Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 4 KÜLTÜR YAŞAM 31 AGUSTOS 1982 televizyon 19.20 MALEZYA Malezya'yı tanıtıcı bir program yayınlanacak. 19.50 SAĞLIK Programda ülkemizde ve dünyada aşırı alko] tüketiminin yaygınhk kazanması nedeniyle yapılan röportajlara ve yetkililerin bu konudaki görüşlerine yer verilecek. 'Flamingo Yolu,,nda Samı seslendiren Kenan Isık: Özel tiyatrolara yardım konusu mJ Salahaddin KÜÇÜK ULTÜR ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme Kurulunun, ışlevlerıni surdüren özel tiyatrolara parasal yardımda bulunması bu konudaki görus aynlıklarını yeniden su yüzüne çıkardı. Tiyatronun toplum yapısmdaki yadsınmaz etkinliği nedeniyle ödenekli tıyatrolar dışında kalan ozel tiyatrolara da Devletçe yardım edilmesi duşuncesi yurdumuzda yirmi yıldan bu yana tartışma konusu olmuştur. Kiml sanatçılanmız özel tiyatrolan bir ticaret kapısı gibi degerlendirerek Devlet yardımını gereksız buluyorlar. Bu düşünceyi Altan Erbulak söyle dile getiriyor: •Öncelikle Devletin özel tiyatrolara yerdım etmesine harşıyım. Özel tiyatrolar kapilannda gişesi olan ticarî müesseselerdir. O zaman Devlet tum ticart müesseselere el uzatsın.» Karşı düşüncede olantar genelde sanatı, bir ulusun yapısmdaki ana ögelerden biri sayarlar. Ozellikle tiyatro toplum katlannda insancıl değerierin oluşmasında onde gelen bir etkendır. Tiyatro para piyasasında ticaret aracına dönuştürülürse sanatsal işlevini yitinr. toplumun tinsel değerlerini yucelteceğine onlan kemıren. vok eden bir araç olur. 20.15 URMEL 20.30 HABERLER 21.00 HAVA DURUMÜ 21.05 YENİ ANAYASA OLUŞMA YOLUNDA 21.15 HALK EZGİLERİ Izmir Televizyonundan Tümay Dane'nin hazırladığı programda Kemal Kırmızı (mey), Remzi Behar (tulum) ve Yılmaz Ataîar (ritm saz) ile 'Hemşin Horonu* ve *Düz Horon» adlı parçalan seslendirecekler. TİYATRO TÜM SANAT DALLARINI İCERİR,, Türkân SEZGÎN ŞK GEMlSlnnin sevimli bar^en Isaak'ı, «Savaş YUdızı» nm kararlı komutan Tigght'ı, «Cennetln Doğusu» dizismin mutsuz Adam'ı Kenan Işık'ı, eylülüe yeniden gösterime gırecek olan «FUuningo Volu»nun seslendirildiği stüdyoda bulduk. İşi biter bitmez de söyle şıye oturduk. Tiyatroda seyrettiğimiz başarılı oyunlarmdan, TV'de izlediğimiz birçok diziden de tanıdığımız sanatçıya ılk sorumuz seslendirdiği diziler üzerme oldu. « Son zamanlarda en befenerek seslendirdiğin dizi han gisi?..» Bunu hemen Cennetm Doğusu diye yanıtlayacağım. TV filmi olarak da, estetik olarak da çok güzeldi. Yepyenı çarpıcı oyunculuk tekniklerıni, çağdaş oyunculuğun hangi bo yutlara ulaştığını beğeni ile izlediğim bîr dızıydı. Ayrıca alışılmış kalıplann dışmda, ız leyıciyle çok ıyi iletişim kurabılen bir dizıydı. « Bizim Izleviclmizle de bu iletisimi kurabildi ml sana gö re?..» Estetik ve yapım açısmdan kuşkusuz dyle. Ne var k: bu bunlar yapıldıklan ulkelt rin kendi sosyal yapılan doğrultusunda hazırlanmış diz. ler. Bizim kültürel yapımızs uyduğunu sbyleyemeyiz. Beğe ni ile izlesek de, temelde bize uzak oıduğu içın insanımız bu nu kendisi üe özdeşleştiremez. tnsan ilişkilerinde, aile ilişkılerinde kendi özelliklerine ters gelen durumlarla karşılaştıkça, yadırgaması kaçınılmaz. Ne var ki bu başka top lumıar için de böyle. Ben ken dı payıma şunu söylemek ıstıyorum: Adamların oturup «bir Dallas çeksek, Türkiye'ytsatsak, oradakl lzleyicUerin kiil tür değerlerini alt üst edip ye rine kendi değerlerimizi benlm setsek» gıbl bir düşunceleri o\ duğunu ben sanmıyorum. On ca tekniğin, onca prodüksiyon gıderlerinin ardındaki amaç kâr sağlamak. Kâr etmenin hiz metine sunulmuş ileri bir tek noloji tu tür filmleri lzleyen lerı ekrana adeta itlyor. Senaryosundan montajına dek boyle bu. Madalyonun oteki vn zü ise başka. Orada bizler vanz. Yani o turden filmleri SOIUKSUZ iz'.eyerek «o senin so ranun» gibi başka kültürlenr, malı olsn sfizleri J.R.'m aftzmdan kapıp ertesi gün dosKENAN IŞIK Son zamanlarda en beğenerek seslendirdiğim dizt Cennetin Dogusu oldu. TV fılmi olarak da. estetik olarak da çoh güzeldi. tuna, Kardeşine karşı kulanan lar. . Üstelik dertleşmenin, dert ortagı olmanm erdem sa yıldığı bir toplumda. Bılmiyo rum anlatabildim mi' .. Hem ne diye soruyorsun bunu ba na?.. O başkalarının sorunu. Peki, bizim soruııumuz o. lan yerli yapunlar Içln ne diyorsun?..» Geçen yıl Türkıye'de «ro man var mı yok mu» tartışnıası yapıhyordu yazm çevrelerinde. Hem tartışılıyor hem de durmadan tomanlar yazılıp basıhyordu. Şimdi ben de kalkıp TUrkiye'de yerli yapım TV filmleri var mı yok mu desem ne olur? Ama hemen yan m\p bovle birşev dempkten vazgeçiyorum. Elbette TV'de benım de bır kaçmda oyuncu ya da dublajn olarak ^orev aldıŞım, çoğu psk iç açıcı olmavan yerli va pun fılmlet var. Demem o kı. hem tarfıştyor betenmıyoruz, hem de yeni senaryolar yazıp filmler yapıyor, ekranda göste rivoruz. Onemlı o!an tartışma nin sağlıkll olması, sonuçta bır ise varaması. Kuşkusuz ben de gönülden istıyorum TV de ıyı filmler ızlemeyı. « Şpslendlrme çalıçmaları nin dışında seni oyuncu. yaz;ar vc yöııetmen olarak da tanıyoruz. Bundan söz eder mi sln?..» Onbeş yasımdan bu yana tıyatroda profesyonel olarak çalışıvorum îlk kez 1964 yılında Ankara Meydan Sahne sı'nde tıvatrova başladun. Bu gune değın 50'nın üstünde oyunda oynadım. Çeşitli oyunlar sabneye koydum. Bunlar Tıirkmen Düğunü, Strindberg oyunu. Derya Gülü, Bir Tav sıye Mektubuydu. « Bu söyleşl İçin teşekkürler Kenan..» K 21.30 TELEVİZYONDA SİNEMA «AH ŞU ERKEKLER» Filmle ilgili bilgileri yandaki sütunlarda bulacaksmız. 22.55 HABERLER 23.00 KAPANIŞ radyo 0500 Açıhş, profsram. 05.05 Ezgi Kervanı (THM) 05.30 fŞarkılar ve oyun havaları 06.00 Kısa haberler. 06.02 Bölgesel yayuı. 06.30 Koye haberler. 06.40 Günaydın. 07.20 Özel tanıtıcı reklam 07.30 Haberler. 07.40 Gunun içınden. 10.00 Kısa haberler. 10.02 Arkası yarın. 10.22 Eölgesel vavın ve leklamlar. 11.00 Kısa haber ler. 11.05 Türküler geçıdi. 11.25 Hafif müzik. 11.45 Fikret Kozinoğlu'dan şarkılar. 1200 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Ogie tizerı. 12.55 Reklamlar. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserlerı 13.30 Bölgesel yavm. 14.45 Öğleden sonra 16.00 Kısa haberler. 16.05 26 Ağustos' tan 9 Eylül'e 16.20 Hafif mü zik. 16.40 Türküler ve oyun havaları. 17.00 Olavlann 1çlnden. 17.30 Erkekler faslı 18.00 Kısa haberler. 18.05 Ço cuk bahçesi. 18 35 Haftanm çocuk şarkısı. 1838 Bölgesel yayın 18.55 Reklamlar. 19.00 01.00 TRT 2 ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo sarJalar. 20.00 Köyiimüz köylümüz 8020 Solistler gecidi 2040 JTürkçe sözlü hafif müzık. $1.00 Kısa haberler. 21.05 So Jistler geçidi. 21.35 Dinleyip. Istekleri 22.00 Kısa haber !jer. 22.05 Küçük konser. İ22.25TülayCanik'den şar. 22. A5 Fuat Durular'dan tUrküler. { '03.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00 55 Günün ha berlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanıs. 01.0505.00 Gece yansı. ler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için müzık. 09.00 Alımet Melik'den şarkılar. 09.15 Folklorumuzdan motifler. 09.30 Sabah konseri. 1000 Bıza Rit'den şarkılar. 10.20 Saadet Yılmaz Blrcan'dan Türküler. 10.40 Ekonomi Der gısı 11.00 Hoş Sadâ. 11.30 Yüksel Alpdoğan'dan türkü ler. 11.45 Hafif müzik. 12 00 Kadınlar topiulugu. 12.30 Küçük koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafîf müzik. 13.30 Tür kuler geçidi. 14 00 26 Agustos'tan 9 Eylül'e. 14.15 Radife Erten'den şarkılar. 14 30 Yabancı dil ögrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Türküleriyle Ege 16.20 Arkası yarın. 16.40 Metin Güyer' den şarkılar. 17.00 Olayların içmden 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Çağdas Türk Sanat müziği. 17.30 Hukuk ve sorunlanmız 19.0001.00 TRT1 üe ortak yayın. TRTIII 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Güne başlarken 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Çeşitli sololar. 09.30 Jethro Tull'ın «Broadsword And The Feast» Albümü. 10.00 Caz mü zığl. 10.30 Hafif Batı MUziğinden seçmeler. 11.00 Oğle ye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden 13<00 Konser saati 14.30 Türküle rimizin dünü bugünü. 15.00 müzikli daklkalar. 16.00 Gu nün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler içın. 18.00 Genç lerle beraber. 19.00 Haber ler. 19.12 Oda müziği. 20. 00 Hafif müzik. 20.30 Caz dünyasından 21.00 Solodan orkestraya 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin ıretirdikleri. 23.00 Bizim sesimiz bizım bestecimiz. 24 00 Gece ve müzik. 01.00 Pronram ve kapanıs. MOLIERE "Iki Efendinin Usağı,, Derleyen : Dikmen Güriin Uçarer M İKHAİL Bulgakov 1936'da yazdığı Mo liere'ı Moskova Sanat Tiyatrosu repertuvarına aldırabilmek ıçin dört yıl uğraşmıştı. Ölümünden kısa bir süre önce sahnelenen yapıt, sanata ve sanatçıya uygulanan baskı ve sansür politlkasını eleştirdiği için de yedinci temsilden sonra yasaklanmıştı. Şimdi, Moliere'in Stratford'daki yorumu bir «zafer» olarak değerlendiriliyor. Çağdaşı Racine'nin tek bir izleyici Fransa Kralı 14. Louls için yazdığı söylenirken, Moliere'in yapıtla rını hem Krala hem halka beğendirme zorunda olduğu bir gerçekti. Yazarın sanatını sürdürebilmesi. toplumun, tiyatrosunu yaşatabilmesi ise Kralm desteğine bağlıydı. Bulgakov bu ilginç oyununda. Moliere'in Kralm beğenisinl kazanabilmek, bir başka deyişle tiyatrosunu ayakta tutabilmek için verdiği ödünler üzerinde durur. Stratford'un program dergislndekl Tartuffe'dan alıntı da bu ödünlerden küçücük bir örnektir: «Bizler iki yüzlülüge düşman, insanların yüreklerini okuya^HĞh'v* yob&tIarın aldatmacalarına kanmayan bir Kralın yöneti minde ya^ıyoruz..» Bulgakov'un oyununda Moliere'in özelliği onun top lumla ve Güneş Kral'la olan doğrudan ilişklsidir. Jac ques Copeau bunların karmaşık ilişkiler olduğunu öne sürerken şöyle demişti, «Moliere ancak 14. Louis'nin kendisine yakm llgisJni yltirmege başladığinı sezlnleyJnce ondan kopabilme gücünü bulmuştur, çünktt o şriine kadar blr yandan Kra lın isteklerinin karşısmdadır, öte yandan bunlara şartlanııııstır.» tlginin zayıflamastnda sanatçıyı Kra lın gözünden düşürmeye, onu din düşmanı gibi göstermeye çalışan gericilerin etkileri açıktır. Moliere. onyedinci yüzyıl Fransasmı sanatçı yönetici ılışkilerı içinde inceletnenin otesinde, Moskova Sanat Tiyatrosu'nun Stalin döneminde kara listeye aldığı oyunlardan biri olarak da ılgi çeken bir çaJışma. Yapıtlarmdaki güçlü karak ter ve durum değerlendlrmplprıyle 1930'ların önem'l Sovyet yazarlarından biri olan Bulgakov'un Londra'da yeni başlayan bu esprinde özellikle yorum ve sahne düzenlemesi arasmdaki bütünleşme üzerinde duruluyor. Biçimde Commedia dell'arte'den esinlenen Moliere'de akslyon PalaisBoyal'm sahne ve kulısini yansıtan çok küçük bir alanda kısıtlı. Yıllardır Paris tiyatrolarının anlamsızca kocaman sahnelerinde yeniden yaşatılmaya çalışılan Moliere'i otantik bir biçimde yorumlama arayışı içinde olan Copeau, sahne trafiğinde rahathk yerine oyuncularm adeta birbirlerine sürtünerek hareket ettiklerl dar alanlar üzerinde durmuştu. Startfor'da aynı türde bir denemeye glren yönetmen Bill Alexander'm aldığı sonuç olağanüstü başarılı. Lıberal ekonomiyı uygulayan devletler bu gerçeği gözonünde tutarak sanatı korumayı baş görevlerinden biri saymışlardır. Özellikle Tiyatro'nun toplumun ileri gelîs.mesindekı etkinliği nedeniyle özel tiyatrolara yardıma öncelik tanımışlardır. Bu devletler yardımlarını değişik biçimlerde vaparlar. Kiminde giderlerin bir bölümü devletçe karşılanır. Kiminde yerel yönetimlerden ya da kurulan vakıflardan yardım edilir. Avusturyada Kültur Bakanlıgma bağh bir danışma kurulu yoluyla özel tiyatrolara da belli tutarlarda odenek verilmektedir. tngiltere'de bu yardım vakıf eliyle kurulan sanat kurulunca yapılır. Ne var ki yapılan devlet yardımlannm tümü her ülkede aynntılı koşullara bağlanmıştır. Bızde de Kültur ve Turizm Bakanlığı içinde oluşturulan Değerlendirme Kurulu eliyle belirlenen özel tiyatrolara, Devletin ayırdığı bîr fondan para yardımı yapılma yolu seçılmıştır Ancak Değerlendirme Kurulu'nun uyeleri va değerlendirme sonuçları üzerinde bir tartışma başlamıştır. Yurdumuzda ozel tiyatrolara ilk kez bir Devlet yardımı yapılmış olması gozönünde tutulursa bu durumu doğal karsılamak gerekır. Herşeyden önce atılan bu ilk adımm oiumlu yanını yadsıyamayız. Öze! tiyatrolann serüveninl unutmayalım. Bundan otuz yıl önce Mulisin Ertuğrul'un Kuçük Sahnesi ile başlayan yararlı ve başarılı ozel tiyatro yasamımızdan bugüne ne kaldı? Devlet elinin yoklugundan ozel sahneierimizin çoğu para piyasasınm cehennominde erimiş gitmıştir. Bugun bir ikisi dışmda özel tiyatrolanmızm sanatsal değerleri tartışılabilir düzeydedîr. Bu nedenle Değerlendirme Kurulunun açıkladığı yardım tutarlan üzerinde yanılgılar bulunduğu soylenebilîr! Ama bence önemli olan öze! tiyatrolara yapılan Devlet yardımınm ne gibi koşullara ba«lanması gerektiği sorunudur. Tiyatro ya«amımızı surekli geliştiren, Hükümetlerin ve siyasalann etkisinden koruyan, sanat özgürlügünü kısıtlamayan bir Devlet yardımmı sağlayıcı koşulların saptanması gerekir. Bugün özel tiyatrolanmıza yapılan yardım yalnızca liî koşula bağhdın Tiyatro sanatmı yaygınlaştırmak ve yerli oyun yazarlannı ozendirmek. Başkaca bir ayrıntı taşımayan boyle bir yardımm ne oranda yararlı olacağı düşündürucudur. Bu yılın yardımı genelde biraz .Ulüfe»ye benzetılebılir. Samnm tartışmalar bu nedenle başlamıj olmaü. DM üyesi Mahir Canova: Politik çabalarla dar dünyalar yaratıldı Cahid ALBAYBAK Ayiardır çektiğim romatizma ağrılanma, kum ve deniz banyoları iyi gelir, dive inandınp gotürdüklen ve 9 saatUk bunaltıcı yolculuktan sonra getirdıkleri Marmans'te sanat dostum Mahir Canova'yı görünce. tüm yorgunluğumu unutuverdim. Almancayı iyı bilen Canova, Yönetmen Prof. Carl Ebert'ın sağkolu olmuş, aktör ve onun asistam olarak yıllarca çalıştık tan sonra, Başrejisörlüge gelmiş ve oradan emekli olmuştu. Çok öğrenci yetistiren, bırçok oyun yöneten Canova, son kez de Danışma Meclisi üyelığıne getirilen tek tıvatro adamıydı. «Son yıllarda. halkın güzel sanatlara, özefle tiyatroya yaklaşırnında neler etken oldu? Ban örnekler verebllir mlsi Günümüzün sanatçı ve seyircısi ekonomik koşulların ve maddi yaşamın tutsagı oldu. Hayâl giicu ve duygular körleştı. Teknık, egemen olmağa biş ladı. Millı kiıltür ve genel kültür yönlerinde kısıüamalar gö. rüldü.. Politik çabalarla bir takım dar dünyalar yaratıldı. Z;ğitime önem verılmedi. Milli Kültürün bir parçası olan Güzel Sanatlar ortaçag zevkirun yaygmlastınlmasıyle ezildi. Bu bakımlardan, gene cajjdaş uygarlık düzeyinin dısında kaıacağunızdan endişelıyim. o kadar ki: Kanunlarda ve aydınlar arasında, zaman zaman sanat sözcügu zenaat, hem de Güzel Sanat anlamında kullanılmatta başlandı. «Petd, l<m AnaTasası"n<U mı. şimdikl (Aldıkactı Anaya. sa) taalağında mı. TiratroTa ve Güzel Sanatlara daha çok yer verilml?tlr?» 1961 Anayasası'nda, her va tandaşın bihm ve sanatla ugraşması ve araştırma yapması ve bu yolda geüşmesinin hakkı oldugu ifade edilmektedir. Buradakı sanat sozcügü fen v» zanaat anlamında kullanılmıştır Güzel Sanatlarla bir ilgisi voktur. «övle İse, yeni Anayas»V» Güzel Sanaüar ve öıetle tfTatro ile ilfili çok IİRinç madde. ter konulmasım önerecekslnlı?» Elbettc! Bazı önerilerimi, daha önoe de Savm Aldıkact»' ya sunmuştum. «Koyduk! koydnk!» dedı. ama, benim önerilerimden tek sözcük cıtanad». Bu kezki toolantılarda daha esaslı ve geniş öneriler ileri aunacagım!. TRTII 07.00 Açıhş ve program 0702 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler. 07.40 Türkü İstanbul Ünîversitesi Rektörlüğünden: 1982YÖS Sonucu Ünlversltemiz Pakülte ve Yüksekokullanna yerleştirilen yabancı uyruklu öğrenci adaylarının; kayıtlanyla ilgili olarak, 2 Eylül 24 Eylül 1982 tarihleri ve 9.0012.00 ile 13.3016.00 resmî çalışma saatlerınde, aşağıda yazılı evrakla, ÖSYM'ce yerleştirildikleri ,, Fakülte veya Yüksekokulun öğrenci bürosuna bizzat basvurmaları duyurulur. 1 Lise diploması (Diploma henüz düzenlenmemiş ise, mezuniyet belgesi) 2 Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığı denklik belgesi 3 1982YÖS Smav sonuç belgesi 4 Noteriikçe onaylı pasaport sureti 5 Öğrenci adaymın bulaşıcı veya etrafı Için teh likeli bir hastalığı olmadığım gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümet Tabipliklerinden alınacak rapor . 6 » 4,5x6 cm. ebadında onbeş adet fotograf (Fo toğraflar birbirinin aynı, erkek öğrenci aday larında sakal ve bıyıksız, cepheden ve yeni çekilmîş, kolayca tanmmayı sağlayacak, net ve kaliteli olmalı; numaralı bile olsa, renkli gözlükle çekilmiş olmamalıdır. Öğrenci adayının kullandığı gözlük camı renkli ise, lotoğraf gözlüksüz çekilmiş olmalıdır.) 7 Ders ve sağlık harçlan için, Üniversitemiz F a külte ve Yüksekokullarından alınacak posta çeklert ıJe, a) Ders harcımn, îstanbul Üniversitesi Muhasebe Müdürlüğünün 20080500 sayth hesabına, b) Saglık harcının, MedikoSosyal Merkezl Müdürlüğünün 20081108 sayıh hesabına yatırıldığına dair, herhangi bir P.T.T. gubesinden havale almdısı (500. TL.) «İ.Ü. Yabancı Diller Yüksekokuluna ÖSYM'ce yerleştirilmiş olan öğrenciler, aynı Üniversitenin Edebiyat Fakültesinde kurulan Yabancı Diller Egitlm Bölümüne kaydolmak üzere Edebiyat Fakültesine başvuracaklardır.» NOT: Yukarıdaki evrakın örneği veya îotokopisl kabul edilmeyecek ve ekslk evrakla kayıt ya pılmayacaktır. (Basm: 20659) 5731 Zeliha Berksoy yeni dönemde Brecht müzikali sergileyecek Sanat Servisi Ortaoyurcular Tıyatro Topluluğu yeni donemde Bertoll Brecht'in «Anna'nın 7 Ana Günahı» adtı tek klşilik müzikalıni sahneleyecek. Dramaturjı yonstmelığını Perhan Şensoy'un yapacafı mu zıkalde «Anna»yı Zeliha Berksoy canlandıracak. Ayrıca dansçılar ile koronun da yeraldığı «Anna'nın 7 Ana Günahı»nda «taşralığın yekııesaklığı ve yalnızlığı içinde büyümfiş iki kızkardeşin çlleli yaşamları ve büyük kente gelip bu yaşamı tanımaya çabalarken yitip gitmeleri» konu edılıyor. Tıpkı «Mahagonny» de olduğu gıbi Kuzey Amerika'da geçen oyun ilk kez 1933'te Gcrorg Balanchlne'nin yenı kurul muş «tes Ballets 1933» topluluğunda sahnelenmıştı. Zeliha Berksoy oyunla ılgılı olaraK verdifı bılgide Brecht'm çalışma arkadaşlan George Kaiser ve Caspar Neher'le bırlikte sanatta kahplaşmış geleneksele karşı «blçim»de ve «öz»de köklü değişiklikler getirmeyi amaçladığını belirtti, bir Brecht müzikali oynamamn güçlükleri ne değindi. TV'DE SİNEMA (21.30) "Ah, Su Erkekler" Sanat Servisl Yönetmen: Gene Kelly, Oynayanlar: W«l> ter Matthuc, Robert Morse, In> ger Stevens. Paul Manning (Walter Matthue) ve eşi Ruth (İnger St» vens) on iki yıldır mutlu bir evlilik sürdürmektedir. Ama son zamanlarda Faulun gözü dışandadır. Bu huzursuzluğunu altı yıldan beri «evlilik dı. 91» oyunlarını ustalıkla oynayan arkadaşı Ed Stander'e (Ro bert Morse) anlatır. Ed, karısı Harriet»ı (Claire Kelly) çok sevdiği ıçin bu ikıli hayatı sür dürdüğünü ve aslında bunun evliliğini ayakta tuttuğunu savunmakta ve aynı zamanda he yecan dolu aşklann tadını çıkardığmı söylemektedır. Ed, Paul'u, karısını gerçekten sevıyorsa evliligin getirece ğl sıkmtı ve baskılar onu daha korkunç işler yapmaya yöneltmsden capkınhğa baslamasmın gerektiğine inandınr. ÇlLELl YAŞAM Zeliha Berhsoy'un oynayacağı *Anna'7iın 7 Ana Gunâhı» ıki taşrah kızkardeşin çileli yaşamım konu ediniyor. (Fotoğraf: Ender ERKEK) bulmaca 1 23456789 SOLOAN SAĞA: 1 Dinç, sağlam. 2 Açık, göze çarpan. 3 Osmıyumun sımgesi... Bir nota... Meyve, yıyecek, azık. 4 Dolu... Litvanya'da bir lıman şehrının eski Almanca adı. 5 Fransa'da doğan fakat çığınnın hemen hemen tamamı Isviçre'de olan bır nehir... Neonun simgesı. 6 Samaryumun simgesl... Gemı demiri. 7 Parlakhk... Öç. 8 Hayvanlara vurulan damga... Bir haber ajansımızın simgesi... Düşmanlar. 9 Tepki. tfUKARDAN AŞAĞIYA: 1 Havakürenin 11 kilometre kalmlığında olan ilk katmanı. 2 Trabzon'un bir ilçesı. 3 Niyobyumun simgesi... Rubidyumun simgesi. 4 Ensiz... Yabancı... Bir renk. 5 Faiz... Temel. 6 Endonezya'nm plaka işareti... Çok alçak. 7 Bir mey ve... An Elegy Wjitten in a Country Churchytfrd (Bir Köy Me zarlığında Yâzılmış Eleji) adlı şııriyle ünlü XVIII. yüzyıl îngilız şairi. 8 Sakırga... Bir nota. 9 Talât Paşayı öldüren Ermeni. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE DOÇENT ALINACAK 2547 sayıh kanunun 25. sıaddesi ve öğretim Üyellgine yükseltilme ve atama Yönetmaliğinin 14. ve 15. maddeleri gereğince Üniversitemiz Tıp Fakültsine aşağıda belirtilen Bilim Dallanna Doçent alınacaktır. Adaylarm 14.9.1982 salı günü mesai bitimine kadar basvurulannın (Horhor Cad. Kavalalı Sok. No: 13 Patih ÎSTANBUL) Bektörlüğe yapmalan gerekmektedir. DUYURULUB Bilim Dalı Anestezıyoloji ve Reanimasyon Göz K.B.B. Çocuk Sag. ve Hast. Görev Ünvam Doçent » » » Oerece 4 4 4 4 Adet DİŞ HEKİMİ OĞUZ KARAASLAN VEDAT SAYGIÜ Izmir Cad Sumer Sok. Moda Işhanı Kat 3 No: 7/70 I'elefon; 18 36 04 KızUay ANKARA 1 o 2 3 4 M 5 6 7 8 9 c A 123456789 A L T M A