27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
U EKİM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/S HAFTANIN SANAT ÇIZELGESI Fiyatro Canku, Tank Ocal ve Manol'un Guney Amerika Müziği konseri var. • ATATÜRK Kültür Merkezı Buyuk Salon'da bugun ve yarın akşam saat 20.30'da Arnavutluk Radyo ve Televızyon Orkestrası'nın konseri yer alacak. Her iki konsere de solist olarak Soprano Edit Mihali ve Tenor Gaqo Cako katılacak. Bugünku konseri Şef Eno Koço, yarınki konseriyse şefFerdinandDeta yönetecek. Duyduk Gördük P.T.T. iki kere para alıyor Cemil Arığ, PTT bilgisayarınm azizliğine uğrayarak önceden numarası değiştirilen telefonuyla ilgili olarak iki borç makbuzu aldı. Bir telefonu bulunmasma karşüık iki telefon sahibi gibi gösterilerek borçlandınlan Cemıt Arığ, Ugililere başvurdu ama PTT yetkilileri, "Bilgisayar hata yapmaz" diyerek belirlenen borcun ödenmesi gerektiğini söylediler. lstanbul'da Kurtuluş Meydanı, Yeniyol Sokak 59/9 adresine bağlı 147 86 16 numaralı telefonun numarası mayıs ayında 150 60 22 olarak değiştirilmişti. Aradan aylar geçmesine karşın numarası değiştirilen 150 60 22 nolu telefona temmuzağustos konuşmaları için 1310 lira, ortada olmayan daha doğrusu numarası 150 60 22 olarak değiştirilen 147 86 16 numaralı telefona da yine temmuz ve ağustos aylan için 120 lira borç tahakkuk ettirilmişti. tki telefon sahibi gibi gösterilen Cemil Arığ değişikliği ilgili yerlere bildirmiş, ama dinleyen olmamıştı. "Bilgisayar yanılmaz d'senlere bilgisayara yanlış bilgı verilırse yanılır dedim, ama anlatamadım," dlyen Cemil Arığ, olmayan telefonla 476 kez de konuşmuş görünüyor. Bilgisayarm azizliğinin giderilmesi yolunda bir çalışma yapılıp yapılmayacağını merak eden Cemil Arığ, "Olmayan telefon için de mi odeme yapacağım?" diye soruyor. İSTANBUL HADİ ÇamanYeditepe Oyuncuan,"Kelebekler Özgürdür"u saiı, ;arşamba, perşembe ve cumartesi '. 1.30'da, cumartesi ve pazar 19.30'da Kenter Tiyatrosu'nda oynu.orlar. • BEŞ Kafadarlar Tiyatrosu, "Kol:uklan Kalkmayan Çocnk" adlı oyuiu cumartesi ve pazar 10.30'da Hod"i Meydan Kültür Merkezi'nde sahneliyor. • AÇT "Detnet Ue Memet" adlı oyuiu her pazar 11 .OO'de Faıih Şehır Tiyatrosu'nda sunuyor. • BİZİM Tiyatro "Nasreddin Hoca ve EşegT'ni Üskudar Sunar Tiyatrosu'nda cumartesi ve pazar 11 .OO'de oynuyor. • ORTAOYUNCULAR Beyoğlu Küçük Sahne'de Ferhan Şensoy'un "Fınncı Şükrii, Dett Vahap, Nuri ve Ötekiler" adlı muzikli güldurusünü perşembe 18.30'da, cuma 18.30 ve 21.OO'de. cumartesi ve pazar 15.30 ve 18.30'da; "Anna'nın 7 Ana Gunahı"m salı ve çarşamba 18.30'da oynuyor. • ÇEVRE Tiyatrosu (Kocamustafapaşa) "Itirazım Var" adlı oyunu pazartesi dışında her akşam 21 .OO'de, çarşamba, cumartesi ve pazar aynca 15.OO'de sergileniyor. • KENT Oyunculan, "Arzu Tramvayı"nı çarşamba 18.OO'de, cuma 21.OO'de, cumartesi ve pazar 14.30 ve 17.OO'de sahneliyor. • TEVFtK Gelenbe Tiyatrosu, " Ö p Babanın Elini" adlı gulduruyü pazartesi dışında her akşam 21.15'de, çarşamba ve cumartesi 15.30'da, pazar 18.00'de sahneliyor. • ENİS Fosforoğlu Tiyatrosu, "İkiz Kardeşiın David"i çarşamba 15.30 ve 21.15'de, perşembe ve cuma 21.15'de, cumartesi 15.30 ve 21.15'de, pazar 15.30'da sahneliyor. • HADİ Buyur Tiyatrosu, "Hayret Bişe>" adlı oyunu pazar ve pazanesi dışında her gece 21.15'de, çarşamba ve cumartesi 15.30'da, pazar 15.30 ve 18.30'da sergiliyor. • FİKRET Hakan Tiyatrosu, "Ve Bir Saksagandı Jülyet" adlı oyunu Hodri Meydan Kültür Merkezi'nde 1 Gösteri "SEVDİGİM A D A M " ÜSKÜDAR'DA SÜRÜYOR Recep Bilginerin Şehir Tiyalroları L sküdar Sahnesi'nde sergilenen "Sevdigim Adam" adlı oyununda, Gulçin Akçay ve Ciineyt Turel oynuyor. pazartesi, salı, çarşamba 21.OO'de, çarşamba 18.00'de, cumartesi 15.00 \e 18.00'de sahneliyor. • HODRİ Meydan Kültür Merkezi'nde Levent Kırca ve Münir Özkul, "Generalin Aşkı" adlı oyunu perşembe, cuma, cumartesi 21.15'de, pazar 15.30 ve 18.30'da sahneliyor. • ATATÜRK Kültür Merkezı Oda Tiyatrosu'nda Melih Cevdel Anday ın, "Mikadonun Çöpleri" adlı oyunu sergiliyor. • DEVLET Tiyatrosu Taksim Sahnesi'nde Musahipzade Celal'in "lstanbul Efendisi" adlı oyunu sahneleniyor. • HARBtYE Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda çarşamba, perşembe 21.00'de, pazar 15.30 \e 19.00'da " F i g a r o ' n u n Düğiinu"; cuma 21.00'de, cumartesi 15.30 ve 21.00'de "Macbetb" adlı oyunlar sergileniyor. • FATİH Şehir Tiyatrosu'nda "Hepsi Oğlumdu" ve " O n tki Öfkeli Adam" adlı oyunlar izlenebilir. • USKUDAR Şehir Tiyatrosu'nda "Susuz Yaz" ve "Sevdiğim Adam" adlı oyunlar sergileni>or. • KADIKÖY Şehir Tiyatrosu'nda "Şimdi Sırası m ı ? " adlı oyun var. (Bu oyunda oynayan Feridun Kara• İNGİLtZ sanatçı Vicior Pasmoreun Resim \e Heykel Müzesi'nde açılan çinko baskı ve serigrafı sergisi 11 kasıma kadar surecek. • EREN F.>übo£lu'nur Caddebostan Dort Boyut Sanat Galerisi'ndekı resim sergisi cumartesi günu sona erecek. • MİMAR Sinan Üniversitesi'nde açılan "Çağdaş ttalyan Miraarisi 19621982" sergisi cuma gunune kadar görulebilir. • AHMET Ansan'ın Akbank Bebek Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi cuma gunu sona eriyor. • ALÎ Ha\dar Pektaş'ın Erenkov tşSanat Galerisi'ndeki sergisi cuma gunüne kadar izlenebilir. • SAMİ Yetik'in Galeri Lebrız'dekı resim sergisi 19 kasıma kadar açık. • MİMAR Sınan Üni\ersıtesi Osman Hamdi Salonu'nda açılan "Yeni EgiİSTANBUL limler" sergisi süruvor. • HAYDAR Durmuş'un Hobi Gu• ANADOLU Medenıyetleri Sergızel Sanatlar Galerisi'ndeki resim sersi, Topkapı Sarayı'nda, Aya Irini gisi 10 kasıma kadar surecek. Müzesi'nde, lbrahim Paşa Sara• PARVAKKAP1 IşSanal Galeriyı'nda, Harbiye Askeri Müzesi'nde. si'ndeki, Hollanda'da ılkokulda Resim ve Heykel Müzesi'nde ve Arokuyan Türk çocuklannın resim serkeoloji Müzesi'nde gezilebilir. gisi cuma gunu kapanıyor. • ÜMtT Yaşar Sanat Galerisi'nde • KEMAL Benlioğlu'nun Kazım açılan "Türk Resim Ustalan" sergisi Taşkent Sanat Galerisi'ndeki resim cumartesi gününe kadar açık. sergisi 7 kasıma kadar açık kalacak. • NAZMt Yılmaz'ın Galeri Cep'deki resim sergisi cumartesi günu sona erecek. • BÎRLEŞMİŞ Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği'nin Taksim Belediye Sanat Galerisi'nde açılan resim sergisi, pazar gunune kadar açık. • LAMİA Çetiner'in Akbank Bahariye Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi 18 kasıma kadar surecek. yedik helallaşalım" sıcaklığıyla • HASAN Kavruk'un Seramar Saeski bir dost adının yalın olarak nat Galerisi'ndeki sergisi 15 kasıma anılması insana ferahlık veriyor. kadar sürüyor. Melih Cevdet Anday'ın • FAHtRE Belen'in Tanak Sanat Galerisi'ndeki seramik sergisi 9 kaYanıtı sıma kadar açık kalacak. Vedat Günyol'un "Bir Dostlu • BEYOĞLU Guzel Sanatlar Galeğun Yıkılışı" başlıklı yazısını, so risi'ndeki "Cumhurivetimizin 60. Yılında Türk Özgıinbaskı Resim Sananundan başlayarak yanıttı" sergisi suruyor. layayım. 1 Pir Sultan Abdal'ın "Çok ni • LUTFU Gıina)'ın "Suskun Gecekondular" konulu resim sergisi Cadmetın yedik helallaşalım" dizedebostan Güzel Sanatlar Atölyesi ve si yalnız bana değil, Sabahat Galerisi'nde 15 kasıma kadar suretin Eyüboğlu'na da uygun düşcek. müyor. Ben kirnseden nimetlen • TABAR Sanat Galerisi'ndeki " D memişimdir. Üstelık edebıyatta Grubu'nun 50. Yıldönumti" sergisi "nimetlenme"n\n ve "nımetlen yarın sona eriyor. dirme"n\r\ yeri olamaz, olmama • TABAR Sanat Galerısi'nde perlıdır. Ayrıca Sabahattin Eyüboğ şembe gunu "Kadın Ressamlanmızdan Bir Kesif sergisi açılıyor. Rulu'yu "nimet dağttıcı" saymak an GerçİD, Nevin Goker liutas. Özona saygısızlıktır, çünkü böyle can Atamert, Giil Derman, Birim bir davranış onu şeyh yerine Bozok gıbi ressamlarımızın yapıtlakoymak anlamına gelir. Saba nnın ver alacağı sergi 1 aralık gunuhattin Eyüboğlu yazılarında be ne kadar açık kalacak. nim şiirîerimi örnek gösterdi ise, • MUHTEREM Erenli'nin "Ataböyle düşündüğünden, "Kolla turk >e Havacılık" sergisi yann Kan Bağlı Odysseus"u Fransızca zım Taşkent Sanat Galerisi I'de açıya çevirdi ise, bunu istediğinlıyor. Sergi 17 kasıma kadar surecek. dendir. Beni nimetlendirme ni• SABAHAT Erkan'ın minyatur beyetinden değıl. Ben bunlann bek sergisi, >ann Yapı Kredi Kadıhiçbirini ıstemedim kenköy Şube Vitrinı'nde açüıyor. Sergi disinden. 17 kasıma kadar surecek. 2 Fuat Omer Keskinoğlu'nun • TAYYAR Kurt'un Yapı Kredi Osgece yarısı evıme gönderilmemanbey Şube Vitrinı'ndeki ağaç kesi konusunda kullandığım sitleri sergisi 7 kasıma kadar açık ka"uşak" sözcüğüne gelince; de lacak. mek ben o sözcüğün yerine • BERÇ Toreser'in hat ve resim ser"çalışan" sözcüğünu koyarak, gisi perşembe gunu Istanbul Beledi"Sabahattin Eyüboğlu, evinde yesi Taksim Sanat Galensi'nde açılacak. Toroser'in sergisi P kasıma çalışan adamı yanına katarak, kadar gezilebilecek. koma halindeki Fuat Ömer Keskinoğlu'yu gece yansı Yoğurtçu' • FERRUH "Başağa'nın resim serdaki evine yolladı" diye yazsay gisi çarşamba gunü Tıglat Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergi 22 kasıma dım bir sorun çıkmayacaktı. Sakadar surecek. bahattin Eyüboğlu, o adamı ev• EROL Akyavaş'ın resim sergisi lât edinmemişti ya, para karşıperşembe gunu Urart Sanat Galerilığı evinde ça'lıştırırdı. si'nde açılıvor. Akya>aş'ın sergisi 24 3 Sabahattin Eyüboğlu'nun o kasıma kadar izlenebılecek akşam bana, "Vedat Günyol • AHMET Ansan'ın suluboya resim senden nefret ettiği için gitti" de sergisi perşembe gunu Taksim Sanat Galerisi'nde açılacak ve 17 kasıma diğini tümden unutmuşum. kadar surecek. Kimseden sevgi beklemem de • AYLA Hungen Seli'nin "15 Sanat ondan olacak. Hatta kimi zaYılıSecmeler" resim sergisi Suha man nefret edilmek daha bile Oztartar Sanat Galeribi'nde açıldı. iyidir. Sergi 24 kasıma kadar izlenebilir. 4 Vedat Günyol, anladığıma • NAZLI Ecevit'in resim sergisi çargöre. "bok" sözcüğüne darılmaşamba günu Akbank Osmanbev Sanın yersizliği inancında. Hele nat Galensi'nde açılıvor. Ecevit'in bunu söyleyen Sabahattin Eyüsergisi 25 kasıma kadar açık kalacak. boğlu ise, darılmak suç bile • MUSTAFA Ajaz'ın resim sergisi cumartesi gunu Akbank Nişantaşı olur. Oysa ben, edebiyat tartışSanat Galensi'nde açılacak ve 25 kamalarında, bu sözcüğe hiç gesıma kadar gorülebılecek. rek kalmadan düşüncelerimizi belırtebileceğimiz kanısındayım. Sokak dalaşı yapmıyoruz ki! "Senin o romanını hiç beğenmedım" sözü fazla mı nâzik kaçardı? 5 Vedat Günyol'un yazısından öğreniyorum ki, Adnan Benk de beğenmemiş o romanımı. (Beğenmeyenlerin safları güçleniyor). Bu yüzden gücenecek değilim Adnan Benk'e. Keşke yazsaydı beğenmediğıni, belkı ben de yararlanırdım. Bir edebiyat yapıtını herkesın beğenmesinı beklemek aptallık İSTANBUL olur. Üstelık ben yazdıklarım • BELEDİYE Konservatuvarı hakkında ne düşündüklerini Halk Müziğı Toplııluğu'nun konsekımselere sormam. rı salı gunu saaı 20.30'da Harbiye Anlayamadım bu yanıtı neMuhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda. den yolladığını Vedat • VAKKORAMA Matıneleri'nde çarşamba günu saat 17.OO'de Dogan Günyol'un. kaya, rahatsz olduğu ve durumu bugun belli olacağı için, oyunların yer değiştirme olasıhğı bulunduğundan saatleri konusunda tam bilgi edinilmedi.). AKAN ZAMAN DURAN ZAMAN MELİH CEVDET ANDAY Bir dostluğun yıkılışı VEPAT GÜNYOL Melih Cevdet Anday, Cumhuriyet gazetesinin 17 Ekim 1983 tarihli sayısında Akan Zaman Duran Zaman adlı köşesinde, bir dostluğun yıkılışını anlatıyor, beni de tanık göstererek. Kim bu koptuğu dost? Sabahattin Eyüboğlu. O Sabahattin Eyüboğlu ki, dostuluğa her şeyden çok önem vermiştir bütün ömrünce. Çünkü, dostluktan başka yitireceği şeyi yoktu. Ama, yitirdibirkaç dostu, bağn yanarak. Bunlardan biri de M.C.Anday'dır. Dostluklan çok eskilere dayanır, YAPRAK dönemine, belki de daha öncelere. Ben, M.C. Anday'ı daha sonralan tanıdım, daha çok Sabahattin'in evinde ve çevresindc. Sabahattin, arayandan çok aranılan bir insandı. Onun büyük değer verdiği insanlardan biriydi M.C.Anday. Öylesine değer verirdi ki, yazılarında onun şiirlerini örnek gösterirdi. Onun zekâsına, sanatına duyduğu yakınhkla, 1%3'te kalkıpKolları Baglı Odysseus'u Fransızcaya çevirdi uç aylık geceli günduzıü bir çabayla. Bildiğim kadarıyla, Sabahattin'in o güne kadar kimseye göstermediği bir ilgi örneğiydi bu. Çeviri Fransa'da basıldı, övgüler kazanarak. Bu dostluk 1971'e kadar sürdü, sonra bir roman değerlendirilmesi yüzünden kokünden koptu. M.C. Anday, yukanda adı geçen yazısında şöyle diyor: "Gene bu roman (Gizli Emir) yüzünden, çok saydığım bir arkadaşıma, banşmamacasma darıld\m. Sabahattin Eyüboğlu'dur o arkadaş. Anlatayım!' Anlatıyor da. Madem işin içinde ben de varım, bir kez de ben anlatayım o kopuş gününün öyküsunü. Arnavutköy yukarılarında Ayazma adlı lokantadayız bir öğle üzeri. Altı kişiyiz: Ziya Şav, oğlu Mustafa, Şadi Çalık, Sabahattin Eyüboğlu, Melih Cevdet Anday, bir de ben. Yemekten sonra tavla oynanıyor. Melih Cevdet de TRT roman ödülunü kazanmış olan Gizli Emir adlı romanı üstüne yazdığım bir yazıcıkta bir tümcem uzerine, çok nezaketle beni sorguya çekiyor. Tümcem şu: "Batıda orneklerine rastladığımız bir turü başarı ile deneyen yazar, bizi, aydınların, duşünceye kilit vurmak isteyen zorba yöneticiler karşısındaki sorumluluk duygusu ve direnç gucunun sınırlan üstunde düşundurüyor!' Melih Cevdet'in aklında "çağdaş batı romanının etkisi" biçiminde kalan o sözü, romancıyı küçultmek için söylemedim. Ya ne için söyledim? Onu da anlatayım. Biz beş kişi TRT roman yarışması jüri üyeliğine secilmişiz. Jüri başkanı Adnan Benk. Yarışmaya katılan birçok roman var. Bunlardan altısı seçiliyor. Oybirliği ile seçilen üç roman dışında kalanlar üzerinde hayli çekişiliyor. Adnan Benk Gizli Emir'in seçilmesine karşı. Yapay bir roman, Beckett'ten, Kafkadan esinlenmiş, bir özenti, diye tutturmuş. Mutluay'la ben, bu göruşe karşı çıkıyoruz ve roman ödul alıyor, hakh olarak tabii. Ödül kazanan roman üstüne, benden bir yazı istiyorlar, raporumsu bir yazı. Gizli Emir üstune yazdığım yazımda, "batıda örneklerine rastladığımız tür" sözünü Adnan Benk'e karşı savunma kaygısıyla yazmıştım. Lokantadaki konuşmamızda, bunu Melih Cevdet'e anlatamamış olmahyım ki, iş uzamış ve sonunda, Sabahattin benim koşeye sıkıştınldığımı sanarak araya girmiş ve Melih Cevdet'in "çok pis, tam anlamı ile pis bir sıfat' diye nitelediği ve noktalarla geçiştirdiği "bok" sözcüğünu kullanmıştı. "Senin o romanın bir bok etmez" di o öfkeli sozun kendisi. Iş bu kadarla da bitmedi. Geç saatlerde lokantadan kalkıp Ziya Şav'ın evine gittik. Orada da tartışma sürdu, bu kez ben sahnede yoktum. Esrik kafayla yapılan bu tartışmada da "bok" sözü bir kez daha çıktı ortaya. Vakit epeyce geçti. Uzaklarda oturuyordum. Ziya Şav'dan beni gizlice dışanya salmasını rica ettim. Melih Cevdet o ara helâdaydı, sanıyorum. Geriye dönmüş ve beni sormuş. Sabahattin de "Gitti, çünkü senden nefret ediyor" demiş. Ertesi günu Sabahattin bana bunu söyleyince çok üzüldüm. Çünkü böyle bir şey soz konusu olamazdı. Hem ben o zamanlar nefret etmek nedir bilmezdim. İşte kopuş böyle başladı. O "bok" sozü ne denli yaralamış olmalı ki Melih Cevdet'i, uzun süre göremedik onu, ne Sabahattin'le birlikte dört ay boyunca kaldığımız Maltepe Tutukevinde, ne de Sabahattin'in cenazesinde. Sabahattin'in ölumünden sonra, birkaç yazı yazdı, onu saygıyla anarak. Ama, o bok sözu içine işlemişti, bir kez yine Cumhuriyet'deki köşesinde (1 Ağustos 1983) Fuat Ömer Keskinoğlu'ndan soz ederken kıyıyor Sabahatıin'e. Fuat Ömer ölmezden kısa bir süre önce Sabahattin'e gelmişti. Ben de oradaydım. Rakı içmesi yasaklanmıştı ona. Ama, içti ve ağzı kopurerek yan komaya girdi. Şöyle yazıyor Melih Cevdet: "Bunun uzerine Sabahattin Eyüboğlu telefonla otomobil getirtti, kendi uşağmı da yanına bindirip arabayı Yoğurtçu'dakıeveyolladı." Sabahattir.'le uşak sozu hiçbir zaman bir araya gelemez, getirilirse inciticı olmaz mı, onu yakından tanıyanlar için. Sabahattin evinde uşak kullanmazdı, kullanamazdı da. Zaman zaman evinde çalışanlar olurdu, ama bunlar uşak değıl evin adamı olurlardı. Neyse hakkınıyemeyelım.Melih Cevdet, adı geçen yazısını bitirirken, Sabahattin Eyüboğlu demekten vazgeçip sadece Sabahattin diyor. On uç yıl süren bir kopuşa bir çeşit son vermek gibi geldi bana. Biraz da Pir Sultan Abdal örneği, "Çok nimetin • İNG1LİZ romancı Margaret Drabble. bugün saat 10.00'da Boğaziçi Üniversitesi'nde vereceğı " T h e Tradilion of Women's FictionKadın Anlatı Geleneği" konulu konferansı çarşamba gunu saat 10.00'da lstanbul Üniversitesi'nde yineleyecek Drabble ayrıca salı gunu saaı 10.00'da Boğazıçi Üniversitesi'nde "Narrative Modes in Ibe PoslWar Brilish NovelSavaş Sonrası Ingiliz Romamnda Anlatım T a n l a n " konulu bir konferans ve aynı gun saat 14.OO'de Türkİngılız Kultur Derneği'nde "The Writer and the CriticYazar ve Eleştirmen" konulu bir seminer verecek. • TURKtngiliz Kültür Dernefi'nin çağrılısı olarak Istanbul'a gelen Ingiliz yaşamoykusu yazan Michael Holroyd, bugun saat 14.OO'de Turktngıliz Kultur Derneği'nde \ereceği "Whal Justifies Biograph)Yaşamöykusünü Dogrulayan Nedir?" konulu semineri yarın saat 10.00'da lstanbul Üniversitesi'nde konferans bıçıminde yıneleyecek. Holroyd, çarşamba gunu de saat 10.00'da Boğaziçi Üniversıtesi'nde "Bernard Shavt's BiographersBerhard Shaw'un Yaşamoykuculeri" konulu bir konferans, saat 14.OO'de Turkİngiliz Kultur Merkezi'nde ise "The Bloomsbury Group" konulu bir seminer sunacak. • EMİRGAN Parkı'ndaki Müzik Sarayı Beyaz Koşk'te "Rudolph Yalenlino Filmleri" toplu gosterısi çerçevesinde 5 kasım cumartesi günu saat P.OO'de unlu sanatçmın 1925 yapımı "CobraKobra" adlı fılmı ve sanatçının cenaze torenını konu edinen 1926 yapımı "Valentino FuneralCenaze Toreni" adlı belgesel gosterılecek. 6 kasım pazar gunu saat 17.OO'de ise 1922 yapımı "Blood and SandKanlı Meydan' ve Valentino'nun yönettiği Guzellık Yarışmasının 1923 yapımı belgeselı "American BeauitesAmerikan Güzelleri" gösteritecek. İSTANBUL EI Campesino Polis Radyosu neden Arabeskçi? Özel bir yasayla kurulan Polis Radyosu'nun yayınları çeşitli eleştirilere hedef oldu. Sabah saat dokuzdan akşam yediye kadar yayın yapan radyonun programında "arabesk" müzik türünün ağırhklı olması eleştirileri bu noktada yoğunlaştırdı. TRVde yayınlanması yasaklanan bu müzik türünün Polis Radyosu'nda günübirlik yayınlanması hakkmdaki eleştirilere bazı öğretim üyeleri de katıldı. Kendisiyie görüştüğümüz, adının yayınlanmasını istemeyen bir öğretim üyesi, Polis Radyosu'nun yayın politikası devletin "Kitle lletişim Araçları" üzerindeki lekelcilik politikasına' ters düşmektedir, dedi. Obür yandan, bu tür yayınlann "arabesk" müziğin yaygmlaşmasına neden olacağını belirten öğretim üyesi, bu durumun da toplum içinde birtakım olumsuz sonuçlara yol açacağmı da sözlerine ekledi. " ri de "EI Campesino" adıyla ünlu olan Valentin Gonzales'tir. Ceçtiğimiz günlerde Madrid'de ölen "EI Campesino", 78 yaşmdaydı ve çenesindeki savaştan kalma yaranın tümore dönüşmesi sonucu can verdi. Ama henüz 28 yaşındayken Cumhuriyetçi Ordu 'da general rütbesine yükselen ve komutasındaki askerleri katı bir disiplinle yoneten "EI Campesino "nun bundan sonra başına gelenler pişmiş tavuğun başına zor gelmiştir. Cumhuriyetçi birliklerin lç Savaş 'ta General Franco 'ya boyun eğmeleri uzerine, "EI Campesino" Moskova'ya sığındı. 1941 yılında Tkoçkistolduğu gerekçesiyle Moskova dışına çıkanldı ve Sibirya'ya sürüldü.Gözüpek EI Campesino 1948'de oradan kaçtı. Fransa'yayerleşti ve bu ülkede anılarmı yayımladı. Ardından Küba 'ya göçtü, ama orada da hukümete karşı komplo düzenlemekle suçlanarak cezaevine kondu. Anayurduna ancak 1978'de dönebilen "EI Campesino", hiç değilse son beş yılını yeniden demokrasiye kavuşan tspanya 'da huzurlu geçirdi. !sPany>a k Savaşı'nın, büyük adlarından bi Kocasının köse olduğunu neden sonra anımsadı Olay Fransa'nın küçük bir kentinde geçer. Öğlende kafayı çekmeye başlayan iki arkadaş, akşam olduğunda hızlarını alamazlar. Biri öbürüne der kv "Hadi bize gidelim. Son kadehı de orada atarız." Son kadehi birkaç tane daha izler. Seden sonra, alkol sisleri arasında aklını az buçük başına toplamayı başaran ev sahibi, arkadaşına: "Bu saatten sonra 40 kilometre yol tepip evine gidecek değitsin ya," der. "Yukarda bir konuk odası var. Orada yatarsm." Hemen ardından da yemek odasındaki halıya yığılıp sızar ve horlamaya başlar. Sarhoş ev sahibinin sarhoş konuğu, el yordamıyla merdiveni çıkar, bir kapıyı iter ve önüne gelen yatağa uzanır. ft/e yazık ki, uzandığı yatak ev sahibiyle karısının yatağıdır ve kadın yatakta uyumaktadır. Sarsıntıyla uyamp yamndakini kocası sanır ve olanlar olur. Konuk da, olup bitene akıl erdiremeyecek kadar sarhoştur. Ancak, neden sonra (ama neden sonra?) kadın yanındaki adamın sakalının yüzüne battığını hisseder. Oysa kocası kösedir. Hemen yataktan fırlar, haykırmaya koyulur. Aşağıda horlayan kocasının bir şey işitecek hali yoktur, ama evin büyük oğlu içeri dalar ve konuğu yaka paça dışan atar. Sarhoş konuk başına gelenler üzerineenikonu ayılmıştır. Süklüm püklüm yola düzülür. Şimdilerdeyse, ev sahibesinin "ırzına geçtiği" iddiasıyla gözaltına almdığından cezaevinde yatmakta ve önüne gelene yakınmaktadır: "Çok içmiştim, ortalık zifiri karanhktı, bir şey anımsamıyorum amh herhalde odanın yolunu şaşırdım. Doğrusu, yataktayken durumundan hoşnut olduğunu her haliyle belli eden kadının, sonradan böyle bir şey yapmasını ona hiç yakıştıramadıtn." ANKARA • SANATEVl Büyuk Salon'da "Sevgilime Tapıyorum", Kuçuk Salon'da "Tepepa" adlı Fılmler gösteriliyor. Opera ve Bale İSTANBUL •ÇAĞDAŞ Bale Topluluğu (lstanbul Belediye Konservatuvarı) Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda "Perseus Efsanesi", "Senfonik Şiir" \e "Nocus" adlı yapıtlan her pazar saaı 11.OO'de sergiliyor. HAYVANLAR tsmail Gülgeç TARİHTE BUGUN Mümtaz Ankan 31 Ekim 1892 'DE SU6LJN, ÛNUJ F/ZANSIZ SESTBC/Sf CAM/Lte SAINrSA£N£ 'İN "SAM50N İLE DAÜLA'OPBRASI, DOâDÜ6U K£NT OL4N PARİSTE İUİ KEZ vrt.izaJ SAHNELENOİ. KONUSU V£ MÛZİĞİN V DEKJ WA6NER ETKfSJ NE£>ENIYLE, TUTVCU FRANSlZ OP££A YÖNETİCJLEflİNCE REPOEOİLEN "SAMSON VB MLfLA*, tRANZ ÜSZT'İN DE YARI>/AAL4BIYIJ4, 1877'PE ALMANVA'PA WE/MAR KeNTİNDE SAHNEYE tCDklMUŞ VE &{ ŞA2I SASLAMlŞTr. DAHA SONBA B&JKSEL'PE DEOYNAAllP YANKJL4R UYANDIRINCA, PARİS DPBRAS/ KAÇİNILMA2 ÇAĞRIY/ YAPMIŞTI. "SAMSON İLE DAÜlA" BUfZAPA &A 8ÜYÜK RAŞARf SAĞLIYACAKT/. "SAMSONILE DAUIA* Müzik 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Kubilây abidesinin temeli merasimle atıldı İZMİR 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) Menemen hâdısesmde mkılâp için canını veren Cumhuriyet şehidi muallim Kubilây ve kahraman arkadaşları bekçı Hasan ve Şükrii 'nun mukaddes namlarına Menemen'de Yıldız Tepe'de dıkilecek olan abıdenin lemel atma merasimı yapılmıştır. Merasime tzmir'den gelen Halk Fırkası vilayet idare heyeti reisi Hâcim Muhıttin Beyle diğer azalar, 25 kişilik bir muallim grubu iştirak etmistir. Gazetemizın teşebbüsu ve hamiyetli vatandaşlanmızın yardımı ile hazırlanan bu heykelın temeli başında Menemenliler namma eczacı Kenan ve Hâcim Muhıttin Beyler birer hitabe ırat etmişlerdir. Menemen Belediye reısı ile aziz şehit Kubilây'ın annesi ve hemşıresi temete birer taş koymuşlardır. Bu merasimı muteakıp Kubilây'ın mezarına çelenkler konmuş ve fırka Menemen kazası reisi tarafından bir 31 Ekim 1933 nutuk söylenmışıı. Bundan sonra binlerce halk Kubilây'ın şehit düştüğu meydanda toplanmış, bir ağızdan Cumhuriyet Marşını söylemiştir. 19331983 onuncu Cumhuriyet yılımızın kutlulanma merasimine iştirak için gelmiş olan Macar heyetini kabul buyurmuşlar ve kendilerile uzunca bir müddet görüşmuşterdir. Macar kardeşlerimiz büyük reisin kabulünden fevkalâde miıtehassis olmuşlardır. Gazi Hazretleri Dün Macar heyvtini kabııl huvıırdular. A\KARA 30 (Telefonla) Reisıcumhur Hazretleri bu akşam saat beş ı a'idelerınde Turkıye Buyuk Millet Meclisi'm teşrif ederek MEÇHUL DOKTOR FAY WMY UONEL ATWflL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle