11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 26 TEMMUZ 1983 Dekan Prof. Çelebi: Görevden almadık yasayı uyguludık Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görevli 97 öğretim görevlisinin kadrolannın Milli Eğitim Bakanlığı'na iadesi tartışmalara yolaçtı. İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakiiltesi'nde görevli 170 dolayındaki öğretim görevlisinden 79'unun fakülte ile ilişiğinin kesilerek, kadrolarının ilgili bakanlıklara iade edilmesiyle ilgili olarak ilişiği kesilen öğretim üyelerinin seçiminde haksızlık yapıldığı yolunda tartışmalar yoğunlaştı. Yasa gereklerini yerine getirdiklerini belirten Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Amil Çelebi, seçimin hangi kriterlere göre yapıldığı konusunda hesap verme durumunda olmadıklarını söyledi. 20 temmuz 1982 tarihinde yürürlüğe giren 41 sayılı kararname ile çeşitli bakanlıklara bağlı yüksek okulların YÖK'e devredilmesiyle, bu okullardaki öğretmenler 31 temmuz 1983 tarihine kadar üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışacaklar, bu süre sonunda "Istihdamına gerek görülmeyenler" ilgili bakanlıklara iade edileceklerdi. Buna göre Atatürk Eğitim Fakültesi'nden ilişiği kesilen öğretim görevlileri, yıllarca yüksek öğretim kurumlarında de» s veren eğitimcilerin "Şimdi gidin orta öğretim kurumlarında öğretmenlik yapın." denmesinin açık bir haksızlıktan ote, anlaşılması güç bir uygulama olduğunu belirttiler. Bağlı oldukları bakanhkların kendilerini istanbul ya da Anadolu'nun herhangi bir ortaöğretim kurumuna atamalarını bekleyen öğretim görevlileri, "Karşı çıktığımız nokta iade edilmek değil, iade edilenlerin hangi kriterlere göre seçildiğidir." dediler. Aralarında akademik çalışmalar da yürütenlerin bulunduğu öğretim görevlileri, atamalarla birlikte aile ve ev düzenlerinin alt üst olacağını belirterek, daha sonra şunları söylediler: "Eğer iki yılhk veya üç yıllık eğitim enstitiilerinden mezun olanlar ya da şu kadar yıllık eğiticiler tümttyle iade edilecekler denilseydi, hiç kimse sesini çıkarmayacaktı. Ama, şimdi fakültesinden ilişiğinin kesilmesinin nedenini öğrenemeyecek ya da gerekçeyi yeterli bulmayacak olan hocaların kafalannda her DÜŞÜK FİYATA KARŞIN ADANA HALİ HAREKETSİZ 10 temmuzdan sonra karpuz yetiştiren üreticiler yüksek girdilerden dolayı zaman çeşitli sorular kalacak zarar etme durumuyla karşı karşıyalar. Fiyatların biiyiik çapta düşmesi bile toptancı halinde satışları hareketlendiremedi. tır." Dekan Prof. Çelebi ise, bu iddialara karşı görevden alınma diye bir durumun olmadığını, yalnızca yasa gereklerinin yerine getirildiğini söyledi. YÖK'ün 2 yıllık ve 3 yıllık Eğitim Enstitüleri ile fakülte mezunu ayrımı yapılmaksızın karma olarak,kalmasında yarar görülenlerin seçilmesini öngördüğünü ifade etti. Yasal bakımdan seçimlerin hangi kriterlere göre yapıldığı konusunda hesap verme durumunda olmadıklannı belirten Çelebi, "Hesap verme durumunda kalırsak, bazı arkadaşlar için kırıcı olabilir. Hiç yanlışlık yapmadığımızı söylemiyorum. Insanız, yanlışlıklar yapabiliriz. Tasarmfumuzda eksikliklerimiz olabilir." biçiminde konuştu. Halen Atatürk Eğitim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak kalan diğer 100 dolayındaki eğitimci ise, 41 sayılı kanun hükmündeki kararnameye göre, 1987 yılına dek aynı görevlerini sürdürebilecekler. Bu süre içinde fakülte mezunları ile iki ya da üç yıllık Eğitim Enstitüsü mezunu olup da öğrenimini 4 yıla tamamlayabilenler akademik ilerlemeyi başarabilirlerse yeniden görev alabilecekler. POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Demokrasiye Alışmanın Zorluğu Tabancalı btçaklı, asmalı kesmeli siyaset yapma döneminin , İttihat ve Terrakki'nin tarih sahnesinden çekilmesiyle kapandığı sanılır Oysa korku İttihat ve Terakki'nin gitmesinden sonra da sürmüştür. İsmet Paşa, Başbakanken (Atatürk döneminde) bir gün Kâztm Karabekir Paşa'dan bir telgraf alır. Bunda, "Kılıç Ali ve Recep Zühtü beni izliyorlar, hayatım tehlikededir." yazılıdır. Siyasal yaşamında her zaman meşruiyetten yana olan İsmet Paşa, bu telgrafı hemen bakanlar kuruluna getirir ve okur. Bununla da yetinmez, İstanbul valisine bakanlar kurulu toplantısından bir telgraf çeker. Telgrafın bakanlar kurulu toplantısından çekildiğini özellikle bildirir. Der ki, "Eğerböyle birşey olursa sizi katil diye mahkemeye vereceğim." Erteşi gün Meclise gider, Meclis Başkanı Kazım Özalp'm yanında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'yı bulur. Şükrü Kaya'ya: "Böyle bir şey olursa Meclis kürsüsüne çıkacağım, bunun sorumlusu Şükrü Kaya'dır, bunu bilesiniz, diyeceğim." İsmet Paşa, kızgındır. Meclis Başkanı Kazım Paşa'ya dönüyor. "Git, Atatürk'e böyle dediğimi söyle." "Bunu sen daha iyi söylersin." O gün Atatürk'e gidiyor, olup bitenleri bir bir anlatıyor. Atatürk'ün sözleri şöyledir: "Canım hiç böyle bir şey olur mu? Ben sana sormadan böyle şey yapar mıyım? Böyle bir şeyi nasıl aklına getiriyorsun?" Bu konuşmadan sonra Atatürk İstanbul'dakileri hemen geri çektirir. Kılıç Ali olsun, Recep Zühtü olsun İttihat ve Terakki alışkanlığı içinde komitacı görünmüşlerdir. İstiklal Mahkemeleri deneyiminden sonra bu gibiler yasalar önünde eritilmişlerdir. Komitacılık İttihat ve Terakki ileri gelenlerinin bir yöntemidir. Başları sıkıştığında hemen bu yönteme başvururlar. Kafkas cephesinde iken Vehbi Paşa, bir gün İsmet Beye (o zaman paşa değildir) şöyle der: "Bunların hepsi komitacıdır. Enver isterse İstanbul'dan kalkar, buraya gelir ve beni tabancasıyla haklar, geri döner." Kurtuluş savaşı sırasında da Çerkez Ethem gibiler komitacılık geleneğini sürdürmek istemişlerdir. Çerkez Ethem'm, "Şimdi Ankara'ya gider, şunu asarım, bunu keserim." cakaları az mıdır? Çerkez Ethem, bir gün Ankara istasyonu yöreşinde ordu' gâhını kurduğu, caka satmaya başladığı zaman, ismet Paşa; nın Atatürk'e sorusu şudur: "Bununla nasıl başedeceğiz?" "Biz kurmay subaylarız, Ethem alaylıdır. Eğer okuduklarımız ve bildiklerimiz doğru ise, elbette biz başedeceğiz, o yenilecektir." Ethem'in adamları savaş yükümlülüğü olarak halktan alınan tütünleri getirip Ankara'da satmak isterler. Oysa bu toplananlar maliyeye teslim edilecek, parası alınacak, başa buyruk satılmayacaktır. Görevliler tütünleri sattırmak istemezler. Ethem'in adamları ile görevliler silahlı çatışmaya tutuşurlar. Çatırtı patırtı, durum anlaşılır. Ethem'in adamlarının elinden tütünler alınır, parası verilir, yüz geri cepheye gönderilir. Bu konu açıldığında, İsmet Paşa, "Biz maliyeyi böyle güçlükleri yenerek zorla kurabildik." diye anlatır. Yasalara saygılı bir döneme girilmek istendiğinde maliyeyi kurmak da, başıbozukları, komitacıları düzenli askere dönüştürmek de zordur. 46 demokrasisine girişilirken yasalann uygulanmasında da, muhaliflere yasalann benimsetilmesinde de çok güçlükler çekilmiştir. Başbakan Recep Peker'\ bir gezisinde halk yuhalamıştır. Halk Partisi ileri gelenleri bunu İsmet Paşa'ya anlattıklarında, "Bir başkaldırı mı, yoksa bir demokratik gösteri mi?" diye sorar. Bir demokratik gösteri olarak kabul edildiğinde, Başbakan değiştirilir, yuhalayan halka elleşen olmaz. Sanırım 46 demokrasisi 1950'ye değin büyük ve dayanılmaz güçlüklerle, sabırla kurulabilmiştir. Demokrasilerde halka, ayranı kabarmış kalabalıklar gözüyle hiç bir zaman bakılmaz!.. Ortadoğu ülkelerine dışsatım durunca karpuz fiyatları hızla düşmeye başladı yon lira arasında gelir elde ettiler. Seralarda yetiştirilen karpuzun bitiminden sonra az da olsa olgunlaşan erkenci tarla karpuzculuğu da, üreticiye iyi bir kâr kaynağı oldu. Bu dönemde Ortadoğu ülkelerine yönelik olarak başlayan dışsatım, Ramazan Bayramı'na kadar sürebildi. Başlıca alıcı ülkelerden Irak, Suudi Arabistan, kuveyt ve ötekiler, karpuzun yoğun olarak hallere akmaya başladığı Razaman Bayramı'ndan sonra ahmı, yüzde 80 dolayında azalttılar. Dışsatımın yapıldığı günlerde tarlada 40 liraya kadar alıcı bulan 4 kilodan yukarı karpuz, dışsatımın kesilme noktasına ulaştığı şu günlerde 10 lira düzeyine düştü ve düşme devam ediyor. Dışsatımın durmasıyla birlikte sıcakların da bastırması karpuzkavun fiyatlannı olumsuz yönde etkiledi. Karpuzkavun ekimini seralarda yapanlar iyi para kazandılar. dönüme karpuz ve kavun ekimi yapıldı. Bu yılki ekim alanları, geçen yılın ekim alanlarının geADANA Çukurova'da kar risinde kaldı. Geçen yıl sadece puz üretcisi, bu yıl da ürününü Adana'da 372 bin 720 dekar alagerçek değerinden satamamanın na karpuz ve kavun ekimi yapılsıkıntısını yaşıyor. Haziran or • mıştı. talarında Ortadoğu ülkelerine Bu yıl özellikle seralarda olyapılmaya başlanan dışsatım, mak üzere haziran ayının ilk yaŞeker Bayramı'ndan sonra durrısında karpuz yetiştiren üreticima noktasına gelince karpuz filer, büyük çapta para elde ettiyatlan hızla düşmeye başladı. ler. İlk çıktığında üreticiler tarBu yıl Çukurova illerinden lada karpuzun kilosunu 300 liraA d a n a ' d a 236.750, lçel'de dan başlanmak üzere 100 liraya '8.990, Hatay'da 29.900 ve Kah kadar sattılar. Kimi üreticiler 5 ramanmaraş'ta da 7.050 dekar dekarhk bir sera karpuzculuğunolmak üzere topiam 309 bin 690 dan hemen hemen 1.5 ila 2 milMEHMET YAPICI Doç. Baskın Orarı yeniden görevden alındı ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Bölge tdare MaiıkemCui'ai/î ka.arı uyarınca gö"t '<ne iadı: cdilcn SBF üyesi Yaıciımcı Doç. Ba^kın Oran'ın görevine başlamasında Dekanlıkça bir sakınca görülmedi, ancak Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Oran'ın görevine 1402 sayılı yasa ile son verdi. Yüksek Öğretim Kurumu'nca kadrosunun yenilenmemesi üzerine görevine son verilen Yardımcı Doç. Baskın Oran, hakkında Ankara Bölge Mahkemeü'nce "görevine dönebileceği" karan verildi. Siyasal Bılgiler Fakültesi Dekanlığı'nca îdare Mahkemesi'nin karanna uyulduğu belirtilerek Ankara dışında bulunan Baskın Oran'a görevine başlaması Dekan Prof. Necdet Serin imzasını taş'ıyan telgrafla durumu iletti. Aynı gün Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nca Oran'ın 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası uyarınca görevine son verildiği bildirildi. Baymakhn "Unutma" şiir kitabı Ege'de yasaklandı İZMİR Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı, Osman Baymak'ın "Unutma" adlı şiir kitabının basılmasını, taşınmasını, Sıkıyönetim Komutanlığı sorumluluk bölgesine sokulmasını yasakladı. Ege Ordu ve tzrnirManisaAydınUşak DenizliMuğlalspartaBurdurAntalyaBahkesir illeri Sıkıyönetim Komutanlığı'nın, Orgeneral Süreyya Yuksel imzasıyla yayınlanan 40 numarah bildirisi şöyle: "Ankara caddesi 51 numara, İstanbul adresinde faaliyet gösteren Tekin yayınevi tarafından yayınlanan, Osman Baymak'ın yazdığı unutma adlı şiir kitabının basımı, taşınması, bulundurulması, Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı sorumluluk bölgesine sokulması, 1402 sayılı yasanın 3/c maddesi gereğince yasaklanmış olup, mevcutlan toplatılacaktır." Uludağ Üniversitesi'nden 7 öğretim görevlisi MEB'e iade edildi BURSA, (THA) Uludağ Üniversitesi'ne bağlı Eğitim Fakültesi'ndcn 7, İlahiyat Fakültesi'nden 4 öğretim görevlisi görevlerinden alınarak Milli Eğitim Bakatılığı'riu ;a.de edildiler. 20 temmuz P82'de Resmi Gazete'de ya\ •nianası 41 sayılı yasa hükoıütKİcki kaarnarne sonucu, Buısa'da topiam 11 öğrctiiî'ı gorevlisi Milii tğitim BakanUğs'na iade ndildiler. KoH'Cianyla birlikte Milli Eğitim ÖAkanüğı'na iade edilenlerin sav>s' mari ayında görevden alıııaıi'ö. : ı : '••iik'r MVişivi buidu. î n c a t i i ar> Toplu taşımacılıkta öncmli bir yeri olan banliyö trenleM I ! » U M I U I r i > a n z a l a r v e e | e k ( r i k k e s i , m e l e r i y ü z u n d e n tespit edilen saatlerde hareket edemiyor. Normal yolcu sayısından beş misli daha fazla yolcu taşıyan banliyö trenleri sıcak yaz günlerinde işine ve evine gidenler için "Azap Treni" haline geliyor. Demiryolu yetkilileri gecikmelerin elektrik kesilmelerinden ve trenlerde meydana gelen arızalardan olduğunu buna karşın normal yolcu kapasitesinden beş knt fazla yolcu taşımak zorunda kaldıklannı ifade ettiler. Sirkeci Gar'ında banliyö tren arızaları ve elektrik kesintileri nedeniyle yolcu birikimi olağanüstü boyutlara ulaşıyor... (Fotoğraf: Şenol KONUKÇU) Kendileri ile görüştüğümüz yöre üreticileri, yüksek girdilerden dolayı pahalıya mal ettikleri karpuzu yok pahasına satmanın burukluğunu yaşadıklarını söylüyorlar. Özellikle, 10 temmuz'dan sonra karpuz yetiştiren üreticiler, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da zarar etme durumuyla karşı karşıya olduklarını bildiriyorlar. Adana kavunkarpuz hali komisyoncular dernek Başkanı Nadir Adaber, fiyatların büyük çapta duşmesine karşın toptancı halinde satışların çok durgun geçtiğini söyledi. En iyi karpuzun Adana toptancı halinde 20 liraya kadar düştüğünü bildiren Nadir Adaber, "geçen yıla göre bölgede kar puz verimi daha iyi durumda. Sıcakların bastırmasmdan sonra birden olgunlaşan iiriin, hale gereğinden fazla gelmeye başlayınca fiyatlar hızla geriledi. Kimi zamanlar, hale giren bir kamyon, karpuza alıcı çıkmadığı için 3 günde zor çıkabiliyor. Fiyat düşüşii, arztalep dengesizliğinden kaynaklanmaktadır. Eğer ihracat sürmüş olsavdı, fiyatlar bu kadar düşmezdi. Öyle sanıyorum ki, iireticinin yanısıra, ihracatın sürdUğU ve fiyatların yüksek olduğu haziran ayı sonlarında karpuz tarlası kiralayanlar zarar edecek" dedi. Adana çitfçi Birliği Başkanı tzzettin Özgiray, "Ortadogu'ya yönelik ihracatta söz sahibi olmak istiyorsak, erkenci cins karpuz yetiştirmeliyiz" diyor. Suudi Arabistan ve Suriye gibi Ortadoğu ülkelerinde 10 temmuz'dan sonra karpuz çıktığını anımsatan Özgiray, şöyle konuştu. " En büyük alıcılarımız olan Ortadoğu ülkelerinden çok çok önce yetiştirirsek ihracatta başarı sağlayabiliriz. Bunu gerçekleştirmek için zaman kaybetmeden daha erken yetişen tohumlar bulmaya çalışırken, sera karpuzculuğunu da yaygınlaştırmahyız"... ÇALIŞANLARIN SORULARt/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Memuriyetten istifa edersem SORU: 1975 yılında Edebiyat Fakiiltesi'ni bitirip Anadolu'da bir yıl kadar öğretmenlik yaptım. Askerlik görevim nedeniyle de ayrıldım. Askerliğimin bitiminde çeşitli kişisel nedenlerden dolayı yeniden öğretmenlik görevine dönmeyip bir başka kurumda memur olarak çalışmaya başladım. Yılların diişünce birikimine dayanarak öğretmen olarak çalışmanın daha yararlı olacağı kanısına vararak öğretmenlik görevine dönme kararını aldım. Ne var ki, birkaç kez M.E.B.'na başvurulanmda, Bakanlık bir başka devlet kuruluşunda çalışanları almıyor, alsa da çalıştığım kurum öğretmen olmama, personel azlığı nedenine dayanarak izin vermiyor. Bu nedenle, kurumda çalıştığımı bildirmeden açıktan atama isteme kararındayım. Ancak atamam yapılırsa istifa edip yeniden ilk kamu görevlisiymişim gibi başlamayı ve sonradan geçmiş çalışmalanmı Emekli Sandığı'na yazarak birleştirmek düşüncesindeyiıtı. Yalnız, bir kamu kuruluşundan istifa eden bir kişinin bildiğim kadan ile Uç ay kamu kuruluşunda çahşmaması ilkesinin bana zararı dokunur mu? Yani benim öğretmen olarak atamam yapılır da şimdiki çalıştığım yerden istifa edip gittiğimde göreve başladığım zaman içerisinde bir başka kamu kuruluşundan istifa edip geldiğim saptanırsa öğretmenlik görevinden el çektirebilirler mi? Ş.Ü. İSTANBUL YANIT: 2670 sayılı yasa memuriyetten istifa ederek görevlerinden çekilenlerin, yeniden göreve alınabilmesi için bir yılın geçmesi ilkesini getirmiştir. Yasa ile bu süre üç aydan bir yıla çıkarılmıştır. Devlet Memurları Yasanın 98. maddesi ise; "b) Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradar anlaşılması" durumunda memurluğun sona ereceği koşulunu getirmiştir. Bulunduğunuz görevden istifa ederek çekilmeniz yeni görev aldığınız kurumca sonradan anlaşılırsa "memurluğa alınma şart larından" birini taşımamanız nedeniyle görevinize son verilebi lir. Önerimiz, yasalann öngördüğü hükümlere uymanızdır. Firmalar nükleer santral için fiyut veriyor^ ancak dış finansman sağlanamadı OECD Nükleer Enerji Ajansı Genel Direktörü Shapar Ankara'da temaslarına başladı. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) OECD'ye bağlı Nükleer Enerji Ajansı Genel Direktörü Hovvard K. Shapar Ankara'daki temaslarına başladı. Kanada, ABD ve tngiltere'nin uç yapımcı firması, Türkiye'de kurmayı önerdikleri nükleer santrallara fiyat biçtiler. Ancak tsveç'in ASEA atom firması ile nükleer santral yapımı için gerçekleştiri' e n a r u a S m a n l n 1980'de kendiliğinden fesh olmasından sonra Türkiye'nin bu konudaki en büyük açmazı dış finansman sağlanmasında odaklaşıyor. Ankara'ya önceki gün gelen OECD Nükleer Enerji Ajansı Genel Direktörü Shapar, dün Dışişleri Bakanlığı Ekonomik tşler Müsteşar Yardımcısı Mustafa Akşin'i ziyaret etti. Shapar daha sonra Atom Enerjisi Kurumu'na giderek vetkililerle Türkiye'nin üytsibulunduğu OECD Nükleer Enerji Ajansı ile gelecekte gerçekleştireceği işbirliği konusunu görüştü. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahir tlkel ve Devlet Bakanı Nimet Özdaşile de görüşecek olan Shapar, TEK Nükleer Santraller Dairesi ve MTA'yı da ziyaret ederek yarın Ankara'dan ayrılacak. Kanada'nın AECL firması 600 megawatlık iki adet nükleer türbin için 1 milyar 300 milyon dolarlık değer biçti. Firma 1 milyarlık bölüm için, Kanada, lngiltere, Güney Kore ve Türkiye'den sağlanacak olan finansman kredisi taahhütü istiyor. ABD General Electric firması 1200 megawatlık nükleer santral için 1 milyar 700 milyon dolarlık fiyat belirledi. lngiliz NNC firması ise 350 megawatlık "Magnow" tipi gaz soğutmah nükleer reaktör için yaptığı öneride 5 yıllık ithalat sözleşmesi ve bir başka lngiliz firmasının bu reaktör için gerekli olan uranyumu sağlama taahhüdü veriyor. TEK yetkililerince nükleer reaktör için en düşük fiyat önerisini bu firmanın vermesinin beklendiğini, ancak projenin 1960'larda kullanılan teknolojiyi temel alması nedeniyle bu önerinin kabul edilme şansının düşük olduğu belirtiliyor. Türkiye nükleer santral için ilk anlaşmasını lsveç'in Asea Atom firması ile yaprruş ve Mersin Akkuyu'da kurulacak ilk santralın altyapı hizmetleri tamamlanmıştı. Ancak lsveç'te yapılan bir referandum sonrasında İsveç halkının nükleer santrala "Evet" demesi, bu firmaya ülke içinde yeniden pazar sağlamıştı. Çeşitli kredi garantilerini de kapsayan sözleşmenin feshi için bir bekleyişe giren firma, 1980 sonbaharında sözleşmenin kendi kendine fesh olmasından sonra projeden çekilmişti. Nükleer santral yapımında en büyük darboğaz dış finansman sorunundan kaynaklanıyor. Türkiye'nin 1 milyar doları aşkın her projede en az 1 milyar olarlık dış kredi araması, bu yatırımda Türkiye'nin en buvuk darboğazı olarak nitelendıriliyor. «T* o /i 1 • £<*J~K \ O l ( s î l l O . S l V O r ' n g ' l i z Havayollan, v ' " ' Londra tstanbul hattına yeni Boeiııg İS'» tipî n^akianns lahsîb etmeyi kararlaştırdı. Boeing 7S7'lec ' 3 4 .VBÎ^U ülq;,r Saaiic 8S0 kilometıe siirat yapan çift motorlu B« Aag 75/ uçaklannın en oüjiik özelliği, göriiş imkânı sıfıra indiğiuu£ bile oiomatik iniş yapabilmcleri. Bu uçaklar, kalkıştan 7 dakika .nnca îO bin metrc vüksekliğe ulaşabiliyor. tngiliz Havayollai'KiH yj, andn i»ari&, Rcma, Kopenhag. Milano ve Malta seferlerîndc ••MİIinsiığı iiçakls.ia Türkiye'ye ilk sefer 6 ağustosta yapılacak. İugiliz Havayollan İstanbul :,«ferlcrini bugiine dek 135 yolcu alau Trîdeni a^aklarryia gercekleşüriyordu. •! • Ç l l d l l H SO113. TEŞEKKÜR lıal'ık aı.ar>isıiiPiı kurbaııı olarak, bizleri derin acılar ıçinde bırakıp aramı/dan aynlan, Odamız Haysiyet Divanı uyesi ve Yonetim Kurulumu/un eski Genel Sekıeteri bacımız, kardeşimiz ve çah^ma arkadaşıımz ANKARA, (ANKA) Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti Genel Başkanı ve Danışma Meclisi üyesi Mustafa Alpdündar, sayıları 900 bini bulan işçi emeklilerinin bugunkü hayat pahalılığı karşısında bunalıma düştüklerini söyleyerek 3 aylık maaşlarını alabilmek için bankalar onunde çekilen çilenin sona erdirilmesini istedi. TurKİye İşçi Emeklileri Cemiyeti Merkez Yönetim Kurulu'nun Ankara'da yaptığı toplantıda konuşan Alpdündar, 900 bin işçi emeklisi ailesinin yaklaşık 600 bininin asgari ücretten de düsük gelir aldığını belirterek, "Mcnıleket saııayiinin kalktnmasında asgari 25 yıl hizmet verdikten sonra emekli olnıu> >a>lı \e güçsuz iıısanların ciddi sorunla bankalar öntinde çektikleri erdirilmesi miimistendi rına ilgisizıiği anlamak kün değil" dedi. Alpdündar, maaşların ödenmesinde üç ayda bir bankalar önünde oluşan kuyruklardan doğan şikâyetlere hâlâ bir çare bulunamadığını belirtti. Alpdündar, bu arada Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e de bir mektup göndererek işçi emeklilerinin üç aylık maaşlarını alabilmek için banka kuyruklarında çektikleri çilenin sona erdirilmesini istedi. Bankalarda unutulan mevduat tutarı 6 fnilyur lira ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Çeşitli bankalarda unutulan ya da çekilmeyen bir ile bin lira arasında değişen "küçiik hesaplann" topiam tutannın 6 milyar liraya yaklaştığı belirlendi. Unutulan ve toplamı 5 milyar lira olan küçük mevduatların 2 milyar 403 milyon lirası özel yasalarla kurulmuş bankalarda, 3 milvar 354 milyon lirası ticaret bankalarında, geri kalan 30 milyon lirası ise yabancı bankalarda bulunuyor. 14 milyon 233 bin 531 mevduat hesabının, 9 milyon 304 bin 899'u ticaret, 4 milyon 802 bin 636'sı özel yasalarla kurulmuş, 125 bin 996'sı ise yabancı bankalarda bulunuyor. Söz konusu paralar belirli bir süre içinde çekilmediği takdîrde bankanın gelirlerine kaydediliyor. GEÇ ve GUÇ OGRENEN ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL EĞİTİM PROGRAMI uzmanlar denetiminde meşleğe yöneltme eğitim, öğretim. ÇAĞDAŞ KBEŞ VE GUNDÜZ BAKIMEVİ Kazım Karaöekır Sok 2/1 EREKKÖY Ecz, AYLA RÖKTUĞ'un i'cna/csıne katılan. cclcnk ve çiçck gondcren ve başsağlığı dilcklcrinı bı/.lcıe ulaştıran tum kışı, kurum ve kuruluşlara te^ckkıırlerimi?ı sunarı/. İstanbul Ec/acı Odası Yönetim Kurulu İstynbtıl l'.c/.acı Odası Ha\si\ct Divanı • Nulus cu/danımı kaybetıim. Geçersizdir. KADİR EKMk'KÇl DEKS VERENLER Yııksck MATEMATİKLERl^ 150 67 8J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle