12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün Aynası Dışsatımm üçte ikisi sanayi ürünü ANKARA (ANKA) Mayıs ayında gerçekleştirilen 425.5 milyon dolarhk ihracat sonucu yıltn ilk beş aymda 2 milyar 267.0 milyon dolara ulaşan ihracatın yaklaşık üçte ikisinin sanayi ürünü olduğu belirlendi. Geçen yılın eş dönemine göre yüzde 22.9 oranında artarak 1 milyar 466.5 milyon dolara ulaşan sanayi ürünleri ihracatı, toplam ihracat içinde yüzde 64.7'1îk bir paya ulaştı. Tarım ürünleri ihracatı ise, geçen yıla göre yüzde 15.7 oranında azalarak 724.9 milyon dolarda kaldı ve toplam ihracat içinde ancak yüzde 32.0'lik pay alabildi. 67.4 milyon dolardan 75.6 milyon dolara çıkan madencilik ürünleri ihracatı da toplam ihracat içinde yüzde 3.3'lük bir paya sahip bulunuyor. Almanya'da işsizliğe çöztim yok Dünyu ekonomisinin lokomotifi bu kez geriden gelmeye başladı MURAT KOPRU Türkiye ve Türk işçileri için önemi büyük olan F. Almanya ekonomisi üstündeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. ABD ve îngiltere'de gözlenen canhlık belirtilerine karşın, daha önceki bunalımlardan çıkışta "motor ekonomi" rolü oynamış olan Alman ekonomisi hâlâ yerinde sayıyor. Yapılan tahminler bu olumsuz görünümün en az iki yıl daha süreceği yönünde. Özellikle işsizlik konusunda en küçük bir umut ışığı yok. Bazı uzmanlar işsizliğin 2000 yılına kadar çözülemeyeceği görüşündeler. Ekonomik canlanmanın gecikmesi ve işsizliğin giderek artacağı belirtileri F. almanya'da yaşayan 1.5 milyon Türk'ün geleceğine de gölge düşürüyor. İYtMSER HAVA ÇABUK YOK OLDU Almanya'da Muhafazakâr Helmut Kohl'un iktidara gelmesiyle özellikle iş çevrelerinde oluşan "iyimser hava" üç ay gibi kısa bir sürede yok oldu. Kohl, iktidarının piyasadaki güveni ve yatırım şevkini artıracağı öngörüleri kısa sürede ekonomik göstergelerdeki "kötümser hava"yla yüzyüze geldiler. Enflasyon dışındaki hiçbir gösterge olumlu sinyal vermiyor. Seçimden önceki üç ay içinde yüzde 4 yükselen sınai üretim Kohl'un iktidannı izleyen iki ayda yerinde saydı. Aynı aylarda firmalara gelen siparişlerde artış olmadı. Firmaların yatırım yapmama eğilimi değişmedi. tTtCt GÜÇ İHRACAT DA TEKLIYOR Ihracattaki daralma ise yoğunIaşarak sürüyor. 1982 yılının ikinci yarısında değer olarak yüzde 4.6, miktar olarak yüzde 9.8 oranında azalan ihracat, 1983 yılının ilk çeyreğinde değer olarak yüzde 5 düştü. İhracat, nisan ayında da yüzde 3 geriledi. OECD'ye göre bu yılın bütününde ıhracattaki gerileme değer olarak yüzde 0.3, hacirn olarak yüzde 1.3 olacak. Oysa ihracat Alman ekonomisinin itici gücü. GSMH içindeki payı yüzde 30'u bulan ıhracattaki herhangi bir değişme ekonomi üstünde etkisini hemen gösteriyor. Bu nedenle ihracatın sürekli bir düşüş kaydetmesi Alman ekonomisinin daralmasına yol açıyor. Di'süş büyük ölçüde Almanya'n ,gelene£şel pazaflarındaki durgunluktan kaynaklamyor. Almanya'nın ihracatının yüzde 15'ini emen Fransa'nın aldığı kemer sıkma önlemleri bu ülkenin ithalatını kısmasına neden oldu. Belçika, Italya gibi ülkeler de aynı görünümde. Öte yandan, petrol gelirlerindeki düşüş nedeniyle Ortadoğu'nun ithalatı kısması Almanya'ya en büyük darbeyi vurdu. Pazarlardaki daralmanın yanısıra, markın komşu ülke paralarına karşı değer kazanması da ayrı bir dert. Bu gelişme sürdükçe Alman ekonomisinin rekabet gücü giderek azalıyor. Büyük Alman şirketlerinin yeni oluşuma ayak uyduramadıkları gözlenirken, hareket yeteneği yüksek küçük ve orta şirketler ise, iç pazann cenderesinden kurtulamıyor. SINIRLI ÜCRET ARTIŞI Kohl'un daraltıcı ekonomik politikası nedeniyle iç piyasada herhangi bir canlanma belirtisi yok. Kohl hükümeti kamu harcamalarını daha da kısmayı, para arzını daraltmayı öngörüyor. Temmuz başında uygulamaya konan yüzde l'lik katma değer vergisi artışı tüketimi bir ölçüde sınırladı. Ayrıca, hükümet,ücret artışlarını da enflasyonun altında tupnayı hedefliyor. Böylece kısaörta dönemde iç talebin canlanması olası değil. Öte yandan, yüksek reel faiz oranları yatırım eğilimini kısıtlıyor. Hükümet faiz oranlarını düşürüp canlanmayı hızlandırma ya da yüksek tutup markın dolar karşısındaki düşüşünü durdurma konusunda kararsız. F,Almanya'nın ekonomik tablosu 1980 1981 1982 1.9 0.2 1.1 5.3 5.9 Enflasyon 5.5 6.9 4.4 lşsizlik (%) 3.0 0.2 1.5 2.5 Sınai üretim 5.9 3.5 İhracat 8.5 0.5 tthalat 1.2 5.8 * Rakamlar yıllara göre artış hızını gösteriyor. Kaynak: OECD raporları GSMH Bu kararsızlık piyasayı olumsuz etkiliyor. Geçen yıl 11.700 işletme iflas ederken, bu yıl iflasların yüzde 7'lik artışla 12.500'e ulaşması bekleniyor. İç ve dış piyasadaki durgunluk yatırımlardaki azalma, iflaslardaki artış, GSMH artış hızının smırlı kalmasını getiriyor. Geçen yıl yüzde U oranında daralan ekonominin bu yıl yalnızca binde 5 büyüyeceği öngörülüyor. 1983 0.5 3 8.1 0.8 0.3 0 1984 1.8 3. 9.5 2.5 3 3.5 azalacağı konusunda hiçbir belirti yok. Hatta 2000 yılına kadar işsizlik artışının süreceği belirtiliyor. tşsizlik artışından ve işçi ücretlerinde iki yıldır süren gerilemeden en fazla etkilenecek olan hiç kuşku yok ki, Türk işçileri. Kendi işçilerine yar olmayan Almanya'nın Türk işçilerine de yar olamayacağı çok açık. Bu şartlarda Alman hükümetinin ülkesindeki işsizlere iş bulabilmek amacıyla Türk işçilerini geri göndermenin yollarını aramasına şaşmamak gerek. Ayrıca, Almanya'da işini koruyabilen ya da herşeye rağmen yeni iş bulabilen vatandaşlan • mız, Alman hükümetinin ücretleri kısma politikası nedeniyle para biriktirmede daha da zorlanacaklar. Bu iki etken, önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye gönderilen işçi dövizi miktarının daha da azal tşsizlik, Alman Başbakanı masına yol açabilecek. Kohl'un keyfini kaçıracak Doç. Ttirkay: Devlet, şirketleri kurtarmaya değil batırmamaya baksın Eximbank\n 200 milyon dolarhk kredisi onaylandı ANKARA (ANKA) ABD Ihracatlthalat Bankası Eximbank tarafından sağlanan ve 19831984 yıllarında kamu sektörü projelerinin fınansmanı için kullanılacak 200 milyon dolarhk krediye ilişkin anlaşma Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayınlanan kararına göre, anlaşma uyarınca, kamu projelerinin yanısıra özel sektör projelerine de finansman yaratılacak. Anlaşmanın ABD'den Türkiye'ye mal ihracatını süratli bir biçimde ilerleteceği belirtiliyor. Öte yandan, OECD Türkiye'ye özel yardım programı çerçevesinde Japon Ihracatlthalat Bankası Eximbank tarafından 1979 yıh için taahhüt edilen 7.3 milyar Japon Yeni (yaklaşık 6.8 milyar lira) tutanndaki kredinin dördüncü dilimini oluşturan toplam 187.7 milyon Japon Yeni (yaklaşık 175 milyon liralık) krediye ilişkin anlaşma da Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. 1984 yıh için yapılan tahmin de pek yeterli değil: yüzde 1.75 Ekonominin bütününe yayılan bu olumsuz görünüm en önemli etkisini istihdam üstünde gösterecek. Almanya, işsizlik konusunda sanayileşmiş ülkeler içinde en dettli ülke. OECD raporuna göre, yüzde 7.1 olan işsizlik oranı 1984 yıh sonunda yüzde 9.5'e ulaşacak. Uzun dönemli öngörülerde de, işsizliğin Ttirk işçilerinin Almanyada 8 milyar markı var Hollanda Üniversiteleri Uluslararası İşbirliği Merkezi ile Gelişmekte Olan Ülkeler Sosyal Bilim Araştırmalan Merkezi'nin hazırladığı rapora göre Türkiye'de devlet işçi şirketlerine ilgisiz kaldı. İSTANBUL (THA) Hollanda Üniversiteleri Uluslararası İşbirliği Vakfı (NUFFİC) ile Gelişmekte Olan Ülkeler Sosyal Bilim Araştırmaları Enstitüsü (İMWOO)nün ortaklaşa hazırladığı "yurt dışındaki işçilerın tasarruflarını Türkiye'de işçi şirketleri ve köy kalkmma kooperatifleri aracılığı ile verimli bir biçimde yatırıma dönüştürme çalışmalan" konulu raporda, Federal Almanya'daki bankalarda Türk işçilerinin 8 milyar mark mevduatı bulunduğu belirtildi. "Gnrbet, Mihnet, Üç Kuruşluk Servet" adı verilerek, 434 sayfalık bir kitap haline getirilen raporda, 19661976 arası lOyıllık dönemde işçilerimizin Türkiye'deki ailelerine 7 milyar mark gönderdikleri, çok ortaklı şirketlerden hisse satın alanlann yüzde 10'u geçmediği, toplam 120 bin işçinin 1 milyar 900 milyon liralık hisseye sahip oldukları açıklandı. "İşçi şirkelleri ve çok ortaklı şirketler konusunda devlet uzunyıllar bu kuruluşlann kendi gelişmelerini hızlandırmak ve bunlara çeşitli olanaklar sağlamak için bazı özel yasa ve düzenlemeler yapılmasını istemelerine rağmen ilgisiz kalmıştır." denilen raporda, işçi şirketlerine göre çok ortaklı şirketlerin daha başarılı olduğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: "Avrupa'da Türk işçileri arasında yaptığımız araştırmanın açıkça ortaya koyduğu gerçek ise, ortak işçilerin Türkiye'ye döndüklerinde şirketlerinin sağlayacağı işlerde çalışmak isteyenlerin ya da böyle bir girişimde bulunanlann çok az olduğudur. İşçilerin asıl istedikleri dönünce bağımsız ve küçük bir iş yeri kurmaktır." Raporda, köy kalkınma kooperatiflerinin başansızhk nedenleri de incelenerek, "köy kalkmma kooperatifleri hareketi devletin uzak görüşten yoksun planlamasının, siyasi tutarsızlığının ve genel planda resmi koordinasyonun bulunmayışının kurbanı olmuştur" deniliyor. TürkYunan görüşmeleri başlıyor ANKARA, (THA) Türkiye ile Yunanistan arasında uzun bir aradan sonra ikili diplomatik ilişkiler yeniden kuruluyor. Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlarının bir süre önce iki ülke arasında turizm ve ekonomi konularında uznıanlar düzeyinde görüşmelerin yapılabilmesini kararlaştırmaları üzerine, Türk ve Yunan heyetleri bugün bir araya geliyorlar. Ankara'da yapılacak resmi görüşmeler üç gun devam edecek. Turizm ve ekonomi konularında Tü/k ve Yunan yetkililerinin katılacağı resmi görüşmelerin ikincisi, ileride belirlenecek bir tarihte Atina'da yapılacak. Dışişleri Bakanhğı yetkilileri görüşmelerde iki ülke arasındaki politik sorunların ele alınmayacağını belirttiler. "Türkiye'nin enerji açiğı 1992 yılında rekor düzeye ulaşacak' ANKARA (THA) Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu Bakanı Nejat Aybers, Türkiye'nin enerji açığının gittikçe artarak 1992 yılında en yüksek düzeye ulaşacağını ve nükleer enerji santrallerinin kurulmasıyla 2000 yılından sonra enerji açığının önemli ölçüde kapanacağını söyledi. Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu Başkanı Prof. Nejat Aybers daha sonra şöyle dedi: "Türkiye'nin enerji açıgı artacak ve 1992 yılında bugünden daha sıkıntılı günler yaşanacak. Bunun nedeni büyük hidroelektrik santrallerinin yapımının heniiz tamamlanmamış olmasıdır. Türkiye'nin enerji açığını kapatabilmesi için nükleer enerjiye muhtacız. 1992 yılında gereceğimiz enerji darboğazını diişünerek, nükleer enerji santrallerini yerleştirmeyi düşünüyoruz. " Büyük projeler için özel kaynak sağlanacak ANKARA (ANKA) Büyük yatırım projelerinin finansmanı için özel kaynak sağlanacağı büdirildi. Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, yaptığı açıklamada, devletin yurt dışından kapsayacak tahvil ve benzeri yollarla borçlanmasını öngören bir tasarı hazırlandığını, tasarının bu hafta içinde Bakanlıklararası Yüksek Ekonomik Kurul'a sunulacağını açıkladı. Bu borçlanma, Atatürk Barajı, 2'nci Boğaz Köprüsü ve Metro gibi projelerin finansmanına yöneltilecek. Kafaoğlu'nun verdiği bilgiye göre, bu tür borçlanma için ödenecek faiz vergi dışında tutulacak. Maliye Bakanı Kafaoğlu "siyasi tansiyon" nedeniyle Danışma Meclisi'nin gerektiği gibi çahşmadığını ve yeni düzenlemeler getirecek bazı önemli tasarıların görüşülemediğini sözlerine ekledi Mali kesimi ilgilendiren ve haIen Danışma Meclisi'nde görüşülmesi beklenen önemli tasarıİar arasında Muhasebei Umumiye Yasa Tasarısı, Mali Müşavirlik Yasa Tasarısı ile Katma Değer Vergisi Yasa Tasarısı bulunuyor. ANKARA, (THA) Mali bakımdan zor durumdaki şirketlerin kurtarılması operasyonu ile ilgili tartışmalar sürüyor. Bu konudaki görüşlerini açıklayan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Necdet Serin ve Doç. Dr. Orhan Türkay, şirketlerin devlet desteği ile kurtarılmaları operasyonunun çok dikkatli yapılması gerektiğini söylediler. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necdet Serin, ekonomi için önemi olan şirketlerin kurtarılması gerektiğini vurgulayarak, "Kendilerine yapılacak desteklerle süratli bir şekilde güçlü bir yapıya sahip olabilecek şirketlerin, ekonomiye yeniden kazandırılması, kaynak kaybını ve eksiksiz yapılan yatırımların israfını önler." dedi. Aynı konuda görüşlerini açıklayan Doç. Dr. Orhan Türkay, devletin şirketleri kurtarma operasyonunun yanlış olduğunu öne sürerek şunları söyledi: "Bu durum kaynaklann kötü kullanılmasına neden olur. Devlet şirketleri kurtarmaya değil, onları batırmamaya bakmahdır. Oyunun kuralları sık sık değişirse, bir çok şirket zor durumda kalır." Bu konuda bir örnek veren Türkay, "Kur garantisi verilip, sonra birden bire kaldınlırsa, Asil Çelik'te olduğu gibi, şirketlerin batmasının önüne geçilemez." dedi. İETT, otobüslerin yedek parçaları için ihale açtı İSTANBUL (UBA) İET yöneticileri, yıllardır uygulanan ve döviz giderine yol açan ithal mali otobüs yedek parçalannın yurt dışından satın alınması şeklindeki uygulamadan vaz geçerek, bu parçaları Türkiye'de yaptırmayı kararlaştırdı. Bu konuda bir de ihale açıldı. İETT yetkilileri, İngiltere'den satın alınmış olunan Leyland otobüslerinin onarımında kullanılacak 70 adet diferansiyel çark dişlisi ile somun ve civatalarının bu firmadan döviz ödeyerek satın alınması yerine, ülkemizde yaptırılmasının uygun görüldüğünü belirttiler. Böylelikle, döviz giderinin ülkemizde kalmasına katkıda bulunacaklarını ifade eden yetkililer, "ülkemizde sadece otomotiv sanayii değil, elektrik, elektronik, makine sanayileri de teknoloji açısından dış ülkelerle aynı seviyeye gelmiştir. Bu alanlardaki tüm araç ve gereçler artık ülkemizde de üretilebilmektedir. Gerekli araç ve gereçlerle bunların yedek parçalarını artık döviz ödeyerek ithal etmek sadece savurganlık değil, ülke ekonomisine kötülük etmek de olur. Diğer tüm kamu ve özel sektör kuruluşlannın da aynı uygulamayı başlatmaları büyük yarar sağlayacaktır" dediler. İktisadi Kalkmma Vakfı ödüllü bir yarışma düzenledi Ekonomi Servisi İktisadi Kalkmma Vakfı, (İKV), Türkiye'nin Batı ve özellikle Avrupa topluluklarıyla olan yakın ilişkilerini ve bunlara yönelik bütünleşme çabalarını başarıyla değertendiren inceleme ve araştırmaları konu alan ödüllü yazı yarışması düzenledi. Yarışmada konular tüm aydınlarla hukuk dalındaki doçent ve araştırma görevlileri için iki dalda belirlendi. Tüm aydınlara açık olan birinci dal, Ankara Anlaşmasının 20. Yıl Dönümünde TürkiyeAET llişkileri'ni içeriyor. Hukuk dalındaki doçent ve araştırma görevlileri için ise, Yeni Anayasa Yönünden Türkiye'nin Topluluga Katılma Sorunu konu olarak saptandı. Tüm aydınlara açık olan konuda birinciye 50 bin, ikinciye 30 bin, ücüncüyede20binliraödül verilecek. Hukuk dahndaki araştırmacılara ise sırasıyla 30 bin, 20 bin ve 10 bin lira ödül verilecek. Yarışmaya katılmak isteyenlerin yazılarını 28 ekim 1983'e kadar IKV merkezine ulaştırmaları gerekiyor. "Ttirkîye'de gemi almak îtalyan evliliği yapmaktır" Ekonomi Servisi Denizcilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Pekin Baran, Türkiyetle gernT satma ahşkanlığının olmadığını belirterek, "bizde gemi sahibi olmak İtalyan evliliği yapmak gibidir. Ancak ölüm sizi ayırır" dedi. Haftahk ekonomi bülteni IMBA'nın "Türk Deniz Taşımacılığı" konusundaki sorularını yanıtlayan Pekin Baran, 1980 yılından sonraki dönemde Türk deniz ticaret filosunun önemli bir gelişme gösterdiğini kaydetti ve şunları söyledi: "1963 yılından 1973'e kadarki on yıllık dönemde filomuz yalnız 100 bin ton arttı. Bugün orta boy bir tankerin boyutları ortalama 100 bin ton. Yani filoda on yılda bir tanker arttı denebilir. 1980'den sonraki üç yılda ise filo artışı 2 milyon 300 bin tonu buldu. Bugün toplam tonaj 4 milyon DWT." Bu artışa hükümetin sektörü ciddi olarak ele almasının ve teşviklerin etkin biçimde uygulanmasının yol açtığına dikkat çeken Baran, 24 Ocak'tan sonra gemi döviz transferlerinin mümkün hale gelmesinin de bunda etkili olduğunu kaydetti. Pekin Baran bu olumlu gelişmelere karşın gemi taşımacıhğı sektöründe iki önemli sorunun hâlâ çözümlenemediğini belirterek şöyle konuştu: "Denizciliğin uluslararası olması gemi taşımacıhğı sektörünü en liberal sektörlerden biri yapıyor. Oysa Türkiye'de gemi satışı mümkün değildir. Bizde gemi sahibi olmakİtalyan evliliği yapmak gibidir. Evlenirsiniz ama boşanmak yoktur. Ancak ölüm sizi ayırır. Gemi, alınıp satılan bir metadır. Gemi fiyatlarında düşüş görülmeye başlandı' ği zaman satılırsa, 67 ay sonra o parayla onun gibi 3 tane daha gemi alabilirsiniz." Öte yandan DP1 "Uenızyolu Alt Komisyon" raporunda özel kesimin çeşitli finansman kuruluşlarından ithal ve inşa amaçh aldığı kredilerin toplamının 10 milyar lirayı aştığı ve sektördeki özkaynak kredi oranının yüzde 20 dolayında olduğu belirti, liyojr». ", ,«..,*., * Aynı raporda deniz ticaretinde yeralan özel kesim kuruluşlarının mevcut gemi, araç ve techizatının rayiç değerinin 2.5 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Rapora göre limanlardaki alt yapı yatırımlan toplamı 10 milyar doların üzerinde bulunuyor. Samsunlu: Müteahhitlik 2 kazma 10 bin lira sermaye olmamah Ekonomi Servisi Imar ve Iskân Bakanı Ahmet Samsunlu, şimdiye kadar inşaat yapımına ciddi olarak eğilinmediğini beltrterek, "müteahhitlik 2 kazma, 1 kürek ve 10 bin lira sermaye ile başlanan bir meslek olmaktan çıkanlmalıdır" dedi. Türkiye'de müteahhitlik eğitimine yeteri kadar önem verilmediğine dikkati çeken Imar ve lskan Bakanı Samsunlu, inşaat alanı seçimi ve yapımında bilgi veren bir müteahhitlik okulu kurulmasını isteyerek şöyle dedi: "Türk müteahhiti bugüne kadar, yaptığı inşaatın hem ustası hem sahibi hem de müteahhiti olmuştur" Tahvil piyasası biraz hareketlendi ANKARA (ANKA) Üç kuruluşun toplam 2.3 milyar liralık tahvil çıkarması uzun süredir durgun geçen piyasayı canlandırdı. Sermaye piyasası yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları 1 milyar lira tutarında tahvil ihraç etti. 500'er milyon liralık iki seri halinde satısı vaDilacak tahvillerin ilk serisi 21 temmuz günü satışa sunuldu ve 5 ağustos gününe kadar satışta kalacak. ikinci serinin satışı ise 826 ağustos tarihleri arasında yapılacak. Geri ödemesi 2 yılda yapılacak olan tahvillere yıllık yüzde 52 oranında sabit faiz uygulanacak. Tifduruk Matbaacılık Anonim Şirketi'nin 300 milyon liralık tahvillerinin satışına ise dün Raporda sektörün sorunlarının giderilmesi için şunlar öneriliyor: • Deniz kuruluşlan için tek bir ihtisas bankası oluşturulmalıdır. • Deniz kuruluşarı yıllık net kârlarının yüzde 5'inden oluşan kısımlarını, Denizcilik Finansman A.Ş. bünyesinde oluşturulan Denizcilik Finans Fonu'na yatırmalıdırlar. Bir haftada 17 milyarlık sermaye artışı oldu ANKARA (ANKA) Temmu^ ayının ilk haftasında 76 şirket taranndan toplam 16.6 milyar liralık sermaye artışı gerçekleştirildi. Bunun yanısıra, sermayeleri toplam 822.8 milyon lira olarak hesaplanan 126 yeni şirket kurulurken, toplam 48.5 milyon lira sermayeli 43 şirket ticari faaliyetlerine son verdi. Derlenen verilere göre, bir haftahk sürede gerçekleştirilen sermaye artışının 15.9 milyar liralık bölümü 48 anonim şirkete ait bulunuyor. 11 limited şirket 647.5 milyon liralık sermaye ar tışı gerçekleştirirken, 16 kollektif şirket sermayesini 88.8 milyon lira, 1 komandit şirket ise, 3.4 milyon lira artırdı. Yeni kurulan şirketler arasında ise sayı yönünden limited şirketler ilk sırayı alırken, sermaye yönünden anonim şirketler başı çekiyor. Fesih yada tasfiye yoluna giden şirketlerin 40'ının kollektif, 3'ünün komandit şirket türünde olduğu saptandı. Bu şirketlerin sermayeleri ise sırasıyla 40 milyon lira ve 8.5 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. Dünya Bankası linyit üretimi için 50 milyon dolar veriyor ANKARA (THA) Türkiye Kömür Işletmeleri TKİ Kurumu Genel Müdürlüğü'nün Soma yöresinde gerçekleştireceği linyit üretim projesi için Dünya Bankası'ndan 50 milyon dolar kredi sağlanıyor. Linyit üretimini arttırma projesine ilişkin olarak hazırlanan fizibilite raporunu ınceleyen Dünya Bankası uzmanları projeye kredi açmayı kararlaştırdı. Dünya Bankası'ndan alınan kredi ile SomaIşıklar yöresinde "Açık tşletme Ünıtesi" oluşturulacağı ve yılda 1 milyon ton kömür üretiminin gerçekleştirileceği bildirildi. başlandı. Yıllık yüzde 54oranında sabit faiz uygulanacak olan ve 3 yıl vadeli tahviller 19 ağustos gününe kadar satışta kalacak. Erciyes Biracılık ve Malt Sanayi Anonim Şirketi'nin 1 milyar liralık tahvilleri ise 3 seri halinde satılacak. 300 milyon liralık " a " serisi 28 temmuz 12 ağustos tarihleri arasında, 300 milyon liralık " b " serisi 1327 ağustos tarihleri arasında, 400 milyon liralık " c " serisi ise 28 ağustos 11 eylül tarihleri arasında satılacak. Söz konusu kuruluşun tahvilleri yıllık yüzde 48 sabit faizli ve 3 yıl vadeli olacak. Öte yandan, hisse senedi piyasasında alış fiyatlarındaki değişikliklerin sürdüğü gözlendi. Semih Menkul Değerler yetkilileri, geçen hafta içinde en yüksek tutarda artışın Aygaz'ın hisse senetleri alış fiyatında görüldüğünü bildirdiler. Buna göre, bu kuruluşun hisse senetleri 10 bin liralık artışla 170 bin liraya yükseldi. Kav'ın hisse senetleri alış fiyatı ise 4 bin liralık düşüşle 31 bin liraya geriledi. tşadamları Haftasında ana konu bilgisayarlar olacak İZMİR (a.a.) îzmir Fuarı'ndaki ABD pavyonunda düzenlenecek 'tşadamları Haftası" boyunca ziyaretçilere bilgisayarlar sergilenecek ve açıklayıcı bilgiler verilecek. İşadamları Haftası'yla ilgili olarak Fuar'ın Lozan Kapısı girişinde bir Danışma Bürosu kuruluyor. Hafta dolayısıyla Amerikan pavyonunda bir de brifing salonu düzenlendi. Her gün saat 11.0015.00 arasında bu salonda işadamlarıyla çeşitli konularda toplantılar yapılacak. DOVİZ KURLARI Oövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 tsveç Kronu 1 lsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinarı 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1S. Arabistan Riyali Döviz Alış 226,15 198,88 12,35 86,50 4,33 24,01 28,77 77,33 29,32 106,57 14,65 93,76 183,21 772,62 30,72 342,84 65,55 Döviz Satış 230,67 202,85 12,60 88,23 4,42 24,49 29,35 78,88 29,91 108,71 14,94 95,64 186,87 788,07 31,33 349,70 66,86 Efektif Alış 226,15 188,93 12,35 86,50 4,12 24,01 28,77 77,33 29,32 106,57 13,91 89,07 174,05 733,99 29,18 342,84 62,27 Efektif Satış 232,93 204,84 12,72 89,10 4,46 24,73 29,64 79,65 30,20 109,77 15,09 96,57 188,70 795,80 31,64 353,13 67,52 Amerikan kadını "işsiz" kalınca "girişimciliğe" sıvandı Kendi adına iş kuran Amerikalı kadınların sayısı 1982'de 2.3 milyona erişmiş. 1977'de bu sayı 1.7 milyondu. 1977 sonrasında kendi adına iş kuran kadınların sayısı %35 artarken erkeklerin sayısı %12 arttı. Geçmişte Amerikan kadını, kozmetik, giyimkuşam gibi doğrudan kadınları ilgilendiren alanlarda yatırım yaparken, bugün elektrik, bina yapımı ve bilgisayar gibi alanlara el atmış bulunuyor. NİLGÜN UYSAL "En ufak bir yönetim tecrübesine sahip değildim. Benim için uzun süreli plan yapmanın 'acaba öğle yemeği için nereye gitmeli' sorusuna karşılık aramaktan daha öte bir anlamı olmamıştı ki..." Bayan Sandra Kurtzig böyle söylüyor. Haftahk gazetelere^dağıtımcılarını adım adım izleme kolaylığı sağlayan ozel ve başarılı bir kompütür programının sahibi bayan Sandra Kurtzig... 10 yıl önce ev yaşamı dışında kendine bir iş kurmaya karar verdiği sırada, kendisi için gerekli tüm fonları bir ayakkabı kutusu'nda saklamayı yeğleyen bayan Sandra Kurtzig... Ay sonu gelip dayandığında ayakkabı kutusunda başlangıca göre daha fazla para varsa, "demek ki kâr yaptım" diye düşünen Sandra Kurtzig... Bugün, ASK Kompütür Sistemleri Şirketi'nin sahibi... Yıllık satışlan 22 milyon dolara yükselmiş durumda, yanında 200 kişi çahştırıyor. 2.3 milyon dolarhk kârı ile başarılı kompütür programcılarından biri olmakla ün salmış... Kadın özgürlügü için bugüne dek sayısız kitap yazıldı.' Bu kitaplardan bir bölümünde özellikle Amerikalı çalışan kadın için söylenen "sekreter olmaktan öteye kolay tırmanamayacağf'ydı... Hatta bazı yazarlar, Amerikan kadınında bir tür "başarı korkusu" olduğunu bile söylediler. Onlara göre, çalışma dünyasına giren kadınlar, biraz da aşksız ve yalnız kalma korkusuyla başan merdivenlerini sonuna kadar çıkmayı kendileri istemiyor, reddediyorlardı. Wall Street Journal'den okuduklarımız kadarıyla, bayan Sandra Kurtzig'in aşksız kalmayı gözüne yedirmiş kadınlardan olup olmadığını pek anlayamadık. Buna karşın, Amerikan toplıımu ile ilgili olarak şu ilginç gerçeği öğreniyorduk. "Kendi adına iş kuran Amerikalı kadınların sayısı 1982'de 2.3 milyona erişmiş bulunuyor. 1977'de bu sayı 1.7 milyondu. 1977'den bu yana kendine iş kuran kadınların sayısı % 35 artarken, kendisi için bağımsız iş kuran erkeklerin sayısı yüzde 12 artış göstermişti. Bugün bağımsız iş sahibi Amerikan kadınlarının yıllık geliri 40 milyon doları aşmış bulunuyor." Wall Street Journal'da, ABD'deki Küçük Sanayiciler birliği'nde görevli bayan Carolyn Dopelt Gray'in ağzından şu da vurgulanıyor: "1970'li yıllar, ABD de kadınların yönetime etkin olarak katılımını başiatan yıllar oldu. 1980'li yıllarda ise, bu sürecin "girişimci kadınlar" biçimine dönüşmesi beklenebilir." Geçmişte, Amerikan kadınları girişimci olarak, yine kadın menşe'li işleri yeğlemişler. Kozmetik gibi... Giyim kuşam gibi... Bugün ise kadınlar, hiç şakasız gerçek sanayi alanlanna giriyorlar. Bina ve yapım işleri, elektrik işleri, depolama işleri ve bilgisayar üretimi ve programlaması gibi alanlarda şirket kurmaya yönelmiş durumdalar. Hem de milyonlar ve milyarlarca dolar kazanmak üzere... Bazı uzmanlar, kadınların iı> yaşamında başlattıkları bu yeni dönemi şöyle yorumluyorlarmıy. "Kendi adına iş kuran kadmlar arttı. Çiinkü, biraz da ekonomik krizin yaptığı baskıyla kadınlar tepe yöneticiliklerinden atılmaya başlamışlardı. Durgunluk kadınlara çok az şey vaadediyor. Zorunlu işsizlik ve sınırlı fırsatlar, kadınları daha da mücadeleci olmaya, dolayısıyla girişimciliğe yöneltti." Çok daha geriye baktığımızda kadınların yoğun olarak iş yaşamına katılmalarının büyük dünya savaşlarına denk geldiğini görüyoruz. Buna gazetecilik de duvar ustası olmak da dahildir. Erkekler savaşa gidince onlardan kalan işleri yürütmek kadınlara düşmüştür. Bugün ise, uzmanlar, işsizlik bunalımf nın kadınları bağımsız iş kurmaya yonelttiğini soyluyor. Belki de, biz kadınlar için daha çok gelişebilmenin "lokomotifini" oteden beri bunalımlar ve zorluklar çekıp surüklemiştir, kinıbilir? Ya da, bunalımlar sayesinde gelişme hrsatı bulan kadın, yaşanan krizlere getirdiğı gizli çozümlerle "genel gelişimin" de asıl dinamosudur... Nedersiniz? Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakjı Sanayi sergisi açıyor İSTANBUL (THA) Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Cumhuriyeti'mizin 60. yıldönümünü kutlama törenleri çerçevesinde Cumhuriyet tarihimizin en büyük sanayi sergisini açacak. Edinilen bilgiye göre ı "Cumhuriyeti'mizin 60.yııında Türkiye" adını taşıyacak sergi, ülkemizin genel tanmmına, ihracatına ve turizmine katkı sağlamak amacını taşıyor. Ortadoğu Ticaret ve İhracat Merkezi (OTİM)de ürünlerini sergileyen 450 kamu ve özel sektör kuruluşu yanısıra, diğer kuruluşlannda yeralacağı sergi, Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı yararına düzenlenecek. ALTIN GÜMÜŞ FİYATLAKI ALIŞ Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Güntüş 25.350 24.500 3.590 3.288 81 SATIŞ 2\450 25.000 3.610 3.307 83
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle