Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 1983 * * * * HABEHLERİN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) bilecek, alınıp satolabilecek bir meta degildir" deyince Zimmermann'ın onay hareketleri kesildi. Ve bu sırada ikinci sembolik olay yaşandı: Alman heyetinin çevirmenince. bu cümlesinin biraz nüanslı çevrilmesi üzerine, Esener, Türk heyetinin çevirmeninin araya girmesini istedi. Çevirmen "Uluslararası kurallara göre, emek meta değildir" diye bir düzeltme yaptı. Turhan Esener, görüşme öncesinde sürekli olarak Almanya'daki Türk konusunun "sosyal bir sornn olarak" ele alınması, çözümlerin buna göre düşünülmesi ttzerinde durdu. Çalışma Bakanı görüşmede de konuk bakana bunu ısrarla vurguladı. Esener, ayrıca, "Bazı sogyal tedbirler zamanında düşünülüp alınmış olsaydı, sonınlar bu kadar ağırlaşmazdı. Zamanında tedbir alınmamış olmasının yükünii Türk işcilerinin omuznna yüklemek kesinlikle yanhş olur" dedi. Çalışma Bakanı bu görüşünü "iscilerimizin haklan üzerinde pazarlık etmiyoruz. Onlann baklannı savunuyoruz. Zaten emek, üzerinde pazaruk edebilecek bir meta depdir" sözleri ile destekledi. Çalışma Bakanı, geçtiğimiz günlerde Ankara'ya gelerek dönüşe teşvik konusunda başlatılacak uygulama hakkında bilgi veren Alman Meslektaşı Blüm'ün anlattığı önlemlerin Ankara'da yeterli bulunmadığını tekrarladı. ANA KONU Zimmermann, Esener ile görüşmesinde "ortaya getirecegJm iki ana konu" diyerek Almanya'ya gelecek Türk çocuklarına 6 yaş sının konması ve Türklerin evlenme yoluyla çoğalmalannın önlenmesinden söz etti. 6 yaşuıı gectikten sonra Almanya'ya gelmiş 616 yaş arasında 20 binin üzerindeki Türk çocuğunun önünde "hiçbir egitim ve iş imkanı bulunmadığını, bulunamayacağını" ileri sürdii, koymak istediği sınırlama için "anlayış" istedi. Esner'in buna cevabı, sorun sadece F. Almanya açısından ele alındığında 6 yaş sınınnın yararlı görülebjleceği, ama aile hukukuna göre böyle bir konunun işsizlikle bağlantıya getirilmesinin "mömktin olmadıgı" yolundaydı. Zimmermann'ın Almanya'da AET ülkeleri dışından gelmiş 900 bin evlilik çağında insan olduğunu, bunlarm 300 bininin önümüzdeki yıllarda evleneceği, bunlann da 200 bininin Türk olduğu varsayılsa Ahnanya'ya 200 bin Türk kadının geleceği... yollu gerekçelendirmesi de Türk tarafından makul bulunmadı. Zimmeıjnann bü^erekçeye dayanarak Almanya'daki Türklerin Türkiye'den evlilik yapmasının ve eşlerini Ahnanya'ya getir CUMHURİYET/11 OLAYLAREV Kim kimdir? ARDENDAKI (Baştarafı I. Sayjada) (Baştarafı 1. Sayfada) şantaj politikası ve Amerika'daki Yunan lobisinin ağırlığı karşısında Reagan yönetiminin gerilemesi söz konusuysa, bu tutum Türkiye'nin iyi niyetini kötüye kullanmak için bir neden değildir. Belki her iki hesap da Amerika'yı etkilemiş ve Vaşington Ege'de dengeyi Yunanistan'ın çıkarlarma uygun biçimde düzenlemeyi yeğlemiştir. Artık bütun boyutlarıyla ortaya çıkan gerçekler karşısında Türk hükümetinin tutum ve davramşlarım kamuoyu merakla izlevecektir. * * • * Ankara ile Bonn mesinin önlenmesini îstiyor. Esner, Alman Bakana "ailelerin birleştirilmesi anayasalarla teminat altına alınmıştır" diye bir hatırlatma yaparak bu konuda ödünsüz bir tutum takınılacağını gösterdi. Sonuç olarak Alman Içişleri Bakanı Ankara'da "işsizlik var", "yabancı çok" türünden yakınmalarla tasarladîfı düzenlerneleri, Ankaranın gözünde meşru kılmaya çslıştı. Ve bu düzenlemelere temel olan yakJaşımda Türk hükümetiyle uyuşamayacağını gördü. TÜRKMEN İLE GÖRÜŞME Alman tcişleri Bakanı, Içişleri Bakanı Çetiner tarafından verilen öğle yemeğine katıldıktan sonra Dışişleri Bakanı tlter Türkmen ile görüştü. Türkmen, Zimmermann'a "Almanyada faallyet gösteren bazı bölttcü örgütlerin kapatdmasından duyuhuı memnnniyeti" belirtti. F. Almanya'nm Türk vatandaşlan için İcoyduğu vize uygulamasımn üç yılhk süresinin yakmda dolacağını hatırlattı ve vizenin kaldırılmasını istedi. Türkmen, kamyon şoförleri için bir yılhk "Mttteaddlt vize" gibi kolayhklar ile "transit gecişlerde vize istenmesi türünden kötü muamele"lerin kaldınlmasını istedi. Alman Bakan bu tür uygulamalan onaylamadığını, ilgili yerleri uyaracağını belirtti. Türkmen uluslararası terörizme karşı işbirliği konusunda Türkiye'nin yaptığı çağnlan hatırlattı. Zimmermann, işbirliğine hazır olduklannı bildirdi. Dışişlerince görüşmeden sonra yapılan resmi açıklamada hiç değinilmemesine karşın Türk işçileri için serbest dolaşım hakkı ve Türkiye'nin AET'ye tam üyeliği konularının Türkmen Zimmermann görüşmesinde ortaya geldiği, Türkmen'in bu konulardaki Türk tutumunu yeniden açıkladığı Alman Bakanın olumlu bir yaklaşım göstermediği belirtiliyor. Zimmermann onuruna dün aksam Federal Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dirck Oncken tarafından bir resepsiyon verildi. Resepsiyona katılan Içişleri Bakanı Selahartin Çetiner, basın mensuplarıyla yaptığı sohbet sii rasmda, Federal Alman meslektaşıyla görüşülen tüm konularda mutabık kalındığını açıkladı. Çetiner, "Tiirkiye'de cinayet işleyip Almanya'ya kaçmış suçluîann ve suçlulukları mahkeme karanyla sabit, kırmın biUtenle aranan kişilerin iadesini sayın Zimmermann'dan bizzat talep ettim" şeklinde konuştu. Çetiner, Almanya'da şu anda 150'ye yakın adi suçlu bulunduğunu ve bu suçlulann siyasi suçlu maskesi arkasına gizlenerek iltica talebinde bulunduklarını bildirdi. GERÇEK 30 MtLYON LtRA 288420 20 MtLYON LtRA 801289 10 MtLYON LtRA 594298 8 MtLYON LtRA 747093 6 MtLYON LtRA 017413 4 MtLYON LtRA Millî Piyango dtin çekildi KAZANAN KAZANAN KAZANAN KAZANAN KAZANAN son iki ytlında askerlik yapmtş, hukuk ve iktisat öğrenimı görüp hukuk doktorasım verdikten sonra Bavyera eyaletinde çeşitli resmî görevlerde bulunmuş. Bazı özel şirketlerde yönetim kurulu üyeliği var. 57 yaşındaki deneyli politikaa, spora düşkün. Sabahlan işine gitmeden Bonn'daki Amerikan Kulübünde tenis oynuyor. Memleketi Bavyera'da da ava çıkıyor. Sadece Bavyera'da örgütlti olan, Hıristiyan Demokrauarla seçimlere birlikte girip mecliste de ortak grup oluşturan Hıristiyan Sosyal Birliği'ne Zimmermann 1948 yılında katıldı. 1956'dan başlayarak çeşitli diizeylerde yönetici görevler aldı. 1957'den bu yana milletvekili, 1979'dan bu yana CSU Genel Başkan Yardımcısı. 1982 ekiminde iktidar değişikliğiyle Içişleri Bakanlığına getirilmeden önce CDU/CSU Meclis Grubu Başkan Yardımcılığı yapan Zimmermann'ın bu iki parti arasındaki ilişkilerde ilginç bir konumu var. 1976 yılında "ağabey" (CDU) ile "kardeş'"in (CSU) neredeyse ayrılmalannayol açacak tartışmalarda başı çekti. 1980'de partisinin lideri Franz Josef Strauss'u muhalefetin başbakan adayı olmaya o KAZANANLAR: 432438 979433 2 M t L Y O N LtRA KAZANANLAR: 349966 401544 410905 543973 1 M t L Y O N LtRA KAZANANLAR: 095631 498665 639529 665309 263897 514734 642805 811627 500 BİN LtRA KAZANANLAR: 115830 401443 527687 817549 150179 406832 638979 935523 354524 563913 644504 951744 400 BtN LtRA AAZANANLAR : 035527 226034 276108 429502 548473 176337 246238 358678 475326 830861 197634 263245 366542 499461 833813 222633 264441 417556 505999 939851 300 BIN LİRA KAZANANLAR: 005631 266765 399379 491921 750687 026334 275393 417777 624830 733964 154665 275543 439391 631753 858534 158089 277794 453789 643490 909931 207263 335447 '58006 726261 927328 266197 367942 482244 741740 977106 200 BIN LtRA KAZANANLAR: 002581 256322 434678 601243 817015 027192 261910 436971 626713 819554 047492 281392 500468 631561 840220 051802 304299 529261 662903 853729 078008 324621 557785 666331 880569 093166 348379 562759 680765 891498 128661 390037 572413 682731 907097 211226 419755 572832 726630 924016 100 BtN LtRA KAZANANLAR: 035957 245959 451080 628612 870905 079030 246939 472313 650436 897739 092656 247143 507311 650527 921421 101922 272166 516812 717630 927805 121897 279416 528223 726076 937556 128702 347376 529401 739362 943063 140244 357801 542405 742450 943191 148792 362094 593076 744146 969170 152019 411863 598712 779816 971641 201049 445242 604476 779995 972505 50 BtN LtRA K A Z A N A N L A R : 021000 171649 437005 610127 885762 026825 221887 469190 627553 889047 050168 250125 469306 630393 902475 056617 325549 479413 662310 920013 098880 335648 506218 671851 923251 104920 348433 535346 678871 924685 105289 362414 542781 706096 928132 115482 369119 544700 715691 935996 144430 390299 547096 752201 540233 149093 403201 567084 768745 978604 157927 413631 576694 830858 983344 169115 »18648 591164 861097 997896 10 BtN LtRA K A Z A N A N L A R )2672 18442, 43058, 56307 56307 77451 05842 20515 48674 58693 84684 09428 27694 48703 59177 93111 10657 30605 49063 56704 94262 11627 35328 54449 57632 98062 17975 41067 54461 ?2226 99951 10 BtN LtRA K A Z A N A N L A R XM7 1734 4344 7210 0134 2113 İ441 8014 0193 2673 5514 8129 )200 3732 6861 8138 1515 4238 İ955 9246 >. BİN LİRA KAZANANLAR: 48. 229. 317, 882, 883 ! BIN LİRA KAZANANLAR: >9, 67, 74, 86 VMORTt \6 ikna etti. Son seçimler öncesinde, Strauss erken seçimin bir an önce yapılmasmı, Hür Demokratlann böylece toparlanamadan darbe yiyerek silinmesini önerirken, Zimmermann, CDU'lu Başbakan Kohl ile birlikte tavır alarak seçimlerin geçtiğimiz 6 marta ertelenmesini destekledi. Bu aralar Zimmermann 'm Strauss'a ters gelen bazıadımlar attığı, ancak bir süre sonra CSU içinde Strauss'a karşı, hattâ Strauss 'suz herhangi bir şey yapılmayacağını fark edip sadakatini tazelediği söyleniyor. . Zimmermann için en çok kullanılan nitelemeler, kendine hakim oluşu,"sanki fazla kelime için bedel ödeyecekmişçesine kelimeleri seçe seçe, dikkatli konuşması", iktidar hırsı ve analitik zekasma ilişkin. Zimmermann'ın Alman kamuoyunda bir türlü unutulmayan bir "yalancı şahitlik" olayı var. 1959 yılında partisinin bazı kumarhanelere rüşvet karşılığı lisans çıkarttığı iddiasıyla açılan davada Zimmermann 'ın mahkeme önünde yemin etmesine rağmen, yalancı şahitlik yaptığı hatırlanıyor. Zimmermann bu olayda kusurlu bulunmasma rağmen ceza almamıştı gerçi, ama bunu"ifade verdiği sırada aklî dengesinin yerinde olmadığını" belgeleyen bir rapor sayesinde sağlayabilmişti. THKPC Acilciler örgütti ııyesı 3 kışı 2. kez müebbet hapse mahkutn oldıı Haber Merkezi Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numarah Askeri Mahkemesi THKPC Acilciler adlı yasadışı örgüte üye 3 sanığı ikinci kez ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. THKPC Acilciler üyesi Muhlis Özgül, Recep Eraslan ve Mahmut Çelik daha önce de ömür boyu hapis cezasına çarptınlmış, haklarındaki bu karar Askeri Yargıtay'ca bozulmuştu. ERDOST DAVASI KARAR AŞAMASINDA 1 Numaralı Askeri Mahkemede görülen yayıncı tlhan Erdostun Mamak Askeri Cezaevi'nde öldürülmesiyle iigili dava, karar aşamasına geldi. Dünkü duruşmada, sanıklar Ahmet Şeker, Metin Gündoğan, tbrahim Keskin ve Kısmet Çaglar'ın son savunmaları ahndı. MHP DAVASI • MHP ve yan kuruluşları: davasma Ramazan Bayramı nedeniyle verilen 10 günlük aradan sonra dün yeniden devam edildi. 1 Numaralı Askeri Mahkemede görülen davanın dünkü duruşmasına Alpaslan Türkeş rahatsızhğı nedeniyle yine katılamadı. Duruşmada 24. klasördeki yazılı belgeler okundu. TtKKO DAVASI • 86 sanıkh TKPML TİKKO davasında müdahiller dinlendi. Duruşmada sanıkların tahliyo istemleri reddedildi. GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) bu haberin deöerlendirilmesi yoluyla, Ermeni terör örgütlerinin Türk dipfomatlarına karşı saldırılar düzenleyerek dünya kamuoyunu Ermeni 9orununa çevirmek isteyecekleri düşünülebilirdi. Çünkü, benzer örgütler bugüne dek hep böyle yol izlemişlerdir. Bu taktik bilinen ve yadırganmayan bir taktiktir. Olayların akışı izlenerek, böyle bir değerlendirme yapılmış olsa, Ermeni terör örgütlerinin, bugünlerde yeni saldırılar düzenleyecekleri sonucuna kolayca ulaşılabilirdi. Orly Havaalanı'ndaki saldırıyı da "açık istihbarat" yoiuyla kestirebilmek güç değildi. Çünkü, "ASALA" örgütünün avukatı Deveciyan haftalık "Nokta Dergisi"nin 7 Mart 1983 tarihli sayısında çıkan demecinde THY'nın saldırıya uğrayacağını açıkça söylemekteydi. "ASALA"nın 25 Aralık 1982 tarihli açıklamasında "ekonomik sabotajlar" düzenleyeceği de belirtilmişti. Avukat Deveciyan, bu "ekonomik sabotaj"ın örneklerinden biri olarak THY'ni gösteriyor ve yapılacak sabotajlann yolcuları THY uçaklarına binmekten alıkoyacağını anlatmak istiyordu. Yöntem terördü, amaç ise ekonomikti. THY bu yolla zarara uğratılacaktı. Dergi bu yayınıyla değerli bir kamu hizmeti yapmış ve istihbarat çalışmaları için değerlendirilmesi gereken çok önemli ipuçları vermişti. Arkadaşımız Cengiz Çandar'ın Beyrut'ta yaptığı incelemeler Ermeni terör kaynakları konusunda önemli bilgileri biraraya getirmişti. Gazetemizdeki silah ve uyuşturucu madde kaçakçılıgı konularındaki ısrarlı ve kapsamlı yayınlarda, Ermeni kaçakçılarının adres ve telefon numaraları verilmiş ve Ermeni terörüyle ilgili kutupbaşları işaretlenmişti. Bunlar, hep, anlatmaya çalıştığımız açık istihbaratın örnekleridir. Fransız gizli istihbarat örgütleri, "açık istihbarat" yoluyla elde edilen bu bilgilerin farkında değiller midir? Hiç şüphesiz hepsinin farkındadırlar. Orly Havaalanı baskınından sonra Fransız polisinin bir gece içinde yaptığı tutuklamalar, polisin ASALA hakkında yeterli istihbarata ve bilgilere sahip olduğunu göstermektedir. Demek ki, terör örgütleri, istenince silahlarıyla birlikte yakalanabilmektedir. Evet ama niçin bugün de dün değil? Ağır başlı Fransız gazeteterinden , Fransız Hükümeti'nin, Ermeni terör örgütleriyle daha önce pazarlık sonucu bir uzlaşmaya vardıklarını öğrenmiştik. Bir yasal hükümetin, terör örgütleriyle hangi koşullarda, nasıl pazarlığa oturduğunu anlamaya olanak yoktu. Hükümetin bu pazarlığı yaparken, hangi bakanına, ne gibi yetkiler verdiğini ve bu yetkilerin hangi yasaya dayandığını anlamaya da olanak bulunamamıştır. Çünkü hukuk devletinde bu tür pazarlıklara yetki veren bir kurala rastlanamazdı. Anlaşılan eski sömürgeci Fransa, Afrika halklarını ezdiği günlerin alışkanlığı içinde bu pazarlığa oturmuştu. Bu pazarlıklar dışında bilebildiğimiz tek konu, Fransa İçişleri Bakanı Gaston Deferre'nin Marsilya Belediye Başkanı olarak, Ermeniler ile kurduğu çok yönlü ilişkilerdir. Fransa İçişleri Bakanı'nın Ermenilerle dostluğu yalnızca siyasal amaçlarla sınırlı değildir. Deferre, Ermeni kaçakçtlarca yönetilen Fransız mafıasının ünlü ailelerinden Venturiler 'in de yakın dostu ve avukatıdır. Kaçakçılarla ve Mafia ile bu derece içli dışlı olan bir İçişleri Bakanının, Ermeniler tarafından Türklere karşı yöneltilen saldırılarda tarafsız olmayacağı da bellidir. Bu da bir açık istihbarat sonucu elde edilen bilgidir. Bu konudaki kaygımızı dünya kamuoyuna açıkça ifade etmek isteriz: Kaçakçı avukatının içişleri Bakanı olduğu bir ülkede polisin terör karşısında tarafsızlığım sağlamak çok güçtür. Gaston Deferre'nin siyasal ve profesyonel ilişkileri, Ermeni teröristlere ve bu teröristleri besleyen uyuşturucu madde kaçakçılarına karşı etkin ve sonuç alıcı savaş açmaya engeldir. Bu "açık istihbarat" konusunu başımdan geçen bir olay ile bitireyim: Geçen şubat ayında yurtdışında yaptığım araştırmalar sırasında, ASALA örgütünün uyuşturucu madde kaçakçılarıyla beraber çalıştığını belirlemiş ve ASALA ile ilgili görülen Marsilya'daki uyuşturucu madde kaçakçısı Ermenilerin adlarını, adreslerini ve telefon numaralarını yayınlamıştım. Bu bilgiler arasında Ermeni kaçakçıların Türkiye bağlantnarının adları da yayınlanmıştı. Çok geçmeden ASALA'dan bir "tehdit mektubu" aldım. Yazılan yazılar yerini bulmuştu. Uyuşturucu madde kaçakçısı Ermeniler ASALA aracılığı ile yayınlara yanıt veriyorlardı. Böyledir, gün olur açık istihbarat ile gizli istihbaratın örtmeye çalıştığı gerçekler günışığına çıkarılır. Fransız gizli istihbarat örgütlerinin geçmiş yıllarda uyuşturucu madde tüccarları tarafından işgal edildiğini ve bu örgütlerin Fransız rnafiasıyla beraber çalışan istihbarat elemanlarınca yönetildiğini biliyoruz. Fransız istihbarat örgütleri içlerindeki uyuşturucu madde tüccarları ve kaçakçıları yakalandıktan sonra, kış uykusuna mı yatmıştır, bilmiyoruz. Terörün at oynattığı bir ülkede, Fransız gizli istihbarat örgüt elemanlarına "gerçek uğraş alanınız nedir?" diye sormak biz Türklerin en doğal hakkıdır. Unutulmasın bugün teröre hoşgörü gösteren yarın teröre tutsak olur. Bu da bir "açık istihbarat" verisidir. Mösyö Mitterrand, kulağınıza küpe olsun.. (Baştarafı 1. Sayfada) usul hükümleri gereğince talep ederiz." Oturum davacı avukatlarının katılmasıyla açıldı. Yargıç Hasan Baydıır Cimilli'nin kararında şu saptama yapıldı: "Davalılar vekili Avukat Orhan ve Btırhan Apaydın'ın (...) 18.7.1983 tarihinde dosyaya konan lahiya ekJeri aynı giin sabahleyin mesai saatleri başında mahkemeye verilmiş olup takiben davacı taraf vekillerinden Avukat Ali Çekiç'in mahkemeye 10.55'te miiracaat ve dosyayı tetkik sırasında layihayıtebelluğetmek istemesi" karşısında isteği yerine getirildi. MOBİLYA YOLSUZLUĞU Mumcu Dıcak davasında tKt Demirel, Mıgırdıç Şellefyan'la birlikte Ekrem Cimilli'nin bir çizgide buluşması, Cumhuriyet avukatlarının verdikleri dilekçede ayrmtılarıyla anlatılıyor; yargıcın davaya bakamayacağı yolunda yasanın gerekleri ortaya konuyordu. Davacı vekilleri Avukat Ali Çekiç ve Sahir Erman karşı görüşlerini ileri sürdüler. Bundan sonra gazetemiz avukatlarının yargıcı red dilekçesi gündeme girdi. Bilindiği gibi Tercüman sahibi Kemal ılıcak'la yakın çıkar ilişkileri belgelenen Şellefyan'ın mobilya yolsuzluğu olayında Yargıç Hasan Baydur Cimilli'nin akrabası Gümrük ve Tekel Bakanlığı Teftiş Heyeti eski Başkanı Ekrem Cimilli Tercüman Gazetesi'nde Şellefyan'ın mobilya yolsuzluğunu konu edinerek savunmasını yapmış, suç bulunmadığını ileri sürmüştü. Iş ilişkileriyle birbirine bağlı Kemal Ilıcak, Yahya KARAR VE ERTELEME Yargıç Cimilli kararını şöyle sonuca bağladı: "1) Davalı taraf vekillerinin 18.7.1983 taribli layihalannın 14'üncü sahifesinde "Görülttyor ki, DemirelŞellefyan CimilliDıcak adian belirli bir ortak savunma çizgisinde bütünleşmekledirler." Bu bütiinleşme Sayın Yargıç Hasan Baydur Cimilli'nin istinkafını gerektiren bir mesele olarak avnkatlar tarafından takrir edilmişür. Bilahare davalı vekilleri bu davadan çekilmişlerdir. Uğur Mumcu vekilleri tarafından layiha ve zabıtnameye dercolunan bu lafızlann asil tarından ı istimal edilip edilmediginin anlaşılması gereklidir. Uğur Mumcu bunda ısrar ediyorsa mahkemenin bunu öğrenmesi gerekir." Duruşma 18 Ekim 1983gününe bırakıldı. Dtinya Ermeni Kongresi bugün toplanıyor tnan, Dünya Ermeni Kongresi*nin toplanmasımn çok vahim olduğunu söyledi Haber Merkezi Orly saldınsmın yankılan sürerken, Dünya Ermeni Kongresi bugün Isviçre'nin Lozan Kentinde toplanıyor. Kongre'nin 24 Temmuza dek süreceği bildirildi. bu arada Ankara'ya gelen BM Cenevre Daimi Temsilcisi Kamran tnan dün Dışişleri Bakanı tlter Türkmen tarafından kabul edilerek, Ermeni Kongresi ile ilgili görüşlerini sundu. Inan 1.5 saat süren görüşmeden sonra Dünya Ermeni Kongresi'nin toplanmasımn çok vahim olduğunu, bunun üzerine önemle eğilinmesi gerektiğini belirtti, Sayın "Bakana bu konuda bilgi verdim" dedi. Yabancı bankalar Türkiye'ye 200 milyon (Baştarafı 1. Sayfada) şikliği yolundaki politika tercihini devam ettirmelidir. Buna ek olarak Türkiye'nin hâlâ çözUImesi gereken birçok önemli konusu bulunduğunu da kabul etmek gerekir. Bu nedenlerle bu kredi bir yandan Türkiye'nin ödemeler dengesinde kaydettiği gelişmelerin kabulü anlamına gelirken, öte yandan Türkiye'nin yeniden tam güven kazanma ve uluslararası kredi piyasalarına girmesinin ilk adımını temsil etmektedir. Uluslararası piyasalara bu yeniden giriş programı iyi düzenlenmiş ve icra edilmiş bulunmaktadır. Yine de belirtmek isterim ki, bugün (dün) imzalanmakta olan kredi, Türkiye'nin ödemeler dengesi hesaplarındaki gelişmelere olduğu kadar, son üç yılda kaydedilen ve örneğine az rastlanan ekonomik büyümeye de dünya çapında duyulan saygının bir delilidir." Basın toplantısında konuşan Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar, hükümetin borçlanma stratejisini orta vadeli kredilere kaydırdığını vurgulayarak şunları söyledi: "Ülkemizin kısa vadeli kredi piyasasında başarılı olma şansı çok daha fazla olmasına rağmen, hükümetimizin geliştirdiği borçlanma stratejisi içinde, kısa vadeli borçlanmayı da dış ticaretin finansmanına döniik olmak kaydıyla ticari bankalanmıza bıraktık." Şıklar, imzalanan kredi anlaşmasının orta vadeli kredi piyasasına girişte dönüm noktası olarak kabul eJtiklerini vurguladı ve özetle şöyle konuştu: "Ticari banka kaynaklannın mobilize edilmesi bakımından bugün imzalayacağımız anlaşmayı bir dönüm noktası olarak kabul ediyonız. Uluslararası bankacılık çevreleri ile bu tür olumlu bir Uişkiye girmek için geçmişte imkflnlanmız ölçüsünde azami gayreti gösterdiğimize inanıyoruz. Türkiye ticari bankalardan sağladığı kredilerden 3 milyar dolannı ertelemiştir. Buna karşıhk (19781982) döneminde vadesi dolan 1.2 milyar dolanndaki borcunu (yalnız ana para) gecikmeye meydan vermeksizin ödemiştir. Ticari banka kredilerinin toplam borçlanmız içindeki payı 1978 yılında % 29 iken bu oran 1982 yılında Ve 20*ye düşmüştür. Önümüzdeki yıllarda, Merkez Bankası olarak ekonomik performansımız bugünkü trendini korudugu müddetçe ve piyasa koşullan elverdiği ölçüde 200 milyon dolara benzer kredlleri tekrarlanayı düşünmekteyiz. Merkez Bankası'nın bu tür borçlanmalan dışında, özel ve kamu kuruluşlanmızı, geliştirecekleri yeni projderin finansmanında ticari banka kaynaklanndan yararlanmaya davet ediyoruz." Dr. Armaıı: Ermeni Kongresiyle ilgimiz yok tstanbul Haber Servisi Türk Ermenileri cemaatinin önde gelen isimlerinden Dr. Karabet Arman, lsviçre'de toplanan Dünya Ermeni Kongresi hakkmda Türkiye'deki Ermenilerin bilgi sahibi olmadığını, böyle bir toplantıyı ilk kez basından öğrendiklerini söyledi. Dr. Karabet Arman, Türkiye1 nin dünya kamuoyu önünde daha etkin bir propaganda calışmasma gireşmesini istedi ve öncelikle dış temsilciliklerimize bu konuda büyük görev düştüğunü belirtti. Ankara'nm (Baştarafı 1. Sayfada) izlenim, ABD'nin Türkiye için önerilen yardımm kongreden geçirilmesini ön plana getirmeye çalışacağı ve bu şekilde anlaşmanın Ankara'da yarattığı olumsuz havayı dağıtmayı deneyeceği yolunda. ABD kaynakları, dün ayrıca anlasmada atıf yapılan ve TürkYunan güç dengesi kavramını içeren dış yardım tasarısında 1978 yıhnda yapılan değişikliğin kongrenin niyet yönü ağır basan bir politika açılması olduğunu, yönetim Üzerinde herhangi bir yasaklama getirmediğini kaydettiler. Yine ABD kaynaklarına göre, söz konusu yasa değişikliğinde, "güç dengesi" kavramına değinildikten bir sonraki cümlede bunun NATO yükümlülüklerini yerine getirmesi amacıyla Türkiye'ye yapılacak yardımlan etkilemeyeceğinin belirtilmesi önem taşıyor. Bir ABD'li yetkili, "bu httkttm NATO gereklerini, güç dengesi kavramının üzerine çıkartıyor" dedi. ASALA bu kez de Fransa'yı tehdit etti (Baştarafı 1. Sayfada) karılmaları bekleniyor. Bu süre sonunda sorgu hakimliği suç isnat edebilecek duruma geürse tutuklamalar başlayacak. borguları yapılanlar ASALA veOrly saldınsıyla ilgilerinin bulunmadığını öne sürdüler. Sanıklardan birinin gözaltmdaki diğer bir kişiyi ateşleme mekanizması imal eden bir Ermeni olarak tanıdı6ı belirtiliyor. Gözaltında bulunan ermenılerden en az 20'sinin Türk pasaportu taşıdığı yolunda bilgiler var, Ancak bu pasaportlann gerçek mi yoksa sahtemi olduğu kesinlik kazanmadı. Bu arada Fransız polisi gözaltına