Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 30 TEMMUZ 1983 TELEVIZYON 17.30 Açık öğretim Iktisada Giriş: (ödemeler Dengesi ve Döviz Piyasası) Prof. Dr. Erdoğan Alkin, Temel Hukuk (Muhafaza ve Teminat Amacını CıidenSözteşmeler)Prof. Dr. Turgut Akmturk. Genel Muhasebe (tşletme Defteri) Doç. Dr. Yılmaz Benligiray. TV'de Sinema BRİÇ ŞİAR YALÇEV 108 Hiçbir kâğıdı gelişi güzel oynamayın t OA2 AR932 19.00 Küçük Ev (Renkli) Dizinin bu bölümünün adı: Neşeli Birşey Söyle: O yıl kötii bir hasat alan JoeKagan, Wallnut Grove'dan ayrüarakŞleepyEye'dayerleşmeye karar verir. Sleepy Eye'da eskiden beri ilgi duyduğu Hester Sue ile karşüaşır. Hester Sue isesakin huzurlu biryuva kurmak istediği için Hertzel Lundi adındaki bir cenaze levazımatçısı ile evlenmeyi düşünmektedir. Bu arada, körler okulunda Timothy adında sorunlu, insanlarla ilişki kuramayan bir çocuk vardır. Joe Kagan çocuğun sorunlarını anlar ve ortunla iyi bir dostluk kurar. Joe ile yaptıkları bir kavgadan sonra Hester Sue, Hertzel Lundi ile evlenmeye kesin karar verir. Joe ise kasabadan aynlmaya karar verir. Onun ayrılmasına en çok Timothy üzülür. Hester Sue'nun düğün gilnü, hiç bir çahşmaya katılmayan Timothy Joe için koroda şarkt söylemeye başlar. Bu arada, Hertzel Lundy'ninçocuklan sev mediği ortaya çıkınca, Hester Sue evlenmekten vazgeçer. 19.45 Asker Alma Askerlik öncesi ve sonrası yapılması gereken işlemlerle ilgili bilgilerin verildiği buprogramda, Ankara Askerlik Dairesi Başkanı Hava Kur. Albay Cahit Toksoy tarafından bilgiler aktarılıyor. Konuşmalar şu seyri izlemiş olabilir: KUZEY 1 SA 4Kör 5 Kör (5 Pik) •R72 CADV10984 OD • 64 GÜNEY 3 Kör 4SA 6 Kör 20.00 Tarihte Bu Ay Programda Üçüncti Selim'in ölümü, tkinciMeşrutiyet'in ilanı, Erzurum Kongresi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Hatay'ın Anavatana katılışı konu ediliyor. 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.10 Ayda Bir (Renkli) Sanatçılar ve eserleri şöyle: Yurdanur Gerçeker: Enginde yavaş yavaş, Uyu demeye geldim, Recep Aktuğ: Giden gençliğe, SelamiKara: Sular baştan bulanır, Elinde süt küleği, Suavi Karaibrahimgil: Gizli sevda, Gurbetçi, Türkiin Gündoğdu: Derman Kâr eylemez, Batan giln kana benziyor. Programda ayrıca Dilek Bale Grubu, Olga Nuray Olcay Dans Grubu ve parodilerde Uğur Necati ıkilisi var. Yapım Yönetim: Namık Kasapbaşoğlu. AYNI ROLDE 2. KEZ Greta Garbo, ilk kez 1928de "Aşk" adıyla ve sessiz olarak çevrilen "Anna Karenina'da John Gilbert'le oynamıştı. Fredric March'la birlikte (yukarıda) çevirdiği bu geceki "Anna Karenina" 1935 yapımı. Garbo ve bir edebiyat başyapıtı Anna Karenina /Yönetmen : Clarence Brown / Oyuncular : Greta Garbo, Fredric March, Basil Rathbone, Freddie Bartholomew, Maureen O'Sullivan, May Robson, Reginald Owen, Reginald Denny / 1935 yapımı / 95 dakika. 19. yüzyıl Rusya'smda soylu Karenin'nin guzel, ama doyumsuz eşi Anna, yakışıkh subay Vronsky'ye aşık olur. Bu ilişki, evli ve çocuk sahibi genç kadın için felâkete giden yolu açacaktır... 19. yüzyıl Rus edebiyatının dev yapıtlarından olan Tolstoy'un "Anna Karenina"sının sinemadaki çeşitli çevrimlerinden en unlüsü... Film, 1928'de sessiz bir yapıt olarak "Aşk" adıyla çevrilmiş, başrollerde zamanın unlu çifti Greta Garbo, ve John Gilbert oynamıştı. Bundan 7 yıl sonra yapılan ilk sesli çevirimde, MGM şirketi yine Garbo'yu seçti. Bu kez romana çok daha sadık bir senaryo hazırlandı. Karenin rolu tanınmış karakter oyuncusu Basil Rathbone'ye, Vronsky rolu ise o yıllarda yeni parlayan ilerisinin unlu karakter oyuncusu Fredric March'a verildi. Garbo'yu yarım düzine filmde yönetmiş olan o yılların ünlü yönetmeni Clarence Brovvn'un yönettiği filmi, ünlu kameraman VVilliam Daniels göruntüledi. Fılm, romantik sinemanın başyapıtlarından sayılıyor, romana tam anlamıyla sadık kalmıyorsa da, duygusallığı romanı bile bastırıyor. Garbo/ Brown işbirliğinin TV'de daha once "Anna Christie" ve "Kontes Walewska" örneklerini izlemiştik. Bugün gizemli bir hayat suren 78 yaşındaki tsveçli 'sinema ilâhesi Greta Garbo'nun ise, "Anna Christie", "Mata Hari", "Kıraliçe Kristin", "Kamelyalı Kadın" ve "Kontes Walewska"dan sonra TV'de izleyeceğimiz altıncı filmi olacak. Dansı "Grand Hotel", "Gülmeyen Kadın", " 2 Yiizlii Kadın" gibi daha da önemli filmlerinin başına... "Anna Karenina", çeşitli açılardan ilgisiz kahnamayacak bir film.. Sinema tarihine ilgi duyanların da, duygusal aşk öykülerini sevenlerin de izlemesi gerek. Bu arada, "Anna Karenina"nın daha önce BBC tarafından hazırlanmış bir TV dizisini bizim ekranlarımızda da izlediğimizi anımsatalım. Ama Garbo'nun Karenina'sı, kuşkusuz bambaşka bir olay... Güneyin 3 Kör cevabı ya manş forsingi ya da şlem araştırmasıdır. Açıcı bunu önce zon forsingi olarak kabul eder vc üç körü varsa 4 Kör, sadece iki körü varsa 3 SA der. Ortağının Uç körü (ve muhtemelen kör ruası) olduğunu öğrenen Güney şlem görür ve 4 SA Blackwood ile as sorar. tki ası olan Kuzey klasik olarak 5 Kör cevabı verir. Ancak REBEKA denilen konvansiyon uygulanıyorsa, O veya 3 as ile 5 Trefl, 1 veya 4 as ile 5 Karo, AYNI RENKTEN iki asla 5 Kör, AYNI SEVİYEDE (BE Büyüklük anlamına gelir) iki asla, yani maiör veya minör aslarla, 5 Pik ve AYRI RENKTE VE AYRI SEVİYEDE iki asla, yani pik ası ve karo ası ya da kör ası ve trefl ası ile, 5 SA der (KA = Karışık). Bunun yararı, ortağa asların sadece sayısını değil aynı zamanda cinsini bildirmektedir. Nitekim, yukardaki durumda Kuzey 5 Pik cevabı verecek olursa, aslarının trefl ve karo asları olduğu anlaşıhr ve Güney açılıştan iki trefl lövesi vermeyeceğinden emin olarak rahatça şlem deklare edebilir. Ama klasik 5 Kör cevabı üzerine de, SA ile oyun açtığına göre ortağında birinci veya ikinci tur bir trefl kontrolü umarak, yine 6 Kör diyebilir. Batı karo açıldığına göre, Güneyin nasıl oynaması gerekir? Cevap: Modern briçte, RENK şlemlerine karşı damı ortakta umarak ruanın altından açılmak bazı durumlarda endike bir çıkış sayılmakla birlikte, Güney yerden ası koymahdır. Çünkü, oyunun çıkarı buna bağlı olmadığı için, ruanın Doğuda çıkması halinde bir de pik asını verip hemen batmak riskini göze alması için hiçbir neden yoktur. Kozlar 21 ve trefller en kötü olasıhkla 42 dağılımlı olduğu sürece oyunun hiçbir şekilde batarı yoktur. Güney ilk eli asla alır, kör asını çeker ve kozların partaj (21) olduğunu görür. Bunun üzerine AR treflini oynar, üçüncü bir trefle elden büyük çakar ve böylece trefllerin de ya 33 ya da 42 olduğunu saptar. Birinci durumda sorun yoktur. İkinci halde elden yine BÜYÜK bir Koz oynayarak ruayla yere geçer ve bir daha trefl oynayarak yine BÜYÜK bir kozla çakar. Ondan sonra da o altın pahasındaki kör DÖRTLÜSÜNÜ oynayarak yere geçer ve son sağ trefle bir pik kaçarak oyunu yapar! Oyunun püf noktası, görüldüğü gibi, cldeki kör dörtlüsünü sıkı sıkıya saklamak, ne koz çekerken ne de iki kez trefle çakarken bu kâğıdı harcamamaktır. Yoksa, oyunun çıkan trefllerin 33 dağıhmına bağlı kalır, ve "ne yapayım. ortak, trefller partaj çıkmadı" mazeretinizi kimse ciddiye almaz... 21.55 TV'de Sinema: Anna Karenina (Ayrmtılı bilgi yandaki sütunlarda). 23.40 Haberler 23.50 Kapanış RADYO TRT I 05.00 Açılış program ve kısa haberler 05.05 Ezgı kervanı. 05.30 Beraber ve solo şarkılar. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Bölgesel yayın. 09.00 Kısa haberler. 09.05 Çocuk saati. 10.00 Arkası yann. 10.20 Oyun havalan. 10.30 Hafta sonu. 11.55 Radyo tiyatrosu. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Şarkılar geçidi. 15.30 Türküler. 15.45 Bando müziği. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çeşitli müzik. 16.30 Solistlerden birer şarkı. 17.00 Dilek kutusu. 18.00 Kadmlar faslı. 18.30 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Dünyadan müzik. 20.00 Turizm. 20.20 Şarkılar. 20.40 Türkçe sözlü hafıf müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Mahalli sanatçılanmız. 21.30 Şarkılar. 22.00 Gecenin sesi. 23.00 Haberler. 23.15 Cumartesiden pazara 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0005.00 Gece yarısı. çidi. 10.50 Operalardan seçmeler. 11.20 Solistler geçidi. 11.45 Hafıf müzik. 12.00 Türküler ve oyun havalan. 12.30 Türk sanat müziği konseri. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Türkülerle Türkiye. 14.00 Çeşitli muzik. 14.20 Nasıl yaşadılar, neler besteledileı?. 14.50 Türkçe sözlü hafif müzik.15.05 Ezgi kervanı. 15.30 Şarkılar. 15.50 Hafif müzik. 16.05 Bağlama takımından oyun havalan. 16.20 Arkası yann. 16.40 Küçük konser. 17.00 Türküler ve oyun havalan. 17.30 Klâsik koro. 18.00 Her plağm bir öyküsü var. 18.45 Şarkılar. 19.0001.00 TRT I ile ortak yayın 66 'Anna Karenina"nın yuratıcısı Lev Tolstoy min Rus toplumundaki ruhsal çökuşu anlattı. Sıkıntılı bir dönemden sonra evini terk edip bir manastıra yerleşti. Daha sonra bundan vazgeçip yeniden topraklannın başına döndu. Köyluler gibi giyinip toprağı surdu, malını mulkunu terk etmeyi tasarJadı. Ama ailesinin karşı koymasv uzerıne topraklarını karısıyla çocukları arasında paylaştırdı. Bu donemde "tvan tlyiç'in Öliimü", "Kreutzer Sonat", "Hacı Murat", "Diriliş" gibi birçok roman yazdı. 1897'de yayınlanan "Sanat Nedir?" adlı kitabında, sanata dinsel, ahlaksal ve toplumsal işlevler yukleyen bir estetik sistem geliştirdi. Rus Ortodoks Kilisesi, "Diriliş" adlı romanın bazı bölumlerini suçladı, Tolstoy'u tanrıtanımaz ve sapkın olarak aforoz etti. Ama bu, aydm gençler arasında yazarın ünunu artırmaktan başka bir işe yaramadı. Yasnaya Polyana, bir ziyaret yeri olup çıktı. Tolstoy, 10 kasım 1910'da gizlice topraklarından ayrıldı. Ama yolda, bugun Lev Tolstoy adını taşıyan Astapovo İstasyonu'nda öldu. Lev Tolstoy, hemen butun edebiyat eleştirmenlerince dunyanın 2000 yıhnın, bireylerin ahlaksal gelişimi ve yönetimlerin yozlaşıp çuriımesi tarafından biçimlendirildiği inancındadır. Tolstoy, kendi deyimiyle "azınlığın çoğunluk üstündeki evrensel baskısı" karşısında tum umudunu, insanların, tek tek .bireylerin ahlaksal gelismesine bağlar. Tolstoy'a göre, ıdeal toplum duzenine giden yol, sevgi yasasına uygun davranan ve her tür şiddeti yadsıyan bireylerin ahlaksal yetkinliğe erişmesinden geçer. Tolstoy'u en buyük romancılardan biri kılan iki romanından biri "Savaş ve Barış", öburü "Anna Karenina"dır. Gerçekte, unlu yazarın "Savaş ve Banş"daki anlatım yöntemi ve uslubu "Anna Karenina"dakiyle aynı olmakla birlikte, iki kitap arasındaki zaman dilimi, Tolstoy'un yaşam felsefesinin değişme sürecini belirler. "Savaş ve Barış", yaşama sevinciyle dolu, iyimser bir romandır. Roman kişileri, ahlaksal yönden sağlam, iç çatışmalarına egemen insanlardır. 1860'lann Rus toplumunu işleyen "Anna Karenina" ise karamsardır. Kişilerin, çoğu zaman çözumsuz kalan iç çatışmaları, insanların yıkımıyla sonuçlanır. TRT III 06.58 Açılış ve program. 07.00 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Cumartesi sabahı. 10.00 Muzık köşesi. 10.45 Ankara radyosu çoksesli korosu. 11.00 Studyo FM. 12.30 Müzik dergisi. 14.00 Müzik bahçesinden. 15.00 Cumartesi aiskoteği. 16.00 Her plağın bir öyküsü var. 16.45 Bilince sevdiklenmiz. 17.00 Haberler. 17.12 Görünüm. 17.20 Çay saati. 18.00 Gençler için. 19.00 Haberler. 19.12 Görünum. 19.20 Çağdaş Türk sanat müziği. 20.00 Gramofon. 21.00 Günümuzde caz. 22.00 Haberler. 22.12 Görunum. 22.20 Gecenin getirdikleri. 23.00 11. Uluslararası lstanbul Festivalinden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT II 06.58 Açılış ve program. 07.00 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Kaynaktan antene. 09.45 Türkçe sözlü hafıf müzik. 10.00 Erkekler topluluğu. 10.30 Türküler ge BULMACA Kiiltiir Servisi En başarılı beyazperde uyarlamalarından birini izleyeceğimiz "Anna Karenina" romanının yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylul 1828'de Rusya'ın Tula kentinde Yasnaya Polyana'da dünyaya geldi. Toprak sahijbi soylu bir ailenin çocuğu olan Tolstoy, çocukluk yıllarını aile topraklarında geçirdikten sonra, bir süre Kazan Üniversitesi'nde öğrenim gordu. Ancak bu öğrenimden hoşnut kalmayarak, 1847'de Yasnaya Polyana'ya geri döndü. Bu topraklarda çalışan köylülerin yaşam duzeyini yukseltmeye çalıştıysa da bir sonuçalamadı. 1852'deorduyayazıldı, Kafkasya ve Kırım seferlerine katıldı. 1857'de Fransa, lsviçre ve Almanya'yı kapsayan bir yolculuğa çıktı. Yolculuk dönuşu Yasnaya'da koylu çocukları için bir okul açtı. 1862'de bir orta sınıf ailesinden gelen Sofya Andreyevna Bers'le evlendi. Ardından Tolstoy'un romancı olarak buyuk dönemi geldi: 186569 arasında "Savaş ve Barış"ı, 187577 arasında "Anna Karenina"yı kaleme aldı. 1882'de yayınlanan "Bir ttiraf" adlı yapıtında, yaşamın anlamına bir yanıt ararken, done 109 Büyük paradoks Aşağıdaki el Hugh Kelsey ve G6za Ottlik'in birlikte yazmış oldukları Adventures in Card Play (Kâğıt Oyununda Maceralar) adlı kitabından alınmıştır. Londra'da Victor Gollancz Ltd tarafından yayınlanan ve dunyanın bir numaralı briççisi Terence Reese'in "Zamamnın önünde" ya da "Geleceğin kitabı" olarak nitelediği bu eserin ilginç yönü iki romancı tarafından yazılmış olmas» vebu bakımdan ayrıca yüksek bir edebi değer t$y& masıdır. Nitekim, Hugh Kelsey lskoçyalı bir romancı iken d < ^ yaca ünlü bir briç yazarı olmuş, Macar G6za Ottlik ise, tam t<£& sine, önceleri sadece bir briç yazan iken, sonradan roman yazmaya başlamıştır! • ARV105 <^R O RDV103 D7 • D8742 <?V10 X X Lev Tolstoy en buyuk roman ve öyku yazarlarından biri sayılır. Ama Tolstoy, yazarhğının yanı sıra, tarih, eğitim ve sanat konularındaki savları ve şiddete kesin karşı çıkışıyla, 19. yüzyıl liberalizminin etkisinde saygın bir Rus duşunurudur. Insanlık tarihinin son Can çekişen kitapçılığımız Dcmiıtas Ccvhıın Ertem Eğilmez, içinde yaşadığı Çağlayan olayını anlatıyor rını çıkarmak zorundalar ve BaBelki de ilk kez, bir yayınevi bıali'nin matbaa kapasitesi angazetelere çarşaf çarşaf kitap ila cak o kadar o zamanlar. nı veriyordu. Kitapçılık dünyaNe acıdır ki, bugun de şöyle uç mıza yenilikler getiriyordu. beş kitap onbeş gun içinde yuz bin filan satacak olsa, acaba BaHer ayın birinde ve onbeşinbıali'nin kapasitesi yeterli midir, de bir kitap yayımlayacaktı. Kitaplar, plastik ciltli ve plastik ka hiç sanmam. paklı olacaktı. Çunkü o tarihe" Kitapçılık dunyamıza bir kuykadar, Babıali'de kitaplar, for ruklu yıldız gibi gıren, tıpkı bir malar katlandıkıan sonra kesil meteor taşının atmosferi ışığa meden kapağa yapıştırılırdı. Do boğarak yırtıp gitmesi gibi, korlayısıyla da, kitabı okuyabilmek kunç bir parlaklıkta yanıp sönen için ustten ve önden, bıçak, ta Çağlayan Yayınevi'nin kurucusu, rak, vb. gibi bir şeyle açmak ge fikri ilk ortaya atanı, o yıllarda rekti. Böylece de, kitap tiftik tif henüz daha 2425 yaşında toy detik yırtıhrdı, iç sayfalar kapağa likanlı Ertem Eğilmez, bugun yapışık olmadığından kolayca unlu bir sinemacı. Yeşilçam'ın en dökulüverirdi. tşte, Çağlayan Ya buyuk şirketlerinden Arzu Filmyınevi'nin getirdiği en büyük ye in sahiplerinden biri. Filmleri niliklerden biri bu. ödüller kazanmış bir yönetmen. Çağlayan Yayınevi'nin ilk ki Sinema dünyasında da, yayımcıtabının çıkış tarihini, yayınevinin lık dünyasındaki kadar başarıh. tasarımcısı, kurucusu, sahibi Er Tank Akan'ı, tarık Akan yapmış, tem Eğilmez de tam olarak Kemal Sunal'ı keşfetmiş... anımsamıyor. Ama olay şimdi • Kitapçılığımızm bugünkü dugibi aklında. O sıralar Babıali rumunu kısaca özetleyerek, Çağnin en unlü yayınevleri bile en layan Yayınları olayını anımsakabadayı kitabı 35 bin ancak tınca kendisine, birden öylesine basıyorlar. Ertem Eğilmez'lerse coştu ki... Her zamanki o buyük yayınevinin ilk kitabı olan Refik özguveniyle, kendine özgü kuHalit Karay'ın "Yeraltında Dunfurlu, içten, coşkulu anlatımıyya Var" adlı romanını on bin la konuştu da konuştu... basmaya karar vermişler. Gel gör Allah aşkına, o çağlayan Yaki, daha ilk gunu sabahın körun yınları fıkri nasıl doğmuştu? de bir tek kitap kalmarmş bayiNasıl mı doğmuştu?.,. Her zalerde. Akşama kadar yayınevine manki gibi, parasızlıktan... Iktit'elcn kitap isteklerinin toplamı sat Fakultesini bitirmek üzereyıs3, JO35 bin dolaylarında. Ondim. Son sınıfta, ailemden ha•JZÎ, guniçınde arxak70 bin kitap bersiz evlendim. Babam öğrenin'.jasabilmışler, ama istekleri bir ce, "Bak oğlum, dedi. Evlenmiştürlu karşılayamamışlar. Çünkü sin, ne diyeyim, Allah mutlu etonbeş gun sonra ikincı kitaplasin. Oysa ben seni, üniversite bit 6 SA kontratınıza karşı Batı kör valesini çıkar. Yerden ruayla aldınız, pik asını çektiniz ve bir karo onörü oynadıniî. Batı asla aldı ve karo döndü. Şimdi okuyucularımızdan soruyoruz: trefl ruasının hangi tarafta olmasını isterdiniz??? Cevap tlk bakışta, trefl ruası Doğuda ise, oniki eliniz hazır gibi görünmektedir: dört karo, elden dokuzluyu oynamak suretiyle dört pik, iki trefl ve iki de kör. Ne var ki, bu oniki löveyi gerçekleştirmenize imkân yoktur. Çünkü Doğu, doğru savunma yapacak olursa, Treflden iki kez ele geçmenizi engelleyecektir: Yerden yediliyi oynarsanız ruayı koyacak, damı oynarsanız ruayı oturmayacaktır! öyle olunca da, trefl ile bir defaya mahsus olarak ele geçtiğinizde kör asına yerden ne yerseniz yiyin, pikten üç el yapamayacaksınızdır (inanmazsanız kâğıtları dizerek deneyebilirsiniz.) Buna karşılık, eğer trefl ruası "bien place" (elverişli tarafta), yani Batıda (!) ise, metr karolarınızı çekip trefl damını asla ezerek ele geçtikten sonra şu oyun sonuyla kontratınızı yaparsınız: 0 •R • D874 <v B K G D • 96 0 0 • 1095 SOLDANSAGA 1/ KanunîSultanSüleyman'ın son seferi. 2/ lri taneli bezelye... Esas. 3/ Japonya'da bir şehir"... Bir nota. 4/ Çinkonun simgesi... Bir vşit kement. 5/ tcar... Baryumun simgesi. 6/ Bizmutun simgesi... Ingilizce "bay" kelimesinin kısaltılmış şekli... Kayıp. 7/ Karışık renkli... Akıl... Neodimin simgesi. 8/ Fâhiş faiz... Yeniden canlandırma. 9/ Unlü bir güreşçimizin küçük adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Hint Okyanusu'nda bir ada. 2/ lspanya'da bir şehir... Uygurlarda, Karahanlılarda ve Selçuklularda hükümdarlara ve hanedana mensup prenslere verilen unvan. 3/ Tasa, üzüntü... Bir çeşit kaba ve kalın şayak. 4/ Iklimler... Yetersiz. 5/ Yakarma. 6/ ABD'nin Ingilizcesı... Mezar. 7/ Su... Hafniyumun simgesi. 8/ Habeş büyüğü... Beden, yapı. 9/ Yönetici, iş başında bulunan kimse. DUYURU Karekökdört Dersanesi Müdürlüğü'nden Kurumumuzda bir yıl sureyle görevlendırılecek pedagojık îbrmasyona sahip, yeterli ve dersane deneyimı bulunan matematik, fızik, kımya ve biyoloji dersi öğretmenleri aranmaktadır. tsteklilerin şahsen dersane müdürlüğune başvurmaları duyuruluı. Tel: 23 837 ADANA tikten sonra doktora için Paris'e gondermek istiyordum. Bunun için de on bin lira biriktirmiştim. Al şu on bin lirayı, ister Paris'e git karın izin verirse, ister kendine bir ekmek kapısı aç. Keyfiniz bilir artık!' Paris lafını duyunca, inan, karım duştu bayıldı. Gider de, ya dönmezsem... Tabii, bizim doktora projesi suya duştü böylece. Ben de tuttum bir bakkal dükkanı açtım, Moda'da, evimizin altında. Guya iktisat okumuşum... Yahu, Çamlıca tepesinde bakkal dukkanı açılır mı? O yılların Moda'sı, bilirsin, hemen hemen öyle. Neyse... O yıllarda, şimdiki gibi değil ki bakkallık. Her şeyi sen tenekeyle, çuvalla alacaksın, gram gram litre litre satacaksın. Lakin, şaptığımın tenekeleri, çuvalları aldığım gibi çıkmıyor ki... Bilmem kaç litre bir teneke zeytinyağı alıyorum. Damlıyor, akıyor. Eksik çıkıyor. Guya yuz kiloluk bir çuval şeker alıyorum, ne satarsam da yazıyorum bir kenara, bir kilo, yarım kilo, ikiyüzelli gram diye, sonuçta topluyorum, bakıyorum, bi zim çuval 95 kilo, 96 kilo filan. Hep zarardayım. Velhasıl bizim bakkal dukkanı tez elden iflas etti, on bin liramız gitti. Tuttum, ben de askere gittim. O sıralar, Mahmut Zeki, Babıali'de olaylar yaratıyordu çıkardığı dergilerle. Yaptığı da, mayolu kadın resmi basmak. Eİergiler, yuz bin, 120 bin satıyor. Mayo dedimse... Şortlu kadın resimleri basıyor. Tuzla'da yedeksubay okulundayım. Işte Mahmut Zeki'nin, sanırım adı "Gönül Magazin" olan dergisi okula da geliyor. Biz 400 öğrenciyiz okulda. Inanmazsın, bizim orada tam 395 adet Gonul Magazin satılıyor. Refik Erduran da, bizimle beraber askerdi. Ona dedim ki, bir gun, askerden sonra ben de bir yayımcılık yapacağım. Çağlayan Yayınevinin temeli işte budur. Refik Erduran, birlikte yapalım, dedi. Ben de ortak olayım. Tamam dedik. Kör asını çektiğinizde Batı pik yiyemez, çünkü bu takdirde yerden trefl atar ve pik dokuzlusunu oynayarak dört pik yaparsınız. Buna karşılık, Batı trefl ruasını yerse, yerden küçük bir pik atar ve iki defa pik empası yaparak (trefl valesi elinizde antredir) yine başka el vermezsiniz. Evet, gerçek bir paradoks: trefl ruası "elverişli" tarafta ise şlemin çıkan, "elverişsiz" tarafta ise batarı yoktur! Batının karo asıyla el tuttuğunda (ister ilk ister ikinci turda) kör oynamasının savunmaya hiçbir yararı olmaz, olsa olsa zararı olabilir. Şöyle ki, trefl ruası kendisinde ise oyun sonunda sıkışır, ya trefl ruasını ya da pik yemek zorunda kalır; yok eğer trefl ruası ortağında ise, bu defa da batacak oyunu çıkartır: Güney yerden TREFL DAMINI yer, pik empası yaparak yere geçer ve toplam dört pik, iki kör, dört karo ve iki trefl ile oyun "bien" olur. 110Lloyd'un miniminisi • • 0 973 A 0 A • R92 K •3 D B •5 G 0 V5 Koz PİK. Güney elden oynar ve her savunmaya karşı DÖRT el yapar. • A10 Sürecek 0 108 4> l