 6 ay içinde sonuçlandırarak arıtma tesislerini devreye sokacaklar. 11 ağustosta yürürlüğe giren Çevre Yasası, kuruluşların atıkları ile ilgili bilgileri belgelemeleri yükümlülüğünü getiriyor. Önceki gün Istanbul'da Çevre Yasası'nın yürürlüğe girmesi dolayısıyla yapılan basın toplantısında Devlet Bakanı Nimet Özdaş ve Başbakanlık Çevre Müsteşarı Refet Erim, Izmit Körfezi'nin temizlenmesi çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Çevre sorunlarının çözümünün bugünden yarına beklenmemesi gerektiğini belirten Özdaş, "Politik kararlar verilir, belirli bir harcama yapılırsa, çevreyi iyileştiririz. Izmit Körfezi 58 sene sonra kendini toparlamış olacaktır," şeklinde konuştu. ACİL ÖNLEMLER "tzmit Körfezi'nde Kirlenmenin Önlenmesi ve Giderilmesi" çalışmaları hakkında bilgi veren Refet Erim de, Boğaziçi, İstanbul Teknik, Orta Doğu Teknik Üniversiteleri ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ile ortaklaşa yürütülen çalışmaların "acil önlemler" aşamasının sonuçlandırıldığını ve uygulamaya geçildiğini belirtti. Erim'in verdiği bilgilere göre, araştırmaların bir bölümünü oluşturan, körfezde yer alan sanayilerin sınıflandırılması ve "endüstriyel kirlenme yüklerinin" belirlenmesi çalışması sonucunda, İzmit Körfezi'ndeki kirlenmenin yüzde 90'ından 19 büyük sanayi kuruluşunun sorumlu olduğu ortaya çıkartıldı. Körfezde yol açtıkları kirlenme önemli boyutlara ulaşan bu kuruluşlar, Çevre Müsteşarlığı denetiminde sürdürdükleri çalışmaları altı ay içinde sonuçlandırarak, arıtma tesislerini devreye sokmakla yükümlü tutuluyorlar. DM üyesi Alpaslan: Hür basının susturulması temel hakların ihlalidir "Yeni tasarı tutucu bir şekilde haztrlanmıştır ve basının sorunlarına çözüm bulmaktan uzaktır". ANKARA, (Cumhuriyet BUrosu) Danışma Meclisi üyesi Tevfik Fikret Alpaslan basın yasasının "Anayasaya uygun bir şekle getirilmek istenirken, yeni tasarıyla geri kalmış, çağdışı bir basın anlayışının düzenlenmesi haline geldigini" söyledi. Alpaslan, dün yaptığı yazılı açıklamada düşünce özgürlüğünün ve onun ayrılmaz parçası ""*'' olan basın özgürlüğününün güvence altına alınması gerektiğini belirterek, "Yeni tasan tutucu bir şekilde hazırlanmıştır ve basının sorunlarına çözüm bulmaktan uzaktır" dedi. "Hür basının susturulması ve gazetelerin kapatümasının vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin ihlali oldugunu" belirten DM üyesi Alpaslan, "Cezalan arttırıp idari yetkileri çogaltarak olumlu bir sonuca varmak mümkün mü?" diye sordu. AYNI AtLEDEN 4 KİŞİ Dördü aynı aileden olmak üzere yedi kişinin ölümii ile sonuçlanan deniz faciasında küçiik kızını, datnadı ve iki vakınını kaybeden Sabahat Özen komşuları tarafından güçliikle yatıştırılabildi. Anne Sabahat Özen ile ölcn çocukların halası Kezban denize lanetler yağdırıyordu. (Fotoğraf: Şenol Konukçu) Kilyos'taki facia, Gtilbahar Mahallesini yasa boğdu yasa İstanbul Haber Servisi Pazar günü Karadeniz'in azgın dalgalarına kapılarak can veren 7 kişiden dordunün oturduğu Mecidiyeköy Gülbahar Mahallesi Dönmez Sokakta dün yas vardı. İlkokul öğrencisi amca çocukları Numan ve Nilgiin Özen ile bir süre önce izinli olarak Almanya'dan gelip 15 gün önce Istanbul'da evlenen Osman Giircan ile kardeşi Zafer Giircan'ın cenazeleri gözyaşları arasında aynı evden çıktı. Ölenlerin yakınları çocuklarının canını alan denize lanetler yağdırıyordu. Sekiz senedir Almanya'da işçi olarak çalışan Osman Giircan bir süre önce izinli olarak evlenmek üzere İstanbul'a gelmişti. 15 gün önce nişanlısı Nilüfer ile bir düğün salonunda yapılan eğlence ile dünyaevine giren Osman Giircan, düğünden sonra rneraleketi Sivas'a gidip karısı ile birlikte büyüklerini ziyaret etmiş, pazar günü de karısının akrabaları ve kardeşleri ile birlikte denize girmek için Kilyos'a gitmişlerdi. Denizde boğularak can verenlerin evinin uzaklarında "Allah yakınlarına sabır versin" sözlerini duyduk. Herkes faciayı konuşuyordu. "Denizde bogulanlanların evi nerede" diye kime sorsak hemen bize yol gösteriyor du.Eve vardığımızdakadınlar, ço cuklar toplaşmış ağlaşıyorlar, denize lanetler yağdırıyorlardı. Osman (21) ve Zafer (14), Gürcan kardeşlerin cenazeleri memleketleri Sivas'a gönderildi. Ergenekon llkokulu 3 ve 4. sınıf öğrencisi olan amca çocukları Nilgiin ile Numan Özen'in cenazeleri ise biri Zincirlikuyu'da diğeri de Feriköy mezarlığında toprağa verildi. Fırtına ve dalgalar geride 15 günlük evli bir kadın ile gözü yaşlı anne ve babalar bırakmıştı. Öte yandan yakınları kaybolanlar Sarıyer Savcılığına ve Jandarmasına müracaat ederek, yakınlarının fırtınada boğulup boğulmadığını öğrenmek istediler. Bunun üzerine deniz kenarındaki bütün muhtarlıklara haber verilerek sahilin daha sıkı bir şekilde aranması istendi. Soruşturmayı yürüten Sarıyer Savcısı Gültekin Şahverdi, bazı kayalık kısımların yeniden gözden geçirileceğini ve araştırma yapılacağını söyledi. Facia sırasında plajda bulunanların savcılıkça ifadelerinin alınması tamamlandı ve cenazeler ailelerine teslim edildi. Yapılan otopsi sonunda ölümlerin boğulmadan dolayı meydana geldiği saptandı. Çöken Hicret apartmanının müteahhidi "Allah'ın işi yıkıldı" dedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Geçtiğimiz ocak ayında Şehitlik semtinde çöken, 82 kişinin ölümü ve 62 kişinin de yaralanmasına neden olan Hicret apartmanı müteahhidi Abdülkerim Dalmış ve ortaklarının davasının ikinci duruşmasına dün devam edildi. Urfa'da tutuklu bulunan müteahhit Abdülkerim Dalmış, dün ilk kez mahkemeye getirildi. Güvenlik nedeniyle Urfa cezaevinde bulunan Abdülkerim Dalmış, mahkemede yapılan sorgulamasında daha önce C. Savcılığf nda verdiği ifadeleri kabul ederek, "Ben inşaatti malzemelerin eh kalitelisini ku:;andım. Demiri çimentoyu üu getirip yıgıyoıdum. En sağlam şekilüe yapıyurdum. Allahın işi yıkıldı, eğer sağlamlığına inanmasaydım 4 kayınım ve oğlumla ortağını binada oturtmazdım" dedi. Sur Dibi I At Pazarı Vatan Caddesi ile Edirnekapı arası, sur dibi. Sokağın her iki yanı allar, arabacılar ve koşum ularla dolu. Çarşamba sabahının ilk saatleri. Kalabalıga göıe fazla bir gürullü yok. Çifl atlı bir yük arabası sokağın başında yerini alıyor ve atlar arabacının "Deh" diye bağırıp, kırbacını üst üste şaklatmasıyla ileriye atılıyorlar. Sessizlik Amerikan kovboy filmlerindeki nal ve lekerlek seslerini gölgede bırakırcasına bozuluyor. Beton zemin üzerinde nal ve lekerlek sesleri uğuldarken, yol kenarından gösteriyi mcrakla izleyen al ve araba alıcıları, sadcılarıyla cambazlar birbirlerinin kulaklanna görüşlerini fısıldıyorlar. At Pazarı her çarşamba burada kurulııyor. Ama aslında burası herhangi bir şekilde resmen belirlenmiş bir yer değil. Arabacılar, Belediyenin bir yer göstermesini, alım satımlarda rüsum almasını ve Belediyeden yetkililerin pazarda bulunmasını istiyorlar. Bir arabacı, "Böylece hem Belediye kazanç elde eder, hem de biz kimden ne aldıgımızı biliriz" diyor. "Buraya o kadar çok at getiriyorlar ki, hangisi hırsızlık malı, hangisi kesilip sucuk olacak, bilinme/. Sonra, Belediye gelip bir gün pazarı dağıtıveriyor, Anadolu'dan, Trakya'dan gelen çiftçiler bunu bilmeden geliyor, meydanı bomboş buluyor, 25 binlik alı 50 bine alıp gidiyorlar mecburen. Satmaya gelenler de öyle. Pazarın dağıtıldığından haberleri olmaz, gelir, 25 binlik atı 15 bine satar giderler." Belediyenin gösCereceği yerde, denetleyeceği bir pazarın kurulması bu sorunları ortadan kaldıracak. (Fotoğraf: Kadir CAN> De Cuellar KTFD'ye^ yüzde 16 toprak ödününe karşı u Rotasyonlu Cumhurbaşkanlığı" önerdi BM Genel Sekreterinin sunduğu bir seçeneğe göre, Kıbrıs Cumhurbaşkam Rum, yardımcısı Türk olacak, merkezî hükümeüe Rumların 6 bakanına karşılık 4 Türk bakan bulunacak. Bir başka seçenek, Cumhurbaşkanının rotasyonla değişmesini, Rumlarla Türklerin hükümetteki oranının 7'ye 3 olarak sabitleştirilmesini öngörüyor. İZZKT RIZA YALIN LEFKOŞE Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbrıs Turk ve Rum toplumlarına sunduğu raporda, Türk tarafının elindeki topraklardan yüzde 16'ya kadar varan bir ödün vermesi karşılığında Cumhurbaşkanının rotasyonla değişmesi öneriliyor. Kıbrıs Türk toplumunun elindeki topraklar adanın yüzde 36.5'ini oluşturuyor. De Cuellar'ın öneriler dizisi içersinde bu oran, Türk tarafının Anayasa konusundaki istem ve ödünlerine göre değişmek kaydıyla, yüzde 23 ile 30 arasında oynuyor. Yuzde 2'lik insansız bölge de hesaba katıldığında, Türk yönetiminden istenen toplam toprak ödunü yüzde 16'ya yaklaşıyor. De Cuellar raporuna göre, toplumlararası görüşmelerde Türk tarafı, en çok yüzde 30 oranında toprak isteminde bulunabilecek. Bu uygulamayla, Turk tarafının, yüzde 23 oranı (asgari oran) üzerinde alacağı toprağa karşılık Anayasadan ödün vermesi, bu durumda federal merkezi hükümetin daha çok yetkiyle donatılmasına olanak vermesi koşulu getiriliyor. "toprak" maddelerinin birincisi olan "yürütme" konusundaki seçeneklerden birincisinde, federal yönetimin Cumhurbaşkanının Rum, yardımcısının Türk olması, merkezi hükümette Rumların yüzde 60, Türklerin yuzde 40 oranında temsili (6 Rum, 4 Turk bakanın bulunması) öneriliyor. seçeneğinde, iki meclisli parlamenter sistem öngörülüyor. Bu seçeneğe göre, iki meclis, "nısbi lemsil"le oluşturulacak.. Nısbi temsille oluşturulacak federal cumhuriyet parlamentosunda iki eyalet veya devlet, nüfus oranlarına göre secilecek milletvekilleriyle temsil edilecek, senatoda eşit oranda üye bulunduracak. Jkinci seçenekte, iki toplumun yasamada nüfus oranına göre temsili kaldırılıyor, iki meclisli bir sistem uygulanarak, senatoda eşit, mecliste yüzde 70'e 30 temsil oranı getiriliyor. "ROTASYONLU CUMHURBAŞKANLIĞI" Yürütmenin ikinci seçeneğinde Cumhurbaşkanlığının "Rotasyonla" yürütülmesi savunuluyor. Buna göre, belirli bir dönem Cumhurbaşkam Türk olacaksa, yardımcılığına getirilecek olan Rum, hem Cumhurbaşkam yardımcısı hem de federal hükümet başkanı (başbakan) olacak.. Turk taralı, toprak oranını ' Cumhurbaşkam Rum olacaksa, azami orandan (yüzde 30) aşağı yardımcısı ve hükümet başkanı Türk olacak.. Bu rotasyon uyguya indirdikçe, Rum tarafı da laması için Türk tarafı, yürütmeAnayasadan ödün verecek veya deki yüzde 40 oranı yerine yüzalacak. Bir başka deyişle, guçlü de 30 oranını (7 Rum bakana hükümete karşı, Türklere yüzde karşılık 3 Türk bakan) kabul 23, zayıf merkezi hükümete karedecek. şı yüzde 23'le yüzde 30 arasında toprak bırakılacak, İKİ MECLİSLİ İki sayfalık raporun iki seçePARLAMENTO nekli "yürütme", "yasama' ve "Yasama" maddesinin birinci Şükrü Elekdağ, Ankara'nın mesajını ABD'ye götürdü ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Güney ve doğu sınırlarımızda ve bölgedeki son gelişmeler nedeni ile geçtiğimiz hafta Ankara'ya çağrılan VVashington Büyükelçisi Şükrü Elekdag görüşmelerini tamamlayarak Washington'adöndü. Büyükelçi Elekdağ'ın lranIrak savaşı ve bölgedeki gelişmeler hakkında Türkiye'nin görüş ve değerlendirmelerini ABD hükümet yetkililerine ileteceği belirtiliyor. Dışişleri Bakanı tlter Türkmen'in çağrısı üzerine Ankara'ya gelen Büyükelçi Elekdağ Dışişleri Bakanlığında üst düzeyde yetkililerle birlikte bazı toplantılara katılmış ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilmişti. ^ Büyükelçi Elekdağ'ın Ankara'ya çağnlması lranIrak savaşı ve bağlı gelişmelerin yeni boyutlar kazandığı bir döneme rastladı. Elekdağ'ın gelişi Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'in Türkiye'ye yaptığı ani ziyaret, daha sonra İran Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü Lavasani'nin aynı şekilde beklenmedik biçimde Ankara'ya gelişi ve bunun ardından Dışişleri Bakanı tlter Türkmen'in Güney ve Doğu sınır bölgelerinde yaptığı, ilgi uyandıran gezi ile süren gelişmelerin yeni bir aşaması olarak değerlendiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle