25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ğumhuriyet 2 Bu Anayasa taslağı fle damokrasl, beş yılda bir seçmenlerln oy kullanmasına indirgeniyor. Eğer bu kadanna «demokrasi» denebilirse, koyu dikta rejimlerinden bazıları bile «demokratik» sayılabilir. Batılı anlamda demokrasl, özgürlükçüdür, çoğulcudur ve katüımcıdır. Bu anlamda demok rasi, yurttaşların, »eniş düşünce ve anlatım, örgütlenme ve toplantı özgürltiklerinden yararlanarak yönetime ağırhğmı koyması, politikalann ve kararlann oluşumuna katkıda bu, lunması ile gerçeklik kazanır. Oysa, bu Anayasa Taslağmda, • Düşünce ve anlatım özgürlüğüne, o ara da basm özgürlüğüne, aşırı smırlamalar getirıllyor; ve bu alanlarda yönetimin keyfl kısıntılanna olanak sağlanıyor. • örgütlenme özgürlüğü büyük ölçüde sınırlanıyor; o arada, kamu kesiminde çalışanlan n meslek kuruluşlanna girmeleri bile yasaklanıyor. • Partiler dısındakl tüm kuruluşlann siyaseUe dolaylı olarak bile ilgilenmeleri yasak lanıyor. • Kuruluslar lçin toplantı özgürlüğü büyük ölçüde suurlanıyor. Bunlann doğal sonucu olarak, slyasal partllerin, değişik toplum kesimlerini temsil eden kuruluşlar yoluyla kamuoyunu lzleme, kamuo!yu oluştunna ve belli ulusal hedefler doğrul[tusunda kamuoyunu harekete geçlrme olanakla TI eskl Anayasa'da da bir hayli sınırlı iken yenl Anayasa taslağt ile büsbütün ortadan kaldınhyor. Partiler, toplumdan büyük ölçüde soyutlanarak, îşlevlerini yapamaz duruma getırüiyor. Anayasadakl ideolojik sınırlamalarla, partitere hazine yardımının kaldırümasıyla, sendikalardan manevi destek yasağıyla çalışanları koruyan partiler, dolaylı yollardan, fiilen engelleniyor. Batüı anlamda demokrasl kişl haklaruun, «zgttrlüklerinin ve bu haklarla ve özgürlüklerle llgill güvencelerin sürekll gsnişlemesi yoluyla lktldar sınırlandığı oranda gerçeklik kazanır. Buna karşılık, yönetimde etkinlik, halkın belU bir düzen içinde yönetime ve sorumluluğa katılması yoluyla sağlanır. Oysa yenl Anayasa taslağı, demokrasinin bu gelişroe sürecini tersine çevirerek, kişi haklaruun ve özgürlüklerînin kısılması, katılım olanaklarının alabildiğine sınırlanması pahasına iktidar yetkilerini genişletme çığınnı açı yor. (Anayasa Komisyonu Başkanı da, basm toplantısmdaki sunuş konuşmasında, demokratik gelişme sürecinin bdylece tersine çevrilmesini, yenl anayasa taslağının Öğünülecek bir özeUlği imls gibl vurguladı.) Seyahat ve yerleşme özgürlüğü bile, hiçWr demokratik rejimde düşünülemiyecek ölçüde sırarlanıyor; kentlere göçün durdurulması için çok anti • demokratik bir yaklaşım ön görülüyor. MilletvekiU seçllebilme bakkı, en az sekiz yülık öğrenim yapmış olma koşuluna bağlanatak, yurttaşlann seçilme hakkına, demokrasiyle bağdaşmayan ve halkın onurunu inciticl bir Binırlama getiriliyor. Sekiz yıllık öğrenim, ortaokul öğrenlmldir. Oysa nüfusumuzun yandan çoğu köylerde yaşar, köylerln büyük çoğunluğunda ise ortaokul yoktur. Köylü olsun kentli olsun, büyük yurttaş çoğunluğu, ortaokul öğreniminden yoksua kalmıstır. Böylece, halkın büyük çogunluğu, nun milletvekili seçilme vo yönetime o yoldan OLAYLAR VE GÖRÖŞLER 31 AĞUSTOS 1982 Anayasa ve Demokrasi BU ANAYASA TASLAĞI, HAZRLAYICILARININ BENİMSEK GÖRÜNDÜKLERİ AMAÇLARA BİLE TERS DÜŞÜYOR. Muzaffer SARAÇ Tol . t ş Federasyonu Genel Başkanı agırlığım koyma olanağı ortadan kaldırılmış, demokrasiyle ilgisi bulunmayan bu seçkinler yömetimi öngörülmüs oluyor. Bir yandan yönetenlerle yönetilenlerin ilişiği kesllirken, bir yandan da halk çoğunluğunun yöneticiler erasında yer alması ö'nleniyor. Oysa çağdaş demokrasl, başta köylü ve ışçi olmak üzere tüm halk kesimlerinin seçilme ve parlamentoya girebiLme hakkını elde etmeleriyle ve bunu dışında da yönetime değişik yollardan ağırlıklarını koyabilmeleriyle oluşmustur. Ayrıca, altı ay veya daha çok hapis ceza sına mahkum edilmiş olanlar da milletvekili seçilme hakkmdan yoksun bırakılıyor. Buna 1 "3. yüz kızaıtıcı suçtan değil polltik mücadeleleri yüzünden mahkum olmus yurttaslar eğer mahkumiyetleri altı ay veya daha çoksa. ömürleri boyunca milletvekili seçilme hakkmdan yoksun bırakılmış olacaklar. Partilerinden aynlan milletveklllerl cezalandırüarak, partilerde yönetim veya lider sultasına geniş olanak sağlamış. parti Içi demokrasi büyük ölçüde zedelenmiş oluyor. Üstelis bir partinin kapatılması durumunda o parti Uyelerinin milletvekilliği sona ereceği lçln, yalnız partilerinden aynlan milletvekiUerl cezalandınlmakla kalmıyor, partilerinden aynlmayanlar da ceza tehdidi altında bırakılıyor. Sendikacılık tüm işlevini, toplu sözlesme ve grev haklan da lşlorliğini yitiriyor. Bir yandan çalışanları korumayı amaçlayan partiler fiilen engellenlrken, bir yandan da işçi haklarının çok ileri ölçüde kısılması, ve halkın yönetime ağırlığım koyabilmesinin türlü yollardan önlenmesi, uygulamada yalnız sağcı partilerln bulunacağı veya etkin olabileceği ve yalnız varlıkh çevrelerin ağnlık tasıyacağı bir rejim öngörüldUğünü gösteriyor. «Sosyal devlet»in yalnızca adı kalıyor. Yeni Anayasa taslağının birçok hükümleri, «sosyal devlet» kavramıyla temelinden çelişiyor. Toplumun ezilen veya mağdur kesimlerinin maddi ve manevi durumlannın düzeltilip güçlendlrilmesi yerine, tutucu bir «menfaatler den gesl» öngörülüyor ve Devlete bu tutucu dengenin koruyuculuğu ödevi verlllyor. Anayasa taslağmda «halk» deyimmln kullamlmasından bile özenle kaçınılıyor. Anayasa taslağı sosyal içerikten o kadar yoksun kl, lşsizlikle mücadele bile, devletin doğrudan yöneleceğl bir sosyal hedef olarak kabul edilmiyor. Özel girlşime sağlanan genis Bzgürlükler ve güvenoeler «toplnm yararı» kavramı ile olsun dengelenmiyor. Bir yandan da, toplu sözlesme ve grev hakkını sınırlama çabasmda ölçü kaçırılırken, özel sektör küçük işletmeciliğe özendirilmiş oluyor. Böylelikle Özel sektörün bilo sağlıklı yönde gelişmesl engellenerek meydan büyük sermayeye bırakılıyor. innlncl yüzyılın bir fizik yüzyıh ( a s n ) ve XXI. yüzyılında blyolojik yüzyıl olabileceği a^ çıklanmaktadır. XXI. yüzyıla girmemiş olmamıza k a r gın. biyolojl a l a n m d a sağlan a n buluşlann güncel yaşamunızı etküediğlnl, h a t t a hukukçulanmızı düsündurmeye zorladığım görmekteylz. Yakın gelecekte bu nedenle aile hukukumuza belirli yenl bazı bölümlerln eklenmesini beklemek gereklr. Biyolojl alanında bazı ar a ş t ı r m a l a n n sonucu üstün nitelikte hayvan yetlştirtldiği, ekimlerde r a n d ı m a m n yükseldiğî, görülmekte belll iklimlerde genellikle yetigmeyen bltkl türlerinin lklim kurallarına uyabilme olanaklan gerçekleştirilmektedlr. Gazete s ü t u n l a n n d a laboratuvarda t ü p bebek yetiştîrildiğl açıklanmaktadır. Gerçek olan şudur ki, erkek İle k a d m arasında cinsl ilişkl kurulmadan, erkek spermasıyle y u m u r t a n m 11k a h ı ve kadının çocuk doğurması olanaklaşmıştır. H a t t a çeşitll ülkelerde sper m a bankaları kurulmuş ve uzun süre korunan sperma ile kadın gebe kahp çocuk sahibi olabllmektedlr. Her n e kadar y u m u r t a n m uzun zaman laboratuvarda korunması halen olanaksız ise de, k a d m d a n yumurtayı alıp, laboratuvarda sperma ile blrleştlrerek ilkahı gerçekleştirdikten sonra, başka bir kadının r a h m i n e y'erleştirJp, bu kadm 9 ay sonra çocuğu sapasağlam doğurabilmektedir. Yukarda belirtilen durum lar bir ço!t hukuk sorunlan n a neden teşkil etmektedir ve aile hukukumuzun lçlnde bunlara bir çözüm bulunmakta zahmet çekilmektedlr. Batı mahkemelerine intikal eden bazı olaylar bir çok hukukçuyu d e rin derin düşündürmüştür. Bunlardan bazı örnekler ver mek isteriz: Çeşitli nedenle rin etklsi altında erkek ken disini kısırlaştırmadan ö n ce, spermasını a l d m p k o runması içln sperma b a n kasına başvurup gereğini yaptırmıştır. Bundan sonra da evlenmlş ve sperma üzerinde tasarruf hakkını eşlne tanımıştır. Erkeğin ölüm ü n d e n bir süre sonra, eş spermayı kullanarak gebe kalmış, kocanm ölümünden 300 gün geçtikten sonra do ğum yapmıştır. Yasa h ü kümlerine göre ölümden 300 gün sonra dogan çocuğun ölü eş ile herhangi bir illşkisi yoktur. Ancak yasakoyucusu, belirttiğimiz olay m gerçeklesebileceğinl düşünmemiştir. Durumun özelliği karşısmda şu sorular m cevaplandınlması gereklr: Çocuk babasının soyadını taşıyacak mı? Mirasçısı olacak mı? Spermayı Kamulaştırmayı ve devletleştirmeyi, o arada toprak reformunu, altından kalkılamayacak kadar pahalılaştıncı, öylelikle flilen önleyici hükümler getirilerek, Devlete verllmlş gibir görünen bazı sosyal görevler de kâğıt tizerin de bırakılıyor; bunların yerine getirilmesi iıılen olanaksızlaştınlıyor. Planlamanın gerçeklik ve etkinlik kazanması önleniyor. Cumhurbaşkanı seçimi yönetîminde yapılan değişikllkle, Cumhurbaşkanının çoğunluk partisinden seçilmesi fiilen güvence altına alınıyor. Böylece, 1960 sonrasında gerçekleşmis olan yansız Cumhurbaşkanlığı geleneği yıkılarak, 1960 öncesinin partizan Cumhurbaşkanlığı dönemine geri dönülmüş oluyor. Eğer Cumhurbaşkanının yetkileri sınırh kalsaydı, bunun sakmcası çok büyük olmayabilirdi. Oysa bir yandan da Cumhurbaşkamna, başkanhk sistemlerinde bile pefc görülmeyecek kadar geniş yetkiler tanmıyor. yönetimin denetlenmesinde bile, partizanlaştınlan Cumhurbaşkamna olağanUstü genişlikte yetkiler tanınarak, yönetimin denetimi, yönetimin başma, iktidann tekeline bırakılmıs oluyor. Bu durumda, denetîm etkinleşmiş, olmayacaktır; tam tersine, etkisizleşecektir. Bazı demokratik ülkelerdeki başkanhk sistemlorinde. başkanlara geniş yetkiler tamnsa bile, bu yetkiler, yönetime ve doğrudan başkana yönelik etkin denetim mekanlzmalanyla dengelenir. Yeni anayasa taslağmda ise bunun tam tersi geçerll; Yönetim yetkisi de denetim yetkisl de büyük ölçüde tek elde yoğunlaştınlıyor. Cumhurbaşkasının «sorumsnzlıığu», ancak, yetkilerinin sınırlı olması durumunda anlam taşır. Oysa, Cumhurbaşkanınm yürütme ile ilgill yetkileri alabildiğine genisletilirken, «ao> rumsuzluğu» da sUrdürülüyor. Olağan durumlarda yürütmeye tanınan yetkiler çok genişletildiği gibi, olağanüstü durumlarda bu yetkiler keyfllik ölçüsüne vardınlıyor. Hükümetin güvensizllk oyu alması durumunda Başbakana Meclisl feshettirme ve seçimleri yeniletme olanağı tanınarak, hükümetlerin denetlenmesi ve düşürülmesi olanaksız sayılabilecek kadar güçleştîrillyor. Bu yoldan da iktidar partisinin ve liderinin dikta eğilimlerine kapılması kolaylastuılıyor. (Meclisin foshi ve seçimlerin yenilenmesi içln Basbakanın Cumhurbaşkanı ile anlaşması gerekecek ama, Cumhurbaşkanı seçimindeki yöntem gözönünde tutulursa, böyle bîr anlaşmamn sağlanması genellikle zor olmayacaktır.) Seçimle gelmemiş. Meclis dışından gelmiş bir Başbakan, seçimle gelmiş bir Meclisl feshettirebilecek. Fakat Bakanlar Kurulu üzerinde Meclisin, hattâ iktidar partisinin. denetim olanağı fiilen büyük ölçüde kuılırken, Bakanlar Kurulu da, Meclise karşı sorumlu olmayan ve Mec lise muhatap olmayan bir kurulun, buyruğu a V tına sokuluyor. Buna Cumhurbaşkanınm Başbakam azletmo yetkisi de ekleniyor. «Bağınısız» olacağı belirtilen yargı organlarımn bağımsızlığı da, «tarafsız» olacağı belirtilen radyo ve televizyonun tarafsızlığı da, anayasa taslağmda bu kuruluşlar icin gösterilen atama yöntemleri yüzünden, fiüen geçersiz kılımyor. Yönetsel özerkliği de içeren genel anlamdaki «özerkllk» kavramı yerine, yalnızca «bilimsel örerkliksden söz edilerek, bilimsel özerklik de öğretime getirilen belirsiz ve esnek sınırlamalarla kısılarak, üniversite özerkliği ve bilim ve öğretim özgürlüğü büyük ölçüde ortadan kaldınlıyor. Temel haklara ve özgürlüklere yasalarla stnırlamalar getirme yetkisi alabildiğine genişletilirken, buna, temel haklan ve özgurlüklerl yönetsel kararlarla sınırlama yetkisi de ekleniyor. Bu, keyfî smırlama yetkisi demektir. Bu durumda hukuk devleti temelinden yıkılmış oluyor. Dolaşım ve yerleşme özgürlüğü bile göTülmemiş ölçüde sınırlanıyor. Bu durumda bazı yabancı ülkelerin son zamanlarda Türklere uyguladığı vize, yeni anayasayla, yurt içinde ds kentlere göç etmek isteyen köylülere uygulanacak demektir. Devlet güçlerinin adam öldürmesi çok kolaylaştınlıyor; adetâ özendiriliyor. Bu durumda, Devlet, can güvenliğinin güvencesi olmaktan çıkıp, can güvenliğini tehdit eden bir guç durumuna gelmiş olacak. Anayasa ve siyasal rejim sorunuyla, uygulanmakta olan ekonomik model arasmda sıkı bağlantı vardır. Bu ekonomik modelle demokrasi ve demokratik işçi haklan bağdaşamaz. Nitekim bu ©konomik model gelince demokrasi ve işçi haklan gitmiştir. Şimdi de, bu ekonomik modeı gitmeden, demokrasi ve demokratik işçi haklan geri gelemez. Oysa bu ekonomik modelin, sosyal ve siyasal alandaki tahribatı bir yana, salt ekonomik açıdan bile başarısızlığı ortaya çıkmıştır. Şimdilik «eklp değiştirmesi» ile bu başansızlık gözden saklanmaya çalışılıyor. Fakat bunun da yararı olmayacak. Şili'de, bu ekonomik modelin salt ekonomik açıdan bile başansızlığı ve tahribatı 9 yılda ortaya çıktı. Türkiye'de ise, iki buçuk yılhk uygulama, Şili'dekine çok benzayen başansızlıklann ve tahribatm ortaya çıkmasma yetti. Bu Anayasa taslağı, hazırlayıcılarmın benimser göründükleri amaçlara bile ters düşüyor. Şöyle ki; • Ulusal birliği pekiştirmeyi amaçlarken, bölünmeyl ve kutuplaşmayı derinleştirecektir. % Partizanlığı kaldırmayı amaçlarken, görülmemiş boyutlara ulaştıracaktır. • Yönetimde etkinlik sağlamayı amaçlarken, yönetlmi büsbütün etkisizleştirecektlr. Halkm ve parlamentonun karşısmda güçlü fakat Cumhurbaşkanınm ve Milli Güvenlik Kurulunun karşısmda güçsüz bir yönetim oluşturacaktır. • Çalışma banşını güçlendirmeyl ve sınıf esasına göre Srgütlenmenln yasaklanmasını amaçlarken, sınıf kavgasını körükleyecektir. • îş çevrelerine huzur ve güven sağlamayı amaçlarken, bu çevreleri, sanayl tilkelerinln yüzyü geride bıraktıkları türden huzursuzluklara ve güvensizliklere sürükleyecektir. • Ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlarken, durgunlastıracak ve gUçsüzleştirecek niteliktedir. olmadıgım ve velayete hak kazanmadığım iddia etmiştir. Bu gibl durumlarda mah kemenln yasalarda belirtilen klasik kurallara dayanarak karar vermesl kolay değlldlr. • Bankaya spermasım ve ren klşl bir süre sonra çocuklannı tanımak ve onlarla ilişkl kurmak isteyebildiği gibi, yapay ilkahla dünyaya gelen çocuk gerçek babasmı tanımak Ihtiyacmı duyabilir. Bu gibl istekler nasıl karşılanmahdır. • Çocuk doğurmayan ve ana olmakta ısrarlı olan bir kadm, hekime başvurur, hekim büyük bir ustalıkla kadmdan bir yumurta alır ve kadının kocasının spermasiyle ilkahı laboratu varda gercekleştirdikten sonra, çocuğu 9 ay süreyle karnmda büyütmeyl benim s«yen bir kadının rahmine yerleştirlr. Kadm zamanmda çocuğu doğurur. Her ne kadar başlangıçta bu deneye katlanmayı ve çocuğu doğar doğmaz yumurtayı ve ren kadma tesllm etmeyi benimsemiş ise de, çocuğa karşı duyduğu bağlılık ve sevgi sonucu çocuğundan aynlmak istemez. Bu durumda ikl kadm arasmda önemli bir anlaşmazlık doğarsa ana kimdlr, doğuran mı, yumurtayı veren mi? Mahkeme çocuğu kime teslim etmelidh? Tıp deontolojisl yönünden bir çok yeni konular ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bunlann bazılannı belirtmekte yarar vardır: Bankaya spermasını vermeyi kabullenen kişi bunun karşılığmda bir para lsteyebilir mi? Sperma almdığı zaman verenin mesleği, dirîi, ırkı kaydedilmell mi? Spermayı verenin sağlık de netlminin yapılacağı kuşkusuz olmakla beraber, bu konuda araştırma nereye kadar derinleştirilmelidir? Muhtelif kişilerin spermalanmn birleştirilip kokteyl olarak kullanılması caiz mi? Sperma bankası, mahkemenin talep edebileceği açıklamalann tümünü cevaplandıracak mı? Sperma bankasınm vâki açıklamalan m.afiiemeyi bağlayacak mı? Evll bir kadının,' kocasmm iznl olmadan vâki müracaatı kabullenilecek ml? Yukarda belirtilen hususlar, gelecekte mahkemelerde tartışma konusu olacakların bir kısmını teşkil etmektedir. Aynca beltrtmek gerekir ki genler üzerinde müdahalelerin yakm bir ge lecekte mumkün olacağı bil dirllmektedlr. Bu çeşlt aşamUar karşısmda gerekli ön lerr 'er zamanında alınmaya cak olursa .lnsanlığm geleceğlni etkileyecek sonuçlar busule gelebileceğl açıklanmaktadır Kollanmız Bağlı mı? Ermenl terörcüler (ilk kez) yurt dışında görevli bir subayımıza saldırdılar ve sonuç aldılar. Bu kanh cinayet içerde gereken tepkiyi hemen gördü. Gazeteler duygulan dile getiren baghkları attılar: Lanet olsun... Kanı yerde kalmıyacak... Ermenilerln bir kahpeliği daha.j Alçaklar... Toplumun her kesiminde bu cinayetin konuşulduğunu gününde izledim. Otobüslerden dolmuşlara, kahvelerden dükkânlara değin her yerde, yalnız Atilla Albay'ın nasü şehit edildiği anlatılmıyordu, artık «birşeyler yapnıak» gereği de dile getiriliyordu. Neler yapılabilirdi? Etkin ve inandıncı reçete ne olabilirdi? Bir gazete Türkiye'nin «vurucu timlerinln hanr olduğunu ve karşıhk verileceğini» yazmıştı. Yürürlüğe konsa bile büyük bir gizlilik içinde oluşması gereken işleri davul zurna çalarak duyurmamn anlartıı var mıydı? Hem biz dışardaki görevlilerlmizi yeterince koruyabillyor muyduk? Bu alanda yetkin elemanımız varsa şîmdiye dek niçin kullanmıyorduk? Bana öyle geliyor kt her yerde olduğu gibi bu alanda da konuya duygusal biçimde yaklaşıyoruz, öfkelerimizi bir el bombası gibi avuçlanmızda taşıyoruz. Bu bombanm yurt içinde patlaması tehlikesi işin en korkutucu yönüdtir, dış düşmanların ekmeğine yağ sürer. Basın ve TRT'nin çok özenli ve dikkatli davranması, duygusal yayınlardan çok çözüm yollarmı araması perekir. • Çünkü bizim iç dünyamızla dış dünya arasında inanılmaz boşluklar oluşmuştur. Gazeteler Ermeni terörcülerin Kıbrıs Rum kesiminde yuvalandıklarını yazıyorlar. Kıbrış Barış Harekâtı'nda Türk ve Rum kesimlerinin sınır çlzgisine «Atilla hattı» adım verdik. Atilla bizim tarih kitaplannda Avrupa'yı ordulanyla çiğnemiş kahraman Türk kumandanıdır. Sıradan Batılı'nm gözünde Atilla «bastıgı yerde ot bitmeyen bir barbarsdır. Kanada'da şehit edllen albayımızın adı Atilla'dır. Ermeni terörcülerin. s«çimlerini yalnız profesyonel katil gibi değil, daha geniş kapsamda yaptıkları anlaşıhyor. Biz çocuklarımıza Atilla, Cengiz. Tlmur. Hülagu, Bozkurt, Savaş adlarını Türkçültik eğilimlerlnin saf lnancı içinde veririz. Hıristiyanlık dünyasmda bu sözcüklerin çağrışımı olumsuzdur. İç dünyamızla dış dünya arasındaki aynmlar buralardan başlar. Kıbrıs'taki «Atilla hattı»ndan bile Yunan propagandası yararlanmıştır. Ermenl terörünün göründüğünden daha boyutlu bir arka planı ya da temell olduğunu da artık anlamanm zamanı gelmiştir. Cinayet şebekeslnin hangi kaynaklara dayandığmı ve gerçek amaçlarını ortaya çıkarmak zorunluğu vardır. Bu tür gerçekçi yaklaşımlar is« duygusallıkla yürümez. • Türklye Cumhuriyeti Devleti'nin elinde geniş olanaklar vardır. Eğer yoksa bu olanaklar yaratılmalıdır. Devletin «tstlhbarat» örgütünün dışa dönük, tutarlı ve çaplı bir çalışması olmalıdır. Gerçek bilgiler ancak «clddi» bir çaba ile uzun sürede toplanabllir. Dış görevlilerimizln korumacılan bir sınıra dek etküldlrler, Çağımız dünyasmda devlet başkanlan bile tam korunamıyorlar. En lyl feoruma gerçek blr lstihbaratla yapılabilir. Ermenl terör örgütleri adlarıyla sanlarıyla ortaya çıkmışlardır. Bu durumda yapılacak en geçerll yöntem bu örgütlerin yuvalannı banndıran devletlere karşı alınacak tutumdur. Yakın tarihte ve günümüzde ABD'nin tek yurttaşının yaşamı İçln dünyayı ayağa kaldırdığmı bilmiyor muyuz? tsrail'lin FKÖ'nün elindeki tek Yahudi içln nasıl atmacalaştığım gazetelerde izlemedik mi? Diplomatlanmızı, ataşelerlmizi, görevlilerimlzi korumakla yükümlü yabancı devletlere karşı boynumuz neden eğlk olsun? Türkiye'de bir yabancı devletln toprağma ve görevlilerine yönelik bir terör örgütünün yaşadığını ve eylemlerini sürdürdüğünü düşünün... Böyle bir durumda biz kendimizi sorumlu saymaz mıyız? Ve o yabancı devlet olanca ağırlığıyla Ankara'ya yüklenip bu kanlı oyuna seyirci kalamıyacağım söylemez mi? Elindeki bütün yaptırım olanaklannı blzlm devletlmize karşı kullanmaz mı? Nedir bu eli kolu bağlanmışlığımız? H c/cıplo/mo BurhanİAF Burhan • AFtFAD Y Turizm Uzerme Biyolojîk Bııluşlar ve Aile Hukuku ^ Biyoloji alanında sağlanan buluşlann güncel yaşamımızı etkilediğinî, hatta hukukçulanmızı düşündürdüğünü görmekteyiz. Özellikle yapay ilkah ve doğumlarda. Her konuda ortaya birşeyler koymak, bir sorunu çözmekten uzak bir tutum içinde konuşmaktan yana birinciyiz. Her konuda, her sorunda bol bol lâf. Son yıllarda Turizm konusunda görüldüğü gibi. Yetkililer, uzmanlar, en üst düzeyde bürokratlar yıllardır «Turizm!» diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Pek beğendikleri bir slogan da buldular: «Turizmde patlama!» dlye. Ne var kl, Türkiye'de turizm patlaması bir türlü gerçekleşemedi. Her dönem, her yıl, her bakan: «Patlıyacak, patlıyor!» diye başlıyor. Fakat aylar geçlp de «Patlama!» gerçekleşmeyince, gelecek yıla erteleniyor. Türk turizminl dünya gezginlerine açmak için yapılmış yan bitmiş Dalaman havaalanı, bu yolda çok pahalı yatınmlara ilginç bir örnek. îlgililere göre, Dalaman Havaalanı, yabancı toplu gezginler için yapılmış bulunuyor. Bodrum'dan Marmaris ve Datça'ya uzun ve şirin bir kıyı şerldine yabancı gezginlerl çekip dövlz sağlamak gerekçesiyle, Zlra: «Turlst, dövlz getirir ve döviz refah sağlar» diye bellemişler. Ne var kl, alaaın yeri pek iyi seçUememiş gibime geliyor. Zira Dalaman havaalamnda uçaktan inenler, gidecekleri kıyıya ulaşmak için 80 100 kilometre bir kara yolunu göze almak zorundalar. Yer yer keskin vlrajü, rampalı ve epeyce dar bir yolu. Söylediklerine gore, toplu gezginler, turlst bürolannca karşılanıp gidecekleri yere taşınıyormuş. Bunun dışmda kalan yolcular taksi tutmak zorunda taksi parası şimdilik 4000 7500 lira arasında. İstanbul'dan 6000 liraya geldiğiniz uçaktan inince bir o kadar da taksiye vermek gerekiyor. Dalaman'm havaalam olarak seçilmesini, Devlet Üretme çiftliği topraklaruun ucuza satın alınmasıyla açıklayanlar var. Turizm konusunda çok yazıldı. Yazılacak da. Çoğu olumsuz yazılar. önce konaklama olanaklan çok yetersiz Konuğu ağırlamayı ise, hemen hiç beceremiyoruz. Dalaman bağlantılı oya gibi koylarda pek az sayıda birkaç otel ve motelden başkası hlç de çekici değil. Bir süre Datça'da ve bir gece Köyceğiz'de kaldım. Sadece 2500 yerlisi olan Datça'nm pek düzenli loıtantaları ve çay evleri vardı. Yemek paraları ölçülüydü. Fakat, ötekileri bilmem amma, kaldığım motel, işletmecUik ve ağırlama bakınnndan, yürekler acısıydı. Odalarda musluktan vazgeçtik, ilişecek bir sandalye, bir başucu masacığı ve lambası yoktu. Traş olurken, bakablleceğiniz bir ayna ve yüzünüzü kurulayacağınız bir havlu da yoktu. Emekli bir kan kocanm çocuklan ve yakınlanyla işlettiği motelde günün en azından on dört saati bant çalınıyordu. Arabesklerin ve Pop'lann en gürUltülüsü cızırtüı bir hoparlörden günün her saatlnde beyninlzi tahrip ediyordu. Hepsi bu kadar değil. Gecenln yirml ıkisinden sonra lokanta müşteriieri azalmca, işletmeci kan koca önce beton düzlükte hafiften göbek atıp şartı söylemeğe başlıyordu. Yakmları olan bir kaç çift: «Asağıdan al yavrum aşsğıdan!» narasiyle ortaya fırlaymca cümbüş kızışıyordu. öylesine kızışıyordu kl, kimi bayanlar pabuçıannı çıkarıp masaların UstUnde göbek atıyorlardı. Muğla'nın sevimli bir ilçesi olan Köyceğiz, dıs görünüşüyle, Çayın Akdeniz sulanyla kucaklaştığı Dalyan plajıyla güzel sayılabilirdi. Ne var ki, yemek yediğimiz yabancı özentlsi adlı Restoranlar'ı kimseye salık vermek ıstemem Dalyan kumsalımn yüzkızartıcı görünümü ve bakımsızlığı da üzücü. Dalaman havaalanıyla yabancı gezginlere açılan bölge, konuklan nerede ağırlayacak sorusu olduğu gibi duruyor. Turizm alanı, yatınm, yüksek maliyet ve düşük kâr oranı yüzünden yerli sermaye için çekici görülmüyor. Dış sermaye yatınmınm da pek kolay gerçekleşmeyeceği söyleniyor. Milyarlar yatmlmış Dalaman havaalanı yüın belll aylannda çalıştınlabilecek. Yabancı gezgin çok gelirse, ağırlama olanaklanmız sınırlı. Turizm endüstrisinin en önemli yanı olan gezginin baş dinleme hakkını hiçe sayıyoruz. îçlp lçip göbek atarak alaturka eğlenceyı, turizmin olağan bir gereği sayıvoruz. İçıp lçip göbek atarak alaturka eğlenceyi, turizmin olağan bir gereği sayıyoruz. Oysa belirli kamavallar, yörel şenlikler ve aşırı eğlenceleriyle ün yapmış yerler dışında turist önce 'Başını dinlemek' ister. Sayçılı davranılsm ister. Bunun dışmda rahat ve evini aratmıyacak bir yatak. Bundan sonrası, oralar kUltür de, ğerlerini ve doğa güzelliklerinl tanooak. Av. Dr. Reşat ATABEK koruyan ve kadmda ilkahı gerçekleştlren müessese, du rumu açıklayabilecek ml? Bu acıklamamn etkisi ne olacak? Aynca şu noktalar üstünde de durulmalı: • Bekâr kadm sperma bankasına başvurarak gebe kalmayı arzuladıgını açıkladığmda, banka bu dileğl gerçekleştirmekte tereddüt etmektedir. Bu tür kuşkuların isabetli olup olmadığı tartışmalara yol açmaktadır. • Kan ve koca çocuk sahibi olmadıklarından, yapay (suni) ilkah yoluna başvurmuşlar ve sperma bankasından sağlanan sper ma İle kadın hamile kalmış ve çocuk dünyaya gelmiştir. Ne var ki bir süre sonra kankoca anlaşamadıkla rından boşanma davası açılmıştır. Bu davada koca, kadının yabancı bir klşiden gebe kaldığım ve bu nedenle zlna lslediğini savunmuş tur. • Başka çeşit bir boşanma davasmda kadın ve erkek çocuğun velayetlni istemlşlerdir. Kadm bu durum karşısmda çocuğun ya pay ilkahla dünyaya geldlğini açıklamıştır ve kocasınra çocukla hiç bir llişkisl İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İŞLETME FAKÜLTESİ MUHASEBE ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Ensütümüz Üıüversite Sonrası lanndan Eğitim Prograın Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılıkve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdürü Müessese Müdürü Yazı Işleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni HASANCEMAL EMİNE UŞAKLICİL „ . OKAYGÖNENSİN .AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER' ALİ ACAR «MUHASEBE DENETİCİLİĞİ UZMANLIK PROGRAMI» 2. Dönem aday kayıtlan devam etmektedir. Programm Amacı, Konulan ı Programda işletmelerde muhasebe deneticiliği iş lervini görecek elemanlann, kamu ile özel kesim işletme ve kuruluşlarınm gereksinme duyduğu Iç deneticilerin ve muhasebe alanmda yönetici ve kurmaylann yetiştirilmesl, konuya ilişkin çagdaş yetenek ve niteliklerle donatılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle kuramsal bilgiler ağırlıkta olmak üzere uygulamaya yönelik çahşmalara yer verllmekte, Finansal Muhasbe, Maliyet Muhasebesl, Yönetim Muhasebesi ve bu dallarla ilgili Kantitatif Yöntemler, vergi yasalan ve sosyal yasalar üzerinde durulmakta, özellikle MUHASEBE DENETÎMt konusu ve muhasebe ile ilgili diğer yasalar incelenmektedir. Programm Süresi, Ders Saatleri, Yeri: 15 kasım 1982 tarihinde 2. Dönem öğretimlno başlayacak olan program, bir akademik yıl sürmekte (Kasım 1982 Mayıs 1983) ve dersler haftamn 5 günü 16.30 20.00 saatleri arasmda Î.Ü. Işletme Fakültesinde yapılmaktadır. Kimler Katiîabllir? 4 yıl süreli işletme, iktîsat ve benzeri konularda eğitim veren Fakülte, Akademi ve Yüksek Okul mezunlan programa aday kaydı yaptırabilecektir. Başvuru Süresi : Belirli sayıda eleman kabul edileceğinden programa katılmak lsteyenlerin en geç 20 ekim 1982 tarihine kadar aday kaydı yaptırmak üzere tstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitusü'ne blzzat başvurmalan gerekmektedlr. Aynntıh bilgi, Î.Ü. îşletme Fakultesl Muhasebe Enstitüsü Müdürlüğü Beyazıt ÎSTANBUL adreslnden veya 20 85 00 numarah telefondan alınabilir. (Basm: 19708) 5730 • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERj • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN İstanbul Haberleri:SelahattinGOLERDış Haberler : Ergun BALCI Ekonomi: Osman ULACAY Yurt Haberleri: Barbaros CENÇAK Küitür: Aydın EMEÇ Magazin: Yalçın PEKŞEN Spor.Mehmet TEZKAN Araştırma: Şahin ALPAY Düzeltme: Konur ERTOP BOROLAR • Konur Sokak No. 24/4 Yenlşehir ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 Hallt Zlya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tel: 254709131230 Atatürfc Caddesl, T.H.K Ishanı Kat2/13ADANA Tel: 14 55019 731 BasanveYayan: CUMHURİYFT Matbaacılıkve <3a?eteci1ikT.A.$. Tiirkocağı Cad. No: 39 • 41, Cağaloğltı tSTANBUL P.K.: 246 tstanbul, Tel.: 2ü 07 03 (5 hat) TAKVİM İMSAK 4.35 GÜNEŞ 623 ÖĞLE 13.14 3 1 A g u s t o 8 1 9 8 2 İKİNDİ AKŞAM 16.56 19.45 YATSI 2L20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle