18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 31 EKİM 1983 CUMHURIYET SORDU PETER MEZGER YÂNTTLADI PETER MEZGER 1944'te F. Almanya'da Schwabisch Gmünd'te doğdu. Liseden sonra Göttingen'de siyaset ve tarih okudu. 1976'da Bavyera Televizyonuna redaktör olarak girdi. 1978 yılından itibaren yurt dışmda çalışmaya başladı. Şah'ın devrilmesi ve Humeyni'nin ilk yıllannda İran olaylanm ARD adına izledi. İki yıl süreyle İsrail bürosunda Arap olmayan Ortadoğu ülkeleri (bu arada Türkiye) masasım yönetti. 1983 nisamndan bu yana Turkiye'de daimi biiro kurmuş olan tek yabancı televizyon kuruluşu olan ARD'nin Türkiye bötümü şefı. ca, onceye oranla daha rahat çalışabileceğimi sandım. Ancak bu konuda yanıldığımı zaman zaman anhyorum. SİRMEN Hemen hemen altı aydır burada çalışmaya başladınız. Büronuzda kaç kişi var ve ARD'nin Türkiye bürosunun aylık masrafı ne kadar oluyor? MEZGER Buroda bir asistan bir kameraman ve bir de Türk gazeteci arkadaş ile birlikte dört kişiyiz. Yuvarlak bir rakam vermek gerekirse aylık masrafımız da 40.000 mark oluyor. Bu arada şunu da belirtmek isterim ki ARD dış ülkelerde en fazla muhabiri olan televizyon kuruluşudur. StRMEN Biraz önce "Türkiye'ye gelince, önceye oranla daha rahat çalışacagımı umdum. Am« zaman zaman yanıldığımı anhyorum" dediniz. Neden? MEZGER Türkiye'de büro kurduktan sonra elde ettiğim tek avantaj, artık bana basın kartını kaldığım süre için yani bir hafta ya da on gün için vermiyorlar yıllık olarak veriyorlar. Ama her turistin rahatlıkla çekebileceği fılmleri çekebilmek için dahi özel izne gerek var. Bizim dummumuzda bu çok güç. Çünkü habercilik sürat isteyen bir iş. Mesela ben bugün öğleden sonra Hamburg ile bir telefon konuşması yapabilirim. Hamburg da bana yann için bir film ısmarlayabilir. Bir Kapalıçarşıyi çekmek için müdürden izin alınacak. Bir camii çekmek için Diyanet işlerinden izin almak gerek. Bu durumda hızlı çahşmak mümkun değil. StRMEN Peki bu durumda haberler nasıl yetiştiriliyor? MEZGER Yeni bir kararname varmış gur.cel konularda haber toplama ve film çekme konusunda. Ne var ki, Başbakanhk kararnamesinden bizim temas ettiğimiz memurlarııı haberleri yok. Kaldı ki, kararnamenin kapsamı da dar. Yani bu kararnameye göre, aktüel habercilik karşılıklı konuşma interwiew oluyor. Ama sokakta fılm çekmek bu kapsama girmiyor. Hele mesela köprünün Fılmini çekmek Sıkıyonetimin iznine bağlı. Yanımıza koruma polisleri falan veriyorlar. StRMEN Son zamanlarda köprünün satışından çok söz ediliyor. Galiba bu satış işi film çekmekten daha kolay olacak. Peki sizce bu durum neden kaynakianıyor? Sizin haberlerinizden memnun olmadılar da ondan mı yapılıyor? MEZGER Bu durum bana karşı bir tutumdan kaynaklanmıyor. Aslında bu bir zihniyet meselesi, bir genel uygalama. Yabancı muhabirlere daha doğrusu yabancı televizyonculara bir olumsuz yaklaşım var yetkili makamlar tarafından. Oysa bir yabancı televizyoncuya, sanki bir casusmuş gibi bakmak yerine, dostça davranılırsa o muhabirin o ülkeye ilişkin yorumlan çok daha olumlu yöne çekilebilir. SİRMEN Sanıyonım bizde yabancı gazete muhabirlerinin çalışma koşulları dünyanın öbür ülkelerinde, yani obur Batı ülkelerinde olduğu gibi, değişiklik televizyon muhabirleriyle ilgili. Bu konuda, bazı karşılaştırmatar yapalım. Mesala yabancı televizyon muhabirlerinin çalışma koşulları F.Almanya'da nasıl tsrail'de nasıl? MEZGER F.Almanya'da Bundes presse'de akredite olan gazetecilerin hepsi için koşullar aynıdır. Yani bir yerli televizyoncu gibi çahşabilirler. Ancak F.Almanya'da mesela mahkeme salonlannda film ve resim çekmek yerli muhabirler için de yasaktır. Bunun dışında yabancılar için bazı konularda izin zorunlıığu vardır. Ama bu izni almak son derece de kolaydır ve bu zorunluk uygulamada çok basit bir formaliteden öteye geçmez. Israil'e gelince orada her şey çok daha kolay ve çok daha serbesttir. İsrail'de istediğiniz yere gidebilirsiniz, istediğinizi izne bağlı olmadan çekebilirsiniz. Hatta kışlalan bile. İsraillilerin bu konuda çok değişik bir yaklaşımı var. Onlara göre bir ülke hakkında lehinde aleyhinde ne söylenirse söylensin, tum bunların sonunda o ülkeye yalnızca yarar sağladığını düşünuyorlar. Ben oradaki çahşmalarım sırasında hiçbir güçlük çekmedim. StRMEN Burada karşılaştığınız güçlüklerin hafiflemesi için resmi bir başvunınuz oldu mu? MEZGER Hayır, ARD olarak böyle bir başvuruda bulunmadık. Ama ben bir kez bu konuda ilgililere bir mektup yazdım. Bunun yani sıra da karşılaştığım kişilere güçlüklerimi anlatıyorum ve bu arada bu büroyu neden açmak istediğimizi, bunun için ülkemizdeki hangi bürokratik engelleri aştığımızı ve büronun neden yararlı olacağını anlatmaya çalışıyorum. Ama ne dereceye kadar başarılı olduğumu bilemiyorum. StRMEN Peki Sayın Mezger, karşılaştığınız bürokratik engellerden söz ettiniz. Şimdi bir soru sormak istiyonım. Biirokratlann ve halkın size kişi olarak tepkileri nedir? Yani size yabancı olduğunuz için ters bir tepki gösterivorlar mı? Türkiye'de bir xenopobie,yabancılara karşı dttşmanlık ya da tepkiyle karşılaştınız mı? MEZGER Hayır sokaktaki insan bize daima iyi davrandı. Hele Alman olduğumuzu öğrenince, çok yakın ilgi de gördük. Türkiye'de kişisel olarak kimseden kotu bir davranış gormedim. StRMEN Ya politikacılar? Onların lavırian ne oluyor? MEZGER Onlarda da en ufak bir olumsuz tavır yok. Ama özellikle yeni politikacılarda gazeteci olarak bir nokta çok dikkatimi çekti. Nedense meramlarını açıkça anlatmama konusunda büyük özen gösteriyorlar. Elden geldiğince yuvarlak laflarla konuyu geçiştirmeye çalışıyorlar. Bu arada şu noktayı da belirtmek isterim. Bizim yaptığımız her program F.Almanya'da banta alınıyor Türk makamlan tarafından ve buraya gönderiliyor. Yani burada yaptığımız çalışmalar açık ve ne yaptığımızı en son haliyle Türk makamlan gorüyorlar. Bu işbirliğimiz o hale geldi ki, ben bir program çıkacağı zaman Bonn'daki Turk yetkililerine telefon ediyorum. "Bugün Türkiye ile ilgili bir programımız var seyredin" diye. StRMEN Türkçevi öğrenmekte olduğunuzu biliyorunı. Siz yeni politikacılanmızın son televizyon programlannı izlediniz mi? MEZGER Evet baştan sona kadar. StRMEN O zaman, onların meramlannı açık seçik anlatmamak konusundaki özenlerinin yalnız siz yabancı muhabirlere yönelik olduğunu hâlâ söyleyebiliyor musunuz? Yoksa Türk meslektaşlarını7.3. da aynı şekilde davrandıklan düşüncesinde misiniz? MEZGER Aslında dediğiniz gibi öğrenme aşamasındayım Turkçevi. O yüzden tumüyle anlayamadım konuşmaları. Ama belki bu da bir avantaj. Şöyle ki, mimikleri ve jestleri daha iyi takip edebiliyorsunuz ve belki de o yüzden sizin farkedemediğiniz bazı şeyleri farketmek benim için daha kolay oluyor. Mesela, mesleğinde çok başarılı olmuş, sonra da diplomatuk yapmış bir kişinin yine de siyasal konularda konuşurken ne denli güçlüklerle karşılaştığım görmek olanağını buldum. Buna karşılık mesela Özal'ın tam bir profesyonel olarak öbürlerini cebinden çıkaracak kadar usta olduğunu gördüm. ARD'nin Türkiye Böliimü Şcfi Peter Mezger (sağda), Ali SinDen'fe TRT resmi, Alman televizyonu eleştirel habercilik yapıyor ALİ SİRMEN Sayın Mezger siz Turkiye'de sürekli büro kuran ilk yabancı televizyon kuruluşu olan ARD'nin Türkiye bürosu şeflsiniz, sorulara geçmeden önce, ARD nedir bize kısaca anlatır mısınız? PETER MEZGER F.Alman yayın kuruluşlarının ortak bir yayın örgütüdür ARD ama bu birinci kanal dediğimiz kanaldan yayınları yapar. Almanya'da dokuz bölge televizyonu var. Bunlar üçüncü kanalda kendi bölgesel yayınlarıru yapar. Aynca, bu dokuz istasyonun katkıstyla birinci kanalda ARD yayın yapar. SİRMEN Kaç kişi izliyor ARD'yi? MEZGER Benim çalıştıgım haber programlanru 2022 milyon kişi izliyor. StRMEN Ne kadar Türk izliyor bu programlan? MEZGER Türklerin yoğun bir gece hayatı olmadığı için, genellikle akşamlan evde oturup televizyon izliyorlar. Bu durumda hele son zamanlarda en az yarısının bu programlan izlediklerini sanıyoruz. StRMEN Siz 1978den başiayarak İsrail'de çauşmışsııız. Bu arada Türkiye'yi de tsrail'den gidip gelerek izlemişsiniz. Oysa F.Alman' ya'da sayıları milyonu aşan Türkler yaşıyor. Neden Türkiye'yi tsrail'den izliyordunuz? Olaylan buradan izteyince programlanruz daba iyi olmadı mı? MEZGER Bürolann yeniden organize edilmesi uzun vadeli bir planlama sonucu oluyor. Siyasal gelişmeler bürolann organize edilmesine yol açan etkenleri de değiştiriyor. F.Almanya'da çok Türk olması, Turkiye'de büro açmamızın nedenlerinden biridir. Ama bu hazırlıklar uzun sürüyor. Türkiye bürosunun hazırlık çalışmaları da iki yıl sürdü ve bürokratik engeller yüzünden gecikti. Aslında ben büronun burada açılmasından sonra yaptığım işlerin farklı olduğunu pek hissetmedim. Ama programlan izleyenler, biz Türkiye'de çalışmaya başladıktan sonra durumu daha iyi yansıttığımız, Türkiye'nin konularına daha iyi yaklaştığımız kanısına varmışlar. Tabii ben tsrail'den buraya bir hafta on günlüğüne gelirken, kafamda hazır oluşmuş sorular vardı, onlara yanıt arıyordum, onları resme dönuştürmeye çalışıyordum. Oysa burada yaşayınca konulan kendim görüyorum ve sanıyonım ki daha gerçekçi programlar yapmak olanağına kavuşuyoruz. StRMEN Bürokratik engellerden söz ediyorsunuz.. F.Almanya'da da bürokratik engeller bu kadar büyük mıi? MEZGER Gündelik işlerimizde bürokrasi o kadar büyük engeller yaratmıyor. Ama uzun vadeli konularda öyle değil. Yine de bizdeki bürokratik engellerin Türkiye'deki kadar büyük olmadığmı belirtmek isterim. Türkiye bürosuna ben kendi çocuğum gibi bakıyorum. Gerçekte, böyle bir büro açılması için ısrar eden benim. StRMEN Acaba Türkiye'den de böyle bir istek geldi mi? Soruşumun nedeni şu: Biz Türkler ülkemtzle ilgili gaztecilerin, radyoculann, televizyonculann, yabancı ülkelerden buraya bakmalannı bürolannı yabancı ülkelerde kurup. buraya arada sırada geimelerinden haklı olarak bir tedirginlik duyuyoruz. Örneğin ARD'nin radyo muhabiri ki, Türkiye ile de ilgili ama Atina'da olunıyor. MEZGER Beni özellikle Bonn'daki Büyükelçilik ile Dışişleri Bakanlığı'nın o günlerdeki Enformasyon Dairesi Müdürü Kaya Toperi Türkiye'yi dışardan izlemek yerine, burada bir büro açmanın daha doğru olacağına inandırdı. Ben de bunları duyunca, büro açın Yabancı televizyonculara bir olumsuz yaklaşım var. Sanki bir casusmuş gibi bakmak yerine, dostça davranılırsa o muhahirin o ülkeye ilişkin yorumlan çok daha olumlu yöne çekilebilir. StRMEN Peki Sayın Mezger, »ize göre, önümüzdeki seçimİerde en şansh olan aday kim.' MEZGER Bence en şanslısı Özal'dır. StRMEN Turkçe ögrenmeye başladıgınıza göre ve bir televizyoncu olduğunuz da göz önünde bulundurulursa, siz bizim TRT'nin haber programları konnsunda içerik ve teknik olarak ne düşünüyorsunuz? MEZGER Olay, yani sizin TRT'nin haberciliğiyle bizimki çok değişik. TRT'de büyük ölçüde resmi açıklamalar demeçler var. Ustelik bunda da bir protokol sırası izleniyor. Bizdeki habercilik çok daha değişik. Bizde eleştiriyi içeren bir habercilik anlayışı var. Öte yandan, televizyonu radyodan ayıran olay resimdir. Türkiye'de bir tek demeçler var. Stüdyoda spiker masa başında bunlan anlatıyor. Bu televizyon esprisine aykırı bir şey. Aynı davranışla zaman zaman Almanya'da karşılaştığımızda bunu da eleştiriyoruz. Bazı arkadaşlarımız böyle programlar yapar. Biz de onlan eleştiririz. Televizyonda seyircinin olayla ilgili görüntüye ihtiyaa var. Aynı zamanda biz o olayın geçmişini ve çevresindeki gelişmeleri de görüntüleriz. StRMEN Sayın Mezger. Tabii gazetecilikte önemli olan bir tıaberi tam olarak vermek, etraflıca vermek ve objektif olarak vermek. Ama bir vabancı muhabirin amaçlarından biri tek tek haberlerin ötesinde çalıştığı ülkeyi kendi ulkesine daha iyi tanıtmak iki ülke arasında iki halk arasında dostluk köprulerini kurrnak ya da kurulmuş olanlan daha da pekiştirmektir sanınm. Şimdi şu sıralarda, F.Almanya'da bir bütün bir blok halinde olmasa bile kısmi diyelim Türklere karşı bir hareket var. Siz burada olduğunuz süre içinde, bu gibi girişimlerin saçma olduğunu Alman halkına göstermek, Türkiye'nin valnız güncel politik sonınlanyla değil, kultüriil ve sosyal yapılan zenginlikleri açısından Alman halkına tanıtümasında, olumlu bir katkıda bulunduğunuz kanısında mısınız? ARADA BİR MEHMET ALİ TUNABOYLU SEÇMEN PARTİSİNİ ARIYOR ÎktisaiçıBankacı Dışarıdan Arpa Almak! Geçen yıl Toprak Mahsulleri Ofisi'nin arpa ahmları doyurucu olmaktan uzak kalmıştı. Bu yıi arpa sıkıntısı çekilmesine ise arpa üretiminin azalması neden olmuştur. Geçen yıl arpaya verilen taban fiyatı, üretimın düşmesinde etkili olmuştur. Köylü elindeki arpayı daha yüksek fiyat veren tüccara satmış ve tüccar da bir kısım arpayı hammadde olarak kullanan bira fabrikalarına aktarmayı planlamış, bu nedenle de beklemeyi yeğlemiş, böylece arpa sıkıntısı başlamıştı. Bu yıl arpa ekim alanlarının buğday, mercirnek ve başka ürünlere kaydırılması ve hava koşulları arpa üretimini büsbütün düşürmüştür. Sayın Ticaret Bakanımıza göre, hükümetımiz hayvan yemi gereksinimi ve bira hammaddesini karşılamak ve spekülâtif fıyat artışlarına meydan vermemek için arpa dışalımına karar vermiş bulunmaktadır. Dışalım dolarla yapılacağı için, ardmdan bazı sorunları da getirecek; bir tarım ülkesi ve kendi kendine yeterli olan Türki ye'nin dolarla tarım ürünü ithal ederse, esas gereksinimleri olan 10 milyar dolarlık dışalımı nasıl karşılayacaktır? (Ki bu dışalımın şu anda 7 milyar dolarlık bölümü yapılmıştır.) Türkiye bugün dünyada besin maddesi dışalımında bulunmayan, kendi kendine yeterli yedı ülkeden birisidir. Türkiye, buğday, sanayi bitkileri, meyve, sebze ve baklagillerden büyük üretim artışları sağlayarak ve bu alanda geniş çapta dışsatıma yönelerek milyarlarca liralık döviz kazanması olanağına sahip bir ülkedir. Yine, Türkiye, Ortak Pazar ülkeleri içinde hayvan variığı en yüksek olan bir ülkedir. Bu hayvan potansiyelinin değerinin çok yüksek olduğu da bilinmektedir. Hayvan potansiyeli yüksek bir ülkede hayvan yeminin önemi açıktır. Durum böylesine açıkken şimdi hayvan besini olarak dövizle dışardan arpa almak üzücü bir olay değil midir? Arpa üretiminin azalmasında hava koşulları, bazı ekim alanlarına öbür tarım ürünlerinin ekilmesi etken olmakla beraber, esas etken taban fiyatlarıdır. Ve arpa dışalımı, taban fiyatı değer ölçüde tespit edilemeyen bir ürünün üretiminde, gelecek yıllarda belirli oranda düşme olacağını göstermesi bakımından üzerinde önemle durulması gereken bir husustur. Tarımda teknolojik gelişmelerden yaranlanarak verimi arttırmak, maliyeti düşürmek ve böylece çiftçinin gelirini yükseltmek tam anlamı ile sağlanamadığından tarım ürünlerinin taban fiyatlarının tesbitinde, girdilerdeki süratli artışlar ve dışalım zorunda kalındığında ödeneck döviz de düşünülerek alım fiyatını buna göre belırlemek kaçınılmaz olmaktadır. Fiyat belirlemesinde her yıl yapılan yüzde 1722 arasındaki zam bazı ürünlerin değer fiyatı olmaktan uzaktır. Köylünün memnuniyetsizliği ile beraber, o ürün Ofis'e veya birliklere satılmayıp serbest piyasaya aktarılarak, çiftçinin yerine aracının açıktan para kazanmasına, dışalıma ve gelecek yıl o ürünün üretiminin düşmesine neden olmaktadır. Fiyat yeterli olmadığı sürece bugün arpa, yann buğday ve gelecek yıllarda başka tarım ürünlerinin dışalımı devreye gırerse ne olacaktır? Yazık kı aynca tanm kesiminde gerileme görülmektedir. Oysa tarım kesimi 1982 yılında 6,2 gibi hızlı bir büyüme göstermiş ve GSMH büyüme hızının yüzde 4,6 olarak gerçekleşmesini sağlamıştı. 1983 yılı için aynı şeyleri söylemeye olanak yoktur ve tarıma dönük uygulamalann olumsuz etkileri belirginleşmektedir. Nitekim, 1983 yılının ilk beş ayında buğday dışalımı için 83,3 milyon, öbür tarım ve hayvancılık ürünleri adı altında 11,6 milyon dolarlık dışalım yapılmıştır. Dış ödemeler dengesi bugün açık vermekte, önümüzdeki yıllarda dış borç ana para ve faız ödemelerı ağırlaşırken ve işçi döviz girişleri azalırken, dışalım listelerine tarım ürünleri girerse bunun altından nasıl kalkabiliriz? Tarımda iş gücü azalmakta, kırsal bölgelerden büyük şehirlere akın olmakta; şehirlerin besin gereksiniminin karşılanması sorunu da ortaya çıkmaktadır. 1983 yılında tarım sektöründe üretimde gerilemenin yüzde 2,6 olacağı soylenmektedir. Bunlar, dünden düşünülmesi gereken sorunlardır. Aynca şehirlere akın devam ederken, tarım işgücü azalırken, tarımda istenilen düzeyde üretim nasıl sağlanacaktır. Olumsuz etkenlere bir de yetersiz taban fiyatını eklerseniz durum büsbütün acı olur. Bugüne kadar kendi kendine yeten ülkemiz bir de tarım ürünü dışalımı yapmak zorunda kaltrsa, dövizi nereden bulunacaktır? Gazete haberlerine göre. üreticiden 18 liraya arpa alan Toprak Mahsulleri Ofisi, eylül 1983 ayında kilosu 40 liradan arpa dışalımı yapmıştır! Yazık!. noKta Bu sayıda: Şahın Alpav.çetın Altan, *ekın Aral, cunevt Arcayurek, Menmet Barlas, MuârnrnerYaşar BostaiKi.ısmaıl Cem, Cunerı Cıvaoğlu, Gekır COfkun, Anmet Nedım Çetin, Yaıçın Doğan, Teoman Erel, Anmet Kabaklı, ugurMumCu, Hasan Pıiur, MumUz Soysal, Esen unür, Hasan Yıtmaer. rtA«, ve s>yaset ölımcıier seçın tanmmı yaotılar tunzm sunar Aturban abantoteii 22 500 * ** 2830 Ekim SAPANCA VAKIF TURİSTIK OTELİ 13 500 Göl manzaralı odalar Sarb*ro< Buıvırı. 35/5 Bejlktıj T«: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 Sl 2730 Ekim SEÇMEN PARTİSİNİ ARIYOR • Söz sırası: Kasım Cülek • 29 Ekim ve H.V. velidedeoğlu • Af tartışması: Mapusluk zor zenaat Suıava Dogru (Eksik sayılan 75 TL'lik pul "ondererek isteyebilirsiniz.) isteme adresi: Turkocağı Cad. 3941 Cağaloglutstanbul Kuşe kapak,ofset baskı 68 sayfa, 150 Ura Yayınlan "güveniiir yayınalık" kitaplığınızınBL^,^ değeri SANAT 35. sayı İLETİŞİM VE ÇAĞDAŞ YORUMLAR MALİYE BAKANLIĞI BANKALAR YEMİNLİ MURAKIP MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Türkiye'de faaliyetıe bulunan bankaların inceleme ve denetimine yetkili MALİYE BAKANL1Ğ1 a\NKALAR YEMİNLİ MURAK1PLARI KURULU BAŞKANLIĞI'nca 5.12.1983 Pazartesi günü saal 09.30'da haşlamak iızere yapılacak yarışma sınavı ile yeterli sayıda Bankalar Yeminli Murakıp Muavini alınacaktır. Sınava katılabilmek için: a Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesindeki nitelikleri taşımak, b 1983 yılı Ocak ayı başında 30 yaşını doldurmamış olmak, c Siyasal Bilgiler, Iktisat, Hukuk, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ldari tlimler Fakulteleri, tktisadı ve Ticarı llimler Akademileri veya meslek konusuyla ilgili diğer yüksek öğrenim kurumlarından (bunların eşıti vabancı fakülte ve okullardan) birini bitirmiş oimak gerekmektedir. lstekülerin sınav için gerekli belgelerle sınav konularını belirten broşüru Ankara'da "Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu BaşkanhğVndan, Istanbul'da Kaıaköy Maliv'e Binasındaki Kurul'un Istanbul Grup Başkanlığı'ndan veya adlan geçen fakulte ve akademilerden bizzat veya mektupla sağlayarak başvurma ve kayıt işlemi için en geç 28.11.1983 Pazartesi günu çalışma saatinin bitimine kadar Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Baskanlığı'na başvurmalan ilan olunur. Basın 25291 TRT'de biiYük ölçüde resmi açıklamalar, demeçler var. Televizyonu radyodan ayıran olay resimdir. Türkiye'de bir tek demeçler var. Stüdyoda spiker masa başından bunları anlatıyor. Bu televizyon esprisine aykırı bir şey. Televizyonu radyodan ayıran olay resimdir. MEZGER Zaten benim burada bulunma nedenim de bu. Bu büronun kurulmasının onaylanmasındaki en buyük yaklaşım da bu oldu. Türkiye gerek askeri gerek siyasal açıdan Almanya için son derecede önemli bir ülke. İsraü'den çok daha önemli olduğu kanısındayım. Bu arada şunu da belirtmek isterim ki, Türkiye'nin yalnızca çobanlardan ibaret olmadığını, bu ülkede çok zengin ve eski bir kültür birikimi olduğunu da göstermektir bizim amacımız. Şuna da inanıyorum ki halkı bilgilendirmek ve bir çok önyargının aşılmasına büyuk ölçüde yardımcı olur. StRMEN Peki, bu çabanızda daha başınlı olabilmeniz için size ne gibi kolayhklar sağlanmasını istiyorsunuz? Karşılaştığınız bürokratik engellerin nasıl hafifletilebilecegi konusunda somut görüşleriniz var mı? MEZGER En azmdan tanınabilinen ve Türkiye'de akredite olan televizyonculara daha başka türlü davranılması gerekir. Çünkü bizim yaptığımız her iş zaten ekrana çıkıyor, zaten görünüyor önemli olan bizim yaptığımız işin doğru anlaşılabilmesi. Örneğin, Türkiye'de duruşmalar basına açık oluyor. Eğer bize çekim izni verilirse biz orada ne olduğunu yansıtacağız. Ama verilmeyince daha iyi olmuyor. Bizim kamuoyu, sanki orada kötü bir şeyler oluyor da onun için filmi çekilemiyor sanabilir. Oysa çeksek oradaki olayları objektif olarak yansıtınz ve önyargıları önleriz. Bir de normal şartlarda bize kapıların açık olması, parlamentodaki, sokaktaki kişilerle rahatca konuşabilmemiz gerekir ki, olaylan objektif olarak yansıtalım ve önyargıları ortadan kaldırabilelim. Benim kişisel bir düşüncem var. En iyi bir filmin altına öyle kötü bir yorum yapılabilir ki, herşey aleyhte gozukür. Aynı şekilde en kötu filmin altına öyle bir yorum yapılır ki herşey lehte görünebilir. Bizde daha önemli olan muhabire karşı davranışta daha olumlu davranmak. Böylece yanlış anlamalar önlenebilir. Türkiye hakkındaki yorumlann zaman zaman olumsuz olmasının nedeni biraz da bu tamnmaraa ve engelleme yüzünden tanınmama nedenidir. Eğer herşey daha açık bırakılsa, Türkiye daha kolayca tanınıp tanıtılsa bu olumsuz yorumlar büyük oiçüde azalır kanısındayım. Burada tum bu konuştuklarımız gazeteciler arasında teknik zorluklann dile getirilmesidir. Belki de bunu yaparken biraz eleştirici bir tavır aldım. Ama şu noktayı da içtenlikle belirtmek isterim. Ben ve karım Türkiye'de olmaktan, Turkiye'de yaşamaktan ve burada çahşmaktan memnunuz mutluyuz. Bu noktayı özellikle vurgulamak isterim. StRMEN Teşekkür ederim Sayın Mezger. Rotatıf ler Doğru da Söyler... lletişim Teknolojısindeki Gelişmelerin Ulusal Kültürlere ve Gelişmekte olan Ülkelere Etkisi lletişim Alanına Liberal Yaklaşım ve Çağdaş Yorumlar Çağdaş Yasamda Televizyon ve Video Yazılarıyla: Hıfzı TOPUZ / Raşit KAYA / Aysel AZİZ / Mahmut T. ÖNGOREN / Ertuğrul ÖZKÖK Çızgileriyle: Nezih DANYAL / Ferruh DOĞAN / H. DUMLUPINAR / Mustafa OKAN / Tan ORAL Aynca: Nobel Barış Odulleri: Bir Ödülün Anatomisi / Güney GÖNENÇ "Halkın İyi Şeylere Hayır Demeyeceğine İnanıyorum" / Suna KAN Fotografın Belgecı Kullanımı: "Ankara" Çalışması / Kemal CENGİZKAN Lotus Konuşması: "Yazarın Görevi..." / Ataol BEHRAMOĞLU Yitirdiklerimiz: Murat Sarıca Şerif Tekben / Şükran KURDAKUL Ders kitapları: Çocuk Yaratıcılığının Sulandırılması / ÜmıtSARlASLAN "Orta Eğitimde Tarih Kitapları" Üzerine / Oğuz OYAN "İnsan Nasıl İnsan Oldu" ve Düşündürdükleri / Hüseyin FERHAD Türkoloji Calışmalarında Adımlar Kitap yazıları, satranç sayfası Adres Emek (şhanı (Gokdeien) Kat: 10, Yenisehır Ankara T.C. ZEYTİNBURNU İCRA MEMURLUĞU Dosya No: 983/934 T. Menkulün Açık Arttırma İLÂNI Bir borçtan doiayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırma 3/11/1983 günü saat 14.4515.00'de, Yenidoğaı. Mah. 45/3 Sok. No. 16, Zeytinburnu'nda yapılacak ve o günü kıymetkrinin *>t 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 4/11 /1983 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fıat verene satılacağı ve satış şartnamenin icra dosyasından görülebileceği masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğınin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla ıcra memurluğuna başvurmalan ilân olunur. Muhammen kıymeti Lira Krş. 1.500.000.300.000.Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 200 1 Kovalı soba T.K.220 markalı (KomurTalaş sobası) 34 PU 056 Plakalı B.22543426 Adet Motor ve J.30816188 Şase numaralı Dodge mark a kırmızıKremMavi boyalı kamyonet Basın • 11847 adet DtŞ TABtBt ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Duragı, Gazeteciler Yapı Kooperatirı C/3 Blok. D. 7 Saat: 913 Tel:l64 57 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle