10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 TEMMUZ 1983 EKONOMÎ CUMHURÎYET/9 Günün Aynası Emisyon hacmi yılın ilk yarısında 76 milyar lira genişledi ANKARA (ANKA) Emisyon hacmi yılbaşından 15 temmuz tarihine kadar geçen 6.5 aylık dönemde 75.6 milyar liralık genişleme kaydetti. Buna göre, yılbaşında 542.7 milyar lira olan piyasadaki para miktarı 618.4 milyar lira düzeyine ulaşmış bulunuyor. Emisyon hacmindeki genişleme oranı ise yüzde 14 olarak hesaplandı. Geçen yılın eşdöneminde ise piyasaya 68.8 milyar lira sürülürken, emisyon hacminde yüzde 18 oranında genişieme kaydedilmişti. I m " Kişi başına milli gelir 800 dolara dtişecek NİLGÜN UYSAL Toplum olarak çok sık kullanıp sevdiğimiz "milli değerler" sözcüğünün "ekonomik" ola.ak belki de en isabetli ölçüsü "adam başına dttşen milli gelir"dir. Birkaç gün önce tüm Türk basınında yer alan bir haber, bu stratejik "ölçü" açısından gözden kaçırılmayacak bir sinyal çakıyordu: Türkiye'de yedi yıldan beri ilk kaz bu vıl kisi başına düşen milli gelir 1000 doların altına düşecekti. Ne demekti bu? Doğrusu haberi ilk okuduğumuzda, önce aklımıza Prof. Zeyyat Hatipoğlu geldi. Sayın Hatipoğlu, btından birkaç yıl önce, Türkiye'de kişi başına milli gelirin düşmesi gerektiğini bundan başka da çare olmadığını söylemişti. Bir bakıma hoca'nm sözü gerçekleşmiş bulunuyordu. Bir süredir yabancı bir ülkede öğretim Uyeliği yaptığı için önce "keşke hoca burada olsa da kendisine sorsak" dedik. pılacak olursa, milli gelirdekl dttşüşün daha az olduğu göriilür.) Dolarla yapdan hesaplamada, milli gelirin düşmesi, dolayısıyla göreceli olarak yoksullaşma şöyle ortaya çıkmaktadır: Dolar Türk lirası karşısında değer kazanınca, dışandan alınan ara ve yatınm mallanna eskiye göre çok daha fazla bir bedel ödemek gerekmektedir. Malını dıştan dolarla satın alan kişiler, firmalar dolar pahaldandıkça, daha yiiksek bir fiyat ödemek zonında kalmakta ve artan fiyatlan da halka ister istemez yansıtmaktadırlar. Aynı mala eskisinden daha fazla para ödemenin doğal sonucu da gelirlerde azalmadır. 1 dolar 100 Hrayken, 200 lira olursa, kişi başına düşen gelir de 1000 dolarken, 500 dolar olıır tabii ki... 'Nasıl böyle oluyor'u böylece açıklamış oluyoruz. kasının önemli olmadığını artık kimse söyleyemez. Bir kez afyonu verdinlz artık. thracatı arttırmayı hedef aldınız ve o hedef doğrultusunda da mesafe kaydettiniz. Kolay dönemezsiniz. thracat gelirini arttırmak zorunda olan Türkiye, dolar kurunu da yükseltmek zonındadır. Böyle olunca da ister istemez milli gelir düşecektir. Başka çare yoktur. karşısında gerçekçilikten uzaklaşmıştı. 1980'den itibaren ise gerçekçi kura yakıaşmaya başladık. Bugün TL'sının dolar karşısında değer kaybetme oranı, resmi enflasyon hızından daha fazladır. özellikle son bir yıl içinde dolar karşısında yapılan kur düzeltmeleri gerçekçi düzeyde tutulmamıştır ve enflasyonu yansıtmamaktadır. Buna rağmen, kişi başına düşen milli gelir dolar olarak düşmektedir. Başka bir anlatımla, kur politikası çok gerçekçi olmadığı halde kişi başına düşen gelir 1000 dolann altına düşmüştür. • tkinci neden ise, aynı yaklaşım çerçevesinde uygulanan kur politikasıdır. Bu kur politikası sonucu, Türk parasının sürekli değer yitirmesidir. Bir yandan enflasyonun hâlâ yüksek oranlarda seyretmesi bir yandan da döviz arztalebindeki dengesizliğin sürüyor olması ve nihayet TUrk lirasının sürekli değer kaybetmesi paramızın özellikle dolar karşısında hızla değer kaybına neden olmaktadır. Daha önce,milli gelirin düşmesi gerektiğini söyleyen Prof, Hatipoğlu'nun yeni yorumu: Faralyulı: Firma sahiplerinin hataları millete ödetilemez tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı, Transtürk ve benzer şirketlerin kurtarma operasyonlanna karşı çıkarak, "Bu gibi işletme sahiplerinin kendi hatalannı kabul etmelerinin geçerli bir mazaret olamayacağı açıktır. Bu hatalann cezası milletin sırtına yükletilemez" dedi. Faralyalı, Maliye Bakanı'nın ticari bankaları bu konuda zorlamasının da yanlış sonuçlara yol açacağını kaydetti. Ersin Faralyalı, Maliye Bakanlığı içfn büyük bir çelişki yaratan Transtürk olayına değinerek şöyle konuştu: "Eski ve yeni kanunda uyulması gereken şartlara uymayan, ve gazete haberlerine göre 25 milyar lira borca girmiş bir miiessesenin borçlannın ertelenmesi ve hatta ilave yardımda bulunulması için bizzat sayın Maliye Bakanımız ticari bankalan zorlamaktadır. Zor dunımda olan şirketlerin kurtanlması için önceden saptanmış belli eşitlik prensiplerine uygun kriterler olmadan yapılacak her tiirlii devlet desteği işte bu örnekte olduğu gibi, bir çoğu haklı nedenlere dayalı talepleri tahrik edecektir." ' Prof. Dr. Zeyyat HATİPOGLU Zenginler de yoksullaşacak Kimse demesin ki, yoksullar daha yoksullaşırken zenginler de daba zenginleşiyor ama. Hayır bu böyle olmamaktadır. Bugünden yanna toplumun alt gelir kademelerinden başlayan yoksulluk Ust kademelere doğru çıkacaktır. Başka bir anlatımla, zaman içinde yoksullaşma daha üst gelir gnıplan için de sözkonusu olacaktır. Buna dayanmak gerekir ve bugünkü ekonomik politikaya da devam etmek..." "Duruma ne dersiniz" sorusunu Prof. Dr. Besim Üstünel'e de sorduk. Besim Hoca, şu sırada Türkiye'de kur düzeltmelerinin gerçekçi düzeyde olmadığını hatırlatarak; "Türk lirasının dolar karşısındaki değeri daha gerçekçi olarak belirlenmiş olsa 1983 için kişi başına düşen milli gelir, değil 911 dolar onun da altında gözükecektir" dedi. Refah gerilemesi Böylece nüfusumuz hızla artarken, üretim artış hızımızın gerilemesi ve paramızın da hızla değer kaybetmesi sonucu, Türkiye'de dolar ifadesiyle kişi başına gelir kaçınılmaz olarak düşmüştür. Kişi başına gelirdeki BM'nin azgelişmişlik sınırı "Birlesmiş Milletler'in azgeliş Rantlara ne oldu? "Neden böyle oluyor'a gelince... Bundan birkaç yıl önce araş DtE'ye göre 1983 yılı enflasyonu yüzde 24.2 olacak ANKARA, (ANKA) Devlet Istatistik Enstitüsü, 1983 yılı enflasyon tahminini yüzde 24.2 larak hesapladı. Yılın ilk üç ay«k gelişmeleri esas alınarak gerçekleştirilen ulusal gelir tahmininde yer alan bu enflasyon bekleyişinin düşük olduğu savunuluyor. Uzmanlar, enflasyonun yılın ikinci çeyreğinde, birinci çeyregine göre hızlandığını, bu durumda 1983 yıh için yapılacak gerçekçi bir enflasyon tahmininin yüzde 25'in üzerinde olduğunu vurguluyorlar. Bu durumda, enflasyonun yüzde 20'ye kadar düşürülmesinin hedeflenmesine karşın, 1982 yılının yüzde 27.2'lik gerçekleşmesinden önemli bir farklıhk göstermeyecek. Devlet Istatistik Enstitüsü, 1983 yıhnda en düşük fiyat hareketini yüzde 18.8 ile tanm kesiminde bekliyor. Buna karşın sanayi kesimindekifiyatartışının yüzde 28.3 olacağı tahmin ediliyor. Inşaat sektöründe, yaşanan büyük durgunluğa karşın, yüzde 22.1 'lik bir fiyat artışı hesabı yapan DİE, iç talepteki daralmanın da toptan ve perakende ticarette yüzde 24.4'lük bir fiyat artışı öngörüyor. Prof. Dr. Besim ÜSTÜNEL Prof. Dr. Zeyyat Hatipoğlu: Bu birşey değil. Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin daha da düşmesi gerek. Bir kez afyon verilmiş ve ihracatın artması hedef alınmıştır. Bu yoldan geri dönemezsiniz artık. ihracatın artması için dolar kurunun yüksek tutulması zorunludur. Bu da dolar olarak milli gelirin düşmesi sonucunu getirir. Herkesin yaz tatili yaptığı bir sırada gazetecilik mesleğini yürütmenin çoğu kez zor olmasına karşın şansımız bu kez yaver gidecek ve Sayın Hatipoğlu'nun tatil için Türkiye'ye geldiğini öğrenecektik. Hemen kendisini aradık ve sorduk: "Bu duruma ne dersiniz". Yanıtı ilginçti: "Bu birşey değil, Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir diizeyi daha da aşağılara 800 dolara doğru inecek. Başka çaresi yok" dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yıllar yılı bazı şeyleri söyledim. Beni eleştirdiler. Ama ne var ki, o söylediklerim hep gerçekleşti. Milli gelirin düşeceğini, düşmesi gerektiğini çok daha önce ortaya koymuştum. Bu da şöyle oldu: 1977'den itibaren Türkiye'nin hakiki milli gelirini hesapladım. Bu hesaplama, bana gerçekle, göriınen milli gelir arasında % 30'luk bir fark olduğunu gösterdi. Bugün dolarla hesaplanan milli gelirin düşmesinde rol oynayan ilk neden doların değer kazanmasıdır. (Eğer Alman markına göre bir hesaplama yatırma ve incelemeler sonucu, şunu gördüm: Türkiye'de ulusal gelirin % 30'a varan bölümü rantlardan oluşmaktadır. Bu rantlar da ulusal geliri gerçekte olması gerekenden daha fazla ya da daha şişkin göstermektedir. Tiirkiye'de uretim yapısının sağlıklı bir raya girmesi için rantlann ortadan kalkması gerekir dedim. Rantlann ortadan kalkmasının ise, en doğal sonucu ulusal gelirin azalması olacaktı. Şu kadarını söyleyeyim ki, Türkiye'de dolar olarak kişi başına düşen milli gelir daha da düşecek 800 dolara kadar inebilecektir. Artık Türkiye'de ulusal gelir içindeki rantlann payı % 30 oranında değildir. Azalmtştır. % 15 dolayındadır. İki üç yıl içinde aynı politikanın sürdürülmesi ve ulusal gelir içindeki rantlann sıfıra indirilmesi bir zorunluluktur. Ulusal gelir içinde rantlann azalan payına karşın; ülkenin kaderini yakından ilgilendiren bir başka faktör ihracattır. Ihracat eskiden onemli değildi. Onun için esnek kur da önemli değildi. Ne var ki, 6 milyar dolarlık ihracat geliri sağlamayı hedefleyen bir Türkiye için bugün durnm farktıdir. Esnek kur potltl Prof. Dr. Besim Üstünel: Kur politikası çok gerçekçi olmadığı halde kişi başına milli gelir tahminleri, 1000 dolann altına düşüleceğini haber vermektedir. Gerçekçi kur uygulanmış olsaydı, daha da düşük bir gelir düzeyi söz konusu olacaktı. düşmenin temel anlamı, refah düzeyimizin, kaynak kullamm haemimiz ve etkinliğimizin gerilemiş olmasıdır. Toplum açısından refah gerilemesi, onceki dönemlere kıyasla yaşamımızı daha dar imkânlarla sürdüreceği"1970'ler sonunda 1000 do mize işaret eder. Bu ise, bilinmelarlık sının aşmış olan Türkiye' yen birşey değildi. Özellikle sanin yeniden azgelişmişlik katego bit gelirli geniş kitleler bu sıkınrisine geri dönmesi çarpıcı ve dü tıyı son yıllarda giderek artan ölşündürücüdür" diyor ve şöyle çüde yaşamaktadır. Uluslararası görünüm açısınsürdürüyordu sözünü: dan ise, kişi başına gelir düzeyi"Konuyu neden ve yorum ol nin düşüşü ülkeler arasındaki mak üzere iki açıdan ele alabili göreli durumumuzun bozulduriz. Dolar ifadesiyle kişi başına ğunun, gelişme yanşında önemli düşen gelirdeki gerilemenin iki mesafe kaybettiğimizin işaretimişlik sının olarak 1000 dolarlık düzeyi esas aldığını belirjen Doç. Dr. Taner Berksoy'un değerlendirmesi ise, bilinci fiziğine vuran herkesin içini düğüm düğüm edecek türdendi doğrusu. Berksoy: 1977 düzeyine geri dönmek Merkez Bankası'nın 6.5 ayı Döviz birikimi 412 milyon dolar azaldı Merkez Bankası'nın kullamm konusu döviz birikimi yılbaşından buyana 411.7 milyTmdoiarhk azolrtm kâydederekf99milyoff90İffr düzeyine geriledV .. • ~w ^â Yapılan hesaplitmalara göre, döviz birikimindeki erime büyük ölçüde döviz varlıklarının azalmasından kaynaklandı. Merkez Bankası 'nın döviz varlıkları yılbaşından bu yana 344.6 milyon dolar azaldı ve 735 milyon dolar düzeyine geriledi. Doç. Dr. Taner BERKSOY Yılın ilk 6.5 aylık döneminde Merkez Bankası kaynağından bankalara 143.1 milyar lirahk kredi sağlandı. Bankaların Merkez Bankası'ndan sağladıkları kredilersöz konusu genişlemeyle 433 milyar liraya yükselmiş bulunuyor. Merkez Bankası kaynağından bankalara açılan kredilerin genışlemesine karşın, aynı kaynaktan KİT'lere ve tanm kesimine açılan krediler daralma kaydetti. KİT kredileri yılbaşından bu yana 38.5 J ~ milyar lirahk daralmayla 163.9 milyar liraya geriledi, aynı şekilde, Ekonomi Servisi tstanbul Tanm Kooperatifleri'ne Merkez Bankası kaynağından sağlanan kreSanayi Odası'nın 31. Kuruluş diler de yılın ilk 6.5 aylık döneminde 24.1 milyar lirahk daralmayla Yıldönümü törenlerle kutlandı. 18.5 milyar lira düzeyine geriledi. Yapılan ödul töreninde konuşan ISO Meclis Başkanı Ibrahim Bodur, "Odamıza üye sanayiciler 1982 yılında 1.2 milyar dolarlık sanayi ürünü ihraç etmişler ve 30 milyar lirallık kurumlar vergisi ANKARA, (ANKA) Ulaş sının 361 'e, 200 tondan buyuk ödemişlerdir" dedi. tırma Bakanlığı, kara yoluyla firma sayısının ise 287'ye çıktıISO'nun 31. Kuruluş Yıldouluslararası yolcu ve eşya taşı ğı belirtilerek böylece toDİam firnumu nedeniyie duzenlenen ödul maları hakkındaki yönetmeliğin ma sayısının 648'i, toplam öz aradığı koşulları sağlamaları mal kapasitelerinin ise 143 bin 54 töreni dun Odakule'de yapıldı. için, firmalara tanıdığı sureyi 1 tonu bulduğu bildirildi. Açıkla Törende 343 İSO üyesi gerçekIeştirdikleri sanayi urünu ihracaekime kadar uzattı. Daha önce mada şöyle denildi: tından oturu altın, gümüş ve ki açıklamada sürenin 1 ağustos"Yeni yönetmeliğin uygulan bronz madalya ile ödüllendirilda sona ereceği bildirilmişti. maya başlanmasıyla küçük fir diler. Yüksek düzeyde kurumlar malarda öniimüzdeki günlerde vergisi ödeyen 89 uyeye de yine Ulaştırma Bakanlığı'ndan ya birleşmeler ve büyümeler altın, gümuş ve bronz madalya pılan açıklamada 21 nisan tari beklenmektedir. verildi. hinde çıkan yönetmelikle, küçük Nitekim, 28 temmuz 1983 giiödül töreninde bir konuşma firmaların birleşmelerinin ve bü nü itibariyle 21 yeni firma kurulyümelerinin beklendiği belirtildi. muş, 33 küçük firma ise isteni yapan İSO Meclis Başkanı İbraAçıklamada, 1 haziran tarihine len şartları sağlayıp 2 yıllık ulus him Bodur özetle junlan söylekadar 200 tondan küçük ulusla lararası taşıma belgelerini almış di: "1950li yıllarda başlatılan sanayileşme hamlesinde Turk sararası taşıma yapan firma sayı lardır." nayicisi ve Türk müteşebbisi, kendisine verilen görevi üstlenmiş, üretimini ve yatırımını güİZMİR (a.a.) Pınar Süt tılan 1 kiloluk paket sütler 170 nümuze kadar vatana ve millete ürettiği bazı ürünlerinin satış fi liradan satılacak. 250 gramlık te hizmet addederek sürdürmüşlür. Türk sanayicisi ve müteşebbisi, yatlarına zam yaptı. reyağlann yeni saüş fıyatı ise 250 bu arada ülkemizin yetişmiş in.Pınar Süt Fabrikası yetkilile lira oldu. Yarım kiloluk ve 250 san gücü ihtiyacının karşılanmarinden alınan bilgiye göre, piya gramlık sütlerin ise eski fiyatla sında etkin rol oynamış, toplusada daha önce 150 liradan sa rından satışına devam edilecek. mun sadece ekonomik yonden değil, sosyal yonden de gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Odamıza üye sanayiciler, 1982 yılında gerçekleştirdikleri 1.2 milDövizin Döviz Döviz Efektif Efektif yar dolarlık sanayi ürünü ihraAhş Ahş Cinsi Satış Satış catıyla, Türkiye genel ihracatın1 ABD Doları 228,90 233,48 228,90 235,77 da yüzde 50'ye yakın pay sahibi I Avustralya Doları 201,55 205,58 191,47 207,47 olmuşlar, ayrıca vergi ödemede 1 Avusturya Şilini 12,34 12,59 12,34 12,71 de Hazine'ye sadece 89 üyesiy1 Batı Alman Markı 86,55 88,28 86,55 89,15 le 30 milyar liralık katkı sağla1 Belçika Frangı 4,33 4,42 4,11 4,46 mışlardır." 1 Danimarka Kronu 24,09 24,57 24,09 24,81 Sanayi ihracatını engelleyen 1 Fransız Frangı 28,78 29,36 28,78 29,65 sorunlann çözümlenmesi duru1 Hollanda Florini 77,46, 79,01 77,46 79,79 munda 1983 yılında yalnızca 1 îsveç Kronu 29,58 30,17 29,58 30,47 İSO uyesi sanayicilerin 2 milyar I lsviçre Frangı 107,54 109,69 107,54 110,77 dolarlık sınai ürün ihraç edebi100 ltalyan Lireti 14,62 14,91 13,89 15,06 leceklerini kaydeden Bodur, çö100 Japon Yeni 94,78 96,68 90,04 97,63 züm bekleyen sorunları şöyle 1 Kanada Doları 185,80 189,51 176,51 191,37 özetledi: 1 Kuveyt Dinarı 781,88 797,78 742,78 805,33 "Bu arada ihracatın teşvikin1 Norveç Kronu 31,01 31,63 29,46 31,94 de, yüksek düzeyde istihdam 1 Sterlin 348,00 354,96 348,00 358.44 sağlayan sanayiciye özel prim 1 S. Arabistan Riyali 66,36 67,68 63,04 68,35 uygulanması ısrarla takipçisi olduğumuz hususlardan biridir.. Aynca, istihdam sorununun halli ve yatınmlann canlandırılması bakımından ihracatçı sanayiciCUMHURİYET 26.500 26.300 nin sağladığı dövizlerin bir böREŞAT 25.500 26.000 lümüyle dış borçlarını zamanın24 A YAR 3.620 3.640 dan önce ödeyebilmesi imkfinı22 A YAR Btlezik 3.290 3.400 nın getirilmesi yerinde olacakG ÜM ÜŞ 81.00 83.00 tır." Bankalara 143 milyarhk kredi açıldı Sayın Üstünel açıklamasında "nasıl ve neden" sorularına tarihsel gelişimi de gözönünde tutarak yanıt getiriyor ve şöyle konuşuyordu: "Türkiye'de dolar olarak kişi başına düşen milli gelirin gerilemesinde iki faktörün önemi vardır. Doç. Dr. Taner Berksoy: Bu durum, • Bunlardan birincisi reel faktörlerdir. Üretim ve gelir rakam daha önceki dönemlere göre daha dar ları ülkemizde 81'e kadar görü imkânlarla yaşamımızı sürdüreceğimize işaret eder. Birlesmiş Milletler, nürde arttı. 1977'ye göre yapılan bir de azgelişmişlik sınırı olarak kişi başına ğerlendirmede ise, üretim ve bü 1000 dolarlık geliri esas almaktadır. yüme açısından gerilemeler vardı. 81'de "büyüme" dahil bir 1970'ler sonunda 1000 dolar sınınnın çok ekonomik göstergede belir üstüne çıkmayı başaran Türkiye'nin li bir iyüeşme ortaya çıkmıştı. azgelişmişlik kategorisine geri dönmesi Ancak, bu iyileşme 81 öncesin düşündürücüdür. deki eksi ve eksinin altındaki büyüme oranlanna göre bir iyidir. Birlesmiş Milletler'in azgeleşmeydi. 1977'ye göre ise, bir temel nedeni vardır. • Birincisi, üç yılı aşkın süre lişmişlik sınırı olarak önerdiği iyileşme sözkonusu değildi. Olsa olsa, yeniden 1977 seviyesini dir uygulanan ve istikran sade 1000 dolarlık düzeyi gözönüne bulmaya doğru bir gelişimden ce ekonomik daralmada arayan alacak olursak, 1970'lerin soiktisat politikalarıdır. Bu tür is nunda bu sınırı önemli ölçüde söz edilebilirdi. tikrar anlayışının doğal ve bek aşmış olan Türkiye'nin son yıl1983 tahminleri doğrultusuav lenen sonucu ile karşı karşıya larda yeniden sözkonusu sınırın altına düşerek azgelişmiş ülkeler da duruma baktığımızda, 77 dü yız." zeyine gtri dönmek açısından Ulusal gelirin yıllık artış hızı kategorisine dönmesi, yitirdiğifazla bir yol alınamayacağı önemli ölçüde düşmüştür. Yeni miz mesafeyi çarpıcı ve düşünanlaşılmaktadır. açıklanan resmi tahminlere gö dürücü biçimde ortaya koymak• Bir ikinci faktör, TL'nin do re, içinde bulunduğumuz yılda tadır. Öniimüzdeki yıllar açısınlar karşısındaki değeridir. 1974 da bu düşme daha belirgin hale dan bu, özellikle üstünde durmamız gereken bir sorundur." sonrasında, Türk Hrası, dorar getecefcttr. En fazla ihracat yapan ve vergi ödeyenler ödüllendirildi J 1982 yılının İSO üyesi ihracat şampiyonlan İhracat Tutan 42.9 milyon dolar 42.1 milyon dolar 22.4 milyon dolar 21.4 milyon dolar 18.3 milyon dolar 18.1 milyon dolar 16.3 milyon dolar 16.2 milyon dolar 15.7 milyon dolar 15.4 milyon dolar 15.0 milyon dolar 13.9 milyon dolar 13.1 milyon dolar 12.2 milyon dolar 11.9 milyon dolar îhra 1982 yılının İSO üyesi vergi şampiyonlan Firma Adı Ödediği Vergi (TL.) 1. Otomarsan l.S58.263.916 2. The Shell Co.Of Turkey 1.311.654.659 3. Türk Pirelli 1.291.827.152 4. Unileverİş 1.060.085.852 5. Türk Kablo 1.011.728.966 6. Good Year 992.747.851 7. M.A.N. 970.141.240 8. IBM 966.557.615 9. Erciyas Biracıhk 801.067.764 10. NETAŞ 739.647.315 11. İZKA Rabak 620.586.251 12. Bağfaş 571.943.809 13. Ülker Gıda 566.494.676 14. Kordsa 510.485.926 15. Aksa 503.070.463 Çelikel: IMF'ye niyet mektubu vermek yerine niyetini araştıralım İSTANBUL (THA) İstanbul Sanayi Odası ISO Meclis Başkan Vekili Murtaza Çelikel, Türk ekonomisini ara kararlarla ayakta tutmanın mümkün olmadığını, yeni ilke kararları alınması gerektiğini belirterek"ekonomimizin sahipsizliği sorunu çözümlenmelidir" dedi. Murtaza Çelikel, IMF'nin direktiflerinin maliyetini Türk ekonomisinin yavaş yavaş ödemeye başladığını söyledi. Yapılan belirlemelere göre, Türk ekonomisinin göstergelerine tek rengin hakim olduğunu öne süren Çelikel, şöyle devam etti: "Bu da kınnızıdır. Son petrol fiyatlanndaki ayarlamalar dolara göre gerçekçi bir şekilde belirlenmemiştir. Gerçek rakamlar daha fazladır. Ekonomiye ilişkin beyanlar ve rakamlar ise artık resmileşmeye başladı. 1979 yılında kişi başına düşen milli gelir 1.446 dolar iken, IMF üe yapılan işbirliğinden sonra 911 dolara kadar düşmüştür. Türk lirasının değeri sürekli düşmektedir. TUketim mallanna zam ekonomik ilke haline getirilmiştir." IMF'ye niyet mektubu vermek yerine, IMF'nin niyetinin araştırılması gerektiğini belirten Çelikel, daha sonra şunları söyledi: "İMF'siz bir milli karar ekonomisi modeli VVashington'da değil, Ankara'da geliştirilmelidir. Ekonominin ara kararlarla ayakta tutulması imkfinsız hale geldiğine göre, yeni ilke kararlan alınmalıdır. Ekonomik karariar için politik gelişmeler ve yaklaşan seçim mazeret olmaktan çıkartılmalıdır. Sonın ekonominin sahipsizliği sonınudur ve acilen çözümlenmelidir." TIR firmalarına tanınan süre iki ay uzatıldı Firma adı 1. Otomarsan 2. Batıhlar Giyim 3. Narin Mensucat 4. Aksa 5. Akçimento 6. Çelpaş Çelik Profil 7. Gübre Fabrtkalan 8. Mensucat Santral 9. AkAl Tekstil 10. Paşabahçe Cam San. 11. Kordsa 12. Komili 13. Motopar 14. Çanakkale Çimento 15. BİSAŞ Iplik Pınar Süt ürünlerine zam yupıldı DÖVİZ KURLARI "Makine sanayiinde talep sıfıra iniyor" İSTANBUL, (THA) Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası MESS eski Başkanı ve Işık Makine Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrii Er, "Son aylarda makine sanayiine olan talebin sıfıra doğru gittiğini ve siparişlerin durduğunu" söyledi. Er, "Makine sanayiinde hammadde ve malzeme sıkıntısı tartışmalan bu durumda son bulmuştur" dedi. Maliyet, enfiasyonunun ağırlığının makine sanayiine de yansıdığını belirten Er, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Uretim artışı yerine, üretim düşmesinin yoğunlaştığı bu dönemde yenilenen toplu sozJeşmeler sonucu Ucretlerde artışlar meydana gelmektedir. Varolan sermayelerini daha canlı bir sektöre kaydırmak veya yan bir sanayide değerlendirerek, faaliyetini sürdiirmek üzere birçok makine sanayii işvereni araştırma yapmaktadır." ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI P n e t ı r m n v«» r » * » v r ı i f r l f u r l » m r » i n l r " G l d a maddelerinin fiyatlan başını alıp giderken pastırma ve peynir r « M l H I I t l VC p e y i l i r u e UaiIipiHK | t i m i geriliyor. Satın alma gücü düşen tüketici gjbj yivecek erin tuke kesimi artık bu tür maddeleri "lüks" sayıyor ve ancak arada bir sofrasına koyabiliyor. Sürümünü artırmak isteyen bazı dükkânlar ise çareyi "damping'Mi satışlarda anyorlar. Pahalı semt şarküterilerinde kilosu 1200 liraya kadar çıkan eski kaşarın 'damping'li fiyatı 600 lira, pastırma 1100 lira. Bu 'damping'li fiyatların bile birkaç yıl öncesine göre ne kadar yüksek olduğu gözden kaçmıyor... (Fotoğraf: Kadir CAN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle