Katalog

Cumhuriyet TAKVİM 30Temmuz 1983 Imsak: 3.46 Guneş: 5.52 Oğle: 13.20 Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdüru. Hasan Cemal.Müessese Müdürü: Emine Uşakhgil, Yaa tşlen Mudürü: Okay Gonensin, • Yaa Işleri MüdUr Yardımcısr. Ahmet Korulsan, Haber Merkezı Müdüru: Yalçtn Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar. İkındr. 17 16 Akşam: 20.28 Yatsr 22.18 Temsılciter ANKARA: Yalçın Doğan, İZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mcrcan, • Servıs Şefleri: lstanbul Haberlerı: Setahattin Guler, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberlerı: Barbaros Gençak, Kültür: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yıicelman, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. Bürolar: • Ankara: Konur SokakNo: 24/4 Yeruşehir,Tel:175825175666, tdare: 183335, • İzmir. Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana; Atatürk Caddesı, T.H.K. tşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. TUrk OcağıCad 39/41, Cağaloglu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Basddığı Yer. YENt ASIR Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecıdiyeköyht. Federasyonların geleceği ortada kaUh Biliııı adamları: Milli tip sendikaya dönüş uygulaması hukuka aykırı Yeni Sendikalar Yasası'nda bir değişiklik yapılmazsa Türkİş'e bağh 6 federasyonun 250 bin civarında işçiyi ilgilendiren uygulamaları geçersiz sayılacak. ŞÜKfiAN KETENCİ Yeni Sendikalar yasası gereği yasaklanan federasyonların, milli tip sendikaya dönuşmesi ile ilgili uygulamanın yasaya uygun olmadığı savunuldu. Iş hukukçusu bilim adamları, Turklş'e bağh sendikaların, Çalışma Bakanlığından da görüş alarak uyguladıkları bildirilen, federasyonların genel kurullarını olağanüstu toplayarak tüzuk değişikliği ile milli tip sendikaya dönüşmelerinin yasal olmadığı göruşünde birleştiler. Yasada bir değişiklik yapılmazsa, Türkİş'e bağh 6 federasyonun üyesi olan 250 bin civarında'işçiyi ilgilendiren uygulamaları geçersiz sayılacak. M. Odabaş Produktivite Kurumu tarafından yeni sendikal yasalara ilişkin düzenlenen bilimsel toplantıda Prof. Munir Ekonomi, Prof. Kemal Oğuzman, Prof. Nuri Çelik, Prof. Metin Kutal, konuya ilişkin sendikacıların yönelttikleri sorular üzerine, aynı göruşu paylaştıklarını, federasyonların milli tip örgütlenmeye dönuşmesi uygulamasının yasal olmadığını bildirdiler. Prof. Münir Ekonomi sendikalar birliği olan federasyonların doğrudan işçi uyeleri olmadığına işaret etti. Işçilerin bu kuruluşlara dolaylı uye olduklarını belirterek, federasyonların olağanustu genel kurullarını toplayarak, tuzuk değişikliği ile işçilerin doğrudan uyesi oldukları milli tip sendika niteliği kazanamıyacaklarını, böyle bir uygulamanın yasal kabul edilemiyeceğini söyledi. Iş hukukçusu diğer bilim adamları aynı göruşe katıhrlarken Prof. Nuri Çelik, federasyonlann sendikaya donuşemiyeceğine ek bir hukuksal gerekçenin ise yasa içinde yer alan, "aynı turde sendikaların birleşme ve katılma kararı alabilecekleri" hukmunden kaynaklandığını belirtti. Iş hukukçuları aynca birleşme ve katılma kararları sonucunda, fesh edilen ya da katılma kararı alan sendikaların yöneticilerinin, yoneticilık haklarının devamının soz konusu olamıyacağının kesin bir yasal hukum olduğu göruşun^e birleştiler. FEDERASYONLAR NE OLACAK? Bilindiği gibi 2821 sayıh sendikalar yasa gereği 1 ocak 1984'e kadar yeni yasaya uygun tuzuk ve yeni tuzukle yapılmış genel kurullannı tamamlamak zorunda olan sendikalar dar bir zaman dilimi içinde, çok yoğun olağanustu ve olağan genel kurul çalışmalan içine girdilen TurkIş'in umutla bel bağladığı, yasanın nasıl uygulanacağı, ya da uygulanabilirlıği tartışma konusu hukumleri için, Bakanlar Kurulu'ndan çıktığı bildirilen yasa değişikliklerinin gerçekleşmesi halinde dahi, anılan tarihe kadar yapılması zorunlu binlerce seçim genel kurullarının hem anılan tarihe yetişmesı çok guç görunuyor, hem de 1 milyarın ustunde bir maliyet getireceği hesaplanıyor. UYGULAMASI ZOR FORMÜL Ancak Turklş yöneticilerinin federasyonlar sorununu da kapsıyan ve kesın gözu ile baktıkları yasa değışikliğinde, federasyonların genel kurullarında yaptıkları tuzuk değişiklikleri ile milli tip sendikaya dönuşmelerine nasıl hukuksal bir geçerlilik kazandırılacağı bilinemiyor. Yasada beklenen değişikliğin yapılmaması halinde ise, federasyonların yaptıkları olağanustu genel kurullar ile mıllı tip sendika olma kararlan geçerli olmayacak. Federasyonlann milh tip sendikaya dönuşmesi uygulamasın3a ya uye sendikalardan biri seçilerek, ya da yeni bir sendika kurularak, federasyona uye diğer sendikalann ayn ayn genel kurullar yaparak, söz konusu milli tip sendikaya katılma kararı almalan gerekecek. Bu uygulamanın yasal bir formul gorünmesine karşın, uygulanmasına hemen hemen olanaksız gözu ile bakıhyor. Çunku boyle bir durumda federasyonun kendi kendini fesh etmesı mal varhğını Turklş'e devretmesi gerekiyor. Bağh sendikalardan ise sadece milli tip sendika için temel seçilen sendika ve özellikle yonetimi avantajlı konuma geçecek. Diğer (Arkası Sa. 11., Sü. 8'de) Yargıtay kiracının lehine karar aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay, bir yıh aşkın suredir devam eden ev sahibi kiracı davasında mahkemenin kararını da bozarak ilginç bir karar aldı. Yakıt dahil kîra parası olarak 19.200 lira ile anlaşan kiracı ile ev sahibi, yakıt parasının 24.060 lıra olması uzerine mahkemelik oldular. Ev sahibi 10 yılhk kiracısı aleyhine mahkemeye verdiği dava dilekçesinde evini kiraladığı halde 4.860 lira zarar ettiğini bildirerek, kiranın yakıt dahil 61.200 lira olmasını istedi. Mahkeme ise görulen ve çekişmeli geçen dava sonunda kiranın yakıt dahil 29.558 lira olmasına karar verdi. Yakıt parası çıkanldığında eline kira olarak sadece 5.598 lira geçtiğini belirten ve karardan memnun olmayan ev sahibi kararın bozulması için Yargıtay'a dava açtı. Bunun uzerine Yargıtay Uçuncu Hukuk Dairesi şu kararı aldı: "Taraflar onceki kira dönemi olan 1 mart 1981'de yakıt dahil kira parasını 19.200 lira olarak belirlemişlerse de, yakıt parası mahkemece 24.060 lira olarak saptanmıştır. Böyle durumlarda yakıt gideri çıkartılarak çıplak kira parası bulunamayacağından, kira ilişkisinin başlatıldığı, 1 mart 1973 tarihinde kira için kabul edilen 5 bin lira kira parası içinde ne kadarının yakıt gideri olduğu araştırılarak, kira parası içindeki oran bulunmamaktadır. Bu oran dahilinde 1 mart 1981 tarihindeki 19.200 lira kira parasındaki yakıt hesaplanarak çıkartılmalı, geri kalan çıplak kira parasına yuzde 20 eklenerek üzerine yakıt parası eklenmelidir. Bu itibarla mahkemece alınan 29.558 lira kira bedeli kararının bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir." Alnıanlar, Türkiye'de "Alnıan düşıııanlığı"nm yayılmasından çekiniyor ULYA UÇER BONN "Ülkemizde yaşayan yabancılar, yalnız para kazanma olanağı değil sevgi de bekliyorlar". Bir TV yorumcusunun bu cumle ile özetlediği görüş, Alman basımnda yabancılar sorununun son gunlerde sık işlenen yeni bir boyutunu oluşturuyor. Kendi ulkelerinde "Almancı", "Almanyalı" diye aşağılanan, sırf gönderdikleri dövize bakılan ve dönuşleri iş piyasası zorlanacağından istenmeyen işçilerin, burada da "Yabancılar dışan" sloganlanyla istenmeyen kişiler olmalan ve bu durumun insanlan nasıl etkilediği, yabancılar sorununun Alman radyo, televizyon ve gazetelerinde incelenen yeni bir yönu. Almanların, bu itilip kakılan, sevilmeyen grup olgusuna eğilmesi, işçi gonderen ulkelerde kendilerine yönelen tepkilerden de kaynaklanıyor. Yabancı düşmanı akımlar ve Bonn hükümetinın yerleştirmek istediği katı yabancılar politikası yuzunden bir "çirkin Alman" imajının doğacağı endişesi dikkat çekiyor. Almanya hakkında Italyan ve lspanyol basımnda yer alan sert eleştirilere de değiniliyor, ama asıl dikkati çeken Turkiye'deki değişiklik. Türkiye'de en çok sevilen ulus olmaya ahşmış Almanlar son tepkiler karşısında şaşkın. Onun için de "Geleneksel Turk Alman dostluğu yok mu, oluyor?", "Turkler Almanya'yı ve Almanlan nasıl göruyor?" gibi sorulara yanıt arayan yayınlar arttı. Her iki ulke politikacılarının klişe halinde dillennden duşmeyen "Geleneksel Türk Alman dostluğu"nun hangi gelenekten TürkIş içinde yeni bir sorun daha patlak verdi: TEK işçileri Türkİş'e bağh TESİŞ'de yer alan Türkiye Elekt rik Kurumu işçileri yönetimde yoğun bir biçimde temsil edilmediklerini belirterek tepki göstermeye başladılar. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Turkİş içinde, sendikalar yasasınm yururluğe girmesinden sonra ortaya çıkan sorunlara bir yenisi daha eklendi. Turklş'e bağh TesIş sendikası içerisinde yer alan Turkiye Elektnk Kurumu işçileri, yönetimde yoğun bir şekilde temsil edilmediklerini belirterek, tepki gostermeye başladılar. TEK işçileri, ilk tepkilerini geçtiğimiz gunler içinde yapılan Teslş sendikasının tuzuk genel kurulunda gösterdiler. TesIş yonetimindeki bütün üyelerin Devlet Su Işleri'nden geldiğini belirten TEK'e bağh işletmelerde çalışan delegeler, genel kurul salonunun terkettiler. Salonu terkeden delegelere onculük eden Izmir Testş Sendikası Başkanı Ayhan Benderlioğlu, amaçlarınm ne Teslş, ne de Turklş'den ayrılmak olduğunu belirterek Teslş yönetiminde kendi temsilcilerinin de yer almasını istediklerini bildirdi. Teslş Sendikasının yönetiminde sektör ağırhğının sağlanması gerektiğini anlatan Benderlioğlu, özetle şu göruşlere yer verdi: "Şimdiye değin Testş yönetiminde yer alan arkadaşlanmız DSt'den gelenlerdi. TesIş'te yer alan ve TEK'te çalışan işçilerin sayısı 40 bin kadar. Oysa yönetimde TEK'te çahşanların da temsil edilmesini önererek, yönetiminin bu konuya olumlu bir biçimde yaklaşacağı umidindeyiz." Türklş içinde yer alan Turkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden Federasyonu) ile Zonguldak ve Havalisi Sendikaları arasında da buna benzer bir sorun yuzunden tartışma çıkmış ve sonunda Zonguldak Madenlş Sendikası Turkiye Maden İşçileri Sendikasından ayrılmaya karar vermışti. Öyle onaylayarak kafanı sallayıp durma. Türkiye'de olduğumuzu unutuyorsun, bunu bizim için yazmışlar (Duvardaki yazı: AUSLÂNDER RAUS! Yabancılar dışan!) kaynaklandığı Türkiye'de olduğu gibi Almanya'da geniş kitle tarafından somut olarak bilinmemekte. Birinci Dunya Savaşı'ndaki silah arkadaşlığı ve kader birliği basında da bu geleneksel dostluğun kaynağı olarak gösteriliyor. Ancak Turkiye'nin aksine, bir kötu savaş deneyimi daha yaşamış Alman halkının gözunde savaş beraberliği dostluk için yeterli bir temel oluşturabiliyor mu, orası kuşkulu görunuyor. Türkiye'ye gelince, orada bu geleneksel dostluğun lafta kalmadığını, yakın zamana dek Alman sevgisinin halkta da açıkca hissedilir olduğunu vurgulayan * yorumcular şimdi bu sevginin aynı şiddetle geri teperek yerini neredeyse düşmanhğa bıraktığı göruşündeler. Bundan da Türk basını sorumlu tutuluyor. Alman gazete ve televizyon yorumcuları gerçi değişikliğin Federal Almanya'da yaşayan Türk'lerin karşılaştıklan çirkin davranışlardan kaynaklandığını, belli bir tepkinin anlaşılabileceğini belirtiyorlar, fakat genel görüş, Türk gazetelerinin Almanya'daki yabancı düşmanhğmı abartarak yansıttığı, kullanılan ifadelerin de Alman düşmanlığı yaratacak biçimde olduğu yolunda. Federal Almanya'da giderek yaygınlaşan, "Burada dar bir çevreyle sınırlı yabancı düşmanlığının Turkiye'deki karşılığı yaygın bir Alman düşmanlığı oluyor" yolundakiendişe basında bundan sonra da ele alınacağa benziyor. Beiıdikaların tiye bîldîrimleri île ilgili yönetmelik yürürlüğe girdi ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Sendika ve konfederasyonlarca duzenlenecek uye kayıt fişleri ve defterlerinin biçim ve içereceği bilgiler hakkındaki yönetmelik yururluğe girdi. Yönetmeliğe göre, sendikalar, uye bildirim listelerini en geç 7 ocak 1984 tarihine değin Bölge Çalışma Mudurluklerine bildirecekler. Resmi Gazete'de dun yayınlanan yönetmelikte, işçi sendikasına uye olmak isteyen işçilerin beş, işveren sendikasına uye olmak isteyen işverenlerin ise uç üye giriş fişi doldurarak notere onaylatacakları belirtildi. İşçi ve İşveren Konfederasyonlanna üye olmak isteyen sendikalar, uye giriş fişinden üç adet doldurup yetkililerce imzalandıktan sonra konfederasyona verecekler. Üyeliğe kabul edilen sendikaların uye kayıt fişleri 15 "gun içinde Çalışma Bakanhğı'na ve konfederasyonun kurulu olduğu ilin bölge Çalışma Mudurlüğu'ne bildirilecek. Sendika uyeliğinden çekilmek isteyen işçiler, çekilme bildiriminden 5 adetini notere onaylatarak, bu istemlerini gerçekleştirebilecekler. Yönetmeliğin geçici maddelerine göre ise, yeni sendikalar yasasmın yürürlüğe girdiği 7 mayıs tarihinde sendikalara kayıth bulunan üyelerin saptanması için, faaliyette bulunan her sendika, sendika uye bildirim hstesınden uç adet hazırlayarak, en geç 7 ocak 1984 tarihine kadar, bir adetini ilgili işyerinde ilân edecek. İki adetini de işyerinin bağh bulunduğu Bolge Çalışma Mudurluğu'ne gonderecek. 7 mayıs tarihi ile yönetmeliğin yayım tarihi arasında geçen surede sendikalarca noter onayı ile uyeliğe ahnanlann listelen de yine7ocak 1984 tarihine değin Çalışma Bakanhğı ve Bolge Çalışma Mudurluğu'ne ıletilecek. Soz konusu tarihler arasında sendikalardan istıfa edenler için de aynı işlem yapılacak. Emekli albay Çağlar Mamak'ta kalp krizi sonucu öldü ANKARA, (Cumhuriyet BUrosu) Emekli Hava Kurmay Albay Turan Çağlar, tutuklu bulunduğu Mamak Askeri Cezaevi'nde dün sabaha karşı geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. Çağlar, 62 yaşındaydı. Bir hatta Tarabya'da kamp yapan guzellerin hejecanı bu gece sona erecek. Hükümet, "Serbest Bölgeler"in kuruluşunu seçimlerden önce gerçekleştirmeye kararh ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusu hükumeti'nin 6 kasımda yapılacak genel seçimlerden önce serbest bölgelerle ilgili mali, ekonomik ve yasal duzenlemeleri tamamlayarak İzmir Aliağa, Mersin ve tskenderun'da serbest bolgeler kurulmasında kararh olduğu belirtiliyor. Bu bölgelerin "dışalımı kısmak ve dışsatımı artırmak" bakımından çok önemli bir ortam oluşturacağına işaret eden Ekonomik İşler Yüksek Kurulu uyesi bir bakan serbest bölgelerde yabancı fırmalarla ortak sanayi tesısleri kurulacağmı, çeşitli ulkelerle ortak yatırımlar gerçekleştirileceğini bildirdi. Bu konuda Belçika'nın Anwers kentini içine alan serbest bölgeyiörnek veren kurul uyesi bakan, ABD'li otomobil fabrikası Chevrolet'in bu bölgede Belçika sermayesi ile birlikte uretim yaparak Avrupa pazanna yönelik çahştığmı söyledi. Bakan, Turkiye'de uç ayn kentte başlatılacak serbest bölge uygulamasmtn benzer bir sıstem içinde çahşacağın soyledı. Başbakan Bülend Ulusu'nun başkanhğında onceki gun toplanan Ekonomik lşler Yuksek Kurulu'nda serbest bölgelerle ilgili duzenleme yeniden ele ahndı. Edinilen bilgiye göre, serbest bölgelerle ilgili mali, ekonomik ve yasal duzenlemeler konusu kurulun ağustos ayı içindeki toplanülannda karara bağlanacak ve Bakanlar Kurulu'na sevk edilecek. Bakanlar Kurulu'nca da son kez ele ahnıp değerlendirilecek olan serbest bolgeler Kanun gucunde bır kararname ile kurulmuş olacak. Ekonomik lşler Yuksek Kurulu'nun gundeminde serbest böigeler dıştnda sanayi bölgeleri ve devlet limanları kurulmasına ilişkin tasarılar da bulunuyor. Güzellik yarışmasında "kültür" ön planda Bir haftadır "kampta" bulunan guzellerin civarında "erkek sinek" bile uçmadı. Guzellerin hemen hemen hepsi "sosyal içerik", "ülkenin konjokntürü", "ekonomik açıdan" gibi laflar etmeye bayılıyorlar. Magazin Servisi Guneş gazetesınin açtığı Avrupa guzeh yarışmasına katılan 18 kraliçe aday\ bir haftadır Tarabya otehnde "Kamp"ta Kamp bu akşam saat 21.00'de sona erecek. Bu bekleyışe "kamp" dememizin nedeni, guzellenn ancak sporculara yaraşır bır dısıphn altında yaşaması. Guzeller kamptakı bir haftayı şoyle geçirdiler: Verilen programa gore saat 08.30'da uvandırılıyortar. En geç dokuza kadar kahvaltılarını tamamlamış olarak koreografi çalışmalarına katılmaları gerekiyor. Öğle yemeginden once bir saat guneşlenme izni var. Yemekten sonra yine koreografi ve cilt bakımı çalışmaları yapılıyor. Akşam yemeğinden sonra en geç 23.00'de yataklarında olmalan gerekiyor. Bu sıkı kamp yaşantısı guzellerin neşesinı biraz kaçırmış doğal olarak. Organizasyon gorevlileri tarafından yanlarına hıçbır erkek yaklaştırılmıyor. Otelde kalan Arap turistler ile bakışmaları bile yasak. Çunku bu bakışmanın ardından ısrarcı Arap turistleri engellemek yoneticilerin başına epey dert açıyor. Bu yuzden Araplara 10.000 liralık bıletler den satın alarak Hılton'daki yarışmaya gelmelerı onerıliyor şimdilik. Guzellerin tek başlarına otelden çıkmaları da yasaklanmış durumda. Ancak bir gorevli eşliğinde toplu programlara katılabılirler. Gunduzlerı ziyarete gelen anne ve babaları ile göruşmelerininde çahşmaları aksatmayacak kısahkta olmasına dikkat edildi. Görulduğu kadarıyla bu yanşmada guzellikten çok "kültur" on plana ahnmış. 18 guzelden 9'u lise mezunu, 5'i universite öğrencisı, diğerlen lisede okuyor. Herhalde kulakları bukulmuş olmah ki guzeller once tahsıllerını soyleyerek kendilerim tanıtmaya başlıyorlar. Hemen hemen hepsı "sosyal içerik1', "ulkenin konjonkturu", "ekonomik açıdan" gıbı sozler etmeye bayılıyorlar. Daha sonra diğer ayrıntılara geçıyorlar. Orneğın Aynur Meletli universite de arkeoloji bolumunde okuyor. Tarihi eser kaçakçılığıyla ılgıleniyor. Ülkenin konjonkturu açısından tarihi eser kaçakçıhğını çok vahım buluyor. Sosyal içerikli fılmlerde oynamak ıstiyor. Cunku belki de arkeoloji tahsıhnden sonra sınemaya geçecek. Canan Mutluer son gunlerde 3 trafik kazası geçırmiş, mankenlık yapıyor ve başında dolaşan bu belaları hayra yormaya çahşıyor. Yanı kraliçe olacağına. Çunku kraliçe seçilirse çok mutlu olacağını soyluyor. Neşe Erberk yanşmanm favorılerınden. Daha doğrusu arkadaşları kendısıni favori göruyorlar. Kendısi yanm ağızla bu iddıada olmadığını soyluyor. "Belki" diyor sadece. Muge Gulsen'm babası lsveçh. Kendisi de Stockholm'de oturuyor. lngilizce, Fransızca bihyor, Turkçe bilmiyor. Daha doğrusu çatpat konuşuyor Psikoloji oğrencisı tdil Guneş daha once de guzelhk yarışmalanna girmış. Belki de yarışma psikolojvsıni ınceüyordur kımbıhr. Hande Han iktisat son sınıfta. TV ile arası çok iyi. Kendini "telernanyak" olarak kabul ediyor. "Estağfurullah" dıyoruz. "Hakikaten ne bulsam seyrederim" diyor. "Kısmet olursa" yarışmayı da TV'den izleyecek. Melek Gurkan 15 yıldır Almanya'da, yarışmacılann en uzun boylusu. Bu yuzden arkadaşlan sık sık "havaları" soruyorlar kendisinden. Almanca ve Turkçe (bile) biliyor. Ehliyeti var, arabası yok. Yasemin Bakışkan Marmara Universitesi ikinci sınıfta okuyor. Bu bılgisi ışığında ekonomimizin iyiye gittiğine inanıyor. Daha iki yıl okyyacak. belki fikri değişir. Diğer yarışmacılar da aşağı yukarı benzer şeyleri anlatıyorlar. Ortak özellikleri hemen hemen hepsınin "son derece heyecanlı" oluşu. Bu heyecan saat 21'de sona erecek ve biri hariç tumunde yerini uzüntu, gözyaşlarına bırakacak. Tek sevinen kişi de buyuk bir olasılıkla aynı sonuca 1626 ekim tarihleri arasında Viyana'da ulaşacak. 27 Mayıs Devrimi'nde lstanbul Radyosu Müdürlüğü'nde bulunan Çağlar, 1964 yıhnda emekli oldu, bir sure Akbank Genel Mudur Yardımcılığı'nda bulundu. Çağlar, Amerikah elçilik görevlilerine bilgi satarak vatana ihanet ettiği savıyla 16 Mart 1983'de tutuklandı. 17 Mayıstan beri de Ankara'da Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Çağlar'm tutuklu bulunduğu Mamak Askeri Cezaevinde dun sabaha karşı 04.15 sıralarında öldüğu avukatı tarafındar bildirildi. David Niven öldü LONDRA (AP) Ünlü lngı liz film oyuncusu David Niver in onceki akşam lsviçre'deki bı hastanede öldüğü açıklandı. Ünlü oyuncunun Londra'dal halkla ilişkiler temsilcisinin bi dirdiğine göre 73 yaşındaki Di vid Niven adalelerindeki bir s nirsel bozukluk nedeniyle bir y dır hastanede yatıyordu. Çalışma Bakanhğı, AP genel merkezi'ne taşındı ANKARA (ANKA) Çalışma Bakanhğı, kapatılan Adalet Partisi'nin eski genel merkez binasına taşındı. Çalışma Bakanı Turhan Es ner çahşmalarını bakanhğının yeni binasında yurütuyor. Çalışma Bakanlığı'nın yeni binası, 12 Eylül'den sonra partilerin kapatılıp, mallarının hazineye deyredilmesinden sonra Yuksek Öğretim Kurumu'na verilmiş, YÖK, Beytepe'deki kendi binası tamamlanıncaya kadar bu binada görev yapmıstı. Çahşma Bakanhğı, YÖK'un dört ay önce boşalttığı binaya taşınma işlemlerini, bakanhğın çalışmalannı aksatmadan sürdüruyor. Marmara Üniversitesrnde îlişiği kesilen 79 öğretim elemanıyla îlgili tartışma sürüyor ASİYE UYSAL Marmara Universitesi Ataturk Eğıtim Fakultesi'ndekı 170 dolayında öğretim gorevlisinden 79'unun fakülte ile ilişiği kesılerek kadrolarının ilgili bakanhklara ıadesi tartışmaları surerken, Rektor Prof. Dr. Orhan Oğuz, ilişiği kesilenlerin seçımiyle ilgili olarak "İnceliyoruz"dedı. Prof. Oğuz, 2547 sayıh Yuksek Öğretim Yasasına gore iki yılhk eğitim enstitusu mezunlarının akademik yönden şanslarının bulunmadığını, bu öğretim görevhlerinin tumuyle ılgıli bakanhklara iade edildiğinı belirterek, "Doktorası bulunan oğretim gorevlilerini alıkoyduk. Öğretim elemanı bulunmayan dallardaki hocaların kalması için oncelik tanıdık. Ama, iki yıllık olup da kalanların olduğunu sanmıyorum" biçiminde konuştu. 20 temmuz 1982 tarihinde yururluğe gıren, yuksek öğretim kurumlarını yeniden duzenleyen 41 sayıh kanun hukmundekı kararname ile çeşith bakanlıklardan universitelere devredilen eğitimciler, bir yıl sureyle kendi kadrolannda kalabileceklerdi. Bu süre sonunda en geç 31 temmuz 1983 tarihine dek yüksek öğretim kurumlarında kalmasına gerek gorulmeyenler ilgili bakanhklara iade edileceklerdi. Buna gore, bu tip okulların bağlandığı fakulteler, kalmasına gerek görulmeyen öğretim gorevlilerini saptamak uzere birer komısyon oluşturmuşlardı. Marmara Ünıvesitesi Ataturk Eğitim Fakultesi'ndeki komisyon da Dekan Prof. Dr. Amil Çelebioğlu başkanhğında fakültede kalmasına gerek görulmeyen öğretim gorevlilerini belirlemişti. "Kalmasına gerek gorulmeyenler" arasında, Atatürk yıhnda devlet tarafından «çılan resim yarışmasında "biiyük ödiili kazanan Ramiz Aydın ile tanı mış ressam Tulin Onat da bu nuyor. Yine Beden Eğitimi E lumü'ndeki toplam iki bed eğitimi hocasından ikisinin fakulte ile ilişiği kesildi. Yetiş diği ve Türkiye birincısi o Kırklareli halkoyunları ekibi halen Kıbrıs'ta bulunan Ü Altınok ile Beden Terbiyesi < nel Mudür Yardımcı'larındaı eğitimi için devlet tarafını yurtdışına gönderilen, Turki de BiyoMekanik konusunda eğitimci olduğu olduğu bildiı Sedat Muratlı da kalmasında rar gorulmeyenler arası yeralıyor. V