18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 1983 EKONOMİ riJMHURÎYET/9 Günün aynası Ozel pişmanlık vergisi ilk taksidi için bugün son gün ANKARA (THA) "Özel Pişmanlık Vergisi" ilk taksidinin yatınlması için bugün son gün. Daha önce uygulamaya giren 801 sayılı yasanın özel pişmanlık haklarından yararlanarak, pişmanlık talebinde bulunan vergi mükellefleri, geçmiş yıllara ait vergilerinin iik taksitlerini bugün çalışma saati bitimine kadar yatırmak zorundalar. Vergi mukellefleri, geçmiş yıllar için beyan ettikleri yıllık gelirlerinden 1978 yılı için yüzde 25,1979 yılı için, yuzde 20, 1980 yılı için yüzde 15, 1981 yılı içinde yüzde 10 oranında artışlarda bulunarak, bunlar için de yüzde 40 oranında vergi ödemeyi kabul etmişlerdi. Buna göre ilk taksit 31 ekim 1983 tarihine kadar, geri kalan vergilerin ise ikinci taksidi 31 arahk 1983, üçüncü taksidi 29 şubat 1984, dördüncü taksidi 30 nisan 1984, beşinci taksidi 30 haziran 1984, altıncı taksidi de 31 ağustos 1984 tarihlerine kadar yatınlmış olacak. öte yandan belediyelere yatırılan meslek ve tabela vergisinin ikinci ve son taksidi de bugün çalışma saati bitimine kadar yatınlmış olacak. Enflasyonu önlemeden paranın değerini korumak çok zor Türkiye'de enflasyon ABD'den 11 kat OSMAN ULAGAY fazla olunca lira dolara direnemiyor Para kavgası ve faizler Enflasyonu denetim altına almak için döviz kurlarını belli bir süreyle dondurmak ve liranın değerini sabit tutmak önerilen çözümler arasında. Ekonomi Servisi Bir taraftan Turk parasının dolara, marka karşı değer yitirmesine kızıyoruz, bu olgunun çeşitii maliyetleri etkileyerek enflasyonu azdırdığını söylüyoruz. Diğer yandan enflasyondaki artışın Türk parasının yabancı paralar karşısında değer yitirmesine neden olduğunu ileri sürenlerimiz var. Sonuçta ortaya tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar tartışmasjna benzer bir tartışma çıkıyor ve bu tartışmalar sürerken de hem enflasyon hem de Türk parasının değer kaybı her geçen gun hız kazanıyor. Bir ülke parasının diğer ülke paralanna karşı değerini belirlemede enflasyon oranlan kuşkusuz en önemli etkenlerden biri. Enflasyon oranı yüksek olan ülkenin parasının enflasyon oranı dUşük olan ülkenin parası karşısında değer yitirmesi eninde sonunda kaçınılmaz görünüyor. Tabii para değerini etkileyen ve özellikle kısa vadede etkili olabilecek başka etkenler de var ama fiyat artışı farklan genellikle temel belirleyici etken olarak kabul ediliyor. Konuya bu açıdan yaklaşılarak Türkiye ile başlıca OECD ülkeleri arasındaki enflasyon farklarına bakıldığında Türk parasının değer kayıplarını açıklamak oldukça kolaylaşıyor. örneğin ABD'de ağustos 1982 ile ağustos 1983 arasında geçen on iki aylık dönemde enflasyon oranı "?o 2.6 iken bu oran Türkiye'de ^o 29 olmuş. Yani Türkiye'deki enflasyon oranı ABD'dekinin 11 katından fazla. ABD ile Türkiye'deki enflasyon arasındaki uçurum derinleştikçe paramızın dolara karşı kaybı da büyüyor. Japonya, tsviçre, F. Almanya ve Mollaııda gibi ülkelerdeki enflasyon oranlan da Türkiye'dekinin kat kat altında bulunuyor. Bu nedenle "paranıo pul olmasından" yakınanlann öncelikle enflasyon oranlanndaki bu büyük farklıhk üzerinde durmaları gerekiyor. Bu durumda Türkiye'nin enflasyon oranını yüzde 10'lara indirmeden parasının değerini başlıca güçlü paralara karşı konıması olanaksız denecek kadar zor görünüyor. Enflasyonu denetim altına almak için döviz kurlannı belli bir süreyle dondurmak seçeneği ve Türk parasının değerini sabit tutmak da bu arada ileri sürülen çözümler arasında. Ancak geçici bir süreyle de olsa asırı değerlenmiş döviz kurunun yaratacağı çarpıtıcı etkilerin çok fazla olacağını 'lelirterek yakın geçmişi hatırlatanlar bu seçeneğe şidditle karşı çıkıyorlar. EKONOMI NOTLARI Ağustos 1982 Ağustos 1983 araanda OECO ülkelerinde töketici fiyattarı artışı İTO'nun yeni Gıda Yasası'na itirazı var İSTANBUL, (THA) lstanbul Ticaret Odası tarafından Gıda Yasasf nın tehlikeli sonuçlar doğurabileceği öne sürüldü. Gıda Yasası'nda aynı kavTamların değişik şekillerde kullanıldığı, sürdürülen bazı görevler varken yokmuş gibi, yeniden ortaya konduğu, bazı açılardan da çok geniş yetkiler tanmdığı savunulan İTO'nun açıklamasmda şu görüşlere yer verildi: "Madde 11'de sağlığı ilgilendirmeyen bozukluk ve noksanlıklarda, imalatçı ve satıcının uyanlması ve kusur devam ediyorsa işyerinin faalivetinin durdurulması öngörülüyor. Fakat sağlığı ilgilendirmeyen durumlar tek tek sayılmadığı için bu madde subjektif ve farklı uygulamalara yol açabilir." Açıklamada yasada öngörulen biçimde bir denetimi gerçekleştirecek kadro bulunmadığı, kontrolün yalmzca sağlık açısından değil teknik açıdan da yapılması gerektiği de belirtildi. Yasanın bir maddesiyle gıda alanında çalışacak işletmelerin birkaç yerde izin almak zorunda bırakılması ve reklamlann izne bağlanmasını eleştiren İTO yetkilileri, her işletmede yüksek öğretim görmüş eleman çahştınlması gibi bazı kuralların da gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını savundular. Bebek etnziği ve biberon da ihraç ürtinlerimiz arasına girdi İZMİR (THA) Bebek emziği ve biberonu da ihraç ürünlerimiz arasına girdi. tzmir Ihracatçı Birlikleri'nden edinilen bilgiye göre, ihraç ürünlerimizin sayısı her geçen gün giderek artıyor ve aralarına ilginç ürünler giriyor. Hamamtası, banyo kesesi, nargile, pul, tablo, kitap gibi çeşitler de ihraç ürünlerimiz arasına katıürken, bunlara son olarak bebek emziği ve biberonu da eklendi.Türkiye'den ük bebek ernziği ve biberonu ihracatı ise Kuveyt'e yapıldı. llgililer, hemen 1500 çeşit uriın ve maün dışsatımının yapıldığmı kaydederek, ihracat seferberliğinin başlatıldığı son iki yıldan bu yana, ihracata yönelik ürün çeşitlerinin, ihraç ürünleri sayısının 2 bine ulaşmasını beklediklerini de söylediler. 1984 ortasında dolar ne olur? Ekonomi Servisi Doların Türk Lirası karşısındaki tırmanışı durmak bilmiyor. Daha önceleri " h a y a l " diye kabul edilen sınırları teker teker atlayan dolar, son olarak 250 lira barajını da yıktı. Bu gidişle önümuzdeki yılm ortasında doları 300'lü rakamlarla "teJeffuz" etmemiz hiç de şaşırtıcı olmayacak. Türk Lirası'nın değer kaybı özellikle 24 Ocak Kararlan'nın uygulamaya soku'duğu 1980 yılı başından itibaren hızlandı. Önce 25 ocakta yüzde 100'e ulasan bir devalüasyon yapıldı ve dolar 47 liradan 70 liraya yükseltildi. Bu tarihten sonra kısa aralıklarla sürdürülen devalüasyon yöntemi 1981 mayısında dolar 100 lirayken terk edildi ve dunya döviz piyasalarındaki gelişmeleri anında Türk Lirası'na yansıtmayı amaçlayan "günliik kur ayariaması sistemi'ne geçildi. Yeni sistemle birlikte doların yükselişi daha da hızlandı. SEKA, kredili kâğıt satışına yarından itibaren son veriyor tZMİT (a.a.) SEKA'nın lzmit Kâğıt Fabrikası'nda kredili kâğıt satışlanna, son verileceği açıklandı. SEKA Genel Müdürlüğü'nce yapılan açıklamada, SEKA'nın kâğıt tesislerinde üretilen 80, 90 ve 100 ve 120 gramlık 1. hamur kâğıtlann bir süredir sürdürülen kredili satışlanna, alınan yeni bir kararla yanndan itibaren son verileceği kaydedildi. Yetkililer, daha önce kredili olarak sözleşmesi yapılan kâğıtların ise, ilgili fırmalara aynı şartlarla verileceğini de açıkladılar. Amerîkan sanayii dolar tehditi altında Ekonomi Servisi ABD Baskanı Ronald Reagan'ın baş danışmanı Martin Feldstein, Amerikan sanayiinin doların kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Feldstein " L e Nouvel Economiste" dergisinin sorulannı şöyle yanıtladı: SORU Canlanma hızlandıkça fiyat artışlarında eski giinlere dönülür mü? FELDSTEtN Hayır, enflasyonun hiç olmazsa kısa dönemde hortlayacağını sanmıyorum. 1983 yılında yüzde 3'ü geçmeyecek. 1984'te ise yüzde 4'ün biraz üstünde gerçekleşecek. SORU ABD Hükümetinin gözüne batmak için dış ticaretin daha ne kadar açık vermesi eerekiyor? FELDSTEtN Hükümetin bazı üyeleri için benim için dedış ticaret açığı artık tehlikeli boyuta ulaşmıştır. Açık bu yıl sonunda 70 milyar dolan, gelecek yıl da 100 milyar dolan bulacak. Bu da sanayiimizi çok olumsuz etkileyecek. Yani Amerikan sanayii doların kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. SORU Dolann diişmesi neye bağlı? FELDSTEİN Tabii ki faizlerin ve bütçe açığının indirilmesine. Ama sorun da bu zaten. Başkan seçim öncesinde vergilerin artınlmasını kabul edemez. SORU Amerikan sanayiinin son yıllarda teknolojik devrimi gerçekleştirdiğine inanıyor musunuz? FELDSTEtN Son yıllarda " U ç " sektörlere büyük yatırımlar yapıldığı bir gerçek. Ama, Amerikan sanayiinin "ileri teknolojji"ye dönüştüğünü söylemek için henüz çok erken. Reagan'ın baş danışmanı Feldstein: Türkiye önümuzdeki dönemde, bugüne dek benzeri pek görülmemiş bir "para kavgası" yaşayacağa benzemektedir. Devlet dahil hemen herkese para lazımdır, kaynak lazımdır ama para ve kaynak olanaklan sınırlıdır. Bu çelişkinin çözülüş biçimi sanıyoruz 6 kasım seçimleri sonrasında ekonominin yönetimini devralacak kişilerin başını en fazla ağrıtacak sorun olacaktır. Para ve kaynak kimlere ne için lazımdır? İlk aklımıza gelen yanıtlan sıralayalım: • Devletin bu yılki ödemelerinde gecikmeler sürerken 1984 bütçesinin en az 500 milyar lira açık vereceği açıkça ifade edilmektedır. Para basma seçeneği bir tarafa bırakılırsa devletin bu açığı finanse etmek için çeşitii kesimlerin tasarruflarına güçlü bir müşteri olması kaçınılmaz görünmektedir. • ihracatçı kesim 6 milyar dolar dolayında bir ihracatı gerçekleştirmek için en az 400 milyar liralık kredinin gerekli olduğunu ısrarla belirtmekte ve devletin Merkez Bankası'ndan bu konuda destek talep etmektedir. • Son bir buçuk yıJın en şanslı grubunu oluşturan zordaki şirketlerin kamu ve banka kaynaklarından önümuzdeki dönemde ne ölçüde yararlanmak ısteyecekleri şu anda meçhuldur. Ancak son iki yıl içinde bu tür operasyonlara doğrudan ya da dolaylı olarak tahsıs edilen kaynakların artık yüz milyarfarla ölçülür hale gelmesi ve henüz masaya yatırılmamış şirketlerin bulunması önümuzdeki dönemde de bu tür taleplerin güncelliğini koruyabileceğini göstermekiedir. • Enflasyonun yüzde 30'u aştığı bir ortamda faaliyet gösteren şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçlarının her geçen gün artması ve bunun kredi taleplerine yansıması kaçınılmazdır. Demek ki bu kesimin kredi talebı de önümuzdeki dönemde artacak ve gücüne göre bu kesim de para kavgasımn önemli unsurlarından biri olacaktır • Faiz oranlan enflasyonun gerisinde kalırken bankalar da para kavgasına kattlacak, mevcut tasarruf havuzundan daha fazla pay alarak likidite durumlarını korumak için çaba göstereceklerdir. Vadeli mevduatm artış hızında gözlenen belirgin yavaşlama faiz oranlarını yükseltmeden bankaların bunu başarmalarımn giderek güçleşmekte olduğunu göstermektedir Tüm bu kesimler parasal kaynakların paylaşımı için ciddi bir savaşıma hazırlanırken, bu kaynakların hacmi açısından iyimser beklentilere kapılmak mümkün değildir. Para basmanın sınırları öncelikle IMF tarafından belirlenmekte, ayrıca enflasyondaki gelışmeler de bu konuda manevra alanının çok sınırtı olduğunu ortaya koymaktadır. Vergi gelirlerindeki artışlar azalmakta, bunun artırılması için yakın gelecekte bir ışık görünmemektedir. Hepsınden önemlisi toplumun, ekonominin bir bütün olarak tasarruf oranı artmamakta azalmaktadır. Dünya Gazetesi DPT'nin son saptamalarına göre 1982 yılında yüzde 18.2 olan tasarruf oranımn 1983'te öngörüldüğü gibi yüzde 20.7 değil yüzde 17.7 olacağını yazmaktadır. Faiz oranlarının serbest bırakılması ilk bakışta bu sorunlara bir çözüm olarak görünmekte, gösteıilmektedir. Faizlerin tasarruf oranı üzerinde bir etkısi olduğu görülmüştür. Ancak bu etkinin sınırtı olduğunu ve gelir etkisinin ardından geldiğini gösteren çalışmalar da vardır. Bu nedenle faizlerin artmasıyla tasarruf açığının kapanacağını ileri sürmek son derece zordur. Fon talebinin bu kadar güçlü ve tasarruflann bu kadar yetersiz olduğu bir dönemde faizlerin serbest bırakılmasımn ilk etkisi roket hızıyla yükselen faiz oranlan olacaktır. Faizlerin roket hızıyla yükselmesi, çok ağır bir bedel ödenmesi banka ve şirket kesiminde yeni çöküşlere göz yumulması koşuluyla ekonomide bazı dengelerin yeniden kurulmasını sağlayabilır. Bu bedeli topluma ve özellikle bazı ayrıcalıklı kesimlere ödetmeye gücü yetecek iktidarın nasıl bir iktidar olacağı ise herhalde merak konusudur. Segem'in "gıda sanayiinde soğuk tekniği" semineri İZMİR (Cumburiyet Ege Biirosu) Sınai Eğitim ve Geliştirme Merkezi (Segem) Müdürlüğü'nun "soğuk tekniği ve gıda sanayiinde uygulanması" konulu semineri, 31 ekim4 kasım tarihleri arasında Izmir Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak. Türkiye'deki soğuk muhafaza tesislerinin mevcut durumu ve ülke açısından öneminin tartışılacagı seminerde soğutma, dondurma, soğuk ve donmuş muhafaza sonınlan bu konuda çalışan sanayicilere aktanlacak. llgililer gıda maddeleri ihracatının son yıllarda katlanarak arttığını belirterek, potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve soğuk tekniğin gıda sanayine en rasyonel şekilde uygulanmasının gerekliliğine dikkat çektiler. MARTtN FELDSTEtN Nükleer santral içîn üç firmaya niyet mektubu verîliyor ANKARA (THA) Türkiye'nin ilk nükleer santralı olarak MersinAkkuyu santralının gerçekleştirilmesi için Bakanlar Kurulu'nun 3 firmaya "niyet mektubu" verilmesini kararlaştırdığı belirtildi. Bakanlar Kurulu'nun 26 ekim 1983 günü yaptığı toplantıda aldığı kararın Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e verilecek bir brifingde açıklanacağı ve onay alındıktan sonra Türkiye Elektrik Kurumu'nun karar ve ihale için firmalarla gorıişeceği öğrenildi. Verilen bilgiye gore santral, 1982 yılı fıyatlanyla 1 mılyar 200 milyon dolara çıkacak ve yaklaşık 5 milyar kilovvatsaatelektrik enerjisi üretecek olan Akkuyu Nükleer santralının yapımı için "niyet mektubu" verilecek. Alınan bilgilere göre, 26 ekim 1983 günu Bakanlar Kurulu'nun yaptığı toplantıda niyet mektubu verilmesi kesinleşen üç firma şunlar: 1 Kraft Werke Union (KWU) (B. Alman) Bu fîrmaPVVR (basınçlı kavnar su reaktörü) tipinde birisi 600 MWE'lik diğeri 990MWE'lik olmak üzere iki teklif verdi. Bakanlar Kurulu 990 MVVE'lik teklifi benimsedi. 2 Generai Electric (GE) (ABD) Firma iki adet 1120 MVVE'lik santral önerdi. PWR tipindeki nükleer reaktor ile türbin jeneratörler, firmanın kendisine ait olacak ve santral yakıt dahil toplam fîyatı 1.5 milyar dolara çıkacak. 3 (AECL) (Kanada) (Khickepko (G. Kore) BBC (tsviçre) Kanada firması diğer iki firmaya göre değişik bir teknolojiye sahıp bulunuyor. Japonyu, fabrikalarını yer altına kaytlırmayı düşünüyor TOKYO (THA) Japonya'nın fabrikalannı yeraltına kaydırma konusunda çalışmalar yaptığı bildirildi. Japonya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığf ndan yapılan açıklamada, son zamanlarda fabrika artıklannın yaşamı tehdit edecek boyutlara ulaşması üzerine fabrikalann yeraltında yapılması konusunda çalışmalara başlandığı belirtildi. Bakanlık açıklamasmda, fabrika artıklan ve gürültünün çevre sakinlerinin çeşitii şikâyetlerine yol açması nedeniyle uzmanlar ve yerel yetkililerin fabrikaları şehir dışına taşımayı düşündükleri, ancak yer bulunmaması nedeniyle fabrikalann yeraltında inşaa edilmesi fikrinin gündeme gelerek bu konudaki ilk girişimlerin de başladığı açıklandı. Abone olun... 30 sayı için / 2.250 TL. yerine 1.800 TL. ödeyin Emlâk vergisi için beyanname verme süresi bugün bitiyor ANKARA (a.a.) Emlâk vergisi beyannamesi vermeyen mükelleflere tanınan iki aylık ek süre bu akşam sona erecek. MaJiye Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre, şimdiye kadar hiç beyanda bulunmayan yükümlülerden ek süre içinde beyanda bulunmaları halinde ağır kusur cezası aJınmayacak. Ek süre içinde beyanname verilmemesi halinde ise emlakın değeri idare tarafından takdir edilecek. buna göre hesaplanacak verginin bir katı tutannda da ağır kusur cezası alınacak. Maliye Bakanhğı yetkilileri, yükümlülerin cezalı duruma düşmemeleri, satış, devir ve temlikte zorlukla karşılaşmamaları için şimdiye kadar beyan edilmemiş, bina, arsa ve arazilere ait emlâk vergisi beyannamelerini yann akşama kadar vermelerini ve hesaplanacak vergivi de bu süre içinde ödemelerini istediler. Vz kitap armağanı kazanın Bir Okul kooperatifleri, kantinleri ya da 25'in üstündeki toplu abonelere bîr özel indirim daha: 30 sayı 1.700 TL. SINAVA DOĞRU aboneleri Üniversite giriş sınavını kazanınca kartınızın fotokopisini yollayın: Karayalçın: KentKoop müteahhitlere borcunu aksatmıyor ANKARA (THA) Müteahhitlerin devletten istihkaklarını alamazken KentKoop'un müteahhitlere istihkaklarını duzenli olarak ödediği bildirildi. Toplam değeri 20 milyar lirayı bulan 10 bin konutluk Batıkent'te 2 bin konutun da KentKoop şirketleri tarafından uretildiğini belirten Mural Karayalçın ozetle şunları söyledi: "Bu şirketler KentKoop'un yüzde 100 hissesi olduğu Kentaş ve yüzde 50 hissesi olduğu Eskent'dir. 1500 konutu Kentaş, 600 konu tı ise Eskent yapıyor. Aynca 3 kooperatif >an emanet şekliyle inşaatlarım siirdürüyorlar. Bu arada 7 bin konut müteahhitler tarafından vapılıyor. Bu müleahhillere inşaat sekiöründeki krize karşın duzenli olarak istihkaklan odeni>or." Karayalçın, 2 bin Batıkentlinin konutlarının anahtarlarını 13 kasım pazar günu alacağını belirterek, tamamlanan 516 konutun SBFBYYO, akademililer ve jandarma subayları kooperatiflerine ait bulunduğunu vurgula DISBANK Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan I Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu I Fransız Frangı 1 HoUanda Florini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 Suudi Arabistan Riyali Turk DisTicaret Bankası i DÖVİZ KURLARI Döviz Alış 250.00 229.04 13.56 95.40 4.69 26.41 31.32 84.96 32.05 117.71 15.68 107.39 202.91 860.13 33.92 373.38 71.85 Döviz Satış 255.00 233.84 13.84 97.31 4.78 26.94 31.94 86.66 32.69 120.07 15.99 109.54 206.96 877.33 34.60 380.84 73.29 Efektif Alış 250.00 217.79 13.56 95.40 4.45 26.41 31.32 84.96 32.05 117.71 14.89 102.02 192.76 817.12 32.22 373.38 68.26 Efektif Satış 257.50 236.13 13.97 98.26 4.83 27.21 32.26 87.51 33.01 121.24 16.15 110.61 208.99 885.93 34.93 384.58 74.00 25 başarılı abonemize 20 biner TL eğitim yardımı SINAVA DOĞRU (Bu bölümü^ doldurun, kesın, yollayın) ANKARA (a.a.) Ankara Ticaret Odası Genel Sekreterliğine, Oda Meclisi'nin toplantısında oy birliği ile Ünsal Sezici getirildi. Kamu üst düzey yöneticisi olarak devlet hizmetinde bulunan Ünsai Sezici, 1978 yıhnda Ankara Ticaret Odası'nda çeşitii kademelerde görev aldı. ATO Genel Sekreterliği'ne Sezici getirildi İLÂN ÇANAKKALE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dos>a No: 1983/314 Davacı Recep Yılmaz tarafından Davahlar, Ekrem Balcı, Reşet Turk \e Remzı Kose aleyhine ıkatne edilmiş alacaklı davasının duruşması sonunda: Davalı Ekrem Eîala'nın adresi tesbit edilemediginden duruşmagünu \e dava arzuhali ilanen tebliğ edilmiş, davalı duruşmaya gelmediğınden gıyap kararının da aynı yoidan yapılmasına karar verilmiştir. Verilen karar gereğınce duruşmanın yapılacağı 7.12.1983 günü saat 9.00'da davalı Ekrem Bala'nın duruşmada hazır bulunması veya kendisıni bir vekille lemsil ettirmesı Dumşmava gelmedigi mazeretini bildirmedıği takdırde duruşmanın gıyabında yapılıp karar verileceği gıyap kararının tebliği yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 2UO.198* Basu: 26T"'9 SINAVA DOGRU Türkocağı Cad. 39/41 Adı, soyadı: Adres: Cağaloğluİstanbul 1.800 IL.'y' sayılı posta havalesıyle/pul olarak gönderdım. Makbuzu ektedir. 30 sayısını adresıme göndermenızi nca ederım. \mza
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle