Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 55 >ıl önce, bugunkunden çok daha guçsuz bır durumda bulunuyordu Nıtekım, Imar Mudurluğu, 1937'de 3 1 % sayılı yasa ıle Ankara Beledı>esı'ne bağlannuştır Demek kı, kent planlamasında merkezıyetçılıkten uzaklaşma gereğı, daha Ataturk zamanında benımsenmış bır olgudur Sonra, duşunmek gerekır Buyuk kentlen merkezden planlamak, kısaca orgutsel duzenleme daha etkılı bır yontem olsaydı, Ankara bugun, nufusunun °!o 75'ını oluşturan gecekondularla sarılı olur muydu 9 Yansız gözlemcıler, Ankara kentınde ımar ışlennın, îmar Mudurluğune bır devlet kurumu ıken ne de beledıyeye bağlandıktan sonra, duzelmedığı kanısında bırleşmektedırler O halde, sorunun kayna ğı başka yerlerde aranmalıdır Merkezı yonetımın yetkıler ve kaynaklar uzenndekı tekelı, çok partılı sıyasal yaşamın çalkantılan ve zaman zaman da beledıyelerın hesapsız tutumları yuzunden, son yıllarda yaratılan koşullann etkısıyle, beledıyelere olan guven bır ölçude sarsılmış olabılır Ama devlet, sarsıntıya uğramış kurumları yıkmakla değıl, sarsıntılarından kurtarmakla gorevhdır Amaç, hastayı oldurmek değıl, sağlığına kavuş turmaktır Yeryuzundekı çağdaş gelışmeler de, ozerk beledıyecıhk anlayışının terkedılmesı değıl, guçlendırılmesı yönundedır Gu numuzde bırçok ulke, yerel yö netımlerın varlığını demokrası ıle ozdeş saymakta ve devletm gucünu, yerel yonetımlerının guç lu olmasında görmektedırler Bızde de, kentlenn planlanmasındakı geçmış basansızlıklar, yerel yönetım kurumunu kötülemek, gudukleştırmek ıçın bahane olmamahdır Nedense, ulkemızde kımı kurum ve kuruluşların, başansız oldukları gerekçesıyle dışlanmalan, ön yargı ıle, yeğ tutulur Kamunun sahıp olduğu ekonomık kuruluşlar ıle konut kooperatıf lerı bu yanlış tutumun en guzel orneklerıdır Şımdı bunlara yerel yonetımler de katılıyor Ya pılması gereken, bunlann yıkılıp gıtmelerıne seyırcı kalmak ya da yok olmalarını kolaylaştırmak değıl, ayakta kalıp gelışmelerını sağlayacak onlemlerı almaktır Ote yandan. ımar planlarını hangı kuruluşun yapacağı konusu önemlı olmakla bırhkte, bundan daha da onemlısı, nasıl bır planın yapılacağı, planın hangı değerlerı yansıtacağı, amaçlarının ne olacağıdır Bu nedenle, genel olarak planlama anlayışımızda ve plan kavramlanmızda bır gelışme sağlamadan, gorevlı kurumları değıştırmekle, olumlu sonuçlara vanlmasını bekleye meyız Ustehk, gorevm beledıyeIerden ahnmasının nedenlerınden bırı olan teknık eleman yetersızlığı, merkezı yönetımın taşradakı orgutlerının de bır sorunudur Bu alanda teknık eleman sorunu, ulkemız ıçın bır coğrafı dağılım sorunu olmaktan çok, sayıca azlık sorunudur Öyle olmasaydı, merkezı >onetımın elındekı teknık gucun bır bölumunu beledıyelere aktararak da soruna çözüm aranabılırdı. PARTtZANLIK KAYGISIMN ONEMt Planlama görevını belediyelerden alma duşuncesı, yerel yonetımlenn, yalnız teknık yetersızlıklerıne değıl, aynı zamanda. baskı ve çıkar kumelerıyle sıyasal partılerın etkılerıne çok daha açık bulunduklan varsayımına da dayanmaktadır Deneyımler gostenyor kı, bu tur partızan ca etkılere açık olmak bakımından, merkezın ve onun taşra orgutunun, yerel yonetımlerden aşağı kalır yanı yoktur Bu tur hastalıklann çaresı, daha çok merkezıleşmekte değıl, akla uygun önlemlerle partızanlığın etkısını azaltmaktadır Bır suredır, yönetım orgutumüzun yenıden duzenlenmesı ıçın yoğun çalışmalar yapıldığı bılınıyor Bu arada, yerel yonetımlerle ılgılı yasa tasarılarının hazırhkları bıtınlmıştır Bu duzenlemelerle çok yakından ılgılı bulunan ımar konusunu aceleye getırmeyıp, yenı tasarılann ışığı altında ele almak çok daha yerınde olurdu Bıldığımız kadanyla, yenı Beledıye Yasası Tasa nsı planlama gorevını beledıyelerde bırakmıştır Bunun gıbı, Mıllı Guvenlık Konseyı de, 1981'de kabul ettığı, buyuk kentlenn yakın çevresmdekı beledıyelerle ılgılı 2561 sayılı >asada, "tmar ışlerının temel beledıye hızmetlerınden oiduğunu" dıîe getırerek, ıstencını açıklamış bulurmaktadır Yenı tmar Yasası 1 aslağının dayandığı duşun ce, bu ıstence de ters duşmekte dır Kanımızca, yapılması gereken, İmar Bakanlığı'nın bolge orgutunden de yararlanarak, planlama ışlevını merkezıyetçılıkten uzaklaştırmaktır Öngorulen " t m a r kurulları"na, yurut me yenne, danışma görevlerı verılırse, hem kamu hızmetının etkınlığı artabıhr hem de yerel ozerkhk çığnenmemış olur Mer kea yönetımle yerel yönetım çekışmelerının zaman zaman buyuk boyutlara vardığı ulkemızde, bu kurullar uzlaştıncı bır rol da oynayabılırler Ama, görevın belediyelerden alınmasına sıyasal bır zorunluluk gozu ıle bakılı>orsa, hıç değılse buyıik ve kuçuk beledıyeler arasında bır ayrım yapılması ve merkezıleştırmenın koy ve kasaba beledıyelerıne ozgulenmesı yeğlenmelıdır Bunun tersı yapılırsa, kent planlama dızgemızdekı bu koktencı değışıklığın, Batı olçulennde yerel yonetımler oluşturma doğrul tusundakı 60 yıllık çabalarımızı busbutun gerıye gotureceğı ılerı surulebılır İnıar Yasası Değişirken "Kanımızca, imar sistemimizde koyu bir merkeziyetçiliğin yasal dayanağını hazırlavarak, planlama gorevlerini belediyelerden almanın, kentleşmemizi daha sağlıkli kılacağını varsaymak için inandırıcı nedenler joktur." PENCERE 13 KASIM 1983 Prof. Dr. RUŞEN KELEŞ Yenı bır Jmar Yasası hazırlama çalışmalarının sona ermek uzere oiduğunu gazetelerden öğrenıyoruz Hızla kentleşen bır ulkenın, planlama deneyımlerınden ders alarak, ımar dızgesını değışen koşullara uydurmağa çahşması doğaldır Ve kuşkusuz, bırçok aksaklığın gıdenlmesıne yarayacak duzeltmeler, >asa taslağında yer almıştır Ama, bunun yanında, yenı taslağın, kent planı yapma görevını belediyelerden tumuyle alarak merkezı yönetım ağırlıklı kurullara vermekte olduğu da dıkkatı çekıyor Boylece, yapılmak ıstenen, yalnız bır tmar Yasası değışıklığı olarak kalmıyor, beledıyelere bakış açımızda da koktencı bır değışıkhk anlamı taşıyor DEĞİŞtKLİĞİN GEREKÇESt lmar Yasası Taslağının dayandığı duşunce, özet olarak, şudur Beledıyeler, ımar görevlerını yerıne getırmekte etkdı olamamışlardır Hatta, kımı zaman, yasa dışı yapılaşmayı özendırerek sorumsuzca davranışlar ıçıne bıle gırmışlerdır Bu nedenle, planlama görevlennı merkezı vönetımın taşradakı temsılcılerınden oluşacak "ımar kurullan"na vermek yerınde olacaktır En buyıik mülkı amırlerın sorumluluğu altında çalışacak olan bu kurullarda, beledı>eler yalnız temsılcı bulundurabılecektır Sanılmaktadır kı, ülkemızdekı kentleşme ve ımar karmaşası, ancak böyle bır örgutlenmeyle düzeltılebılır Kamu yönetımınde merkezıyetçılık ve verınden yönetım karşılıklı ustunluklen olan, bununla bırhkte, duruma göre, sakıncalar da taşıyan yönetım yaklaşımlandır Ikısmden bınnı seçmenın, hızmet gereklenne uygun duşmedığı, başka amaçlara varmak ıçın araç yapıldığı ve aşırı olçulere vardınldığı durumlarda, ıstenen değıl, tersıne, ıstenmeyen sonuçlarla karşılaşılır Kanımızca, ımar dızgemızde (sıstemımızde) koyu bır merkeziyetçiliğin yasal dayanağını hazırlayarak, planlama gorevlennı belediyelerden almanın, kentleşmemizi daha sağlıkli kılacağını varsaymak ıçın ınandıncı nedenler yoktur Hele de. yasa taslağında olduğu gıbı, plan yapma gorevının >anı sıra, yapı ızın ve denetleme ışlerını, yasalara \e planlara aykırı yapılaşmanm denetımını bıle verel yonetımlerden almanın savunulmasına olanak gormuyoruz Taslak, bu amaçlarla, beledıyelerın elındekı teknık personel ıle her turlu araç ve gerecın bıle, ıl ve ılçelerde oluşturulacak "ımar kurulları"na devredılmesını öngörmektedır Merkezıyetçıhk geleneğı güçlü ve yerel yonetımlerı cılız bır ulkede, kentlenn ıman konusunda merkez orgutune onemlı yetkıler verılmesı kaçınılmaz sayılabılır Nıtekım, bugıine değın, yasalar bu görevı beledıyelere vermıştır, ama ışın teknık ağır lığı, hep tmar Bakanlığı'nın ve lller Bankası'nın omuzlarında kalmıştır Ayrıca, merkezı \önetım, yol, köpru, konut, lıman, kanal, enerjı, su, sulama, vb alt ve ust yapı ışlennı ılgılendıren kararları, kredı ve vergı gıbı ozendırıcı mekanızmaları>la, kentlerın gehşmesını ve kentleşmeyı etkılemıştır Böyle olmasına karşın, zaten sımgesel bır değerı olduğu varsayilan planlama gorevının belediyelerden alınması, bırçok açılardan vanlıştır Ulkemız, kent planlamasında merkezıyetçılığı, gerçekte, çok uzun bır sureden ben denemış olduğu ıçındır kı, bır başansızlık soz konusu ıse, bunda merkezın de genış olçude payı vardır Orneğın, 1972'den buyana, korunmaları, tmar Yasası'nın Ek 7 \ e 8 maddelerıyle guvence altına alınmış olan kıyılann ve kırsal alanlann gerçekten korunabıldığını soylemek olanaksızdır Bunun sorumluluğu, tumuy le, tl lmar Mudurluklenmn, yanı merkezı yönetımm taşra orgutunundur ANKARA ORNEĞİ BAŞARILI MI? Ataturk dönemınde kurulan Ankara tmar Mudurluğu, başkentı, merkezı yönetımm ağırlık ta olduğu bır Imar Yönetım Kurulu elıyle planlamıştır Yenı yasa taslağı, bu örnekten esınlenmış gıbıdır Ama unutmamah kı, Ankara lmar Mudürluğu'nun 1928'de bır devlet kurumu olarak oluşturulmasını zorunlu kılan nedenler bugun yoktur Ankara'vı planlama ışının merkezı bır kurula venlmesı, o gunlenn olağanustu koşullarının sonucuydu Başkentın uygar ve çağdaş bır kent yapılması, genç Cumhurıyet'ın başarısının, ulusun çağdaşlaşmasının bır sımgesı olacaktı Ve Ankara Beledıyesı, Milliyetçi Muhafazakâr Ne Demek? 6 ekım seçımlerıne gıren kımı partılerın sozculerı dıyorlar kı Bız mıllıyetçhmuhafazakânz Bır partının "rmUıyetctmuhafazakâr" dunya görusunu benımsemesı burjuva demokrasılerınde doğal sayılır Batı dunyasında her fıkır, o fıkrın karşıtı da özgurse saygı görur karşıtına ozgurluk tanımayan dünya gcruşlerının cok partılı demokrasının özune ters dusmesı mantık gereğıdır Ne var kı konu burada noktalanmıyor Çunku milliyetçi muhafazakâr oiduğunu söylıyen partı, Ataturkculuğu de benımsedığım ılerı suruyor Soru Mıllıyetçımuhafazakâr dünya göruşunde bır partı Ataturkçü olabılır mu lletışım Yayınlarının çıkardığı "Turkıye Ansıklopedısı" uçuncu sayısının 86'ıncı sayfasında Prof Şerrf Mardın Ataturkçuluğu şoyle tanımlıyor Ataturkçüluk, Cumhunyet Turkıye'sınde Osmanlı Imparatortuğundan kalma bazı temel yapısal unsurlan değıştınp onların yenne dunya uygarlığına gıdışte ılk adım sayılan Batı uygarlığından esınlenmış bır topluluğu kurmak amacına yonelen görüştür Bu dunya gorüşunü bırkaç odak noktasında toplayarak bır dev/et polıtıkası şeklıne dönuşturen Mustafa Kemal Ataturk olduğundan, yaklaşıma onun adı venlmıştır Ataturk kendı sağlığında bu ana odak noktalannı cumhunyetçılık mıllıyetçılık, hatkçılık, devletçılık, laıklık ve ınkılâpçılık (devrımcılık) olarak vasıflandırmış, bunları 'Kemalızm yolu' olarak adlandırmıştır" Kesın bır gerçek olarak ortaya çıkan şu kı Ataturkçüluk "milhyetçımuhafazakâr" dunya goruşuyle bağdaşamaz, "mıllıyetçıdevnmcı"d\r Mustafa Kemal'ın mıllıyetcılığı kadar doğal bır şey olamaz Ataturk Ulusal Bağımsızlık Savaşıyla varolmuştur Bu mıllıyetçılığın "muhafazakârlık"\a ters dusmesı doğaldır Çunkü Mustafa Kemal, 'muhafazakâr olsaydı kozmopolıt Osmanlı toplum yapısını bemmserdı, Ataturk mıllıyetcılığı Osmanlılığa göre devnmcılıktır, ulusal devlet anlayışına geçısı sımgeler * "Milliyetçi muhafazakâr" olmayı erdem sayanlar bulunabılır, goruşlerıne saygı duyulur Ancak bu konuda Ataturk|un ne duşundüğunu de merak edenler çıkacaktır Prof Dr Âfet Inan'ın 'Ellıncı Yılda Tarıhten Geleceğe" adlı yapıtı (Türkıye Iş Bankası Kultur Yayınları 1973) bu konuda bıze ışık tutuyor Bu kıtabın 41 ıncı sayfasında Atatürk'un konservatör (muhafazakâr) ıçın yaptığı tanımlama ılgınçtır Ataturk dıyor kı Konservatör (muhafazakâr) o adamlardır kı, nehnn suyunu ellerı ıçınde tutmak ısterler Onların parmaklarında bırparça çamurdan baska şey kalmaz * Demek oluyor kı Mustafa Kemal Ataturk '•mıllıyetçıdevrımci"ö\r "Mıllıyetçımuhafazakâr" olan kışı Atatürkçuluğe ters duşer Ataturk'un programında tanımladığı ve anayasasına geçırdığı "mıllıyetçıdevnmcı" ılkelere aykırı bır dunya goruşunu bır partının benımsemesı demokrası gereğı hoş görulebılır de bu partının sozculerı 'Ataturkçüyuz' dıyemezler Boyle konuşanlar ya Ataturkculuğu bılmıyorlar, ya anlamamışlar ya da kasıtlı olarak Ataturk'un adına sığınmayı kuçük polıtıka olarak benımsıyorlar OKURLARDAN Tekirdağ'da neden kan alınmadı 30 ekım 1983 sabahı, ulusca denrt uzunluye ve duşünmeye sevkeden Erzurum ve Kars çevresindeki deprem olayı ile ılgılı olarak TRT'den sureklı yapılan kan bağişı çağnsı uzerine, Tekirdağ Devlet Hastartesi'ne gıderek kan vermek istedik. Ne garip ve şaşılacak bır iştir kı, hastanenin en kuçuk gorevlisınden, en buyuk sorumlusuna kadar temas kurduğumuz kışilerden "Kan aiamayacaklan" ıfadesiıu duyduk! Sedenini sorduğumuzda "Kanı saklayıp muhafaza edt teyız" cevabım aldık. O gun hastaneye kan vermek için gelen gruplar haltndeki vatandaşlar, bizim gıbı kan veremeden gerı donduıer. ES karayolu ve ü Devlet Hastanesi olan bu hastanemize, çok sayıda yaralı gelirse, durumlan "olume terk mı" olacak? Gelecekteki bu tur bir olayda olecek insanlann sorumluluğunu demeye gerek gormuyorum, çünku sorumluluğu ustlenen bugune değın çıkmamıştır, ben bugun buna, "Vıcdanı sorumluluğu kım üstlenecek" diye soruyorum. M Fuat YAZICl TEKİRDAĞ Eşme'de köylü PTVden ilgi bekliyor Biz Usak ıline bağlı, Eşme ilçesintn Takmak koyluUri ulaslararası iletişim yıhnın kutlandığı gunumuzde, telefon göruşmesi olanağından yoksun olarak yaşamaktayız. Bir zamanlar Uçe merkezı olan kö'yümuzde şu anda 10 aboneli bir santral butunmakta, ancak santral bir bakkahn acentahğınaa yönetümekte, bu durum da telefon gorusmelerinde çesitli aksaklıklara neden obnaktadır. Aynca köyumuzdtn 50 kişi de telefon abonesı olmak ıçın para yatırmıs olup, yıllardır sıra gelmesini beklemektedir. Bu durumda, daha bırçok kifi, para yatıranlann bıle sırası gelmediğınden, telefon edinmek ıstemesine karşın, abone olmak için basvurmammktadır. PTT Genel Muduru Sayın Servet Bilgi'nin konuyla UgUeneceğini ve koyumuze bır PTT şubesı kazandıracağını umuyoruz. Takmak koylulert EŞME Gurbetçiler konut kredisi istiyor Bız Federal Almanya'da çalısmakta olan 22 ifÇİ Muskiratçüar Üstun Sımrü Sorumlu Sosyal Sigortalar Yapı Kooperatıfine (2. kısım) 1975 yıhndan ben uyeyiz. Çok zor koşuUar altında biriktirdiğimiz kuçuk birikimlerle güzel yurdumuza donduğumuzde başımızı sokacak bır yuvamız olsun istedik. Iki çocuklu bir ana olarak Turk duşmanlığının artttğı su günlerde ulkemize donduğumizde bu gereksinımin buyuk bir onem kazandığı ortaya çıkmaktadır. Toplam 146 uyesi olan ve bunlardan 22 'sınin de yurt dısında çaüşarak ulke ekonomisıne karınca karannca katkısı bulunan kooperatifımize Sosyal Sigortalar Kurumu Kredısinin sağlanmasmı bekliyoruz. Kooperaüfin Almanya'dakı 22 uytsı adına Işıl özcan ^0 ÇEŞİT TU>PB>Ö jiST^ 4 ve 6 YAPRAKLI EVRİM OFSET TAKVİMLERİ 6 yaprak 6 yapralc 4 yaprak 35 50 23 50 35 50 Ek»t EUl Eb.1 F,.b Fut ADET Fi«tı 150 170 150 150 200 160 140 140 300 150 130 130 500 130 120 120 1000 120 110 1102000 110 100 100 (T»»r*y« «ync* PTT ucreb aiınmaı ) EVRİM OFSET TAKVİML.ER1M Tafradan edımnclt uteyenlcre 1) 20 taltun ornek UkTim 2000 TL odemeh coodenhr 2) Sıpanf edeceginıı ttknmın numara ve mıktaruu bıldırerek tuUrtnuı 1 3 u EVRİM OFSET m Z> rut B«nk**ı C»g.loflu 541 U B»nkaaı C»g»lugiu 1350 H.lk Banka tı Kkpahç»r|i 876 hesaba tuvale edıldtrtnde Uknmler 12 ı« funundc hazırUnarak od«m«lı gonderılır 3) NumuneUrımuı gorm«ien konuıunu belırterck »ıpan^ınız halınde, mevcut takvımlenmızden ı*t«gınıze ı yakm basıiır T4Klt\( FhAT LİSTESİ Anodolu Yayıncjhk Türkiye'ye ve dünyayayine ciddi ve büyiik bir ansiklopedi sunuyor: Türk ve Dunya Ünluleri Ansıklopedisı, bu ana alanlarda ve elliyi aşkın alt alanda, oğrencıden oğretmene, serbest meslek sahıbınden yazara, araştırmaaya ve bılım adamına, yaşayan ve duşunen herkesinbugune kadar gjdenlemeyen kaynak ıhüyacını karşılamak amaayla yayımlanmaktadır. Bu ansiklopedi, her evde ve her kuruluşta surekü başvunılacak temel kaynaktır. "CUkti" V€ "Büyük" Turk ve Dunya Ünluleri Ansiklopedisi ciddı bir ansıklopedıdir. Ansiklopedi, araştırma sonucunda beliren ihtiyaçtan hareket edilerek, ciddi bır sistematikle, yuderce bilim adamı ve araşnrmacının çalışmalan sonucunda uretılmıştir. Ansiklopedi sayfalan gereksız gorsel malzemeyle doldurulmamış, bılgıye oncelik tanınmışür. Türk ve Dunya Unlulen Ansiklopedisi yalnız yaklaşımı ve kapsamı ile değil, hacmiyle de büyuk bir ansiklopedidir: Her hafta 64 sa>falık fasıkuller (ılk fasikul 72 sayfa) halınde yayımlanacak, 100 hafta sonra 6400 sayfası ve 10 cüdiyle, ülkemızm en buyuk birkaç ansıklopedısınden bıri olacaktır. KÜİÜphanenİd haZPİayin... Pek çok ansiklopedi ve yuzlerce kitaba başvurarak elde edemıyeceğinız bilgıyi tek kaynakta, toplu olarak sunan böyle bir eser, Turkiye'de ilk kez yayımlanıyor. 21 Kasım'da çıkacak ilk fasikülu mutlaka alın. Dıkkatle inceleyın. Ve, kütuphanenizde bu buyuk eserin yerinı şımdıden hazırlayın. UNIULERİ KİŞİLER» DÖNHMLl£R« AKIMLAR0 YAPITl.AR VELİ GÖÇER ve ORTAC1 Cagaloıltı Yoku(u Narlıbahçe Sokak S 1 Kader Hın İSTANBUL . . 526 36 60520 65 18 522 97 67 ' *523 81 00 523 70 89 523 70 96 EVRİM OFSET TAKVİM OALERİSİ A V UKA T ANSİKLOPEDİSİ OĞUZ GENGÜÇ'ün telefonu 155 32 21 Adem'den bugune 10.000 ürüii Turk ve Dunya Ünluleri Ansıklopedısı, insanın yaratıa (ve yıkıcı) etkınlıklennın butununden oluşan geniş kapsamlı bır tanhsel gelışimı, 10.000 unlu ısım aracılığıyla ve alfabetık sırayla okura sunan bır başvunı kaynağıdır. Ansiklopedıde, bu unlulenn yaşam oykulen, bırbırlenne ve çağlanna etkilen, birleştiklen, aynldıklan noktalar, başlattıklan ve kanldıklan akımlar ve yapıtlan üıcelenıyor. Kaynaklar verüıyor. YalniZ kİŞİler değil... Turk ve Dunya Unlulen Ansıklopedısı 10.000 unluyu tanıtmakla kalsaydı bıle, yurdumuzda bugune kadar gjderilemeyen bır kaynak ihtıyaanı butünüyle karşılamış olurdu. Bu ansiklopedi bununla yetınmıyor. Aynı zamanda donemleri ve çağlanyla, akımlan ve evreleriyle butun bır uygarlık tanhinı yansıtıyor. Tum alanlarda çağdaş insanın ıhtıyaç duyacağı her tur bilgıyi veriyor. AHMET GÜRYÜZ KETENCİ'nin telefonu 155 33 11 olarak değışmıştır duyurulur \VUKAT I LA N ŞİŞLt 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1983 76 Ves Şışlı, Nışantaşı, Ihlamurvolu, Sahıl apartmam 28/6 da oturan \bdı oğlu, 1315 doğumlu Turhan Şeşbeş hastalığı sebebıyle hacır altına ahnarak kendısıne aynı adreste kızı Hasıbe Nıda \T guner vası tayın edılmıştır îlân olunur 7/11 1983 Basın 12418 Hangi ana alanlar var? Turk ve Dünya Ünluleri Ansıklopedısi, şu alanlan butunsel bır bıçımde kapsamaktadır: BİLİM ve TEKNOLOJİ • EDEBIYAT ve SANAT FELSEFE ve DİN • SOSYAL BEJMLER • POLTriKA ve TARİH ÜNLÜLERİ ANSİKIÛPEDİSI ciddi, büyiik ansiklopedi I L A N ŞİŞLİ 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞtNDEN 1983/59 Mecıdıyeköy, Ortaklar Cad Özbal Sk Karataş Apt No 17 Daıre l'de oturan Murat Aulgan hacır altına alınarak, kendısıne aynı adreste Melıpa Bılendır vası tayın edılmışlır llân olunur 2'11 1983 Basın. 12436 A 'ANADOLU YAYINCILIK Buyukdm Cad Oçyol Mevku 93 Maslak Isıanbul