Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 10 24 AĞUSTOS 1982 Fındıkto destekleme alım fiy 6' Eu yılın fındığı 200 rmlyon kiloluk tahmini rekolteye ulaşırsa. üreticının tamamının Lır an ıçin fmdığını Fiskobırlık alım fiyatına satmayı başarchgırn varsayarak, îuıdık satışıu«ian gelen paranın 30 milyaî olduğunu düşünebiliriz. lyımser blr ytüdaşunla yansı işçilıli ve diger gırdılerc gidecektir. Kalan 15 milyardan 2 milyarlik vergi de çıkınca, tadiKtan 300 birt aileye kalaa 13 miiyar. Hune başma pllık fındık geluı 4u toiıı lıra. Kendisi de bir fmdık üretıeı6i olan Ordu muhabirlmiz CeTnil Ciğerim, bu iıimser he.sa buı fmdık ureticisının dunımu rm sergilemeye yeterli olduğunu vurguluyor. Başkaca tanm Iirünü olmıyan, Ordu Giresun üleri ile Trabzon'mı ılçela rinde, lıiç kımsenın imdık gpliri üe geçinemediğmı, gurbetçlliğln ve tefeeiliğin alabildıgıİMÜ geüşUğmi anlaüyor. Geîeineksel tefecilere, son yıllarda lahraç kredısmi tefecıHkte kultlanan kredi zenginleri de katıîmış. Bu nedenle de miin gelirden en düşük payı alan illeri naizden olduğu halde, sınırlı da olsa bir zenginler grubunun jvarüğı Ordu"yu Doğu Karade'niz'in hem şehircilik, hem de ; sosyal yaşam olanakları açısın«tan en gelişmlş merkezlerinden 'toiri yapıruş. Zıraat Odalan Birliği'nin, ma •liyetler üzeunde yaptığt bir jtoesaba göre, bu jıl fındıgın küo ınaliyeti 141 lırayı Giresun Ziraat Odası Halil Akbaş, verimlı bir üruıı için gereklı bakım ve gübrelewıe de yapılırsa, bir kilo lındıgın maliyetinın 170 lirayı geçtiğinl açıklıyor. Bu nedetüe bu yılın destekleme ahm fiyatı o3an 130 lıra ook yetersız bulunuyor. Taban fiyatında geçeıı yıla göre,' 'o 20 oranında oian arUşın, enflasyon artışının ÇOK altmda kaldıgı, buna maliyet artışlan, hele fındık üretiırun de geçen yıla göre. % 50 dü.yük rekolba katılmca, fındık tireac: ssnin enne geçecek toplana paîanın geçen vıluı yarısuıv daoı fculamıyacağı ortaya çıkıyor. Fındık ureticisinin gerçek sa tın alma gücündekı kayıpian bir yana, somut btr bıçımde, geçen yılki geürinı yan yanya yitlrmesi, yörede gerçek anlamda bir şok etkisi yaptrnş. Fındık üretirmmn düşmesi ile, üretıcuam toplamada ı^çı lutamaz duruma geVmesi, tek urun tındık olan yörelerde, arn bir gelir kaytaı olurken, deşteklema kredıs>ırun de 'ou :,n kesılmiş olması, tetecüi!tte<c: faiz oranlarını iyıce jtilvseit mış. Buııun üs^üne Plskobirl.ğm sonradan düzeltilen ta.^ sitle almı kararı, üretıciyi ıvıce buınundan solur dnruma du şurmü:?. Aslında malryetın çok altmda fındık ihraç eden Fıskobıılık ve dünya pıyasalarında tı yatlar düşsrken ;hracatçüarus da durumu hıç pariak. degu Sonuçta herkes yaşaııan şok'uı oikesınde, biraz daha acmıatıa, ohuı.ardan, fmdıkta clü?ıilen ag mazdan birbırinı suçluyor Dogal olnrak, desıelueme alımlarının taralı, en buyük A lıcı ve en büyük ihracatçı. va sal göıünümü île kooperatifler birliğı. tiili işleyiçı ile KİT ku numuıadaki Fis'KObirlilî ılk v^ ana boy hedefi. Üreticinin ürün bol iken de, ürün yok ı'&en de zararlî (;ıkmasımn, teîecınin eline düşmesının, £mdağını taban iiyatınuı çok altmda tüccara, üıracatçıya kaptırmasınm, dünva piyasalarında fındık liyatlannra düsmesinin, ihracatm ' h 70'inı gerçekleştiren Türkiye'nin dün ya piyasalanna etkin olamamasınm başlıca sorurnlusu olarak Fiskobiıiik gösteriliyor. Sükran KETENCİ Oda Başkanı Halil Akbaş, Fis kobirliğîn fındıkta etkuı ışU". açısmdan «adı var kendi yok» durıununa düştüğünü, olumsuz politik Ptkenîerle Fıskobırliktp hıçljır işm rtognı y\ırümediâıtıı anlatıyor. Fıskobırlıkte bir kılo tmdığa 23 lıra maliyet giııyorsa, bumın özel «ektörde 5 lırayı geçmediginı, ozel sektbriın 2a milyon lıraja îual etvıgı ışletme tesislerinde kâra geçerken, Fiskobirliğ;n aynı tesıs levi 50 milyon lıraya mal edereVc ışletmösinde büyülc ?ararlara Svrdiğinı belırtivor. Irıracatçüar Eırliği SeKreten Ahmet Tunavelioğlu, devlet taraiından finanse edılen F:s kobırligin zarar hanesme aldırmadcn çalıştığım ve maliyetın altında saiışlarla piyasaya gırerek, fındık ıhracat, tiyatlar)nın düşmssine neden olduğunu Böylüyor. 4 5 milyon fmdıkla geçinen insamn kaderinî elinrie tutan Fiskobirliğin, bazsne yı yılda 5 (i railjar lıra zarara sokarken, kolay oy istismar aracı edilme:nesı gerektıgmı savunuyor. Fındîk üreticisinin desteklenroesmın zorunlu oıdugunu, antak bu destekleırıei)in tn kolay yolunun, desteKÎtnıe alım fiyaHarmuı yiıksetıînıe sinden ibaıet kalamayacagım vıırg:ıluyor. Tek urdnu l;ıw.k olaı\ yore'.er üKtıcılevino ağırlık h olmak üzere taıdıkta verunı, kalıteyi yükseltecek gerçek ve ?.or oian clestekleıne poiit.ı;^ala rının uygulanması, Fıskobiıiığm sorumsuz zarar eden bir c kurulnş olraalctan kurtarılma ı lvı bir tüccav gıbi calışmasmm sağlanması gerektiğinı anlatıyor. »OFIS KLRULSUN» Ozelliklo iiıracatçüar arasında yaygmlaşmış bir tezı, yorenin en büyük özel ışletmetu ^ e ıhraeatçı firmasınm müdüru • Şerat'ertin Turan şöyle dıie getiriyor. «riskobirlik maliyetin altıııda ihracatla zararına satış japarken, özel sektür ancak «ara7i> durumiarı değerleudirerek pl\asada kalabiliyor. Uoğal ola rak devletin vermediği hrediyi. üreticije özcl scktör sağlıyor Bu ko^ullartla Türk firraalarınııı diinya niyasalımna hakını olmiisı rnümküıı dcgildir. Kiskobirlilt ıabancı ihracatçı şirketlere sattığı kosullarda, Tü'k ihracatçılarma tnal vprmelidir. Bö^Ute ile bir ihracatçı firma olanakları \erlne 3(M)'ü aşan ihracatçı lirma olanakları ili" daha jüksek fivatla ilıracat gerçekleşcbilecektir. Oevlet bir destekleme alımı öngördüğünc göre, pancarda, buğdayda oldıı iiu gibi alımı yapan bir Ofis kurulnıalulır. Fındık alımlarını Ofis yapraalt, kendi koşullan, dünya jıijasası içînde bir satış politikası \e fiyatı bplîrledikteıı sonra da. iiter Fisknbîrlik Ofise dönfisnıiis olsun. t' o da şimdiUî vııpiM ıl«' a kalsııı, herkch Iııı tiiıdıSı dlar»k ihrat; cdehümelidir.» l)E\LET DEPO DECuLUlK rıskobırlık Geneı Mudun »ydııı Saatçı keudı erıne yoneiik eleştirileri»! onenıiı bir bblümü ile baksız oldugunu söylüvor. Ihracat krodısı. venlıp, uretıcsye cle5tckle;ne krpdısınm \erilnieme.iinin keııclı lerir.e ait kararlar olmadığını höylüyor. Fiskobırliğ'n finaıisınan kayııaklan olmadiüi ıçın, j dsstekleme alımlarınd? isUnen, ya da gereklı f.yatîan sap tayamadıklannı, zamanmda ocieme yolıuıa gideniecliklerinı anlatıyor. IhracatçıiardEn gelen O£:s önerısıruu ise, I'"i5^o birliğı bir depo gıbı göırn3 egıhmmdcrı kaynalilanöıgmı, ılııacatçmm. tuccarm i'mdıga pnr» bağlamadan ıstediği, uygun gördugU zaman piyasaya girmek, depo maUyetini yüKlenmemei için ortaya atıldığını su\ unuyor. Fıskobirliğm, ıhracatçıların, Zıraat Odaları yoııeticilennın sozde bırleştikleri tek komı. bırkac grun halinde, bırbirındcn 7it çılcarian savunurlwn, fındıkta oıtak bir politika b"lırlenmcmrsınm, Türkiye'yc, luı riık ııretıcisine ve taraflara ço!t palıalıva ma] oldugu. Devlef capında bir fmdık polıtıkasmm bPîirlenmesınin acil oldugu.. B rr r t Güven: Topiu revlerin sorumiusu isverenferdir Istanbul Haber Servisi DISK da\a.smdu 20 «ıjnlü oturumda «iorgusu sürdu rülpn Genel Eaşksn v^Kiiı Rt/a fıÜMaı. niSK'm «ekonoroiyi sarsıcı JÜVIÇJH grevler »nptı|ı>. ıddıalarını recidettı Guretv oîellıkle Tokstu İşveren SendıUasının, dalıa sonra dd metal iş kolunda MESŞ adı \'A taaman ışveren seadikasınm, farklı tanhlerdekı sözleşmeleıi bırleştirerek, grup soz leşmesı adı altında işçı sendı kalaıuia dayattiklannı, ekonomıyı sarsngı ıleri sürülen top lu ve U7un sureli grevierden ıs veren sendikalarının sommlu oldugunu anlattı. Durusma Yargıcı Cetm Güvp ner'm demokratık platforma 1 lişkin sorusurru yamtlayan Rı ?a Güven. sdzkonusu platfor mun. ışçilerin ve demokratVr: dernek nwslek örgütü çalı^an larınm. demokratik. ekonomik ve sosyal ortak istemlerini dtle gdtirme, güçbiriı^ı sağiama amacı ile cUışdnuldüğünu, yasaı örgütleıın ve cıkarları ışcılerle ö^aeş çıJışanlann orgütlermm seçıldiğını, ancr\ bu yalışmalaraa ba^anıı oiı.niüdıs laınrıı anlattt. DISK'ın bırteşık cepneye ilişkin bir kararı olmadıgını vurguladı Rua Güven Barış Dcmeğl ılu ılışkıler sorusunu şoyîe ya. nıtladı: «Barış Derneği Türkiye'de yasalara söre kunümuş bir dernektir. Banş vanlısı olan DlSK'in böylosi bir dernek |p îlişkt kurması kadar dofcai hir •c olamaz. Bucada hır şy suçlamayı daha yaratauıaz» dedi. üluslararası Barış Derne^i loplantüarma Tüvk Barış Deı'negı admH değıl, Dİbli adıha katıldıgını, lıana o topiantılara katıldığı tanhlerde Türk Ba nş Dernegimn henuı kurulmamış oldugunu, DISK ile Tiirlc Baılş Derneği arasmda organik bir bağ olmadigm», bunun nedeninin de DlSK'in sendikal örgüt, onun ise dernek olması oldugunu belîrrtı. Yarpıcm ıddianaınede yer atan suçlamalara ilişkin, başkaCH bir şey söyleyıp söylemek ıstemediğine ilişkin sorusu ü' ?erine ise, ıddianamede sık sılf niSK'in Anayasayı değışttrmeip ıstediğine ilişkin suçlamaları»» yer aldığını, yeru Anayasa tas İağının 1961 Anayasasmda yer alan temel ilkeleri değiştirtneyı öngördüğünü anlatmak istedı. Ancak Yargıç iddianame dı i=ma taştığı gerekcesi iîe buna ızm vermedı. Rıza Güven, bunun üzerin© toplu sözleşmeler ve grevler ko nusunda ge*irilen fuçlamalar ıırerindo durdu, bu iddiaları tü mü ile TeddeUiğıı:i belirttikten sonra özetle şöyle dedı: «Öncelikle DtSK bir sendîka riegildir Grpv hakkı bulunroa yan konfederal bir örgüttür. DlSK'in ilkesi domokratik sı nıf ve kitlc sendikacıbğırtır. Sı nıf sendikacılığı uzlaşmazlığı değil. yasanm öngördüğü ^skil rte uzlaşmayı öngörör. Tabamn söz ve karar sahibl olııtası ilkesi gerçekçi bir biçim de uygulanarak uzlaşma sağlanması içîn gayret sarfediHr. Biz bu MçimdeM uzlaşmo ya demoknıtilî uzla^ma dîyoruz. ptSK'e bağlı sendlkalann brifütlD oldncn keslm çogun> lukla özel sektördür. Özel sektör işverenlerînp karşı vaptlan vasal grevlerî derlete »önelik suçlar diye nîtelendiren iddia makamı. iddianamede sermayesini bu grevler nedeni \\r ytırt dışma kat'irdıpru bellrt tiği, yanî sermayesini kaçırdipını bildiği vatansız işverenler hakkında ne işlem yapmt» tır"*.. Bu îşvercnler hakkuıda vasal işlem yapması gereldrdi.» Gtiven devamla iddianamede kt Tekfen «revi ile TUrkiye'de ampul yoVtluguna neden olunduğu iddiası ti^erinde durdu. O tarihlerde gtinlük gazeteler de işverenüı stoklanmn yak» îandığt haberlerinin yayuilandıgını hatırlatarak. grevin degil, stokçuîugun suç ve ampul sıkıntısı yarattığıra söyledi. Grevlerin tek tek yapılmayrp hirieşürildiğt iddiasına deginerek sözleşme tarihlerintn birle«HriiTne!inin, jtriTttştrieler. uvuşmazlıklar ve ban srevleTin aviarca uzFitılarak. başta Teks tîi, «onra da ^ r a s s l?wren sen dikaları tarafından grup sözleşmesi dayarmasımn ü.rUnü o l ' duğunu anlatti. «Toplu ve nztm rrevlerln sorumiusu DÎSK de. Şn, Işveren sendikala.ndırj» de< di. SÜRECEK Gaııi Asık: Cengiz Ozyalçm: llerde parti diktatörlügü olusabiiir nelilt yöntemlere yer verilmeliydi. Bu rectenle Anayasa taslağı tepki freaksiyoni görunumündedır. Temel hak ve özsrürlükleri kısrna yertrıc. Vönetenlenr yetkilerini kötüye kuîlanmalaTi nı engelleyid kurailar setınlmelıydi. Devlpt halka karsı guçlü oluşturulurken, oreı kıvılere karşı grütjsüa natta pa^if ve de onlara yaıdıma yönelik haJe getırtlmıştır. Tasanda. tophı sö7lesme ve grev nablfln kısıtlanmış, dünyanın en ilkel Anayasaiannda buıunmayan lokavt y^r almıştır. Sencl'kalar poUtıkadan soyutlanmıstır. Halbukı senüıkiıiar detnokratik sıstemde çoâuUm topiu:mın baskı graplandır. Devnokrasilerde parlanıento kadar vazgeçılmez olan basin, basm özgUrlügünü kısıtiayıcı, .sansiır niteliğinde ve görev yapmasıın son derece güçîeştiren ilkelerie karsı karşıya bırakılmaktrdır Cumhurbasfeanma verilPn yetkilerin gurü ve nıtel:ğl pp.rlamenteT sisteme gört terstir. T'.«laktaki boyutları ıc^Pren Cumnurbaçkanı mn doğrudan doğruya hslk raratmdan setil mesı gerekir, Bu kural da Anayasa taslağma aykındır. Ana;E«ia taı«ta8inda Cumhurbaşkanına tsnınan yetkileıie basfeanlık sîf>temi getininpk isfenmektedır. Ileride bir partflı adaj'in Cumluırbaşkanı .^ecilmes) halmcîe bir parti dıkıatörlüsü olusabilecektır » i Sasbakan sadrazam, Cumhurbaskanı padisah... I • * / Prof. Talas: Tasarı sosyal adaleti reddediyor,, ANKAKA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ünıversilesı Sıyasal Bilgüer Fakültesi öğretim üyeterinden Prof. Cahit Ta las, Anayasa Tasarısı'nın «sos^al adaleti reddeden bir içeriği olduğnnu» söyledi. Yine SBF öğreünı üyesi Doç. Dr. Türker Alkan da tasarıyı, «evrensel de mokratilüeşrae akumna ters» diye niteledi. Pro£. Talas 1982 Anayasa Tasarısı'ntn «Türb ulusunun öztem ve isteklerinin dıışında kai «hgınıv, Atatürkçü nitelikler ta' ^ımadığını belirttı ve «Tasarı, işverenlerin görüşunden etki lentniştir, hattâ çok Ueriye gitJMİşür» diye konuştu. Doç. Dr. Türker Alkan, taslağıtı «esprisinin», «merkczl de netlm dışında özel girişimden başka bir güç bırakmamak olclnğuna» dikkat çekti. Alkan şunlan söyledi: «Özgürlükler, demokrasi ve insan haklannın gelişmesi, mer . kezl «lenetim dışında kalan güç merkezlerinin varhğı ile yakınrian ilgilidir. Uüşünce, basııı örgütienme dernekleşme sendikalaşma özgürlüklerine sınırla malar getirilmiş, seçilnıe yeterlfllU sınırlandınlmjş Cumhurbaşkanı'nm yetkileri artınhrken yargı denetimi sinırlanmıştır. Özerk kuruluşlarm TOrk demokrasisinde öıel bîr yerî vardır. Türkiye topiumsal ekonomik • kü1tüwt yapınm tam olaıak sa<layam»tlıçı özerkliğl >dnctsel olarak sağ'.amı^tır. Yenl Aııa,yasal duzen Türkiye'de heT şeyi merkezin denetimi altına sokacağından demokrasinin jtelişehilmesi \>\t yana, var olahvlnıesi bile ciddi bir sorun olacaktır.» STANBÜL eski milletvekülennden Dr. Ccngiz O/yalçın, «Ileride bir partili aciayın Cumuhrbaşkaın seçilmesi halinde Anayasa Taslağı'nın ilgili snaıldelerine göre, Turkiye'rte bir parli diktatörliigö oluşabilecektir» dedi. O7>alçm, tasannın. ülkenin içinde bulunduğu koşullara göre yöniü ve kısa sürede hazırlanmış oldugunu ve dzgürlüklerin özünü kaldınr nıtelik taşıdığını öne sürdü, özgürlük. lerî lasma yerice. yönetenierin yetkilerim kötüye kullanmslannı önleyıci kurallann getlrıimesi gerektiğini oeiirttı Özyalçın şunlan söyledl«Bence taslük. ülkenin içinde bu'.unduğu o'&garıüstu koşullara gdre yönlü ve kısa sürecîe hazırianmıstır. Temel hak ve ö7gür!ükler ycnür.rien 1961 Anayasası'nın kıırduğu ctflv letkı?', srasındaki dengeyi bo^arak özgiirlijklerin vzhnti V.aldırır nitehktedir. Tftsîp.ktakı otorits bosluğunu gıderiel ıikeler yenne, gücünü halktoı alan, halka yo I ani A51U. Anayasa tasansvnm. Başbakanı kaderî saraya bag'1 Sadrayam. Cumhurbaskanı'nı cla Padisah yerîne koyduğunu» soyledt. AşıK, «Bu devlet ve demokrasî anlayışı doğruysa. îll. Splim'den öeri süron halkın muılak egemenlîği mücade!e<ı yanhş. bir sona ulaşmış demektir» diye konuMu Ganı A'jik Anayasa tasarısına ılişkın goruşlennı %oy!e açıkladi: • Anayasalar. bilindiği gibi, bir ülkedeki tüm sosyal grupların ortak yaklaşııiıını simgeler, yurttaşların hak ve <'karlarını dengelemeyi amaçlar. Bir daha yaşamayı asla istemedi^imiz 12 Eylül önCPSİ ortama sürttklenişin bir anlamda muhaspbesini dc içeren ve çözürnler getinneyi unıan taslakta, az dogrular \e grerekliler yanında, çok yanhşlar ve K«reksi/ düzenleuıeler yapılrnıştır. Anayasa hukuku bakımmdan yakm tarihimîzîn ilham ettigi sos>ya!. siva.sal, felseli ıp ekonnmik yaklasımın temellendirîlmesinde, köklu yanılgılar vardır. Sonbaharda fcumuoyunun siyasal terrihîno sunulnıası planlanan taslak, üzülerek ifade etıtıek isterim ki, cıplak vo sade bir deyimle. vaıiıklılan öz, yoksullart ö«ellikle işçileri üvey evlat gözüylp görmekte, halka ı c onun seçtiklerine güvensizlik belli pdilmek suretiyle. halkın pngin sagduyusunu hafüe almakta. IBMM'ni. mes.rutiyetler meclisinden dp ptkisi? hale getirerek, milli egemenlik kavramı söl^plonmpktc, Başbakanı kadpvi Saraya batslı Sadrazam ve Cumrıurba.skanı nı da Padisah yerine koymaktadır. Eşer. bu devlpi ve demokrasi anlayışı dop ruvsa, 111. Sclim'den beri sürdürülen ve Gonç Osınanlılar hareketiylp somutlasan. halkın mutlak egemenligi mücadelesi yanlış bir sona ulaşmış olup. Tazminatı Hayriye'ye Ta/minat.ı Şerriye diyen ba/ı vurttaşlarımızı yadırgamak anlamsu dernektir. Sonuç olarak, Türk halkinın ula^tıfeı siyasal erginlik ve ileri düzeydeVtî sovyal adalet bîlincî île hak kavramı. bu Anayasa taslagınirı çesnborine sıparak sibi clegildir. Haluk Karaborlu:^ Sermaye egemenligini tesbit ve tescil ediyor navasa tasarıstnın demokrasınin bellibaşlı temel unsurlannı söattığını belirten Halük Ka( kıip raborlu bu temel taşlardfin voksun bir zrmın Ü7erine «Demokrasi denen binayı insa etmenin mümkün olmadığını» söyledi «Bu taslak, sadece sermaye efremenüeini 'tesbit ve tescil' ile yeıinen bir siya«al belge niteliğindedir.. aedi Karaborlu'nun Anayasa'ya eleştırılerı ozetle şöyleilişkin lüklert, bagımsız yargı... Bu bütünün birer parçasıdır. öyleyse. bir sistemden yoksun bu taslak. demokrasinin belli başh bu temfil unsurlarını. temeltaşlarını söküp atmaktadır. Bu temeltaslardan yoksun bir zemin üzprine dpmokrasl denen binayı insja etmpk olası de&ildir. Yeni taslak, IBMM'ni îkinci plana itmiş. «Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundtır ilkesine ciddi gölge düşürmüşrür. Cvmhurbaşkanı'na tanınan yetkiler, Başbakan'ın Cumhurbaşkam'nca atanması ve azli. Bakanlar Kurulu'nun TBMM'ne karşı adeta sarumsuz hale getirilmesi, üyelerinin dokunulmazhğı olan ve yasaları süresiz inceleme yetkisi bulunan bir «Devlet Danışma Konseyinin kurulması, TBMM'nin feshi gibi yeni mekanizmalar, parlnmcnter demokrasi ve ulusal egemenlik kavramı ile bağdaştınlamaz. 1961 Anayasası'nın getirdiği sosyal ve ekonomik hakları çok görüp onlan red deden ve kapitali?min liberal özünü bile çıkarıp atarak özgürlükleri birer Istisna halinde düzenleyen bu taslak. sadece sermaye egemenligini «tesbit ve tescil ile yetinen bir siyasal belge niteliğindedir. Halil Yurtseven: 1961 Anayasası boslukları doldurulsun gereklî deüsihlikler yapılmalıdır. Bu güç\x> devlet ilkesi yötıünden çok mühirodir. Danışma Meclisi üyeleri de görü^nıeler sürdürülürken meseleleri değişlk yön lerden elp almaktalar ve ftzünden u?akla^maktadırlar. 1961 Anayasa'sınin boşluklarından istifade ederek devleti güçsüz bırakan maddoler üzerinde önemle durulmalıdır. Cumhurbaskanı nıeclis içinden ve meclis tarafından 5 yıl süreyle seçlimeli dir. Yine Başbakan meclis içinden secilmelidir. Çünkfi, meclise dayanmayan lıiç bir hükümet muvaffak olamamıştır. Milletvekili sayısı da 400'0 geçmemelî ve 4 yıl idn seçim yapilmalıdır. Partlsinden istifa eden milıetvekili, milletvekilliğinden de istifa etmiş sayıl malıdır. Din dersi bütün okuUarda mecbuıi ders olarak okutulmabdır. Yeni Anayasa'da devlet ^fiieniik mahkemeleri kurulmasına yer verilmesi çok isabetli bir göruştür,» Ai M anisa eski minetvekülennden Halil Yurtseven, Anayasa'yı hazırlamakla görevlendirilen Danışma Meclisi Komisyonu üyelerıni «görevlerini benimsemeroekle» eleştırdi ve «bütün ümidimiz Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisi'ne kaJdı.^ dedı. Yurtseven, 1961 Anayasası'nda boşluklar yaratan ve devleti güçsüz bırakan maddeler üzerinde önemle durulmasını» tstedi. Yurtseven'in Anayasa'ya ilişkin düşünceleri özetle şöyle.• 1982 Anayasa'sında 1960. 1971 ve 1980'li yıltann bir daha ya^anmaması Jçin «Demokrasinin vazgeçilmez ilke ve kuralları vardır. Birbirine bağlı. birbirinden soyutlanması olanaksız bu temel ilke ve kurallar bir bütün oluşturur. Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olması. düşünce ve örgütlenme özgürlüğü, her çağın en dogal sınıfı olan emekçi yığınlannın politik ve sendikal bak ve özgür Fırıncıların bir bölümü "ufak ekmek,, üretimine karşı çıktı Sair Arif Damar'ın yargılanması basladı tstanbul Haber Servlsl Şair Arif Oamar'ıo 3 aydan 6 aya kadar hapisle cezalandırılması lstemlyle açılan davaya tstanbul Sıkryönetim Komutan üğı 1 Noiu Askeri Mahkeme6i'nde dün başlandı, Damar, Suadiye'deki «teryüıtt Kitabevl.ne gelen Emnıyet , 1. Şube memurlannca gözaltı." na alınmış, Damar'ın evinde yapüan aramada 141 adet dergj ile bir kitaba, yasak yayın olduklan gerekçesiyle elkonmuştu. Askeri Savcıülc Şair Damar' m komüruam propagandası yaptıgı savı nedeniyle, hakkında kovuştunnaya yer olmadığına karar verdi. Ancak Savcüık, Arif Damar hakkında, yasak yayın bulundurmak KomutanJık emirlerine aykın davranmaktan dava açtı. DUnktt duruştnada Iddianame njn okunmasından sonra sorgu su yapılan Darnar, şair ve yaaar oldugn için mesleği ile ilgül olan yayınlan evinde bulundurdugunu söyledi. Saböa ve nufos kayrtlannın beklenmesl içln duruştns 16 Eylül gOnUne ertelendi. "İşçiliği fazla9 kabuğu çok, talep yok tstanbul Haber Servisl îstanbul Beledjyesi'nce alınan karara göre 10 liraya satılacak olan 80 randımanlı undan 19ü gramlık, 65 randımanlı undan da 175 gramlık «ufak» ekmeklerin yapımına dünden ltibaren başlandı. Ancak fınncüann bir bölümünün alınan bu karara henüz uymadıldarı öğrenlldi. Pınncılar, yenl tip etatnek üretimine karşı çıkarak, yeni ekmeklerin işçiliği arttudığuu, aynca israfı önleme konusunda da hlçbir yaran olmayacagını bildlrdiler. tstanbul Beledlyesi'nce daha önce 410 ve 370 gramlık ekmek çıkaran tüm fınnlann bu karara uymalan lstenmiş, aksl hareket edenlere yasal işlem uygulanacağı açıklanmıştı. Ancak, belediye ekiplerince dün fırınlarda yapılan denetim lerde, birçok fıruun küçlik ek mek çıkarma karanna uymadık lan görüldü. Fınncılar, alınan kararı önceki akşam TV'den duyduklannı, kendilertne bu ko nuda herhangi bir tebligat yapılmadığını söylediler. Bunun üzerine zabıta memurları gerekli karan fınncılara üeterek, bu sabahtan itibaren karara uymadıklan takdirde yasal işlem uygulayacaklarım blldirdı ler. Pınn sahipleri, Beledıye"nin yeni tip ekmek konu sundaki kararmı eleştirdiler. Puin sahipleri konuya ilişlan görüşlerini şöyle belirttiler: İSMAİL HAKKI KEÇELİ (Fırın Işverenleri Sendıkası Başkanı) : «Küçük ekmekler çabuk bayatlar. Halk sıcak ve taze ekmek ister. Belediye'ye müracaat ettik. tsrafı önlemek için bakkaUann ekmek satmamasını istedik. Bakkallar çok ekmek alıyor, hepsini satanuyor, iade ediyor. Halk sıcak ekmek istiyor Zaten Sağlık Bakanlığı, Gıd'a Maddeleri Tüzfiğü ile bakkalların ekmek satışmı ruh. sata bağlamıştır. Bakkallar fınn olmayan yerlerde ve kapab 1 utıılar icindp ekmek satalıilir. Fınn olmayan yerlerde kulübe yapıp ekmek satabilirte. Aynca 80 randımanlı un yerine 60 ran dunanlı un kullanılarak daha kaliteii ekmek yapımı için mıiracaat ettık» dedi. HAMDt BtLEN (Fatih Ek mek Fınnı): «Bizce yalnız işçiler açısından sorun olacaktır. fşçi küçük hamur kesmek zorunda kalacajp için ve eli de alışkan olmadığından, zorlanacaktır. Bu nedenle imal.it düşecektir. Un bar camamız düştüğü zaman, un alımımız da azalacaktır. Aynca ekmekler küçüldüğü içln ka buğu fazla olacak ve ekmekler kuru çıkarak. daha çabuk bayatlayacaktır. Gerçi önceden ya r m ekmek alan, şlmdi bu küçük ekmeklerden alıyor ama. belki ilk gün olduğu için çok büyük bir talep yok.» MUSTAFA BOGAZ (Ümranıye Ekmek Fınnı) : «Blz TV'den tüm fırınlar diye duyunca, bu sabahtan itibaren küçük ekmek çıkarmaja başladık. 20 tane ekmekten, saat 13.00'e kadar hlç satdan ounadı. Aynca, İşçiliği de çok artırdığı için bunu taraftar de ğlliz.» SELAHATTİN KOBAL (Kadı. köy Çalısan Ekmek Fınnı): «Ufak ekmek İsrafı dnlemez. Ufak olunca bir yerine Urf . üç tane, aüyorlar. Henüz yeni tip çkmeğe rağbet yok. Ufak ekmek 'daha çabuk soğuyor, halk ise. tlle de sıcak ekmek olsun istiyor. Bu yeni tip ekmekle birlikte işçllik de artıyor. Daha fazla zaman abyor yapması. EN kiden örneğin dört çuval undan 1000 adet yapıyorsak, şimdi bnnlara 200250 adet küçük ekmek de eklenecek. Çok zaman alıyorj» ÖMER YELTEPE (Göztepe Ekmek Fabrikası): «Gazete ve TV'den yaymlanan haberlert duynnca küçük ekmeği çıkarmaya başladık. Saat 13.00'e kadar 120 efcmek çıkartlık, ancak 4050 kadanm satabildik. Flvatt on llra olmasına rağmen, halk ahçtıgı bflyuk eknıeğ! rarakrp küçük ekmek ahnrjrr. Ürrtfm yavaşladığı içhı. daha fazla Jsçiye p 1 tekBinlmlz oluyor. Normal flretimimlzin çok altmda ekmek üretnıeye başladık. Belediye tarafından da bize herhangi bir tebligat yapılmadı» SEYFt KAYA (Bağlarbaşı Fırmı Yöneticisi) : «Yenl tip ekmeklerin emegi çok fazla. Çalışmamızı en az bir saat fazlalaştırıyor. tsrafı önleylci bir yönü yok. Zaten yanm ekmek satıyorduk. Fınn lann pazar günü çauşması israfı artınyor. Hem cumartesl hem pazar ekmek çıkmca, halk sıcak diye taze ekmeği alıyor, çoğunu yemeden atıyor. Belediye ekiplerl henüz buraya kontrole geunedl.» tSATET AYVAZOĞLU (Oültepe Ekmek Pabrikasj): «Belediye bize tebligat gon derdi. Sabahleyin 75100 arasmda ekmek çıkardık. Ancak 20 30 tanesi satılabildi. Çok kuru olduğu için kimse almıyor. Küçüldükçe kabuk fazlalaşıyor ve içi çok kuru oluyor. Ekmek tasamıfıma yaran olacağmı sanmryorum.» ZEKt KARALOGLU (Ataköy Ekmek Fabrikası) : «TVden duyunca çıkarmaya başladık. 400 tane çıkardık. :ÎOO'Ü fırmda satıldı. 200*ünü de inşaatlara yolladık. Çünkü ikl saat cüre İçinde, çok kfiçük ol doğn İçin kurnyor ve hayatiıyor. Aynca işçillk acısmdan da çok büyük gfielfikler varatıyor. Bu nedenle de üretbn dö. şük oluyor. » Izmifteki kazada 4 er öldü Haber Nerkezi Istanbul • (Vnkara karayolunun Yarımca mevkiinde meydana gelen otomobılkamyon çarpışmasmd.a Seymen'deki askörî birliklerine dönmekte olan Nurettin Güler, îaşar Coşkun, Hikmet Uğurlu ve Nihat Oztürk adlı erler öldü. Şükrü Aytekin ve Mehmet Yakupoğlu adlı. erler İSÖ ağir yaralandı. AJV.'nın habenne göre kaza çimento yuklü kamyonun natalı sollaması yüziınden meydana geldl. tstanbul'da Beyoğlu Kulaksız Dutluk Sokakta 10 yaşırtda ki Mustafa Korkut evinin önün de oynarken karnyon çarpması sonucu öldü, Sürucü Hasan Fmdık yakalandı. Merter'de ısa üçlü otomobil çarpışmasuıda Nazmiye Önder can verirken» araçlardaki 6 kişı yaralandı. Yurttaki diğer kazalarda 10 klşi can verdi. TİKKO davasında 8 sanık tahliye edildi ÎSTANBUL (»A.) Ya«ad«B TİKKO örgütü davasında aekiz sanık tahliye edildi. Istanbul Sıkıyönetim Komutanlıgı 2 Numaralı Askeri Mal»kemesinde yargılanan 178 sa~ nıktart 40'mm idamla cezalandl ntmalan îsteniyor. Dönkü duruştnada, dlnlendi ve rr.ahkeme, sekiz ro|hn salıverürr.g istsmlerinl bul ertp.rek karava bağladı.