19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet TAKV1M 22 Hazıran 1983 Imsak 3 24 Guneş: 5.27 Oğle 13 15 Sahıbı < umhuriyet Malbaacılık ve Oa/etecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi, • Gcnel Va>ın Muduru Hasan Cemal, Muesse^e Muduru Kmine l jaklıgil, Va/ı l^lerı Muduru ()ka> Gonensin. 0 Yazı l>lerı Mudur Vardımcısı Ahmel Korulsan. Haber Merke/ı Muduru >alçin Bayer. Sayfa Du/enı Vonelmenı Ali Acar. Ikindı: 17.16 Akşam: 20.44 Yatsı 22 48 Temsilcikr: ANKARA Yalçın Dogan. IZMIR Hikmrt Çetınkaya. ADANA Burolar: • Ankara: Korur Sokak No 24 4 Yemsehır. Tel 175825175866. Mehmtt Mercan, • Servıs Şefleri: Islanbul Haberlerı Selahaltin Guler. Dış Idare 183335. • Izmır .Halıl Zıya Bulvarı No 65 V Tel 254709 131230 Haberler Ergun Balcı, Ekonomı Osman Llagay, Yurı Haberlerı. Barbaros • Adana: Aıaturk Caddesı, T H k Işhanı kaı 2 13. Tel I455OI973I Gençak, Kullur Aydın Emef, Magazın Vslçın Pekşen, Spor Danışmanı # Rasan ve Yayan: Cumhurıyel Malbaaulık \.e Ga/eleulık T A Ş Turk Abdulkadir Vucelman, Duzellme Konur Krtop, Araşlırma Jjıhın \lpay Ocağı Cad 1941. Cağaloğlu, Isl PK 246 Ist Tel. 5209703 Telex 22246 Basıldıgı \er: YENI AS1R Gazeıe ^e Maıbaacılık Hd Ş Mecıdıyekoylst Bugün yapılacak Anadolu liseleri smavmda her dört öğrenciden 3'ü elenecek tstanbnl Haber Servisi Yabancı dılde oğretim yapan Anadolu Liseleri ile ozel Türk ve Yabancı okullann 2. basamak sınavı bugun yapılıyor. Ikincı büyuk heyecanın yaşanacağı bu sınavda, ilk aşamada 40 bini aşkın arkadaşını geride bırakan toplam 31 bin oğrenci yarışacak. Sınav sonunda her dort öğrenciden üçü elenecek, 7 bin 625 oğrenci ipi goğusleyecek. Yabancı dilde oğretim yapan okullann sınavı ve sınav hazırlığı, özellıkle içinde bulunduğumuz yıl "sınavlararası yarışm a d a " lartışmasız birincıliğı kazandı. Anne babalar, daha şimdiden iikokulların çeşitli sınıflarında okuyan çocuklannı. gelecek y:lların yabancı dılde oğretim yapan okul sınavlarına hazırlayabilmek ıçin kurslara göndermeye, ozel dersler aldırmaya başladılar. Önceki yılarda üniversitelerarası sınavda yoğunlaşan "yanşma hazırlığı" yuksek öğrenimin çok daha önceki yıllarda garanti altına alınması amaçlanarak ona oğrenime kaydırıldı. Bu büyuk yarışta ipi goğuslemeye koşullandırılan çocaklar, yıl boyu kurs yerlerinden özel öğretmenlerin evlerine, özel derslerden okullarına koşuşturup durdular. Çocuklar o dersten bu kursa koşuştururken buyukler de boş durmadılar; Bılim adamlan, uzmanlar, yetkilıler, anne babalar bu sınav üzerine gorüşlerini açıkladılar. Bilim adamlan, bir yandan henüz oyun çağındaki olan bu çocukların böyle yarışırcasına bır çalışma temposu içine sokulmasının ruh sağlıklarını, bozabıleceğıni belirtirken, bir yandan da çocuklara zihinlerinin daha çok açılması için sınav oncesi "akide şekeri" yemelerini onerdiler. Kamuoyunda hem çocukların gücunu zorlarcasına bir yarış ıçine sokulması eleştirildi, hem de sınavda ilk dereceleri paylaşan oğrenciler alkışlandı. Bu buyuk sınavı duzenleyen yetkıliler ise, bir yandan yabancı dılde oğretim yapan okullar ile normal liseler arasındaki oğrenim kalitesi ayrımını kabul ederken, öbur yandan yaptıklan konuşmalarda çocukların bir "yanş atı gibi" çalıştırılmalarını eleştirdiler. Eğitimciler, uzmanlar, emekli oğretmenler de, öğretimde test yonteminin ağırhk kazanmasını ve oğrencilerin normal oğrenimleri dışında ağır çalışma yuku altına sokulmasını eleştınrlerken, cilt cilt test kıtapları yazdılar, sınıflarda ders aralarında oğrencilerını sınava hazırladılar, özel ders verdiler. Anadolu Liseleri ile Ozel Turk ve Yabancı okullann sınavından en çok yakınanlar," çocuklarını kurs kapılanna taşıyan, ozel öğrUmenler tutan, evde sureklı ders çalışmalarını öğutleyen anne babalar oldu. Sınav hazırlık döneminde, çocuklarının bunalıma gırdığinden, zayıfladıklarından, iştahlarının kesildiğinden, kurs ücretlerinin yuksekliğinden, sosyal vaşamlarının alt ust olduğundan yakınıp durdular. Bu arada çocuklar da, sorulduğunda bazı şeyler anlatmaya çalışırken , kurslarda gosterilenlerin, okullarında oğretilmediğini, artık ders çalışmaktan sıkıldıklannı, oyun oynamaya zaman bulamadıklarını söylediler. Ama, buyuklerden, kuçuklenn sesi pek duyulmadı. Luns, Kıbrıs konusunda konuşmadı İZMİR (Cumhuriyet Eg Bürosu) Nato Genel Sekreterı Joseph Luns ve Muttefik Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Rogers dun Nato Guneydoğu Müttefık Komutanlığı karargahı Izmir'de komutan Orgeneral Sedat Güneral'a bir nezaket z\yareti yaptılar. Ziyarette Turkiye'nin Nato nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Osman Olcay ve ABD'nin daimi temsilcisi büyükelçi Bennet de hazır bulundu. Saat 8.30'daNato'nunl. Kordon'daki karargahına gelen, Luns ve beraberindeki heyeti karargah kapısında Orgeneral Sedat GuneraJ karşıladı. Daha sonra Luns toren kıtasını denetledi. Luns, Turk ve Amerikan Ulusal marşlarımn çalınması sırasında ilaçları da unutmamak gerekli. şapkasını kalbinin üstunde tutÜzerinde durulan diğer bır ko ması dikkaıi çekti. Luns daha nu da, Akdeniz'e karışan ve ba sonra konuklan tek tek selamlazılan tehlikeli olan madenler. dı. Bu arada törene Izmir'deki Örneğin, Ispanya'da Cadi yöre diplomatik misyondan bir tek sindedenizde yuksek oranda ba ABD Başkonsolosu NsJle'in iskır bulunuyor. Uzmanlar bu ol tirak ettiği göruldü. gunun nedeni olarak bölgedeki Luns daha sonra brifing salobakır madenlerini gösteriyor. Cenova sahillerindeki sularda nu'na geçerek gazetecilerin soruyuksek oranda bakır ve kalay lannı yanıtladı. Erzurum'da yavar. Fakat bakır, sağlığı fazla pılantatbikatıdeğerlendiren Luns tehdit etmıyor. Civa ise, zehirlı daha önce yaptığı değerlendirolduğundan uzmanları ciddi bi meleri yineleyerek Adventure çimde düşundürüyor. Akdeniz' Express83 Tatbikaıının "Fevde civa oranı çok yuksek. örne kalede başanh" olduğunu kayğin Akdeniz'de tutulan bahklar detti. Luns değerlendirmesinin bu bölümunde, "Aslında bu deda, Atlantik Okyanusu'ndaki ğeriendirmeyi Orgeneral Robalıklara kıyasla uç kat daha fazla civa bulunuyor. Ancak il gers'in yapması gerekir. Ama ginç bir olgu, Akdeniz'deki civa ben de görebildiğim kadannı ak tarayım"dıye esprı yaptı. nm, dışandan gelmeyip denizin Rahat konuşması ve yer yer kendi bünyesinde bulunması. yaptığı şakalarla dikkati çeken Bir ıjizi çevre tarafından Ak genel sekreter Luns bir gazetecideniz için en büyuk tehlike ola nin, ABD amoargosu ile ilgili bir rak gösterilen petrolun ise, sanıl sorusuile karşılaştı. Muhabir sodığı kadar tehlikeli olmadığı son rusunda, " 3 yıllık ambargonun zamanlarda yapılan araştırma izleri silinmeden mültefiklerin larda ortaya çıkan diğer bır her fırsatıa Turkiye ale> bine ve ihmalkar bir politika iziediği gögerçek. Once petrol, ruzgar ve dalga nilmektedir. Ambargo ve ihmaların etkisi ile suda geniş bir ala lin Türkiye ile Nato'nun güneyna yayılarak yoğunluğunu yiti(Arkası Sa. 11, Sü. Vde) riyor. Içindeki maddelerin bir bölumu suda eriyor, bir bölümu ise ısının etkisi ile buhar oluyor. Akdeniz, gerçı şimdilik, yoğun kirlenmeye karşın, sanılanın aksıne ölum tehlikesi ile karşı karşıya değil. Yılda 450 milyar ton artık karışan Akdeniz hâlâ "lemı/ dent/" ozelliğini koruvor Akdeniz ölmemek için direniyor Dış Haberler Servisi Akdeniz'in kirlenmesi bu denizin çevresindeki ulkeleri en fazla kaygılandıran sorunlardan biri. 1972'de toplanan Stockholm Çevre Sonınlan Konferansı'ndan bu yana bilim adamlan Akdeniz'in kirlenmesi konusu üzerinde yoğun çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalann sonucu ise adamakıllı şaşırtıcı. Bilim adamlanna göre, Akdeniz " h a s t a " hatta bazı yöreleri "ciddi biçimde hasta" ama ölum halinde değil. Akdeniz için şimdilik ufukta ölum gorünmuyor. "The Economist" dergisi, bu sonucun Akdeniz'in ölmek üzere olduğuna, hatta ölmeye başladığına inanan bir dizi çevreyi "derin bir şaşkınlığa" uğrattığım belirtiyor. Gerçekten Akdeniz'in geleceği konusunda karamsar olmak için tüm nedenler var. Bu denizin kuzeyinde dıinyanın en sanayileşmiş ulkeleri arasında bulunan memleketler yer alıyor. Güneyindeki ulkeler ise sanayileşmek için yoğun çaba harayor. Dünya petrolünun tankerlerle taşınan bolumunün dörtte biri Akdeniz'den geçiyor. Bu denizi kirleten bellı başlı etkenleri şöyle sıralamak mumkün: • ÇEŞİTLt ARTIKLAR: Akdeniz'e yılda 450 mılyar ton çeşitli artıklar arasındadışkılarm yanı sıra çeşitli deterjan ve kimyevi madde bulunuyor. Artıklarda tehlikeli mikropların uremesı olasılığı ise guçlu • METALLER: Akdeniz kıyılanndaki sanayi kuruluşları, özellikle rafineri, kimya endürstrisi ve çelik fabrikalan, denize her tiırlii metaü dökiıyortar. Yapılan hesaplara göre, Akdeniz'e her yıl 5 bin ton kalay. 1.400 ton kurşun, 950 ton krom \e 10 ton civa kanşıyor. Sanayinin yanı sıra, nehirler de bu talihsiz denize her yıl 100 tona yakın civa getiriyor. • ORGANİK KİRLETtCİLER: Akdeniz'e kanşan bu maddeler arasında PCB ve çiftliklerde kullanılan çeşitli tarımsal ilaçlar bulunuyor. Bu ilaçlar sahillerdeki tanm bölgelerınden ya nehirlerle taşınıyor ya da atmosfere karışarak denizi kirletiyor. • PETROL: Akdeniz'den her yıl 400 milyon ton dolayında petrol geçiyor. Bu petroller Marsilya, Cenova ve Triyeste gibi terminaJlere göturulüyor. Bu işlem sırasında fırtınadan batma veya tankerlerin çarpışması gibi kazalar yuzıinden denize önemli miktarda petrol kanşıyor. Ancak denizin kirlenmesinde temel rolü oynayan etken, tankerlerin petrol artıklarını boşaltmaları. Tankerler, petrolü limana boşalttıktan sonra depolannı suyla doldurarak temizlerler. Önce bu petrollü suyu boşaltmalan gerekir. Bu işlem sırasında, suyu petrolden arındıran bir yöntem kullanırlar. Ne var ki anndırma yöntemı hem masraflı, hem de güç oluyor. Birçok tanker, petrollu suyudoğrudan denize boşaltmayı çok daha kolay ve masrafsız buluyor. Bu yüzden Akdeniz'e yılda 300 bin tona yakın petrol boşaltıhyor. Görülebıleceğı gibi tum bu gerçekler tüyler urpertici nitelikte. Ama şaşkınlık uyandıran nokta bu gelışmelere rağmen insan sağlığının ciddi bir tehdit karşısında bulunmayışı. Sadece insanların değil, balıkların yaşamı da ciddi bir tehlike altında bulunmuyor. Akdeniz, nasıl olmuşsa yakasını, bu buyuk tehlikelerden hafif yara bere ile kurtarabılmiş? Bu sonınun bir dizi yarutı var. önce denizi kirleten bazı maddeler, insanların keyiflerini kaçırmalarına rağmen, öldürucu değil. Bazıları ise, zararlı ve öldürucu olmalarına rağmen, denızde uğradıkları kımyevı değişiklerle zararlı nitelilerini buyuk ölçüde yitiriyorlar. Diğer bazı maddeler ise zararlı olmak bir yana, denizi besleyerek. yararlı oluyorlar. Zamanla denizi kirleten maddelerin büyuk çoğunluğu, zararsız maddeciklere dönuşüyor. Akdeniz için asıl tehlike öldurucu maddeler kapsayan fabrika artıklan ile motor yağlarından geliyor. Bu arada çeşitli yollardan denize karışan DDT gibi Yurt dışında oğretim gören ve göreceklere kolaylıklar getîrildi ANKARA (UBA) 19831984 öğrenim yılında yurt dışında öğrenim yapmak isteyenlerin Milli Eğitim Bakanlığı'na başvuruları 1 Temmuzdan başhyacak. Adaylar 29 Nisan 1984 tarihine kadar 10 ay süre ile başvuruda bulunabilecekler. Millı Eğitim Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, yurt dışında okuyan öğrenciler ile yurt dışına öğrenim amacı ile çıkacak olanlara askerlik, pasaport ve öteki işlemlerde bazı kolaylıklar getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda aldığı tedbirler şöyle sıralanıyor: 19831984 oğretim yılı için yurt dışında öğrenim yapmak üzere yapılacak başvuru süresi 9 ay uzatılmış olup, başvurular 1 Temmuz 198329 Nisan 1984 tarihleri arasında 10 ay sureyle kabul edilecek. Öğrencilik tanınması için başvuru sırasında 19 yaşını (amamlayıp 20 yaşındangu n almayanlardan liseyi bitirdikleri aynı yıl içinde yuksek oğrenime başladıklanıtı belgelendîrenlerden askerlik çağına girmeden önce yurt dışında başladıgı ogrenimini ara vermeden "askerlikle ilişkisiz" belgesi ıstenmeyecek. Yurt dışında fiilen oğrenci olduklarını gösteren bir belge ile öğrenci mufettişlikJerine veya eğitim müşavirliklerine ya da doğrudan Bakanlığımıza başvuranlara da Milli Eğitim Bakanlığı'nın önerisi üzerine "askerlikle ilişkisiz"belgesi verilecek. Henüz öğrendlikleri Bakanlığımızca tanınmamış olup öğrenci müfettişliklerine, eğitim müşavirliklerine >a da konsolosluklara başvurarak yurt dışında fiilen ö&renim eorduklerini belgelendiren oğrencilerin de oğrenci müfettişHkleri, eğitim müşavirlikleri ve konsolosluklarca askerlik tecil işlemleri yapılacak. öğrenim durumlarını belgelendirmeleri koşuluyla askerlik tecil ve tehir işlemleri yapılacak. öğrencilerin en çok 6 aya kadar pasaport surelerinin uzatılmasını sağlamak gerektiği takdirde öğrenci muşavırliklerince "öfcrenimine devam ediyor, henüz milli eğitim bakanhgıncfl öğrencinin tanınma işlemleri sonuçlanmamışür" şeklinde bir serh konulmak şartıyla ilgili başkonsoluklara hitaben öğrenim durum belgesi verebilecek. Konsolosluklar bu belge uzerine pasaport temdidi yapacaklar. Öğrencilikleri henuz tanınmadığı halde, yurt dışında oğrenci olduklarını beigelendirmeleri koşuluyla askerlik ve pasaport işlemlerinde kendilerine kolaylık gösterilecek bu oğrenciler oğrenci müfettişleri ya da eğitim muşavirlikleri tarafından yurda girişçıkış için izin verilebilecek. TÜYLER ÜRPERTtCt Libya*da 2 Türk müteahhiti gözaltına alındı ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) Libya'da çalışan iki Türk muteahhidin gözaltında tutulması uzenne Libya nezdinde girişım yapılarak bilgi ıstendi. Dışışleri Bakanlığı'nın yaptığı gırişimın daha çok durumu anlatma>a yonelik olduğu bildirildi. Orhan ve Saraçoğlu adlı iki kardeş muteahhıt bundan bir süre once bankacılıkla ilgili işlemlerde suç işledikleri iddıasıyla tutuklanmışlardı. Istanbul'daki Saraçoğlu Holding yetkilileri ise, boyle bir olayın varit olmadığının anlaşıldığı, Orhan ve Tekin Saraçoğlu'nun serbest bırakıldıklannı ve kendi ışleriyle ilgili çalışmalarını surdürdüklerini söylediler. Orhan Saraçoğlu, Saraçoğlu Holding, Tekin Saraçoğlu da Sar Holding'in sahiplerinden. Kanserlilerin yüzde 9O'ı için ışın tedavisi zorımlu ASİYE UYSAL Kanser ışın tedavisinde sağlam dokuların korunması amacıyla, kanserli hucrelerin oksıjen miktannı ya da ısısını artırarak radyoaktif ışından sadece hasta hucrelerin etkilenmesine çalışılıyor. Hayvan deneyleri aşamasındaki bu araştırma surdürülürken, bugun de ışının zararını en aza indirebilmek için özel bir yöntem uygulanıyor. Bu yonteme göre, kanser hücrelerini öldürecek dozdaki ışın hasta bölgeye vücudun ayn noktalannda az miktarlarda verilerek, sağlam dokuların daha az zarar görmesi sağlanıyor. Işın tedavisine karar veren Radyasyon Onkoloji uzmanlannın görev ve sorumluluklannın tedavide büyiık önem taşıdığı belirtilerek, hesapsız ve gelişigüzel yapılan ışın tedavilerinin felce, kısırlığa, kansızlığa ve çeşitli sakatlıklara yol açtığı bildiriliyor. Buna karşılık Turkiye'de radyasyon onkologu sayısının 25 dolayında olduğu kaydediliyor. 20 YILDIR UYGULANIYOR tstanbul Tıp Fakultesi Radyoterapi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nijat Bilge'nin verdiği bilgiye gore, ülkemizde kanser ışın tedavisi son 20 yıldır yapılıyor. Gelişkin teknik olanaklardan yararlamlarak yapılan planlı programlı ışın tedavisi ise, 56 yıldır uygulanabiliyor. Günümüzde, hasta önce çeşitli tıbbî cihazlar aracılığıyla muayene ediliyor. Kanserli doku modern aletlerle saptandıktan sonra ışın verilecek bölge simulatör adı verilen cihazla çizilerek hasta ışın tedavisine hazır hale getiriliyor. Kanserli dokunun ve yakınındaki normal dokuların alacağı doz miktan, varsa doz planlama bilgisayarları yardımıyla, yoksa doğrudan Radyasyon fizikçileri tarafından saptanıyor. Prof. Bilge sözkonusu bilgisayarlann sadece lstanbul ve Cerrahpaşa tıp fakültelerinde bulunduğunu söyledi. Bu aygıtlar aracılığıyla Radyo Fizikçiler tarafından ışınlama planlan cizilebiliyor. ZORUNLU TEDAVt Kanser hastalarının yaklaşık yıızde 90'ında ışın tedavisinin zorunlu olduğu bildiriliyor. Bilge bu zorunluluğu şöyle anlatıyor: "100 kanserli hasta var diyelim. Bunun 4O'ı ameliyat edilecektir. 10'unun hastalığın başlangıcında olduğunu ve ameliyatla iyileşebUeceğini kabul edersek 30'u için ışın tedavisi şarttır. Aksi halde hastalık tekrariar. Kalan 60 vakadan ışına duyarlı 30'u ışınla tedavi göreceklerdir. Diğer yıizde 30'un ortalama 3'ü ilaçla iyileştirilebilir. Bunu bile umut verici ve büyuk bir başan olarak değerlendiriyoruz. Geri kalan 27 hastanın vücudunun diğer bölgelerine ve hayati organlanna kanser yayılmıştır. Bunlarda ışın tedavisi, acıyı, ağnyı kesmek, meydana gelebilecek kınklan, felçleri, nefes darlığı gibi sonuçlan önlemek amacıyla uygulanacaktır." IŞIN TEDAV1SI KANSERE YOL AÇAR MI? Prof. Dr. Nıjat Bilge, "Işın tedavisi kansere yol açar m ı ? " sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Araba kazası geçirebiliriz diye dışanya çıkmamazlık ediyor muyuz?" Bilge'nin söylediğine gore, radyasyon ışınları bir kişiye çok miktarda ve çok uzun sure verılirse o kişide ancak yıllar sonra kanser görülebiliyor. Buna karşılık tedavide kullanılan radyoaktif ışınlar kısa süreli verildiğinden kansere yol açma olasılığı düşük oluyor. Örneğin çocuklarda boyun bölgesine ışın tedavisi uygulanırken troid bezi korunmadığında, uzun yıllar sonra troid bezindeki hücrelerde kanserleşme görüldüğü kaydediliyor. Rumlar KTFD meclis kararını De Cuellar'a şikâyet etti LEFKOŞE (Cumhuriyet) Kıbrıs Rum Yönetimi Dışışleri Bakanı Nikos Rolandis. KTFD Meclısi'nin aldığı selfdetermınasyon hakk'.nı içeren karar üzerine, kararın BM Genel Sekreteri Perez De Cuellar'a şikâyet edilmesi için Kıbrıs Rum Temsilcısine talimat verdifini açıkladı. Rolandis, şİKâyet mektubunun BM ve Guvenlik Konseyi belgesi olarak uye ulke temsilcilerine de dağıtılmasım ıstedi. Nıkos Rolandis, şikâyet mektubunun Genel Kurul ve Guvenlik Konseyi uyesi ülkeler temsilcilerine venlmesinı de istedi. KTFD Başkanı Rauf Denktaş, Rumlann selfdetermınasyon kararını BM Genel Sekreteri'ne şikâyet edecek olmalarından memnun olduğunu belirterek şöyle dedı: "Rum yonetiminin bizi Birleşmiş Miletler'e şikâyet etmesi Türk toplumunu sevindirmiştir. Rumlar'ın bu şikâyeti Türk loplumuna bu kararı neden aldıgını derinlemesine anlatma olanağı sağlayacaktır. Rumlar'ın haklarımızı elimizden almak iç n giriştiklerı nıucaaeie karşısınaa haklarımızı sonuna kadar koruyacağız" 2 yıl oğretim gören oğretmenler üniversitelerde görev alabilecek Lisansüstü oğretim görmüş oğretmenler son 5 yılda yaptıklan bilimsel çalışmalannı 3'er kişiden oluşan jiirilere sunuyorlar. Bilimsel yeterliklerinin onaylanması durumunda üniversitelerde araştırma görevlisi kadrolanna atanacaklar. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Yuksek Oğretim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan universitelere devredilen öğretmenlerin durumlarında ortaya çıkan tereddutleri gidermek için rektörlüklere birer yazr gonderdi. Edinilen bılgıye göre, YÖK'ün 15 haziranda yapılan kurul toplantısında Yuksek Oğretim Kurumlarının yeniden düzenlenmesine ılişkin 41 sayılı kararname ile universitelere bağlanan okullardakı öğretmenlerın durumlarını ele aldı. Toplantı sonunda tereddutlerin giderilmesı için rektörlüklere bırer yazı gönderilmesı kararlaştırıldı. YOK'ün rektörlüklere gonderilen yazısında, Millı Eğitim Bakanlığı'ndan universitelere devredilen ve halen eğitim fakültelerinde çalışan öğretmenleri 2 yılhk yuksek oğretim görmuş olmalannın Milli Eğitim Bakanlığı'na iadeleri için bir neden oluşturmayacağı goruşune yer verildı. Bu yazı u>annca ünıversiteler 2 yıllık oğretim görmuş olsalar bile, bu öğretmenleri çalıştı••abilecekler. 20 temmuz 1982'de yürurlüğe giren 41 sayılı Yuksek Oğretim Kurumları hakkındaki kararnamede bu öğretmenlerin durumları için şoyle deniliyor: "Bu kanun hükmünde kararname kapsamına alınan Yuksek Oğretim Kunımlaondan ad, statü veya baglantı değişikliğine tabi olanlann butun personeli ile ögrencileri. yeniden atanmaya veya kayıi işlemine gerek kalmadan görev \eya oğretimlerine de\am ederler. Bunlardan 657 sa>ılı Devlet Memurları Kanunana tabi oğretmenler kendi kadrolannda bir yıl sure ile oğretim I £ > ? " ? \ \ £ > W İ L a t i n Amerika ülkesi Ekvador'un başkenti Quito'da bir sokak bu^ l*ZI « » C * rası.Batıolçüleri>leantikasayılabilecekdikişmakineleriniyanyana sıralamış terziler çalışıyor. Şuphesiz son kış modası uretilmiyor burada. Ama yerleşik, gelenekselleşmiş bir piyasa var. Quito'nun sokak terzileri kentte >aşa\an halkın çok bu\uk bolumune hizmet veriyor. Zaten ulke nüfusunun yuzde 90'ından fazlası "\oksullar" ve "çok yoksullar'dan oluşuyor. Sokak terzilerinegetirilen işler daha çok onarılacak eski giysiler. Nadiren, basit giysilerin de terziler sokağında dikildiği gönilüyor. görevlisi olarak görevlerini sürdürurler. Bu süre sonunda Yuksek Oğretim Kunımlannda istihdamına gerek görulmeyenler ilgili bakanhklara kadroları ile biriikte iade ediliyor." Kararnamenın geçici birinci maddesinde yeralan bu hüküm nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı'na iade edıleceklerin belirlenmesine başlandı. Ancak bu belirleme işlemleri sırasında kimlerin iade edileceklerine ilışkin olçutler konusunda anlasmazlıklar ortaya çıktı. bu anlasmazlıklar Ünıversitelerarası Kurul toplar tısına da yansıdı ve orada bu konuya ilışkin bir karar alınamaymca konu YOK'e iletildi. YÖK bu nedenle 15 hazirandaki toplantıda universite rektönnklerine birer yazı gonderilmesini kararlaştırdı. Ote yandan bu oğretmenleıden lisansustu oğretim görmüş olanlar son 5 yılda yaptıklan bilimsel çalışmalarını 3'er kişiden oluşan jurilere sunuyorlar. Bilimsel yeterliklerinin onaylanması durumunda üniversitelerde araştırma görevlisi kadrolanna atanacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle