16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AGUSTOS 1982 KÜLTÜR Y A Ş A M Cumhuriyet 5 Alman yönetmen Stein'a 'Atatürk Şildi,, verildi ANKARA, (Cmnhnrlyet Bürosu) Türk Hükümeti, Almanya"da llk profesyonel Türk Tiyatrosu'nu kuran. Alman Tlyatro Yönetmenl Peter Stein'a «Atatiirk Şildi» gönderdJ. Yönetmen Peter Steln. Berlin Başkonsolosumuz Nusret Aktan'ın verdlğl $11di alırken. «lıı> çok değerli ve bana onur veren şitdl, biiyiik bfr sevinçle alıyorum dedi. Berlln'de llk Türk tiyatrosunu kuraraic başarıh çalışmalar yapan ünlü yönetmen Peter Stein'a şilt, Türk ve Alman sanatcılarmın da katıldıgı hlr törende Berlfn Baskonsolosnmii7 Nusret Aktnn taraftndan vertldl. Nusret Aktan törende yaptt&ı konuşmads şunları söyJedir Paris'te Türkce şarkı söyleyen bir taksi soförü: Juanito Türey KÖŞE tZMtR «Hakkım yok seni sevmeye £en başkasının malısın. Kalbim bunu nerden anlasm Arkadaşımın aşlnsın.» 19601ı yıllann sonuna doğru dlllerden düşmeyen bir şarkının sözlert bunlar. Juanito, 1965 yılında ülkemize geldi, birbiri ardınca çıkan şarkılan «Gardiyan» ve «Arkadaşımın aşkısın» o dönem gençlerini coşturdu, dlllerde dolandı... «Kaderimin oyunu bu bana Göstermesln seni bana.» Bu sözlerle sürüyor o Unlti şarkı. Juanito"nun uzun süredtr sesi çıkmaz, ondan söz edilmeş oldu. «Kader»'inin aşkta ona ne gibi oyunlar oynadıgını bilemiyoruz ama sanatçının sesi kesildi. Kısa bir gezi için ülkemize gelen Juanito İzmir'de düzenlediği basın toplantısmda gazetecilere Türkiyedekl gurüerini şöyle özetledi: «1965 yılında Türklye'ye geldlm. Ankara, tstanbul ve ardmdan tzmir'de çaUştım. İzmir'e 5 gün için geldlm, çok Ugi gördfim, bir ay kaldım. Eşim ve çocuklanmı da Türkiye'ye çağırdım. 1966'da «Gardiyan» daha sonra da «Arkadaşımın aşkısıns şarktlarını söyledim. 6 yıl Türkiye'de kaldım. Burası benim asü ülkem. Siirekli vize verdiler. hiç sorun çıkmadı.» Juanito 1971 yılında s&ğlık so runları nedeniyle ülkemizden aynldı. Sesi bozuluyordu. Paris'e yerleşti. Orada taksi şoförlüğü yapmaya bsşladı. Ve bir gece herşey yeniden başladı. Paris'te... Cezayir dogumlu Fransız yurttaşı bir taksi şofö rü arabasına bir Türk çift aldı, çift kendilertai bir Türk lokantasma götürmesini istedi ve: «TOrk lokantasında onlarta içmeye başladık. Benl tanıyorlardı. Şarkı söylememl istediler. tki şişe rakı Içtikten sonra sesim açüdı, şarkı söylemeye başladıra.» Türk rakısının böylesine önemli bir yeri ve Juanito"nun yasamında. Bu harika geceden sonra Pransa'da yeniden şarkı söylemeye başlıyor. Şarkılar TUrkiye'yi söylüyordu. tstanbul ve îzmir için bestelenen şarkılan bir aşk şarkısı ile «Yabancı» izliyor. «Paris'te bir yabancının sarkıst» diyor Juanito. Ve ekliyor. «Bu dört şarkı Türklye'ye armağanım oldu.» Juanito birbuçuk yıl önce yeniden sustu. Fransa'da şarkı söylerken aniden sesi kısıldı, programını tamamlayamadı. Doktorlar gırtlak kanseri dediler, hemen ameliyat oldu. Yeniden taksi şoförlüğüne başladı. «Paris'te kendbni vabancı. bir Türk işçlsi gibi hissediyorum» diyor Juanito. Ülkemize duyduğu büyük sevgi üzerine ise şunları söylüyor: «Ben bütfin Avrupa'yı dolaşlım. Sükse yaptım. Birkaç güıi önce blr gece Kordon'da bir lokantanm önflnden geçiyordum. tçerl Rirdim, oradaki dostlanmla sevgiyle kucaklaştık. Yıllar önce kaldığıra otelde garsonlar benl tanıdılar. Bü yük yakınhk gösterdiler. Bir insanlık sözcüğü varya, her şey onda.. » Kuşadası'nda bir yakınının sünnet düğününe gidecekti juanito. Kısık bir sesle, bizim di limizde, kesik kesik, araya sıcak gülüşler katarak Türkiye sevgisini anlattı uzun uzun. Ay rüırken gazetecilere Paris'teki adresini verdi ve şu s&zlerle uğurladı: «Paris'te blr Türk soförü var. Türkçe söylüyor. Beklerlnı. Altmbaş rakısı da var...» Devletten yardım isteyen özel tiyatroların basvuru süresi bugün bitiyor ANKARA, (ANKA) Devletten yardım İsteyen özel tiyatroların Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne baş vuru süresi bugün sona erlyor. Billndiği gibi özel tlyatrolara yapılacak. yar dım ile ilgili yönetmelik te yardım atoak isteyen tiyatroların gerekli iş lemleri tamamlayarak 15 temmuz'a kadar baş vurmaları istenmişti. Ancak sürenin kısalığı nedeniyle hiç bir tiyatronun gerekli işlemlerl tamamlayarak başvuru da bulunamaması nede niyle süre uzatırmna gi dilmlşti. Başvuruda bulunacak özel tiyatrolar'ın başvuru dilekçelerlnde yar dımı kapsayan yıl için de tiyatronun oynamayı kararlaştırdıgı eserlerin adlarını da belirt meleri gerekiyor. Yönetmelik bir mali yıl İçinde aynı özel tiyatroya birden fazla pa rasal. yardım yapılamayacağım öngörüyor. ya pılacak yardım değerlendirme kurulunca saptanacak. Bu kurulda Bakanlık Müsteşarı. ya da yardımcısı. YÖK tarafmdan secilecek bir üniversite temsilcisi. Devle.t Tl yatroları Genel Müdürü. ö/el tiyatrolar arasmdan bakanlıkça seçilecek bir temsilcl, Tiyatro Yazarları Derneği'nden temsilci gö rev alacak. Kitaplıktan sorumlu olan kim? £ Şehir Tiyatrolannda görülen sanatsal çöküşün yanında kitaplıktaki düzen de bozulmuştur. Tek nüshah oyunlar kapanın elinde kalıyor, arannuyor, böylece yıllar yılı saklanan, korunan el yazmalar yok olup gidiyor. Salâhaddin KÜÇÜK wSTANBUL Şehir Tiyatrosu Kitaplıgı'nın önemlî bîT I özelligi var. «Darülbedayi»nin kuruluşundan günü^L müze dek yazılan ve oynanan oyun metinlerinin çoğu orada saklıdır. Yapılan deği5iklikleri. eklemeleri, çıkartmaları gösteren eski yazı ile bazırlanmış «Suflör» metinleri ayrı bir önem taşırlar. El!e ya da daküloda yazılmış seyirlik oyunlardan başka Kemal Küçük'ün, Hallt Fahri Ozansoy'un ve daha başka yazarların ölumlerinden sonra tiyatro ile ilgili çok değerli kitapları bu kitapuğa verilmiştir. Tiyatronun ilk yıllannda sahipsiz, düzensîz, yalmzca o günkü sanatçılann saygısı ile korunan, elden ele geçen bu seyirlik el yazmalan Muhsin Ertuğrul'un Tepebaşı'nda baş< lattığı yeni dönemde kurduğu kitaphkta önemle saklanmaya bafjlandı. Muhsin Ertuğrul Şehîr Tiyatrosu'nun yönetimini üstlenince biçim ve icerik açısmdan amaçladığı Batı Tiyatrosu'nu oluşturmak isterken oyun seçici kuruîunu o günkü adı ile «Edebi Heyetn aşılması gerekli bir engel saydı Uzun savaşımdan sonra Edebî Heyet»î dağıttı. Bu arada gelen oyunlan inceleyecek, kendisine raporla ön bîlgi verecek bir Dramaturg'un arantısı içinde iken bîr gün Mehmet Şükrü Erdem adında gençce bir Mşi Shakespeare'den çevîrdiği bir oyunu getirîr. Muhsin Ertuğrul çeviriyi beğenir çok başanlı bulur, yakınlık gösterir. Bir süre sonra da Mehmet Şükrü Erdem'in Dramaturg kadrosuna atanmasmt sağlar kitaplıktaki oyun metinlerinin korunması sorumluluğunu da ona verir. İleriki yıllarda Kemal Küçük'ün ölümünden sonıa babası Fazıl Küçük'ü kitaphk memurluğuna gettrince Tiyatronun kitaplığı daha bir düzene girmiş, oyunlar harf sırasma göre fişlere yazılmış, aranması, almması, verilmesi sağlam bir bîçime sokulmuştu. Geno birkaç yıl sonra değerli oyun yazarı Musahipzade Celâl de Dramaturg yardımcısı olarak kitaplık kadrosuna katüu. Bunlan anlatışımın nedeni oranm kitaplıktan başka yazarlann yakm ilgi gösterdiği güzel sanat konuşmalarının ya» pildığı bir yer özelligi de taşıdığmı belirtmek isteyişimdirj Musahipzade Celâl ile Mehmet Şükrü Erdem kitaphkta geçen uzun yıllann beraberliği îçindo «Genç Osman» adli oyunu ortak yazdılar. Oyun Musahipzade Celâl'in ölümünden çok sonra Ankara'da. İstanbul'da da Yedikule zîndantarında oynandı. Şehir tiyatrosu kitaplığı Fazıl Küçük'ün, Musahîpzada Celal'in öiümünden. Mehmet Şükrü Erdem'in emekli olmasından sonra bu özelliğini yitirdi, sıradan bir kitaplık oldu. Tepebaşı'ndan Harbiye'ye taşınan Şehir Tiyatrosu yönetimindeki kitaplık gene de değerli bir arşiv niteliğindedir. Ne var ki öğrendiğimize göre Şehir Tiyatrolannda görünen sanatsal çöküşün yanmda kitaplıktaki düzen de bozulmuş, tek nüshah oyunlar alanm elinde kalıyor, aranmıyor. böylece yıllar yılı saklanan, korunan el yazmalan yok olup gidiyormuş. Gerçekten basılmamış, arşiv değeri yadsınamaz nice metinlerin yitirildiği doğru ise buna neden olan sorumlular bulunmalı. hesabı sorulmahdır. Umanm Şehir Tiyatrolanna çağdaş bir anlayışla yeniden işlerlik kazandıran bir yönetim gelîp sanatsal çabalan yanında değer biçilmez oyun arşivini de korur. George Büchner ve Danton'un ölümü... «Şinıdiye degin «ahneye knydııgu yapıtlarla Hnit Federal Mmarıyı» sınırtarmı coktan asmıs t>n Hyatrovıı. FpdPrnl Alm'iıı Basın ve Fn form.ısvcın OîiiresS «Almanya vp Tiirkiyp» ;u1lı broşürfinde söyle tanımlıyor: Birçok Tıirk sanatçisı. Federal Almanya'da yaşayan Türklerfn, kiıltürel e&itlmlerine bilyiik katkılarda hulunmaktadır. Ama bn alanda pn önp.ınll çalışmaları yajmn hic luısbusuz, Batı Erdofon AYTEKİN Bovlin'do '<Srnanblmne Tlyatrosu» i^mdc kurulan M k Türk firofpısyoppl tlyatrostıİZMİR Karşıyaka'da, çok genış bir dur. Bnylere hıı tiyatroalan ıçinde Güzel Sanatlar Parkı açıldı. nun artık yalrnzca Berlln'Geçüğimız cumartesi günü bir şür yanşde de&il. Federal Almanması düzenlenen parkta, gezintiye çıkmış ya'nın her verinde ttim yüzlerce kişiye 27 ozan şiirler sundular. Türklerin ffereksinlmini kar Ardından enstrüman yanşması yapıldı. şilayacak bfr sevlyeye jtel27 ozan yaklaşık 60 siir okudu. Seçici dl&ini Alman hükümetlnin Kurulu ise, gezintiye çıkıp bir raslantı olakendisl de kabnl etmlş hu rak oraya uğrayan, ya da önceden öğrenip lanmaktadır. Tlyatro ayrı gelen kişilerdi. Önceden hazırlanmış basıra çocuklar için sergiled!&! h. Seçici Kurul değerlendirme formlan daoynnlarla da Törk ve Al ğıtıldı. Ozanlar şiirlerini okuyup bitirdikman çocuklarının yakınlas ten sonra sonuçlar hemen orada açıklandı. malanna olnmlu yönde kat Dereceye giren ozanlara ödüllerini Karşıktda hulnnmaktadır. Yönet yaka Belediye Şube Müdürü Nevzat Çobanmen Peter Stein'in bu ea oğlu verdi. Iışmalanm takdirle karşılaBa arada Coşkun Şenol GüzelSşıŞat 7 yan Tiirk hiiktirijet* kendi , lar^Parkı'nda resim sergisini açU. Gene sine, Atatiirk'iln 100. Yıldfi " KkrşVaka'ya gezmeye gelenler bu sergiyi ntimü nedeniyle hazırlanan ilgi ile izlediler. Coşkun Şenol'un oyma işleşildlerden bfrîni sröndermiş ri de büyük ilgi topladı. tfr. Steine bn şildf takdlm Yaşamı çok iyi gözleyen Coşkun Şeettnekten biiyük kivanç dn nol'un bireyden yola çıkarak toplumsal yuynnım.» portreler çizmede belli bir özelligi var. KoBerlin Ba^konsolosumu nulanna yaklaşımındaki yalınlık biraz yaTiın evtnde yapılan törene nıltiCT ama yoramsal olarak yaklaştıgınızTürk ve Alman sanatçılar da çarpıcı bir anlatımı var. Renk seçimi katıldılar. Konsolosumuzun ve dağıhmı ile, organik tümlük içindeki eşi, konuklann? Türk ye ışık oyunlarında belirli bir burukluk var. mekleriyle agırladı. larından biri olarak belirieniyor. 19. Yüzyıl başlaruıda Büchner'in doğum yeri olan Hes20. Yüzyılın başında «yeui se, Prusya ve Metternich Avusden keşfedilen» yazar olarak turyası'mn köylüleri ağır vertanımlanması Bücher'in 1835'de giler altmda ezdiği ktiçük bir yazdığı ilk oyunu, Dantonun dükalıktır. Bu ortamda, BüchÖlüraü bu haita ininde Lond ner daha onaltı yaşındayken ra'da (National Theatre) baş Alman Reform hareketlerini ve ladı. Peter Gill'in yönettiğı ve Pransız İhtilâlini öven bir ideBrian Cox fDanton), John Nor alisttir. Ne var ki 1831'de tıp mington (Robespierre), Pat öğrenimi için gittiği Strasborick Drury (SaintJust), Ant urg Ünıversitesi'nde idealizmi hony Higgins (Camille Desmo katı bir gerçekçiliğe dönüşeulinsl gibi sanatçıların rol al cek ve Genç Almanlar örgütüdıgı yapıt yılın en iddialı oyun ne katılmakla birlikte temelde Derleyen: Dikmen Gürün Uçarer Izmir'de Güzel Sanatlar Parkı leri polise teslim ettiler. Vazar. Darmstadt'da gözaltmda bulundurulduğu dönemdeki mektuplarında, devrimin ancak gücüne inandığı halk kitlesi tarafmdan gerçekleştırilebileceğini ama bu kitlenin henüz böyle bir harekete hazır olmadığı göriişünü savunur. Büchner, 1835'de Danton'un Ölüroü'nü beş hafta gibi kısa bir süre içinde yazdı. «Başka seçcneğim yok. Danton'u giyotinc yollamadan huzura ka\Tişamsvacağım.» Biçimde kısa, çarpıcı sahnejerle yazann öfkesini; öz'de dü. şünce çizgisinin karmaşıklığrnı yansıtan Danton'un ölünıü'nde yoramun hareket noklası, Büchner'in topluma yaklaşırmn daki karamsarlığı ve determinizmi değil, insan ve tarih arasındaki diyalektiğin sergilenKarasaban oyması. hasat, dinlence v.b. ya mesidir. «Devriml inceliyornm pıtlannda kendi insanını yakalamaya çalı VR tarih süreclndeki karlerrî. Hk beni şaşırtıyor. İnsan yapışan bir arayış içinde. sında korkunç bir değiıjnıezlik Guzei Sanatlar Parkını Karşıyaka'ya ka cürüyorum. Birey kocaman bir /andıran ve bu konuda çabalannm yeter ('a!g:a nğınında sanki küçücük siz kaldığını belirten Şube Mudürü Nevzat bir köpük.» Cobanoğlu, «Amacımız örneğini bir çok AvDanton, kişinin esrarını çöze rupa kentinde gördüğümüz halka açık sa medıği maddi. manevi güçler nat merkezlerl oluşturmak. Kimbilir bet karşısındaki yetersizliğini yansılar. kl de bir Hyde Parc oluşturmak. insanları kapalı kapılar ardından kurtanp, bir ge Devrimin amaçlanna ulaşmazinti yerinin içinde sanat ile içiçe getir yacağmı gören Büchner'in Danmek. Bu alanın ve sahip olduklarınm ye ton'u epikürcülügü yaşamın gerçeklerine yeğ tutar. Büchtersiz kaldığını biliyoruz. Ama bizi destek ner oyımunda ılımlı ve duyguler kösteklemezlerse bu alan salt Karşıya sal Danton'un Robespierre'in ka için değil. tüm İzmir için bir kazanç amansız kurnazhğına yenik dtiş olur» evet uygarlığa uzanan yolda sanatı tüğü anı verir halkın ayağma getirebilmek elbette güzel Başarısızlığa karşm dünya bir şeydir. Her zaman üstüne^^basa hasar zevklerine yönelmeyi. yeğjeyen söylediğimiz gibi sanata beşiklik etjniş îz Danton ile daha fazîaj, kan ayolunâgiden Robespiermir için bu yapılan bile azdır. îzmir; neden tatma çatışmalan oyunun diyare'in bir valsler ülkesi Avusturya'nm Viyana'sı lektigindeki temeldir. Tarih süolmasm? recinde önüne çıkan fırsatı doğerlendiren ve kontrolün elinGene de neresinden bakarsak bakahm îz den çıkmasıyla olaylann germir Karşıyaka'da bir Güzel Sanatlar Parkı çek yüzünü gören, yaşama isvar. Bu başlangıç bile kutlanmaya değer. teğini kaybeden Danton'un öUmanz ilgililer ellerini uzatırlar da bu lümü onun idealize ettiği hürriyet kavramının da ö'.ümüdür. park, gelecekte, o gün şiirle ilk kez tanışan Neoklasik bir duyarlıkla j'ogenç ozanlardan. siiri tanımıs olup da orada şiirlerini sunma onurunu gösteren ta rumlanan yapıt, oyuncuların nmmış ozanlardan sanatın diğer etkinlik başanlarının yanı sıra salıne kullanımı ve ışıklandırma açılerine dek herkese ışık tutar. smdan da etkileyici bir çalışma olarak övülüyor. onlardan aynlacak. devrimin aydın kesimden değil toprak işçilerinden köklenecegi tezint savunacaktır. Onun açısmdan Alman toplumunda devrim *yukardan' 'aşağıya' değil ancak 'aşağıdan' "yukanya' doğru ger çekleşebiiecektır. Nitekim Giessen Üniversitesi'nde staj yap tığı sırada gizlice yayıniadıgı «Hesse Habercisi» adlı bildırisi şu sözlerle başlar; «Kulübelere Sulh! Saraylara Ölüm!» Ne var ki bu bildiri Büchner'm politik uğraşlarınm sonu oldu. Böylesine bir atakhktan ürken köylüler ellerindeki bildiri Erköseier'in konseri Fransada ilgi topladı Paris'te yayıulanan Fran sanın en ciddi gazetelerin^cten Le Monde'de, Fransada bulunan Erköse Kardeşlede ilgili bir yazı yayınlandı. Aix En Provence Pestivali'ne katüan Erköse Kardeşlerin konserini öven yazıda, grubun Türk Müziğini çok iyi yorumladığı ve özellikle Ali Erköse'nin keman taksiminin çok başanlı olduğu belirtiliyor. Grubun konseri Fransız TV'sinin France Musiga 1 programında da gösterildi. •Bodrum Festivali'ne Frank ; Sinatra ile Jagger da katılacak BODRUM (a.a.) 1 eylülde başlayacak olan Bodrum 2. Sanat ve Kültür Festivali'ne 30a yakm yerli ve yabancı sanatçının yani sıra Frank Sinatra ile Mike Jagger'in de katılacakian bildirildi. Bodrum kaymakamt ve Belediye Başkanı Mustafa Soycan, Amerika'da yaşamakta olan tanınmış organizatör Alımet Ertegiin ile temas kurduklarnn bildirdi ve «Frank Sinatra ile Mike Jagger için Bodrum'da yer ayırttık» dedi. Bodrum Belediye Başkanı, bu yîlki Sanat ve Kültür Festivali'ne basta Zeki Müren olmak üzere Türkân Şoray, Cihan Ünal, Bulut Aras. Erol Evgin, Sezen Aksu ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin katılacağmı da sözlerine ekledi. ÜNİVERSİTE ADAYI GENÇKIZve ERKEKLERE... B A K S U AY6|R|SANA KARISMAK İSTEMEM A M A ANANIN YASA5I Ş ILİ.AN İYİ OULJR . . . NE0EN O?.. u L A N r i 5OSYAL HAKLARI 5UYA «Dü 5U AYGlRLARl SUOA BAŞARIYA GİDEN YOL ' MUTLAKA ÜNİVERSİTEDEN Mİ GEÇER? Kendini yetiştirmek, geleceğe hazırlanmak İçin üniversite öğrenimi hiç kuşkusuz en önemli yol. Ama, 'biricik' yol o mu? Büyük bir kuruluşta çalışırken yıllarla kazanılmış tecrübelerden çok şey görüp, öğrenerek yetişmek, •geçerli mesleklerden birini edinmek de yarınlarınıziçin sağlam bir temel olabilir. Bu görüşü benimsiyorsanız. 10 Ağustos Salı gUnünden, 18 Haziran Çarşamba gününe kadar, saat 13:0017:00 arasında Vakko/Beyoğlu, Vakko/Ankara, Vakko/izmir Mağazalarında MağazaMUdOrU görüşmek için sizi bekliyor. KİMKİME BehicAK C0I KENDINI rEk^?f]rlEDE İLİSKİLErlDEN CADOEBOSTAN G0ZEL SANATLAR DGSA Resim Bölümü Me^utra J Eleman Atanıvor ı : S8 87 9fl Caa. Resim restorasyonunda sürekli çalışacak eleman aranıyor t. lCunılu» Yıldönümö Türk Resmınde İnsan ve Portre'1 sergisiylc kutlanıyoc Kasım 1982 KurtuluşCad.191/B SinemköyTel: Kurtuluj Cad. 191/B Sinemköy GAİERIBAHAZ 404783 ıbriçiıı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle