19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 1983 KÜLTÜRYAŞAM Cumhuriyet 5 Afrodit Tapmağına 16.000 dolar bağışta bulunuldu KiUtür Servisi Aydın yö resindeki antik Afrodisias kentinde yapılan kazılarda ortaya çıkan Afrodit Tapınağı giriş yolu Tatrapylon'un restorasyon giderleri American Express firmasınca karşılanacak. Bolgedeki kazıları 20 yıldır yürütmek.te olan New York Üniversıtesi Klasik Eserler Profesöru arkeolog Kenan Erim'in gırişimi sonucu gerçekleşen bağış için American Express Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü James D. Robinson Istanbul'a geldi. Robinson, dün düzenlediğı basın toplantısında bagış çekıni Prof. Kenan Erim'e verirken, Afrodisias kentinin bütün görkemiyle yenıden ortaya çıkan) masmuı Türk turizmıne sağla yacağı katkıya deginerek, «çün kü Batı dünyası bu tarih döne mlnin büyük etkisi altındadır» dedı. American Express Vakfı, 26 Ulkede 102 projeye yardımcı olarak mimari, doğal ve kultürel değerlerin korunmasına olanak sağlıyor. Ulkemizdeki Afrodit Tapınağı'nın restoras yonu için bir başlangıç olarak 16 bin dolar bagışta bulunan Vakıf, her yıl dünyad» bu tür çalışmalar için 6,5 milyon dolar ayınyor. Bilindiği gibi, Aydın'ın Ka rasu bucağının Geyre köyünde Aydın • Denizli Karayolu'na bir asfalt yolla bağlı olan Afrodisias, antik Karia'nin en gör kemli kentidir Afrodisias'a ilk yerleşim, Erken Bronz DevrTne uzanır. Hayati Bey nerelerdeydi? u sütunun okurları içinde Hayati Bey'i tammayan hatta onun tiryakisi olma. yan yoktur sanınz. Son zamanlarda okurlarımız Hayati Bey'in nerelerde olduğunu sormaya başladılar. Anlatalım efendiin. Hayati Bey biraz ihmalkardır. Babi Alî'ye inip telif ücretlerini bir türlü al maz. Almasına almaz da, sonra halâ paramı vermedlniz diye kızar. Bu yüzden B de bir süredir yazmıyordu. Neden yazmadığını soran lara da Hayati Bey şu laz öyküsünü anlatıp duruyor. du: Karadeniz'in köylerinden birinde tmam ölmüş, yeni bir imam getirmişler. Yeni gelen imam cuma günü vaaza çıkmadan önce, ille de paramı isterim diye tutturmuş. Hoca, demişler, sen çık vaazını ver, para kolay. Olmaz, diye diretmiş hoca, önce para sonra vaaz. Ne demişse köylüler olmamış, sonunda çaresız hocanm parasım vermışler. Sonunda hoca çıkmış vaazı nı vermiş. Ama ne vaaz. Köylüler hiç böyle bir vaaz dinlememişler o zamana ka dar. Hocam, demişler sonunda. O ne güzel vaazdı. Hiç şimdiye kadar boylesini dinlememiştik. Eee, demlş Hoca, tabii güzel konuşurum. İnsan cebinde parayı hissedınce bir başka türlü konuşuyor. Neyse ki. Hayati Bey'in bu hikâyesini duyan Cumhuriyet çalışanı bir «kader arkadaşı» gibi vezneden imzay la paralanm çekip kendisme goturdu. Artık Hayati Bey'in yeni hikâyelerini okuyabilirsiniz. â . Ki.ıH GhLIYOR Viyana Festıvall sırasında. «Türkıer Viyana önünde» adlı sergi için Unlii Künstlerhaus yukurdn ttörü.dügii gibi bir otağ biçiminde süslenmîştı 1983 Viyana Festivali çok zengin bir sanat şölenine dönüştü: Hîstz: Yalnız o mu? Üstad Cem'den mesaj Türk karikatur sanatınm büyük ustası Cemil Cem'in karikaturlerine göz atanlar, bunlar arasında bugün için bile geçerli olan pek çok malzemeye rastlayabilırler. Aynı şeyi, tabii Cemal Nadirve öbürustalar içinde söylemek mUmkUn. lşte elimizin altında Cem'in tam 72 yıl önce yayımlanmış bir karikatürU. Adamın biri dev kıtabın içine dalıp gitmiş. öburüyse soruyor: Ne aryorsunuz öyle uzun uzun? Her yıl açığını kapamak için borca giren bir ulusun 300 400 bin lirasını üç • dört kişınin bölusmesi hangi bapta yazılı, onu anyorum. Bu yıl agırlık Türkiye de Günseli YENER VtTANA Viyana Festivali, 7 mayıs cumartesi günu, Suna Kan'ın da katıldı ğı açılış konseriyle başladı. Sabah ll'dekl açılış, Unlü şef Gennadiy Roschdestwensklj yönetiminde Viyana Senfoni'nin yorumladığı, Mozart'ın «Saraydan Kız Kaçırma» operası uvertürflyle başladı. Eserln bitişin de Viyana Belediye Başka nı Leopold Gratz bir konuş ma yaparak, halkı selâmladı. Ve tekrar orkestra eşliğinde, Suna Kan sahneye çıktı. Beyaz sade tuvaleti içinde, her zamankl zarlf görünüşüyle, Onltt orkestra şefinin yanında yerinl aldı. Beethoven'in solmajör ve famajör iki Romans'ını, kusursuz teknik, sade bir müzik ve dolgun tınılı geniş bir tonla yorumladı. Su na Kan'm, dinleyemediğimiz 45 yıllık bir aradan soh ra, solistlik yagammın en olgun ve verimli bir devre nlnde olduğunu görmenin se vincini, övüncünü duyduk. Haklı alkışlardan sonra Cumhurbaşkanı Dr. Budolf Kirschschlager bir konuşma yaptı ve konser Rossinl'nln «Tttrkler İtalyada» (Oer Türke in Italien) uvertürttyle sona erdi. Açılış gunü Konzerthaus' un btiyük salonu, Mozart ve Schubert salonları, kızlarımızın ulusal glysileriyle bedava kahve dağıttıkları kahvehane yukarı katta, yalnız o gün için Türk res samlarının eserlerinln asıl mış olduğu bir kahvehane ve daha üst kattaysa 16.00 dan sonra açılan Avusturya'nın ünlü mtizikli Heuri ge'sl akşamın 19.00'una kadar açıktı. Bu arada bizim İçin en ilginç gösterllerden blri, büyük salondakl Mehter gösterisi oldu. rabildi. Saat 19.00 da da, açılış günü sona erdi. Bu yıl festival çerçevesin deki Türk gösterileri arasmda bizim için en önemlile rinden biri de, 20. Yüzyıl Müzesinde açılan «300 yıl sonra Türkler 16831983» ad lı sergiydî. Dışarda yaşayan ve ilişki kurulabilen sa natçılarımızın restm ve yon tuları, çeşitli Alman Müze ve kuruluşlarıyla özel kolleksiyonlardan galerilerden ve sanatçıların kendi kolleksiyonlarmdan toplanmış tı. Açılış konuşmasını, serginln oluşmasında çok emeği geçen Modern Sanat lar Müzesinin Alman direk törü Dr. Dieter Ronte ve kataloğu hazırlayan Dr. Dieter Schrage yaptılar. Serginin ana teması, Vtya na kuşatmasından 300 yıl sonra işçilerimizin sorunlarıydı. Mehmet Aksoy, çok Ugl çeken yontuları ve re simleriyle Yiiksel Arslan (ka talogda büyük bir yanlışlık yapılarak, küçük Ferit Ed gü olarak yazılmış) Viyanalıların önünden aynlama dıkları Karl Manc'm ünlü «Kapitah»i için yaptığı Ar ture dizisinin en güzel ör nekleriyle, Akbar Behkalam yabancı temalı resimleriyle Mehmet GUler ilgi çeken ince işçiliğiyle, tsmail Çobangrafik ve resimleriyle, Komet (Gürhan Coş kun) insan konusunu işleyen büyülü resimleriyle, Ju lia Logothetis Türk işçi ailesinin yaşamını yansıtan resimleriyle, Willy Puchner, Nilüfer ErtemMajer ve Rudolf Zündel Türk işçi lerinin yaşam ve sorunlarım dile getiren fotoğraf ça lışmalarıyle Ohannes Tap yuli aynı konudaki resimleriyle Hanefi Yeter işçilerimizin sorunlarını yansıtan yapıtlarıyla Zeynep Yüksel ünlü yazar Arthur Schnltzler'in öykülerinden esinlenerek yaptığı ve insanoğlunun maskeli yaşamını yansıtan grafikleriyle serginin başarılı sanatçı larıydı. 9 Bir gazete dert yo • nıyor'Kurtaj için yasa var olanah yote.» Ilahi, bu yalnız kur taja özgu bir durum mu kı? Bazılarının gebehğı için de durum aynı değıl mi? Yasa elveriyor, ama olanak yok AS GULGEC Ko^4^4<izS/4 NA5IL BAU I BOKLJ... QİCEĞE Suna Kan'ın ikinci konseri Suna Kan'ın ikinci konse ri, 17.30 da, piyanist Gülay Ugurata'nın eşliğinde Konzerthaus'un Schubert salo nunda yer alıyordu. Suna Kan, Beethoven'ın «tlkba» har sonatunı, Debussy'nin Keman ve Plyano Sonatı», Brahms'ın «Keman ve PIyano Sonatumn Scherzo bö lümttnü seslendirdi. Kusur suz ve parlak bir yorumla büyük alkış topladı. Bitme yen alkışları ancak şef Gen nedij Roschdestnrenskij ve eşl ünlü pianist Vlktorla Postnikowa'nın dört el Schubert konserleri durdu Hikmet Şimşek yönetimde «Yunus Emre Oratoryosu» Ayrıca Künstlerhaus, His torisches Museum, Devlet Kitaplığı ve Askerl Müze' de, galerllerde 1683 Viyana kuşatması için çeşitli tarihi ve askeri sergilemeler yer alıyor. Künstlerhaus'un dışı sergi için özel olarak ha zılandı ve çok ilgi topladı.. Tabak Museum'dayse, sergllemenin yanında bir Türk kahvesi tüm özelllkleriyle halka açıldı. Suna'nın başarısımn ya nısıra, ORF radyoevlnin sa lonunda, Hikmet Şimşek yö netiminde ORF Orchester ve Wiener Singakademie, Adnan Saygun hocanın «Yu nus Emre Oratoryosu»nu seslendirdi. Sollstler Remzi ye Alper (soprano) Cemaliye Kıyıcı (alto), Pekin Kırgız (tenorj ve Ayhan Baran (bas)dı. Kuşkusuz bir Ayhan Baran'ın da yer aldı gı bu güzel Oratoryo'yu, fes tival konserlerinin yapıldığı Konzerthaus'un salonların da dinlemek ve yaygınlığını görmek isterdik. Ama bu iş ler bilinçli ve ayrı bir uğraş gerektiriyor. 1983 Viyana Festivalinin öteki ağılık noktaları: Misafir Batı ve Doğu Alman ya tiyatroları, sayısız yabancı ve yerli tiyatrolar, Bolşoy Balesi, Secession sa lonlarında «Tonal ve Tona karşı» adlı, Amerika'dan pekçok topluluğun katıldığı 10 gün sürell çağdaş bir müzik gösterisi, Francls Ford Coppola'nın New York Ch'cagro. Paris ve Tokyo'daki başarısındaa sonra Stadthalle'de sunduğu, Abel Gan ce'vn «Napoleon» filml. 33 metre enindeki perdede oy natılan fllme. Varşova Rad yo Senfoni Orkestrası eşlik ediyor. Müzik Festlvali bu yıl Kon zerthaus salonlannda. Mozart ve «Faust Teması» prog ramm ağırlik noktasını oluş turuyor. Konuk orkestralar: Berlln Radvo Senfoni, Ingiliz Oda Orkestrası ve Lyon Orkestrası. Ünlü so listlerr «Çellist» Yo Yo Ma Maurizio Pollini. Vladimir Ashkenazy, Walter Klien, A'icia De Larroche, Radu Lapu, Rudolf Serkin, Murray Perahia, Daniel Baren boim Hermann Boumann kemancı Henryk Szeryng ve Jose Luis Garcia, Heinz Hol linger ve Andras Schiff Fes tivalin bu yılkl sempozyumuysa Kafka üzerine. Çeşitli opera ve baleler, sokak tiyatrosu gösterileri ve konserler. sayısız göste riler Viyana Festivalinl her yıl biraz daha buyUtüyor, yetişilmez hale getlriyor. KİM KİME DUM DUMA Behic AK 1934'DEKt BERKSOY Semiha Berksoy, 19İ4 yıiında «Özsoy» operasında Ayşün rolüne çıktıgında gencecik bir kadındı. Bugün de, aynı heyecanla bu rolUn üstesinden gelebilecegini söylüyor. Tek isteği, Ayşim'i kendisinin oynaması. Semiha Berksoy, "Özsoy,,daki Ayşim rolüyle 50. sanat yıiını kutlayacak Kültür Servlsi llk Türk opera sanatçılarından Semiha Berksoy 50. sanat yılına da ulaştı. Ama Berksoy'un 50. yılında kesinlik le gerçekleştirmek istediği bir olay var: tlk Türk operası olan «özsoy»da oynamak. Atatürk'ün direktifiy le hazırlanan, yazılması, drama çahşması ve bestesiyle baştan sona bir Türk yapıtı «özsoy»da ilk Türk operasının nasıl gerçekleştiğiniyse bestecîsi A. Adnan Saygun şoyle anlatıyor: «Dersim lüzumsuzlugu na binaen kaldırılıvermişti. Adeta sokakta yapayalnız 1 kalnıış gibiydim. tşte tam bu sıralarda bir mucize oldu ...O acüı günlerimde bir gün yanıma merhum Mıinir Hayri Egeli geldi. Kısa bir zaman sonra o zamanki tran Şahı Rıza Pehlevi Tıir kiye'ye gelecekmiş. Bu münasebetle Gazi Hazretleri, tran Şahı'na bir opera gö* terilmesini arzu ediyormug. Mevzuu da bizzat tespit et miş. Librettoyu, konuya uy gun olarak Münir Hayri Egeli hazırlamış. Şimdi bana soruyor: Bunun musikisini yazar mısın? şaşkına döndüm! Bir aydan bel ki biraz fazla zaman içinde bir opera!.. Hemen çalışmaya koyuldum.» «özsoy» operasında, <Ulu anne» rolünü de Istanbul' dan gelen Nimet Vahit Ha nım, «Feridun» rolünde Nu rullah Taşkıran, «Mehmet» rolünde Halil Bedii Yönetken, «Ayşim» rolünde Semi ha Berksoy oynamışlardı. Sahneye 400'e yakın genç çıkmış, Riyaseticumhur Filarmoni Heyeti operanın müzığıni gerçekleştirmişti. «özsoy», Atatürk'ün ve 1ran Şahı'nın önünde 1934 yılında başarıyla sahnelen di. «özsoy» un Türk sahnele rine ikinci kez çıkışı, 198182 mevsiminde oldu. Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafmdan gerçekleştırilen operanın bu kez yalnız birinci perdesi oynandı Işte 1963 yılında 30. sanat yıünı doldurup bir jübileyle operadan ayrılan, bir süre kendini resım çalışmalarına veren, yurt içinde ve dışında sergiler açan Berk soy'un şimdi en büyük der di «özsoy»un dört bölümU nün birden sahnelenmesi ve bu operada «Ayşim» ro lünü kendisinin oynaması. Sesinin yeterli olduğunu vurgulayan Berksoy, «Eger bu isteğün yerine gehnezse, ben tek başıma da bu işi gerçekleştirirun,» diyor. «Ge çen yıl sahnelenen birinci perdede yalnızca Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelişleri, Türk ve tran kavimlerinin kardesligi, Türk kavminin Anadolu serüveni işleniyordu. Oysa özsoy' un asıl önemli böliimleri, Mustafa Kemal'in yaşamına ışık tutan ve Kurtuluş Savaşı'ru konu alan bölum leridir. Bunlar gerçekleştirilmeden özsoy oynanmış sayılamaı.» Ttarihte bugün • NAZI KASABININ SONU! İS6f'Pe 8UGÜH, JI.DÜNYA SAI/AŞIHDA, ALMAN SESTAPO KURULUÇUNUN YAHUDİ İ$Le£l ÇEPl' AOOLF EtCHMAMAJ ISB4Ü. 'u£ ASILARAK İOAMEDİLDİ.1942'DE NAZİLER YAHUPİLERİ TOPU)MA KAMPUtB/HA &ÖNDERMEK I/E KAOEMEU OL4GAK /O* ETK(EK KAGARI ALMIŞLAR BU Î$L6IZLE PE £/CHMAAJ Ö İ MÎŞLERDİ. SOMUÇ ÇŞ SONUNCA, BLI KAMPU48PA MİLYONLARCA YAHÜD/Al/N ÖLOÛGÜLDÜĞÜ/WLA$/LDl. ALMANYA TESLİM OLDUĞUNPA EICHMAMH ARJAHTIN'E VEÜLEÇEREtc İZıHİKAY&ETTlRMİŞTÎ. FAKAT, VILUtll SONRA, İS/ÜAIL HABERAUUIA KURULUSU MOSSAO''A YAPtLAN BİR İHBAR. SOMUCU ARJANTtN'DE YAkALANOI. GİZLICE t'SRAİL '£ fCAÇ/K/LARAK YARG/LANPI. 31 Mayıs ) Mümtaz ARIKAN 50 Vll ÖITCe Cumhuriyet Tevfik Rüştü Bey dün geldi Oenevre'de toplanan silahları bırakma konferansına ıştırak eden Hariciye Vekılımız Tevfik Rüştü Bey dun sabahki ekspresle şehrimize gelmiştır. Tevfik Rüştü Bey kendisıyle göruşen bir muharrı rimize şu beyanatta bulunmuştur, « Biliyorsunuz kı Oenevre'de sılahlan bırakma kon feransmda, Çanakkale ve Karadeniz boğazlannda askerden tecrlt edilen mıntıkalarm kaldırılması haklunaaJu muhtıramız ikinci kıraate bırakıldı. Muhtıra uzerindekı 19331983 31 Mayıs 1983 müzakerat Londra konferansına kadar mutlak bir neticeye varamıyacaktır. Çunku vakit musaıt değildır. Teklifimizden musbet netıce alınabüeceğinden umitvanm. Bu hususta bedbin değil, nıkbinim. Uınumi konferansta herhalde ıyi bir neticeye v&racaktır. <• Ankara'ya gıdereik Reisicumhur Hazretlerine ve Basvekilime arzı malumat edecejc ve Londra konferansı için yeni talımat alacağım. Beynelmilel munasebetamız çok iyidir.a Tevfik Rüştü Bey dün akşamki trenle Ankara'ya hareket etmış, Haydarpaşa'da hukümet erkarule dostlan tarafından teşyi olunmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle