25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 11 OCAK 1983 I Dünyada Türkiye'de Araştırma Servisi SİYASAL PARTrLER Partilerin yasalara girişi, aralarındaki rekabeti düzenlemek amacıyla oldu. Totaliter ya da otoriter rejim dönemlerinden geçen ülkeler ise demokratik düzeni yeniden yerlestirirken yaptıkları anayasalarda partüere yer verdiler. yer Siyasal partüere anayasalarında yer veren ülkeler: İtalya, F. Almanva, Fransa. Tiirk've, Portekiz, İsveç... 7 kasımda kabu) edilen yeni anayasamızda partilerin uyacakları sınırlama ve zorunluklar ayrıntılı biçimde belirtiliyor. mesmi ongörmektedır Ancak kurularak partilenn nıteligı ile ıleili herhangı bir sınırlama sriz konusu olmadıg:ı için «kabul» kosuln bir formalıteden ıbarettır.> Anavasası'nda sivasal parti lerden söz edpn ikinci ülke İtalya olmustur 1974'de kabul edilen ttalvan Anayasasi «siyasaJ partllerln serbestçe kurulabileceği» hükmünü taşımaktadır nin varlığını tehlikeye döşüren nartilerin anavasal olmadıginı. bu hususa Federal Anavasa Mahkemesinin karar vereceğini» belırtıvordu Sıva sal par*ilerle ilgılı d;§er kuralların vasalarla düzenieneceğı de belirtiliyordu. dır. Bunlara uymayan partiler temellî kapatılır» denıyor; siyasal partilerin gelir ve gıderlerini denetieme, anayasaya aykırılıkları durumunda kapatılmaları yetkısı Anaya sa Mahkemesine verıHyordu Parti sözünün gectiği ilk yasa muhalefet liderine maaş icindi Gayrettepe Emnıyet Müdürlügü binasının smema saionunda dün velilere verılen, uyuşturucu maddelerle ilgili konferansta konuşan ısmi açıklanmayan genç bir kadın, erome lise ikinci sınıfta bir arkadaşının ısran üzerin e başladığını söyledi ve «eroini alabümek için kızlığımı teslim ettim» dedi. Genç kadın sözlerıni şöyle sürdiirdU: «Sonralan ise yattığım erkeklerin sayısı şu anda akIımda değil, çünktt ev, randevu eviydi. tki yıl tedavi görmeme karşın ben şu anda bir ölüytim. Sizden isteğim çocuklarınıza iyi davranın ve beni daima hatırlayın». Emniyet Müdiirü Şükrü Balcı da konuşmasmda uyuşturucu maddsler konusunda bılgı verırken, «ülkemizde yeni tırmanış gösteren bu tehlikeli yaranın kangren olmadan önlenmesi» gerektiğıni soyledı. Balcı «Çocuklannıza baskı yapmayın, gençlerin uyuşturucuya itilmesinin en önenıli nedeni düzensiz bir aile yaşantısıdır» dedi. Konferansta konuşan Ord. Prof. Sulhi Dfrnmezer, Tıirkiye'deki cezaJarın dünyanın hiçbir ülkesmde olmadığını bildirdı. Ve «Diğer ijlkelerde cezaların yerine tedavi edici maddeler vardır» diye konuştu. Vali Nevzat Ayaz'la birhkte çok sayıda velinin katıldığı konferansta velilere uyuşturucu maddeieri konu alan slaytlar gdsterildi ve uyuşturucu maddeler tanıtıldı. 1970'lerde iki Avrupa ülkesi daha yeni anayasalarında siyasal partilere yer verdiler Bu Ulkeler Portekiz ve Isveç' tir. Portekiz'de Nısan 1974'de Salazar Caetano diktatrirlü ğünün Sılahlı Kuvvetler tara fından devrümesınden sonrn Nısan 1974'te vapıian seçım lerle olusturu'an Kurucu sonra, Nısan W7fi'da Porte kiî'in bugün yüruriükte o lan anayasasını kabul etmış tır. Portekız'ın 1910 ve 1933 tarihli anayasalanndan sonra ki bu üçünpu a^ayasası, 312 maddeden oluşan aynntılı bir anayasadır Bu anayasa nın «Siyasal Partiler ve Muhalefrt Hakkı» başlıklı 117 maddesı aynen şöyle demek tedır «1 Siyasül parti'er doğ rudan genel oyla secilen organlarda demokratik llkelere uygun olarak temsil edileceklerdir. 2. Azınhklar Anayasa' nın koymuş olduğu koşullara uygun olarak demokratik mu halefet hakkına sahiptir.» Gdrüldüğu gıbi, bu madde, liberal demokrasinin temel ilkelerinden bıri olan çoğunluğun yönetim hakkına karşı, azınlığın muhalefet etme hakkmı güvence altına almaktadır. tsveç'te anayasa Uç ayrı anayasal kanundan oluşmaktadır Hiikümet Biçimi Hakkm da Kanun (1974). Saltanat Kanunu (1810) ve Basın ÖzEÜrlüğü Kanunu (19491 Hükümet Biçimi Hakkmda kanun'un 1809 tarihli eski şekli nın yerini alan 1974 tarihli ye ni şekli, parlamentodaki san dalyelerin sivasal partiler arasında da^llacağını ve parlamentoda ancak tüm ülkede kullanılan geçerli oyların %4' ünü vP bir seçım bölşesinde °î)12'sını alan partı'erin temsıl adılebilecegını belirterek, siyasal partılerden söz etmektedir. Böylece. İsveç Anayasası parlamentoda temsil esaslan nedeniyle partilere yer vermektedir. (Arkası 9. Sayfada) MPOIIS, kuruluşundan bir yıl & Yeni Portekiz ve İsveç Anayasaları Eroin için kizlıgımı verdim 2Siyasal gelışmelerin doğal bîr ürünü olarak ortaya çıkan siyasal partiler uzun sü re hukuki düzenlemelere konu olmadılar. Bugün de demokratik ülkelerin çoğunda siyasal partilerin özel bir hukuki statttsü bulunmamaktadır. Bazı ülkelerde siyasal partiler derneklerl düzenleyen kanunlara bagh olarak faaliyet göstermektedir. Seçim kanunlarmda. meclis iç tüzüklerinde ve diSer kanunlarda partilerle do&rudan veva doiavlı olarak ileili dağınık hükfimler bulunmaktadır Sivasal partilerin doğrudan va da dolavh olarak vasalara eirmeleri, seçimlerde adaylar ve partiler arasında rekabeti mümkün oldugu kadar pşit koşullara getirme endişesiyle alman önlemlerle ilgili olmıış *ur. Bunun örnekleri A.BD', tngiltere ve Fransa'da riişvet ve baskı vasagı getiren, oartilerîn gelir ve sriderlerini sınırlavan, hesarjlarını kamuva acıklama zorunlulııSu kovan ve oronaganda vanma hakkını eşitlik essslprına rtavanriıran vasalardır İskandinav ülkelerinde Dirtilerden ilk kez söz eden seo'm kanunlan olmustur însHtere'de «parti» sözünün geçtiği ilk kanun 1937 tarihlı, muhalejet lideri. ne devletçe maaş bağlanması nı öngören yasadır £ Fransa ve İtalya anayasalarında Sakallılar, Edebiyat FakültesiVıe sokulmadı Haber Servisi Sakal meselesı DM'de tartışılırken İstan bul Edebiyat Pakültesi'nde kıhkkıyafetı uygun bulunmayan lar dun okula almmadılar. Geçtıgımız curna gunU Edebıyat Fakültesı panosuna «aşırı bıyıklı, sakallı, başörtülii ve kravatsız öğrencllerin» pazartesı gunünden başlayarak okula alınmayacağı yolunda b:r yazı yazılmasından sonra. dun fakulte gınşmde saç, sakal, kravat ve başortü kontrolu yapılrraya başlandı. Sabah ders saatlermde fakültelenne gelen öğrenciler, ka pıdaki polısler ve diğer gdrevlılerce durdurularak, Rüık kıyafetı gözden geçınldıkten son ra «uygun buluıunayanlar» gerı çevnldıler. Uygulamanın başlamasından kısa bir süre sonra, fakülte kapısında başörtülüler, sakallılar, kılık ^uyafeti uygun olmayanlar ve «aşın bıyıkhlar», ayrı ayrı guruplar oluşturdular DM'DE SAKAL TARTIŞILDI Universite öğretim üyelerinin sakalları Daruşma Mecllsi'nde de tartışma konusu yapıldı. Mardin Uyesı Beşir Hamitoğullan, «ekonomlde liberalleşmeye gidilirken sakallar devletleştlriliyor» biçiminde konuştu. Danışma Meclisi'nın dünkü birleşiminde yüksek öğretim kurumları teşkilatı hafckında yasa hükmünde kararnamenin görüşülmesi sırasında konuşan Hamitoğullan, Türkiye'nin ekonomik ve siyasal yönden önemli sorunları bulundu ğu bir ortamda birkaç kişinin sakalıyla uğraşılmasını eleştirerek «ciddi sorunlar yerine sa kalla oğraşılması hazin bir t» cellldir. Bu gayriciddttiğin somut bir yansımasıdır.» dedi. Üniversitelerin bir orta öğretim kuruluşu olmadığını kay(Arkası 9. Sayfada) IÇARESİZ KALDILAR tbrahim Kesikkulak'ın, ülüsünün başin da anne Sultan ile çocukları Zeynep, Haluk, Gülbeyaz ve Necla. Siyasal partilerin anayasalara girişi ise tkinci Dünya Savaşı'ndan sonradır. Totaliter ya da otoriter refim dönemlerinden geçen bazı ülkeler, demokratik düzeni veniden yerleşMrirken yaptıkları anayasalarda sivasal partüere yer verdiler. Mavıs 1946'da vapılan referandumla reddedi len Pransız Anayasa Tasansı siyasal partilerin «nr?iit1ü bir eruo olarak parlamento calısmalarına katılabilecekleri»nden söz edivordu. Pransa'da bugün vürürlükte olan 1958 tarihli Besinci Cumhuriyet anavasası, sivasaı partüere seCimlerde oynadıklan rolden söz ederek deSinmektedir. (özel bir sivasal partiler kanunu bulunmayan Frsnsa'da sivasal partiler, 1901 tarihli der nekler kanununa efire faalivet Erfistermektedir Bu kanun uvarınca Fransa'da sivasal parti kurmak için bulunulan bölgenin en üst miilki amirine parti kurucularımn adlannın ve parti tüzügünün bildirilmesi yeterli olmaktadır. Kanun, başvurunun yetkili makam tarafmdan kabul edil m Türk Anayasasrnda Sıyasi partilere anayasasında yer veren bir ülke de Tür kiye oldu. 27 Mayıs Devrımı' 0 | F. Almanys nd«n sonra, 1961'de yapılan referandumla kabul edilen Türkiye Anayasası'mn 56. ve Sivasal oartılprp anavasa sında ilk kez »enisee bir ver 57. maddeieri siyasal partiayıran ülke Federal Alman lerle ılgilıydı. 56. madde «Siyasi partiler öncedetı izin alya'dır. 1949 tarihli F Alman madan kurulur ve serbestçe anavasası bir maddesini siya faaliyette bulunurlar.. Ister sal partüere avırmaktadır. iktidarda ister muhalefette Bcnn Anayasası'mn 21. mad olsunlar, demokratik siyasi desi. halkın iradesinin oluş hayatın vazgeçilmez unsurlamasma katılacak olan siyasal ndır,» diyordu. partilerin serbestçe kurulablBu maddeye Temmuz 1971' lecegini: partilerin iç örgtit de konulan bir ek ile partilenmelerinin demokratik (!ke lere devlet yardımı yapılmalere uvsun olması ve selir sı bir anayasa, hükmü haline kavnaklarını kamuva açıkla getırildi. (Bu konuya ilerimaları zorunluluklarmı öngö de döneceğiz.) 57. maddede rüyor Aynı madde, ikinci ise, siyasal partilerin «tüzükfıkrasında «Amaçları gereği leri, programlan ve faalivetya da vandaslanmn davranış leri, Insan hak ve hürrivetlelan sonucu özgiir demokra rine dayanan demokratik ve tik temel diizene zarar ver laik Cumhuriyet ilkelerine meye ya da bu düzeni ortave Devletln ülkesi ve milledan kaldırmaya vönelen veya tiyle bölünmezliği temel hükFederal Alman Cumhuıiyetr müne uygun otmak zorunda 4 çocıık babası tombalacı Verem Haftası'nın ilk gününde veremden öldü Istanbol Haber Servisi Ve rem Savaş Haftası dün başlar ken, Küçükköy Esentepe'de 4 çocuk babası tbrahim Kesikku lak (46) veremden can verdi. îstanbul'da «Verem Eğitim ve Propaganda Haftası» dün Istanbul Verem Savaş Derneğı yöneticilerinin Taksim Cumhu riyet Anıtj önünde saygı duruşu ve anıta çelenk koymalan ile başladı. Daha sonra derneğin Taksim'deki merkez binasında bir basm toplantısı düzenleyen Dr. Zfilftt Sami özgen Türkiye' de vereme yakalananlannın sa yısının 86 bin kişiye ulaştığmı bildirdi, vilayet ve belediye yet kıJilerini yere tükürmeme kanı panyası açmaya çağıran özgen yere tüküren herkesten para ce zası aunmasını istedi. Dernek Yönetim Kurulu üye lerındetı Dr. Necmettin Keleşoğlu da verem mikroplarınm si gara dumaru gibl havada dola şabildiklerine dikkati çekerek «bu nedenle hasta odalannın otobfislerin, vapuriarın kapalı salonlann sık sık havalandınlması gerekir» dedi. Küçükköy Esentepe'de lkl gözlü bir gecekonduda dün sa bah tüberkülozdan ölen tbrahim Kesikkulak, ardında en bü yüğü 15, en küçüğü 7 yavında dört çocuk ile gözleri yaşlı çaresiz eşinl bıraktı. Doğu Avrupa'da dikkatle izlenen Macaristan örneği Özel girişimcilik teşvik ediliyor Federal Alman «Der Spiegel» derpsine göre Macaristan, diğer Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla daha iyi ekonomik durumda olmasım, uyguladığı «Kızıl Kapitalizme» borçlu. Dış Haberler Servisi Doğu Avrupa ekonomilerl arasında değişik bir konu ma sahip olan Macaristan' da isçiler boş zamanlarmda «özel girişimci» oluyorlar. Işletmelere kâr esasına göre çalışmaları İçin ge nlş özerkllk veren Macarls tan, bir yandan da işçilerl kendilerine ait işler yaparak ek gellr sağlamaya teş vik ediyor. Alman «Spiegel» dergisi ne göre Macaristan, Doğu Avrupa'daki diğer ülkelere oranla bir «refah ülkesi» olmasını uyguladığı «kml kapitalizm»e borçlu. örneğin ziraat mühendisl Mathlas Krebs ülkenin batısındaki Mor köyün de çalışıyor. Devletten 50 yıllığına klraladığı bir ya maç üzerinde bağcılık yaparak ek gelir sağlıyor. Da ha önce ısırgan otlanyla kaplı yamaçtan şimdl Krebs 12 bin Forinfllk (60 bih T.L.) ayhk ücretlnl iki katına çıkarıyor. Budapeşte'deki «Terta» telefon fabrlkasmda torna cı olarak çalışan Ferenc Takacs ise, akşam paydosundan sonra ya da hafta sonlarmda on arkadaşıyla birlikte fabrikasmm araç gereçlerinden kendi he sabma yararlanıyor. Bir «Çalışma Birliği» oluşturan 11 arkadaş ihtiyaç du yulan ürünleri üretlp çahştıklan fabrikaya satıyor lar. Aralanndan seçtlklerl m bir yön«tlcl fabrl&a müdü rüyle konuşarak neler üre tileceği ve ek ücretln miktarı üzerinde anlaşmaya varıyor. tki taraf da kârlı çıkıyor. Sonuçta diğer Doğu Avrupa ülkelerlnden farklı olarak Macarlar kendl pa ralanyla, döviz peşinde koşmadan istedikleri malı mağazalarda bulablliyorlar. Fransız kozmotik ürün leri, Amerikan plakları, Japon müzik setleri, Avru pa mallanndan geri kalmayan yerll ürünler, bun lar herhangl bir Doğu Av rupa ülkeslnde resmi ma ğazalarda bulunmayan sey ler. Köylüler, billmsel teknik ler ışığında «tarım birlikleri» içinde ya da kendl başlanna topragı lşlemekte serbest bırakılmış. «Ta rım Birlikleri» İse ziraat mühendislerlnce geliştlrilmlş beş üretim slste'ml arasında terclh yapablllyor. Ziraat mühendlslerl tanm birlikleri icln toprak anallzlerl yapıyor, toprağın hangi derinliğe kadar don duğunu saptıyor, hatta yağmurlu günleri hesaplıyorlar. 1ANKARA Yüksek Ha kem Kurulu zoru başardı. Yaşantısında hiç toplu sözleşme görmemiş. sözieşmeleri şu ya da bu biçimde kendisine konu edinmemiş, toplu sözleşme lerle yakından uzaktan il ?ısi olmayan raportörlerle ise başlayıp, iki yılda 1 nıılyon 707 bi n 698 işçinin toplu sözleşmesini ye nıledi Bu toplu sözleşmelpr yenilenirken, kimi kez ücretlere yüzde 67 oranm da zam yaparken, kimi kez de, işverenlerin «müm künse» işçilerin otomobil Ierini koyabilmeleri için otopprk yapmasına ilişkin hüknmler getirdi Milypnlarca kişinin ya^ayabilmeleri için gerekli karsrlan alan Yüksek Ha kem Kurulu'nda busün 50 kadar personel çalışıyor. Ama nasıl? örneğin. Yüksek Hakem Kurulu'nun demirf«*ş eşyası voktur. Yasası vardır kurul üyeleri vardır, personeli de vardır ama kurula ait bir tek de rpirbaş eşyası yoktur. Kendisine benzer yasal bir kurulus olan Yüksek Öğretim Kurulu'nun Selanik caddesindeki gibi kcskccaman bir binası voktur Yüksek Hakem Kurulu, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nün ikinci katmda adeta garip bir kiracı gibi oturmaktadır. Yenilenmek üzere gelen toplu sözleşmelerin dosyalandı w camlı dolaplann üzerin dr. «SSK Genel MüdürlÜğ f» vazıhdır. l YHK, hie toplu sözleşme görmemiş uzman lardan olustu 9 İld yılda 1 milyon 707 bin 698 işçinin toplu sözleşmesi yenilendi. £:pçirmeleri amacıyla kurula uzmanlar aluıdı. Bu raportorler. büyük Bakan lıklardan ve işçi çalıştıran Kamu îktisadi Teşebbüsle ri nden seçildiler. Uzmanlann çoğu geldikleri kurumda işçi ilişkileri daire lejınde çalışıyorlar Işçi sendikalan yöneticileri, bu uzmanlan daha önce tanıdJklannı söylüyorlar. Yüksek Hakem Kurulu'nda toplu sözleşmenin yer.ilenmesinde en önemli iş •evi verine getiren bu raportörler, toplu görüşme döneminde, işçi sendikalarmin karşısına işveren vekili olarak çıkmışlar. Onun için, sendikacılar •azmanların ya da başka bir deyişle raportörlerin, olavlara «işveren gözüyle> bakmaya ahştıklarını ilpri sürüyrjrlar. çalışanı degildir. Sözleşmeier daha çabuk çıksuı dıye, diğer kamu kuruluş larjndan «ödünç» alman daktilograflar ve personel çalışir burada. Hatta sözleçmeleri yenilenen sendi kaların, yine kurula ödünç verdikleri daktilo ve daktilo personeli de gö revdedir. Bu personel gel* dikleri sendikalardan ücret almaktadır. Yenilenen toplu sözleşmelerin çoğaltılabilmesi için Yüksek Hakem Kuru lu'ndaki iki fotokopi maki nası da kurulun demirbaşı degildir. Fotokopi me murlan da kurul için çahçmaya, başka devlet kuruluşlarmdan gelmişlerdir. Yenilenen toplu sözleşmeîerin beyni olan raporförlerin durumuna gelinr.e... Yüksek Hakem Kurulu oluşturulduktan sonra, toplu sözlesmelerı gözden neli degil. Bu memurlar, sabahlan ilk önce bağlı olduklan devlet kuruluşl a n n d a mesailerini yapıyorlar. Öglen yemeklerini yedikten sonra mesailerini Yüksek Hakem Kurulu'cda çahşarak dolduruyorlar. Yani uzmanlar. Yüksek Hakem Kurulu'na •yarım günlerini veriyorlar genellikle. Raportorler. Yüksek Ha kem Kurulu'nda göreve başladıkları tarihte toplu sözleşme konusunda çok genel bir bilgiye sahiplermiş. Aynca, işkollan konusunda ayrı bir uzman lıkları da yokmuş. Hatta, Maliye Bakanlığı'ndan ge len iki raportörün yaşantılarmda hiç. toplu sözleşme görmedikleri de söylcniyor Şimdi ise, uzman lann görevlerine alıştıklan, olaya daha bir egemen oioukları kaydediliyor. ilk dönem içerisinde raportorler gerçekten çok zorluk çekmişler. Daha sonradan şöyle bir uygulamaya başlanmış: Örneğin raportör, Türkiye Petrolleri Anonim Ortakhğı'ndan geliyorsa, petrol işkolundaki sözleşmeleri incelemeye başlamış. Diğer yandan, Sümerbank'tan alman bir uzman, tekstil işkolundaki sözleşmeleri gözden geçirmeyi üstlenmiş. Ve o günden bugüne geçen iki yıllık süre içinde yani toplu sözleşmelerin yenilenmeye başladığı 3 nisan 1981 tarihinden. 31 araJık 1982 gününe değin, 23 bin 14 işyeri için toplam 3 bin 813 toplu sözleşme bu yöntem ve çalışma tem posuyla çıkartılmış Ülke ekonomisinin kosullarına da uygun olarak Kendisine büyük sorumluluklar tanınan Yüksek (Arkuı 9. Sayfada) 5 turistik otelKITve bankalara satıldı Çeşme'deki Palaz Otelini Milli Piyango idaresine satan Sezai Palaz, «bürokrasi, turizmciliği öldürmek için seferber olnıuş durumda» dedi. İZMÎR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çeşme turistik Pala7 oteli Milli Piyango ida rcsıne satıldı. Otel sahibi Sezai Palaz, satış karan konusanda Ctunhuriyet'e göruşlerini açıklarken, «Türkiye'de bürokrasi turizmciliği öldürmek için seferber olmuş durumda. Satmaktan başka çare bulamadım.» dedi. Ege Seyahat Acentaları Dorneği ise. bu türden olay lann önlenmesi ve bu otellere Turizm Bankası tarafmdan sahip çıkılmasmı is teıii. 1982 yılında hizmete giren ve 1983 sezonu için turizm bağlantısmı şimdiden tamamlamış olan Palaz oteli sahipleri. Milli Piyango ida resinin. «cazip» önerisini geri çevırmeyip oteli sattı. Satıs fiyatı açıklanmadı. Otel sahibi Sezai Palaz, Türkiye' de sürekli turizm sektörun den altın yumurtlayan tavuk olarak, sözedildiğini ancak uygulamanm «baltalamadan» ıbaret olduğunu savladı. Ege seyahat acentalan derneğı ise, yaptığı yazıh açıklamada son yıllar içinde Çeşme, Urla ve Gümüldür'de kümelenmiş beş turistüc otelın KİT veya bankalara satılciığmı ve bu yolla uluslararası turizm pazarlanrının dışma çıktığım bils d'id' Dernek Başkanı Doç. Dı. Ergun Göksan, Turizm vo Kultur Bakanı İlhan Evliyaoğlu'na yolladığı telg rafta ise, satışm önlenmesi iÇm ilg1. gosterilmesini istedL Pasin: Serbest bölgeler için milli menfaatleriri gerektirdigi yer seçilecek ^ İAV Başkanı Orhan Dikmen, serbest bölgelefin limanlar biçiminde kurulmasm^ istedi. ilgill olarak şu bilgileri ver di: «Fiziki şartlar, ulaşım şebe kesi. mevcut ve geliştirilebi lecek ait yapı imkânları enerji ve su durumu gibi çeşitli unsurlar da gözönünde tutularak en elverişli mahailin seçilmesi başta ol mak üzere, teknik înceleme ler yapılmaktadır. Gerekli olabilecek mevzuat değişiklikleri dahil. bu çalışmaları süratle tamamlayarak uygulamaya pek kısa bir devre içinde geçebüeceğimizi umuyoruz.» «Türkiye'de transit ticaret sorunları ve çözüm yolları» konulu seminerin açış kcnuşmasını yapan IAV Baş Grhan Dikmen de serbolgelerm serbest lımdnlar bıçimındfe kurulma caıı istedi. Seminerde aynca İAV Muşavin Prof. Selahattıa Tuncer ile Gümrük ve Te kol Bakanlığı Müsteşarı Or han Yüzbaşıoğlu da birer ko nusma yaptılar. |K Odünç personel Yenilenen toplu sözleştneieri daktiloya çeken personel de, Yüksek HaKurulu'nun kendi flz ^ Yarım gün Uzmanlar da. Yüksek Hakem Kurulu'nun perso İSKENDERUN (Cumhuriyet Devlet Bakanı Sermet Eefik Pasin, hükümetin «Serbest ticaret ve sanayi bölgelerinin en kısa zamanda tesisine geçilebilmesi için gerekli çalışmaları baslattıgını» söyledi. Iktisadi Araştırmalar Vakfı ile Iskenderun Ticaret Odası tarafmdan dü zenlejıen seminerde konuşan Pasin, bir taşımacmın, yer seçiml konusunda baskı gruplarının etkisi ile yanlış yer seçebileceğini ve bu çekişme içinde tskenderun'un hakkının kaybolmasından endişe ettiklerini belirtmesl üzerine şunlara dedi: «Baskı gruplarının değil, Milli menfaatlerimizin gerektirdigi yer seçilecektir. Bundan hiç kimsenin ku.şku sıı olmasın, serbest liman ko nusunu 1983'te mutlaka hal ledeceğiz.» Türkiye'nin özellikle transit taşımacılık alanında önemh bir coğrafik yapıya sahtp olduğunu bellrten Ba kan baslatılan çalışmalarla DOÛRAMACl (Saçsız, sakalsız)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle