25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ütün ömrü Atatürk'Ün nimetleriyte dolu kişilerle, onu hlç tanımamış olanlar arasındakl farkın doğurduğu üzüntü, bu yazının kaleme alınması nedenlerinden birldlr. Hazırlanan bir yasa önerisinin Vasiyet'e aykın olan yanı üzerlnde durmak Istlyoruz: Yasa önerisinde «Atatürk Araştırma Merkczl» (md. 17), <Türk Dll Kurumu» (md. 35) «Türk Tarih Kurumu» (md 53), «Atatürk Kültür Merkezi» (md. 72) adı altında tümden «bağlı kurulug>lar düşünülmekte ve «Kütür, Dll ve Tarih Yüksek Kurulumun (md. 2) denetiml al tında toplanmaktadır. «Atatürk Araştırma Merkezi» ve «Atatürk Kültür Merkezi» açısından tasarı yerilemez. önerinin bunlara indlrge li olması gerekirdi. Çünkl onlarda «Vaslyet» unsuru yoktur. Bağlı kuruluş olmanın sonucu «Dev letle organik bağlann tesisi>nl sağlamak, unsur kuruluşlan «tüzel kişillğe slahip ka mu kurumu» haline getirmek ve Türk Dil ve Tarih Kurumu'nu Yüksek bir Kurulu şa «dahil etmek ve yenlden düzenlemek» le (md. 35) sona ermiştir. O halde böyle hukuksal bir statü ile her lki kurum ger çek niteliğini yitirmiştir. Sözü edilen öneri bir «tepki»nin sonucudur. Tepki şöylece açıklanmaktadır: Türk dili açısından «kusaklar arası anlayışta ve söyleylşte blrleştirlci yönde ha reket etmek» (md. 4). Bu yermetepki, her şeyden önce «haksız»dır. Ben yetmiş yaşmı aşmış kişiyim. Binlerce öğrenci yetiştirmekle övü nüyorum. Onların dlllerini rahatlıkla an ladım, hiç birl de benim dlliml yadırgamadı. Yazarken de, söylerken de düşün OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kuk yasalarında tüzel kişiliğin sona ermesi ayrı yargısal ve yasal nedenlere dayanır. Bir özel tüzel kişinin «kamu sektörü»ne kaydırılması yolunda bir düzen leme düşünülmemiştlr. Vasiyet, yasaması Devlet Güvencesi altında bir «Hukuk Müessesesi»dlr. Böylece «son istek»in değiştirilmesl ile vasiyet «ihlal» edilmiş olur. Anayasanın 134. maddesi «Yüksek Kurum» yaratümasmı. ona glrecek birim lerl göstermektedir. Anayasanın, mal var lığının tahsis edileceğini açıkladığı kuru luşlar, vasiyetname tarihindeki kuruluşlardır. Bu kuruluşların hiç birinin ortadan kaldırılmasma, yerine başkalarınm kurulmasına Anayasa müsaade etmemek tedir. Çünkü böyleslne bir «yasal tasarruf»un yapılamayacağını, Anayasa «Vasiyet Hukuku»nu kabul etmekle taahhüt etmiştir. Tasarıdaki yetkiler Anayasayı çok aşmaktadır. (Sav, Cumhuriyet, 15 ocak 982) Kğer Anayasanın 135. maddesini öne ridekl anlama olırsak, başkaca kuruluşlar kurulabillrdi. «öylesi daha doğru olurdu. Çünkü bu iki kuruluş özel hukuk yasala nna göre çalışan kurumlardır» (Soysal, Milliyet, 18 ocak 1983). Mal varlığının iki kuruma tahsis edileceği hükmü, her iki kurumun varhklarını devam ettireceği anlamma gelir. Kendisi kaldmlan bir ku ruma mal tahsisi mantık kurallanna da aykırı düşer. Politik isteklere kapılmadan Atatürk çü olmak kolay değildir. Büyük Hukukçu Velidedeoğlu'nun dediği gibi «Eski hayrata dokunulmasm; hele Atatürk gibi dünya çapında büyük ve tarihe mal olmuş bir kurtarıcının hayratına hiç el sü rülmesin.» 31 MAYIS 1983 1 B Atatürk'Ün Vasiveti VASÎYET, ATATÜRK'ÜN «SON İSTEKLERİNİ» KAPŞAMAK. TADIR. VAStYETTEN YARARLANAN İKİ KURUM (TÜRK DİL VE TARİH KURUMLARI) ATATÜRK'ÜN KURUCU BULUN. DUĞU İKİ «ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİSİDTO. Dumanaltı Şans, talih, kader, kısmet, loto. toto, tombala, piyango, ringo, bingo sözcükleri gün gectikçe Arabeskleşen toplumun kursağına yumruk gibi oturuyor. «Bul karayı, al parayı; köşeyi dön» felsefesi dünyamızı biçimlendiriyor. Bu dalga öylesine köpüklendi ki devletin hayat düzenini bile şansa bağlıyanlar çoğaldı. Gün geçmiyor ki gazetelerde İlginç yorumlar çıkmasın: ' Demokrasi için son şansımızı kullanıyo • i ruz. Başyazarlar, önemli kişiler, ağırhğınca altm çeken işadamları hep böyle konuşuyorlar. Ne talihsizliktir ki Türkiye Odalar Birliği'nin 38'inci Genel Kurul toplantısmda bunca seçkin işadammm karşısmda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Saym Mehmet Yazar da (sanırım iyi niyetle ya da alışkanhkla) Türkiye'de demokrasinin kurulup işlemesini tombalaya bağlamış: « Sürekli ve saghklı bir demokrasi için son şansımızı kullanıyoruz.» Peki, ya şansımız yoksa? Talihimiz ters giderse? Kısmetimiz kapalıysa?.. Kader alnımıza damgayı vurmuşsa? Loto, toto, tombala, ringo, bingo çekilişinde demokrasi çıkmazsa?.. Ne yapacağız? • Geçmişten geleceğe kum saati akarken kimi zaman bir toplumda mantık çarpılması başlar; insanlar dumanaltı olur; sen birşey söylersin, ben birşey söylerim, o birşey söyler; birbirimizl etkilemeye başlarız. Aramızda yapay bir dünya kurulur; o dünyanın içinde yaşamaya, o dünyanın dilini konuşmaya yönelir, deyimlerinl kullanırız. Benim de başıma geldiği için bilirim; Rimi mahpushanelerde böyledir; yirmi otuz kişiyle seni bir koğuşa kapatırlar; sabahtan akşama konuşa söyleşe blrbirini etkilersin; dört duvar arasında bir dünya yaratırsın; bu dünyanın dışardaki dünyayla ilişkisi yüzde kaç oranındadır?.. Bilempzsin. özlemlerin, öngörülerln, mantığın, isteklerin, düşlerin, düşlemlerin, kuşkuların birbirine dolanır, sarmallaşır; olmadık bir sözlükle konuşmaya alışırsın. Türkiye'de (maşallah) holding basımyla, ticaret odaları ve işadamları kulüpleri sanki dört duvar arasında imlşler gibi kendilerlne göre bir dünya yarattılar. Birisi söylüyor, öteki duyuyor, dinliyor, alkışlıyor, teype alıyor, ertesi günü gazeteye yazıyor, yorumunu yapıyor. Yavaş yavaş ortaklaşa bir dil oluştu: « Demokrasi için son şansımızı kullanıyoruz..» Demokrasi lotarya işi mi?... Hay gözünü seveyim öyle demokraslnin. Sankl toplum yok; halk yok, Türklye tarihi yok; toplumsal gerçekler yok; insan onuru yok; dış dünyanın koşulları yok; ülkenin gerçekleri yok; kitlelerin hayatı yok: aydmların istençlert yok; Cumburiyet yönetiminln temeî ilkelerl yok;Atatürk'Ün kurduğu çağdaş devletin temel mayası yok.. da işadamları huzurunda bilmem kaçıncı noter gözetlminde piyango çekilecek... Şansımız varsa demokrasi çıkacak. Şansımız yoksa ne çıkacak? Ve kim sonucu açıklayacak: Ey Türk ulusu!... Ne yapayım kl şansın yokmuş; bu çekilişte talihine demokrasi çıkmadı. Prof. Dr. Faruk EREM sel akımı izledim. Bir ayrılık olmadı. Konu bir başka açıdan da Incelenebl lir: «Arap Milllyetciliği» açısından, «Türk düsmanlığı» o ülkelerde fazlaca işlendi. eğltimde ön planda tutuldu. Sav şudur: Bğer Müslümanlık, Türklerce benimsenmemiş olsa idl, «tslam âlemi» bu kadar geri kalmazdı (!). Türkler bir millet dahi değildir. DiUeri bizim dilimizin yozlaş mış bir biçimidir. Bu fiklrler Prof. Arsel'in «Arap Milliyetçillğl ve Türkler» adlı yapıtmda yer alır. O halde Arap karmasına «an Türkçe»u diyemeyiz. An Türkçe bir «icat» değildir, unutulanı bulmak çabasıdır. Kaldı ki öneri de farklı düşünmüyor. Amaç «Türk dilinin öz güzelllğini ve zenginliğlni meydana çıkarmak ve sadeleştirmek, O'nu yer yüzü dllleri arasında de ğerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektiir» (md. 36). •*• Atatürk'Ün Vasiyetl'nin gerçek anla mı, «iradenin yorumu» ile olanak bulur. Atatürk Vasiyeti'nl kaleme alırken Türk Dil ve Tarih Kurumu'nun Onun kurduğu biçimde devamını istemekte idiler. Kurum lar «resmi kuruluş» değüdiler. Bunda «fay da» görmekte idiler. Onları «bağlı kuruluş» haline getirmek (tasarı md. 9. 12, 13) Atatürk'Ün iradesine aykırı düşer. 5 eylül 1938 günü Vasiyetname «hu kuk tekniği» açısından hiç bir kusur taşımamaktadır. Bu vasiyetln iptall sonucunu verecek Demokrat Parti iktidarı za manındaki çabalar henüz unutulmuş değildir. Vasiyet, Atatürk'Ün «son lsteklerlni» kapsamaktadır. Vasiyetten yararlanan ikl kurum, Atatürk'Ün kurucusu bulunduğu, iki «özel hukuk tüzel kişisi»dir. Bu niteliğin ortadan kalkması, ikl kurumun sadece adlarının korumnası ile önlenmiş sayılamaz. Yeni kurumlar, eskisinin devamı değildir. *•• Yasa önerisini, 1982 Anayasasına uydirmak da olanak dışıdır. Kişiler «mlras hakkı»na sahiptirler. Anayasamızın 35. maddesi bunu açıkça benimsemiştir. Vasiyet edenin iradesine aykırı olarak, adı aynı, nitelikleri farklı kuruluslara, mal varlığının «devren tahslsi» hukukun dışında kalır. Miras hukukunda ve özel hu Burhen I ARFttD Köşkler ve tnsanlar Yarım, yüzyıl öncesi Istanbul'da 'Köşkler vardı. 'Villalar1 degil. Varlıkh kişilerin oturdu&u köşkler. geniş bahçeler içindeydi. Boğaz yamaçlannda, Adalar'da. fakat en çok Feneryolu Bostancı arasmda yogun. Pendik yöresinde seyrek olan koşklerde tek bir aile değil, hemen bütün aile yakınlanru kapsayan bir deyimle "Büyük Aile'ler otururdu. Ana, baba, çocuklar, kardeşler, teyzeler ve halalar, dayılar ve amcalar, dedeler ve nineler, bir çaü altında yaşardı. Evin kızı evlendiğinde damat, içgüvey olarak, köşke yerleşirdi. Evin oğlu evlendiğinde kız köşke gelin gelirdi. Çogu üç katb. olan köşklerde 'Büyük aile'nin yaşlı kisileri için bir köşe, son günlerini geçeribelilecekleri rakat bir döşek bulunurdu. Çok yaşlı olanlann yemekleri odalarına götürülürdü. Büyük ailenin hayatta kalmış yaşlılan, sessiz ve patırdısız bir çevrede, torunlanm sevlp okşayarak son günlerini geçirirlerdi. Huzur Evi'nde de1940'larda başlayıp 1950'de ilk patlamalar ve yıkıntılan getiren toplum değişmeleri, büyük şenir tstanbul'u kısa sürede kökünden degiştirdi. Degişme, şehrin tstanbul yakasmda başladı. Divanyolu'nda varolan eski Nazır (Bakan) konaklan, kat kat kiraya verildi. Fatih, Vefa, Süleymaniye çevresindeki konaklar, oda oda kiracı buldu. Şehrin Anadolu yakası diye bilinen FeneryoluPendik arası köşkler Cumhuriyet'in onuncu yıhna kadar kişiliğini ve görünümünü koruyabildi. Hatta, demiryoluna paralel genişçe bir caddede küçük bahçeler içinde iki katlı VillaEv'ler yapüdı. Güller, yasemin ve hanımelilerle bezenmiş o yeni evcikler arasında yaz aylan yanlan, açık tramvayla yolculuk ne de güzel ve dinlendiriciydil Gelin görün ki, 1950 mayısının Türkiye'ye getirdigi 'Bırakınız, yapsınlarl' kavramı, tramvay yolunun yeni bahçeli evciklerini de, demiryolu boyunca görkemli köşkleri de on yılda yokediverdi. Imar işlerini düzenleyen şebir meclisi üyelerinin ve daha üst düzeyde şehir planlamacılarının onayıyla köşkler de, villalar da yokedildiler. Bir «onda sekiz» uygulaması diye bir kulp takarak. Ali Neyzi'nin «Hüseyin Paşa Çıkmazı No: 4» adlı kitabı gerçekten çok ilginç. Yazar, kendi çocukluk ve gençlik anılanna. bir de, yakınlannın anlattıklarına dayanarak, Kızıltoprak'ta Hüseyin Paşa Çıkmazı 4 numarah köşkte yaşamış dört neslin kişilerini anlatırken, bir bakıma, îslanbul'un toplum yapısı degişimlerinı de anlatıyor. Köşkte birlikte oturan nine, büyük anne, teyzi, dayıyı ele alır ken, aşçı. bahçevan. arabacı, halayık, kalfa kadın gibi gunümüz Turkiye'sinde. işlevi kalmamış kisileri de anlatıyor. Ali Neyzi'nin kitabı, sadece köşkte yaşayan aile kişilerini değil, çevre köşklerde oturan aileleri, kom şuluk ilişkilerini, şehrin daha başka semtlerinde oturan aile yakınlannı da anlatıyor. «Hüseyin Paşa Çıkmazı No: 4» adlı kitabı bitirince kimi sonuçlara varabiliyoruz. Osmanlı Türk toplumunun aydın lüsileri bilinen bürokrt kökenli ailelerde ev işleri ve aile yöne temi kadınlann elinde.. O künler tstanbul hanımlannın deyinüyle «ev işlerinin çekip çevrilmesinde» hammlar agır basıyor. Yazar da 'göz kulak olmak'. "Yalap şap iş görmek' ve benzert deyimlere sütça rastlanması bunu gösterir. Ali Neyzi'nin bu ilginç aıular ve belgeler kitabı, geniş açıdan değerlendirilince, bir toplum hesaplaşmasıdır. Yazar bu zor yolda geçmişin romantlzminden korunmağı da başarmıştır. Batının burjuva kültürü geleneginden yoksun ve hemen sadece bürokrat kişilerin oluşturdugu aydın çevrelerin köksüzlügünü tahta yapı malzemesinin. dayanıksızhgından da önemli bir yokoluş etkeni dıye belirtmiş olmasını, gönül isterdi! p TÜYM» TÎCAREr MERKEZİ /ET&P MARMARA/ TAKSİM / L 18 93 Eşyamız, kişiliğimizi yansıtır. 'Bize özgüdür. Bizimle yaşarlar... ...çocuklanmızı büyütür, misafirimizi ağırlar, mutluluklarımızı paylaşırlar. Eşyamız medarı iftihanmızdır! TÜYAP, en seçkin ev eşyalarını, ev eşyalannın tümünü, seçkin konuklarına saygıyla sunar. Mutlaka gelin. 30 Mayıs 5 Haziran günleri arasında, bize (kendinize) 1 saatinizi mutlaka ayırın! Düşünmediğiniz yararlar da sağlayacaksınız! icincliı:» jn kuruluşlar... TÜYAP TÜM FUARCILIK. YAPIM A.Ş. Sağlam Fikir Sokak No: 19 Gazctcciler Mahallesi Esentepc/lstanbul Tel: 67 67 0405 67 20 67 Tcleks: 26252 aybe tr. Türkiye'nln Bağımsızlık Savaşı bir şans işl değlldi; Atatürk devrlmleri bir şans işi değildl; demokrasinln tüm boyutlarıyla gerçekleşmesl bir şans işi olmayacaktır. Mantığımız biraz dumanaltı olduğundan demokrasinin şans işi olduğunu sanıyoruz. Oysa tarihsel çeklliş çoktan yapılmıştır; ve demokrasi şans işi değil, halk işi, hak işidir. İMZA GÜNÜ NADÎR NADÎ Ben Atatürkçü Değlllm, Olur Şey Değil, Perde Aralığından Uyarılar adlı yapıtlannı 2. Haziran. 983 Perşembe günü saat 16.00 19.00 arasında Evrensel Kltapevi Sanat Galerisinde okurlarma Imzalayacaktır. Mlthatpaşa Cad. No: 24 ANKARA Tel. : 18 65 19 Yan Cumhuriyet Savcılıgından usultt Ue Van k»p»ü cenefl O&ytcı İçin ««Atıâ» cinateri, ndktan muhammen bedeti ve geçlci temlnatlan yanb olan akmlar, karşılsnnda y«alı gün re sastlerde ekailtme «uretiyle itaalest komisyonca yapuacakbr. Bu alımlar için Şartaaım» hergun menl saatleri lçerisınde Van Kapalı Cenevi BCUdtlrlttğunde goruiebilir. tsteklUerin bu Ise ait yatıracaklan jeçicl temlnat mak buzu, veya Banka temtnat makbuzu Ue 1983 yıU viali Tlcaret Odastndan aldıMan bolgelertni ve teklif mektuplarmı kanuna uygun olarak ihale saotiiKlen bir aaat erveline kadar Sabn Alma Komisyon Başkanlıtma vermelert jarttır. Ingiliz Kız Ortaokulu öğrencilerini Koruma ve Yetiştirme Derneği Başkanlığından Olağanüstü Genel Kurul Çağrı İlanı Dernetimis tUsutunUn 1630 sayüı DerneUer Kanunu hukumlerine uyulması gerefi İstanbul Valüiü Hukuk tşleri MudürlütUnce bildirümij olmakl», gerekU Tttzuk yapılabilmesl içirv, Dernek Genel Kurulumuz 6 Haziran 1983 gtlntt saat 15J0'da okul binasmdakl Dernek merketinde (Nuruziya Sokak No. 2) olaganOstü toplanacaktır. GÜNDEM: X Açıus ve aaygı âurusu, a Baskanlık divanı seçilinesi, S tstanbul Valüiji Hukuk tşleri MüdürlUğUnün 14.9.1982 tarih ve 982/2563 sayüı yausı okunarak bu yaada belirtUen tUcuk deCislUiklerinin Genel Kurul bllgisine sunularak karara baglanması. 4 Kapanış. Postadakl geçlkmeler ve telgrsfla TmpUan tekliftor kabul edilmlyecektir. Keytiyet ilan olunur. No. 1. Kuru Eraak (M) Kalsn Eltmek (5S0) grarouk <1) Kalem (340.000) Adet Kıanikli 8ıfiır EU (1) Kalem (90.000) Kilogrun TL. TL. 817.425 6.388.000 188.640 13.420.000 372.600 MALİ MÜŞAVİRLERMUHASEBECİLER DERNEĞI MUHASEBE MESLEK TOPLANTISI 3 Mayıs 1983 salı 14.00 • 18.00 arasın Fatih Tiyatrosu Salonu'nda. özel Uzlasma Yolu Yasası'nın tnUlaflı vergiler, defter incelemesi ve Belgesiz Mallarla DemiTbasIar konusunda açık'.amalar, ile Muhasebelejtirilmelerl. Akop ÇAVtKOGLU ve Şaban Atakan YANIK Dernek Egitim Kurulu Üyeleri. Emlak Vergl Uygulaması Bayhan Tug Dernek EJitim Kurulu Uyesi. Vergi veren gözüyle Vergi İdaresi nasıl olmalı? Ali îhsan OZOEMİR Oernek Eğitim Kurulu Uyesi. Yeminli ve Serbest Mali Danısmanlık Yasa Tasansı'nın mühasebe meslegine getireceklerl ve etklleri. H. Turgut ARIĞ Dernek Baskanı Giriş Ucretsizdir. Bilgi için: 48 91 37 46 27 29 2 85 73 f î > 509388 40 57 38 P.K. 92 Osmanbey 1ST. Taıflrt a. 15.6.1983 Çarçamba Ikftlealft CSfloB 154» ŞcUt Ş KapaU aat Usulü 3. 16.6J1983 Perjembe 17.6.1963 C u m » 15.00 Kapalı Zarf Usulü 15.00 Kaıpalı Zarf UsulU (Basm: 16697) 3328 T.C. Anayasası Siyasi Partiler Kanunu Sendikalar Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu HER KİTAP 100 TL tsteme Adresi: KAYI MATBAACILIK Piyerloti Cad. No: 33 Çemberlitaş İstanbul Tel: 22 16 94 Arkadajlanmız RUHSAN SEKMEN ile MEHMET TEZKAN nişanlandılar. Genç çifte mutluluklar dileriz. CUMHURtYET GAZETESt KİRALIK EV ARANIYOR Topkapı, Şehremini, Aksaray, Laleli, Fındıkzade ve Kumkapı semtlerinde evli bir gazeteci için 15 bin liraya kadar ev aranıyor. Tel: 27 32 80 SPOR SERVİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle