Katalog

29 ARALIK 1983 * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 büyük ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal dün saat '6.30'da Cumhurbaşkanı Kenan Evn tarafından kabul edildi. Özal .oplantıdan saat 19.00'da çıktı ve açıkladı: "Ekonomik operasyon tamamlandı". Başbakan açıklamasmı sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanımıza yeni hiikümelin kuruluşundan beri almakta olduğumuz bazı tamamlavıcı kararlanmızı gelirdik. İmza buyurdular, yanndan ilibaren Resmi Gazele'de göriirsünüz". Neydi bu "yeni tamamlayKi kararlar?" Başbakan sıraladı: "Esas itibariyle bir lanesi Tiirk Parasını Koruma mevzuatı ile ilgili 17 sayılı karan degiştiriyor. 17 sayılı karardaki değişiklikle yurt dışına çıkış serbesl olacak. Bankalar 1000 dolara kadar verecekler. tkincisi ithalat rejimidir. Zaten yılbaşından itibaren yüriirlüğe girmesi lazımdır. Üçüncüsu ihracal rejimidir. Dördüncüsiı dc vergi iadeleri ile ilgili karar. Bu dörl karar bir paket içinde tamamlanmış bulunuyor". "Cumhurbaşkanı ile en uzun görüşmeyi yaptım. Gayet tabii, dörl onemli karar var. Kolay değil ki. Böylece ana ekonomik paketlerimiz tamamlanmış oldu". Ekonomik operasyonun son bölümüyle, kambiyo düzeni değişıirilerek yurt dışına çıkışlarda sınır kalkıyor. Bunun yanında 500 dolariık döviz hakkı da 1000 dolara yükseltiliyor. Kambiyo düzenlemeleri Resmi Gazete'de yayınlanır yayınlanmaz yürürlüğe giriyor. Kambiyo rejimindeki düzenlemeyle Türk lirasının yabancı paralar karşısınıiaki değeri "pencere sktemi"ne bağlandı. Yeni sistemdegünlük kur ayarlamalarında döviz pozisyonu tutan bankalar yüzde 5'lik alt ve ust sınırlar içinde oynama yapabilecekler. Ancak alım ve satım farklarında sınır yüzde 2 olacak. Düzenleme de li ranın durumunu belirlemeye yetkili kılınan Merkez Bankası'nca yapıldı. Bu nedenle "pencere sistemi" Merkez Bankası'nın bugün yayınlanacak •jliği ile yürürlüğe girecek. Bir başka kararla, hazine işlemlerini belirleme yetkisi Maliye ve Gümrük Bakanlığı'ndan alınarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na devredildi. Müstesarlık bir dizi tebliği ile kambiyo düzenini oluşturacak. İHRACAT REJİMİ Bugünkü Resmi Gazete'de yayınlanacak ihracat rejiminde vergi iadesi sistemi bütünüyle değişiyor. Yeni sistem büyük pazarlama şirketlerine geniş olanak tanıyor. Buna göre 50 milyon dolariık ihracat sınınna ulaşan şirketlere "ek vergi iadesi" ödenecek. Sistemle ilgili Cumhuriyet muhabirine bilgi veren bir yetkili "Bu sistemle ihracat kredisi alarak bunu sağa sola yatıran kiiçiik ihracalçılar dönemi kapanıyor. Amk Japon modeli uygulanacak" dedi. Yeni rejim ihracatı özendirmek için seleklif önlemler getiriyor. Ihracatçıya "navlun destegi" adı altında yeni bir teşvik verilecek. Eskiden dikkate alınmayan ulaştırma ve nakliye harcamaları yeni düzenlemede vergi iadesi oranlarının belirlenmesinde etkili olacak. Bu nedenle ihracatta CİF fiyat esası FOB esasına dönüştüriilüyor. Aynca 3 bin 500 kilometreyi asan alanlara ihracat yapanlar da ek vergi iadesi alacak. Aynı düzenlemelerle yurt dışında depo, antrepo kiralayan ihracatçılar da "gayri maddi destek" adı altında yardım görecek. Yeni ihracat rejiminin bir başka önemlı unsuruyla "back to back" olarak bilinen kredi leminine olanak tanındı. Bu sistemle ihracatçı Türkiye içindeki ticari bankaların dışında da, uluslararası bankacılık çevrelerinden kredi alabilecek. Yeni düzenlemeyle her ihracat sırasında yüzde 10 olarak tanınmış bulunan yurt dışında döviz tutma hakkı yüzde 20'ye çıkanldı. thracat rejimi, Doğu Bloku ülkeleri ile yapılan ihracatı da yeniden düzenliyor. Her ihracatçı ihracat yaptığı Doğu Bloku ülkesine sattığı mal oranında ithalat yapabilecek. Böylelikle bu ülkelerle serbest döviz esası yeni bir kapsam kazanıyor. İTHALAT REJİMİ Yeni rejimle ithalat büyük oranda serbestleşiyor. İthali yasak mallar listesi büyük çapta kaldınlarak, bu malların ithaline izin çıkıyor. Ancak bu durumdaki dayanıkh tüketim mallarının ithalinde bu mallardan konut yapımı için fon alınacak. İthalat ve ihracat rejimleri yılbaşında yürürlüğe giriyor. KtMLER KATILDI? EvrenÖzal görüşmesinde, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Devlet Bakanı Sudi Türel, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli de bulundu. Toplantıya daha sonra, Maliye ve Gümrük Bakanı V ural Ankan. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Tevfik Allınok, Başbakanlık Müsteşan Hasan Celal GUzel de katıldılar. Avrupa Konseyi'nin ocak (Baştarafı 12. Sayfada) kendisini bekleyen riski göze almaya değer buldu. ÖZAL'IN KONUŞMASI Başbakan Özal, grup toplantısında yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi'nin ocak ayındaki toplantısına Türk parlamento üyelerinin kaHması konusunda partiler arasında görüş birliğine varıldığını anlattı. Özal konseye gidecek parlamenterlerin lisan bilen kulis ve temsil yeteneği olan kişilerden oluşması gerektiğini belirtti. Anavatan Partisi'nde heyctte yer alacak milletvekillerinin ANAP Meclis Grup Yönetim Kurulu'nda "Özal'ın da katılımı ile belirleneceğini daha sonra grupta bu üyelerin onaya sunulacağını bildirdi. Avrupa Konseyi'ne seçilecek parlamenterlerin konseyin 30 ocak 1984 larihindeki toplantısından 1015 gün önce Avrupa'ya giderek kulis faaliyetinde bulunacaklarını söyledi. Konukman, grup toplantısı hakkında şu bilgileri verdi: "Sayın başbakanımız grup toplantısında Avrupa Konseyi ile ilgili bilgi verdi. Sayın başbakanımız Avrupa Konseyi ile ilişkileri m izin devam etmesinde büyük yarar gördüğünü vurguladı. 6 kasım seçim sonuçlannın Anavatan Partisi lehine olmasının Avrupa Konseyi üyelerinin görüşleri üzerinde müsbet bir intiba bıraktıgından söz etti. Ancak buna rağmen Avrupa Konseyi'nin sol eğilimli üyelerinin bir güç birliği ve sıkı bir işbirliği içinde olduğunu da belirtti. Avrupa Konseyi'nin 30 ocaktaki toplantısındgTBMM üyelerinin katılmalan konusunda parîi liderlerinin yaptığı toplantıda karar ı varıldığından bahsetti." Avrupa Konseyi'ne katılacak üyelerin sayısının partilere dağılımı da bu toplantıda kararlaştırılmışdı.Anavatan Partisi 6, Halkçı Parrıvi 4 ve Milliyetçi Demokrasi Partisi 2 üye gönderecek. Konukman Grup Yönetim Kurulu'nun 6 asil 6 yedek üyeyi bugünlerde seçerek 3 ocakta yapılacak toplantısında onaya sunulacağını ve 5 ANAP, 3 HP ve 2 MDP'linin yine aynı şekilde seçileceğini söyledi. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) revlendirilmeleri öngörülüyor. Ya peki bu üç bankada görevli personel ne olacak? Ne olacağını karamamenin 10'uncu maddesine bakarak öğreniyoruz. Karamamenin yürürlüğe girmesi ile birlikte bu üç bankada çalışan personelin "hizmet akitleri" son bulmaktadır. Bunlardan bir kısmı, Ziraat Bankası'nın kadrolu personeli olarak atanabilmektedir. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu, "atanması uygun görulen personel" için "görev unvanları ve kadroiar" saptayacaktır. Ziraat Bankası'nca görevlendirilmelerine "gerek görülmeyen" personelin toplu sözleşmelere dayalı yasal hakları ödenerek işle ilişkileri kesilecektir. Kararnamede, bu üç bankaya para yatırmış olan "mevduat sahipleri" korunmuştur. Bu yurttaşlarımız, bu üç bankaya yatırdıklan paraları, Ziraat Bankasi'ndan çekebileceklerdir. Mevduat sahipleri açısından sorun yoktur. Sorun, bu üç bankada çalışan personel ile ilgilidir. Bunlardan Ziraat Bankası'nın "kadrolu personeli" olarak atanmaları uygun görülenler, "memur statüsü" ile işe başlayacaklardır. Hem de bir yurttaş, devlet memurluguna hangi kademeden girerse, bu personel de aynı koşullarla banka memuru olacaklardır. Ziraat Bankası'nda çalışmalanna gerek görülmeyen personele de toplusözleşmeierden doğan hakları verilecek ve bu personelin işle ilişkileri kesilecektir. Bu üç banka personeli de üç milyonu aşan işsizler ordusuna katılmış olacaklardır. Ziraat Bankası, en güvenli, en güçlü devlet bankasıdır. Bankalar düzenindeki bu kargaşanın maliyeti de bu devlet bankasının omuzlarına yüklenmiştir. "24 Ocak felsefes/"adı altında "devlet müdahaleciliği"nden yakınanlar, sonunda devlet müdahaleciliğine sığınmışlardır. Ziraat Bankası yöneticileri, bu üç banka personeli ile kendi bankasında çalışan personel arasında statü ve aylık eşitliği sağlamak zorundadır. Bunu, bu üç banka personelinin çok iyi anlamalan gerekir. Belki ücretleri yüksek tutulmuş. bu özel bankalarda çalışanlar devlet bankalarında çalışan meslektaşlarından daha ayrıcalıklı durumda çalışmışlardır. Yaşanan bu durum, bankakredidüzenindeakıl almaz ve bağışlanmaz kargaşaların ve yanılgıların sonuçlarından biridir. Bu üç bankanın kurucu ortakları yurt içinde ve dışında eski lüks yaşantılarına devam ederken, bu bankalarda çalışan personel bu içler acısı koşullara sürüklenmişlerdir. Banka sistemındeki çöküntü ve sarsıntı, bu bankalarda çalışanlann başlarına patlamıştır. Bu arada, Odibank ve Hisarbank'ın sahipleri ÇavuşoğluKozanoğlu şirketinin Libya'daki inşaatları için "kayyım" atanması niçin düşünülmemiştir, bunu da bilemiyoruz. Bu konuda belki yasal olanak vardı, belki yoktu, özel ilişkileri bilemediğimiz için kesin bir yargıda bulunamıyoruz. Sonuç ortadadır, bu "banka hovardalığı"'ndan zarar gören banka personelidir. Yasalara sığsa vicdanlara sığmayacak, vicdanlara sığsa yasalara sığmayacak bir durumdur bu... Toplusözleşme düzeninde kararnamelerle işçi statüsü, memur statüsüne dönüştürülmez; sermayenin serbestçe kullanıldığı bir düzende emek de serbestçe pazarlanıyor. Toplusözleşme ilo başlayan statü, ancak yine toplusözleşme ile biter. Hükümet ve Ziraat Bankası yönetimi bu sorunu çözmek zorundadır. Ziraat Bankası, sorumlu olmadığı bir olayın faturalannı üzerine almak zorunda bırakılmıştır. Bu üç banka "banka ağalığı" yapmış ve bu "banka hovardalığı" devlet hazinesine çok pahalıya mal olmuştur. Ziraat Bankası'na şimdi "babahk" yapmak düşüyor. "Banka ağahğı "nakarşı "banka babahğı" bu devlet bankasının üzerindedir. Bu üç banka personeli nin toplusözleşmeierden doğan yasal hakları bir an önce verilmeli ve hükümet kararnamede bir değişiklik yaparak bu personeli güvence altına almalıdır. Karamamenin 10'uncu maddesinin yeniden gözden geçirilip. değiştirilmesinde yarar vardır. Bu üç bankada çalışan personel, toplusözleşmeden kaynaklanan ve karamame ile güvence altına alınan akçeli haklarının henüz ödenmediğinden yakınmaktadırlar. Devletimiz bir "banka devleti" değil "hukukdevleti"ö\r. Çözüm yine devlette ve hukuk kurallarındadır. "Banka ağalığı'nöan banka personeli zarar görmesın.. Dileğimiz bu... Herkes ayrı hesap yapıyor konularda neler getireceğini bekliyorlar. Bu arada, altınını satıp Köprü hissesi satın almaya hazırlık yapanlara da rastlanıyor. Yılın son günlerinde altının pek çok kimse için parıltılı görüntüsünü koruyamadığı bir gerçek. Dayanıkh tüketim mallan ve otomobil firmaları üretici ve satıcılan yüksek faizi duyunca kaygılarını gizleyemediler; 1983 yılında biraz kıpırdayan satışlarının yüksek faiz karşısında nasıl etkileneceğini düşünmeye başladılar. Şimdi tüm çabalannı vatandaşın elinde bulunan parayı yüksek faizin rüzgârına kaptırmadan kapma amacına yöneltmiş durumdalar. Özellikle buzdolabı ve çamaşır makinesi firmaları yılın son günlerinde, "iyi kocalan" eşlerine "beyaa" bir yılbaşı armağanı vermeye ikna etmek için türlü satış yöntemleri ve taksit kolayhkları uyguluyorlar ve bu şartlardan yararlanmak için "yalnızca Uç giin" kaldığını vurguluyorlar. Buna karşın yılbaşı öncesinde en çok ilgiyi renkli televizyonlar görüyor. Üretici firmalar bayilerinin taleplerini karşılamakta güçlük çektiklerini belirtirken satış mağazaları tüketici talebinin iyi olmakla beraber geçen yılki kadar canh olmadığını vurguluyorlar. ÇEKİCİ VtTRlNLER Gücü bunlara yetmeyenler için giyimkonfeksiyon mağazalannm vitrinleri daha geçerli bir seçenek oluşturuyor. Bu arada, pek çok dükkânın "yılbaşı özel indirimi", "göriılmemiş yılbaşı ucuzluğu", "1983'iın son siirprizi" gibi yazılarla vitrinlerini donatarak tüketicinin dikkatini ve parasını çekme çabasında olduğu görülüyor. Yılbaşı gecesini smokinli ya da gece elbiseli geçirmek isteyenleri de düşünmüş büyük konfeksiyon mağazaları. İGS ve KtP gibi mağazalarda bu tür gece kıyafetlerinin fiyatı 3540 bin lira dolayındayken Vakko'da 7590 bin liralık etiketle Ekonomi Servisi Kimisi İsviçre dağlarında kayak yapmaya başladı bile. Kimisinin otel rezervasyonu çoktan yapılmış, yılbaşı gecesi giyeceği elbisenin son provasını yaptınyor, binbir ricayla yılın son günü berberinden, pardon kuaföründen bir randevu koparmaya çalışıyor. Kimisi yılbaşını falan düşünecek halde değil, bugünden yannı nasıl çıkaracağının hesabını yapıyor, yeni yılda umutsuzluğunu umuda çevirecek bir şeyler olup olmayacağını merak ediyor. Bu uç örneklerin dışında kalan insanlanmız için ise "ydbaşına üç giin var". Pek çok kimse alacağı yılbaşı ikramiyesini, yılın son üç gününde eline geçecek parayı nasıl harcayacağını, bankalardan, firmalardan, dükkânlardan parasına çıkartılan davetiyeler arasında nasıl bir seçim yapacağını düşünüyor. Yılbaşı öncesi tercihlerinde "en kârlı işi yapmış olmak" kaygısının ötesinde yakınlannı sevindirmek, neşeli bir yılbaşı geçirmek gibi parayla kolay ölçülemeyecek istek ve özlemler de onemli rol oynuyör. Madalyonun diğer yüzünde ise bir yandan kendi yılbaşı tercihlerini yaparken diğer yandan başkalarının yılbaşı tercihlerinden etkilenecek olan fırma sahipleri, dükkân sahipleri, eğlence yeri işleticileri var. Bunların büyükleri verdikleri reklamlarla, attıkları sloganlarla tüketicinin tercihlerini kendilerine doğru çevirmeye çalışırken, küçükler gözleri umutla dükkânlannın, işyerlerinin kapısında rüzgârın lehlerine esmesini bekliyorlar. Yılbaşından on gün önce açıklanan yüksek faizler elinde para olan ya da yılbaşından önce paraya kavuşma umudunu koruyanlar için dikkat çeken seçeneklerden biri. Buna karşın yılın son üç gününde faize hücumun hızını kaybetmesine pek şaşmamak lâzım. Bir kere toplumumuzda yılbaşı armağanı olarak banka hesabı vermek henüz pek yaygın değil, ikincisi özellikle küçük tasarruf sahipleri aylık faiz konusundaki belirsizliğin giderilmesi ve gelir vergisi stopajının hiç değilse yüzde 10'a düşürülmesi beklentisi içinde, yeni yılın bu re rastlanıyor. Tabii bu kıyafetlere gerekli olan "aksesuan" da düşünürseniz, böyle bir hevesin kaça patlayacağını daha gerçekçi olarak hesaplayabilirsiniz. Yılbaşını evinde geçirecek olan milyonlarca kişi için son üç günün can alıcı bir konusu da kuşkusuz yiyecekiçecek alışverişi. Kuruyemişçilerin önünde kuşkusuz gene kuyruklar oluşacak, 56 bin lira verip hindi alamayan tavuk, tavuk alamayan da herhalde tanesine 2025 lira verip birkaç yumurta alabilecek. Bu arada, Tekel zammının söylenti düzeyinde de olması içki satışlarının birden sıçramasına, stokların erimesine neden olabilecek. Herkes kendi bütçesine göre ağız tadıyla bir yılbaşı geçirmek için elinden geleni yapacak, yeni yılın daha iyi şeyler getirmesi için önce piyango biletine sonra da başka şeylere umut bağlayacak. (Baştarafı I. Sayfada) işçisi Çekinmezer gecekonduda oturuyor ve borçlanmadan geçinemiyor. "Şööle bir 3 milyon lira çıksa yeter," diyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Adil Üçok, kişiliji zayıf olanların piyangodan büyük ikramiye kazanması durumunda doğabilecek tehlikelere dikkat çekiyor. Prof. Adnan Ziyalar'a göre, büyük ikramiye gelir düzeyi düşük birisine de çıksa sakıncası yok. Ruhsal dengesizlik tehlikesi söz konusu değil. Ziyalar daha çok, 60 milyonu bir anda kazanıveren kişinin ömür boyu tembelliğe sürüklenebileceği üzerinde duruyor, "Bir kişiye 60 milyon vermek yerine," diyor, "60 milyon 60 kişiye bir milyon bir milyon dağıtılsa, bu kişiler tembelliğe siiruklenmez, teşvik edilmiş olur." Çekiliş Tercihli vergi indirimi için söz (Baştarafı 1. Sayfada) dc 100'c kadar artırabilccck. >a ıl;ı ycnidcn bclirloyebilecek. • Bakanlar Krulu dar mükellet'iyele tabi kurumların yasada belirtileıı ka/anc ve iradlarından >apılacak vergi tevkifat oranlarının her birini ayrı ayrı veya kazanc ve iradın sağlandığı faali>el konuları itibariylc >ıfıra kadar indirme>e veya bunu asama>acak stıretle yeniden saptamava yetkili olacak. • Tam mükellefnete tabi kurumların i>tirak hissclerinin \e 1985*te satışıııdan doğan ka/aııçların yü/de 80'inin kurum sermayesinc cklcnmcsi koşulu ile sermayeye eklenen bu ka/ançlar kurıımlar \cryisinden mual olacak. Bu kazançlann vcrmayeye cklcııınesi kâr dağıtımı sayılınayacak vc uelir \ergisindcii mual' tutulacak. • (iayrimenkullerin ve islirak hisselerinin salısından doğan ka/an<,larını sermayelerine ekleyen kurıımlar 1990 yılı sonuna kadar bu ka/ant,'larını htrhangi bir sekilde işletmeden çekmeleri. iş lerki, de>ri ve>a lasfiyesi halinde bu kazançlar ıı \ılın ka/ancı sayılarak «ergiye lahi lutulacak. • Va^a I ocak 1984"ıcn ilıbarcn ymuıluüc uirccck. HP VK MOP'DKPS \X KŞTİRİI KK Maliyc Bakanı Ankan ıasanyı suııarkcn yapıığı ku nuşmada "sürat ka/anmak için bu yelkiyi istiyoru/'" dedi. Konıisyon'daki HP vc MDP nıillctvckilİLTİ ıasanyı clcstirirlcn. ^rıkan'ı vı> t?snrıvı ".nvnnan ANAP milletvekilleri arasında Bakan'ın kızkardesi, Turkân Arıkan da bulunuyordu. • Tulay Önev (HP): Vergi gelirlerindecksilme olacak. Bu boşluk hangi kaynakla doldurulacak. • Aydın Gürkan (HP): Türkiye'nin tüm ihtiyaı;larının özel sektöre geniş olanaklar tanıyarak giderileceğini sanmak büyük yanılgı. Türkiye kayıtsı/ şartsı/ dünya kapitalizminc bırakılama/. Biz ücretliııiıı de asgari ücretten vergi ödememesini istiyoru/. • İsmail Şengül (MDP): Hükümet sıirat ka/anmak istediğini belirtiyor ama sııraı telakettir. • Kenni İslimyeli (MDP): Kaynak gostermeyen bu tasarı Anayasa'ya aykırı. • Kerit Melen (MDP): Sektörler arası dengcsi/lik ortaya çıkacak. ANAP'TAN SAVUNMALAR • Turkân Arıkan: Özel indirimiıı urlması ile iy;ılerin gccimı bir olcude iyilcsecek. • C'engi/ Tuncer: .(,'oğunlğumuz özel sektörden geldiğiıni/ için bira/ hı/lıyı/. Ama yapılacak yerdc fren yaparı/. • Maliye veCiıimrük Bakanı Ankan: Kaynak için kiralama şirketlerinden, yabancı sernıayedcn yararlanılacak. riankalardakı nıe\duaı arıacak. kaynak da keııdiliğmden onaya çıkacuk. Yılbaşı gecesi 22 ekip görev ynpacak tstanbul Haber Servisi lstanbul Belediyesi'nce yılbaşı gecesinde bir dizi önlem ahnacağı bildirildi. İstanbul Belediyesi'nden yapılan açıklamada, yılbaşı gecesi Belediye lktisadi Teftiş Heyeti müfettişleri, sıhhi murakebe ve oelediye zabıtası ekiplerinden kurulu özel motorlu 22 ekibin kentin bütün semtlerinde denetimlerini sürdürecekleri belirtildi. Yılbaşı gecesi vatandaşlann araç sıkıntısı çekmemesi için ÎET idaresince yeni bir düzenleme yapıldı ve çoğu ana arter olmak üzere 58 değişik hatta 68 otobüsün sabaha kadar sefer yapması planlandı. Yılbaşı gecesi vatandaşlann şikayetlerini yapacakları telefon numaraları da şöyle açıklandı: Belediye Zabıtası: 527 57 00 527 57 01, Belediye Merkez Nöbetçi Amirliği: 527 83 76, Beyoğlu Bölgesi: 149 20 46, Anadolu Bölgesi: 336 21 68, İstanbul Bölgesi: 523 58 72. Italyanlara (Baştarafı 1. Sayfada) edilen soru şu: Papa, Ağca ile ne konuştü ve ona ne verdi? AP ajansı, Papa'nın Ağca ile görüşmesinin sonunda, teröriste bir kutu verdiğini bildirdi. Kutunun içinde ne olduğu bilinmiyor. Bir Vatikan yetkilisi beyaz kağıda sarılı kutunun içinde ne olduğunu bilmediğini söyleyerek "belki madalyon, belki de giil" dedi. Asıl merak edilen konu ise Papa'nın 21 dakika süren görüşmede Ağca ile ne konuştuğu. Vatikan yetkilileri görüşme sırasında Ağca'nın Papa'ya suikast olayının ardında yatan gerçekleri anlatmış olabileceğini tahmin ediyorlar. Roma radyosu da Rebibbia cezaevi yetkililerinden birine dayanarak verdiği haberde Ağca'nın Papa'ya "tüm olayı" anlatmak istediğini bildirdi. Devlet denetimindeki RAI televizyonunun cezaevi din görevlilerine dayanarak verdiği habere göre ise PapaAğca görüşmes i ' tam bir giinah çıkarma" havası içinde geçti. Televizyon, haberinde şöyle dedi. "Dogal olarak Ağca Müsliiman olduğu için buna dinsel anlamda günah çıkarmak denemez. Ama, Ağca günah çıkarmaya çok yaklaşarak Papa'ya her ş"\i anlattı. İTALYAN GtZLİ SERVtSİNİN PARMAĞI MI? Öte yandan Ağca ile Papa arasında yapılan görüşmede İtalyan Gizli Servisi'nin parmağı olduğu öne surüldü. "France Inter" radyosunun konuya ilişkin yorumunda "Ağca'nın daha önce bazı itiraflarda bulunacağı yolunda ifadeler verdiği ve Papa ile görüşmek isteğinde olduğu öne sürüldü. Bu yoldan hareketle, Ağca'nın Papa'ya gizli görüşme sırasında onemli bilgiler verdiğini öne süren radyo, Papa suikastında Bulgarların parmağı bulunup bulunmadığının anlaşılması için Italyan Gizli Servisi'nin de isteğiyle görüşmenin gerçekleştirildiğini belirtti. "Savcı Martella ne konuşulduğunıı herhalde nğrcnecektir" diyenri.d\ccu.'°Papa ne kadar bu konusma aramızdadn ılt^e de, bir iki a) içinde kokuüu çıkacaktır" der.Ji. I "Sualp Ürkmez" yük gemisi denize indirildi İstanbul Haber Servisi Türkiye Denizcilik Kurumu Pendik Tersanesi ve Ağır Sanayı Tesisleri'nde Transürkmez Denizcilik için yapılan 7 bin 200 DWT'luk "Sualp Ürkmez" yük gemisi dün törenle denize indirildi. Pendik Tersanesi'nde özel sektör için yapılan ilk geminin denize indirilmesi törenine Ulastırma Bakanı Veysri Atasoy da katıldı. Bu arada İstanbul Belediyesi Balat atölyelerinde yapılan 140 tonluk duba da denize indirildi. Genborsa'dan tahvil alanlara: Bugüne kadar Genborsa'dan, nama yazılı yıUık % 54 briit faızli, faizi dönem sonu ödemeli; ya da % 45 brüt faizli, faizi üç aydan üç aya ödemeli tahvil alanlar, Gelir Vergisi stopaj oranlan düşürüldüğünde, aradaki farktan aynen yararlanacak. Genborsa'dan sağladıklan "net gelir"leri daha da artacak. Genborsa'dan tahvil alacaklara: Faizlerin, yeniden yükseltilmesi nedeniyle, Genborsa, tahvilleri, indirilmiş yeni fiyatlarla satışa sunuyor. 3 Genborsa'da "Hisse Senedi AlımSatım ve Danışmanlık Servisi" hizmete girdi: Genborsa hisse senedi piyasasını günü gününe izliyor. Hisse senedi ne yatınm yapmak isteyen tasarruf sahiplerine alımsatım ve danışmanlık hizmeti veriyor. Günlük bültenler yayınlıyor. Yeni faiz döneminde, yine Genborsa'ya gelin. Genborsa'nın, tahvil ve hisse senedi alımsatımıyla sağlayacağı daha yüksek gelirden yararlanın. 2 İstanbul Haber Servisi Kendi yerine başkasını üniversite sınavına sokan Hasan tptikçi ile sınava giren Emin Ataç birer ay hapis cezasına "?rptırıldı. Hapis cezaları daha sonra zr bin lira para cezasına çevrildi. 198182 öğretim yılında yapılan ÜSYS sınavına başkasını sokan Hasan İplikçi istanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'ne girmeye hak kazanmıştı. Olayın meydana çıkması üzerine kendi yerine başkasını sınava sokan Hasan İplikçi'nin okuldan kaydı silinmişti. Sınav sah teciliğin den iki Öğrenci birer ay hapse mahkum oldıı Böylece, Genborsa'dan daha düşük fiyatla tahvil alanlar, şimdi daha çok kazanacak. Aynca, Genborsa'nın yayınladığı "Sermaye Piyasasından Haberler" dergisine abone olarak, hisse senedi piyasasındaki gelişmeleri de aynntılı biçimde izleyebilirsiniz. (Abone koşullannı Genborsa'dan öğrenebüirsiniz.) (Baştarafı 1. Sayfada) düşünülen fon toplamı 20 milyar lirayı buluyor. Lüks tüketim mallan ithali Bugüne dek ithali yasaklanmışlar listesinde bulunan malların, !locakl984'te yürürlüğe girecek olan ithalat rejimi çerçevesinde ithali mümkün olacak. Ancak bu mallar için getirilen malın cinsine göre fon tatbik edilecek. Söz konusu mallar arasında her türlü elekrronik gereç, binek otomobili yedek parça vb. mal ve ürünün Türkiye'ye ithali mümkün olaca}.. Bu konuda bilgi veren bir hükümet yetkilisi "Örneğin 200 milyonTL harcamayı göze alari bir Türk yurttaşı artık Türkiye'ye Rolls Royce araba gelirebilir. Teknik engel ortadan kaıkmıştır. Ama her lekerteğinden biz hükümet olarak yaklaşık 30 konut yapımını gerçekleşıireceğiz" dedi. Bu konuda bir yıhn içinde 30 milyar TL fon yaratılması bekleniyor. Ancak yapılan hesaplamada lüks tüketim mallan talebinin çeşitli eğilimler arasında gidip geldifi ve bu miktarın 40 milyar TL'ya çıkabileceği de belirtildi. Söz konusu dört ayrı kaynaktan fon toplamı 1984 yılı içinde 120 milyar TL gelir sağlanması bekleniyor. Yabancı sigara ve lüks tüketim mallarının ithali yeni ithalat rejimi ile geçerlilik kazanırken, dışına çıkışlar konusunda Hazine ve dış ticaret müsteşarlığı ayrı bir tebliğ yayımlayacak. FONUN DAĞIL1MI Konut Fonuna yatırılacak kaynak konusunda çözümler bu yönde gelişirken, Fonun nassl dağıtılacağı konusunda henüz bir açıklık yok. Bu konuda halen bir de yasal engel bulunuyor. Bankalar Yasası'nın 50. maddesi konut yapımında açılacak krediler için "özel ipotek koşulu" aradıŞından söz konusu fon tahsis edılse bilc konuı şupımcıları açısından bir i^lerlik sağlayamayacak. Bu nedenle Bankalar Yasası'nda ilk elde bir değişiklik yapılması gerekiyor. Srt*. konusu değişiklik için halen yasa gu cünde karamame geçerli olduğundan Bakanlar kurulu bu düzenlemeyi yapabilecek. Ancak bu konu a iklık kazansa bile, fo Konut Fonu'na kan nun nasıl kullanılacağı yolunda iki görüş var. Birinci görüş devletin konut yapımında fonla birlikte mevcut arsa stokunu müteahhitlere tahsis etmesi şeklinde. tkinc görüşse, devletin halen elinde bulunan ve konut yapımına elverişli 20 bin hektarlık alanın teknik projesi yapılarak ihaleye çıkanlması yolunda. Bu yolla arsa rantı önlenmiş olacak. Buna karşılık ikinci görüşün uygulanmasında inşaat sektörü "makul" bir kâr marjıyla çalışabilecek. Halen 10 temmuz 1981 yılında yasallaşan Toplu Konut Fonu'nun 26. maddesi, fonun bankalarla ilişkisini belirliyor. Söz konusu maddeyle yapı yaklaşık maliyetinin yijzde 40'ına bir bankanın katkıda bulunabileceği öngörülüyor. Banka bu kredide cari faizi uyguluyor. Ancak yüzde 11 'in üstünde tatbik ettiği faiz fondan karşılanıyor. İstanbul: Buyükdere Cad No: 14/ü Şiflı. Tei 14K 5/ 04m (5 hat)/3i6 9H 42 JS7 !?t 09/UO 67 464S (3 hal) Ankara: Mefrutıyet Cad No: I Kal: S Yenifehrr. Tel: ;.1 14 KOH2 (3 hal)/13 VI H3K4 C hal) Sommal Sermayts, 1.050.900.000.TL Ödenmiş.Sermayesi: 3OO.OO0.OOO.TL Menkul DegerlerTıcareti A.Ş. Genborsa'nın bu ılanı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 22.12.1983 gün ve İLREK I8/G/46/53 sayılı izniyle yayınlanmaktadır. • Şubemizin 16. Olağan Genel KÜrulu çoğunluk sağlaııdığj takdirde78 ocak 1984 tarihlerinde Istiklal Caddesi Ankara İşhanı No: 99/4 BEYOGLU adresindeki şube salonunda toplanacaktır. Çoğunluk sağlanamaması halinde; çoğunluk aranmaksızın 1415 ocak 1984 tarihlerinde Tepebaşı/İSTANBUL adresindeki PERA PALAS Oteli salonlarında aşağıdaki gündem gereğince toplanacaktır. GÜNDEM: I. GÜN (10.0017.00 arası) 1. Aghj 2. Başkanlık Divanının Seçimi. 3. Çalışma Raponınun okunması. 4. Çalışma Raporunun görüşülrnesi. 5. Merkez Genel Kurulu'na götürülecek önerilerin görüşülmesi. 6. Şube Yöneıinı Kurulu ve Merke/ Genel Kurulu delege adaylarının lespiıi. 2. GÜN (9.0017.00 arası) 7 seçimleı. Not: Genel Kurula katılacak üyelerimizin oda kiınlik kartlarını yanlarında bıılundurmaları gerekmekteX. Kapanıj TMMOB MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU'NDAN DUYURU