alınan Ermenilerden tümünün Fransa'ya son bir yıl içinde girdiklerini ve polis tarafından sürekli gözlendiklerini bildirdi. Belçika, Hollanda ve Fransız emniyet görevlilerinin Brüksel ve Paris'teki Ermeni saldınlanndan sonra bilgialışverişinde bulunmak ve çalışmalar arasında koordinasyon sağlamak amacıyla Brüksel'de bir toplantı yaptıklan bildirildi. Muhalefet, sosyalist hükümetin Ermeni'lere polis baskınları düzenlemekte geç kaldığını ve bu önlemlerin bombanın patlamasından sonra değil, önce alınması gerektiğini beKrterek, yöntemi eleştiriyor. Muhafazakâr Quotiden De Paris gazetesi bu konudaki yazısında, "Teröristlerin peşinde gitmek için neden bombanın patlaması beklendi?" dedi. Le Monde gazetesinin haberine göre ise, Cumhurbaşkanı Mitterrand • Maliye, Muhasebe Yüksek Okulu'ndan aldığım çîıcışımı kaybettim. Hükümsüzdür. NECDETDUMAN aynı soruyu "sinirii biçimde" güvenlik görevlileririe sordu. Fransız poüsinin Orly'deki bombah saldınyla ilgili olarak 30 ekip halinde 150 polis görevlisinin katıhmıyla yaptığı operasyon sırasında bazı Ermeni'lerin evlerinde tahrip gücü yüksek patlıyıcı madde, otomatik tüfekler, roket mermileri, ateşleme sistemleri zamanlama mekanizmalan ve uzaktan radyo kumandah bomba ateşleyicileri ele geçirildiği bildirildi. Tüfekler arasında Sovyet yapısı Kalaşnikov'lar da bulunuyor. (Türkiye'nin Paris Büyükelçüiği işgalinde de kullanılmıştı). Operasyon sırasında aynca çok sayıda yazılı belge bulunmuştu. Bu belgelerin bir bölümünün Türkçe yazıldığı ve incelenmesinin sürdürüldüğü bildirildi. BULAK'IN SÖZLERt Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Adnan Bulak Cumhuriyet muhabirine gözaltına alınan Ermeni militanlarla ilgili sorgulamalann sürdüğünü söyledi. Bulak operasvon sırasında, ASALA'nın silah deposunun ele geçırıldigini de anımsattı. Orly saldırısmda ölen iki Türk'den birisinin Burdur doğumlu Hüseyin Memlş olduğu belirlendi. TEPKtLER Brüksel ve Orly saldırılannın tepkileri sürüyor Türkiye Ermenileri Patriği Başpiskopos Sinork Kalustyan, Dışişleri Bakanı tlter Türkmen'e bir mesaj göndererek " B * insanlık dışı olaylan ben ve tüm Türk Ermenileri nefretle kınıyonız" dedi. Ermeni Sosyalist Taşnak Partisi Devrimci Federasyonu Başkanı Henri Papazyan Orly saldırısını şiddetle kınadı. Papazyan önceki gün Paris'te düzenlediği basın toplantısında, ASALA'nın Suriye'de üstlendiğini ve Sovyetler Birliği tarafından yönetildiğini ileri sürdü. Yunanistan'daki Ermeni Ulusal Komitesi ise Orly saldırsını kınadığını bildirirken, olayın dünya kamuoyunu yanhş yönlendirme ve Ermeni davasmı zayıflatmak amaayla sorumsuz kişilerce yapıldığı ileri sürüldü. Yunan hükümet sözcüsü Dimitri Marudas, Ermeni komitesinin bildirisi konusunda "Ermeniieıie aynı göriite olup olmamak başka şey, şiddet olaylanna karşı olmak başka şey. Yunan hükümeti her türlü tedhişe karşıdır" dedi. ASALA'NIN İDDİASI Bu arada adı acıklanmayan bir ülkenin ASALA'nın tehdidinden sonra tutuklu iki Ermeni'yi serbest bıraktığı iddia edildi. Atina'daki haber ajanslarına telefon eden bir kişi söz konusu hükümete anlayışından dolayı teşekkür etti. Orly saldınsından sonra Ingiltere hükümetinin Heatrow havaalanında Türkiye ile ilgili birimlerde önlemler artırdıib bildirildi. Londra'da üst düzeyde bir Türk diplomatını öldürmeyi planlamakla suçlanan iki Ermeni'nin yargılandığı Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesi yakınlarında patlamaya hazır bir bomba bulundu. Polis bombayı Ermeni tedhişçilerin bıraktığını belirledi. 2 kg. ağırüğındaki bombamn Orly saldınsındaki bombaya benzediği ileri sürülüyor. Ermeni teröristlerce şehit edilen Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği tdare Ataşesi Dursun Aksoy'un cenazesi bugün yurda gedriliyor. Yabancı bankalar Türkîye'yi neden (Baştarafı 1. Sayfada) nan olanağı istismar etmeyerek puan topkdı. • Dünya ticaretinin daraldığı, korumacılık eğilimlerinin hemen her yerde arttığı bir ortamda ihracatını yüzde 160 artırabilen ender ülkelerden biri olan Türkiye buna karşıhk ithalatını sınırlayarak dış ticaret açığını azalttı, cari işlemler açığını kabul edilebilir düzeylere indirdi. • Türkiye borçlarını zamanında ödeyerek ve döviz kazanma kapasitesini artırarak durumunu güçlendirirken bir yandan borç yapısını da düzeltti. Ağır koşullu, kısa vadeli borçlanmalar için fazla çaba göstermeyerek hem banka çevrelerinde güven yarattı, hem de toplam borçları içinde kısa vadeli borçların oranını düşürdü. • Türkiye bu olumlu adımları atarken, üç yıl önce Türkiye ile alay eden uluslararası bankaların bol keseden kredi açtıkları Brezilya, Meksika ve Şili gibi ülkeler borçlarını ve faizlerini ödeyemez durumlara düştüler. Bu nedenle Türkiye'nin bankacılar gözündeki göreceli (nisbi) itibarı da büyük ölçüde arttı. Türkiye bugün artık yabancı bankacıların gözünde yeniden "kredi verilebilir ülke" konumunu kazanmıştır. Dün imzalanan 200 milyar dolarhk anlaşma bu alandaki ilk adımdır. Türkiye temkini elden bırakmadan uluslararası kredi piyasalarında yeni imkânları arayabilir ve zaman içinde bulabilir. Ancak çok önemli iki şartla. Bu şartlardan birincisi dünkü imza töreninde yabancı bankalar gmbunun temsilcisi tarafından açıkça ifade edilmiş bulunuyor. Türkiye'nin yabancı bankacılann gözündeki itibarını korumak ve güçlendirmek için "iç talebi, dış ödemeler dengesini bozmayacak düzeyde tutması" gerekiyor. Bu ise Türkiye'nin ve Türk halkının bir süre daha "sıkı para"ya, "kemer sıkma"ya devam etmesi, özverilerini sürdürmesi anlamına geliyor. ikinci şart ise Türkiye'de son üç yılda sağlanmış görünen politik istikrann korunması. Bunun güvencesini de dünkü kredinin imza töreninde konuşan Sayın Kafaoğlu veriyor ve "Türkiye'nin artık ekonomik Ueriemenin devamlüığı için gerekli tüm unsuriara sahip oldnguna ve en uzun süre devam edecek bir politik çerçaveyi yarattığına inanıyoruz" diyor. Yunan basını Ankara'nm (Baştarafı 1. Sayfada) Muhalif Akropolis gazetesi ise, Türk tepkilerine yer verdikten sonra, "Türk hükümeti yetIdlileri, Amerikalı yetkllilerte yaptıklan görüşmelerde, anlasmada, askeri yardım konusunda herhangi bir oranın yer almadığını gördüler" dedi. İktidar yanlısı Eleftheri Gnomi gazetesi haberi "Türkler tepki gösteriyor, üzüntülerini bildiriyor" başhğıyla verdi. Gazetede yayınlanan ikinci bir haber de dikkati çekti. Bu habere göre Yunan Komünist Partisi KKE içinde yeni bir hareketlenme görüldüğü, KKE'nin önümüzdeki ekim ayında yoğun gösteriler düzenleyeceği belirtildi. KKE'nin yayın organı Rizospastis gazetesi ise, üs anlaşmasının tüm ülkede büjük gösterilere yol açacağını belirterek, "Hükümetin zafer naraları ABD'yi kaygılaBdınyor"dedi. Bu arada, Kathimerini gazetesinde yayınlanan ilginç bir yorumda, üslerin Yunanistan'da kalması konusunun, anlasmada son anda yapılan bir değişiklikle esnek bir hale getirildiği belirtildi. Gazete üslerin beş yıl sonunda fllkeden aynlacakları konusunda kesin bir hüküm bulunmadığım bildirdi. Menzil köyiinden Reşit Erol Çanakkale'de ıkâmete tabi utuldu ADANA, (Cumhuriyet Güney leri Bürosu) 6. Kolordu ve ıkıyönetim Komutanhğı Basın ; Halkla Ilişkiler şubesinden ün yapılan bir açıklamada Adıaman'ın Kâhta ilçesine bağlı lenzil köyünde oturan M. Ret Erol'un komutanhkça bölge tsına çıkanlmasına ve Çanakale'de "Ikâmete tabi tutulmaına" karar verildiği bildirildi. Kırklareli 2912 sicil numarah hliyetimi kaybettim. Hüümsüzdür. YAKUP UZUNOĞLU VEFAT CAN DOSTUM, DEĞERLİ MESAİ ARKADAŞIM (Felsefe Öğretmeni) Sevgili varhğımız KAMURAN DOLUEL'İ Genç yaşta elim bir trafik kazasında kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Merhuma Tânrı'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dilerim. SEMA'mızı genç yaşta yitirdik. 19 Temmuz 1983 günü Karacaahmet mezarhğında toprağa verdik. Mevla rahmet eyleye SÖNMEZ AtLESt MAHtR YEĞMEN İSTANBUL LtSESt MÜDÜRÜ