11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
// TEMMUZ 1983 •• • * HABERLER CUMHURİYET/7 önümüzdeki devreye dört dörtlük bir ekonomik durum değil, kötü bir ekonomik miras bırakırsınız. Bunlara dikkat etmek lazımdır 14 tL ÖRGÜTÜ BUGÜN AÇILIYOR Anavatan Partisi'nin 14 il örgütünün açılışı bugün yapılacak. . Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın temmuz ayı sonunda 67 il ve tüm ilçelerinde örgütlenmiş oiacaklarını söyledi. Şıvgın, bugün açılışı yapılacak 14 il örgütü ile birlikte Anavatan Partisi il örgütü sayısının 42'ye çıkacağını belirterek şunları söyledi: "Siyasi Partiler Kanunu'nun seçime girebilmek için öngördüğü 34 ilde teşkilatlanma kuralını aştık. Temmuz ayı sonu itibanyla 67 il ve ilçesinde teşkilatımızı kurmuş olacağız." Şıvgın, bugün açılışı yapılacak il örgütleri ve başkanlarını şöyle açıkladı. Bıngöl: Hakkı Artukaslan (tüccar), Uşak: Mehmet Topaç (avukat), Samsun: Kemal Özgür (tüccar), Tokat: Metin Gürdere (müteahhitmühendis). Bitlis: Selemez Kara (müteahhit), Çanakkale: Hüseyin Uluaslan (Turizm işletmecisi), Kütahya: M. Ugur Ener (avukat), Van: Aydın Arvası (idareci), Kocaeli: Necati Gençoglu (müteahhitmühendis). Çorum: Tunal Akkaya (mali müşavir), Diyarbakır: Cevdet Karakurt (iktisatçıtüccar), Amasya: Veysi Karan (çiftçi), Adıyaman: Mehmet DeÛcioğlu (inşaat mühendisi), Eskişehir: Ismet Oktay (kimya mühendisi.) Ozal1. Sayfada) (Baştarafı SODEP'in örgtitlendîği îl sayısı 18'e yükseldi (Baştarafı 1. Sayfada) Beşiktepe (emlakçı), Muzaffer Kurt (esnaf), Sezai Önder (avukat), Selahattin Çeviker (tüccar), Ahmet Topaloğlu (emekli öğretmen), tsmet Katar (avukat), Bahattin Gökçek (eczacı)." TRABZONII Başkanı: Durukal Çulha (mimar mühendis), Yönetim Kurulu Üyeleri: Erdal Atalay (doktor), Hakkı Akgün (mühendis), Salih Azaklı (mühendis), Abdulkadir Eyüpoglu (muhasebeci), Olguç Koçak (mühendis), Necmi Mert (tüccar), Sefer Nuhoğlu (tüccar), Hamit Şimşek (avukat), Ömer Giirsoy (eczacı), Ömer Faruk Erdemli (serbest). ANTALYA: İl Başkanı Mustafa Sözen(avukat), Yönetim kurulu Üyeleri: Faruk Ekmekçioglu (bankacı), Ercüment Tuzkan (harita mühendisi), İrfan Sancalı (yüksek mimar), Halil Yümaz (inşaat mühendisi), Durmuş Şahin (emekli öğretmen), Yusuf Oztop (avukat), Orhan Tuğ (işçi), Hayri Özden (emekli öğretmen), İsmai Tosun (orman yüksek mühendisi), Sait Kahraman (emekli sivil savunma sekreteri). tÇEL: tl Başkanı: Dr. Mehmet Şiikrii Tuncer, Yönetim Kurulu Üyeleri: Necat Aksu (emekL vali muavini), Aydın Altuna (diş hekimi), Mesadet Bülbüloğlu (ev kadını), Hiiseyin Divit (emekli öğretmen), Mehmet Ali Angunsel (PetrolIş Yapı Kooperatifi Başkanı), Savaş Hayırlıoğlu (ziraat yüksek mühendisi), Emin Kaya (işçi), Mustafa Gültekin Nası (emekli öğretmen), Emin Nemutlu (emekli yargıçavukat), Yalçın Tuncak (tüccar)." UŞAK: İl Başkanı Süleyman Ağaoğlu, (avukat, Baro Başkanı), Erhan Akçay (sanayici), Fahri Giindüz (doktor), Mehmet Boz (sanayici), Niyazi Usluay (muhasip), Hakkı Doğan Sanucu (esnaf), Mehmet Onay (tekstil mühendisi), tsmet Kutval (emekli veteriner müdürü), Süleyman Türkmenoğlu (avukat), tlhan Aktürk (mühendis), Sıtkı Bodur (mali müşavir). BURDUR: tl Başkanı: İbrahim Şahin, (avukat), Hikmet Kantarcı (op. dr.), Cumhur İyigiin (mühendis), Ersin Türkay (esnaf), Ali Çelik (sendikacı), Cavit Soysal (emekli öğretmen), Kahraman Akçay (inşaaî mühendisi), Osman Bulut (emekli başkâtip), Mustafa Karaca (avukat), Hiisnü Duduk (bakırcı), İsmail Saglam BOLU: îl Başkanı. Ahmet Özcan (avukat), Hiiseyin Giindoğdu (emekli orman rrüh.) Mustafa Hızarcı (emekli ilköğretim müfettişi), Tahsin Önal (emekli banka müdürü), Hazım Keskin (inşaat mühendisi), İsa Kıvrak (avukat), Mehmet Gökmen (emekli sendikacı), İlyas Yavuz (emekli ilköğretim müfettişi), Nejat Tekemen (mühendis), Ahmet Uslu (tüccar), Hasan Kıliç (tüccar). TOKAT: tl Başkanı Hayrettin Koyuncu (emekli eğitim müdür yardımcısı), Fahrettin Kaıal (dr. fizik tedavi müth.), Ömer Faruk Erçins (inşaat müteahhidi), Rıfat Doğan (avukat), Coşkun Yapıcı (inşaat mühendisi), O. Faruk Çaglar (diş tabibi), Merdan tyidogan (avukat), Sami Erdanabaş (veteriner hekim), Ali Gelbal (eczacı), Ali Galip Özcan (inşaat mühendisi), Behzat Doğan (avukat). KOCAELt: tl Başkanı: Suavi Evin (tüccar), Ömer Tiirkçakal (avukat), Pervin Atilla (ev kadını), Cengiz Sarıbay (avukat), Feridun Eskin (iktisatçı), Murat Acar (işçi), Ertan Okancay (diş tabibi), Savaş Poyraz (nakliyeci), Sefa Sirmen (çiftçi), Murat Kurt (elektrik müh.) SODEP ve (Baştarafı 1. Sayfada) nı), Talât Akgün (Eski milletvekili), Enver Bozyaka (Kızılay eski Başkanı), Celâl Saraçlar (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı eski Genel Müdürü), Vahap Güvenç (Sendikacı, Danışma Meclisi Uyesi), Mustafa Yıldınm (Kredi ve Yurtlar Kurumu eski Genel Müdürü), Yeoer Kalyoncu (Maliye Bakanlığı Gelirler eski Genel Müdür Yardımcısı), Nevzat Özkan (Eski Vali), Ahmet Rıza İrfanoğlu, Zeki Hatipoğlu, Vasıf Yazıcı, Orhan Aziz Onuk, Ahmet Hamdi Üçpınarlar, Özden Özbiluğ, Ergiin Kızılay, Ismail Kralgöğiis. Doğru Yol Partisi'nin veto edilen kurucu üyelerinin yerine önerilen isimler arasında bulunduğu belirtilen Ali Doğan Ünlü "Heniiz karar vermedim" dedi. Ali Doğan Ünlü, Cumhuriyet muhabirine, "Arkadaşlar teklif ettiler. Heniiz karar vermiş değilim. Düşünüyorum" dedi. • 34 RC 956 plakalı arabamın ruhsatını kaybettim. Geçersizdir. REMZt GELBAL Evren (Baştarafı 1. Sayfada) may Başkanı Nurettin Ersin ile birlikte kampta akşam yürüyüşüne cıktı. Yürüyüş sırasında kampın nizamiye kapısında bekleyen basın mensuplannı gören Cumhurbaşkanı, "Ben buraya yakınlanm ile birlikte dinlenmeye geldim. Siz de kampın kapısında kamp kurmuşsunuz" dedi. Evren, akşam yürüyüşüne çıkarken de, "Sizleri beklettim ama, doğrusunu isterseniz bol bol resmimin çekilmesini de arzu etmem. Bunun için belli bazı kişiler kendi propagandamı yaptığımı öne sü rebilir" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Evren'in kamp içindeki yürüyüşü yaklaşık yarım saat sürdü. Geçen yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı yatı "Halas"da Erdek Deniz Ussü'ne getirildi. Evren'in burada kaldığı süre içinde Halas yatı ile gezintiler yapacağı ve balık tutacağı bildirildi. Evren, bayramm ilk günü tebrikleri kabul edecek ve komşu kamplara bayram tebriği ziyaretinegidecek. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı, bugün sona erecek Emlak Vergisi beyanname verme süresini 1 ağustos gününe kadar uzattı. Bu arada Gelir Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin 1. taksidini ödeme süresi bugün öğleyin mesai saati sonunda bitivor. Gelir Vergisi ve Motorlu kara Taşıtları Vergisi'nin ilk taksidini bugün öğleye kadar yatıranlar, ilk ay için yüzde 10, daha sonraki aylar için de yüzde 3 gecikme zammı ödeyecekler. Ma liye Bakanlığı'nın açıklamasın da, ödeme süresinin 15 temmuz dan sonra ikinci defa uzatılma sının kanunen mümkün olmadığı kaydedildi. Emlak beyanname süresi 15 gün daha uzatıldı GÖZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) bir işlem" olarak tanımlanır. Miras hukuku, vasiyetnamenin koşullarını, yapılış biçimini ve doğuracağı hukuksal sonuçları kurallara bağlamıştır. Düzenlenen bir vasiyetnamenin "iptali" yani, bütün hukuksal sonuçları ile ortadan kaldırılması için yasa belli koşullar öngörmüştür. Bu koşullar yoksa, hiçbir vasiyet değiştirilemez ve yok sayılamaz. Yasa, vasiyetnamenin "iptali" için yol ve yöntemler öngörmüştür. Medeni Kanun'un 499'ncu maddesi dışında hiçbir neden, oluşum ya da eleştiri vasiyetnamenin "iptali" için gerekçe olarak seçilemez. 499'ncu madde, vasiyetin hukuksal sonuçları ile yok sayılması için miras bırakan kişinin, vasiyetnamenin düzenlendiği anda, medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması, vasiyetnamenin "hata, hile, tehditya da cebirle" yapılması, vasiyetnamenin yasaya ya da "ahlâka mugayir' olması gerekmektedir. Vasiyetnamenin biçim noksanı ile sakat olması da bir başka "iptal nedeni" olarak öngörülmektedir. Atatürk, vasiyetnamesini Medeni Kanun'un hükümleri uyarınca yapmıştır. Bu vasiyetname, bütün hukuksal sonuçları ile bu yasanın kurallarına bağlıdır. Medeni Kanun'un anılan hükmü ortadan kaldırılmadıkça, hiçbir idari ya da yasama işlemi ile Atatürk'ün vasiyetnamesi değiştirilemez. Miras ve mülkiyet hakkı, anayasanın temel haklarından biridir. Vasiyetname bırakmak, bu hâkların doğal sonuçlarındandır. Eğer, bir yurttaşın bıraktığı vasiyetname, ilerde şu ya da bu gerekçe ile değiştirilirse, o zaman, vasiyetname ile belirtilen "iradeye" hiçbir güvence tanınmış olmaz. Bu yaklaşım biçimi de hukukun temel ilkelerini zedelemiş olur. Ve ilerisi için güvensiz bir ortam yaratır. Anayasa ne diyor: Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir... Mülkiyet sahibi, bu hakkını vasiyetname yolu ile ölümünden sonra kullanılmak üzere başkalarına bırakabilir. Vasiyetnamenin düzenleniş anında, yasada sayılan nedenler söz konusu değilse, bu "irade" değiştirilemez. Değiştirilirse bu alandaki temel güvenceler de sarsılmış olur. Hukukun varoluş nedenlerinden biri de "istikran" sağlamak değil midir? Atatürk, vasiyetnamesinde, Dil ve Tarih Kurumlarının siyasal makamların gözetim ve denetiminde birer kamu kurumu olmalarını istememiştir. İstemiş olsaydı, vasiyetnamede bu konu açıklığa kavuşturulurdu. Bu kurumların işlevlerini daha özgürce yapmaları için siyasal makamların etki alanlarının dışında kalmaları gerekir. Atatürk'ün vasiyetnamesinin "özü ve sözü" eskilerin deyişi ile "Lafzı ve ruhu" böyledir. Bu "özve söz" değiştirilemez. Değiştirilirse bu, vasiyetnamenin değiştirilmesi anlamına gelir. Bu da Mtdeni Kanun'un 499'uncu maddesine ters düşer. Konu duyarlı bir konudur. Bu yüzden, yasa önerisinin birçok bakımdan tartışılmasında ve eğer olası ise bazı hükümlerinin bu arada değiştirilmesinde yarar vardır. Yaşadığımız her olay, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın görkemli tarihini, hergün daha da yüceltmektedir. Dünyada ve çevremizde yaşanan olaylar, Atatürk devrimciliğinin, "üçuncü dünya" dediğimiz Asya ve Afrika ülkeleri için nasıl bir "Antiemperyalist model" olduğunu kanıtlamaktadır. Atatürkçü görüşlerin evrensel boyutlarda özgürce tartışılması için Atatürkçülüğü araştıracak kurumlarda, gelipgeçici siyasal iktidarların etkilerine alan tanımamak gerekir. Atatürkçülüğü, gelipgeçici siyasal iktidarların iç politikada kullanacakları bir "resmi ideoloji" yaparsak, Atatürkçülüğü kurumlaştırmış olmayız, te r sine, bu kavramı siyasal felsefelere göre değiştirmiş oluruz. Oysa, Atatürkçülüğü özgürce tartışarak güçlendirmek en sağlıklı yoldur. Çünkü Atatürkçülük, "Resmi ideolojiİBre" karşı akılcılığı, yaratıcılığı ve çağdaşlığı simgelemektedir. Sunalp (Baştarafı 1. Sayfada) tiye karşı olan miicadele çoğalacaktır. Bunlann tesiri altında partimizi kurup ilerleyeceğiz" biçiminde konuştu. VECIHI AKIN KURUCU MDP Genel Başkanı bir başka soru üzerine de, 41 kurucu üyeden veto edilen üç kişinin yerlerine yeni isimler önereceklerini de sözlerine ekledi. Emekli Orgeneral Vecihi Akın da kurucu listesine dahil edildi. Milletimizin Ramazan Bayramı ynı tebrik ederken, bay ramın milletimiz için dostluk, kardeşlik ve barış vesi lesi olmasını temenni ediyoruz. LİÖ83] ANAVATAN PARTİSÎ İstanbul İl Başkanlığı Not: Bayramlaşma 13 Temmuz 1983 Çarşamba günü saat 11.00'de il merkezimizde yapılacaktır. Halâskargazi Cad. 336/1 Sadıklar 2 apt. Kat:l Şişliİstanbul Tel: 141 60 99 BAYINDIRLIK BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN PROJE YARIŞMASI Nevşehir Hükümet Konağı binası mimari projelerinin elde edilmesi işi Bayındırlık Bakanlığı Yapı tşleri Genel Müdürlüğü tarafından "Mühendislik ve Mimarhk Proje Yarışma Yönetmeliği" kuralları içinde serbest, ulusal ve tek kademeli olarak yarışmaya çıkartılmıştır. Bu yarışmaya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üyeleri katılabilir. YARIŞMA JLRİS| DANIŞMA JÜRt ÜYELERİ: ANKARA (THA) Askeri Yargıtay 3. Dairesi, Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi tarafından yasa dışı "Devrimci Halkın Birliği" üyesi olmak suçundan mahkum olan 8 sanığın cezalarını bozdu. Askeri Yargıtay'ın söz konusu kararında "polisin aşırılığa kaçtığı da bir gerçektir" deniliyor. Askeri Yargıtay 3. Dairesi 3 yıl 4 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılan Ali Çırak,Menderes Doğan, Bayram Çakar, Gültekin Kaybaki ve Ali Taşkın'ın cezalarını "sanıklann mahkumiyetlerine yetecek kesin, inandıncı ve polis ikrarını kanıtlayacak delil olmadığı" gerekçesiyle bozdu. Erdal Dikmen, Metin Ulus ve Hiiseyin Kahraman'ın cezaları da "sanıklar yasadışı örgiit üyesi işlerde hiçbir eylemleri bulunmadığı için TCK'nun 146/3 maddesi yerine TCK'nun 168/2 maddesine göre cezalandırılmalıdırlar" diye bozuldu. Askeri Yargıtay 3. dairesinin kararında ayrıca şu görüşlere de yer verildi. "Suçun samur bir kürk dahi olsa giyilemeyeceği vecizesi ile en iyi sekilde ifade edildiği üzere insanın kisiliğinde varolan, kendini koruma içgüdüsüne ters düşen, cezalandırılacağını bile bile suçu yüklenme halinde bazı iç ve diş etkenlerin varlığını kabul etmek zorunludur. Suçtan haber alma, suç delillerini toplama ve suçlulan yakalama yetkisine sahip bulunan polisin suçtan hemen sonra işlenen suçun psikolojik bunalımından kurtulamadığı, bu psikolojinin doğurduğu kansıklık ve şaşkınlık yüzünden yapılan sorguda ikrar olasılığı daha fazla ve bu itibarla bu ifadeler gerçeğe daha yakın gibi görünür ise de genelleştirmek mümkün olmamakla beraber polisin bu görevleri yerine getirirken aşınlığa kaçtığı da bir gerçektir, bu itibarla hakim önünde yapdmayan ikrann güvenilir olma bakımından daha az kuvvetli bir delil sayılması doğaldır." Askeri Yargıtay yasadışı örgüte üyelikten mahkum 8 sanığm cezasım bozdu Not: Moreno'lar Çukurova şirketinin "Caterpıllar" kaçak marka yedek parçalarının saklandığı "MORSU" şirketinin ortaklanndan Ve~ dat Moreno kayıplara karışmış. Bu "Moreno Kardeşler" 1967yılında, basına "Porselen yolsuzluğu" ad/yla yansıyan bir başka yolsuzluğa daha karışmıştı. Antalya'da yapılan birlüks otele, 49 vagon porselen yollanmış, bunlara gümrükte elkonmuştu. Otelin yüzelli yıllık gereksinmesini karşılayacak miktardakibu porselen tabak, bardak ve çanak, sahte şirketlerin başkenti Liechtenstein'in Vaduz kentinde kayıtlı görülen "Interinvestment" adlı bir şirket tarafından gönderiliyordu. "Moreno Kardeşler"ins alıcı göründüğü bu 49 vagon yüklü porselen davası o günlerde ortalığı çok karıştırmıştı. Bu 49 vagon yükü porselenin 1969 yılında gümrüklerden çekilmesi için araya kimler girmemişti. Kimler? Moreno'lann, Şellefyan'ların siyasal çevrelerine şöyle bir bakalım, evet bakalım neler çıkacak! İstanbul mali polis şefi Sadettin Tantan, bütün bunları, birer birer çıkarıyor. Ne diyelim ? Bu namuslu polise ve arkadaşlarına Allah yardımcı olsun... Yabancı dil bilen, yüksek ögrenim yapmış (her dalda), enerjik, yaratıcı, yeniliğe açık gibi nitelikler sizi tanımlıyorsa; Üniversitemizin Sinema/Tv, İletisim Sanatları, Eğitim İletişimi ve Planlaması, Basım ve Yayımcılık bölümlerinde araştırma görevlisi olarak calışabilirsiniz. başvurunuz! ÖAŞSOY Ahmet ÇÂLLI llhan ANDAÇ Gülay ŞATIROĞLU Oktay KÖKAN Faik ASLİ JÜRt ÜYELERİ: KAFTANCI Güngör TUNA Mahmut TÜMER Ünal BORAN Eren SÜMER Sadık : Nevşehir Valisi : Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı : Yapı Işleri Gene! Müdürlüğü Mimari Proje Dairesı Başkanı : Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürü : İHer Idaresi Genel Müdürlüğü 111er Daıresi Başkanı Y. Mimar Y.Müh. Mimar Y.Mimar Y.Mimar Y.İnş.Müh. (1T.Ü.) (I.T.Ü.) (D.G.S.A.) (D.G.S.A.) (K.T.Ü.) (O.D.T.Ü.) (E.Ü.M.M.Y.O.) (A.D.M.M.A.) (A.D.M.M.A.Y. O.) (A.D.M.A.) (A.D.M.M.A.Y. O.) ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Yunusemre Kampusü Eskişehir YEDEK JÜRf ÜYELER(: YATMAN Affan Y. Mimar TORUN Tansu Mimar LATİFAOĞLU Ercan inş.Y.Müh. RAPORTÖRLER: AKCENGİZ Halide AKSOY Neval BALLI Mükremin ÖDÜLLER: 1. ÖDÜLE NET 2. ÖDÜLE NET 3. ÖDÜLE NET Mimar Mimar Mimar 625.000, TL. 525.000, TL. 425.000, TL. Başvuru xçin gereklı belgeler: 4 Adet fotoğraf, noter onaylı niifus cüzdanı suretı, askerlık durum belgesı, ozgeçmiş. Başvurular 25 Temmuz 198 3 günü akşamına kadar ReKtörlüge yapılmalıdır. Yabancı Dıl Sınavları 27 Temmuz 1983 günü saat. 10:00'da Yunusemre Kampusü Merkez Kütuphanede yapılacaktır. 5 adet mansiyon herbirine net 225.000, TL ödenecektir. Ayrıca jüri tarafından satın alraaya değer projeler tespit edildiği taktirde satın alınmak üzere jüri emrinde 103.000, TL bulundurulmaktadır. Yer görme zorunluluğu vardır. Yer görme müddeti 11.7.19837.10.1983 Cuma gunune kadardır. Proje teslim tarihi: 10.10.1983 Pazartesi günüdür. Yarışma şartnamesi ve eklerini almak için şahsen veya posta ile Bayındırlık Bakanlığı Merkez Saymaniık Mudurlüğüne 1000, TL. yatırıiaıgını gosteren ve yarışmacının adım ıhtıva eden makbuz ile BayındıriiK Bakanlığı Yapı İşlerı Genel Müdürlüğü yarışma raportorlüğune müracaat edilecektir. Basın: 21094 (Baştarafı 1. Sayfada) culuk yapmak üzere. 1982 yılında büyük bir fırtına ormanı allak bullak ettiğinde, Türkiye'den yeni işçiler getirilmiş. Bugün Bourganeuf'te, karıları ve çocukları dahil 53 Türk var. Yalnızca 19'u çalışıyor ve ormanın derinliklerinde kesim yapıyor. Aldıkları paranın Fransa ölçülerinde fena olmadığı belirtilmekte. Bazen günde 10 saatten fazla çalışıyorlar, pek az Fransızın yapmaya yanaştığı bu işe karşılık da kestikleri bir metre küp odun karşıhğında 19 frankla 40 frank arasında değişen (570 Türk Lirasıyla 1200 Türk Lirası) bir para alıyorlar. Bu "sessiz, çalışkan"diye]nitelenen insanlar hakkında Denise Debesson şöyle diyor, "tşleri nedenivle herkesten uzak yasağın, Fransızcayı çok az bilen, Ulkemize yeni gelen, gelenek ve göreneklerine sımsıkı bağlı bu insanlar öbür yabancı işçiler gibi kasaba yaşamıııa ayak uyduramaddar." Cu nctienle de, aralarında konuşmak, kağıt oynanıak için ya kasabadaki bir avluda, ya da kilise merdivenlerinde toplanıyorlar. Bu da bazı kişileri rahatsız ediyor. Bir de, üç fabrikanın son üç yılda kapanması sonucu işsiz kalan 130 kişinin kasabada yarattığı tedirginik var. Bu neden le, "Türklerin bize bir şey yaptıkları yok ama, fazlası da fazla" diyenler cıkıyor. Ama 22 haziran gecesi geçen olaylar yine de hem Fransızları, herrrTükleri tedirgin etmis bıılunuvor. Kırık dökük bir Fransızca konuşabilen 32 vastnrtalri Türk iscisi Derviş Özdener şöyle diyor, "Daha ön^ ce bir sorunumuz olmadı, insan larbizeyakınlık gösteriyor, hep dostça davranıyorlardı. Olaydan heri hava değisti. Şimdi bir dükkâna girdiğimizde tepeden tırnağa süzıiyorlar. Akşaınları evden çıkmamaya bakıyomz. Asıl anlayamadıgımız da, ateş edenlerin neden cezaevine konmadığı." 4000 (Baştarafı 1. Sayfada) diği demeçte bu dönemde parti kurulmasına karşı çıkan Halil Tunç'la aynı görüşte olmadığını belirterek, "Yıllardır partilerüstü sendikacılığı savunanlar, şimdi ortaya çıkıp sosyal demok Halil Tunç Eczacılar Odası yöneticileri cezaevine gönderildi tstanbul Haber Servisi MGK'nin 70 sayılı bildirisine muhalefetten İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'nce 3'er ay hapis cezasına çarptırılan İstanbul Eczacı Odası yöneticilerinden üçü cezaevine gönderildi İstanbul Eczacı Odası yayın organı Havan Dergisinın eylüJ 1982 sayısında Anayasa taslağı ile ilgili bir yazıda MGK'nin 70 sayılı bildirisine muhalefet ettikleri iddiası ile yargıianan 7 Oda yönetıcisi 3'er ay hapse mahkum olmuşlardı. istanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Nolu Askeri Mahkemesince hapse mahkum edilen İstanbul Eczacı Odası yöneticileri hakkındaki mahkumiyetin kesinleşmesi üzerine cezanın infazına karar verildi. Kesinleşen hapis cezasının ertelenmesi için Bakırköy Savcılığına müracaat eden Oda yöneticilerinden Sail Yücel, Osman Özçelik ve Yaşar Topaloğlu'nun istemleri kabul edilmedi. Hapis cezaları Savcılıkça 4 ay ertelenmesi uygun görülen Gülten Çetin, Nuran Çakıroğlu, Osman Demırci ve Mehmet Domaç isımli eczacılar ise Ver avlık hapis cezalarını çekmek üzere erteleme süresinin sonunda hapse konacaklar. rat bir partinin tarlalarda fabrikalarda kurulacağından bahsediyor. Bu yeni bir engeileme tiiriidür" demişti. Halil Tunç, Saraç'ın bir bunalım içinde olduğunu sandığını söyleyerek, "Daha düne kadar bana yakınlığını kamuovunda gösterme yolunda akla hayale gelmeyen yollara başvuran Sayın Saraç'ın birdenbire 180 derece dönüş yapmasınm başkaca bir nedeni olamaz. Sayın Saraç'ın dört günlük seyisliği var, kırk yıllık at yarıştınyor" dedi. Tunç, önümüzdeki ilk seçimlerde halkın adayları belirleme ve parti kuruluşlarına katkı olanakları olmadığına dikkati çekti. Halkın oy vermesi beklenen partilerinkurucularınjnveya ada; lannın kımliklerini bile tanıyacak durumda olmadığını ileri sürerek, ülkenin sosyal ve siyasal yaşamına uzun yıllar sendika yöneticisi ve parlamento üyesi olarak katılmış olmasına rağrrıen kendisinin bile bunlann bir çoğunu tanımadığını belirtti. ÖDÜNÇ OYA HAYIR TürkIş eski Genel Başkanı Halil Tunç, sosyal demokrat olduğunu söyleyen partilere oy vermeyi "Ödünç oy" olarak savunanların görüşlerine de karşı çıkarak şöyle konuştu: "Şu aşamada 'sosyal demokrat' olma iddiasıyla kurulan partilerden birini 'sosyal demokrat'olarak içle rine sindirebilenler varsa, o partiye oy verirler. Ama hem içine sindiremeyip, hem de o partilerden birine oy vermek ne kadar tutarlı bir yol olur bundan kuşkuluyum. Yanlışa katkıda bulunarakdogruya erişilebileceğini sanmıyorum. Çıkış noktasında '• yapılacak yanlış bir seçim ileride kolay düzeltilemez."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle