27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 «Sivrl blr tepenin ardından gfln aga rıyor. Deniz cam glbl pürüzsüz. Güneyden çıkartma tam yükleuerek başladı. Şa rapneller denlz üzerinde lnfilâk ediyor, parçalan suya çarpıyor. Biz bu hengâmenln lçindeyiz şlmdi. Maklnelltüfekler diş lerini göstererek menni yağdırıyor ve mer miler üzerimizden aşıyor...» Akdeniz Seferî Kuvvetler Başkomuta nı General t a n Hamilton Gelibolu Günlüğü kitabına bu notları düşüyor. Tarih 25 Nlsan 1915... O tarlhte dünyanm en güçlü iki devleti olan tngiltere ve Fransa'nın askerlerl Çanakkale önlerindedir; Gelibolu yanmadasına çıkma hazırlığı lçerlsindedirler. Olayın biraz daha önceslne, yaklasık kırk gün kadar geriye gidellm. Tarih 18 Mart 1915... Dünyanın en büyük İki deniz gücil, îngiliz ve Fransız donanması sabahın erken saatlerinden başlayarak Çanakkale Boğazını zorlamakta. Çanakkale Boğazı'nı bir hamlede zorlayıp geçiverecekler ve îstanbul önüne gelecekler. Daha sonra îstanbul Bogazı'nı geçerek Çarlık Rusyası'na ulaşmak işten bile sayılmayacak bu güçlii donanmalar için. O kadar emlnler kendilerinden. Ama lşte, evdekl hesap çarşıya uymuyor. Gerek t n gilizlerin gerekse Fransızların koca koca gemilerl birbiri ardısıra ya batıyor ya da aldıkları yaralarla savaş dışı kalıyorlar. Dünyanın en büyük donanmalarımn gücü, Türk askerlnin koruduğu Çanakka le Boğazı'nı aşmaya yetmemiştir. öyleyse?.. Bir çıkar yol daha kalmıştır öyleyse.. Boğaz'm iki yakasma asker çıkarmak, özellikle Gelibolu yarımadasını Türk askerlnden anndırarak Çanakkale Boğazı' nı Îngiliz ve Pransız donanmasının geçişl ne kolayca açıvermek. Denizden başarıla mayanı karadan başarmak blr başka deyişle. Başarılı blr çıkartma yapılmıştır ger çekten ama ya sonrası?.. Sonuca ulaşmaya yetecek midir bu başan? Bir yanda çağın en modern silâhlanyla donatılmış büyük bir işgal kuvveti, öte yandan donatımı ve silâhı eksik, yetersiz ama öz yurdunu koruma bilinci içerisindeki blr Türk Ordusu. Düşman ordusunun şanssızlığı mı dlyelim? Kocaçlmen Tepesl'ne ulaşan llk düşman çıkarma birliklerl pek az sayıda OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yükselmlştlr bu ağustos savaçlannm ölümkalım günlerinde Anafartalar Grubu komutanı olarak görev alır. Conkbayın bölgeslne gitmek üzere buluuduğu gözetleme yerinden ayrılınca önce Çamlıtekke* ye uğrar. Orada Ordu Komutanı Llman 10 AĞUSTOS 1915: ANAFARTALAR KAHRAMANI MUSTAFA Von Sanders Paşa ile görüşür. tngilizlerl KEMAL, DÜŞMANA ÇANAKKALE'NİN KARADAN DA «GEConkbayırı'ndan atmak için yapılacak ÇİLMEZ»LİĞİNİGÖSTERtPyLUSUMUZA BİR UTKU DAHA harekât hakkmda Liman Von Sanders ARMAĞAN ETMİŞTtR. Paşa ile Mustafa Kemal arasında kısa bir görüşme ve tartışma olur. Mustafa Kemal doğrudan Conkbayırı'na saldırmak Mahmut ALPTEKİN Derman BAYLADI düşüncesindedir. Anılannda bu konuya şöyle değinir Mustafa Kemal: «... Saldırının Conkbayırı'ndan yapıl Türk askerleriyle karşılaştılar. 6 u asker tafa Kemal'i tstanbul tanımamaktadır. masım grerekll buluyordum. Bu saldınya lerin başında ise yarbay rütbeslnde genç Elbet halkımız da. O Mustafa Kemal ki, çok önem verdiğim ve benden öncekl çeblr subay bulunmaktadır: 19. Tumen Koönderligini yapacağı Kurtuiuş Savaşımız şitll komutanların burada yaptıkları salmutam Mustafa Kemal... Açağıdakl 261 da yararlanacağı yüklü deney birikimle dırılarda sonuç alamadıklarını bildfgim rakımlı tepeden Conkbayırı'na doğru rini yaşamaktadır Çanakkale günlerinde. için, bu yeni saldırıyı bizzat başında bnTürk askerlerinin geldiğinl gören Musta**• lnnarak kendim yönetmeye karar vernıiş fa Kemal şöyle durdurur onları: Mustafa Kemal'in karargâhı Eceabat' tlm.» m Bigalı köyündedlr. Sade. iki katlı bir Nereye gidiyorsunuz? Liman Von Sanders de, Mustafa KeAnadolu evi. Bu ev o günlerin tamğıdır. mal'in bu karan üzerine şöyle der: Düşman geldl. Savaş günlerinl anımsayan köylüler var Nerede? «Harekâtın sorumluluğunu kabul edır halâ. Onlar da tamğıdır savaşın. Yo den stzsiniz. Düşünceleriniz üzerine kesln Askerler elleriyle 261 rakımlı tepe yö lunuz bu köye uğrarsa, bugün müze olan likle etki yapmak istemem. Aklıma gelen nünü gösterirler. Gerçekten de düşman Mustafa Kemal'in kaldığı evi görürsenlz, bir konuya mütalâa olarak söyledlm...» rahatça yaklaşmaktadır tepeye. Mustafa sankl o günleri yaşıyor gibi olursunuz. Kemal'in elindeyse kuvvet yoktur. DüşLiman Von Sanders bu sözleriyle Al Savaşa tanık olan köylülere sorarsanız. bay Mustafa Kemal Beyi davranışmda t a man ona, Kocaçlmendekl askerlerden Mustafa Kemal bu evde kalırdı. Atıyla mamen özgür bıraktığını beUrtmek istedaha yakmdır. Mustafa Kemal, buyruğun gelir giderdi. Ne bilelim biz O'nnn ileri miştir. Yetki ve sorumluluk Mustafa Kedaki 57. Alayı Kocaçimen'e göndermiş bu de ATATÜRK olacagım...» diyeceklerdir. lunmaktadır çünkü ve kendisi Conkbayı mal'dedir artık. rı'ndadır. Ama düşman kuvvetleri önlene 10 Ağustos 1915... Düşman Gelibolu mez ve gelirse kendi kuvvetlerlni de yok Doğa yönünden çörkemlidlr Çanak yanmadasına ilk kez 25 Nisan 1915'te as edecektir. Kararım vermlştir Mustafa kale yöresi. Atmış yedi yıl önce yaşanan ker çıkardığına göre tam üçbuçuk ay geç Kemal: bu ölümkalım savaşıyla çelişiyor gibidlr miş aradan demek ki. Tam üçbuçuk ay Düşmandan kaçılmaz! bu eşsiz doğa. Bir kılıç gibi denize uzan dır Türk ve düşman askerleri savaşmak Cephanemiz yok... mıştır Gelibolu yanmadası. Keşan'dan talar yani. Bir taraf bulunduklan toprak Süngünüz var ya!. karayoluyla Saros körfezine lnip de Geli lan yüzyıllardır yurt edinmiş insanlan Bu askerler Mustafa Kemal'in blrlibolu yönüne gidilecek olursa sağ yanda buradan koparıp atmak, ötekJ tarafsa bu ğinden değillerdir. Ama O komutayı der Ege. sol yanda da Marmara Denizl görü yurt topraklarım son kanşına kadar sahâl ele alır. Süngü taktınr. Çevreden de lür. öylesine dar bir toprak parçasıdır vunmak için savaşıyorlar. bazı erler toplar, hepsini yere yatınr. Bun burası. Bu kesimden her iki denizin gö10 Ağustos günü sona ererken düşların yere yattığmı gören düşman da as rüntüsünü ve kişide uyandırdığı duygu man, Türk askerini karada da yenemiye kerlerini yere yatırmış, mevzie girmiştir. ve düşünceleri sözcüklerle anlatmak ola ceğini anlamıştır artık. Düsman, AnafarGelibolu topraklannm batı kıyısmda llk naksızdır. Ve bu sırtlardakl Türk ve düş talarda yenilmiştir. Daha sonrakl günmevziler böyle oluşmuştur lşte. Ve Mus man siperlerl arasındakl uzaklık öyle ki lerde de düşman umutsuzca sürdürür sal tafa Kemal'in anılannda bellrttiği gibi lometrelerle, yüz metrelerle değil. beşon dırılarını ama boşuna. Aralık sonlarında «o an, kazanüan bir an»dır. Çanakkale metreyle, yirmiotuz metreyie anlatılınak ise düşman, yapması gereuen en doğru savaşlarını utkuya dönüştüren de lşte bu tadır ancak. Türk ve düşman askerlerl ne ve akıllıca davranışta bulunmuştur: Kuv blllnçtir. O Mustafa Kemal ki, Ruşen Eşredeyse birbirlerinin solugunu duyacak vetlerini geri çeker. 8 ay 14 gün süren Ça ref Ünaydın'ın «Anafartalar Kahramanı denli yakmdır birbirlerine. nakkale savaşlan blr gerçeğl kanıtlamış Mustafa Kemal lle Mülâkat»ında anlatı19. Tümen Komutanı Albay Mustafa tır: Ne denizden ne de karadan.. ÇANAK lan Mustafa Kemal'dir. O dönemde Mus Kemal Bey 1915 mayısmüa albaylığa KALE GEÇlLMEZ! 10 AĞUSTOS 1982 Anafartalar Köstebeklerle Savasım? • Destabilizasyon kavramı son yıllarda polltlka sözlüğünde pek geçerli oldu. Ne demektir destabilizasyon? Kabaca tanımlarsak bir ülkede «istikran bo«mak» diyebiliriz. Biraz daha geniş anlamda «Varolan siyassl iktidan yıkmak» diye açıklanabillr îlk bakışta böyle bir genelleme soyut bir yaklasımı vurgular. Somut yaklaşun şudur: Destabilizasyon ünlü ClA'nın etkili yöntemlerinden birisidir. ABD'ne bağh bir ülkede yönetim Washington'a başkaldırmaya yönelirse birdenbire topragın kımıldamayo ve ayaklarının altından kaymaya başladığmı görür. Ekonomi Amerika'ya bağh olduğundan iç pazarda kuyruklar ve yokluklar başlar, askeri alanda ambargolar orduda tedirginlik yaratır. Toplumsal derin çelişkilerde karşıtlaşan güçler arasındaki kavga sertleşir ve sonuçta siyasal iktidar düşer. Daha Amerikancı daha bağımlı bir siyasal iktidar koltuğa kurulur. Destabilizasyon «düzen degişikHğl* anlamma gelmez. Seçeneklerin (alternatiflerin) hep varolan duzen içinde birbirinı izlemesi sözkonusudur. Ancak kimi zaman ABD ipin ucunu kaçınr ve işler tersine dönebilir. Oçüncü Dünya'da böyl© gelişmelere raslanmıştır. Bazan da kargaşa, savaş, iç savaş, terör «süreklilik» niteliği kazanır. Bu süreklilikten nasıl bir sonuç üreyecegini kimse bilemez. Söz gelimi, Ortadogu'nun karmakarışık topografynsı yakın gelecekte nasıl biçimlenecektir? Hangi güçler bu alanda at oynatmaktadır? Kuşkusuz hem ABD'nin hem de SSCB'nin dolayh ya da dolaysız biçimde Ortadoğu1da etkinleşmeleri doğaldır. Ancak «Ortadoğu kapsamına TÜrkiye ne ölçüde girmektedir?» sorusurmn yanıtı da boşluktadır. Ülkemizde Anayasal yeni bir düzene dönuşme sürecine girilmişken Ermeni terör örgütu ASALA'nın Ankara'da eyleme geçmesi ilginçtir. Ermeni terörcülerin on yıldan beri sahneye çıktıklan biliniyor. Bunlann ABD ve Fransa'da maddi tabanlan var. Kıbns Rum kesiminde Lübnan'da yuvalandıklarını ve her tür yeraltı örgütüyle ilişkiye geçtiklerini de gazeteler yazdılar. Terör örgütlerinin dışa vuran kimlikleri bellidir, ama daha derinlikte ve karanhkta nasıl buluştukları ya da kavuştuklannı bu örgütlerin üyeleri ya. da yöneticileri de bilemezler. Köstebeğin yeraltı serüvenleri gün ışığmın dışında yaşamıyor. Bununla birlikte Ortadoğu köstebekler için verimli bir yaşam alanı niteliğine dönüşmüştür. Türkiye de bu alanm çekim bölgesindedir ve her türlü yeraltı oyununa açık toplumsal çelişkiler içindedir. H Y lescıpıcışfttcı escıpl BurhanİAR BurhanlARFttD anayasa fcin Yenî Anayasa taslağı olumludur Teni Anayasa taslagı loyasıya eleştirüiyor. Eleştiricilerin çoğunluğu yeni Anayasa'da Yürütmeye ve Cumhurbaşkanı'na tanınan geniş yetki ve olanaklarm özgürlükçü parlamenter demokrasiye aykın olduğu ve Yasama gücünün gerek etkinlik gerekse denetim konulannda zayıf kalacağı görüşünde bir leşiyorlar. Başka bir deyimle kayıtsı* , şartsız millette olması gereken nakimiyetin yeterince millette olmayacağı savunuluyor. Bu göruşler bütünüyte dog rudur. Kablryorum. Fakat yurünneye büyük yetküer verilmesiyle sağlanacak önemli bir yarar gözlerden kaçıyor. Bu belll periodlarla (her on yüda bir) Silahlı Kuvvetlerin yönetime elkoymac sı teamülünü önleme yarandır. Yeni Anayasava göre gUçlendirilmls bir hükümet tedbirli, temkinli ve alollı davranabildiği takdirda demokrasiyi bütünüyle kaldıran, TUrkiye"yi uygar ulkelere mahçup dusüren ve ulkemizi çağdaş özgür toplumlar düzeyinden uzaklaştıran adını ettiğimiz sakıncadan koruyabilir. Kanımca çerçevelenmiş ve zedelenmiş bir demokrasi hiç olmamasından daha iyidir. Yeğlenir. Yeni Anayasaya yöneltilen •lestlrllerden bazı diğerlerl, sendlkal hak ve etkinliklerin kısıtlanması, isverenlere # llk Türk Filmleri Üzerine AZUJ belgelerden yana hemen her alanda hiç de varIıkU ssyumayız. Bundan ötürü olacak, bîr araştırmacmın e)de ettiği bilgi, ya da belge, sonrakilerce de oıduğu gibi kullanılır. Edebıyat alanında, müzikte, tiyatroda ve sinemada böyle olmuştur. Türk filmi ve smeması üzertne değerli araştırmalan kitap biçiminde yayınlamış olan Nijat özön'ün çalışmaları baş ve tek kaynak olma niteliğini sürdürüyor. Bu 4 değerli çaîışmasına katkun olur diye kimi notlar yazmak. • Istedim. Nıjat özönTin Puat Uzkınay adlı araştomasında , çok ilgınç bır saptcma var. Fakat degerli araçtınnaa, r bunım yorumunu yapraamışy okura bm&mısv Fuat Uzkınay'ın görüntü operatörü olarak çektigi ilk fllmin kasıır lP14'te yıktınlan Ayastefanos (Yesüköy) da Rus anıti belgeseli oıduğunu yazdıktan sonra dip notunda şu açıkiamayı yapıyor: «Bu flbn, bugüne kadar bulnnamamıştır. Ordu Foto • FUm merkeziııdeld kataloğda bu ad altmds kayıth 01min bununla hlçbir Uglsl yoktur. DikkaÜ çeken bir nokta da Uzkmay'ın 1953'te sayın Tflgenie yaptığı blr konuşmada bn fUmin merkezde bulnnduğundan hlç sö» etroemesidir. Ba filmle Jlgili hiç blr fotofraf vermemlş. tlr. Bundan ötürü filmin daha o vakit kayboldugu BOnucuna varılabillr.» Bu satarlardan yola çıkarak bir başka yoruma da varılabilir. Bu film hiç bir zaman varolmamıştır. Uzkı. ' nay,film alma makinesiyle 150 metroluk bir kurdela çemiş'tir amma, sonuç alamaraıştır. Zira yine Nijat özön'ün • kitabınm bir yerinde. o güne kadar sadece verici makino (prokjeksiyon makinesi) kullanmış olan Uzlonay'a alıa makinenin bir kaç saatte öğretitdiği yazılı. üztanay'm heyecandun. ya da bir bılgiyi kavrayamamaktan ötürU tilmi negatife aktarma işleminde bir aksaklık yaparals göruntüyü saptayamadığı öüşünülebilir. Istanbul'da ılk fiimlerden ve sinemalardan söz açınca, ilgınç bir belgeyi sözkonusu edeceğim. Aslı Türk Film arşivinde saklı bulunan bu belge, Ali efendi sinemasını kurmuş olan (Istanbul'da Turklerin açtıgı ilk sinema salonu) AU efendinin torunu Necla Akgün imzasını taşıyor: Bir bölümünü aktanyorum: «Bir fotokopi suretl ilişüı ve tstanbul KâtlbladU (No. ter) dairestoden musaddak (tasdikU) 27 Mart 930 (1914) tarihli sinema temaşahanesl kiişaüı ve şirket mukavelesi. 0 6 Anayasada kamulaştırma hukuk ilkeleriyle gelişiyor • «İhtimal ki padişahım belkî derya tutuşa!» Anayasa tasansmın 48. maddesinde düzenlenen kamulaştırma hükümlerini, yurdumuz gerçeklerine ve millet yararma sykın olduğu kadar hukuk ilkeleriyle de çelişik bulduğumuzu acıklamayı kaçuulmaz bir yurttaşlılc görevi saymaktayız. Tasanda, kamulaştırma , karşüığt ,nm tespitinde emlak vergi büdirgesijıe dayalı objektif tespit sistemtoden vazggçiliyor ve kamulaşörmarun rayiç bedel üzerinden yapılacagı hükmü geti' riliyor. Bununla da yetinilmeyerek, eski metinlerde bulunmayan ve esasen bazı yasalarda kabulu zorunlu ayncalıklar nedeniyle özel yasalarda yer alması gerekli taşınmazın geri aunması hakkının, beş yüla sınırlandınlarak Anayasa metnine ilave edilmesinl ancak blr zuhul eseri sayarak mazur görmek mümktin olabilir. Zira, Anayasa tasansı hazırlamak Uzere kurulmuş bir komlsyonda bu dereos hukuka aykın bir hükmün çıkabUeceği olağan sayıla naz. Değişik tarihlerde, farklı sosyal ve siyasal eğltimli yasama organlarmda yasalara Özgü ayncalığın kaçınılmazhğı kabul edilmiş lken, bütün bunlar bir yana ltüerek yasalan uygulanamaa hale getirecek bu hükmün Anayasa metnine konulmak istenmesini insaf ölçüleriyle bağdaştırmak mümkün değildir. Hele, DM'de toplum yararı lle Msisel çıkarlann şayanı ibret tartışması içerisinde çıkarılan Toprak ve Tanm Reformu ö n Tedbirler Kanununda durumun özelliği gözetüsrek, bu kanuna müsteniden yapılacak kamulaştırmada, geri alma hakkının kullanılamayacağı açık ve kesin olarak bir kere daha hükme bağlanrruştır. Böylece DM"nde ki tartışmalarda mlUet yaran ve yurt gerçeklert en çarpıcı biçünde ortaya konmuş ve çoğunluk oyu Ue doğru olan kabul edilmiş iken, bütün bunlar hiç nazara ahnmayarak beş yılın sonunda geri alma hakkının yeniden Ana yasa metnine sokulmasmı en hafif deyimiyle komisyonun bağışlanması zor bir gafleti olarak nitelendlrmek mümkündür. Emlak Vergisi Kanununa değişlklik getiren ve önümüzdeki ilfc beyan dö nemini müteakip yürürlüğe girecek olan yeni yasal hükümlerle, emlak vergi değerlerlnin gerçek değerlere mutabakatı kesinlikle sağlanmış bulunacaktır. Bu durumda, kamulaştırma karşılığının vergi beyanı ile sınırlandınlma sının haksız jraratacağından artık söz edllemez. Esasen bir taşmmaz malın vergi değeri ile kamulaştırma değerl gibi ayn ayn ve değişik değerlere tabl tutulmasını, çağdaş demokratik hukulc devletinde izah ve savunmak çok zordur. Bir taşınmaz malm, vergi ödemek İçin değerinin düşük beyan edilmesine ve kamulaştuılması halinde devlet hazineslnden çok para çekebilmek için çok yüksek kamulaştırma ba deli talebine yolaçabilen böyle bir düzenlemenin Anayasaya ithali, hukukun hakkaniyet ve iyi niyet kurallanyla bağdaşamaz.» Nad CGURSAL Avufcat KADIKOY «Anayasa taslağınuı demokratik hak ve özgürlükler konusunda getirdiği kısıUamalara tümden hayır diyorum. Ama ben bu taslağın ftzellikle «düşflnce ve anlatım SzgürlüğU» alanındaki niteliğine değineceğim. Bu madde, yaşam boyu özgür düşünme gibi bir sorunu olmsmış aktarmacı diplomalılarm, doğulu bir kurnazlıkla, kendi kafa tembelliklerine kılıf hazırlayıp rahat etme istekleri doğ rultusunda hazırlanmış gibi geldl bapa. Gerekçe olarak yer yer Atatürk adı arkasına sığmılmak istenmesj ise çok acı. Çünkü Atatürk, yüzyılımızın ilk anöemperyalisi; savaşımım vermiş, ezilen uluslara «yanan ilk çoban ateşi» olmuş büyük bir önder, büyük bir aydınlıktır, yarasa gözleri okşayacak bir karanlık değil. Hazırladığı taslakla, Türk ulusunun yüzyıllardan beri verdi ği savaşımlar sonucu elde ettiği düşünce ve anlatım özgürlüklerine dell gömleği giydirmeye çalışan sayın Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, sanınm. sağ elinin olan olmayan tüm gücüyle bir huuu çekip bu hak ve özgürlükler konusunda bir kaptıkaçtı oynamak istlyor. «thtimaı kl padişahım belkî derya tutuşa!» Tahsin SARAÇ Ozan, yazar öyleyse ne yapmalıyız? Bir ülkede ulusal çerçeve içindeki çelişkiler yumuşatılıp giderilirse, sosyal adalet dengesizlikleri yok edillrse, smıfsal sömürü etkisizleştirilirse «din, dil, ırk» çatışmalannı sıfıra indirgeyecek çağdaş eğitimle yeni kuşaklar bilinçlenirse, fikirleri yer altma iten anti demokratik baskılar kaldırılırsa sağlıklı bir toplumsal yapı oluşur. Sağhklı toplumsal yapıda köstebekler fireyemez ve yaşayamaz Köstebeklere karşı savaşiMda uzun süreli bir başka strateji uzak geçmişten şündiye dek icat edilememiştirj Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecirîk T.A.Ş. adına NADİR NADt Cenel Yayın Müdürü MüesseseMüdürü Yazıişleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TEMSİLdLER • ANKARA : • İZMIR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN * HASAN CEMAL EMİNEUŞAKUGİL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR «tstanbul yakasında Türkler taranndan açüan ük «Inema dedem AU efendi taranndan açümış ve ismlne lza> feten de Ali efendi sineraası tesmiye olunmuştnr. SÖM edilen Mustafa Fuat bey (sinemaya sadece elektrlk teknisyeni olarak Eirmiş ve sineraanın tesis ve kuşadında (açıunasmda), bir guna muavenetl naktiyede (paraca yardnnda) bulunmamıştır. Keza Kemal bey de, 300 Osmanb lirası sermayesl bulunan şirkete 50 Osmanlı al. tını koymak suretlyle ortak olmuştur. Bakiyesini TeşkJl eden 150 Osmanlı altınını (gerçekte Kemal beyin eül altınını da) rahmetü dedem Aii efendi koyımıştur.» Bu mektuba ilişik olarak sunulmuş Arap harfleriyie yazılı anlaşmanın ayrıntılan, saym Necla Akgün'un ileri sürdüklenni doğruluyor. llk Türk fümlerinden ve ük Türk sinemalanndan sdz açan bu yazımda bir başka açıklamaya yer vereceğtaı. Bilind.ği gibi konulu ilk Türk filmleri Malul Gaziler Cemiyeti firması adına çevrilmiştir. Fakat girişımin güclenmes* ve etkili olması Kemal Füm'in adım taşır. tstanbul'da bir aşk faciası, Nur Baba (ya da Boğazıçl esran) Ateşten gömlek, Kız kulesi faciası, Sözde Kızlar. Kemal Film'in Türk filmclligi alanında onurlu gerçelcleştirmeleridir. Ne var kl, böylesine verimli bir çalışmadan sonra Kemal Pilm'in yapımcılıktan bir anda uzaklaçtığını, sinema işletmeciliği ve yabancı film getiridUğine kaydığmı, görüyoruz. Böylesine birden değişme kimi açıklamalara göre, Kemal Pilm'in stüdyo olarak kullandığı Defteıdar Fabrikasmdan çıkanlması, aleUerinln ve her şeyınin yağmur altında sokağa atılmasından duyduğu üzüı tü sönucudur Oysa, yorum romantik ve duygusaldır. Durumun ekonomik yanı varaır. Yukarda saydıgımız beş filmde ilk üçü konulannın güncelligiyle büyük ilgi toplamış, fakat sonrakiler yatırunı bile karşüamamıştır. Zira o günlerin çok ilginç Alman, Fransız ve Amerikan filmleri iç pazan kaplamıştır. Seyirci o fümlere kcşmaktadır. Bu görüşümüzti destekliyen bir başka olay da vardır Türk filmlerine vergi indirimı öngören yasa 1946'da jrUrUrlüğe girip de yeni yeni yapımcüar başan kazarunca, Kemal Film «tstanbul Kan Ağlarken» le filmciliğe, yeniden yapımcılığa başlamıştır. Bu bilgiler ve açıklamaıar, Türk filmi üzerine arastırmalar yapacaklann ilgıstoe sunulur. kapitalizmi pekiştirmeleri için geniş olanaklar sağlanması ve Bömürü düzeninin korunması olarak özetlenebilir. Bu göruşlere de bütünüyle katüyorum. Fakat gözlerden kaçan husus yani Anayasatun büyük burjuvazi ile emekçller arasındaki uzlaşmaz karşıtlığı keskinleştireceğidir. Yeni dönemde emekçüer mücadelelerini daha sakin bir ortamda yapma olanağını bulacaklardır. îdeoloji Msvesi altında yürUtUlen, künseye yararı olmayan aksine faşizme davetiye çıkartan silahlı eylemlerin önlenmesini herkes gibi ben de temenni ediyorum. Bu yol emekçilerin yolu olmamalıdır. Yeni taslakta emekçüere yol gösteren maddeler vardır. örneğin 52. ve 53. maddeler emekçüerin yararınadır. Sağlık hizmetlerini iceren 63. madde, konut edinmeyle ilgili 65. madde emekçilere haklannı koruma ve mü cadele olanaklan sağlıyacaktır. Sonuç olarak ben yeni Anayasa'yı olumlu buluyorum. Cafer YüRDATAPAN Üskudar tstanbul # Eleştirilerden kısa... kısa... Nasıl bir Anayasa taslağı isterdik Toplumumuzun vardığı nokta yadsınamaz. Bu noktadan gerilere götürül' mesi olası değil. Baştan toplumu gerilere götürmek isteyenler karşı çıkacak lardır. Çünkü şimdilerde bir hayal dün yasmda yaşamaktadırlar. tsterdüc kl, Aldıkaçtı hocanm taslağı toplumun bugünkü yapısı, vardığı nokta göz önüne alınarak, ilerici toplumun gelişiminden çağdaşlaşmasmdan Atatürk devrimlerin den yana içerikte olsaydı. îsterdik kl, kuvvetler dengesi oldukça sağlam çağdaş dengelenseydi. î s terdik ki, Anayasa içeriği başka yönü ağırlıklı değil hepten eğiticl, sevgi, barış, kardeşlik, insanuls yönlerinde ağırUkU olsaydı. îsterdils ki, taslakta kişı özgürlüğüne, basın özgürlüğüne sınırlamalar getirileceğine, özgürlüğU kötüye kullan manın nedenleri belirtüip giderilmesi önerilseydl kötülükten iyiliğe kayıs sap tamalan getlrilseydi tsterdik ki 1982 Anayasa taslağında lşsizliğl önleytci ağır hukümler olsaydı. Istercük ki, taslakta sözcüğün tam anlamıyla ekonomide özel sektörün değil devletin ağır lıkta olacağına değinüseydi. tsterdik a , 1982 Anayasa Taslağı Atatürk devrimleri • ükelert çıkışlı, fimek çağdaş sorunlan gidertci, devlet öncülüğünde her vönde kalkınma yolunda bir Anavasa taslağı olsaydı. Bakl KARAKOI, Gazetecl KARS # Atatürk'ün özgîîrlük anlayışına ters düşüyor OPERATÖR Dr. Kâzım SARI Genel Cerrahi Uzmanı Meddiyeköy. Kervangeçmez Sok. No.: 5, Keramet Apt (KeçeUler Garajı yanı) TeL: 66 47 41 «Yurütmenin aşın derecede güçlen dirildiği, Cumhurbaşkanj'nm denge un suru değil taraf olabileceği, ne bir baş kanlık na blr parlementer sistem, t«mel hak ve özgürlüklerin özUnün ortadan kaldınlmasına yetki veren, özgür sendikacılığı imkansız hale getıren, Ueride ülkeye barış değil sorunlar çıkaracak, düzeltilmesi bila mümkün olmayan anayasa taslağı tartışmaya açıldı. Atatürk'ün özgürlUk vb demokrasi anlayışına ters düsen bu Anayasa taslağı Türk MilİPtine saygısızlıktır.> Şahln MENGÜ âvuk»t • «Basın özg^irlüğfl, düşflnce, örgütlenme özsrürlügü yok. Sendlkal haklar kısıtla hatta yasak. Grev kuıtlı fakat lokavt var. Yanl Işçller Içln kisıtlama, Işverenler iç!n sınırsız hak. Halktan yana bir tasan hazırlanmahdır.» Zeki YAMAN tstanbul • «Anayasa tasansı gündemde bulunan çelikileri uzlaştırmak ve asgariye indirmek yerine ışverenler lehine yeni düzenlemeler yapıyor ve mevcut çelişkileri derinleştiriyor. Temennimiz çelişkilerl uzlaştıracak, asgariye indirecek ve bu temeî ilke Üzerinde çağdaş ve demokratik bir Anavasa oluşması.» Süleyman MTJTLTI Öğrenci Ankara H «Çevre korunması konusu blrkaç sözle Reçlştirilml?. Acaba 64. maddenln scnnna «insanlanmızm yaşadıklan doğal çevreyl kirleten fahrika sahipleri Islpfme kurma haklanm yitirirler» diye bir tflmce eklenseydi nasıl olordu?» Levent ÜREDt • Slvas • «tstanbul Hukuk Fakültesinde okuyan Aldıkaçtı hocamızm öğrencileriyiz. Hocamız Anayasa Hukuku derslerine gellrdi Devleti, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, liberalizmin kuruculan olan düşünürlerin görüşlerin! anlatırdı, bağsra bağıra. Ama «el gör ki, Anayasa taslağını açıkladıktan sonra ne diyeceğimizi şaşırdık. Bize sınavda sormuş olduğun, Anayasayla ilgüi soruların cevaplanndan yararlansaydm bile böyle bir Anayasa ortaya çıkmazdı. Hocam siz artılı Universlteye dönnaeyin.» Cihan YDRTSEVER ve 5 arkadaşı II «Sessfz dcmokrasf obnas. Cok «esten değil, gessfrliktcn korkmalîvıı. Geçmiste karanjıklardan, nidrlere karsı saldın düzenlevenlerf suçlavabllserdik dahajfizlı yol alırdık. Cünlimüz daha baska olurdu. 19«1 Anavasası anar şik olarlann nedeni îse, I9fi0 önrpsî olaylann nedenine cevan hnlamaytz. Gerçeklert ters çpvîrmenin llerde. bfr yaran ounadıgı eörfilecektir Halkımız en ozçür. en ra&daş Anayasaya layıktır ve istemektedir » H. SaUk «5ALT Emekll Orman Möh. Karta • «Gfenclpri vannın btlvüklerl ievip bayrsmlarda nutuk atanlar, seçmen yasını nidn 18 olarak bellrlemezler, anlayamadım.»» Wehmet KÜCtîK tTtA. GHtTO . ANKARA • «Calıışan bir kndınım. Gazetenlzıle yeni taslakla 1361 Anavasasrmn kıranlanmıs sekltnl olnıyonım. Bu taslafı, tüm aWı hasmria insanlanırz (rlbî ben. de eleştlrlyomm.» Fatma KAYA tstanbul Îstanbul Haberleri: Selahattin GÜLER Dış Haberler : Ergun BALCI Ekonomi Osman ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kultur: Aydın EMEÇ Magazın : Yalçın PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: Şahin ALPAY Duzeltme: Konur ERTOP BUROLAR KonurSokak No. 24/4 Yenlşehir ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 Hallt Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 091312 30 Atatürk Caddesl, T.H.K Işhanı Kat2/13ADANA Tel: 14 55019 731 BasanveYayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Halkavi Sok. No: 39 41, Cağaloğlu İSTANBUL P.K.. 246 îstanbul, Tel: 2097 03 (5hat) TAKVİM 10 Ağustos 1082 GÜNEŞ 6.03 İMSAK 4.04 ÖÖLE 13.19 İKİNOİ 17.11 AKŞAM 20.15 YATS1 21.57 GÜLtZAR TÜRETGEN ÎLE COŞKUN ÖZÇELİK EVLENDİLER Beyoğlu 9.8.108i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle