Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 HABERLER "Osman Gümüştekin 320 bin liraya satmış tezgâhını. Topu topu 70 bin liralık borcunu ödemek için. Hani diyorlar ki makineni yenile, modern üretim yap diye. Nasıl yapacaksın kardeşim." lik fiyatlarını kayda alsınlar. Vallaha bu konuda enflasyoncu Ulkelerle bile yarışa kalkışınz. Ocak başında 500 lira olan ipllgin kilosu, nasıl da yedinci ayda 700 lira olur" diyor. "Bu kadar olur mu?" diyeceksiniz haklı olarak. Bu konuda devletin yaklaşımım almak için bir belge aktarmak istiyoruz. Ticaret Bakanhğı Teşkilâtlandırma Genel Müdürlüğü 15 Temmuz 1983 tarihinde 307.10 sayıyla yazdığı resmi yazıda şöyle demiş: "24 Ocak kararları çerçevesinde oluşturulan serbest piyasa ekonomisi fiyatların arz ve talep dengesi içerisinde serbestçe teşekkül etmesini gerektirmekte ve pamuk ipliği fiyatlan da bu kurala uygun şekilde teşekkül etmektedir." Böylece iplik fiyatlan resmen "tescil" görmüş oluyor. Yazı daha sonra dolara göre belirlenen TL gerçeğini irdeleyerek şöyle sürüyor: "Pamuk ipliği fiyatlarında 1982 yılı başına nazaran şubat ayı itibanyle yüzde 5060 oranında artışlar bulunduğu Bakanlığımızca müşahade edilmiştir. Bu artışlann başlıca nedenlerinin açılan ve açılması beklenen kontenjanların süratle realize edilmesini saglamak amacıyla iplik piyasasına yönelmesi ve pamuk ipliginin hammaddesini teşkil eden pamuk fiyatlannın diinya fiyatlanna paralel olarak yiiksek diızeylerde seyretmesidir. Keza Ortak Pazar'da ipliklerimizin ithalinde uygulanan asgari ihraç fiyatlannın oldukça büyuk seviyelerde saptanması iç piyasanın da bu seviyelere dogru ililmesinde önemli rol oynamaktadır." SÜRECEK 13 AĞUSTOS 1983 DOKUMA TEZGÂHLARINDA YAŞAYANLAR Inceleme/röportaj KENAN MORTAN Davalarsoruşturmalar Barış Derneği davasında Ungan: MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Bekle, gör... 30 bin lira vergiyi ödeyemeyen dokumacımn kapısına icra varıyor DENtZLt/BULDAN Babadağ'dan zirveden inip tekrar Sarayköy'e geçiyor, oradan bir araçla 15 km. uzaklıktaki Buldan ilçesine ulaşıyoruz. Yol boyu üzüm bağları. Ama çoğu yer kıraç toprak. Buysa ev ekonomisi biçiminde dokuma olayına geçişin zorunluluklarını anlatıyor adeta. Buldan daha oturmuş bir kent görüntüsünde. Düzgün temiz sokakları yenilenmiş bir dokuma çarşısıyla, "ben her yöniimle varım" demek istiyor adeta. 1980 yılında son kez bu ilçeyi ziyaret ettiğimizde evler çalışır, ancak üretilenler hep kent dışıda pazarlanırdı. Şimdi yeni dokumacılar çarşısı ile Üretilenler artık Buldan'da pazarlanabilecek. "Buldan artık Buldan içinde pazara açıldı" diyor buna Buldan Eski Belediye Başkanlarından Cevat Buldanlıoğlu. Çarşı zaten Buldan'ı ikiye kesmekte. Tarif alırken, "dokuma çarşısının Uslü, ya da altı" deniyor. Buldan'da da 15 bin nüfus tezgâhın başında. Buldan'ın kurtuluş gününU simgeleyen 4 Eylül anıtı yanında kahvede oturup üreticilerle hoşbeş ediyoruz. Babadağ'ın aksine, Buldan'da birçok üretici kahvelerde gün öldürmekte. Bir Ureticiye nedenini sorduğumuzda, "Ortak Pazar memleketleri bizim bezi ambargoladı. Artık kepengi yarım indirdik. Böyle giderse tam indirecegiz" diyor.. Konuşmalara kulak kabartıyoruz. Bir üretici, "haberin var mı, Ali tksan'ın evine icra inmiş televizyonunu haczetmiş" diyor. Beriki soruyor, "hangi All tksan" diye. Anlatan, "yahu şu bizim Girne Mahallesi'nde oturan Ali tksan" diyor. Son zamanların guncel olayı icranın evlere baskm verip 1982 yılı götürü vergisi ki topu topu 30 bin liradır taksidini ödeyemeyenlerin malını haczetmesi. Sorunlar... sorunlar... Evleri seyrede seyrede yukarı mahalleye geçiyoruz. Gördüğümüz Dokumacılar Derneği levhası yazılı binadan yukarı çıkıyoruz. Dernek ve 2 nolu dokuma kooperatifi üyeleri "teyakkuz" halinde durum değerlendirmesi yapıyorlar. Kooperatif Başkanı Ali Rıza Türe'yi geçmiş yıllardan tanıyoruz. Türe'nin son üç yılda saçları biraz daha kırlaşmış. "Dökülmediğine şiikret" diye bana takılıyor. Bir çay, bir ayran içerken Türe'ye soruyoruz: Başkan, haciz gibi olaylar son derece tatsız. Hayırlı havadisler almaya gelmişken ne oluyor böyle? "Sorma hemşerim. Haciz işin bir yanı. Teknik ileri gider degil mi? Bizde geriliyor." Bu noktada Ture'yi kesiyoruz. "tzin verirsen anlatayım" diyor ve şöyle sürdürüyor konuşmasını: "180 üyemiz var. Son iki yılda aldıgımız tttm plasman 500 bin lira. E bir dokuma çözgüsü 125 bin liraya çıkıyor. Kovuga sığma misli kime yetecek bu para. Vergiler karşılanmaz durumda. Ne yapıyor dokumacı esnafı, gidiyor makina tezgâhını satıyor. Borcunu siliyor, sonra vergiden muaf atadan kalma el tezgflhına dönüyor. işte böyle durum. Atadan kalma bir el tezgâhı ne iş çıkaracak, kime ekmek verecek?" "Kimler var?" diye soruyoruz. "Kimler yok ki?" yanıtını alıyoruz. Bir Salih Tiire, bir Mustafa tbaç yöneticilerin ilk anımsadığı isimlerden oluyor. Buldan'da 2300 vergi yükümlüsü dokumacı var. Kaçının kaydının silindiğini soruyoruz vergi dairesi müdürüne: "Gizlidir" gerekçesiyle açıklamıyor. Ama hesap ortada. Bir dokuma tezgâhı sahibi ayda 1500 lira BağKur primi yatırmak zorunda. Buna ayda 15002000 lira arasında değişen vergi eklenmekte. Bir kilovat ceryan ise 18 lira. Artışı yılda 2500 lira ile 5000 lira arasında değişen bir de meslek vergisi var. Bu durumda bu kişinin yaşaması için maliyecilerin sevdikleri yeni deyişle, "ortalama hayat standardı esası" nasıl tutturulacak? Aynı odada bulunan Dokumacılar Derneği Başkanı Erdogan Tıkıroglu'na, "Halk Bankası, meslek kredisini 300 bin liraya çıkaracağını ilân etti. Bu durumda siz neden almıyorsunuz?" diye soruyorum. Tıkıroğlu konuşmasını sevmeyen, soruldukça yanıt veren 40 yaşlanndaki bir insan. Şöyle yanıtlıyor bu soruyu: man istedik gelen bu. Bİr de buna yiizde 25 faiz tatbik edilmesi işin cabası. Zati alsak da yaramıyor bize bu durumda. Işi kredi de çözmez aslen. Pamuk ihraç ettik mi birlikler bağınyor şu kadar dolar kazandık diye. Pamuk ihracatı marifet mi? Sonra Ortak Pazar memleketleri senden şu kadar işlenmiş pamuk, yani dokuma alacam dedi mi kös kös otunıyoruz. İşte mal mamul ortada. Diinya giizeli havlu bizde. Biz ancak tstanbul'a çıkıyoruz. Oradan ötesi ihracatçının becerisi. Hodri meydan satsın da bu işi çözelim." O ara, " o hoşgeldin" dedikleri Idris tbrahim içeriye giriyor. Adı sanı tarif edilemeyen "Godot" gibi her üreticinin günde bir kez kooperatif binasına uğraması son bir yılda adetten olmuş. tdris tbrahim, "Haber yokluguna iizgün" ancak bizim "Derneğe girmemin barış idealine beslenen inançtan öte bir anlamı, özel amacı yok" tstanbul Haber Servisi Barış Derneği Davası'nın 8 Ağustos tarihli duruşmasında 25 sayfalık yazılı savunmasını okuyan Aybars Ungan, iddianame ve mütalaada kendisiyle ilgili somut bir suçlama getirilmediğine değinerek "Barış Derneği'ne girmemin barış idealine beslenen inançtan öte bir anlamı, özel bir amacı yoktur" dedi. Banş fikrinin ve derneğin yaptığı çalışmaların iddia makamınca yanlış değerlendirildiğini ileri süren Ungan şunları söyledi: "Barış konusu insani hisleri içermekle birlikte, salt bu kaygıyla değerlendirilebilecek bir konu degildir. Banşı, herhangi bir kişisel alışkanlık ürünii ya da dilek cinsinden tanımlamaya olanak yoktur. Barış hedefine ancak, gerçekleşmesi ugrunda etkin çaba harcamak suretiyle ulaşılabilir ve işte Barış Derneği de bu nedenle yaşamdaki yerini almıştır." Ungan, dunyadaki silahlanma yarışına, bu yarışa karşı çıkanların var olduğuna değinerek, "Dünyanın her tarafında ve özellikle Batı Avrupa'da nıikleer füzelere karşı gelişen protestoları, yolunu şaşırmış kişilerin eylemleri sayabilir miyiz? Barış Dernegi'nin de bütün dünyayı saran barış tutkusuna, yaşamsal bir gereksinmeden başka bir şey olmayan barış fikrine sahip çıkmaktan başka bir amacı yoktur" dedi. DÜNYA BARIŞ KONSEYt Ungan mütalaada yer alan Dunya Barış Konseyi ile ilgili göruşlere değinerek, dünyanın butün ulkelerinin, Sovyetler Birliği'nin gudumunde olan bir orgutte yer alıp çalıştıklarının ıddia edildiğini söyledi. Konseyin, politikaları değil ilkeleri desteklediğini bildirdi. Barış Dernegi'nin dernek, sendika, mesleki kuruluşlaria olan ilişkisinin de suç sayıldığını hatırlatan Ungan, "Banş hareketinin gelişip guçlenmesi, toplumda kök salması yani kitleselleşmesi için, kitlelerin değişik kesimlerini lemsil eden kuruluşlarca da benimsenmesi gerekir. Derneğin diyalog girişimleri böylesine nesnel bir gereksinmeden kaynaklanır ve kendi ozerk konumunu da titizlikle korumuştur," dedi. Aybars Ungan, toplumsal örgütlenmelerin insanlığın tarihi ile başladığını, modern toplumlarda ortaya çıkan örgütlenmenin demokratik kitle örgütlenmesi olduğunu, derneğin bu örgütlerle kurduğu ilişkinin ise suç sayılamayacağını belirterek şunları söyledi: "Demokrasinin özü örgütlenme ttegürlüğüdür. Çeşitli kesimlerin, meslek gruplarının.örgütlenme özgürliigünün olmadıgı bir toplumda, açıktır ki, demokratik hak ve özgürlüklerden söz edilemez. Devletin gorevi de bu özgürliigii güvence allına almaktır. Demokratik kitle örgütlerini toptan suçlamak, bunları kavram olarak suç saymak demokrasinin özü ile çelişir." Aybars Ungan dosyada yer alan birçok belgenin geçerli sayılamıyacağını ileri surerek şunları söyledi: "Derneğe girmemin ve yönetimde gorev almamın banş idealine baslenen inançtan öte bir anlamı, özel bir amacı yoktur. Banş fikri insanların zihinlerinde artık kaçınılmaz bir biçimde filizleniyorsa, bunun nedeni, yalnızca savaş tehlikesinden uzak daha güvenli yarınlara duyulan nesnel gereksinmedir. Barıştan yana tavır almak boş bir hayal, hele hele bilinçsiz bir giidülenme degildir. Ve hatta yalnızca güvenlik dürtüsü de degildir, ülkesine ve çağına karşı sorumluluk duyan her bireyin, herşeyin ötesindeki yurtseverlik anlayışının ifadesidir. Mahkemenizden, yüzyüze bulundugu yokolma tehlikesine karşı duran insanlığın onurlu çabalarını onaylayarak derneğin beraatine karar vermesini talep ederim." gelişimizi bile bir yenilik kabul ederek, "yazın yazın diyor. Geçen giinii sadece bizim üst mahalleyi dolaştım. 100'iin iistünde terk var." diyor. Sonra da heyecanlı heyecanlı sürdürüyor konuşmasını: "Nasıl yapacaksın?" "tşte bizim komşulardan Osman Gümüştekin, gecmiş gun yanımıza geldi. Borcu birikmiş birikmiş sonunda 320 bin liraya satmış tezgâhını. Topu topu 70 bin liralık borcunu odemek için. Hani diyorlar ki, makineni yenile, modern üretim yap diye. Nasıl yapacaksın kardeşim?" Buldanlılar Ticaret Bakanlığı'nın yayınladığı fıyat istatistiklerine, "ekmek ve demir istatistiği" adını takmışlar. Kooperatif yöneticisi Ture'ye nedenini sorduğumuzda, "Efendim bunların fiyatı sabit. Gelsinler de ip Işkence iddiası davasına devanı edildi "Ortak Pazar bizim bezi ambargoladı. Artık kepengi yanm indirdik. Bo>le giderse lam indirecegiz.' İllerde siyasi durum ve partiler Doğru \bl en güçlü parti, Milliyetçi Demokrasi Partisi en son örgütlendi SODEP tl Başkanı Ayavar Cankara bugiinkü durumda Isparta'da dört milletvekilliğinden 3'ünii Doğru Yol'un, l'ini SODEP'in alabileceği görüşiinde. BARIŞ KUDAR ISPARTA Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Planlama Dairesince hazırlanan endekslere göre gelişmiş kentler arasında 25. sırayı Isparta alıyor. Isparta nüfusunun yuzde 34.3'u çalışıyor. Bunun buyuk bölumunu de serbest meslek çalışanları oluşturuyor. 823 kişiye bir şirketin düştuğü kentte 4 bin 601 kişiye bir banka şubesi duşerken bir banka şubesine de 7 bin 398 kişi duşüyor. Bu gostergelerin Isparta'yı "varlıklı kent" olarak belirlediği ifade ediliyor. Ekonomik açıdan varlıklı olan Isparta'nın diğer bir zenginliği ise çok politikacı çıkarması. Partiler bu açıdan Isparta'da çalışmalarını yoğun bir şekilde surdürüyorlar. Ancak geciken tek parti MDP. Halkçı Parti'nin adından ise söz eden yok. DOGRU YOL Siyasal yelpazede kentte en çok çalışan kesimin Dogru Yol Partisi olduğu gözleniyor. Isparta ve tüm ilcelerinde örgutlenme çahşmalarını bitiren, parti binasını hazırlamış tek parti Doğru Yol partisi. Tüm beklentileri parti kurucu üyelerinin MGK'da onay alarak seçimlere katılabilme hakkı. Oy konusunda hiçbir endişeleri yok. 4 milletvekilliğinden üçünün garanti, dördüncünün ise yeni seçim sistemine göre partilerinin olabileceğini umuyorlar. Kendisi ile görüşme isteminde bulunduğumuz Doğru Yol tl Başkanı tbrahim Giirdal bu ortamda konuşamayacağını, sakıncalar bulunduğunu belirterek çay içmeye çağırdı. Birlikte gittiğimiz bir boya bayiinde çay içerken "yazıltnamak koşuluyla" konuştuk. Resim de çektirmeyen Ibrahim Gürdal genç bir mimar. Konuşma arasında parti için çalışanlann yaş ortalamasının otuziki olduğunu öğreniyoruz. Görüşlerini partinin seçimlere girmesinin kesinleşmesinden sonra yani "resmiyet kazanmasından" sonra açıklayabileceğini ifade ediyor Doğru Yol Parti 'sinin genç il başkanı. SODEP Yanından ayrılarak SODEP il başkanı ile goruşmeye gideceğimizi soylediğimizde. "Ben de o yöne gidiyorum sizi götureyim. Zaten Ayavar Cankara benim iyi arkadaşımdır" diyor Ibrahim Gurdal. Ozel aracı ile bızi SODEP il başkanına gotururken Ibrahim Gurdal "partiler arası diyalogumuz iyidir. Hepimiz arkadaşız. Birlik ve beraberligi sağlamaya çalışmalıyız" şeklinde konuşuyor. SODEP İl Başkanı avukat Ayavar Cankara duruşmada olduğu için beklemek zorunda kalıyoruz. Bu arada İl Yönetim kurulu uyeleri ilçelerden gelen belgeleri duzenleyip dosyalıyorlar. Eğridir, Gelendost, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Keçiborlu, Uluborlu ve Atabey'den gelen belgeler genel merkezin onayından sonra Cumhuriyet Savcılığı'na verilerek resmiyet kazanacak. Sutçüler ve Senirkent'te ise çalışmalar suruyor ancak sonuçlanma aşamasına gelinmemiş henuz. Ayavar Cankara ile konuşuyoruz. İl Yonetim Kurulunun oluşturulmasında Ankara'dan gelen Hudai Oral, Refet Tuzün, Süleyman Sanalioğlu'nun yoğun çalışmaları olmuş. Oluşturulan Yonetim Kurulu için herhangi bir tartışma ortaya çıkmamış. Ancak ilçelerde itirazlar ve tartışmalar olmuş. Bunları Ayavar Cankara şöyle açıklıyor: "Bunlar partinin dinamiginden kaynaklanıyor. Örnegin Keçiborlu'da listenin yapılmasını istemlilere bıraktık. Hepsi fikir düzeyi yuksek arkadaşlar olduğundan en güzeli en iyiyi aramaktan dogan guçluklerden tartışmalar çıkmış. Bunu buyütmek anlamsız geliyor. Böyle olması da iyi oldu; en iyi Yonetim Kurulları belirlendi". Öbur partılerin durumu konusunda lazla yorum getırmeyen avukat Ayavar Cankara duyduklarına dayanarak "MDP'nin örgütlenmedigini, Anavatan Partisi'nin çalışmalarının bulunduğunu, Doğru Yol'un tum örgütlerini (amamladığını biliyonız. Halkçı Parti'nin adı bile duyulmadı" diyor. Isparta'nın yapısına göre sağ kesimin uç, sosyal demokrat kesimin bir milletvekili çıkaracağına inandığını kaydeden Ayavar Cankara sağ kesimdeki milletvekili dağılımının Doğru Yol Partisi'nin seçime katılıp katılmayacağının açıklığa kavuşmasıyla ortaya çıkacağını belirterek şöyle diyor: "SODEP ile Doğru Yol Partisi seçimlere katılırsa milletvekilligi dağılımı bir SODEP, uç Doğru Yol olur. Dogru Yol'un se ILAN Sendikamız Turkiye Şişe Cam ve Krıstal Sanayii fşçileri Sendikası (KRİSTAHŞ) adı ile lstanbul Sahıpmolla Caddesi, No: 32 adresınde faaliyet göstermekte iken 2821 sayılı yasanın geçicıl'incimaddesi gereğınce, 7.8.1983 tarihinde yaptığı Olağanüstu Genel Kurulda, tuzüğunu ve teşkilatlanmasını kanuna uygun hale getirmış; 12 nolu ış kolunda ÇİMENTO, TOPRAK, ve CAM ış kolu esaslanna göre Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacını güden ı$çi sendikası turüne dönuşmüştur. Yeni adı ÇİMENTO, CAM, SERAMİK ve TOPRAK Sanayii tşçileri Sendikası (KRİSTAL ÇİTSERİŞ) Merkezı ve adresi: Sahipmolla Caddesi, No: 32 Paşabahçe / lstanbul. 2821 sayılı kanunun 8'nci maddesı gereğınce ılân olunur. KRİSTAL ÇİTSERİŞ Çımento, Cam, Seramik ve Toprak Sanayii Işçilerı Sendikası • ALMANCA Dilde Matematik, Fizik Dersleri 161 65 70 • 51706 sayılı Sağlık Karnemi yitirdim. Hukumsüzdür. ASIM ARAY • 18165002 sayılı EmekliSandığı'ndan aldığım Sağlık Karnesi'ni kaybettim. Hükümsüzdür. HÎLMİ PARTEN ANKARA (THA) Ankara Emnıyet Mudurluğu'nde gozetim altında bulunan TDKP sanığı Gökhan Harmandalıoglu'na işkence yaptıkları ıddiasıyla haklarında dava açılan emniyet görevlilerı Mehmet Yılmaz ve Cevdet Ulucan'ın yargılandıkları davaya, tanıkların dinlenmesiyle ' devam edildi Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen Dilek Saydam "Müdahil Gökhan Harmandalıoğlu ile aynı tarihlerde Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında kalçimlere girmemesi durumunda dığını, 1981 >ılı nisan ayı içinde SODEP'in şansı çok fazla olur. tarihini hatırlayamadığı bir gün, MDP ve Anavatan Partisi'nin tkinci Şubede bir odaya alındışansları pek görülmüyor. Ama gını, burada müdahil Gökhan yine de seçimlerde ne olur onu baygın vaziyette elleri kolları şişo zaman görecegiz". miş, morarmış halde yatarken Ayavar Cankara'ya gore hal gördüğünü, bu sırada odaya sanık Mehmet Yılmaz'ın girdiğini kın yeni donemden beklentileri de seçimlerde etkili olacak. Tu ve (bu herifi o kadar işkenceye zuk ve programların açıklanma rağmen konuşturamadık) dedigisıyla oyların yönunun değişebi ni duydugunu" söyledi. leceğıne de dikkati çeken CankaOteki tanık Zehra Kürkçü de ra, kesinlikle Ataturk ilkelerinden odun vermeyeceklerıni belir "Emniyet Mudurluğu'nde kaldığı sırada müdahil Gokhan'ı bir terek gorev alan arkadaşlarının odada pencere demirlerine gerilyuzde 98'inin ilk kez politika miş vücudunun birçok yerinin yaptıklannı anlatıyor. şişmiş, morarmış ve baygın bir ANAP durumda gördüğünü, odada saAnavatan Partisi ise il örgutü nık Mehmet Yılmaz'ın kendisini nu ve merkez ilçe örgütunu oluş yumrukladıgını gördüğünü" idturmuş durumda. Ancak genel dia etti. merkezden onay gelmediğinden Tanıkların ifadelerini tamambir açıklığa kavuşmuş değil. İl lamalarmdan sonra soz alan sabaşkanhğına getirilen Metin nık Mehmet Yılmaz "Tanıklar Ataman vergi kontrolörü olarak gorev yaptığı Istanbul'dan isti yalan söylüyorlar. Zehra Kürkfa ederek Isparta'ya gelmiş. An çu'yü polisle silahlı çatışma ve cak ANAP Genel Başkanı Tur polisin yaralanması olayında ben gut özal ile goruşmeye gittiğin yakalamıştım. Onun için yalan den kendısini göremedik. Ana söyluyor. Bu ifadeleri kabul etvatan Partisi'nin örgütlenmesin miyorum" dedi. Duruşma ertelendi. de en buyük rolu taşıdığını belirten ve genç bir muteahhit olan Nuri Giinlaç ile göruşuyoruz. Isparta orgutunde ağırlığın genç kişilerden oluştuğuna işaret eden Guntaş yeni uyelerin tumunun politika ile ilk kez uğraştıklarını ve seçimlerde namuslu kişilerin meclise gitmeleri için çalışacaklarını söyluyor. MDP için parti kurucularından Güngör Çakmakcı Isparta'da bir takım girişimlerde bulunmuş ancak başarısız kalmış. Bunun uzerine Sakarya valisi iken merkez valiliğine atanan Mehmet Aldan istifa ederek Isparta'ya gelmiş. Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Dogan Dilmen'ineniştesiolan Mehmet Aldan İl Yönetim Kurulu için çalışmalar yapıyor. Isparta'da çalışma yapan tüm partiler seçimlere katılabilecek partilerin belirlenmesi için MGK'ya sunulan listelerin onaylanmasını bekliyor. Doğru Yol Partisi'nin seçimlere katılıp katılmayacağı Isparta'da çok şey değiştirebilecek. ISPARTA Ankara'y bayağı özlemişim; hoş, gittiğim yerlerde bir bakıma Ankara'yı da sırtımda taşıdım sayılır ya...v Karşılaştıklarım, soruyorlardı: Siz bilirsiniz, Ankara'da ne oluyor? SODEP seçime girebjlpcek mi? Size bir fıkra anlatayım mı? , Hafiften bozuluyorlardı: Anlat bakalım; Çocuk babasına, "baba cennetliksin;" demiş, babası karşılık vermiş: "hiç ummam oğlum, ama keşke" Yani, bu fıkrayla ne demek istiyorsun? Ankara'dan ayrılırken, durum olumlu görünmüyordu. Bu sanıyorum 25 temmuza dek sürdü. İki partinin dışında, çok partiyle seçime gitme sakıncalı görülmekteydi. Ama, her şey agustosun ikinci yarısı içinde açıklık kazanabilir, belki o zaman bir şeyler söylenebilir... Yani? Bekle, gör! Biri: Umut yoksulun ekmeği, ye Memet ye; diyordu.... Halkçı Partı'yle, SODEP biri öbürününhangisi hangisininsekuması gibiydi. Kimi düşünürken, kiminin ağzı kulaklarındaydı. Ankara'ya dönüşte, kafamı kurcalayan sorulara yanıttar aıadım durdum. Turgut Özal, Çankaya'lara niye gitmişti? Demeçlerinden, satır aralarında birşeyler okumaya çalışıyordum... Turgut Sunalp, ilkeleri bir olanların birleşmelerinden söz ediyor, özal bu görüşe karşı çıkıyordu. özal, otuz kurucusu onaylanmış bir partinin başkanı olmanın rahatlığında mıydı? MDP'ye gecmiş, örgütleme işleriyle uğraşan bir eski bakan: Yahu, gazeteleri okumuyor musunuz? Parti kurmaya, seçime girmeye uğraşanların çoğu boşuna uğraşıyor: Bir SODEP'li: Umutta deneyimiz çok oldu; diyordu.... İzindeyken izledim; kamu görevlilerinin seçimlere gireceklerse, seçimlerin başlangıç tarihinden bir ay önceye, yani temmuza dek istifa etmelerı gerekiyordu. Konseyin kararıyla bu 1 ağustos'a dek uzatıldı. Usuma, seçimlere katılacakları soylentileri dolaşan bazı bakanlarda geldi. Bildiğim kadarıyla, kabinede bazı kamu görevi süren, daha önceki görevlerinden izinli ayrılıp, çalışan bakanlar da vardı. Onların durumu ne olacaktı? 1 ağustosa dek, görevlerinden ayrılacaklar mıydı? Örneğin, bir ilhan öztrak, bir Mustafa Aysan, üniversiteden izinliydiler. Turhan Esener de öyle. İlhan Evliyaoğlu, kabineye girmeden önce nerdeydi acaba? Ankara'daki Bayram Gazetesi'nde, daha önce Milliyet'te, Başbakanla birlikte birçok bakanın politikaya atılacağına iliş kin haberler çıkmıştı. Bunu, Gülgeç'le gittiğimızde Başbakan Ulusu'ya sorduk: Aslı yok! dediydi. Peki, bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz? Hangi birini açıklayalım? Yanıtını verdiydi... Sonra, İlhan Öztrak'a sordum. O da "lıhh" dediydi. Şimdi 1 ağustosun üstünden on üç gün geçti; memur bakanlar, daha önce çalıştıkları, izinli oidukları üniversitelerine gidip, gizlice "istifa mektubu" vermedilerse, seçimlere giremezfer. Bu açık... Başbakan Ulusu'nun da bir partiye girme eğiliminde olmadığını, Aziz Nesin'le birlikte gittiğimizde yaptığı konuşmadan sezinlemiştim. İzne çıkmadan önce, birkaç kez, seçim yasasının getirdiği yeniiikleredeğinmiş, "çıngıldak kuramı"m işlemeye çalışmıştım. Konunun daha sonra, "Nokta" dergisınde, bir de "Milliyef'ie ele alındığını görünce sevindim. Seçim yasasının getirdiklerinin, seçmenlere bir iyice anlatılması gerekir... AI, ,< Antalya'dan yazan Hüseyin Akşit, o yörelerde "tahterevalli" anlamına kullandığım "çıngıldak"a "çığındırık" dendiğinı bildiriyor mektubunda... Türkiye 6 kasım'a doğru giderken, Ankara, haberlerin en civcivli günlerini yaşayacak izlenimime göre... 11 idaııı istemli Seyranbağları Dev^Tol davası karara kaldı Haber Merkezi Seyranbağları DevYol davası kararakaldı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 numaralı Askeri Mahkemesindeki son duruşmada son savunmalarını yapan samklar suçsuz olduklarını ileri surdüler. Sanıklardan ll'inin idamı 5'inin çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları, 2'sinin ise beraati isteniyor. DEVSOL DAVASI • 3 No'lu Askeri Mahkeme'de görulmekte olanMithatNevruz ve 2 arkadaşının yargılandığı DevSol davası Dr. Necati Çimen'in öldürülmesi olayında lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen ana DevSol davasıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle birleştirildi. tZMtR 9 sanıklı Sarıgöl THKPC Devrimci Yol davası dun 2 numaralı mahkemede başladı. Iddianamesini okuyan askeri savcı sanıklardan Nebi Giimiişlü, Veli Mutkan ve Musta 9 sanıklı Manisa / Sarıgöl DevrimciYol davasında üç sanığın öliim cezasına çarptırılması istendi. fa Çınar'ın idamını, Şaban Demir, Gültekin Uğurer, Mehmet Efe, Yılmaz Akça, Orhan Zeybek'in 515 yıl arasında hapis cezalanna çarptırılmalarını talep etti. İSTANBUL Muzaffer Cengil ve yedi arkadaşının duruşmasına dün devam edildi. Duruşmada soruşturmanın geliştirilmesini talep eden sanıkların istedikleri mahkeme heyetince reddedildi, Duruşma sanıkların savunmaları için ileri bir tarihe ertelendi. Cengil ve arkadaşları DevSol'a üye olmaktan beraat etmiş, Bulgaristan hesabına casusluk suçundan ise haklarında görevsizlik kararı verilmişti. Yargıtay'ın bozma kararı üzerine sanıklar her iki suçtan yeniden yargılanıyorlar. BULUT DAVASI • KTÜ öğretim üyesi Doç.Dr. Necdet Bulut'un öldürülmesiyle ilgili dava Adlî Tıp'da bulunan tedavi raporlarının gelmemesi nedeniyle ertelendi. Marifet ne olur? "Kardeşim, bir işin ilanat kısmı var, bir de yapılanlar. Plas Isparta izlenimleri bu ilde MDP örgtitü kurulmadan yazılmıştı. Geçtiğimiz günlerde MDP'nin Isparta 'da örgütlena'iği açıklandı. tstanbul'daki kamp çahşmalarını tamamlayan Polis EnstitüsU YUksek Ögrenim Okulu ögrencileri dün Taksim'deki CumhuriyetAnıtı'naçelenkkoydular. Şişli'denTaksim'e kadar bir veda yürüyüşü yapan öğrenciler, daha sonra Polis Eğitim Merkezi'nde Vali Nevzat Ayaz'la birlikte öğle yemegi yediler. Kamp çalışmaları için yaklaşık 40 gün önce tstanbul'a gelen S'i kız 443 ögrencinin pazartesi günü Ankara'ya dönecegi bildirildi. (Fotograf: Hüseyin AVUÇ) V 6€la