Katalog

MHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 20 HAZÎRAN 1983 ELEVIZYON OC İftara Doğru 'anı Kerim Fussilet suresi 2637 ayetleri okuyarv Fikret Latifoğlu. •tlerin Türkçe açıklamasından sonra Bursa Uludağ Üniversitesi üyat Fakültesi Kur'anı Kerim öğretim görevlisi Abdurahman Çein Kur'anı Kerim ve müsbet ilimler uzerine bir sohbeti yer alıtlahi ile devam eden program ezart ve iftar duasıyla son buluyor. Kültür Servisi Ressam ve sanat yazan Nurullah Berk, ressam Sabri Berkel ve Akademili leşik AmerikaKanada sınınnın batısmda Saettle'de yaşayan David genç bir grubun kurduğu İstas;munsen madencilerin altın aramak için kuzeye akın etmeleri üze yon Sanat Evi, 2,5 yıllık çalışma?, Klondike bölgesinin başkenti sayılan Dawson'a bin düzine yu lannı Harbiye Şehir Tiyatrosu'rta götürup satmaya karar verir. Zorlu bir yolculuk sonunda Daw nda sergiliyor. 9 ocak 1982'de kurulan Sanat \'a varmayı başarır. Evi her yaş ve eğitim düzeyinde.55 Ramazanda Sizlerle Birlikte ki kişilere resim dersi veriyor. ıhyacılık, Ulu Yahniyemeğinin tarifı, Koruyucu Aile, Antikaa Prof. Sabri Berkel ve heykeltraş ve Meddah Telefon Kulübesinde gibi konulann yer aldığı prog Seybun Topuz yönetimindeki nda, SeyitAt Gökyüzünde bölük bölük turnalar, Rezzan Yücel: "Desen Atelyesi" ile yine Sabri gece ve Bir roman gibi, Semra Ersoylıu Saçının tellerine ve Saç Berkel ve ressam Hülya Düzenli \n tantmar adlı parçalarıyla katıiıyorlar. Meddah Gafur Uzuner Koç yönetimindeki "Yağlıboya Atelyesi"nde, iki a>Ti dalda eği.50 Haberler tim veren İstasyon Sanat Evi''nin yaklaşık 100 öğrencisi var. .00 Kapanış Toplam 320 tablonun yer aldığı ve temmuzun 10'una kadar sürecek sergi dolayısıyla Hilton Oteli Balo Salonunda bir basm toplantısı düzenleyen İstasyon Sanat Evi yöneticesi Mimar Ömer Düzenli, Sanat Evi'nin TRT'nin 13 Haziran 1983 günü yayınladığı "öğleden Sonra" amacını şöyle anlatt: encesindeyiz. fzlence Ankara Radyosu'nca hazırlantp "Amacımız sanat. kültür ve nuluyor. Tiyatro sanatçısı Enis Fosforoğlu televizyondaki "Şiir eğitiminin özgürce yapılmasını ati" sunucusunun kulaklarım çmlatarak bir şiir okuyor. ve sanatın sevDmesini sağlamak. kkat kesilip dinliyorsunuz Seviyorsunuz okunan şiiri. Ozanını Özel atelyelerin sanatçı yetiştir?ruk etmemek elinizde mi? İzlenceyi sunan bayan sözü alıyor. mek ve sanatı yaygınlaştırmak •gü dolu sözler arasında ozanın adının Oktay Rıfat olduğunu çabalan Rönesans'ta en olgun leliyor birkaç kez. "Elleri Var Özgürlüğün" şiiri geliyor dönemini yaşayarak günümüze unuza aynı ozanın. Ozanın adı Oktay Rıfat değil, Oktay fat. Daha dikkat, daha dikkat. kadar degişen akım ve çizgilere ulaştı. Avnıpa ve Amerika'da rahim Oluklu / BALIKEStR gördüğümüz özel atelyelerin Türkiye'deki ilk orneği olan İstasyon Sanat Evi, çalışmalannı, ülkemizde sanatı özgürce yaşatmak ve yaygınlaştırmak amacıy11.40 Şarkılar. 12.00 Ankara radyo la her yastan amatorlerie sürdürTRT I su çokseslı korosu. 12.15 Türkuler. mektedir." ı.OO Açılış ve program. 05.05 Ezgi 12.30 Klâsik erkekler korosu 13.00 Düzenli, sanatta, özellikle re:rvanı. 05.30 Şarkılar ve oyun haHaberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bir Jarı. 06.00 Kloye haberler. 06.10 Albüm. 14.00 Türk folklorundan sim sanatında yeteneğin önemli ilgesel Yayın 06J0 Günaydın. 07 J0 damlalar. 14.30 Yabancı dil öğrene olduğunu, ancak belirli bir eğiaberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 lim. 15.30 Çeşitli muzik. 16.00 Türk timle beslenmeyen yeteneğin yalısa haberler. 10.02 Arkası yarın. musikisi sözlüğü. 16.20 Arkası yann. nız başına bir işe yaramayaca.00 Kısa Haberler. 11.05 Turkuler 16.40 Türkülerden bir demet. 17.00 ğını söyledi. "Beceriye evet, ama çidi. 11.25 Çeşitli Sololar. 11.45 Olayların içinden. 17 J 0 Küçük kon eğitim şart," diyen Ömer Düırkılar. 12.00 Kısa haberler 12.05 ser. 18.00 Kuçük koro. 18.30 Edebi zenli şöyle konuştu: "Biz gelen îklamlar. 12.10 öğle uzeri. 12.55 yatımızdan seçmeler. 19.00 Türkuler :klamlar ve Radyo programlan geçidi. 19.20 Beraber ve Solo şarkılar. öğrencilere öncelikle temel eği(.00 Haberler. 13.15 Saz eserlerı. tim veriyor, bir altyapı oluştur19.50 Türkçe sözlü hafif müzik. $.30 Bölgesel Yayın ve 20.10 tki solistten Turküler 20.30 So mayaçaltşıyonız'Harika çocuk' eklamlar. 14.45 Öğleden sonra. listler geçidi. 21.0001.00 TRTI ile kavramını bilim yıkmıştır. Kişi >.O5 Şarkılar. 16.25 Hafif muzik. Ortak Yayın öncelikle belli bir eğitimden geçi.40 Türkuler ve oyun havaları. melidir. Daha sonra, beceriyle 1M Olayların içinden. 17.30 BölTRT III kişisel sanat anlayışı, tavn olu:sel Yayın ve Reklamlar 18.00 Kısa ıberler. 18.05 Çocuk bahçesi 18.20 06.58 Açılış ve program. 07.00 Güne ş u r . " aftanın çocuk sarkısı. 18.25 Erkekbaslarken. 08.00 Sabah konseri. İstasyon Sanat Evi'nde r faslı. 18.55 Hafif 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok öğretmenöğrenci ilişkisinden [üzik.19.0021.00 Bolgesel Yayın ve müzik. 09.30 Crosby, Stilis, Nash tar programı. 21.0001.00 TRT2 ile And Young Topluluju. 10.00 Pop çok ustaçırak ilişkileri geçerli. Böyle bir ilişki içinde yürütülen 'rtak Yayın. 21.00 Haberler. 21.30 dunyasından. 11.00 Oğleye doğru. onulann içinden. 22.00 Kısa haber12.00 Haberler. 12.12 Bir albüm. dersler iki ayn kur halinde yur. 22.35 Şarkılar ve Oyun Havala13.00 Konser saati. 14.30 Caz Müzi rütülüyor. Hepsi Akademi çıkışlı . 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin ği. 15.00 Müzıkli dakikalar. 16.00 7 hoca, ya her gün ya da sadece inden. 00.55 Gunün haberlerinden Günün Konseri. 17.00 Haberler. hafta sonları sürdürülen kurlarzetler. 01.00 Program ve kapanış. 17.12 Sizler için. 18.00 Müzik kerva da görev alıyor. Sanat Evi'nin 1.0505.00 Gece yansı 02.0O03J0 nı. 19.00 Haberler. 19.12 Akşam aylık ders ucreti 45 bin lira araahur programı. konseri. 20.15 Hafif Müzik. 20.30 sında. Bu bedeli karşılayamayaCaz sanatı. 21.00 Muzik sohbetleri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getir cak yetenekli kişilere aynca her TRT II dikleri. 23.00 Ülkeler ve orkestrala yıl burs veriliyor.Ressam Nurul6.58 Açılış ve program. 07.00 Solistrı. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Prog lah Berk adına konan burs, bir rrden seçmeler. 07.30 Haberler. ram ve kapanış. yetenek sınavında kazanılacak 7.40 Türkuler ve Oyun Havaları. başarıya bağlı olarak alınabili8.00 Sabah için muzik. 09.00 ŞarİTÜ RADYOSU yor. Sanat Evi'nde burslu öğreılar. 09.15 Tarihte bu hafta. 09.30 nim gören 17 öğrenci var. 19.00 Açılış ve bir besteci programı. abah konseri. 10.00 Beraber ve soNikolay Rımski Korsakof. 21.30 Ha3 türkuler. 10.20 Şarkılar. 10.40 Yava raporu, ertesi gunün programı ve ının güveni "Çocuklartmız". 11.00 kapanış. 'ürküler geçidi. 11.20 Hafif muzik. .30 Haberler .55 Hava Durumu .10 Jack London'dan Bir Öykii: Bin Düzine Yumurta (Renkli) İstasyon Sanat Evi 2,5 yıllık ürünlerini sergiliyor 11. Uluslararası İstanbul Festivali Ozetle Necati Güngör'ün kitabı çıktı Necati Güngör'ün öykülerinin bir araya geldiği "Bu Sevda Ölmek ' ' A dam Yayıncıhk tarafından çıkanldı. Kitapta, Güngör'ün daha önce yayımlanan "Yohın Başı" (1973) ve "Sevgi Ekmektir'' (1978) adlı kitaplannda yer alan öykülerinin dışında yedi yeni öykü daha yer alıyor. Necati Güngör, "Sevgi Ekmektir" adlı kitabıyla TDK öykü Ödülü'nü abnıştı. Tunus'un La Rachidia Müzik Topluluğu 17 haziran günü ülkemize gelen Tunus'un dünyaca ünlü La Rachidia Müzik Enstitüsü'nün 45 kişilik Klasik Arap Müziği topluluğu, 20 ve 22 haziran günleri Ankara'da Türkocağı salonlannda, 25 ve 27 haziranda da İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde konser verecek. La Rachidia Topluluğu 29 haziranda Türkiye'den ayrtlacak. 5LEYİCİ GÖZÜYLE ııre ve şaıre saygı İ \ K 5 1 İ İ ^ I İ \ l\ Mi\ V r X U i ^ l l J su tarafından hazırlanan "Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe" adlı yapıtla katıhyor. Orhan Asena'nın yazdığı, Bozkurt Kuruç'un sahneye koyduğu iki bölumlük oyunda başlıca rolleri, Erdal Küçükkömurcü, Sönmez Atasoy, Erol Kardeseci, Atilla Olgaç, Babür Nutku, Zafer Ergin, Baykal Saran, Gülgün Kutlu, Şermin Hürmeriç, Ejder Akışık, Ayşe Kardeseci, Erkan Alpago, Lemi Bilgin, Fikret Ergin, Mustafa Şekercioğlu, Savaş Tamer, Zühtü Erkan, Abdullah Ceran ve Ensar Kılıç paylaşıyorlar. Oyunun müziği Nevit Kodalh'nın, dekorlan Guven Öktem'in, kostümleriyse Serpil Tezcan'ın, "Ya Devlet Basa, Ya Kuzgun Leşe", 20, 21, 22 ve 23 haziran £ünleri saat 21.30'da İstanbul seyircisine sunulacak, A Cl?TVr A 'TVT¥TVT A " V 1 TTVTT T ^ ^ ^ Tiyatrolan 11. Uluslararası İstanbul Festivali'ne Ankara Devlet Tiyatro Louvre Müzesinin büyük kazancı Dünyamn en zengin ailelerinden Rotschild'lerin elinde bulunan, büyük Flaman ressam Vermeer'in "Gökbilimci" adlı tablosu Paris'teki Louvre Müzesi'ne hibe edildi. Fransa Kültür Bakanı Jack Lang'ın, "Son 40yüda müzelerimize kazandmlan en büyük yapıt" olarak nitelediği bu tabloyu hibe etmesi karsılığında, Rotschild Ailesi'nin ağırlığı Goya 'ların oluşturduğu birkaç tablosunu Fransa dışında satmasına izin verildi. "Sinema Günleri 83"de tiç film var Kültür Servisi İstanbul Festi uyarlanışı. Yine pazartesi günü, Kent Sivali çerçevesinde düzenlenen neması'nda, saat 15.00, 18.00 ve "Sinema Günleri 83"de bugün 21.00'de Fransız yönetmen üç film var. Bunların ilki Emek Sineması'nda gösterilecek olan François Tnıffaul'un "Son Met"Kamelyalı Kadının Gercek Öy ro"su var. Senaryoyu Suzanne küsü" Saat 15.00, 18.00, ve Schiffmann ve François Truffa21.00'de izlenebilecek olan fil ut'la birlikte hazırlamışlar. Filmin yönetmeni ttalyan Mauro min görüntü yönetmeniyse unlü Bolognini. Senaryo, Jean Au Nestor Almendros. Filmin başrencbe ve Vladimir Pozner'in, rollerini Catherine Deneuve, Gegöruntüler Ennico Guarnieri' rard Depardieu, Jean Poiret ve nin. lsabelle Huppert, Gian Ma Heinz Bennent paylaşıyorlar. ria Volonte ve Volonte ve Fer Film, Alman işgali sırasında Panando Re>'in başrollerini pay ris'in Montmartre semtindeki bir laştıklan film, Fransız yazan tiyatroda geçer. Yahudi bir tiyatAlexandre Dumas Fils'in ünlü ro yönetmeni, Almanlardan çeromanına konu olan Alphonsi kindiği için tiyatrosunu karısına ne Plessisin yaşamı, Bolognini' bırakır. Karısı Marion de tiyatnin sinema diliyle bu kez daha roda yeni bir oyun sahneler. aynntıh olarak ekrana geliyor. Oyunun başrolünde direnişçi akGuzel Alphonsine'in Paris sos tör Bernard Grenger vardır. Her yetesine girişi, evlenmesi, Ale zamanki ustalığıyla 2. Dünya xandre Durnas Fils'i tanıyıp ona Sava$ı'mn karanlığını veren aşık olması, Iiszt'le ilişkisi fil Truffaut. sanat dünyasının aymin ana noktalannı oluştunıyor. dınlığt, insanallığıyla bu karanAynı konunun sinemaya 22. kez lığı biraz olsun aydınlatıyor. *ADYO Grafik Öneriler Sergisi Grafikerter Meslek Kuruluşu ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği, 11. Lluslararası tstanbul Festivali programı içinde yer alan "Türkiye'nin Tanıtımı İçin Grafiker Öneriler Sergisi", 24 haziran günü Taksim 'de Marmara Oteli 'ndeki TÜYAP Ticaret Merkezi'nde açılacak. 5 temmuza kadar sürecek sergi boyünca, ünlü fotoğraf sanatçüan saydam ve audiovisuel gösterileri sunacaklar. BÜYÜK OYUNCU Çok az filmi Türkive'de gösterilen, belli başlı rollerini sinemaseverierin izleyemedigi buyük oyuncu Gian Maria Volante, bugün Emek Sineması'nda gösterilecek olan "Kamel>alı Kadının Gerçefc Öyküsüyle karsımıza çıkıyor. Cousteau Mississippi NehrVnde çahşacak Sualtı çalışmalan ve belgesel filmleriyle ünlü Fransız sualtı arastırmacısı Jacçues Yves Cousteau, Amazon Nehri'ndeki araştırmalannı tamamladıktan sonra, gelecek yıl Mississippi Nehri'nde çalışmaya başlayacağını açıkladı. Mississippi Nehrihnde ne bulacağını soran gazetecilere, "Orada ne bulacağımı bilseydim getmeme gerek yoktu," karşıhğtnı verdi. Son romanı "1934"le yine gözde olan İtalyan ronıancı Moravia: Ne evliliğe inanırım, ne de aile Kültür Servisi Belli başlı romanları dilimize de çevrilen ünlü İtalyan yazarı Alberto Moravia 76 yaşında. Ama bu bıkıp usanmadan kitap üreten kalem ustası, son romanı "1934"le yine satış rekorları kırıyor ve eleştirmenlerin hayranlığını topluyor. ltalya'da ve Fransa'da en çok satan kitaplar listesinin başında yer alan bu roman, yine yazannın ana teması olan kadınerkek ilişkisi, çiftin dıamı, aşk çevresinde dönüyor. 1952 yılında Vatikan'ın da hışmına uğrayan Moravia, yapıtlanndan söz ederken, "Kitaplanmın her birinde yer alan deneyler yaşanmıştır. Aşkı çok iyi bilirim. Bunun için de, aşktan söz ediyorum dogal olarak," diyor. Ya aile? Ne evliliğe inanıyorum, ne aileye. Tek inancım erkekle kadının oluşturduğu çift. Benim gözümde aile, general anababalar ve askerçocuklardan oluşma bir kale. Üstelik günümüzde, bir çocuk altı saat televizyona bakıyor ama babasını altı dakika bile dinlemiyor. Erkeklekadııun ilişkisini nasıl dttşüniiyorsunuz? Aralarında üç ilişki görüyorum: Cinsel ilişki, aşk ilişkisi ve dostluktan da öte, iki bedenden tek beden oluşturan o organik şey. Bu bir itişmeden çok, bir ortaklık ilişkisi mi? Benim için öyle. Erkeğin kadınlar tarafından oluşturulduğunu düşünüyorum ve kadınlarla derin ilişkiye girmeyen bir erkeğin her zaman eksik yanı kalacağına inanıyorum. Kadınlarla ilişkileriniz nasıl? (Gulumseme) Çok iyi. Kadınlarda hoşunuza giden nedir? Bir tur gariplik. Belli bir düzensizlik. Kurgu yeteneği. Hep bevJıgıııı şeyler bunlar. Hem sonra, onların dünyası açık, sunulmuş, farklı bir dunya. Erkeğin e\Teninin ölçutleriyİe çelişiyor. Oıîlan baştan çıkarmayı sever misiniz? Yasam bir yanıyla kumardır hep. Ben de oldukça kumar kurumuna bazım. Bağlılığa inanır mısınız? Yüreğin bağlılığına inanınm. Cinsel bağhlığa değil. Cinsellik, doğası gereği bağlanamaz. Son kitabınız " 1 9 3 4 " aynı umutsuzluk içinde birbirini seven iki kişiyi anlatıyor. Aşk umutsuzluğa karşı bir çözüm müdür sizce? Bundan eminim. Aşk çok guçlüdür. Siz de umutsuz musunuz? Çoktandır. Bu nedenle sık sık ıntiharı düşundum. Neden? Yaşam öylesine sıkıcı \e tekdüze ki, sıkıntı çocukluğumdan beri bende olan bir kaygı türü. Kitaplar bundan kurtulmamı sağlıyor. "1934"le. umutsuzluktan ölmek yerine umutsuzlukla birlikte yaşamak gerektiğini soyluyorsunıız. Biliyor musunuz, umutsuzluk insanda doğal olan bir durum. Gerekli olan bunu doğallaştırmak, dengeli duruma getirmek. Alman romantik geleneği intihara kadar gider. Biz İtalyanlar, gitmeyiz. Oysa, ilk kannız >azar Elsa Moranle, kısa süre önce kendini öldürmeye kalktı. Son anda kurtarıldı, e\et. Elsa ile 25 yıl birlikte olduk. Bu olayı bir trajedi gibi yaşadım, ama onu anhyorum. Sonuna kadar gittiğine gore. bunu gerekli buluyordu demektir. İlk karınızla 25 yıl, ikinci karınız olan yazar Dacia Maraini'yle de 20 yıl yaşadınız. Yaşamımda olağanüstu iki deney yaşama fırsatı ele geçirdim. İlkini Elsa'yla, ikincisini Dacia'yla. Bana kattıklarından ötürü ikisine de minnettarım Yani erkeklekadın arasındaki ilişkinin uzunluguna inanıyor musunuz? Bana göre çift, zaman içinde oluşur. Basit bir ilişki olma durumunu aşmahdır. Gerçek bir çift kendine bakar ve obürunde kendini görtne sevincini hak etmeyi bilir. Bir çocuğun eksikliğini duymuyor musunuz? Kadınlarla çok babaca bir ilişkim vardır. Yaşım da buna olanak veriyor. Ama çocuksuz ölme fikri... Çocuk anneyle babanın dışavurumudur. Bense, kendimi kitaplarımla dışa vuruyorum. Demek bundan pişmanlık duymuyorsunuz? Hayır. En büyük pişmanlığım beni seven bir kadını sevmemek olurdu. Bu da başınıza geldi mi? Evet, geldi. Donald öldü Gramm BULMACA Wolfgang Kappis Sergisi Ankara'da sürüyor ABD'li ünlü opera sanatçısı Donald Gramm, haziran ayı baslannda New York 'ta geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. 54 yasmda ölen Gramm, ilk kez 1954 yılında Nen York 'un ünlü Metropolitan Operası 'nda sahneye çıkmıştı. SOLDAN SAĞA 1/ Perde. . 2/ Denizde bir teknenın devrilip ters donmesı. 3/ Gurultu... Bir nota. 4/ Karışık renkli. 5/ Curetkâr... Boşa çıkarma, isabet eılirememe. 6/ Resim ya da harfle yapılan işaret. 7/ Bir renk... Tantalın simgesi... Tel. 8/ Sovyetler Birliği'nde bir ırmak... Tilki, samur, tavşan ve benzeri tuylu hayvanların karın taraflarından yapılan kurk. 9/ Kale duvarlarında duşmana ok aımak için açılmış delik. YL'KARIDAN AŞAĞIYA 1/ Bir çeşit peynir. 2/ tyi... Dudak. 3/ Afrikalı zencilerin davulu... Sodyumun simgesi. 4/ Bir çeşit kaba ve kalın şayak... Arabistan'da bir devlet. 5/ Bir geminin izlediği yol... Eski Mısır'da bir tanrı. 6/ Kânunu evvel... Bir olumsuzluk öneki. 7/ Mezopotamya'da kullanılan eski bir hacım ölçüsü... Tufeylî. 8/ Yerinegetirme. 9/ Murat IV zamanında kanaı takarak Galata kulesinden uçup Üsküdar'a inen Ahmed Çelebi'nin lâkabı. NOT: Bulmacalar elimize vaktinde geçmediğinden gecen Salı ve Çarşamba gunleri eski bulmacalardan ikisini )eniden vayınlamak zorunda kaldık. Oku>uculanmızdan ozurdileriz. ANKARA (Cumnuriyet Bürosu) Denizci resam ve dünya vatandaşı Wolfgang Kappis resimlerini 13 hazirandan beri Eyrensel Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 1927 yılında Berlin'de doğan Kappis, 1942'de Karlsruhe Akademisi'ni bitirdi. 1948'de ilk seramik duvar kaplamalarını yaptı. 1954'de Ispanya kıyısına yerleşerek resim çalışmalannı sürdürdü. 1%268'de lspanya ve A l m a n y a ' d a sergiler açtı. 1970'de 100 yıllık bir lspanyol yelkenli iskeleti aldı ve dört yıllık restorasvon calısmasmdan sonra, bir sanat ürunü olan Antigone yatını oluşturdu. Sonraları İspanya, Sardunya adası, Korsika, ltalya ve Yunanistan'la ilgili, altı bölumlük TV kültür filmleri disizi çevirdi. Kappis 1978'den bu yana mimar olan karısı Hiltrut ile Dodrum ve Kuşadası yakınlarında, yatında yaşıyor. Kappis'in sergisi 30 Hazirana kadar sürecek. Tayranlı dergi yönetmeni Tayvan'da ''Formosa"adlısiyasal derginin yayın yönetmeni olan Vey Ting Çao, altı yıllık mahkumiyetini tamamlamak üzere hâlâ cezaevinde. Başında bulunduğu dergi yöneticilerince, Insan Hakları Evrensel Bildirisi'nin yıldönümünü kutlamak için düzenlenen gösterilerin çatışmaya dönüşmesi üzerine, 1979 aralığında cezaevine giren Vey, daha önce de iki kez hapis yatmtştı. Temel Eğitim Okullan Sergisi Türkiye'deki Temel Eğitim Okullannın programına yönelik çalısmalann ürünü olan ilk sergi, Ankara'da Türktş Sanat Galerisi'nde açıldı. Serginin en önemli özelliği, gecekondulu çocukların ürünkrinden oluşması. Iş eğitimini sanatsal yönden de geliştirme amacını güden çalışmalar sonunda oluşan sergide, ağaç ve maden işleri, taş, heykel, seramik, kaplama va yakma çalışnuüanyla kız öğrencilerin el işleri bulunuyor. Sergi 25 hazirana kadar sürecek. RÂDTO'DAN HAFTANIN SEÇMELERI Bu Şehri Stanbul Sah. 9.15, TRT2 Derman Bayladı'nın hazırladığı programın bu haftaki konusu Şiirde İstanbul. İstanbul üzerine şiirlerin sunulduğu programda, İstanbul kentinin şiire nasıl yansıtıldığı anlatılıyor. 76 YAŞINDA Alberto Moravia 76 yaşında ve durmadan dünyayı dolaşıyor. Ama uğradığı her ülkeden bir şey alan ünlü İtalyan yazan, Japonya'dan, kadının gizini simgeleyen bu No Tiyatrosu maskesini bulup getirmiş. Mitoloji dersi ve Ahmet Haşim EŞREF ÜREN Ahmet Haşim yüzünün sağ tarafı sol tarafına benzememekle kendine özgü bir simaya sahipti. Ben onu Notre Dame'ın şimerlerine benzetirdim. Mektebimiz; yani bugünkü Guzel Sanatlar Akademisi yahut ta yeni adıyla Mimar Sinan Üniversitesi, o zamanlar Çatalçeşme'deki Hukuk Mektebinden Beşiktaş'taki, bugun yanmış olan feriye saraylarından birine taşınmıştı. Ahmet Haşim orada bize Mitoloji dersine gelirdi. Ders verirken, bizzat kendisi esatiri bir yaratık gibi hareketlerle, sanki ders anlatmaz da, bir volkan gibi adeta indifa ederdi. İlk dersini hiç unutmam: Ortalıkta fırtınadan önce o garip ve acaip sessizlik vardı, hepimiz heyecanla bir anı bekliyorduk sanki. Bir zaman sonra kapı açıldı. Hepimiz ayağa kalktık. Ahmet Haşim de kursuye geldi, elini oğuşturdu ve hapşırdı. Sonra "Müsade e d i n ! " deyip, sobası yanmamış dershaneden çıktı. Hepimiz fırtınayı bekliyorduk. Şapkasını koca kafasına iliştirip, omuzlarına da pardesüyü alıp kürsüye yeniden esatirî bir varlık gibi çıkınca Müdür Namık İsmail Bey kıpkırmızı olmuştu. Çünkü ön sıralarda bu volkanın indifaını seyretmeye gelen Ruşen Eşref ve Yakup Kadri de oradaydı. Ahmet Haşim o haliyle derse başladı. Bu bir ders değil, adeta edebi bir ziyafetin ordovrü idi. Şimdi pek iyi hatırlıyamıyorum; Haşim gökteki akşam bulutlarını mezbahaya gotürülen büyük baş hayvan gibi tarif ederken, anlatılmaz yüz hareketleriyle sözlerini de teyit ediyordu. Ve o kadar coştu ve coşturdu ki ön sıralardakilerin ders bitince kopardığı alkış tufanı, bütün smıfa sirayet etti. Kapılar dışardan açıldı ne oluyor diye, telaşla. Ders bitmişti. Ahmet Haşim, Hera'ya kızan Zeus'un gazabını bize tattırmıştı! Ahmet Haşim dedikodu yapmayı hepimiz gibi severdi; ama buna ne denli dedikodu da denir, onu size bırakıyorum. Herşeyi sahibinin yüzüne sövlerdi. Nitekim o gun yerinden kendisini izleyen Namık İsmail Bey'e bir iki kez hapşırdıktan sonra "Biliyor musunuz? Namık Bey Devlet gibi adamdır; denizde ve karada kuvveti vardır" dedi ve guldü, ferahlamıştı. Denız gücü ile Namık İsmail'in "Korsan" adlı yatını, karadaki gücü içinde onun Lancia otomobilini ima ederek. Olümünden bu kadar yıl geçmesine karşın onun gürleyen sesini hâlâ duyar gibi oluyorum. Önünde anısına saygı ile eğiliyorum ölmeven Hocamm. Adrian mirası BouWun TİON Sİ5A D \L I N 0 f MİİLKİD B E Müzik Panoraması P^zar, 12.30, TRT3 Üstiin Duruel'in hazırladığı Muzik Panoraması'nda bu hafta 11. Uluslararası tstanbul Festivali'nin açılış töreninden izlenimler ve açılış konserinde seslendirilecek Adnan Saygnn'un " A t a türk'e ve Anadolu'ya Destan" adlı yapıtından bölumler sunulacak. Aynca gene Festival çerçevesinde yer alan piyanist B. Bloch'un resitalinden ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserinden bölumler verilecek. GALERILER URART rr SANAT GALERISI TONY GONNET Resim Sergisi 23 Haziran 6 Temmuz 11. Uluslırarasc İsUnbul Festivali Programı Çerçevesinde Geçtiğimız şubat ayında doksan üç yaşındayken ölen ingiliz orkestra şefi Adrian Boult, parti turlannı, kitaplannı, plaklannı ve bantlannı Londra 'daki Kraliyet Müzik Okuluna bıraktığı öğrenildi. Vasiyetnamesi açılan Adrian Boult'un aynca karısı Ann Boult'a da 280 bin dolar miras bıraktığı açıklandı. Kİ£E SANAT GALERİSİ Andrey öldü Popov OKTAY GUNDAY Cevdetpaşa Cad. 376 Bebek Tel: 65 21 21 Resim Sergisi 18 Haziran 9 Temmuz Sovyet Sineması 'nın ve Moskova Sanat Tiyatrosu 'nun ünlü adlanndan Andrey Popov 66 yaşında öldü. Andrey Popov, on dokuzuncu yüzyıl sonları ve yirminci yüzyıl başlarımn yapıtlartndaki rolleriyle ünlenmişti.